• Sonuç bulunamadı

Bebeklerde Kendi Kendine Yemek Daha Riskli Değil

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bebeklerde Kendi Kendine Yemek Daha Riskli Değil "

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A

kımın savunucuları bebeklerin ağızlarına gelen yiyeceklerin kontrolü kendilerinde olunca gıda alımlarını düzenlemeyi öğrendiklerini, motor becerilerinin geliştiğini ve belki de yeme konusunda daha hevesli hale geldiklerini düşünüyor. Akıma eleştirel yaklaşanların dile getirdiği endişelerden biri katı gıdaların kendi kendine yeme konusunda tecrübesiz bebeklerin boğazına kaçması riski.

Avustralya’da 200 bebek üzerinde yapılan bir araştırma ise riskli yiyeceklerden kaçınıldığı sürece, kendi kendine yiyen bebeklerin boğazına yiyecek kaçma riskinin kaşıkla ebeveynleri tarafından beslenenlere göre daha yüksek olmadığını gösterdi.

Araştırmacılar bebeklerin yarısını, ebeveynlerin kaşıkla çeşitli püreler ve ezilmiş başka gıdalar verdiği geleneksel yöntemle katı beslenmeye başlattı. Diğer yarısına ise beslenme sandalyelerinin tepsisinde katı gıdalar verildi ve bebekler kendi kendilerine yemeye teşvik edildi.

Ebeveynlere bebeklerin yeme esnasında oturma pozisyonunda olması ve

yanlarında bir bakıcı bulunması gerektiği anlatıldı ve kaçınılması gereken riskli yiyeceklerin bir listesi verildi:

Sert krakerler, doğranmış ya da sert etler, çiğ sebzeler ve patlamış mısır listedekiler arasındaydı. (Bir yiyeceğin güvenli olup olmadığına ilişkin basit bir kural şu:

Eğer yiyeceği damağınızda ezebiliyorsanız bu muhtemelen bebeğinizin denemesi için uygun bir yiyecektir.)

Araştırmanın Pediatrics dergisinde yayımlanan sonuçlarına göre kaşıkla beslenen bebeklerin boğazına yiyecek kaçma sıklığı kendi kendine yiyen bebeklerinkine yakındı. Bebekler 6 aylıkken kaşıkla beslenenlerin yaklaşık

%22’sinin boğazına en az bir kere yiyecek kaçarken bu oran kendi kendine yiyenlerde yaklaşık %18’di.

Bebekler büyüdükçe de bu oranlar birbirine yakın kaldı.

Araştırmacılar burada bebeğin yüzünü ekşiterek yiyeceği ağzından çıkarması ile boğaza gerçekten yiyecek kaçması arasında ayırım yapıyor.

İlki, bebeklerin ağızları yeni dokulara ve tatlara alışmaktayken verdiği hayli yaygın bir tepki ve tehlikesiz.

Boğaza yiyecek kaçması sırasında ise nefes yolu kısmen ya da tamamen tıkanıyor. Bebek yiyeceği çıkarmak için öksürebiliyor. Durumunu anlatabilmek için fısıltılı sesler çıkarabiliyor. Bazen de sessiz kalıyor. Böyle durumlara karşı, özellikle de bebek kendi kendine yeme konusunda tecrübesizse, bebeklere uygun gerekli ilk yardım (suni teneffüs ve kalp masajı) konusunda eğitimli olmakta fayda görülüyor.

Araştırmada kendi kendine yiyen bebeklerin hızla beceri kazandığı görüldü.

Altı aylıkken kendi kendine yiyen bebekler kaşıkla beslenenlere göre yiyeceği ağızdan çıkarma davranışını daha sık sergiledi. Ancak 8 aylık

olduklarında kendi kendine yiyenler hayli uzmanlaşmıştı ve bu davranışı kaşıkla beslenenlere göre daha az sergiledi.

Bu sonuçlar kendi kendine yeme yöntemini uygulamak isteyen ebeveynler için sevindirici olsa da araştırma aynı zamanda endişe verici bir durumu da ortaya koydu: Araştırma sırasında pek çok bebeğe besleme yönteminden bağımsız olarak riskli yiyecekler verilmişti.

7 aylık olduklarında bebeklerin yarısından fazlasına yasaklı listeden en az bir yiyecek verilmişti. 12 aylık olduklarında ise neredeyse tüm bebeklere boğazlarına kaçabilecek, daha

riskli yiyecekler verilmişti. Sert krakerler, et ve bütün haldeki üzüm taneleri listede başı çekiyordu. Bu sonuçlar bebeğinizi siz besleseniz de bebek kendi kendine yese de bebeğin ağzına giren yiyeceklerin türüne dikkat etmenin gerekli olduğuna dikkat çekiyor.

Haberler

Bebeklerde Kendi Kendine Yemek Daha Riskli Değil

İlay Çelik Sezer

Katı gıda almaya hazır olan bebekler genellikle püre haline getirilmiş sebzeler ve meyveler ya da çeşitli çorbalar ebeveynleri tarafından verilerek beslenir. Ancak kendi kendine yemek olarak adlandırılan yeni bir akımda yiyeceklerin bebeklere katı halde verilmesi ve bebeğin yiyeceği kendi başına yemesi savunuluyor.

04_11_haberler_kasim_2016.indd 8 27.10.2016 15:23

Referanslar

Benzer Belgeler

“Konut sahipleri ikna olsa da olmasa da gerekeni yapacağız” diyen ve 2011 yılının sonuna kadar İstanbul’un her bölgesine girip “kentsel dönü şüm”

• Eylem sırasında kontraksiyonlar daha sık aralarla ortaya çıkar.. • Fakat kontraksiyon sırasında oluşan intrauterin

İki elektrofizyolojik teknik bu kriterlere uymaktadır: Tarama Otoakustik Emisyon (OAE) ve tarama işitsel beyin sapı yanıtı (Auditory Brainstem Response- ABR). Yenidoğan

uterus kasları kısalarak aşağı doğru basınç oluştururlar.. Kısalmanın devam etmesi, bu segmentin kalınlaşmasına

Projenin hareketliliği kapsamında Motol Hastanesine bir aylık eğitim için giden katılımcı hemşirelerimiz: Antalya İl Sağlık Müdürlüğünden Gülcan DOĞAN,

27 Mayıs 1960 yılında Albaylar cuntası ile başlayan askeri yönetimler döneminde toplanan Milli Eğitim Şuralarında ortaokul programları düzenlenmiş bu kapsamda

Tebriz Üniversitesi’ndeki bir araştırmada 6oo yenidoğan bebekte yapılan işitme taramasında en önemli risk faktörü olarak hiperbilirubinemi, ototok- sik ilaç kullanımı

16 üyesi bulunan Sağlıklı yaşam derneğine her hafta 2 üye, 4 üyesi olan kitap severler derneğine ise her hafta 6