Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde bulunan Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral Büyükeceli’nin tüm güzelliğini bozacak. Hükümet, nükleer karşıtlarının tüm protestolarına rağmen adım atmazken, yöre halkının ise kafası karışmış durumda
YÖRE HALKININ KAFASI KARIŞIK
Yöre halkı santralin yapımı konusunda kararsız kalmış durumda. Santrale ilişkin düşüncelerini aktaran Büyükeceli sakinlerinden, kimi kendisine, eşine ya da çocuğuna iş kapısı olacağını düşüncesiyle santrali isterken, kimi de işlediği toprağa radyasyon karışacağından endişe ediyor. Geçimini turizmle sağlayanlar ise santral sonrasında denizin
kirleneceğinden endişelendiği için sonuna kadar karşı çıkıyor. Yöre halkının bir kısmı santral hakkında ‘hayırlısıysa olsun’ penceresinde bakarken, bir kısmı da Türkiye’nin bu şekilde teknoloji sahibi olacağını ve güçlü bir ülke olacağı inancını taşıyor.
SANTRAL ZEHİR MERKEZİ OLACAK
Yöredeki mağaralarda balıkçılık yapan Hasan Güneri, kurulacak olanının bir “zehir merkezi” olacağını söyledi. Turizmin de sekteye uğrayacağını belirten Güneri, “Eğer Türkiye bugüne kadar dar yerlerde boğulmamışsa turizm sayesinde olmuştur. Burada böyle bir santral kurulduğunda gönül rahatlığıyla hiç kimse denize giremeyecek. Rusya da bugün orman yangınlarının en büyük riski Çernobil’den kalan kalıntılar deniliyor. Bütün bunlar bilinerek bu kararı verenlerin arkalarında asırlarca lanet okutacak bir şeye imza atmadan bir kez daha düşünsünler” dedi.
Mehmet Ergüç adlı tarım işçisi de santral enerji üretmesinin insanlık için yararlı olacağını, ancak çevreye yayacağı zararların da göz önünde tutulması gerektiğini söyledi. Radyasyonun sızdığı an çevre canlı yaşamını yok edeceğini belirten Ergüç, önlemler alındığı takdirde nükleer santrale karşı olmadığını ifade etti.
ÇİFTÇİ TOPRAĞININ KİRLENMESİNİ İSTEMİYOR
Hayatını çiftçilik yaparak kazanan Büyükeceli sakini Saliha Yılmaz, santralin yapılmaması için 4 yıldır mücadele ettiğini söyledi. Yılmaz, sadece çiftçilikle geçindikleri, nükleer santralden sonra toprağın işlenmez duruma
gelmesinden endişe ettiğini dile getirdi. Çiftçilikle geçinen Hatice Karataş ise, bir süre sonra toprağını işleyemez duruma geleceklerini bu durumdan son derece endişe duyduğunu ifade etti. Karataş ayrıca, nükleerin kansere neden olacağını bu nedenle santralin yapılmasını kesinlikle istemediğini söyledi. Karataş, doğal güzellikleri bozacağını belirterek, santrale karşı mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
Öte yandan, Büyükeceli’de esnaflık yapan Emine Özdemir, santalle birlikte, Türkiye’nin kendi enerjisini üreterek, dışa bağımlı olmayacağı düşüncesinde olduğunu söyledi.
1989 yılından bu yana Büyükeceli’de turizm işletmecisi olarak çalışan Salih Günaçtı, santralin sadece Büyükeceli’yi değil turizmde en önemli bölge olan Akdeniz’in tamamının etkileneceğini belirterek, turizmin öleceği kaygısını taşıdığını söyledi.