• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri-I Dr. Öğr. Üyesi Engin SARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri-I Dr. Öğr. Üyesi Engin SARI"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sosyal Bilimlerde Araştırma

Yöntemleri-I

Dr. Öğr. Üyesi Engin SARI

(2)

Konvensiyonalist Bilim

• Bilim, yanlışlanabilmeye yani eleştiri özgürlüğüne dayanır.

• Yanlışlayabilme özgürlüğünün olmadığı bir toplumda bilginin ve bilimin gelişmesi mümkün değildir.

• Bilim, iki ya da daha fazla açıklama karşılaştırılabildiği, sınanabildiği zaman gelişir.

(3)

• Bilim, mutlak doğrulara ulaşmak değildir.

• Bilim, açıklamaların (teorilerin) yanlışlamalardan geçerek, çözümlerin (bilginin) birikmesidir.

• Bir teoriyi bir başkasından üstün kılan, kapsamına aldığı gerçeğin genişliğidir.

(4)

• Popper’e göre, bir teoriyi yanlışlanana kadar geçerli sayarız. Yanlışlandığı zaman bir başkası onun yerini alır.

• Bilim, yanlışlıkların ayıklanmasıyla gelişir.

• Peki yanlışlanmadan sonra, geçilen teori daha kapsamlı mıdır, bunu nasıl anlarız?

(5)

Pozitivist Bilim Anlayışının Eleştirileri:

Konvansiyonalizm

• Konvansiyon: anlaşma, toplantı, gelenek, adet, kural, herkesçe kabul edilmiş uygulama, sözleşme, teamül…

• Teorileri, empirik kanıtlarla doğrulamak ya da yanlışlamak…mümkün müdür?

• Tam olarak değil…

• Yan sayıltıların varlığı…Annelerin doğum sırasında yüksek ölüm oranlarına dair teori…

• Ek açıklamalar ve koşullarla teoriyi yanlışlayan kanıtlardan kurtarmak mümkündür.

(6)

• Bilim tarihinde de, teoriyle çelişen ilk gözlem ya da empirik kanıttan sonra, terk edilmeyen teoriler vardır. Bu teoriler daha sonra başarılı olmuşlardır.

• Imre Lakatos da diyor ki, yerine yeni bir teori geliştirmedikçe, yanlışlansa bile bir teoriyi terketmemeliyiz.

• Bu durumda bir teorinin geçerliliği, sadece empirik kanıtlarla uyuşup uyuşmamasıyla değil, rakip teorilerle rekabet edebilmesiyle de ilgilidir.

(7)

• Bir teoriyi ne zaman terk edip bir başka teoriye geçebiliriz? • Önceki teorinin açıkladığı her şeyi açıklayan, önceki teoriden

çıkarılamayan ve empirik olarak kanıtlanmış kestirimler sağlayan alternatif bir teori ortaya çıkmışsa.

• Yine de şu soru açıklığa kavuşmamıştır: alternatif teoriler geliştirmenin rasyonel olduğu aşama nedir?

(8)

• Feyerabend buna bir cevap verir. Çeşitli rakip teoriler her zaman geliştirilmelidir. Bilim insanları, tek bir teori ve onun sınanmaları ile yetinmemelidir.

• Bu durumda şöyle bir itiraz geliştirilmiştir: farklı teorilerin geçerliliğini test edebileceğiz, tarafsız bir gözlem biçimi ve dili var mıdır?

• Aynı gözlem biçimine, ölçütlerine tabi kılamıyorsak, farklı teorilerin açıklama güçlerini nasıl karşılaştırabiliriz?

• Pek çok bilim adamı, teori yansız bir gözlemin (gözlem dilinin) olamayacağını öne sürer.

(9)

Teori Yansızlığı Mümkün müdür?

• Bir teoriyle ilgisi olmayan gözlemlerle, farklı teorileri karşılaştırmak, başarılarını ölçmek mümkün müdür?

• Bunun olamayacağını söyleyenlerin iki dayanağı var: • 1- algılarımız, teorik inanç ve beklentilerden etkilenir • 2- gözlem terimlerimiz, teoriden çıkar

(10)

Görmenin (Gözlemin) Yanlılığı

• Gündüz vakti gökyüzünü izlediğimiz zaman ne görürüz… • Güneşin yeri değişiyor mu?

(11)

Görmek doğal bir duyu/algı değil kültüreldir

• Görmek biyolojik bir süreç midir?

• Nesneden yansıyan ışıklar, göz merceklerinden geçerek retinaya düşer, oradan beyne elektro kimyasal sinyal gider ve beynin ilgili bölümünde bir malumat oluşur…mu?

(12)
(13)
(14)
(15)

• Bu durumda gözlemlerimiz, teorilerimize uyarlar.

• O zaman, rakip iki teoriyi kıyaslarken, herhangi birini yanlışlayan bir gözlem nasıl mümkün olabilir?

• Ancak teorilerimizin yanlış olabileceği hakkında bir esnekliğimiz,

serbestliğimiz var ise, teorilerin yeteneklerinin farklı olabileceğini de biliriz.

(16)

Gözlem

• Pozitivist ve realist bilim anlayışları açısından gözlem önemlidir… • Bilim gözlemle başlar ve bilimsel bilginin üretimi için gözlem temel

teşkil eder.

• Tek tek gözlemlerle, tümevarımsal bir şekilde teori ve yasalara ulaşırız. • Sonra da teorilerin açıklama gücünü, gözlemle sınayarak ölçeriz.

(17)

• Bir gözlemcinin gördüğü şey yani görme tecrübesi, geçmiş tecrübesine, bilgi ve beklentisine bağlıdır.

• Olguların betimlenmesi, olgulardan önce biçimlenmiş kavramsal sistemlerce belirlenir. Örneğin tarihsel olguların betimlenmesi ve açıklanması…

(18)

Paul K. Feyerabend (1924-1994), farklı bilimsel teorilerin

değerlendirilmesinde rasyonel standartların geliştirilemeyeceğini iddia eder.

(19)

Thomas Kuhn (1922-1996)

Bilimsel Devrimlerin Yapısı (1962)

• Her bilim dalının gelişmesi şu iki aşama arasında gider gelir

• 1. ilk aşamada bilimsel etkinlik bir paradigma tarafından yönetilir.

• Paradigma nedir? “Bir bilimsel topluluğa model teoriler, çözümler temin eden, evrensel olarak tanınmış, bilimsel etkinlikler”

(20)

• Normal bilimde paradigma, bilimsel incelemelere sorularını ve olası çözümlerini sunar. Bilimsel problemler bilmece gibidir. Eğer bilmece çözülemiyorsa, hatalı olan bilim adamıdır.

• Paradigma, problem alanı, yöntem ve çözüm standartlarını içerir • Örneğin…

(21)

• Devrimci bilim dönemi…

• Bilim adamı, giderek daha fazla şaşırtıcı durum ile karşılaşır. Bu durumda paradigma sorgulanmaya başlar. Bilimsel devrim bu sorgulamalar sonunda, yeni bir paradigma ortaya çıktığında gerçekleşir ve bilimsel toplulukça kabul edilir.

(22)

• Yarışan paradigmalar arası geçiş ve tercihler eleştirel değerlendirme ve tartışma sonucu gerçekleşmez. Geçiş genelde dinsel inançtaki geçiş gibidir.

• Geçişin açıklanması, bir kuşaktan başka bir kuşağa geçişle mümkün olabilir. Geçişler ancak sosyolojik ve psikolojik olarak açıklanabilir. • Rasyonel standartlarla değil…

(23)

• Feyerabend de, şu veya bu teoriyi, şu veya bu bilim anlayışını benimsenin ahlaki bir seçim olduğunu, bunun rasyonel bir standardının olmadığını savunur.

(24)

• Konvansiyonalizm tanımı verebiliriz:

• Bilimsel önermeler ve teoriler, insan yapısı yaratılardır. Biz bunları rasyonel ve empirik standartlara uyduğu için değil, uygun, yararlı, estetik bulduğumuz için doğru olarak görürüz.

• Konvansiyonalistler de bilgiyi gözlem ve deneye dayandırırlar. Ancak doğruluğun yeterli ölçütü deney değildir, derler.

(25)

konvansiyonalizm

• Konvansiyonalizmde,

• Bilimsel önermeler bizden bağımsız dışsal dünyanın betimlemeleri değil, bilim insanlarının yaratıları ve inşalarıdır. Bilimsel teoriler neyin gerçek ve doğru olduğunu belirler. Teori gerçekliği yansıtmaz,

gerçekliği belirler.

• Bilimsel teorinin reddi ya da kabulu özneldir. Burada pratik ilgiler, estetik ve ahlaki değerler devreye girer. Öznelliğin kaynağı bilimsel topluluktur. Bilimsel etkinliği değerlendirecek, evrensel ölçütler yoktur.

(26)

• Teorilerin doğruluğu ya da yanlışlığı empirik veri tarafından

Referanslar

Benzer Belgeler

yaklaşım içinde köklerini bulabileceğimiz doğa ve toplumun birbirinden bağımsız gerçeklik alanları olduğu dolayısıyla farklı şekillerde bilinebileceği

Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri-II dersinin amacı toplumsal konularda bilgiye ulaşma yollarını ve bu bilgiyle toplumsal analizlerin nasıl yapılabileceğini

• Bilim doğal dünya ve insan dünyası hakkında açıklamalar sunan bir bilgi üretme etkinliğidir.. • Bilim “nasıl” ı açkılayan

Değişkenler ve ölçekler Süreksiz değişkenler Sürekli değişkenler İsimsel ölçek (sınıflama ölçeği) Kademeli ölçek (Sıralama Ölçeği) Mesafeli Ölçek (Aralık

 Nüfusun ortalama geliri, %68 doğrulukla, 95 ile 105 lira arasına düşer  %95 doğruluk için, iki standart sapma aşağı ve yukarı gidilir... Normal

- Hafta sonu televizyon izleme süreniz ne kadardır?” sorusuna cevap • verenlerin büyük çoğunluğu (%23,2) 2-3 saat televizyon izlemektedir.. • Katılımcıların %20,1’inin

önceden yapılandırılmış değil, kendi sürecinde yapılanan, oluşan ve evrilen araştırma tarzı.

5- eğer hipotez yeni olaylara uymuyor, hipotez yeniden oluşturulur ve olgu yeniden tanımlanır. 6- hipotez oluşturma ve yeniden