9.Hafta
• Kamu hizmetlerinin idare tarafından
gördürülmesinde hizmet, (a)kamu idaresi tarafından doğrudan doğruya görülebilir (b) hizmetten sorumlu kamu idaresinin kurduğu diğer kamu tüzel kişisi tarafından görülebilir.
(Gözler, s. 276)
• Kamu hizmetlerinin özel kişiler tarafından
gördürülmesinde temel olarak iki usul vardır.
Bunlardan ilki, tek yanlı görevlendirme; diğeri sözleşmeyle görevlendirmedir.
• Tek yanlı görevlendirme usulü daha çok ruhsat usulü olarak karşımıza çıkar. Lisans ya da
ruhsat işlemiyle görevlendirilen özel kişinin,
her ne kadar talebi olsa da, bu işlem tek taraflı işlemdir. (Gözler, s. 278)
• Sözleşmeyle görevlendirme usulleri genel olarak ,
• (a) imtiyaz
• (b) iltizam
• (c) müşterek emanet
• (d) özel usuller
başlıkları altında incelenebilir
• İmtiyaz usulü, " bir özel hukuk kişisinin bir kamu idaresi ile yaptığı sözleşme uyarınca,
kullanıcılardan alacağı ücret karşılığında kendi kar ve zararına bir kamu hizmetini kurup
işletmesi usulüdür." (Gözler, s. 279)
• 10 Haziran 1910 tarihli Menafii Umumiyeye Müteallik İmtiyazat Hakkında Kanun imtiyaz
usulünün düzenlendiği kanundur. Devlet adına imtiyaz verme yetkisi, Cumhurbaşkanına aittir.
• Anayasanın 155. maddesine göre Danıştay, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmekle görevlidir. Bu görev,
görüş/düşünce/mütalaa niteliğinde
olduğundan ilgili idare Danıştay'ın görüşü doğrultusunda hareket etmek zorunda
değildir. Diğer yandan, imtiyaz işleminden önce idarenin Danıştay'ın görüşünü alması zorunludur.