• Sonuç bulunamadı

Ertu ÷rul GÜNAY

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ertu ÷rul GÜNAY "

Copied!
450
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LATùN AMERùKA ÇALIúMALARI ARAúTIRMA VE UYGULAMA MERKEZù YAYINLARI: 001

OSMANLI MPARATORLUU-LAT N AMER KA

(BA LANGIÇ DÖNEM )

Mehmet Necati KUTLU - úebnem ATAKAN - Erkan YURTAYDIN Özlem KAYGUSUZ - Nazan ÇùÇEK - Gökhan ERDEM

Ankara Ɣ 2012

(2)

Ankara Üniversitesi Yayınları No: 315 Bölüm Yazarları

Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu Doç. Dr. ùebnem Atakan Doç. Dr. Erkan Yurtaydın Yrd. Doç. Dr. Özlem Kaygusuz

Yrd. Doç. Dr. Nazan Çiçek Dr. Gökhan Erdem

Editör:

Fatma Öznur Seçkin

Tercümeler:

Osmanlıcadan Türkçeye:

Özcan Kılıç Fatma Hazar Ramazan Çınar Fatma Merve Çetinel

Osmanlıcadan Türkçeye Çevirileri Kontrol Eden:

Prof. Dr. Yılmaz Kurt Fransızcadan Türkçeye:

Cansu Candemir

Düzelti:

Özcan Kılıç

ANKARA ÜNøVERSøTESø

LATøN AMERøKA ÇALIùMALARI ARAùTIRMA VE UYGULAMA MERKEZø Tando÷an Yerleúkesi øncitaúı Sokak 06500 Beúevler/ANKARA

Tel: (0312) 215 24 84 – 213 89 97 Faks: (0312) 215 24 70 e-posta: lamerika@ankara.edu.tr

web: latinamerika.ankara.edu.tr

Bu kitap Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi tarafından yürütülen ve yöneticili÷i Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu tarafından yapılan “Ba÷ımsızlıklarının 200.

Yılında Latin Amerika-Osmanlı Devleti øliúkilerinin Baúlangıcı” konulu araútırma projesi kapsamında oluúturulmuútur. Yazıların sorumlulu÷u yazarlarına aittir.

ISBN : 978-605-136-020-1

Baskı Yeri:

Ankara Üniversitesi Basımevi øncitaúı Sokak No:10 06510 Beúevler / ANKARA

Tel: 0 (312) 213 66 55 Basım Tarihi: 20 / 01 / 2012

(3)

øÇøNDEKøLER

Önsöz

Ertu÷rul Günay (Kültür ve Turizm Bakanı) ... v Prof. Dr. Yılmaz Kurt (DTCF Tarih Bölümü Baúkanı) ...vii Sunuú...ix I. “Osmanlıømparatorlu÷u ile Arjantin øliúkilerinin Baúlangıcı”

ùebnem Atakan ... 1 II. “Osmanlıømparatorlu÷u-Brezilya øliúkilerinin Baúlangıcına Dair Bir

Deneme”

Mehmet Necati Kutlu... 29 III. “Osmanlıømparatorlu÷u ve Küba øliúkilerinin Baúlangıcı”

Nazan Çiçek ... 63 IV. “Osmanlıømparatorlu÷u ile Meksika øliúkilerinin Baúlangıcı”

Erkan Yurtaydın ... 119 V. “Osmanlı Devleti ile ùili Arasında Diplomatik øliúkilerin Baúlangıcı”

Özlem Kaygusuz... 273 VI. “Osmanlıømparatorlu÷u ile Venezuela Cumhuriyeti Arasında

Diplomatikøliúkilerin Kurulması”

Gökhan Erdem... 321 Kaynakça ... 435 Yazarlar Hakkında ... 439

(4)
(5)

ÖNSÖZ

Ertu ÷rul GÜNAY

Kültür ve Turizm Bakanı Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi 2009 yılında kurulurken bölge hakkında araútırmalar yapmak, karúılıklı iliúkileri geliútirerek Türkiye’nin tanınırlı÷ını arttırmak, arúivler ve kaynaklar ıúı÷ında Osmanlı ømparatorlu÷u ile bu ülkeler arasındaki iliúkilerin baúlangıcını ve nasıl yürütüldü÷ünü açıklı÷a kavuúturmak hedeflenmiúti.

Merkezin, kuruluúunun daha henüz ikinci yılında böylesine bir eseri ortaya koymaktaki baúarısının dikkat çekici ve de takdire layık oldu÷unu düúünüyorum.

Araútırma konusunun esasen alanında pek iúlenmemiú olmasına ra÷men, yurdumuzun jeopolitik konumu ve özellikle de son yıllarda üstlendi÷i uluslararası misyon açısından incelenmesi gereken bir husus oldu÷unu düúünüyorum.

Projeye katkıda bulunan de÷erli bilim adamlarımızın makaleleri incelendi÷inde de görülece÷i üzere, Amerika co÷rafyasının Batı dünyası ile tanıúması 1500’lü yılların baúlarında olmasına ra÷men Osmanlı ømparatorlu÷u’nun bu co÷rafya ile iliúki kurmaya baúlaması çok daha geç bir döneme, 1800’lü yıllara tekabül etmektedir.

Güney Amerika’nın uçsuz bucaksız toprakları øspanya ve Portekiz tarafından yıllarca sömürge olarak kullanılmasına ra÷men, zengin do÷al kaynakların verimli olarak iúletilmesi bir úekilde yöre ekonomisinde büyük geliúmelere sahne olmuútur. Bu geliúmeye paralel olarak baúta Arjantin, Brezilya ve Küba olmak üzere hemen tüm Latin Amerika ülkelerinde XIX.

yüzyılın ilk yarısında ihtiyaç duyulan iú gücünü karúılamak için özellikle Avrupa’dan iúçi getirme politikası uygulanmıútır.

Baúarısızlıkla sonuçlanan II. Viyana Kuúatması’ndan sonra gerileme sürecine giren Osmanlı ømparatorlu÷u yine XIX. yüzyılda Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile yeni bir döneme girmiútir. Bu süreçte ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar, bitmez tükenmez ayaklanmalar Osmanlı mülkünde büyük nüfus hareketlerine sebep olmuútur.

Bu dönemde gerek Çarlık Rusyası’nın Kafkaslardaki yayılmacı politikaları gerekse de Balkanların kaybedilmesi nedeniyle Müslüman tebaanın Anadolu’ya kitleler halinde göç etti÷i gözlenirken, yine Osmanlı co÷rafyasından ço÷unlu÷u Hıristiyan tebaasından olmakla birlikte aralarında

(6)

Müslümanların da bulundu÷u kayda de÷er büyüklükte bir topluluk da daha iyi ve güvenli bir hayat özlemiyle Yenidünya’ya göç etmeye baúlamıútır.

øúte Latin Amerika’ya iliúkin göç süreci bu úekilde iúlemeye baúladıktan sonra da, oradaki vatandaúlarının haklarını korumak ve sorunlarına yardımcı olmak amacıyla diplomatik iliúkiler kurulmaya baúlanmıútır.

Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezinin ilk yayını olacak bu kitap gerek konusu ve gerekse içeri÷indeki çok de÷erli tespitleri ile úüphesiz büyük bir boúlu÷u dolduracaktır.

Ankara Üniversitesinin de÷erli Rektörü Prof. Dr. Cemal Talu÷’a, Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu’ya, kıymetli fikirlerini bizlerle paylaúan de÷erli bilim adamlarımıza ve eme÷i geçen herkese gönülden teúekkür ediyorum.

(7)

Prof. Dr. Yılmaz KURT

DTCF Tarih Bölümü Baúkanı

Osmanlıømparatorlu÷u – Latin Amerika isimli bu ortak çalıúma uzun bir eme÷in ürünü olarak ortaya çıkmıú görünmektedir. Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi’nin yürütmekte oldu÷u bir projede bizlere de görev düútü ve bu sayede bizim için çok yeni olan bir konuda bilgilenme imkânı bulduk. Öyle sanıyorum ki Osmanlı Devleti ile Latin Amerika ülkeleri arasında XIX. Yüzyılın sonunda baúlayan iliúkiler benim için oldu÷u kadar pek çok tarihçi için de yeni bilgiler içermektedir. Bizde genellikle Osmanlı Devleti ile Avrupa, Asya ve Afrika devletlerinin iliúkileri incelenmiú, son zamanlarda bir de Amerika Birleúik Devletleri ile olan iliúkiler üzerinde durulmuútur. Bu bakımdan Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi (LAMER)’in baúlattı÷ı bu çalıúma gerçekten büyük bir eksikli÷i gidermiú, tarihçiler için yeni ufuklar açmıútır.

LAMER tarafındanøstanbul’daki Baúbakanlık Osmanlı Arúivi (BOA) kataloglarından temin edilen yüzlerce arúiv belgesi özellikle Arjantin, Brezilya, Meksika, ùili gibi devletlerin Osmanlı Devleti ile siyasi ve ticari iliúkiler kurması açısından önem taúımaktadır. Bu iliúkiler ve yapılan ticaret antlaúmalarının sonunda ortaya çıkan ticaret kapasitesinin karúılıklı olarak araútırılması bir yönüyle tarihçilerin görevidir. Ancak diplomatik ve siyasi iliúkilerin detayları, bu iliúkilerin yarattı÷ı sosyal ve kültürel yapının incelenmesi ve de÷erlendirilmesi øspanyol dili gibi bölge dilleri uzmanlarının da konuya müdahil olmalarını gerektirecektir. Yer adlarının, kiúi adlarının do÷ru okunabilmesi ilgili dili bilmeden gerçekten çok zordur.

Osmanlı Devleti ile Latin Amerika devletlerinin ilk iliúkileri diplomatik temaslar kurulmasıyla baúlamıútır. Gerçekleútirilen diplomatik iliúki kurma teúebbüslerinde daha çok Paris’de bulunan Osmanlı Büyükelçisi aracılık etmiú ve gerekli teması sa÷lamıútır. Osmanlı Devleti ile elçi teati etmekte anlaúan Latin Amerika ülkeleri gerekli gördükleri yerlerde de fahri veya resmi konsoloslar vasıtasıyla konsolosluk açma yoluna gitmiúlerdir. Bir de XIX. Yüzyılda bir moda úeklini aldı÷ı anlaúılan karúılıklı niúan ve madalya verilmesine dair antlaúmalar ve bunlarla ilgili yazıúmalar önemli yer tutmuútur. Osmanlı Devleti ile diplomatik iliúkinin ikinci aya÷ını ticaret antlaúmaları imzalamak oluúturmuútur. Bu antlaúmalar genellikle Brezilya ile yapılan ilk antlaúma esas alınarak hazırlanmıútır. Her iki ülke gemileri birbirlerinin limanlarına serbestçe girip çıkacaklar ve en yüksek ayrıcalı÷a sahip olan devlete tanınmıú olan ayrıcalıklardan aynı úekilde yararlana- caklardır.

(8)

Yapılan bu antlaúmalarda her iki ülke vatandaúlarının bir di÷erinin topra÷ında karúılaúabilece÷i hukukî sorunları ne úekilde çözeceklerine de cevap aranmaktadır. Mal-mülk edinmeden, polis ve mahkemelere varıncaya kadar pek çok konuya açıklama getirilmiútir. Bu antlaúmaların ne úekilde uygulandı÷ı, hangi maddelerin uygulanmasında pürüz yaúandı÷ı gibi konular ise tarihçiler ile dil uzmanlarımızın ortak çalıúmaları ile aydınlatılacaktır.

LAMER bu belgeleri bulup yayınlamakla bu konuda yapılacak çalıúmaların önünü açmıú, ufkunu geniúletmiútir. Dil ve Edebiyat çalıúmalarının kültürün bir parçası oldu÷u esas araútırma alanının o kültürün dili, tarihi, folkloru ile bir bütün teúkil etti÷ini bugün daha iyi biliyoruz.

Zaten Büyük Atatürk’ün de Dil ve Tarih-Co÷rafya Fakültesini açmasında ve bu Fakülteye bu adı vermesindeki esas amacın da bu oldu÷u hepimizce malumdur. Bu çalıúmaların DTCF’nin kuruluúunun 75. Yılına rastlamıú olması da ayrı bir anlam taúımaktadır.

LAMER’in bu güzel çalıúmalarının Osmanlı Tarihi araútırmalarına oldu÷u kadar bütün Latin Amerika devletleri tarihi araútırmalarına da büyük bir ivme kazandıraca÷ına inanıyoruz. Kitabın baúlı÷ındaki (Baúlangıç Dönemi) notu da yeni yayınlar, yeni çalıúmalar yapılaca÷ının muútulanması gibi. Baúta LAMER Müdürü Sayın Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu olmak üzere bu çalıúmalara emek harcayan bütün akademisyenleri kutluyorum.

Saygılarımla.

(9)

SUNUù

Prof. Dr. Mehmet Necati KUTLU Ankara Üniversitesi

Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi Müdürü

Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi, akademik düzeyde disiplinlerarası bölge çalıúmaları yapmak üzere Ankara Üniversitesi bünyesinde 2009 yılında kurulmuútur. Merkezimizin ilk araútırma projesi de hedef bölge olan Latin Amerika ülkeleriyle Osmanlı ømparatorlu÷u arasında kurulan ilk devletlerarası iliúkileri konu almıútır. Bu kapsamda hazırlanan “Ba÷ımsızlıklarının 200. Yılında Latin Amerika – Osmanlı Devleti øliúkilerinin Baúlangıcı” baúlıklı proje, öngörülen bütçesiyle birlikte Ankara Üniversitesi Rektörlü÷ü’ne sunulmuú ve Rektörlü÷ümüz Bilimsel Araútırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından onaylanarak 1 Nisan 2010 tarihinde yürürlü÷e girmiútir.

Temel olarak Türkiye Cumhuriyeti Baúbakanlık Devlet Arúivleri Genel Müdürlü÷ü Osmanlı Arúivi belgeleri kullanılarak yürütülen çalıúmamızın kapsamı Ankara’da temsilcili÷i bulunan ülkelerle sınırlandırılmıútır. Bu kapsamda arúivde Arjantin, Brezilya, Ekvador, Küba, Meksika, Peru, ùili ve Venezuela ile ilgili belgeler aranmıú ancak ne yazık ki bu ülkelerden Peru ve Ekvador ile iliúkilerimizin baúlangıcına dair yeterli kaynak belgeye ulaúılamamıútır. Gerek bu iki ülkeyle olan iliúkilerimiz gerekse 2011 yılının ikinci yarısında ülkemizde temsilcili÷i açılmıú bulunan Kolombiya ile ilgili belge ve bilgiler “XIX. Yüzyıl Boyunca Latin Amerika – Osmanlı Devleti øliúkileri” baúlıklı ikinci projemiz dâhilinde ele alınacaktır.

Bu çalıúmamız kapsamında kullanılmak üzere Baúbakanlık Devlet Arúivleri Genel Müdürlü÷ü Osmanlı Arúivi’nden 174 grup belge temin edilmiú ve içeriklerindeki toplam 663 varak uzmanlarımız tarafından tek tek de÷erlendirilmiútir. Bu belgeler arasından seçilen ve makalelerde kullanılan 54 gurup belge içerisindeki 153 vara÷ın büyük ço÷unlu÷u Osmanlıca, yaklaúık olarak beúte biri ise Fransızca ve øspanyolcadır. Bu belgelerin gerek Osmanlıcadan yapılan transkripsiyonları gerek günümüz Türkçesine aktarılmaları gerekse øspanyolca ve Portekizceye tercümeleri aúamasında karúılaúılan çeúitli olumsuzluklar nedeniyle bir yılda tamamlanması öngörülen projemiz altı aylık bir gecikmeyle ancak bir buçuk yılda tamamlanabilmiútir.

(10)

Tercüme evresi sonrasında transkripsiyonları ve günümüz Türkçesine çevirileri tamamlanan belgeler, aralarında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Co÷rafya Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne mensup çeúitli disiplinlerden akademisyenler tarafından incelenip de÷erlendirilmiú, çabaları neticesinde eseri oluúturan makaleler ortaya çıkmıú ve çalıúmamız içerisinde ülke isimlerine göre alfabetik olarak sıralanmıútır. Projemiz kapsamında hazırlanan bu çalıúmanın, amacına hizmet edecek úekilde, Türkiye’de oldu÷u kadar Latin Amerika ülkelerinde de kaynak kitap olarak kullanılabilmesi araútırmamızın baúlıca gayelerindendir. Bu nedenle çalıúmamız, øspanyolca ve Portekizceye de çevrilerek yayımlanmıútır.

Karúılaúılan çeúitli zorluklara ra÷men, bu projenin hazırlanması ve kitap haline getirilmesinde bizlerden hiçbir zaman deste÷ini esirgemeyen Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Cemal Talu÷’a, Rektör Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Nilgün Halloran’a, Rektör Danıúmanlarımız Sayın Prof. Dr. Esin Akı ve Sayın Prof. Dr. øsmail Yalçın’a teúekkürü borç biliyorum. Aynı úekilde çalıúmamızın baúından sonuna kadar gerek tercüme gerek düzelti gerekse edisyon aúamalarının her birinde emekleri geçen ve sayıları bir elin parmaklarıyla sınırlı olan personelimize de içtenlikle teúekkür ediyorum.

(11)

OSMANLI øMPARATORLUöU øLE ARJANT øN øLøùKøLERøNøN BAùLANGICI

ùebnem Atakan*

øspanyol denizci Juan de Solis’in1 1516 yılında bugün Arjantin Cumhuriyeti’nin bulundu÷u toprakların bir kısmını keúfetmesi ile baúlayan, ardından 1536’da Kral I. Carlos’un hizmetinde olan øspanyol asilzade Pedro de Mendoza’nın2 günümüzde Buenos Aires úehrinin bulundu÷u bölgeyi de içine alan Río de la Plata’da ilk yerleúimi kurmasıyla devam eden kolonileúme, XIX. yüzyılda yerli halk ile Avrupa’dan göç edenlerin kaynaúmasıyla son noktasına ulaútı. Fetihten, ba÷ımsızlı÷a kadar Río de la Plata ve çevresindeki bölge öncelikle øspanya, ardından da Büyük Britanya ve ABD gibi dünya güçleri için önemli bir hedef oldu.

XVI. ve XVII. yüzyıllar arasında Río de la Plata toprakları 2,5 milyon kilometrekarelik alanı kapsamaktaydı. O günkü Peru Eyaleti ile sınırdaú olan bölgenin özelli÷i; az geliúmiú ve nüfus bakımından zayıf olmasıydı. Amerika kıtasına gelen yaklaúık 250.000 øspanyol’un ancak 3.000 kadarı bu bölgeye yerleúmiúti. Yerli nüfus oranına bakıldı÷ında ise Meksika, ùili gibi ülkelerle kıyaslandı÷ında oldukça az bir kısmının burada yaúadı÷ını belirtmek gerekir.

Fethin ilk yıllarında Vasco Núñez de Balboa ve Magallanes (Macellan) gibi kâúifleri bölgeye yönelten temel unsur, büyük denizlere

* Doç. Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Co÷rafya Fakültesi, Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, øspanyol Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı.

1 Sevilla (Lebrijo) do÷umlu øspanyol denizci (1470-1516). Genç yaúlarından itibaren øspanya ve Kuzey Afrika’da ticaret yapan gemilerde çalıúmaya baúladı. Kastilya Krallı÷ının emrine girdikten sonra Kristof Kolomb’un Amerika seferinde görev alan denizcilerden Yanez Pinzón ile birlikte 1508 yılında “Magdalena” ve “Isabelita” adlı iki gemiyle Amerika seferine çıktılar. Bu sefer sırasında Dulce Körfezini ve Yucatan sahillerini keúfettiler. 1509’da øspanya’ya döndüklerinde Pinzón ile aralarında anlaúmazlık çıktı. Sefer için gerekli donanımı sa÷ladıktan sonra tekrar yeni yerleri keúfetmek üzere 1515 yılında San Lucar’dan hareket etti. Dulce Körfezi’nin keúfinden sonra Parana-Guazu nehri a÷zına gelen denizciler, buraya daha sonra adı Río de la Plata’ya dönüúecek Solis Nehri adını verir, böylece bugünkü Arjantin’in büyük bir kısmı keúfedilmiú oldu.

2 Granada 1487- Kanarya Adaları 1537, I. Carlos tarafından görevlendirilen ve Río de la Plata bölgesinin kâúifi ve ilk yöneticisi olan øspanyol asker ve devlet adamı.

(12)

açılan bir geçit bulmak gereksinimiydi. 1537’de gümüú yataklarının bulunmasıyla, bu önemli madenin sevki için yerleúim yerleri kurulması ihtiyacı ortaya çıkmıútı. Bugün Paraguay sınırları içinde yer alan Asunción úehri iúte bu nedenle kuruldu. Arjantin’in adını, Latince’deki argentum (gümüú)’den alması da bu zengin kaynaklardan ötürü olmuútur.

ùili sınırına yakın Tucumán ve Asunción úehirlerinde øspanyol nüfusun artmaya baúlamasıyla Buenos Aires, Entre Ríos, Corrientes, Santa Fe, Chaco, Farmosa, Misiones, Paraguay ve Uruguay’ı içine alan La Cuenca del Plata bölgesi, øspanyol kolonisinin önemli yerleúim yerleri oldu. Ülke ba÷ımsızlı÷ına kavuúuncaya kadar øspanyol genel valiler tarafından yönetildi.

1806 yılından itibaren øspanyol yönetimine karúı ülkede ba÷ımsızlık mücadelesi baúladı. 1810 ve 1816 yılları arasında önce ølk Meclis kuruldu, daha sonra Büyük Meclis, en sonunda da üç kiúinin yönetiminde ilk Triunvirato oluúturuldu, onu ikinci ve üçüncüsü izledi. 9 Temmuz 1816 yılında Tucumán’da toplanan Genel Kongre ile ba÷ımsızlık çabalarında son aúamaya gelindi ve Arjantin özgürlü÷üne kavuútu. 1817’de ise Güney Amerika Birleúmiú Eyaletler Anayasası ilan edildi.

1809 yılında Arjantin nüfus artıúı bakımından olumlu bir geliúme gösterdi. Buenos Aires’den And Da÷ları ve Paraguay’a kadar uzanan topraklarda, ülke nüfusu yaklaúık 406.000 iken, 1819’da 527.000’e, 1839’da ise 768.000’e ulaúmıútı. Ülke, gelirinin büyük kısmını hayvancılık ve onun yan sanayi olan deri iúlemeci÷i ile sa÷lamaktaydı. 1830-1834 yılları arasında bütçe açı÷ı, kamu borçlanması ve artan enflasyon, Juan Manuel de Rosas’ın

3 yönetime geçmesi ve kemer sıkma siyasetinden sonra giderek iyileúme göstermiú, Arjantin’in 1840’daki 36 milyon pesoluk borcu, 1850’ye gelindi÷inde 13 milyon 750 bin pesoya düúmüútü. Deri ihracatı 1837 yılında 823.000’den 1851’de 2.601.000 birime, ihraç edilen yün miktarı da 164.000 arroba’dan4 640.000’e çıkmıútı.5 Tüm bu geliúmelere ve Rosas’ın demir yumru÷u’na ra÷men ekonomik anlamda ülke yine de istedi÷i geliúmeyi gösterememiútir. 1852’de Rosas’ın yönetimi devretmesinden sonra hayvancılı÷ın ve tarımın temel geçim kayna÷ı oldu÷u ülkede, kırsal kesimde büyük bir iúgücüne gereksinim oldu÷u ortaya çıktı. Arjantin pampa6larında yaúayan gaucho7 iúgücünün yeterli gelmemesi, özellikle Avrupa’dan göç yoluyla iúçi getirilmesi zorunlulu÷unu ortaya çıkardı. Böylece deniz aúırı

3 Buenos Aires 1793-Southampton, Hampshire 1877, 23 yıl Arjantin’i baskıcı bir sistemle yöneten asker ve devlet adamı.

4 11,502 kg’a denk gelen a÷ırlık ölçüsü

5 CHEVALøER, Francois, América Latina de la øndependencia a Nuestros Días, Editorial Labor, Barcelona 1979, ss.14,15

6 Bozkır

7 Hayvancılıkla u÷raúan Arjantin yerlilerine verilen ad.

(13)

ülkelerden gelen geniú çaplı katılım sayesinde Arjantin’de sosyal ve ekonomik alanlarda önemli de÷iúimler baú gösterdi.

Bir göçmen ülkesi olarak da tanımlanabilecek Arjantin, tarihinin her ülkeden ve her dinden en büyük göçünü 1870-1929 yılları arasında yaúamıútır. Özellikle Avrupa’yı kasıp kavuran I. Dünya Savaúı sonrasında göç yo÷unlu÷u giderek artmıútır. Ço÷unlu÷u 20-35 yaúları arasındaki genç erkeklerden meydana gelen bu geniú katılımın sonucunda nüfus 1.800.000’den 12.000.000’a ulaúmıútır. Arjantin topraklarına geldi÷i bilinen ilk Türkler, önce Osmanlı ømparatorlu÷u içinde yer alan, sonra da Fransız yönetimine geçen Suriye ve Lübnan topraklarından gelmiútir. Türk pasaportu ile gelen, bir kısmı Müslüman bir kısmı da Hristiyan ve di÷er dinlerden olan, genelini kırsal kesim insanının oluúturdu÷u bu göçmen toplulukları, ülkeye ilk giriúlerini Buenos Aires Limanı’ndan yapmıúlardır.

1891-1926 yılları arasında devlet istatistikleri tarafından tespit edilen, ülkelere göre göçmen oranlarıúöyleydi:8

Dönem øspanyollar øtalyanlar Fransızlar Ruslar Türkler Di÷er 1891-1900 % 20,31 65,66 3,95 2,69 1,79 5,60 1901-1910 % 36,99 45,63 1,96 4,22 3,78 7,43 1911-1920 % 48,89 28,83 2,09 4,71 4,87 10,61 1921-1926 % 27,51 40,92 1,21 3,47 1,89 25,12

Arjantin’in dıú ticaret hacminin giderek artması, Avrupa’da bulunan ülkeler ve Osmanlı Devleti gibi yabancı ülkelerle ikili iliúkileri yo÷unlaútırmak, özellikle de ticaret anlaúmaları imzalamak zorunlulu÷unu beraberinde getirmiúti. II. Viyana Bozgunu’ndan itibaren gerileme süreci içerisine giren Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda yeniliklerin ve batılılaúmanın habercisi sayılabilecek Tanzimat Fermanı’nın (3 Kasım 1839) ilanı ile beraber yeni bir dönemin kapıları aralanmaya baúlamıútı.

Modernleúme süreci içindeki Osmanlı Devleti, Avrupa ile yo÷unlaúan iktisadi iliúkilere giren Do÷u Akdeniz liman úehirleri ile XIX. yüzyıl hayatının gerektirdi÷i úehir içi ulaúım ve di÷er hizmetleri yerine getirmek zorundaydı. Bu úehirlerde tüccar gemilerin mürettebatı için konaklama tesisleri ve uygun sa÷lık úartlarını sa÷lamak baúlıca sorun olmuútu. Avrupa dünyası için Do÷u limanları artık egzotik, uzak úehirler olmaktan çıkmıú, yeni bir kazanç ve yerleúim alanı olmuútu.9

8 www.iigg.fsoc.uba.ar/pobmigra/archivos/1.pdf

9 ORTAYLI, øLBER, ømparatorlu÷un En Uzun Yüzyılı, Timaú Yayınları, østanbul, Nisan 2010, s.189-190

(14)

Dünyadaki bu geliúmeler do÷rultusunda ortaya çıkan, iki ülke arasındaki anlaúmanın temelleri; Arjantin’in Paris Büyükelçisi Balkari’nin10 21 Temmuz 1870 tarihinde ülkesinin, Osmanlı Devleti’nin bazı úehirlerinde konsolosluk açma iste÷ine iliúkin talebini bildiren mektubuyla atılmıútır. Her iki ülke açısından olumlu sayılan bu geliúmeleri Büyükelçi, 10 Ekim 1870 (14/B/1287 Hicri) tarihli mektubunda úöyle aktarmıútır: Mısır’da ve Osmanlı Devleti’nin baúka yerlerinde birer konsolosluk açılması hakkında ba÷lı oldu÷um hükümet namına izin istenilmesini içeren geçen temmuz ayının yirmi bir tarihli âcizane mektubuma cevap olarak iúbu konsolosluklar için Osmanlı Devleti ile Arjantin Cumhuriyeti arasında görüúüp dostluk iliúkisini düzenlemeyi amaçlayan bir dostluk ve ticaret ahitnamesinden sonra ortaya konulaca÷ı ve Osmanlı Devleti ise böyle bir ahitnamenin düzenlenmesi konusunda görüúmelere meyilli oldu÷u yüce elçi tarafından yazılı olarak belirtilmiútir.11 .

1872 yılında iki ülke arasında imzalanan ve on beú maddeden oluúan ilk ticaret anlaúmasında 12 genel hatlarıyla, iki ülke arasındaki dostlu÷un devam etmesi, her iki ülkenin deniz ticaretini rahatlıkla yapabilmeleri ve serbest dolaúım için karúılıklı haklar verilmesi, ülkeler arasında yapılacak ithalat ve ihracat, tarafların birbirlerinin limanlarında tutulan fener ve kılavuz ile kaza anında kurtarma için ödenecek vergilerin eúit olması, ayrıca hem Osmanlı Devleti sınırlarında yaúayan Arjantinliler, hem de Arjantin’de yaúayan Osmanlıların, ilgili ülkelerde edindikleri mesken ve mülklerinin devletçe korunması ve Arjantin Cumhuriyeti’nde ikamet eden Osmanlı úehbenderleri ile Osmanlı Devleti’nde görev yapacak Arjantinli konsolosun aynı rütbeden olan di÷er devletlerin konsoloslarının sahip oldukları izinlere ve imtiyazlara sahip olmalarına iliúkin hükümler yer almıútır.

Konsoloslu÷un açılması ile ilgili somut adımlardan ilki Osmanlı Devleti’nin Sidney Fahri Baúúehbenderi Halik Mansur Efendi’nin 23 Aralık 1899 tarihinde ticaret iúlerini takip etmek için bir süre kalaca÷ı Buenos Aires’te, kendisi için fahri baúúehbenderli÷in verilmesi amacıyla Dıúiúleri Bakanlı÷ı’na gönderdi÷i bir dilekçe ile atılmıútır. 1900 yılından itibaren ise her iki ülkenin Roma temsilcileri aracılı÷ı ile yürütülen Konsolosluk açılması çalıúmaları on yıl gibi bir süreyi kapsamıútır. Sürecin bu kadar uzamasına Arjantin’in, Osmanlı Devleti’nin Arjantin’de úehbenderlik

10 Osmanlıca metinlerde Balkari ya da Balikadi úeklinde okunan kiúi, asıl mesle÷i tıp doktorlu÷u olan ve uzun yıllar boyunca ülkesi Arjantin’in Fransa Büyükelçili÷i görevini yürüten Mariano Severo Balcarce (1807-1885) dir.

11 BOA (Baúbakanlık Osmanlı Arúivi) HR.SYS (Hariciye Nezareti Siyasi Kısım), Dos. 246, Gömlek no 14640 (bkz. Ek 1, 2, 3)

12 Tam metnin çevirisi için Bkz. Mehmet TEMEL, XIX. ve XX. yüzyılda Osmanlı-Latin Amerikaøliúkileri, Nehir Yayınları, østanbul, Ekim 2004, ss. 15-20

(15)

açmadan önce devletler genel hukuku çerçevesinde karúılıklılık esasına dayalı bir antlaúmaya razı olması koúulu, Osmanlı Devleti’nin de Arjantin’in Osmanlı Devleti’ne atayaca÷ı konsolosların eski antlaúmaların tanıdı÷ı haklardan (kapitülasyonlar) yararlanmaya kalkıúmayacaklarına iliúkin ısrarı13 neden olmuútu.

Arjantin Cumhuriyeti-Osmanlı Devleti arasındaki iliúkiler incelenirken karúımıza ilginç belgeler çıkmıútır. Bunlardan birisi Arjantin ve øspanya’nın Roma’daki Konsolos Vekili Diego Bevacqua’ya Türk-Rus Savaúı’nda Kızılhaç görevlisi olarak gösterdi÷i yararlılıklardan dolayı Kılıçlı Mecidi Niúanının 4. Rütbe madalyası ve uzluk belgesinin verilmesi ile ilgili olanıdır.

Diego Bevacqua, daha önce kendisine øtalyan makamlarınca Lazare Niúanı takdim edilmesi nedeniyle Osmanlı Devleti’nin kendisi için uygun gördü÷ü, derece olarak daha alt seviyede olan madalyayı 17 Eylül 1882 tarihinde øngiltere’deki Osmanlı Elçisi Kostaki Musurus Paúa’ya14 yazdı÷ı bir mektupla geri çevirdi÷ini bildirmesi tarih sayfalarına geçen ilginç bir örnek oluúturmuútur.15

1909 yılında, uzun süre hazırlı÷ı sürdürülen ve her iki ülke arasında hem ekonomik hem de sosyal alanlarda karúılıklı iliúkileri geliútirmeyi amaçlayan, zaman zaman konsolosların görev ve yetkileri gibi kimi konularda ortak bir tavır bulunmasında zorlanılan antlaúmanın son noktasına gelindi. 17 Nisan 1909 tarihinde ilgili ülkelerin Roma Büyükelçilerince hazırlanan taslak antlaúma metni onay için østanbul’a yollandı, 1 Aralık 1909 tarihinde ise Padiúah tarafından da uygun görülen Konsolosluk Protokolü, Roma Büyükelçisi Hüseyin Kasım Bey ile Arjantin’in Roma’daki Elçisi, daha sonra ülkesinin Devlet Baúkanı olacak Roque Sáenz Peña arasında imzalandı. Konsolosluk antlaúması úu maddelerden oluúmaktaydı:

Madde I

Osmanlıømparatorlu÷u Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti, baúka bir devletin benzer devlet memurlarının kabul edildi÷i úekilde, ülkelerinin her yerindeki ticaret merkezlerinde ve limanlarda, baúkonsolosları, konsolosları ve konsolos vekillerini atama hakkı üzerinde karúılıklı olarak anlaúmaktadırlar.

13 Mehmet TEMEL, XIX. ve XX. yüzyılda Osmanlı-Latin Amerika øliúkileri, Nehir Yayınları, østanbul, Ekim 2004, s.21

14 (1807-1891) Tanzimat Döneminde Osmanlı Devleti’nin önemli mevkilerinde görev alan 34 yıl kesintisiz Londra sefirli÷ini yapan devlet adamı. Daha ayrıntılı bilgi için Bkz.

Nurdan ùafak, Bir Tanzimat Diplomatı: Kostaki Musurus Paúa, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, ølahiyat Anabilim Dalı, øslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı, Doktora Tezi, østanbul 2006

15 BOA., HR. SYS. Dos. 526, Gömlek no 55 (bkz. Ek 4)

(16)

Madde II

Arjantin Cumhuriyeti topraklarındaki Osmanlı Baúkonsolosları, Osmanlı Konsolosları ve Konsolos Vekilleri ile Osmanlı ømparatorlu÷u’nun topraklarındaki Arjantin Baúkonsolosları, Arjantin Konsolosları ve Konsolos Vekilleri, eksiksiz bir mütekabiliyete dayalı ve Uluslararası Genel Kamu Hukuku kurallarına uygun olarak görevlerini yerine getirmektedirler.

Osmanlı topra÷ındaki Arjantin Cumhuriyeti Baúkonsolosları, Konsolosları ve Konsolos Vekilleri, hiçbir úekilde, Osmanlı Devleti’nde di÷er bazı devletlerin konsolosluk memurlarının Türkiye’de halen kapitülasyonlardan yararlandıkları istisnai bir yönetime sahip olamazlar.

Madde III

øúbu Konsolosluk Protokolü onaylamaların karúılıklı olarak yapıldı÷ı günden itibaren 10 yıl boyunca geçerli olacaktır. Sözleúme, iki büyük taraftan biri protokolün geçersizli÷ini ilan edene veyahut da protokol süresi sona erinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Geçersizli÷inin ilan edilmesi durumunda, bir yıl boyunca daha yürürlükte kalacaktır.

Madde IV

øúbu protokol, olabildi÷ince erken, iki Hükümet tarafından da onayla- nacaktır ve onaylamalar karúılıklı olarak yapılacaktır.

Buna dayanarak, karúılıklı tam yetkili temsilciler iúbu protokolü imzalamıúlar ve protokole kendi mühürlerini vurmuúlardır.

11 Haziran 1910 tarihinde, Roma’da, iki orijinal nüsha halinde hazırlanmıútır.16

Arjantin Cumhuriyeti ile Osmanlı Devleti arasında önce Ticaret Antlaúması imzalanması ve daha sonra her iki ülkede konsolosluk kurulmasıyla atılan temeller uzun yıllar boyunca kimi zaman yo÷un, kimi zaman da dura÷an bir biçimde devam etmiútir. XX. yüzyılın son çeyre÷ine gelindi÷inde ise “El Turco” (Türk) lakabıyla bilinen ve Lübnan kökenli bir aileden gelen Carlos Menem’in Devlet Baúkanlı÷ı (1989-1999) sırasında Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan tarihsel ortaklık bir kez daha ön plana çıkmıú ve ikili iliúkiler geliúim göstermiútir. 2011 yılında Devlet Baúkanı Cristina Elisabet Fernández de Kirchner yönetimi ile gerçekleútirilen yeni ticari ve sosyal ba÷larla geçmiúe dayanan dostluk ve iúbirli÷i sa÷lamlaútı- rılmıútır.

16 BOA., HR, HMù.øSO (Hariciye Nezareti Hukuk Müúavirli÷i østiúare Odası), Dos.8, no1-2, Lef.4(bkz. Ek 5)

(17)

I. ARùøV BELGELERø (BAùBAKANLIK OSMANLI ARùøVø) Hariciye Nezareti Hukuk Müúavirli÷i østiúare Odası(HR. HMù. øùO), 8/1,2 Hariciye Nezareti Siyasi Kısım Evrakı(HR, SYS),246/14640, 526/55

II. KøTAP VE MAKALELER

BUSANICHE, J. L., Historia Argentina. Editorial Taurus, 2005.

CHEVALøER, F., América Latina de la øndependencia a Nuestros Días, Editorial Labor, Barcelona 1979.

ORTAYLI, ø., ømparatorlu÷un En Uzun Yüzyılı, Timaú Yayınları, østanbul 2010.

ùAFAK, N., Bir Tanzimat Diplomatı: Kostaki Musurus Paúa, østanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, ølahiyat Anabilim Dalı, øslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı, Doktora Tezi, 2006.

TELLO, A., Historia breve de Argentina, claves de una impotencia, Silex Ediciones, Madrid 2006.

TEMEL, M., XIX. ve XX. yüzyılda Osmanlı-Latin Amerika øliúkileri, Nehir Yayınları, østanbul 2004.

www.iigg.fsoc.uba.ar/pobmigra/archivos/1.pdf

(18)

EKLER

Ek 1

BOA (Baúbakanlık Osmanlı Arúivleri) HR, SYS., Dosya no: 246, Gömlek no: 14640

(19)

Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris’de mukîm sefîri Mösyö Balkadi’nin Paris Sefâret-i Seniyyesine gönderdi÷i mektubun suret-i tercümesidir.

Mısır’da ve Memâlik-i ùâhanenin sâir taraflarında birer konsolosluk ihdâsı hakkında hükümet-i matbûam nâmına taleb-i müsaǥadeyi hâvî geçen úehr-i temmuzun yirmi biri tarihli nemîka-i âcizâneme cevâben iú bu konsolosluklar için Saltanat-ı Seniyye ile Arjantin Cumhuriyeti beyninde ihtilât ve münâsebâtı tanzîm eder bir muǥâhede-i dostî ve ticaretin inǥikâdından sonra ihdâs olunabilece÷i ve Devlet-i ‘Aliyye ise böyle bir muǥâhedenin akd ve tanzîmi zımnında mükâlemâta giriúmeye meyyâl bulundu÷u taraf-ı ǥâlî-i sefirânelerinden iúǥâr buyrulmuú olmakla iúbu cevabın hükümet-i metbûǥam cânibinden teblî÷ine müsaraǥâtle beraber mükâlemât-ı lâzimenin icrâsı hakkında muvâfakat ve taǥlîmâtını taleb eylemiúdim bu defǥa aldı÷ım mekâtib-i hükümet-i cumhuriyye Saltanat-ı Seniyye’nin hayr-hâhâne beyân buyurdu÷u ifâde tamamıyla muvâfakat ve icrâ-yı îcâbı hakkında âcizlerine iǥtâ-yı me’zûniyyet eyledi÷inden akd olunacak mukavelenâmenin mevâd ve úerâiti baǥde müttefiken ve ber-vechi usûl tanzîm olunmak üzere bir kere keyfiyetinin taraf-ı âlî-i sefîrânelerinden devlet-i metbuǥa-i mefhameleri cânibine lütfen iúǥârı ricâsında bulundu÷umun beyânı mü’esser-i ihtirâmiyyeye vesîle ittihaz kılındı.

(20)

Ek 1b

Arjantin Cumhuriyetinin Paris’te ikamet eden Elçisi Mösyö Balkadi’nin Paris Yüce Elçili÷i’ne gönderdi÷i mektubun tercüme suretidir.

Mısır’da ve Osmanlı Devleti’nin baúka yerlerinde birer konsolosluk açılması hakkında ba÷lı oldu÷um hükümet namına izin istenilmesini içeren geçen temmuz ayının yirmi bir tarihli âcizane mektubuma cevap olarak iúbu konsolosluklar için Osmanlı Devleti ile Arjantin Cumhuriyeti arasında görüúüp dostluk iliúkisini düzenlemeyi amaçlayan bir dostluk ve ticaret ahitnamesinden sonra ortaya konulaca÷ı ve Osmanlı Devleti ise böyle bir ahitnamenin düzenlenmesi konusunda görüúmelere meyilli oldu÷u yüce elçi tarafından yazılı olarak belirtilmiútir. øúbu cevabın ba÷lı oldu÷um hükümet tarafından harekete geçmekle birlikte gereken görüúmenin yapılması hakkında uygun bir úekilde bilgi istemiútim. Cumhuriyet hükümetinden aldı÷ım mektupta hayırlı bir úekilde beyan edilen ifade uygun görülmüútür.

Gere÷inin yapılması hakkında kullarına izin verildi÷inden dolayı akit olunacak mukavelenin maddeleri ve úartları sonra düzenlenmek üzere bu durumun yüce elçilik tarafından ba÷lı bulunulan tarafa yazılı olarak ricada bulundu÷umun beyanı gerçek hürmetlerime bir vesile oldu.

(21)

BOA (Baúbakanlık Osmanlı Arúivi) HR, SYS., Dosya no: 246, Gömlek no:

14640

(22)

Ek 2a

Makâm-ı Nezâret-i Celîle-i Hâriciyyeye fî 3 Haziran sene 1870 tarihli Paris Sefâret-i Seniyyesi tarafından takdîm olunan tahrîrâtın

tercümesidir

Devlet-i ǥAliyye ile Arjantin Cumhuriyeti beyninde bir muǥâhede-i dostî ve ticaretin akdi keyfiyetine dair fî 11 A÷ustos sene 869 tarihiyle irsâl buyrulan tahrîrât-ı sâmiye-i cenâb-ı vekâlet-penâhîleri mûcibince cumhuriyet-i mezkûrenin Paris’te mukîm sefîri Mösyö Balikadi’ye göndermiú oldu÷um nemîkaya cevâben mûmâileyh tarafından Devlet-i ǥAliyye’nin úu Milan ve Niúi hükümet metbûası cânibine bildirildi÷ini mütezammın alınan mektub-i úehr-i mezkûrun yirmi yedisinde huzûr-u ǥâli-i sadâret-penâhîlerine takdîm itmiú idim sefir-i mûmâileyhin husûs-u mezkûrdan dolayı mükâlemâta giriúmeye cumhuriyeti tarafından me’zûn idildi÷ine dair bu defǥa gönderdi÷i mektûbun dahi bir sûreti leffen takdîm kılınmıú olma÷la bu bâbda lâzım gelen evâmir ve taǥlimât-ı ǥaliyye-i hidivâ-fehîmânelerinin taraf-ı âcizâneme bildirilmesi ricâsında bulundu÷umun beyânı taǥzîmât-ı fâ’ikanın te’kîdine vesîle ittihâz kılınmıútır.

(23)

Yüce Dıúiúleri Bakanlı÷ı makamına 3 Haziran 1870 tarihli Paris Yüce Elçili÷i tarafından takdim olunan resmi yazının tercümesidir.

Osmanlı Devleti ile Arjantin Cumhuriyeti arasında bir dostluk ve ticaret akdine dair 11 A÷ustos 1869 tarihli gönderilen resmi yazı yüce sadrazamın iradesi gere÷ince Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris’te bulunan Elçisi Mösyö Balikadi’ye mektup göndermiútim. Bu mektuba cevap olarak Balikadi tarafından Osmanlı Devleti’nin Milan ve Niúi hükümeti temsilcilerine bildirilmesini içeren mektubu A÷ustos ayının yirmi yedisinde yüce sadrazam hazretlerinin huzuruna takdim etmiútim. Mösyö Balikadi bu özel iúinden dolayı görüúmelere baúlamasına ba÷lı oldu÷u devlet tarafından izin verildi.

Bu kez gönderdi÷i mektubun bir suretini de beraberinde takdim etmiúti. Bu hususta gereken emirlerin ve yüce vezir hazretlerinin talimatının âcizane tarafıma bildirilmesi ricasında bulundu÷umun beyan edilmesi üstün hürmetlerimin kuvvetlenmesine vesile olarak kabul edildi.

(24)

Ek 3

BOA (Baúbakanlık Osmanlı Arúivleri) HR, SYS., Dosya no: 246, Gömlek no: 14640

(25)

ǥAtûfetlü Efendim Hazretleri

Memâlik-i Hazret-i ùahane’den Mısır ve sâir bazı mahallerde birer konsolosluk ihdâsı hakkında Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris’te bulunan elçisi tarafından taleb-i müsâǥade olundu÷una dair Paris Sefâret-i Seniyyesi cânibinden vukuǥ bulan iúǥâr üzerine iúbu iltimâsın is’âfı evvel emirde Saltanat-ı Seniyye ile Cumhuriyet-i müúârûn-ileyhâ beyninde bir muǥâhede-i dostî ve ticâretin in’ikâdına menǥût oldu÷u sefâret-i müúârûn-ileyhâya bildirilmiú idi elçi-i mûmâ-ileyh Devlet-i ǥAliyye ile bir muâhede-i ticâret akdini müzâkere eylemek üzere cumhuriyet-i muúârûn-ileyhâ tarafından me’zûn edilmiú oldu÷undan bu bâbda iktiza eden tâǥlîmâtın i’tâsı ifâdesini mutazammın sefâret-i müúârûn-ileyhâdan vârid olan tahrîrât ile elçi-i mûmâileyhin mektûba tercümeleri leffen ǥarz u takdîm kılındı bu misüllü hükümetleriyle münâsebât vedâdiyyenin husûl-i fevâ’id ve muhsînât mûceb olaca÷ına ve bu bâbda öte taraftan izhâr-ı havâhiú ve arzu olunmuú idü÷üne binâen cumhuriyet-i müúârûn-ileyhâ ile ol vechle bir muǥâhede-i ticâret müzâkere ve ǥakd olunmak üzere sefâret-i müúârûn-ileyhâya me’zûniyet i’tâsı hakkında her ne sûretle emr u fermân hazret-i úehinúâhî úeref-sünûh ve sudûr buyruldu ise âna hareket olunaca÷ı beyânıyla tezkere-i senâveri terkîm olundu efendim

Fî 14 Recep Sene 1287

Mâǥrûz-ı çâker-i kemîneleridir ki,

Enmîle-zîb îbcâl olan iúbu tezkere-i sâmiye-i vekâlet-penâhîleriyle mezkûr tercümeler manzûr-ı meâlî-mevfûr hazret-i mülûkâne buyrulmuú ve cumhûriyet-i müúârûn-ileyhâ ile ol vechile bir muâhede-i ticâret müzâkere ve ǥakd olunmak üzere sefâret-i müúârun-ileyhâya me’zûniyet iǥtâsı müteǥallık ve úeref-sudûr buyrulan emr u fermân mehâsin-ünvân cenâb-ı úehinúâhî iktizâ-yı celîlinden olarak sâlifü’z-zikr tercümeler yine savb-ı sâmi-i âsafîlerine iǥade kılınmıú olma÷la ol bâbda emr u fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir.

Fî 15 Recep Sene 1287

(26)

Ek 3b

Çok Merhametli Efendim Hazretleri

Osmanlı Devleti’nde Mısır ve bazı bölgelerde birer konsolosluk açılması hakkında Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris’te bulunan elçisi tarafından izin istenilmesine dair Paris Yüce Elçili÷i tarafından çıkarılan resmi yazı gere÷ince bu iste÷in kabul edilmesi, öncelikle Osmanlı Devleti ile Arjantin Cumhuriyeti arasında bir dostluk ve ticaret antlaúması belirtilen elçili÷e bildirilmiúti. Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris Elçisi’ne Osmanlı Devleti’yle ticaret anlaúmasını görüúmek için izin verilmiú oldu÷undan, bu hususta gereken talimatın verilmesini içeren ve Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris Elçisi tarafından gelen resmi yazının ve mektubun tercümeleri beraber takdim edildi. Bu hükümetlerin dostluk iliúkilerinin yararlı ve iyi bir úekilde olaca÷ına ve bu hususta di÷er taraftan iste÷in ve arzunun belirtilmiú olmasından dolayı Arjantin Cumhuriyeti ile ticaret anlaúmasına dair görüúmelerin yapılması istenmiútir. Akit olunmak üzere Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris Elçisi’ne izin verilmesine dair úerefli yüce padiúah tarafından ferman ve emri çıkarılırsa ona göre hareket edilecektir. Bu beyanla bu tezkere yazılı hale getirildi efendim. 14 Recep Sene 1287 (10 Ekim 1870)

Aciz kulunuzun arzıdır

Parmak uçlarımın saygı süsü olan ve bu tezkereyi alan yüce sadrazamla zikredilen tercümeler Hazreti Yüce Padiúahın huzuruna sunulmuú ve Arjantin Cumhuriyeti ile bir ticaret ahitnamesi müzakeresini yapmak ve ahitnameyi imzalamak üzere Arjantin Cumhuriyeti’nin Paris Elçisi’ne izin verilmiútir. Buna dair çıkarılan ferman ve emir güzel unvanları olan hazreti padiúahın iradesiyle gere÷inin yapılması için tercümeler yine yüce sadrazam hazretlerine iade olunmuútur. Bu hususta ferman ve emir her emrin kendisine ba÷lı olan emir sahibi efendim hazretlerinindir. 15 Recep Sene 1287 (11 Ekim 1870)

(27)

BOA (Baúbakanlık Osmanlı Arúivleri) HR, SYS., Dosya no: 526, Gömlek no: 55

(28)
(29)
(30)

Ek 4a

Traduction

Youssouf (?) Milazzo/ Sicile / le 17 Sbre 1882

Excellence

S.E. Musurus Bey m’a fait parvenir le brevet et l’insigne de la 4ème classe de l’Ordre du Médjidié dont S.M. I.le a cru m’honorer un considération des services que j’ai prêtés en qualité de Président d’un comité de la Croix Rouge, durant la Guerre Russo-Turque aux vaillants soldats blessés dans les batailles.

Bien que je sois reconnaissant envers S.M.I et envers V.E. d’une pareille distinction, je me permets cependant, de soumettre à V.E, qu’étant déjà décoré des Ordres de 1ère classe de S.M. le Roi d’Italie mon Auguste Souverain- Commandeur de l’ordre de SS. Maurice et Lazare – de la Couronne d’Italie et de tant d’autres étrangers. Je ne pourrais sans compromettre ma dignité accepter un pareil ordre dont le grand ordre est de beaucoup inférieur à ceux dont je suis décoré depuis longtemps.

J’ajoute en outre que, lorsque la proposition de S.E. Musurus Bey en ma faveur parvint à ce ministère-là, un personnage de considération de l’Ambassade d’Italie a informé le prédécesseur de V. Exc. de mes titres; et lui, en les accueillant favorablement, l’a assuré que j’aurais été décoré du titre de commandeur (...) des Ordres Ottomans.

V. Exc comprendra très bien quelle serait ma situation en admettant une pareille acceptation; et j’ai pleine confiance qu’Elle cherchera un moyen de l’attribuer à une erreur involontaire causée par nulle connaissance des précédents pour ne pas me contraindre à un refus bien douloureux pour moi.

Dans la certitude que V.E. voudra bien accueillir bénignement mes justes raisons et voudra bien m’accorder directement l’honneur d’une réforme. Je la prie de recevoir mes plus vifs remerciements.

Commandeur Diego Bevacqua Proto

V. Consul de S.M. le Roi d’Espagne et de la République Argentine

(31)

Çeviri

Youssouf (?) Milazzo/ Sicilya / 17 Eylül 1882

Ekselânsları,

Ekselânsları Musurus Bey, Türk-Rus Savaúı boyunca, savaúlarda yaralanan kahraman askerlere Kızıl Haç’ın bir kurulunda baúkan olarak vermiú oldu÷um hizmetlerin saygınlı÷ı nedeniyle, Majesteleri ømparatorunun beni, Kılıçlı Mecidi Niúanı’nın 4. rütbe madalyası ve beratı ile onurlandıraca÷ını bildirmiú ve bu madalya ve beratı bana ulaútırmıútır.

Siz Ekselânslarına ve Majesteleri ømparatoru’na karúı aynı derecede minnettar olmama karúın, øtalya tahtının, bu kadar yabancının ve Aziz Maurice ve Lazare Niúanı komutanının, benim Yüce Hükümdarım Majesteleri øtalya Kralı’nın tarafıma bahúettikleri I. rütbe niúanlarını Siz Ekselânslarına sunmakta da sakınca görmemekteyim. Büyük olanı, bana uzun süredir bahúedilen niúanlardan çok daha alt seviyede olan böyle bir niúanı, saygınlı÷ımı lekelemeden kabul edemeyece÷im.

Ayrıca ekliyorum ki, Ekselânsları Musurus Bey’in önerisi oradaki arabuluculu÷a (Bakanlı÷a?) ulaútı÷ında, øtalya Büyükelçili÷i’nden saygın bir kiúi, benim adıma Siz Ekselânslarının öncelini bilgilendirmiú ve aynı kiúi onları hoú bir úekilde karúılayarak, benim Osmanlı Niúanlarının (Birliklerinin?) (...) komutan vasfı ile niúanlandırılaca÷ım konusunda bana güvence vermiútir.

Böyle bir teklifi kabul etme durumumda, benim nasıl bir konumda olaca÷ımı Siz Ekselânsları çok iyi anlayacaktır. Ekselânslarının, benim için reddetmesi oldukça güç olan bu duruma beni zorlamamak için ve önceki úahsiyetlerin geçersiz bilgileri tarafından neden olunan istemsiz bir hataya bunu mal etmek (?) için Siz Ekselânslarının bir yol arayaca÷ından son derece eminim.

Siz Ekselânslarının, haklı nedenlerimi iyi yüreklilikle karúılayaca÷ından ve bana do÷rudan bir yanıt verme onurunda bulunaca÷ından hiç úüphem yoktur. ùükranlarımı kabul etmenizi rica ederim.

Komutan Diego Bevacqua Proto (?)

Arjantin Cumhuriyeti’nin ve Majesteleri øspanya Kralının Konsolos Vekili

(32)

Ek 5

BOA (Baúbakanlık Osmanlı Arúivi) HR, HMù.øSO, Dosya no:8, Gömlek no:1-2, Lef.4

(33)
(34)

Ek 5a

PROTOCOLE CONSULAIRE

Le Gouvernement Impérial Ottoman et le Gouvernement de la République Argentine désirant développer leurs relations commerciales par la création de Consulats dans les pays respectifs, ont nommé à cet effet:

Le Gouvernement Impérial Ottoman, Son Excellence Husséin Kiazim Bey, Ambassadeur de Sa Majesté Impériale le Sultan auprès de sa Majesté le Roi d’Italie; et la République Argentine Son Excellence Monsieur Roque Saenz Pêna, Envoyé Extraordinaire et Ministre Plénipotentiaire de la République Argentine auprès de sa Majesté le Roi d’Italie, lesquels, dûment autorisés par leurs Gouvernements respectifs, sont convenus des Articles suivants:

Article I

Le Gouvernement Impérial Ottoman et la Répulique Argentine s’accordent réciproquement le droit de nommer des Consuls Généraux, Consuls et Vice-Consuls, dans tous les ports et places commerciales de toutes les parties de Leurs Pays, ainsi que de leurs dépendances dans lesquelles sont admis les fonctionnaires similaires d’un autre Etat.

Article II

Les Consuls Généraux, Consuls et Vice-Consuls Ottomans dans les territoires de la République Argentine et les Consuls Généraux, Consuls et Vice-Consuls Argentins dans les territoires de l’Empire Ottoman, exercent leurs fonctions conformément aux règles du droit International Public Général et sur la base d’une parfaite réciprocité. Il est expressément entendu et stipulé que les Consuls Généraux, Consuls et Vice-Consuls de la République Argentine sur le territoire Ottoman ne pourront, dans aucun cas et sous aucun prétexte, jouir du régime exceptionnel dont les fonctionnaires consulaires de certaines Puissances profitent encore en Turquie de par les Capitulations.

(35)

Le présent Protocole Consulaire sera valable pendant dix ans, à compter du jour de l’échange des ratifications, délai à l’éxpiration duquel il restera en vigueur jusqu’à ce que l’une des deux Hautes Parties contractantes le dénonce. En cas de dénonciation, il restera en vigueur pendant une année encore.

Article IV

Le présent Protole sera ratifié par les deux Gouvernements le plus tôt que faire se pourra, et les ratifications seront échangées à Rome, entre l’Ambassade Impériale Ottomane et la Légation de la République Argentine.

En foi de quoi, les Plénipotentiaires respectifs ont signé le présent Protocole, et l’ont revêtu de leurs sceaux.

Fait à Rome, le 11 Juin 1910 en deux exemplaires originaux.

(36)

Ek 5b

KONSOLOSLUK PROTOKOLÜ

Karúılıklı ülkelerde konsoloslukların kurulması yoluyla ticari iliúkilerini geliútirmeyi arzulayan Osmanlı ømparatorlu÷u Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti Hükümeti bu amaçla nitelendirmiúlerdir:

Karúılıklı hükümetler tarafından usulüne uygun bir biçimde izin verilen Osmanlı ømparatorlu÷u Hükümeti’nden Majesteleri øtalya Kralı yanında Majesteleri ømparatoru Sultan’ın Büyükelçisi Sayın Hüseyin Kazım Bey ve Arjantin Cumhuriyeti’nden Majesteleri øtalya Kralının yanında Arjantin Cumhuriyeti’nin Bakanı Sayın Roque Saenz Peña, aúa÷ıdaki maddeleri kabul etmektedir:

Madde I

Osmanlı ømparatorlu÷u Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti, içinde baúka bir devletin benzer devlet memurlarının kabul edildi÷i úekilde, ülkelerinin her yerindeki ticaret merkezlerinde ve limanlarda, baúkonsolosları, konsolosları ve konsolos vekillerini atama hakkı üzerinde karúılıklı olarak anlaúmaktadırlar.

Madde II

Arjantin Cumhuriyeti topraklarındaki Osmanlı baúkonsolosları, Osmanlı konsolosları ve konsolos vekilleri ve Osmanlı ømparatorlu÷u’nun topraklarındaki Arjantin baúkonsolosları, Arjantin konsolosları ve konsolos vekilleri, eksiksiz bir mütekabiliyete dayalı ve Uluslararası Genel Kamu Hukuku kurallarına uygun olarak görevlerini yerine getirmektedirler.

Osmanlı topra÷ındaki Arjantin Cumhuriyeti’nin baúkonsolosları, konsolosları ve konsolos vekilleri, hiçbir úekilde, hiçbir bahane olmadan, bazı devletlerin konsolosluk memurlarının Türkiye’de halen kapitülasyonlardan yararlandı÷ı istisnai bir yönetime sahip olamazlar.

Madde III

øúbu Konsolosluk Protokolü onaylamaların karúılıklı olarak yapıldı÷ı günden itibaren 10 yıl boyunca geçerli olacaktır. Sözleúme yapan iki büyük taraftan biri, protokolün geçersizli÷ini ilan edene kadar, protokol, süre sona erinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Geçersizli÷inin ilan edilmesi durumunda, bir yıl boyunca daha yürürlükte kalacaktır.

(37)

øúbu protokol, olabildi÷ince erken, iki Hükümet tarafından da onaylanacaktır ve onaylamalar karúılıklı olarak yapılacaktır.

Buna dayanarak, karúılıklı tam yetkili temsilciler iúbu protokolü imzalamıúlar ve protokole kendi mühürlerini vurmuúlardır.

11 Haziran 1910 tarihinde, Roma’da, iki orijinal nüsha halinde hazırlanmıútır.

(38)
(39)

OSMANLI øMPARATORLUöU-BREZøLYA øLøùKøLERøNøN BAùLANGICINA DAøR BøR

DENEME

Mehmet Necati Kutlu*

Bu çalıúmanın amacı arúiv belgeleri ıúı÷ında Osmanlı ømparatorlu÷u ile Brezilya arasındaki ikili iliúkilerin ilk tesis edildi÷i dönemi açıklı÷a kavuúturmak, bu iliúkilerin ilk adımlarının nasıl atıldı÷ını ve bu dönemde iliúkilerin nasıl yürütüldü÷ünü ortaya koymak olarak belirlenmiútir.1

Latin Amerika ülkeleri arasında en büyük yüzölçümüne ve en kalabalık nüfusa sahip ülke olan, bunun yanısıra son dönemde BRIC adıyla anılan2 dünya ölçe÷inde yükseliúteki ülkeler grubunda bulunan Brezilya, Amerika’nın keúfi sonrasında ilk kez Portekizli asker Pedro Alvarez de Cabral (1467-1520) önderli÷indeki birlikler tarafından 1500 yılında gerçekleútirilen keúif ve fetih hareketiyle eski dünyaya açılmıútır. 1494 yılında imzalanan Tordesillas Anlaúması3 uyarınca Portekiz’in nüfuz alanında

* Prof. Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Co÷rafya Fakültesi, Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, øspanyol Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı.

1 Bu çalıúmanın esasını oluúturan belgeler, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalıúmaları Araútırma ve Uygulama Merkezi Müdürlü÷ü tarafından hazırlanarak aynı üniversite Rektörlü÷üne sunulan bir araútırma projesi kapsamında sa÷lanan imkanlar çerçevesinde Baúbakanlık Devlet Arúivleri Genel Müdürlü÷ü Osmanlı Arúivi’nde gerçekleútirilen kapsamlı bir arúiv çalıúması sonucunda bulunmuútur. Belgelerin transkripsiyonları, günümüz Türkçesine tercümeleri ve ortaya çıkan çalıúmaların basımı da anılan projenin finansmanı sayesinde gerçekleúmiútir.

2 Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin.

3 øspanyol kökenli Papa VI. Alexander (Rodrigo de Borja) 1493 yılında Cabo Verde (Yeúil Burun) Adaları’nın yüz fersah batısından geçen hattı øspanya ve Portekiz Krallıklarının nüfuz bölgelerinin sınırı olarak belirlemiú ancak hattın batısını øspanya’ya, do÷usunu ise Portekiz’e bırakan fermana dayanan bu paylaúım tarafları (özellikle Portekiz’i) tatmin etmemiúti. Sonuç olarak Portekiz ve øspanya elçileri øspanya’nın kuzeydo÷usunda

“Castilla-León” Özerk Bölgesi’nde yer alan Valladolid vilayetinin Tordesillas kasabasında bir araya gelerek paylaúıma esas olacak noktanın Yeúil Burun Adaları’nın 370 fersah batısına kaydırılmasında anlaútılar. Anlaúma 2 Temmuz 1494 tarihinde øspanya 5 Eylül 1494 tarihinde ise Portekiz tarafından onaylanarak yürürlü÷e girdi. Talihin ve tarihin garip bir cilvesi sonucunda 1494 tarihinde Amerika’nın paylaúımına, dolayısıyla tahribatına,

(40)

olmasına hükmedilen bölge, XVI. yüzyıldan XIX. yüzyıl baúına dek Portekiz Krallı÷ı’nın sömürgesi olmuútur. Sömürge bölgesinin geliúimi ilk etapta kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmıú, Brezilya bu ilk dönemlerde bir genel valili÷in alt birimleri olan ve “capitanías” olarak adlandırılan idari birimlere bölünmüútür.4 Günümüzde Arjantin’e ait olan Río de la Plata bölgesini iúgal ve iskân faaliyetlerine giriúmeleri sonrasında5, Portekizliler de XVI. yüzyılın ikinci çeyre÷inde, Martim Affonso de Sousa6 (1500-1571) komutasında birkaç yüz kiúilik bir birli÷i keúif ve fetih hareketleri için 1530 yılında Brezilya’ya yöneltmiúlerdir. Ülkeye ilk úeker kamıúı fidelerinin geliúi de bu döneme ve bu sefere atfedilmektedir. Oldukça teúkilatsız ve iptidai silahlara sahip Guaraní ve Tupi yerlilerine karúı yürütülen fetih hareketleri Portekizli fatihler için çok zor olmamıú, XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bölge halkını Hristiyanlaútırma çabaları da hız kazanmıútır. XVI. yüzyıl sonunda Portekiz ile birlikte øspanyol idaresine giren Brezilya, Portekiz’in istiklali sonrasında 1640 yılında yeniden Portekiz idaresi altına girmiútir. XVII.

yüzyılda bölgede geliúen birtakım merkezlerin idaresi konusunda øspanya ile Portekiz arasında bazı çekiúmeler yaúanmıú, Fransız filoları da bölgeye saldırılar düzenlenmiútir.

XVII. yüzyıla genel olarak bakıldı÷ında, gerek tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yaygınlaúması gerekse altın ve elmas madenlerinin bulunarak iúletmeye açılmaları nedeniyle müreffeh bir bölgeye dönüúen Brezilya’ya, Portekiz vatandaúlarının yerleúiminin teúvik edildi÷ini söylemek olasıdır.

XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Portekiz, bu büyük ve de÷erli sömürgesini geliútirmek için bir yandan nüfus artıúını di÷er yandan da e÷itim ve imar hareketlerini teúvik etmiútir. Anılan yüzyıllarda e÷itim açısından

yerlilerin köle gibi kullanılmalarına ve yok edilmelerine imkân veren ve Tordesillas Kasabası’nda yazılan bu anlaúmayı øspanya adına onaylayan Katolik Kralların (Isabel ve Fernando) kızları olan ve 1504 yılında Kastilya tahtına çıkan Kraliçe Juana zorlu yaúamının, fırtınalı evlili÷inin ve kendisine sadık olmayan eúi Burgonyalı Felipe’nin (Yakıúıklı Felipe) etkisiyle akıl sa÷lı÷ını yitirdi÷i iddiasıyla, 1509 yılından öldü÷ü 1555 yılına dek aynı kasabadaki Santa Clara Manastırı’nda hapis hayatı yaúamıútır. (Kutlu, 2010: 14)

4 Enciclopedia Santillana, Grupo Santillana de Ediciones, S. A., Madrid, 2001, s. 200.

5 1536 yılında øspanya Krallı÷ı adına Rio de la Plata bögesini keúif ve fetihle görevlendirilen, Pedro de Mendoza (1487-1537) adlı subay bu bölgede bir kale ve bir köy kurmuú ve adını Santa Maria del Buen Aire olarak belirlemiútir. Bugünkü Buenos Aires úehrinin temeli bu harekata dayanmaktadır. (Aviles Fernandez, 1981:192-193)

6 1500 yılına Villa Vichosa’da dünyaya gelen De Sousa, Portekizli asilzade bir askerdir.

1542-1545 yılları arasında Amerika’daki Portekiz topraklarının Genel Valisi olarak görev yapmıútır. Matematik ve denizcilik e÷itimi alan De Sousa ilk gençlik yıllarında önce Braganza Dükü’nün hizmetine girmiú, bir süre sonra ise Veliaht Prens Don Juan’ın hizmetinde bulunmuútur. Don Juan’ın III. Juan olarak Portekiz tahtına çıkması sonrasında 1530 yılında Brezilya bölgesini keúif, fetih ve iskânla görevlendirilmiútir. Bu dönemde Avrupalılar tarafından Brezilya’da kurulan ilk yerleúim birimi olarak kabul edilen São Vicente’yi kurmuútur.

(41)

gerçekleútirilen atılımların birço÷unda, Cizvit tarikatının üyelerinin imzaları bulundu÷u da bir gerçektir. Bu kapsamda, 1767 yılında øspanya ve sömürgelerinde yaúanacak Cizvit karúıtı e÷ilim Brezilya’da daha erken dönemde yaúanmıú, ülkede yerleúik Cizvitler, 1759 tarihinde sınırdıúı edilmiúlerdir. Ülkenin e÷itim yaúamı da do÷al olarak bu durumdan olumsuz olarak etkilenmiútir.

Bundan sonraki dönemde Brezilya’da belli ölçüde Fransızøhtilali’nin fikirleriyle ilintili olarak 1789 yılında yaúanan “Tiradentes”7 ayaklanması kolaylıkla bastırılmıútır. 1807 yılının Kasım ayında Napoleon ordularının øspanya sınırını geçerek Portekiz’i iúgal etmelerinin hemen öncesinde, hanedanın Portekiz’i terk ederek Brezilya’ya yerleúmesi Brezilya’nın kaderini de÷iútiren tarihsel dönüm noktası olmuútur. Fransız iúgali tehdidi karúısında, müttefiki olan øngiltere ile Fransa arasında kalan Kral VI. Joao (1767-1826), øngiltere yanlısı bir tutum ortaya koyarak, radikal bir yönelimle, sarayı ve ülkenin idari merkezini Brezilya’ya taúıma kararı almıútır. Çok kısa zamanda alınan ve uygulamaya konan bu karar sonrasında hanedanı, hazineyi, on bin bürokrat ve asilzadeyi yanına alan Kral, øngiliz Donanması’nın himayesinde geniú bir filoyla Portekiz’i terk ederek 22 Ocak 1808 tarihinde Brezilya’nın Bahia Limanı’na varmıútır.8 Bu asilzade ve bürokrat göçü sırasında Brezilya’ya önemli oranda teknoloji, maddi kaynak ve kültür varlı÷ı aktarımı oldu÷u bilinmektedir. Bu olay dünyada örne÷ine sık rastlanmayan bir úekilde sömürgenin “ana yurda” dönüúmesi sonucunu do÷urmuú ve Kral’ın yerleúti÷i Rio kenti Portekiz ømparatorlu÷u’nun fiili baúkenti haline gelmiútir.

Osmanlı ømparatorlu÷u arúivlerinde bulunan Brezilya ile ilgili belgelerin en erken döneme ait olanı da bu dönemde anılan olaylar hakkında yazılmıú bir rapordur. Bu belge Bâb-ı Âlî’nin Brezilya’ya yönelik ilgisinin XIX. yüzyılın hemen baúlarında da varoldu÷unu ortaya koymaktadır.

Ülkenin henüz ba÷ımsızlı÷ını dahi kazanmadı÷ı 1807 yılına ait bu ilk belgede çalıúmamızın önceki bölümünde aktardı÷ımız Portekiz Krallı÷ı’nın Fransız kuvvetleri tarafından iúgali ile Portekiz Kralı’nın Brezilya’ya kaçıúı anlatılmaktadır. Belge, 22 Recep 1222 (25 Eylül 1807) tarihinde yazılmıútır ve özetle Portekiz’in Fransız kuvvetlerince iúgali sonrasında yaúananları ifade etmektedir. 1807 yılının Eylül ayında meydana gelen bu olayın anında denebilecek bir hızla Bâb-ı Âlî’ye yansıması, Osmanlı ømparatorlu÷u’nun anılan dönemde Latin Amerika’ya uzak ve kendisi açısından önemsiz bir bölge olarak bakmayıp, ciddiyetle yaklaútı÷ı bir co÷rafya oldu÷una dair

7 Diú söken.

8 Carlos Malamud, Historia de América (Amerika Tarihi), Alianza Editorial, Madrid, 2009, s. 309.

(42)

görüúümüzü kuvvetlendirmektedir.9 Bunun yanısıra ileriki sayfalarda bahsedece÷imiz Osmanlı ømparatorlu÷u’ndan bu bölgeye yönelecek göçün ayak seslerinin de XIX. yüzyılın bu ilk yarısında duyulmaya baúlamıú olması akla yakındır.10 Bu itibarla vatandaúlarının yerleúmeye baúladı÷ı bu bölgeye Osmanlı ømparatorlu÷u’nun ilgisinin yönelmesi de úaúırtıcı de÷ildir. Öte yandan Portekiz ve Brezilya ile ilgili olarak gerçekleúen ve yukarıda de÷indi÷imiz yazıúmanın, çalıúmamızın esas amacı olan Osmanlı-Brezilya iliúkilerinin baúlangıç noktası olarak kaydedilmesinin söz konusu olmadı÷ı da aúikârdır. Bahse konu evrakın çalıúmaya dahil edilmesinin ana nedeni varoldu÷unu daha önceleri de ortaya koydu÷umuz bir ilginin teyidinden ibarettir.

Portekiz’deki direniú ve isyan hareketlerinin netice vermesi ve üzerine 1821 yılında Kral VI. Joao’nun Avrupa’ya dönme kararı alması sonrasında o÷lu Pedro, (1798-1834) Kral Naibi ünvanıyla Brezilya’da kalmıútır. Bu úartlar altında, bir úekilde ana yurt olmuú olan Brezilya tekrar bir Kral Naibli÷i’ne dönüútürülmek istenmiú, ancak 1808 yılından o ana kadar fiilen baúka ve üst bir rol oynamıú olan bölgenin halkı ve yöneticileri için bu durumun kabullenilmesi kolay olmamıútır. Öte yandan henüz birkaç yıl kadar önce ülkenin kuzeydo÷u kesiminde patlayan ve temel sebebi Portekiz’den gelenlerin Brezilya do÷umlular karúısında sahip oldukları ayrıcalıklar olan Pernambuco øsyanı’nın (1817) anıları da ülkede henüz tam anlamıyla kaybolmamıútır. Gerek Brezilya’da gerekse Portekiz’de (hanedanın geri gelmesi için) oluúan benzer baskılar karúısında Kral’ın Portekiz’e dönüúü de durumu sakinleútirmeye yetmemiútir. Bu dönemde Portekiz, Brezilya’nın fiili olarak edindi÷i ayrıcalıklı konumu ortadan kaldırmaya çalıúırken, Brezilya aydınları da edinmiú oldukları ayrıcalıklı konumu daha da ileriye götürerek ba÷ımsızlık yönünde adımlar atmaktaydılar. Bu úartlar altında Prens Pedro, 1822 yılı sonbaharında babasından derhal Portekiz’e dönmesini emreden bir mektup almıú, aynı dönemde ünlü do÷abilimci ve devlet adamı Jose Bonifacio (1763-1838) önderli÷indeki Brezilyalı aydınlarla, eúi Maria Leopoldina’nın çabaları ve yüreklendirmeleriyle süreç ba÷ımsızlık ilanına gitmiútir. Bu iki önemli úahsiyetin mektuplarını Ipiranga Irma÷ı kıyısında alan Prens, 7 Eylül 1822 tarihinde “ya ba÷ımsızlık ya ölüm” olarak özetlenen tutumu benimseyerek baúkaldırı kararını teyit etmiútir. Bu olaya Brezilya tarihinde “øpiranga

9 BOA. HR. TO.( Hariciye Nezareti Tercüme Odası), Dosya No: 250, Gömlek No: 14149/G Fon Kodu: HAT

10 Daha geniú bilgi için bknz: Mehmet Necati Kutlu, “Visión de la Sublime Puerta Otomana de los Acontecimientos del Año 1898 en Cuba y su Enviado Especial: Enver Pacha”

(Küba’da 1898 Yılında Yaúanan Olaylara Bab-ı Ali’nin Bakıú Açısı ve Özel Temsilci Enver Paúa), Revista de Ciencias Sociales de la Región Centroccidental, Barquisimeto, Venezuela, No: 11, Enero-Diciembre 2006, s. 109.

(43)

haykırıúı” da denmektedir. Sürecin devamında Prens Pedro, I. Pedro adı ve ømparator ünvanıyla 12 Ekim 1822 tarihinde, yirmi dört yaúını sürdü÷ü günlerde Brezilya hükümdarı olmuú, 1 Aralık 1822 tarihinde de taç giymiútir11.

Brezilya tarihi açısından ba÷ımsızlık dönemi sonrasında yaúanan en önemli olaylardan biri de Portekiz Kralı VI. Joao’nun 1826 yılında meydana gelen ölümü sonrasında yaúanmıútır. øki krallı÷ın veraset yoluyla yeniden birleúmesine vesile olması öngörülen bu olay sonrasında beklentiler tam olarak gerçekleúmemiú, I. Pedro, Portekiz’e giderek tahta çıkmasına karúın kısa süre sonra kızı Maria lehine Portekiz tahtından feragat etmiú, kendisi ise Brezilya’ya dönerek memleketin idaresine devam etmiútir. Bununla birlikte ülkede yaúanan kargaúa ve huzursuzluklar sonucunda Brezilya tahtından da o÷lu II. Pedro (1825-1891) lehine feragat etme durumunda kalan Kral Avrupa’ya dönmüú, Brezilya açısından da ülkenin ikinci imparatoru olan II.

Pedro dönemi baúlamıútır.

Babasının “o÷lum, Brezilyalı oluúu nedeniyle bana göre avantajlıdır”12 sözleri sonrasında 1831 yılında, henüz altı yaúını bitirmeden, Brezilya tahtına çıkan II. Pedro’nun 58 yıl sürecek olan hükümdarlık dönemi muhafazakarlarla liberaller arasında yaúanan çekiúmelerle geçmiútir. Ülkenin imar gördü÷ü, Brezilya ba÷ımsızlı÷ının tescillendi÷i ve yeni ülkenin kurumsal yapısının tesis edildi÷i bu dönemde, Brezilya ile Osmanlı ømparatorlu÷u iliúkileri açısından çok önemli bir olay yaúanmıú, Brezilya ømparatoru II. Don Pedro 1876 yılında ülkemize bir ziyarette bulunmuútur.

ømparator Don Pedro 1876 yılı Ekim ayında, di÷er bir deyiúle, tam 135 yıl önce ülkemize gelmiútir. 1976 yılı Ocak ayında yayımlanan bir makalesinde Hasan Türüdü, bu ziyaretin Avrupa’ya yapılan bir seyahat çerçevesinde gerçekleúti÷ini ve inançlı bir Katolik olan ømparator’un ülkemize gelmekteki baúlıca gayesinin kutsal toprakları görmek oldu÷unu vurgulamıútır.13 Anılan dönemde Avrupa’ya eúiyle birlikte gelen ømparator, Belçika, øsveç Kralları’nın ve Rus Çarı’nın konu÷u olmuútur. Orta Avrupa’da ayrı ayrı seyahat etmeye yönelen çiftten, ømparator Rusya’ya bir ziyaret gerçekleú- tirirken, ømparatoriçe, Tuna boyunca seyahat ederek Rusçuk’a varmıú, kara yoluyla Varna’ya ulaúmıú ve oradan da vapurla østanbul’a geçmiútir.

Brezilya ile Osmanlı ømparatorlu÷u iliúkilerinde bir dönüm noktası teúkil etmesine karúın devlet baúkanı düzeyindeki bu ilk ziyaret iki ülke diplomatik münasebetlerinin baúlangıcı de÷ildir. Tam tersine, bu ilk üst

11 Carlos Malamud, a.g.e., s. 312.

12 a.g.e., s. 314.

13 Hasan Türüdü, “Brezilya Hükümdarlarının Türkiye’yi Ziyareti”, Hayat Tarih Mecmuası, Ocak, 1976, s. 68-69.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü 17 Şili’de yürütme organı başkan, 21 adet bakanlık ve başkana bağlı bakanlık düzeyindeki devlet

5204 - Ürün etiketlerinin Norma Oficial Mexicana NOM-050-SCFI-2004 DE 28/IV/04’a uygun olarak İspanyolca dil seçeneğine de sahip olması ve standartta belirtilen

Belirti : Yaprak alt yüzeyinde ince sarımsı leke yeşil lekeler, üst yüzeyde dışa doğru büyüyen ve daha sonra mantarlaşan kallus, gövde dibinde küçük beyaz

Meksika Kolleji ve Meksikalı Mi- marlar Cemiyeti, Meksika İhtilâlinin 50 inci yılını anmak maksadiyle ve aynı zamanda, evvelki bir serginin uyandırmış olduğu büyük alâkadan

Bu amaçla 27–28 Kasım 2010 ‘da Yeşil Gerze Platformu, Bartın Platformu, Yalova Çevre Platformu ve Erzin Çevre Platformu’nun Ça ğrıcıcığında, Ekoloji Kolektifi,

Deepwater Horizon sondaj kulesinin sahibi Transocean şirketinin kazada rolü olduğu gerekçesiyle ABD Adalet Bakanlığı'yla yaptığı, 1 milyar dolarlık para cezasını

Meksika Körfezi’nde BP’ye ait petrol platformunda nisan ortasındaki patlamanın ardından başlayan sızıntının şimdiye kadar düşünülenden çok daha fazla olduğu

Sinemada göstergelerin önemi ve ürettikleri anlamların çözümlenmesi ba lamında incelenen film aracılı ıyla, sinema dilinin ö elerinin kullanımının, anlam