• Sonuç bulunamadı

610162228303238426062697478841121181241271301317046 VAKFI DERGİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "610162228303238426062697478841121181241271301317046 VAKFI DERGİSİ"

Copied!
132
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

EKİM-ARALIK 2018 | SAYI 81

...

Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımımız Prof. Dr. İsmail Demir

Savunma Sanayi Ekosistemi ve ASELSAN Prof. Dr. Haluk Görgün

Savunma Sanayimiz ve TUSAŞ Yerli Uçak Sanayisinde Yeni Açılımlar Ali Küçük

HAVELSAN’da Savunma Teknolojileri Üretimi, Ülke ve Siber Güvenlik Sistemleri Prof. Dr. Hacı Ali Mantar

Savunma Sanayindeki Milli Projelerde İTÜ İmzası Prof. Dr. Mehmet Karaca

Üniversite Sanayi İşbirliğinde ASELSAN ve Savunma Sanayine Etkileri Prof. Dr. İbrahim Özkol

Havacılık ve Uzay Alanında İTÜ'nün Birikimi ve Savunma Sanayine Katkısı Prof. Dr. Metin O. Kaya

Savunma Sanayii – Deniz Araçları Sektörünün Bir Öncüsü ve Destekçisi: İTÜ Prof. Dr. Ömer Gören, Prof. Dr. Kadir Sarıöz

İTÜNOVA TTO’da Savunma Sanayisine Yönelik Projeler Dr. Ercan Çitil

Savunma ve Havacılık Sanayisi SAHA EXPO’da Buluştu Melina Aero Teknolojinin Kara Kutusu

Prof. Dr. Onur Tunçer

Sargetek’ten Milli ve Yerli İleri Teknoloji Ürünleri Dr. Öğr. Üyesi Mert Bal

Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği-SSI Yüksek Katma Değerli İhracat Latif Aral Aliş

Savunma Sanayinde Öğrenci Farkındalığı İTÜ Savunma Teknolojileri Kulübü Gamze Kaya

Kırk Yıl Sonra Bedri Karafakıoğlu’nun Anısına Prof. Dr. Mithat İdemen

Türkiye’de Teknoloji ve Mühendislik Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu

İTÜ'den Haberler Genç Başarı Teknokent Dosyası İTÜ Vakfından Haberler Yayınlar

Spor Briç

6 10 16 22 28 30 32 38 42

60 62 69

74 78 84 112 118 124 127 130 131 70 46

İmtiyaz Sahibi:

İTÜ Vakfı adına Prof. Dr. Mehmet Karaca Yayın Kurulu:

Prof. Dr. Sinan Mert Şener (Başkan) Prof. Dr. Şebnem Burnaz

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Karaca Yrd. Doç. Dr. Gülsen Uçarkuş Birol Çetinkaya

Şule Gökçe Enginarlar Kenan Mete

Hatice Yazıcı Şahinli Yazı İşleri Müdürü /Editör:

Hatice Yazıcı Şahinli Yayın Koordinatörü:

Kenan Mete Grafik:

Gizem Çinik Katkıda Bulunanlar:

Prof. Dr. Gülname Turan Gizem Çağrı Varlı, Osman Keskin Münevver Çakırtaş, Bartu Akın, Ersan Göktaş, Melike Kuş Fotoğraf: Engin Yıldırım Yönetim Yeri:

İTÜ Vakfı Merkezi

İTÜ Maçka Yerleşkesi 80394 Teşvikiye / İSTANBUL

Tel: 0212 291 34 75 – 230 73 71 Faks: 0212 231 46 33

Baskı:

Saner Basım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.

Maltepe Mah. Litrosyolu Sok.

2. Matbaacılar Sitesi No:2/4 2BC3/4 Zeytinburnu - İstanbul

Tel: 0212 674 10 51-52-53 Yayın Türü:

Yaygın, Süreli

E-posta: basin@ituvakif.org.tr www.ituvakif.org.tr

Bu dergide yayımlanan imzalı yazılar yazarlarının görüşünü yansıtmaktadır. Dergiyi ve Yayın Kurulunu bağlayıcı nitelik taşımaz.

İTÜ Vakıf Dergisinde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan kaynak belirtilmek koşulu ile alıntı yapılabilir.

Görsel kullanımı: shutterstock

VAKFI DERGİSİ

(3)

İÇERİK: İTÜ Vakfı Dergisi her sayıda özel bir "Dosya Konusu"nun yanısıra, özgün bilimsel makale, araştırma yazıları ve derlemelere;

İTÜ’deki tüm disiplinler ve disiplinlerarası konularda güncel bilimsel makalelere;

bilimsel ve teknolojik gelişmeler ve yeniliklerle ilgili haberlere;

İTÜ öğretim elemanlarının akademik başarı, yenilikçi proje ve buluş, yayın haberlerine ilişkin metin ve görsel malzeme katkılarına açıktır.

YAZI BOYUTU: İTÜ Vakfı Dergisi’ne gönderilecek makaleler 4 sayfa; 1500 sözcük (14 bin karakter) sınırını aşmamalıdır. Dipnotlar ve kaynaklar bu sınırlamaya dahildir.

METİN YAZIM

ÖZELLİKLERİ: Dergiye gönderilecek metin, Microsoft Word programıyla yazılmalı, yazıda 12 punto boyutu kullanılmalı, yazı karakteri olarak Times New Roman veya Arial tercih edilmelidir.

GÖRSEL MALZEME: Gönderilen yazıda kullanılacak fotoğraf, şekil, tablo vb. görsel malzemenin sayısı

makaleler için 5’i, haberler için 1’i aşmamalıdır. Görsel malzeme, kesinlikle metin içine yerleştirilmemeli, ayrıca iletilmelidir. Renkli, siyah-beyaz fotoğraf görsel gönderilebilir. Görsel malzemenin dijital imaj dosyası olarak JPG, TIFF, PSD formatlarında sunulmalı ve

çözünürlükleri 300 DPI’dan düşük olmamalıdır.

YAZAR İSMİ: Gönderilen makale, haber vb. metinlerde yazar ismi, unvanı ve çalıştığı kurum/görevi belirtilmelidir.

METİN BAŞLIĞI:

Makalelerde başlık bulunmalıdır.

DİPNOT: Dipnotlar sayfa altında değil, metnin sonunda yer almalıdır. Metin içinde dipnot göndermeleri yer alacaksa, sıra numarası ile belirtilmeli ve metin sonunda da aynı sıra numarası ile yazılmalıdır.

KAYNAKLAR: Metin sonunda yer almalı ve sıra numarası verilmelidir. Metin içinde kaynaklara gönderme varsa, parantez içinde gösterilmelidir. Kaynakça yazım düzeni; yazar soyadı, adı, basım tarihi, yayın adı, çevirmen adı-soyadı, yayınevi, basım yeri şeklinde olmalıdır.

Metin ve görsel malzeme elektronik ortamda e-posta ile veya CD’ye kayıtlı olarak, aşağıdaki iletişim adresimize gönderilmelidir.

hyazici@ituvakif.org.tr veya basin@ituvakif.org.tr Tel. 0212 291 34 75 – 230 73 71

EĞİTİM

Doç. Dr. Selçuk Şirin Prof. Dr. Emine Erktin Prof. Dr. Güngör Evren Prof. Dr. Gülsün Sağlamer Prof. Dr. Lerzan Özkale Prof. Dr. Mehmet Karaca Dr. Y. Müh. (Mimar) Doğan Hasol Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu Prof. Dr. Ergün Toğrol Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok Bülent Yalazı Zeynep Afşeören Mevlude Bakır İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı

Yayını NİSAN - HAZİRAN 2015 SAYI 68

5 kıtada 60 ülkeye yayılan ihracatı ve ABD’deki üretimiyle

globalleşen bir yıldız

Bakır İhracatında Lideriz.

Sarkuysan, 2014 yılında da İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri tarafından verilen “İhracatın Yıldızları Ödülleri”nde “Bakır Teller ve Örme Halatlar İhracatı”

kategorisinde 1. sırada yer aldı.

www.sarkuysan.com

Şirketler Topluluğumuz

(4)

Değerli Okurlar,

S

avunma sanayi, ülkelerin ekonomik ve siyasal alandaki gücünü belirleyen en önemli unsurlardan biri. Ülke savunması gibi stra- tejik bir konuyla doğrudan ilgisi nedeniyle de hükümetlerin yön verdiği bu alan; ileri teknolojik çalışmalar, inovasyon, Ar-Ge, disiplinlerarası iş birliği gerektiren doğası gereği büyük yatırımların yapıldığı, önemli teşvik mekanizmalarının devreye girdiği, en yeni teknolojilerin uygu- lama alanı bulduğu, kazanılan yeteneklerle ülke ekonomisine birçok açıdan katkı sağlayan sektör olarak öne çıkıyor.

Son yıllarda savunma ve havacılık alanında yerli teknolojiye dayalı üre- tim için altyapı çalışmalarını öncelikli hedef olarak belirleyen ve yapı- lan yatırımlarla yerlilik oranını yüzde 60'ın üstüne çıkarmayı başaran Türkiye, uluslararası rekabet ortamında, üretim ve ihracat potansiyeli ile öne çıkıyor. Savunma ve havacılık sanayisini geliştirme hedeflerinin bir sonucu olarak kendi helikopterini, eğitim uçağını, insansız hava aracını, muharebe gemisini, zırhlı aracını, füze ve roket sistemlerini üretecek duruma gelen Türkiye’nin, bu alandaki başarısı kuşkusuz kamu-üniversite-sanayi ekseninde gelişen ortak bir çabanın sonucu.

Dergimizin 81. sayısında; yerli İHA projelerinden uydulara, insansız denizaltı araçlarından rüzgar tünellerine kadar birçok projede akade- mik ve teknik desteği ile öne çıkan ve savunma sanayine önemli bir katkı sunan üniversitemizde yapılan çalışmalara dikkat çekmek; bir devlet politikası olarak ulusal savunma sanayinin geliştirilmesine yöne- lik uygulamalar ve bu kapsamda öncü kamu kuruluşlarının tedarikçileri ile birlikte dışa bağımlılığı azaltan ve ekonomiye önemli katkı sağlayan yenilikçi teknoloji üretim faaliyetlerini okurlarımıza sunmak istedik.

“Savunma Sanayi” başlıklı dosyamızda görüşlerine yer verdiğimiz Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye’nin Savunma Sanayi Vizyonu ve Stra- tejisi, Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımı; Prof. Dr. Haluk Görgün ASELSAN’da Savunma Sanayi Ekosistemi; Prof. Dr. Hacı Ali Mantar HAVELSAN’da Savunma Teknolojileri Üretimi, Ülke ve Siber Güvenlik Sistemleri; Ali Küçük, Savunma Sanayimiz ve TUSAŞ-Yerli Uçak Sa- nayisinde Yeni Açılımlar; Latif Aral ALİŞ Yüksek Katma Değerli İhracat konularını değerlendirdiler.

Akademik birikimi, sektöre yetiştirdiği nitelikli insan gücü ile ülkemizin savunma sanayinde yerli kaynakların kullanılmasına katkı sağlayan pek çok projeye imza atan İTÜ’de yürütülen çalışmaları Rektör Prof.

Dr. Mehmet Karaca dergimize aktardı.

Prof. Dr. İbrahim Özkol, üniversite-sanayi işbirliğinin savunma sana- yine etkilerini değerlendirdiği yazısında, iş birliği halinde çalışılan 46 üniversiteye ASELSAN tarafından sağlanan 150,2 milyon ABD Doları tutarındaki destekle 117 projenin yürütülmekte olduğunu ve bu işbir- liği ile sektörde ve ülkede öncü konumda olduklarına dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Metin Orhan Kaya ise havacılık ve uzay alanında İTÜ’nün birikimini vurguladığı yazısında Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesinin öncü ve güçlü rolüne değinerek, ulusal ve uluslararası ortak projeler, öğrencilerin uluslararası yarışmalarda elde ettikleri başarılar hakkında bilgi veriyor.

İTÜ’den Prof. Dr. Ömer Gören ve Prof. Dr. Kadir Sarıöz, hazırla- dıkları yazıda, öncü bir imparatorluk bahriye okulu olarak kurulmuş

İTÜ’nün, Cumhuriyet tarihimizin önemli bir kısmında gerek sivil gerekse savunma amaçlı gemi/deniz araçları teknolojilerinin ge- lişimine yaptığı katkıyı teknolojik/bilimsel nitelikleriyle irdeliyorlar.

İTÜ NOVA Teknoloji Transfer Ofisi de, Kavitasyon Tüneli, insansız denizaltı test aracı, döner kanat teknolojileri, hava füze savunma sistemi başta olmak üzere pek çok savunma sanayi projesi ça- lışmalarına destek veriyor. Bu çalışmaların ayrıntılarını Dr. Ercan Çitil kaleme aldı.

SAHA İstanbul Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Der- neği ilk kez, savunma ve havacılık sektöründe ileri teknoloji içe- ren sistemler tasarlayıp üreten firmaların yenilikçi ve rekabetçi ürünlerini sergiledikleri bir fuar düzenledi. SAHA EXPO 2018’in açılışında konuşan Savunma ve Teknoloji Bakanı Mustafa Va- rank, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi, Savunma ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ve SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar’ın ko- nuşmalarını, sektöre yönelik önemli mesajlar içermesi nedeniyle dosyamıza aldık. Ayrıca, SAHA EXPO kapsamında düzenlenen

“Teknolojik Dönüşüm” başlıklı panelde konuşan öncü kuruluş temsilcilerinin, konuşmalarından dikkat çekici bölümleri de say- falarımıza aktardık.

İTÜ ARI Teknokentinde savunma alanında çalışmalar yürüten fir- malardan projesini tanıtmak isteyenlere, İTÜ öğrenci kulübü SAV- TEK’in faaliyetlerine, TEKNOFEST İstanbul haberlerine ve İTÜ öğrencilerinin bu etkinlikte yarışarak ödül kazanan projelerine de

“Savunma Sanayi” dosyamızda yer verdik.

Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu, dekan olarak görevini sürdürürken, 1978 yılında silahlı bir saldırı sonucu katledildi. Ölümünün 40.

yılı nedeniyle Elektrik-Elektronik Fakültesi bir anma töreni düzen- ledi ve bu törende “Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Bilim Ödülü”

verilmesini kararlaştırdı. İlk ödüle de Prof. Dr. Mithat İdemen layık görüldü. İdemen’in törende yaptığı “Kırk Yıl Sonra Bedri Kara- fakıoğlu’nun Anısına” başlıklı konuşmaya sayfalarımızda yer ve- rerek, okurlarımızın onu yad etmesine, genç kuşakların bu çok değerli bilim insanımızı tanımalarına vesile olmak istedik.

Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, “Türkiye’de Teknoloji ve Mühendislik”

başlıklı yazısında, teknoloji ve üretimde yeni teknikler konusunda toplumda büyük bir istek bulunduğunu vurgulayarak, yapılması gerekli bazı reformlar üzerinde duruyor.

İTÜ ARI Teknokent dosyası, İTÜ’den ve İTÜ Vakfından haberler, İTÜ öğrencilerinin her zamanki gibi projeleriyle gururlandıran

“Genç Başarı” haberleri bu sayımızda yine geniş şekilde yer alıyor.

Önümüzdeki sayının kapak konusu ”Küresel Ekonominin Dinamik- leri ve Türkiye”. Ülkemizin ciddi bir ekonomik dönemeçten geçtiği günümüzde, akademisyen ve uzman görüşleri ile çeşitli açılardan konuya odaklanacağız. İTÜ’lülerin katkılarını bekliyoruz…

Saygılarımızla, Yayın Kurulu

(5)

D O S YA

SAVUNMA

SANAYİ

(6)

Savunma Sanayii ve Ar-Ge

İ

leri teknoloji kullanılarak üretilen modern silah sistemlerinde üreticiye bağımlılık, diğer sistemlerde olduğundan çok daha fazladır. Ülkelerin potansiyel düşmanlarına karşı yeterli bir caydırıcılığa sahip olabil- mesi için en gelişmiş silahlarla donatılmış ve iyi eğitilmiş bir askeri güce sahip olma- sının yanında, kullanılan silah sistemleriniN tasarım, üretim ve ürün kontrollerinin milli olarak yapılması büyük önem taşımaktadır.

Aksi takdirde, tedarik edilen sistemler em- niyet, güvenilirlik ve gizlilik ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremeyecektir.

Daha üstün silah sistemleri üretmek amacıyla yapılan araştırma, geliştirme ça- lışmaları, bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmelerin en önemli kaynakların- dan biridir. Savunma sanayii sektörü, ül- kenin varlığının devamı açısından stratejik bir öneme sahip olduğu gibi, diğer sanayi sektörlerinin gelişimine ve ülke ekonomi- sine büyük katkılar sağlamaktadır. Bu ne-

SA VUNMA SANA

Türkiye, jeopolitik konumu gereği ekonomik ve bölgesel karışıklıkların, çatışmaların ve istikrarsızlıkların yoğun şekilde yaşandığı bir bölgede bulunmaktadır. Dışa bağımlılığı asgari düzeyde, öz kaynaklarını en doğru şekilde kullanan, yüksek teknoloji ürünleri üretebilen savunma sanayii, güçlü bir ekonomi, barış, istikrar ve güvenliğin teminatı olmaktadır. Türkiye’nin savunma sanayii vizyonu, savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik etkin projeler gerçekleştirerek modern bir savunma sanayi geliştirmek, sektörün yetenek bazlı

büyümesini sağlamak, temel ve ileri teknolojilerin milli imkanlar ile kazanılmasını sağlayarak teknolojik yenilikleri bilimsel birikim ve deneyimlerle birleştirmektir…

Prof. Dr. İsmail Demir

Savunma Sanayii Başkanı

Türkiye’nin Savunma Sanayii Vizyonu ve Stratejisi

Savunma Sanayinde

Ar-Ge Yaklaşımımız

(7)

ülkelere ürettiği sistemleri pazarlayan bir ülke dış siyasette çok daha etkili bir konu- ma gelecektir.

Türkiye’nin Savunma Sanayii Vizyonu Türkiye, jeopolitik konumu gereği ekonomik ve bölgesel karışıklıkların, çatışmaların ve istikrarsızlıkların yoğun şekilde yaşandığı bir bölgede bulunmaktadır. Dışa bağımlılığı asgari düzeyde, öz kaynaklarını en doğru şekilde kullanan, yüksek teknoloji ürünleri üretebilen savunma sanayii, güçlü bir eko- nomi, barış, istikrar ve güvenliğin teminatı olmaktadır. Türkiye’nin savunma sanayii vizyonu, savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının miş olması bu sistemleri etkin ve güvenilir

kılmakta, bu durum ise askeri caydırıcılığın ve uluslararası ilişkilerde yaptırım gücünün artmasına yardımcı olmaktadır.

Bu bağlamda, savunma sanayiinde ürüne dönük Ar-Ge çalışmaları ile ülke ih- tiyaçlarının etkin bir şekilde karşılanması mümkün olmakla beraber, ileri teknolojiye sahip özgün sistemler geliştirilmesi du- rumunda ihracatın ve dolayısıyla ülke ge- lirlerinin artması da söz konusu olacaktır.

Bu durum, ekonomik olduğu kadar politik açıdan da büyük önem taşımaktadır. Eko- nomik açıdan güçlü, savunma ihtiyaçlarını kendi imkanları ile karşılayabilen ve diğer denle, savunma sanayii ürünlerini özgün

olarak geliştiren ve ihraç eden ülkeler za- man içinde ilerlemişler, ancak savunma ih- tiyaçlarını yurt dışı kaynaklardan karşılayan ülkeler ise geri kalmışlardır.

Ülkeler teknolojik gelişmişlik seviyeleri- ne ve savunma sanayii politikalarına uygun bir savunma tedarik sistemi benimsemek- tedirler. Hiç bir ülke tek başına bir yönetimi tercih etmemektedir. Bazı gelişmiş ülkeler kritik olmayan ve düşük teknoloji ile üretile- bilen ihtiyaçlarını satın alma yolu ile karşı- lamaktadırlar. Buna karşılık, özellikle sıcak savaş tecrübesi yaşamış olan ülkeler Ar- Ge’ye çok daha fazla önem vermektedirler.

Savunma sistem tedarikinde Ar-Ge faaliyetlerinin sonuçlarının kullanılması, ül- kenin bilimsel ve teknolojik altyapısının ge- liştirilmesine, özgün ürünlerin üretilmesine ve böylece savunma sanayiinin uluslara- rası pazarda rekabet gücünü artırmasına imkan sağlamaktadır. Yüksek teknolojili savunma sistemlerinin milli olarak geliştiril-

SSB Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı Geniş Alan Çağrıları

Savunma sistem tedarikinde Ar-Ge faaliyetlerinin sonuçlarının

kullanılması, ülkenin bilimsel ve teknolojik altyapısının geliştirilmesine, özgün ürünlerin üretilmesine ve böylece savunma

sanayiinin uluslararası pazarda rekabet gücünü artırmasına imkan

sağlamaktadır. Yüksek teknolojili savunma sistemlerinin milli olarak

geliştirilmiş olması bu sistemleri etkin ve güvenilir kılmakta, bu durum ise askeri caydırıcılığın ve

uluslararası ilişkilerde yaptırım gücünün artmasına yardımcı

olmaktadır.

(8)

vunma sanayi pazarında söz sahibi olabil- mek için, önde gelen dünya ülkelerindeki Ar-Ge harcamaları oranları da dikkate alı- narak, etkin teknoloji yönetimi çalışmaları gerçekleştirilmeli, Ar-Ge çalışmalarına ay- rılan kaynak artırılmalı, inovatif ürünler ge- liştirilmeli ve etkin şekilde pazarlanmalıdır.

2023 yılında Türkiye, 500 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.

Bunun içerisinde savunma sanayii ihracatı da önemli bir paya sahip olacaktır. Bu ha- cimde ihracat gerçekleştirebilmek için ileri teknolojiye sahip ve katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Dün- ya geneline bakıldığında gelişen pazarlarda pay sahibi olabilmek için teknolojik açıdan rekabet edebilir ve özgün ürünlerle müca- dele vermek kaçınılmazdır. Özellikle “su üstü ve altı deniz platformları, sabit kanatlı savaş uçakları, helikopterler, insansız hava araçla- rı, hava ve füze savunma sistemleri, C4ISR ve kara araçlarının modernizasyonu” gibi konuların önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde gelişen pazarların ihtiyaçlarını oluşturacağı öngörülmektedir. Bu potansiyel pazarlar dikkate alınarak savunma sanayii Ar-Ge ça- lışmalarına ağırlık verilmesi ile ülkemiz için katma değeri yüksek kazançlar elde edil- mesi mümkün olabilecektir. Gelişmiş ülkeler savunma sanayii Ar-Ge çalışmalarına büyük kaynaklar ayırmakta ve harcadıkları kaynak- ların büyük kısmını diğer ülkelere gerçekleş- tirdikleri satışlarla geri kazanabilmektedir- ler. Buradan hareketle, ülkemizin savunma Ar-Ge harcamalarına ayıracağı kaynakların kısa vadede fazlasıyla geri kazanılabileceği öngörülmektedir.

mesini sağlamak, temel ve ileri teknolojile- rin milli imkanlar ile kazanılmasını sağlaya- rak teknolojik yenilikleri bilimsel birikim ve deneyimlerle birleştirmektir.

Türk Savunma Sanayii özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme sürecine girmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını gün geçtikçe artan oranlarda karşılamaya ve dünya genelindeki yüksek rekabet ge- rektiren uluslararası pazarlarda ağırlığını hissettirmeye başlamıştır. Türkiye bugün artık kendi ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke olmanın yanı sıra, geliştirdiği teknolojiler ile ürettiği silah ve askeri araç-gereç ve mü- himmatı büyük çapta ihraç edebilmeyi ve bunu ciddi bir ekonomik değere dönüştüre- bilen ülkelerden biri olmayı hedeflemekte- dir. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermektir. Dünya sa- karşılanmasına yönelik etkin projeler ger-

çekleştirerek modern bir savunma sanayii geliştirmek, sektörün yetenek bazlı büyü-

SSB Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı’nın Özgün Turboşaft ile ilgili Ar-Ge Projeleri

Türk Savunma Sanayii özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme sürecine girmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin

ihtiyaçlarını gün geçtikçe artan oranlarda karşılamaya ve dünya

genelindeki yüksek rekabet gerektiren uluslararası pazarlarda ağırlığını hissettirmeye başlamıştır.

Türkiye bugün artık kendi ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke

olmanın yanı sıra, geliştirdiği teknolojiler ile ürettiği silah ve askeri araç-gereç ve mühimmatı büyük çapta ihraç edebilmeyi ve bunu ciddi bir ekonomik değere dönüştürebilen ülkelerden biri

olmayı hedeflemektedir.

Prof. Dr. İsmail Demir

(9)

likleri Bilimsel Birikimler ve Deneyimler ile Birleştirmek” ve son olarak “Stratejik İnsan Kaynağı ve Güçlü Kurumsal Yönetim” oluş- turmaktadır.

SSB olarak sektörün yetenek bazlı bü- yümesi ve sürdürülebilirlik hedefleri ile fir- malarımızın tedarik zincirlerinin geliştirilmesi sanayinin ürün ömür devrinin tamamında etkin rol alması ihracatın teşvik edilmesi ve sektörde rasyonelleşmenin sağlanması adı- na yürütülen faaliyetlere yeni dönemde de- vam edilecektir.

samda, Ar-Ge projeleri mevcut veya gele- cekte ortaya çıkacak ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak, SSB alt sistem ve platform projeleri ile ilişkilendirilerek başlatıl-

maktadır. Projele- rin tamamlan- ması ile ürüne dönük bilgi ve teknoloji- nin kazanılması, ha- berleşme ve istihbarat alanında gelişme sağ- lanması, özellikle ha- vacılık sektöründe yurt dışı bağımlılığı azaltıl- ması ve savunma sa- nayii için kritik ürünlerin tamamen millileştirmesi hedeflenmektedir.

Yürürlüğe giren strate- jik plan çalışmaları ile birlikte,

“Teknolojik Derinlik ve Küresel Etkinlik”

ana temasının işlendiği bu yeni dönem Stra- tejik Planında 4 ana stratejik alan tanımlan- mıştır. Bunlardan birincisi “ Modernizasyon Projelerinde Hız, Kalite ve Maliyet Etkinlik”, İkincisi “Kabiliyet Kazanımı için Verimlilik Yönetimi”, üçüncüsü “Teknolojik Yetkin- Her açıdan stratejik bir sektör olan sa-

vunma ve havacılık sanayiinde yaşanan hızlı gelişmeler geleceğe dönük olarak umut verici olarak değerlendirilmektedir.

Elde edilen bu ivmenin sürdürülebilir ol- ması; Türkiye’nin “teknoloji kullanan” anla- yışından “teknoloji üreten” anlayışına geçi- şiyle ve hedeflerini sürdürülebilir sanayii ve teknolojik yetkinlik üzerine odaklamasıyla sağlanacaktır.

Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Ar-Ge Yaklaşımı

Gerek güvenlik birimlerimizin ihtiyaçları, ge- rekse gelişmekte olan pazarların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak etkin bir tek- noloji yönetimi politikasının izlenmesi en doğru adım olacaktır. Bu doğrultuda, ihtiyaç duyulan sistem/alt sistem/bileşen/teknoloji altyapısı için yol haritalarının güncellenme- si/oluşturulması gerekmektedir. Belirlenen öncelikli Ar-Ge çalışmalarının; maliyet düşü- rücü düzenlemelerle, Ar-Ge teşvikleri/mua- fiyetleriyle, ihracat yapmayı kolaylaştıracak düzenlemelerle, gelişen pazarlara girmede siyasi etkilerin kullanılmasıyla ve kamu alım- larında yerli katkının gözetilmesiyle sürekli olarak desteklenmesi kaçınılmazdır.

Bu bağlamda, Savunma Sanayii Baş- kanlığı (SSB) ihtiyaçları tanımlayan ve bu ihtiyaca giden yolda teknoloji tabanında zincirin halkalarını bir araya getiren bir ku- rum olarak Türkiye’nin savunma sanayii vizyonuna büyük katkı

sağlamaktadır.

2020’li yıllar için ABD, Almanya, Fransa, Finlandiya ve Güney Kore gibi gelişmiş ülkelerin belirledikleri Ar- Ge yoğunluğu hedef- leri %3-%5 arasında değişmektedir. Bu oranlar dikkate alınarak, ülkemizin daha yüksek bir rekabet gücüne sahip olma- sını sağlamak adına 2023 yılın-

da Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranının %3 olması planlanmak- tadır. Savunma sanayiinde yapılacak Ar-Ge çalışmaları bu hedefe ulaşılması açısından büyük önem arz etmektedir.

Savunma Sanayii Başkanlığı’nın stratejik hedeflerinden biri de “Ar-Ge Yol Haritası”

kapsamında doğrudan alt sistem ve bile- şen ürünlerine yönelik teknoloji projelerinin hayata geçirilme oranını artırmaktır. Bu kap-

Özellikle “su üstü ve altı deniz platformları, sabit kanatlı savaş

uçakları, helikopterler, insansız hava araçları, hava ve füze savunma sistemleri, C4ISR ve kara araçlarının modernizasyonu”

gibi konuların önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde gelişen pazarların

ihtiyaçlarını oluşturacağı öngörülmektedir. Bu potansiyel pazarlar dikkate alınarak savunma sanayii Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi ile ülkemiz için katma

değeri yüksek kazançlar elde

edilmesi mümkün olabilecektir.

(10)

Savunma Sanayi

Ekosistemi ve ASELSAN

Ülkemiz savunma sanayine proje bazlı baktığımızda; Milli Gemi (MİLGEM), Alçak ve Orta İrtifa Füze ve Roket Sistemleri, ALTAY Ana Muharebe Tankı, ATAK Helikopteri, İnsansız Hava Araçları, Radar Sistemleri, HÜRKUŞ Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı gibi çok sayıda proje savunma sanayimiz tarafından başarıyla yürütülür hale gelmiştir. 10 yıl öncesine kadar %30’larda olan yerlilik oranları bugün %60 seviyelerini aşmıştır…

Prof. Dr. Haluk Görgün

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Genel Müdür

(11)

Biz de ASELSAN olarak yaklaşık 3500’ü Ar-Ge personeli olan 6000 üzerin- de çalışanımız ile ülkemizde bu sektöre gururla liderlik etmekteyiz. 40 yılı aşkın birikimiz ile Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere tüm güvenlik unsurlarımıza çözüm üretmek için çalışıyoruz. Ana he- defimiz ürettiğimiz bu çözümlerin milli ve yerli olması; tasarım, üretim ve bakım da- hil tüm süreçlerin milli ve yerli olarak ger- çekleştirilmesidir.

ASELSAN olarak kuruluş misyonumuz olan yerlileştirme çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bu amaç çerçevesinde, yurt içinde tasarım ya da üretim anla- mında yan sanayi firmalarımızın gerçek- leştirebileceği tüm faaliyetleri yan sana- yi firmalarımıza transfer edip odağımızı yerlileştirebileceğimiz kritik teknolojiler üzerinde yoğunlaştırmaktayız. Son 8 yılda KOBİ’lere verilen siparişler yaklaşık yedi kat artış göstermiş ve 2017 yılında yurt içi siparişlerde her 10 siparişten 9’u KOBİ niteliğindeki firmalara verilmiştir. Bir diğer önceliğimiz de milli ve yerli çözümlerle savunma alanında ülkemiz ihtiyaçlarını ASELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN’ın ol-

duğu sıralamaya, STM de dahil olmuş ve listedeki savunma havacılık firmalarımızın sayısı 4’e ulaşmıştır. ASELSAN olarak her geçen yıl yükselişte olduğumuz bu listede önceki yıl 57. sırada iken bu yıl 55. sıraya yükselmiş bulunuyoruz.

Ülkemiz savunma sanayine proje baz- lı baktığımızda ise; Milli Gemi (MİLGEM), Alçak ve Orta İrtifa Füze ve Roket Sistem- leri, ALTAY Ana Muharebe Tankı, ATAK Helikopteri, İnsansız Hava Araçları, Radar Sistemleri, HÜRKUŞ Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı gibi çok sayıda proje savun- ma sanayimiz tarafından başarıyla yürü- tülür hale gelmiştir. 10 yıl öncesine kadar

%30’larda olan yerlilik oranları bugün %60 seviyelerini aşmıştır.

Ü

lkemizin, gerek konumlandığı coğ- rafyada süregelen gelişmeler ve gerek içinde bulunduğu siyasi at- mosfer göz önüne alındığında; güçlü, yerli ve sürekli gelişen bir savunma sanayine sahip olması bir zorunluluk haline gelmiş- tir. Bu zorunluluğun ötesinde; ‘altın’dan sonra kg başına en yüksek bedelli ihra- cat kalemi olması, cari açığın kapatılması hususunda etkin bir role sahip olması ve birçok yeni teknolojiye öncülük etmesi ba- kımından savunma sanayi ülke ekonomisi açısından oldukça kritik bir yere sahiptir.

Nitekim Türk savunma sanayisi yıllık 7 milyar dolara yaklaşan cirosu ve 2 milyar dolara yaklaşan ihracatı ile her geçen yıl büyümeye devam etmektedir. Örneğin, savunma sanayi ihracatı son 15 yılda 7 kat artmıştır. Ayrıca, Türk savunma sana- yinde 2002 yılında 2 milyar USD olan açık siparişler bugün 40 milyar doları aşmıştır.

Bu istikrarlı büyüme dünya ölçeğinde de karşılık bulmuştur. Geçtiğimiz günler- de açıklanan dünyanın en büyük savun- ma sanayi firmalarının yer aldığı “Defense News Top 100” listesine göre; daha önce

Bugüne kadar aralarında İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) de

bulunduğu 47 farklı üniversite

ile işbirliği yaptık ve toplamda

üniversitelerimize 150 milyon

doların üzerinde sipariş verdik.

(12)

tasarruf etmenin yanı sıra yapılan tezlerin ve araştırmaların da sanayiye direk kat- kısı olması açısından elverişli bir ortam oluşturulmuştur.

Ekosistemimizle Birlikte Sürdürülebilir Büyüme

ASELSAN olarak sürdürülebilir bir şekil- de büyüme trendi yakalayıp ve Defense News Top 100 listesine girdiğimiz 2007 yılından itibaren sürekli gelişerek 55. sıra- ya yükselirken, bu başarılarımızda güçlü tedarikçi ekosistemimizin katkısının bilin- cindeyiz. Gerek bu katkının arttırılması, gerek firmalarımızın yurt içi ve yurt dışı savunma alanında etkinliklerini artırmak ASELSAN olarak YÖK ile protokol imza-

layarak hayata geçirdiğimiz ASELSAN Akademi Lisanüstü eğitim modelinde de dört üniversite paydaşımızdan birisinin İTÜ olduğunu vurgulamak isterim. Bu model ile üniversite ve sanayinin en güç- lü yanları bir araya getirilerek ASELSAN dört araştırma üniversitesinin dış kampü- sü haline gelmiştir. Program kapsamında;

Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektro- nik Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Malzeme Mühendisliği olmak üzere dört mühendislik anabilim dalında lisansüs- tü eğitim gerçekleştirilmektedir. Böylece ASELSAN personelinin üniversite kam- püslerine ulaşmak için sarf ettiği efordan karşılarken sivil teknolojiler alanında da

yenilikçi özgün ürünler üretmek, ekosiste- mimiz ile birlikte gelişmek, şirket birleşme- leri ve satın almaları ile büyümemizi daha da ivmelendirmek ve yetkin tedarik zinciri- mizi sürekli geliştirmektir.

Tabi ki savunma ekosistemi sadece te- darikçi firmalar ile sınırlı değil üniversiteler ve araştırma kuruluşları da bu ekosistemin önemli bileşenleri olarak öne çıkmaktadır.

Bu önemin yansıması ASELSAN’da net olarak görülebilmektedir. Bugüne kadar aralarında İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) de bulunduğu 47 farklı üniversite ile işbirliği yaptık ve toplamda üniversiteleri- mize 150 milyon doların üzerinde sipariş verdik.

Yeri gelmişken İTÜ’nün ASELSAN’da özel bir yeri olduğuna da değinmek is- tiyorum. Bugün ASELSAN bünyesinde İTÜ’den 390 personel görev yapmakta- dır. İTÜ mezunları ASELSAN’a bugüne kadar önemli katma değer sağlamış olup ben sağlanan bu değerin artarak devam edeceği inancındayım. Bunun yanında

ASELSAN olarak sürdürülebilir bir şekilde büyüme trendi yakalayıp ve Defense News Top 100 listesine

girdiğimiz 2007 yılından itibaren sürekli gelişerek 55. sıraya yükselirken, bu başarılarımızda güçlü tedarikçi ekosistemimizin

katkısının bilincindeyiz.

Prof. Dr. Haluk Görgün

(13)

yayınlanmasını beklediğimiz bu destek- lerden tedarikçi firmalarımızın azami fay- dalanabilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Etkili Ekosistem için Savunma Sanayi Kümelerinin Önemi

ASELSAN olarak savunma sanayi küme- lenmelerine önem veriyor ve çalışmaları- na destek oluyoruz. OSTİM’de OSSA kü- melenmesi ile başlayan savunma sanayi kümelerinin sayısı son yıllarda Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi (SAHA), Bursa Savunma Kümelenmesi (BAS- DEC), Eskişehir Savunma Kümelenmesi (ESAC), İzmir Savunma Kümelenmesi (HUKD), Trakya Bölgesinde HASUN, Kon- ya Savunma Kümelenmesinin eklenmesi ile hızla arttı. Savunma Sanayi Kümeleri bünyesindeki nitelikli firmaları ile karma- şık savunma projelerinde işbirliği halinde çözüm üretme altyapısı sağlamaktadır.

Ayrıca, birlikte öğrenme, ortak üretim ve endirekt maliyetlerin azalması açısından da kümeler firmalar için elverişli ortam sunmaktadır. Ancak bizim kümelerden beklentimiz bunlarla sınırlı değil. Küme bünyesindeki firmaların sürekli gelişerek savunma sanayi ekosistemindeki katma değerlerinin artırmasının yanı sıra yurt dışına ihracat yapan kurumsal yapılara dönüşmelerini bekliyoruz. Bu minvalde OSSA kümelenmesi tarafından gerçek- leştirilen Savunma ve Havacılıkta İşbirliği Günleri (ICDDA) ve SAHA Kümelenmesi tarafından organize edilen SAHA EXPO etkinliklerinin küme firmalarının potansi- yel yurt dışı çözüm ortakları ile bir araya gelmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu faydaları göz önüne aldığımızda savunma sanayi ekosiste- minde yer alan firmaların bir kümeye üye olmasının ekosistemin güçlenmesi adına kritik öneme sahip olduğunu değerlendi- riyorum.

Firmalarımızdan Beklentilerimiz

Savunma Sanayi ekosisteminden ve ASELSAN’ın bu sisteme katkısından bah- settikten sonra biraz da ASELSAN özelin- de tedarikçi firmalarımızdan beklentileri- mize vurgu yapmak istiyorum.

Tedarikçi firmalarımızdan temel bek- lentilerimiz; kurumsallaşma konusunda mesafe katederek kalite yönetim sistem- lerinin kurum bünyesinde içselleştiril- mesi, belirli bir alanda uzmanlaşılması, üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bunun ya-

nında ASELSAN içinde atıl durumda olan ancak çalışır durumdaki ekipmanları yine tedarikçilerimize çok uygun bedeller ile aktarıyoruz. ASELSAN bünyesinde bulu- nan ve yüksek yatırım bedeli gerektiren özel ekipmanları tedarikçi firmalarımızla ortak kullanıyoruz. Özellikle test kabinleri ve özel test altyapılarını tedarikçilerimizle birlikte kullanarak firmalarımızı bu alanda yatırım yapma külfetinden kurtarıyoruz.

Buna ek olarak firmalarımıza finansman kolaylığı sağlamak için bankalarla Teda- rikçi Finansman Anlaşmaları yapıyoruz.

Bu anlaşma çerçevesinde tedarikçi fir- mamız, ASELSAN’dan aldığı siparişleri beyan ederek ilave bir teminata ihtiyaç duyulmaksızın kredi kullanabilmekte ve fi- nansman sağlayabilmektedir. Halihazırda 7 banka ile anlaşmalarımız güncel şekilde devam etmektedir. Tedarikçi Finansman modeli ile bugüne kadar 63 firmaya 180 milyon TL üzerinde finansman sağlanmış olup bu rakamların önümüzdeki süreçte artarak devam edeceğini düşünüyoruz.

Son olarak tedarikçilerimizin savunma sanayi teşviklerinden azami faydalanabil- mesi için çalışmalar yürütüyoruz. Özellik- le 2018 yılı başında KOSGEB tarafından yayınlanan Teknoyatırım ve Stratejik Ürün Teşviklerinden tedarikçi firmalarımızın azami yararlanmasını hedefleyerek her iki destek için KOSGEB ile işbirliği protokolü imzaladık, ayrıca bu konuda tanıtıcı çalış- taylar ve toplantılar düzenleyerek firma- larımızı bilgilendirdik. Büyük bir firma ile başvuru zorunluluğu gerektiren Stratejik Ürün Desteği için yapılan başvuruları et- kin bir şekilde değerlendirerek 16 firmaya

“Uzlaşı Belgesi” vererek başvurmalarını sağladık ve savunma sanayi alanında en fazla Uzlaşı Belgesi veren firma olduk. Re- vize edilerek önümüzdeki aylarda tekrar ve gelişimlerine destek olmak amacıyla

yan sanayi geliştirme faaliyetleri yürütüyo- ruz. Bu destek faaliyetlerimizi de süreklilik arz edecek şekilde yürütüyoruz. Örneğin, tedarikçilerimize ASELSAN bilgisi ve tec- rübesi ile teknik danışmanlık sağlıyoruz.

Bu kapsamda tedarikçilerimiz yatırım ya- pacaklarında kendilerini savunma sana- yindeki eğilimler ve beklentiler konusunda yönlendirdiğimiz gibi, gerektiğinde mü- hendislik desteği sağlayarak firma ihtiyaç- larını birlikte belirliyoruz. Diğer bir destek kalemi olarak tedarikçi firmalarımızın per- soneline bedelsiz mesleki eğitim sağla- maktayız. Özellikle iş başı eğitimi şeklinde olan bu eğitimler son 3 yılda 3000 saatin

Tedarikçilerimize ASELSAN bilgisi ve tecrübesi ile teknik

danışmanlık sağlıyoruz. Bu kapsamda tedarikçilerimiz yatırım

yapacaklarında kendilerini savunma sanayindeki eğilimler

ve beklentiler konusunda yönlendirdiğimiz gibi, gerektiğinde

mühendislik desteği sağlayarak firma ihtiyaçlarını birlikte

belirliyoruz.

(14)

tün kalite ve teslimatın zamanında yapıl- ması kriterlerini de dikkate alıyoruz. Teda- rikçi seçme ve değerlendirme sürecimizi de bu politikaya uygun şekilde birikimli uzun deneyimler sonucunda belirlenmiş şeffaf kriterler üzerine kurguladık.

Seçtiğimiz tedarikçilerimizle İhaleli Alım, İhalesiz Alım ve Doğrudan Alım yön- temleri uygulanarak tedarik faaliyetlerini yürütüyoruz. Tedarikçimiz olmak isteyen firmalar kurumsal web sayfamız ( www.

aselsan.com.tr ) üzerinde yer alan teda- rikçi portalından resmi başvuruyu yapa- bilirler. Başvuru aşamasında Yan Sanayi Firmaları, Üretici Firmalar, Satıcı Firmalar ile İnşaat ve Altyapı İşleri Firmaları şek- linde bölümlere ayrılan firmalar; kategori bazlı esaslar çerçevesinde değerlendiri- lirler. Firmanın yetenekleri ve ASELSAN’ın ihtiyaçlarının örtüşmesine bağlı olarak de- ğerlendirmeler ve tetkikler gerçekleştirile- rek işbirliği süreci başlatılır.

Biz ASELSAN olarak kuruluş misyo- numuzu unutmadan, başta savunma ala- nında olmak üzere Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve gelişimi için çalışmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilirlik hedefi- miz doğrultusunda tedarikçi firmalarımızın da katkısı ile oluşturduğumuz bu yetene- ğimizi dünya çapında satışa döndürmeyi ve Türkiye’nin 2023 ihracat ve büyüme hedeflerine destek olmayı amaçlıyoruz.

ASELSAN olarak “Güven Veren Teknoloji”

sloganımızı tedarikçi firmalarımızla birlikte

“Güçlü ve Güvenilir Firmalarla Güven Ve- ren Teknoloji” olarak kullanıyoruz. Kendi tedarik zincirimizi güçlendirdikçe "Savun- ma Sanayi Ekosistemi"ni güçlendirmeyi kendimize sorumluluk kabul ederek yolu- muza devam edeceğiz.

öne çıkarken tasarım alanında; yazılım, mekanik tasarım, platform tasarımı gibi alanlarda sürekli yeni tedarikçiler ara- maktayız.

Temel tedarik politikamız; karşılıklı gü- vene ve performansa dayalı, adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir iş ilişkisi içinde tedarik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi. İhtiyaç duyulan mal veya hizmetleri sağlarken, maliyet açısından uygunluk yanında, üs- eğitim ve sertifikasyon konusunda ek-

siklerin tamamlanması, sürdürülebilir bir finansal yapıya sahip olunması ve kendi- lerini sürekli yenileyerek geliştirmeleridir.

ASELSAN olarak güçlü tedarik zincirimizi idame etmek ve daha da güçlendirmek için tedarikçi arayışlarımızı sürekli devam ettirmekteyiz. Üretim alanında; talaşlı imalat, kart dizgi, kompozit parça, sac metal ve kaynak teknolojileri gibi örnekler

OSSA kümelenmesi tarafından gerçekleştirilen Savunma ve Havacılıkta İşbirliği Günleri (ICDDA)

ve SAHA Kümelenmesi tarafından organize edilen SAHA EXPO etkinliklerinin küme firmalarının potansiyel yurt dışı çözüm ortakları

ile bir araya gelmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Bu faydaları göz önüne aldığımızda savunma sanayi ekosisteminde yer alan firmaların bir kümeye üye olmasının ekosistemin güçlenmesi adına kritik öneme sahip olduğunu

değerlendiriyorum.

(15)

Bu kitap, yirmi yılı aşkın bir süredir İstanbul Teknik Üniversitesi yazarın, Fen ve Mühendislik Fakültelerinin birinci sınıf öğrencilerine vermekte olduğu Matematik I dersi için derlenmiş bir problem kitabıdır. Her bölüm- de, öncelikle yeterli ölçüde gerekli olan teorik bilgi ve- rilmiş olup bu bilgi konu ile ilgili çok sayıda basitten zora doğru sıralanmış çözümlü problemlerle pekiştiril- miştir. Matematik 1 Çözümlü Problemleri kitabının 9.

baskısı üniversitemizin yeni “Matematik 1” ders içeriğiy- le uyumlu olacak şekilde düzenlenmiş olup ek problem- lerle güçlendirilmiştir.

Genişletilmiş bu problem kitabının, üniversitelerin ilgili bölümlerinin birinci sınıfında verilen matematik dersiyle ilgili gereksinimlerini karşılayacağını umuyoruz.

Genişletilmiş 9. Baskı

Ayşe Peker Dobie

ISBN: 978-605-9581-12-7 Basım Yılı: 2018 Boyutlar: 16,5 x 23,5 cm Sayfa Sayısı: 516 Fiyatı: 40 TL MATEMATİK 1 ÇÖZÜMLÜ PROBLEMLERİ

Ayrıntılı bilgi için: www.ituyayinlari.com.tr Sipariş: ituvakif@ituvakif.org.tr Tel: 0212 230 73 71 - 232 57 62 - 291 34 75

İTÜ Vakfı Yayınları Satış Noktaları:

İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi)

Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi)

www.1773itu.com (on-line ve perakende satış) EDGE Akademi (Ankara) Mert Kırtasiye (İTÜ Ayazağa Kamp. Metro Girişi) Seçkin Yayıncılık Pandora Kitabevi YEM Kitabevi Papatya Bilim Yayınevi Ege Yayınları / Zero Books

(16)

TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. 2000’li yıllardan sonra gerçekleştirilmiş olan millileşme hareketi sonrası hızlı büyüme dönemini yaşamış ve Türkiye’nin lider havacılık ve uzay merkezi olarak uluslararası alanda kendini göstermeye başlamıştır.

TUSAŞ, ülkemize ve dost ülkelere savunma ve havacılık alanında birçok ürün sunan, bunlarla yetinmeyip her geçen gün teknolojik yönünü ve mühendislik alt yapısını güçlendiren bir şirket olarak hedeflerine ilerlemektedir. Uluslararası alanda havacılık ve uzay şirketleri arasında üst sıralarda yer alan TUSAŞ, 2021 yılında ilk 50 şirket arasına girecek ve 2027 yılında 10 milyar $ ciroya ulaşacak şekilde stratejik hedeflerini oluşturmaktadır…

Ali Küçük

TUSAŞ Mühendislik Direktörü

Savunma Sanayimiz ve TUSAŞ

Yerli Uçak Sanayisinde Yeni Açılımlar

Savunma Sanayiinin Tarihçesi

Y

irminci yüzyılın başından itibaren TOMTAŞ, THK, MKE gibi kurum ve kuruluşlarımız ile yapılan savunma sanayii kurma çabalarımız maalesef sür- dürülebilir bir yapıda ilerlemedi.

1970’li yıllarda “Kendi Uçağını Kendin Yap” kampanyasıyla TUSAŞ ve ardından 1980’li yıllarda TAI kuruldu. Bugün TU- SAŞ (Türk Uçak Sanayii A.Ş.) olarak faa- liyet gösteren ulusal havacılık sanayimiz, 1973 yılında yayımlanan 1784 Nolu “Türk Uçak Sanayi Anonim Ortaklığı Kanunu”

ile kuruldu. Kanun ile ülkenin teknolojik düzeyini yükseltecek, yurt dışı bağım- lılığını azaltacak, dış piyasa ile rekabet edebilen sivil ve askeri ihtiyaçlara yönel- miş bir uçak endüstrisinin kurulup işletil- mesi amaçlanıyordu. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ülkemize uygulanan ambargolar nedeniyle Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı tarafından“Kendi Uça- ğını Kendin Yap” kampanyası ile bağışlar toplanması, milli bir uçak sanayiinin ku- rulmasının öneminin kamuoyu tarafından anlaşılmasını sağladı.

Tamamıyla Türk sermayeli bir şirket olan TUSAŞ faaliyete geçtikten sonra,

(17)

rak 2050’li yıllara emin adımlarla yürüyor.

Ürün bazında açılımlar Üretim yetenekleri

Yerlileştirme oranının artırılması Tasarım yetenekleri

Yenilikçi teknolojiler

Yetkinlik geliştirme: TUSAŞ Akademi, VLA projeleri

Ürün Bazında Açılımlar:

UÇAK:

F-16 dan sonra Agusta firması ile SF-260 eğitim uçağı, İspanyol CASA firması ile askeri nakliye uçağı projeleri gerçekleştiril- miştir. Bu defa bir nakliye uçağı için yapı- sal imalat, tüm detay parça imalatları, son montaj hattı, boya uçuş hattı işlemleri ger- çekleştirilmiştir. Sonraki yıllarda F-16 PO2, PO4, F-35 orta gövde, pylon imalatları ya- pılmıştır. Yolcu uçağı kategorisinde ürün yetenekleri; Airbus A319/20/21 Sect 18, Sect 19, A330 Rudder, Boeing 737/747/767 yapısal parçaları, B787 elevator Cargo bar- rier, body seal, Bombardier C serisi fixed trailing edge projeleri ile genişlemiştir.

TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sana- yi A.Ş. 2000’li yıllardan sonra gerçekleş- tirilmiş olan millileşme hareketi sonrası hızlı büyüme dönemini yaşamış ve Tür-

kiye’nin lider havacılık ve uzay merkezi

olarak uluslara- rası alanda

kendini gös- termeye baş- lamıştır. TUSAŞ, ülkemize ve dost ülkelere savunma ve havacılık alanında bir- çok ürün sunan, bunlar- la yetinmeyip her geçen

gün teknolojik yönünü ve mühendislik alt ya-

pısını güçlendiren bir şirket olarak hedef-

lerine ilerlemek- tedir. Uluslararası alanda havacılık ve uzay şirketleri arasında üst sıralarda yer alan TUSAŞ, 2021 yılın- da ilk 50 şirket arasına girecek ve 2027 yılında 10 milyar $ ciroya ulaşacak şekil- de stratejik hedeflerini oluşturmaktadır.

Yeni Açılımlar

Havacılık ve uzay sektöründe ulusal gü- venlik ihtiyacını karşılayan çözümler üre- ten ve sanayinin gelişmesine öncülük eden küresel bir şirket olma yolunda TU- SAŞ aşağıdaki alanlarda açılımlar yapa- F-16 uçaklarını üretmek üzere, Gene-

ral Dynamics firması ile 1984 yılında bir Türk-Amerikan ortak teşebbüsü olan TAI (TUSAŞ Aerospace Industries) Şirketini kurdu. TUSAŞ, TAI’deki Amerikan hisse- lerini 2005’te satın almış, TAI’nin İngiliz- ce adı “Turkish

A e r o s p a c e I n d u s t r i e s ” olarak de- ğiştirilmiş ve nihayet, TU- SAŞ ve TAI tek çatı altın- da birleştirilerek bugün TUSAŞ olarak bi- linen şirket şekillenmiştir.

2018 yılında ise yeni lo- gosu ile birlikte Türk Ha- vacılık ve Uzay Sanayii olarak yeni kimliğini lanse etmiştir.

TAI İlk olarak F-16 ortak üretim projesi ile başlamıştır. Amerikan General Dynamics ile yapılan ortak çalışmalar so- nunda bugünkü yapının temelleri atılmış- tır. Tesisin kurulması ile, imalat altyapısı, imalat mühendisliği, takım tasarım, takım imalat, üretim planlama ve kontrol, kali- te yönetimi, program yönetimi gibi temel yetkinlikler kazanılmıştır. Talaşlı imalat, saç parça imalatı, kablo donanım imalatı, kaynak ve boru imalatı, takım imalatı, alt birleştirme, kanat, orta gövde, arka göv- de imalatları, son montaj hattı, test, yakıt, boya ve uçuş işlemleri uluslararası havacı- lık standartlarında yapılmaya başlanmıştır.

Yolcu uçağı kategorisinde ürün yetenekleri; Airbus A319/20/21 Sect

18, Sect 19, A330 Rudder, Boeing 737/747/767 yapısal parçaları, B787

elevator Cargo barrier, body seal,

Bombardier C serisi fixed trailing

edge projeleri ile genişlemiştir.

(18)

UYDU:

GÖKTÜRK 1 VE GÖKTÜRK 2

GÖKTÜRK-1 Projesine ait sözleşme, Mil- li Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile TELESPAZIO arasında 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanmış- tır. Projede TUSAŞ, ana yükleniciye karşı sorumlu olduğu birçok iş paketine doğ- rudan katılım sağlamaktadır. Doğrudan katılım dışında GÖKTÜRK-1 Uydusunun bazı uçuş bileşenleri de TUSAŞ tara- fından üretilmektedir. Programın ama- cı; coğrafi kısıtlama olmaksızın, dünya üzerinde herhangi bir bölgeden, askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıya- cak; aynı zamanda orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi hari- İnsansız Hava Aracı Sistemi için Ekim

2013'te 10 uçaklık seri üretim sözleş- mesi (ANKA-S) imzalanmıştır. ANKA-S Projesi’nde çalışmalar başarı ile devam ettirilmekte olup, Şubat 2014 tarihinde Sistem İhtiyaçları Gözden Geçirme top- lantısı başarı ile tamamlanmış, tasarım aktivitelerine hız verilmiştir.

İHA:

ANKA

Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı (MA- LE-Medium Altitude Long Endurance) İHA Programı, bir geliştirme projesi olup;

üç adet hava aracı prototipi ve tüm yer sistemlerinin belirlenmiş olan ihtiyaçlara göre tasarlanıp, geliştirilmesi ile prototip ve geliştirme testlerinin tamamlanması hedeflendi. Program, "Kavramsal Tasa- rım", "Ön Tasarım", "Detay Tasarım ve Geliştirme" ile "Test ve Değerlendirme"

safhalarından oluşmaktadır. Geliştirme safhası süresince, tüm sistem bileşen- lerinin geliştirme/ara yüz/bütünleştir- melerinin gerçekleştirileceği bir Sistem Entegrasyon Laboratuvarı (SEL) oluştu- ruldu.

30 Aralık 2010 tarihinden bu yana uçuş testlerine devam edilen "ANKA"

Yarasa, Arge 2004 gibi helikopter, Meltem,C-130 Erciyes, T-38 Arı projeleri ile modernizasyon yeteneği

kazanılmıştır. Hürkuş A/B/C projleri ile kazanılan Temel Eğitim

Uçağı tasarım yeteneği Hürjet ile jet uçağı tasarımını da içerecek şekilde genişlemektedir. MMU ile son derece sofistike platformların

tasarlanabildiği üst seviye yetenekler kazanılmış olacaktır.

Yeni Teknolojiler

T

USAŞ, geleceğin teknolojilerini ve savunma sanayimizin stratejik hedefleri doğrultusunda kazanılma- sı gereken yetkinlikleri Teknoloji Yol Haritası ile takip etmektedir. Alan uzmanlarının görüşleriyle yıllık baz- da güncellenen Teknoloji Yol Hari- tası, stratejik hedeflerimizi gerçek- leştirmeye yönelik yürütülen AR-GE projelerini, üniversite ve sanayi İş- birliği alanlarını ve akademik ça- lışma konularını yönlendiren temel planlama araçtır. Teknoloji Yol Hari-

tasında yer alan yenilikçi teknoloji- lerin bir kısmı aşağıda listelenmiştir:

Akıllı Yapılar

Yapısal sağlık izleme uygulamaları Hava araçlarında hareketli yüzeylere yönelik şekil değiştirme teknolojileri

İleri entegre yapısallar

Yenilikçi Uçuş Teknolojileri

Optimize edilmiş kanat ve arttırılmış laminerlik

“Tilt wing” / “Tilt rotor”

Değişken hızlı rotor transmisyon teknolojileri

Bağımsız pala kontrol teknolojileri Yörünge yönelim belirleme ve kont- rol teknolojileri

Otonom Sistem Teknolojileri

Otomatik Uçuş kontrol teknolojileri Otonom hedef arama / bulma yön- temleri

Gelecek nesil sivil sertifiye uçuş yönetim sistemi teknolojileri

(19)

çözünürlüklü yer gözlem uydusudur.

TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Geliştirme Projeleri Destekleme Progra- mı (SAVTAG-1007) kapsamında GÖK- TÜRK-2 Projesi sözleşmesi; Milli Savun- ma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ-TÜBİTAK UZAY İş Ortaklığı arasında 13 Nisan 2007 tarihinde imzalanarak 1 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

GÖKTÜRK-2 sistemine ilişkin tasarım, üretim ve test süreçlerindeki tüm mü- hendislik faaliyetleri milli olarak gerçek- leştirilmiştir.

HELİKOPTER:

Eurocopter AS-532 Cougar projesi ile başlayan komple helikopter üretim ye- teneği, Sikorsky UH-60, MH-60, S-70 tailcone, pylon, stabilatör, EC-135 motor kapakları MD-902 Komple gövde, KUH ön gövde, AW139 gövde, ATAK helikopteri, Genel Maksat he- likopteri, T-625 Özgün helikop- ter ile genişledi.

ne sahip olması, projenin stratejik hedefi haiz kazanımları arasında tanımlanabilir.

Türkiye'nin ilk yüksek çözünürlük- lü yer gözlem uydusu, Türk mühen- dislerince tasarlanan ve 2012 yılında gerçekleştirilen fırlatma operasyonu ile görev yörüngesine yerleştirilmiş olan GÖKTÜRK-2 ise ülkemizin özgün olarak geliştirilen ilk yüksek

ta verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sisteminin teda- rik edilmesidir. Proje kapsamında uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştiril- mesinin yanı sıra, ülkemizin gelecekteki gözlem ve haberleşme uydularının yurt içinde üretilmesine yönelik kritik bir alt- yapı olan Uydu Montaj, En-

tegrasyon ve Test Merkezi-

30 Aralık 2010 tarihinden bu yana uçuş testlerine devam edilen

"ANKA" İnsansız Hava Aracı Sistemi için Ekim 2013'te 10 uçaklık seri üretim sözleşmesi (ANKA-S) imzalanmıştır. ANKA-S

Projesi’nde çalışmalar başarı ile devam ettirilmekte olup, Şubat 2014

tarihinde Sistem İhtiyaçları Gözden Geçirme toplantısı başarı ile tamamlanmış, tasarım aktivitelerine

hız verilmiştir.

Havacılıkta Enrji Kullanımında

Yeni Uygulamalar ve Alternatif Enerjiler

“More electric” hava platformları Yüksek depolama kapasiteli batar- ya teknolojileri

Enerji hasadı Yakıt Pili Güneş Enerjisi

Tümüyle elektrikli uçaklar (Full-ele- ctric aircraft)

Yenilikçi Sistemler

İnsan makine arayüzü teknolojileri Algılama teknolojileri

Platform sağlık takip ve yönetim teknolojileri Algılama ve sakınma teknolojileri Uçuş emniyetini sağlayan yenilikçi teknolojiler

Hareketlendiriciler

Arttırılmış gerçeklik hava aracı uygulamaları

Aviyonik Sistemler

Aviyonik bilgisayar teknolojileri

Yüksek çözünürlüklü gösterge teknolo- jileri

Elektronik karıştırmaya karşı dayanıklı konumlama teknolojileri

Görüntüleme sensör teknolojiler Simulasyon yazılımları

Görüntü işleme Büyük veri

Beyin-bilgisayar arayüzü Derin öğrenme

(20)

Bu kapsamda, ilk olarak “TUSAŞ Özgün Ürünlerinde Kullanılan ve Yerli- leştirilmesi Planlanan Ürünler Raporu”

hazırlandı. Yayınlanan rapor içerisin- de; TAI Özgün Ürünlerinde kullanılan ve yerlileştirilmesi hedeflenen her bir kalem için Savunma Sanayi Teknolo- ji Taksonomisi ilişkisi, teknoloji tanı- mı, platformlardaki kullanım durumu, yapılması gereken testler ve özel ge- reksinimler belirtildi. Öncelikli olduğu belirlenen bu kalemler aşağıda liste- lenmiştir:

İtki Sistemi Yakıt Sistemi İniş Takımı Sistemi İklimlendirme Sistemi Hidrolik Sistemi Kanopi / Saydam Pervane

Rotor

Hidrolik Hareketlendiriciler Elektromekanik Hareketlendiriciler Test Sensörleri (Veri Toplama Sistemi) Pitot Tüp

Silah Sistemleri Ham Malzemeler Prosesler Ürün bazında neredeyse tüm uçak/

İHA/helikopter/uydu yelpazesini kap- sayacak seviyeye ulaşılmıştır. Bundan sonrası için amaç, pazardan daha fazla pay almak olacaktır. Dünya pazarından daha fazla pay almak için önümüzdeki dönemde özellikle yolcu uçağı kategori- sinden daha fazla yapısal bileşen/komp- le yolcu uçağı üretim projeleri planlan- maktadır.

Yerlileştirme Oranının Artırılması

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşılayarak yurt savunmasına en üst düzeyde katkı sağlayabilmek için son dönemde Şirketimiz tarafından özgün ürünlerimizde yer alan kısıtlayıcı dü- zenlemelere tabi ve yurtdışından te- darik edilmekte olan ürünlerin yerlileş- tirilmesine, yurt içinde milli imkânlarla özgün olarak geliştirilip üretilmesine öncelik verilmektedir. Yurt içindeki fir- malarımız ile işbirliği içinde yerlileştir- me ve millileştirme çalışmalarımızı sür- dürerek her bir ana kalem için ihtisas sahibi olacak şirketler oluşturmak ana hedefiyle çalışmalar yürütülmektedir.

Ürün bazında bakıldığında TUSAŞ tüm Boeing (B737/B747/B767/B777/

B787), Airbus (A319/A320/A321/A330/

A350) yolcu uçakları, eğitim uçakları (SF260, Hürkuş, Hürjet), muharip uçak- lar (F-16/F-35/MMU), pek çok askeri/sivil helikopter için parça/komponent/komp- le uçak/helikopter/insansız hava aracı/

uydu üretilecek seviyeye ulaşmıştır.

GÖKTÜRK-1 Uydusunun bazı uçuş bileşenleri de TUSAŞ tarafından üretilmektedir. Programın amacı;

coğrafi kısıtlama olmaksızın, dünya üzerinde herhangi bir bölgeden, askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıyacak; aynı zamanda orman alanlarının kontrolü,

kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü

ihtiyacını karşılayacak bir uydu

sisteminin tedarik edilmesidir

(21)

verilen mühendislik eğitimleri oluşturul- muştur. TUSAŞ Akademi bünyesinde dü- zenlenen bu eğitim programları sayesinde mühendislik yetkinliğinin artırılması amaç- lanmaktadır. Üniversite-sanayi işbirliği, yetkinlik geliştirme, mühendislik mezun- larının çok kısa sürede verimli çalışmaya başlaması amacıyla, üniversitelerimizle birlikte oluşturulan VLA (Very Light Airc- raft) aynı anda yürütülmesi gereken çok sayıda tasarım projesine kaynak sağla- mak açısından çok önemli bir çözüm mo- deli oluşturmaktadır. Projeler kapsamında aşağıdaki kazanımlar sağlanmaktadır:

Mühendis yetkinlik kazandırma/kısa sü- rede çalışmaya hazır hale getirme

Baştan sona tüm tasarım aşamaları, uy- gulama

Ekip çalışması

Tüm tasarım araçlarını kullanma: Kon- sept, modelleme, analiz

Tüm TUSAŞ sistemlerini ve süreçlerini tanıma, kullanma

Sanayi, üniversite işbirliği TUSAŞ eğitimlerini alma Sürekli mentor desteği

İletişim, ortak çalışma, karar alma, proje yönetimi.

tasarımını da içerecek şekilde genişle- mektedir. MMU ile son derece sofis- tike platformların tasarlanabildiği üst seviye yetenekler kazanılmış olacaktır.

Bundan sonraki hedef aynı anda birçok tasarım projesini yürütecek mühendis sayısı ve yetkinliklere sahip olan bir yetenek ağı kazanmaktır.

Yetkinlik Geliştirme:

TUSAŞ Akademi, VLA Projeleri

Son dönemde önemi giderek artan yetiş- miş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla uzman mühendisler tarafından hazırlanan ve diğer şirket çalışanlarına

Tasarım Yetenekleri

Tasarım faaliyetleri:

1990’lı yıllarda küçük bir tasarım grubu ile TUSAŞ’ın ilk tasarım proje çalışma- ları yapılmıştır:

TUSAŞ İnsansız Hava Aracı, UAV-X1 projesi

TG-X1 hafif taarruz uçağı projesi HD-19 bölgesel yolcu uçağı projesi ZİU zirai ilaçlama uçağı

UAVX1, TGX1 ve ZIU uçuş gerçek- leştirmiştir. Ancak seri üretim aşaması- na gelinememiştir. A400M projesinde Airbus ile ortak olarak ön orta gövde, arka gövde üst paneli, paraşütçü ka- pısı, acil çıkış kapısı, kuyruk konisi, aileron ve spoiler tasarım ve imalatı gerçekleştirilmiştir. Tasarımın gereksi- nimlerden başlayıp konsept, ön tasa- rım detay tasarım, analiz, doğrulama, test faaliyetlerinin tamamı uluslararası sertifikasyon kurallarına göre gerçek- leştirilmiştir. Yarasa, Arge 2004 gibi helikopter, Meltem,C-130 Erciyes, T-38 Arı projeleri ile modernizasyon yete- neği kazanılmıştır. Hürkuş A/B/C pro- jleri ile kazanılan Temel Eğitim Uçağı tasarım yeteneği Hürjet ile jet uçağı

Üniversite-sanayi işbirliği, yetkinlik geliştirme, mühendislik

mezunlarının çok kısa sürede verimli çalışmaya başlaması amacıyla, üniversitelerimizle birlikte oluşturulan VLA (Very Light

Aircraft) aynı anda yürütülmesi gereken çok sayıda tasarım projesine kaynak sağlamak açısından çok önemli bir çözüm

modeli oluşturmaktadır.

(22)

H

AVELSAN, Türkiye’nin milli ve yerli savunma ve havacılık sanayisinin ku- rulmasında büyük rol oynayan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın altı büyük bağlı ortağından biridir. 900‘ü Ar-Ge personeli, 1500’e yakın çalışanı ile yazılım yoğun sistemlerde savunma ve güvenlik alanlarında çözüm üreten HAVELSAN, tasa- rım, geliştirme, üretim, işletme bakım dahil

dört ana faaliyet alanında ürün ve çözüm- lerini hayata geçiriyor. Komuta Kontrol ve Savunma Sistemleri, Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri, Bilgi ve İletişim Teknolojileri ile Ülke Güvenliği ve Siber Güvenlik Çözümle- ri alanlarında, geniş bir yelpazede özgün ürün ve sistemlerden oluşan çözümlere sa- hip olan HAVELSAN, ürün ve çözümlerini, başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), kamu ile dost ve müttefik ülkelere sunmaktadır. Sür- dürülebilir bir büyüme stratejisi izleyen HA- VELSAN, savunma sanayinde yerli üretim payını artırmayı kendine bir görev olarak be- nimseyerek yetkin tedarik zinciri oluşturup yerli üreticiler ile faaliyet gösterdiği sektör- lerdeki geliştirmeyi de kendine görev olarak almıştır.

Bu hedefle kurulan iş ekosistemi yak- laşımı sadece iş ortakları ile değil, akade- mik işbirlikleri kapsamında üniversiteler ve araştırma kuruluşları ile de besleniyor.

tüm süreçlerini milli ve yerli olarak gerçek- leştirmeyi hedef olarak benimser.

Ulusal ve uluslararası pazarlarda bir- çok referans projeye imza atan HAVELSAN, belirlediği faaliyet alanlarında 36 yılı aşkın birikimi ile güvenilir, sürdürülebilir, yüksek teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcısı konu- mundadır. Türkiye ve ABD’deki toplam beş yerleşkesinde faaliyet gösteren HAVELSAN

HAVELSAN’da Savunma Teknolojileri Üretimi,

Ülke ve Siber Güvenlik Sistemleri

HAVELSAN, Komuta Kontrol Savunma Teknolojleri alanında yazılım yoğun teknolojilere dayalı, gerçek zamanlı, bütünleşik, birlikte çalışabilirlik, durumsal farkındalığı artırıcı ürün ve sistemleri hayata geçiriyor. HAVELSAN, Havadan Erken İhbar ve Deniz Karakol Uçaklarının, Suüstü ve Sualtı Deniz Platformlarının, Stratejik, Taktik ve Operasyonel Seviyede Karada Konuşlu Karargâh ve Birliklerin görev sistemi yazılımlarını, savaş yönetim sistemlerini ve komuta kontrol ihtiyaçlarını da karşılıyor…

Prof. Dr. Hacı Ali Mantar

HAVELSAN Yönetim Kurulu Başkanı

(23)

aynı zamanda, Görev Bilgisayarı Yazılımı, Yönelim Kontrol Sistemleri, Uydu Yer Kont- rol İstasyonu geliştirme konularında da tec- rübesini geliştirdi.

Şimdi HAVELSAN’ın savunma ve ülke güvenliğinde yetkin olduğu alanlardaki faa- liyetlerini kısaca özetlemek istiyorum.

Komuta Kontrol Savunma Teknolojleri HAVELSAN, Komuta Kontrol Savunma Tek- nolojleri alanında yazılım yoğun teknolo- jilere dayalı, gerçek zamanlı, bütünleşik, birlikte çalışabilirlik, durumsal farkındalığı artırıcı ürün ve sistemleri hayata geçiriyor.

HAVELSAN, Havadan Erken İhbar ve Deniz Karakol Uçaklarının, Suüstü ve Sualtı Deniz Platformlarının, Stratejik, Taktik ve Operas- yonel Seviyede Karada Konuşlu Karargâh ve Birliklerin görev sistemi yazılımlarını, sa- vaş yönetim sistemlerini ve komuta kontrol ihtiyaçlarını da karşılıyor.

HAVELSAN’ın en önemli referans pro- jelerinden Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS), taktik seviyeden stratejik seviyeye kadar tüm kararların bir sistem üzerinden alınmasını sağlar. Hava Kuvvetleri Komutan- lığının tüm faaliyet sahalarını kapsayacak şekilde görev etkinliğini artıran sistem, karar makamlarına doğru-zamanında bilgi sağlar- ken, kaynak kullanım verimliğini de artıran Türkiye’nin en büyük askeri bilgi sistemi pro- jesidir. HvBS sadece TSK tarafından değil, kendini kanıtlayan bir sistem olarak farklı büyüklükteki versiyonları ile dost ve müttefik ülkelerin kullanımına sunulmuştur.

Benzer şekilde HAVELSAN’ın deniz plat- formları için geliştirdiği Komuta Kontrol ve Savaş Sistemleri, HAVELSAN’ı dünya paza- rında da önemli bir oyuncu haline getirmiş- tir. Dünya genelinde geniş bir kullanıcı ta- banına sahip olan Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateynler için geliştirilen GENESİS Savaş Yönetim Sistemi (SYS), halen bu fırkateynler la görüyorum. Bugüne kadar İTÜ mezunları

HAVELSAN’a çok değerli katkılar sağladı.

Dünyanın en saygın yükseköğretim kurum- larından birisi olan İTÜ ile devam eden işbir- liğimizin yakın gelecekte daha da artacağını düşünüyorum.

Örneğin, Avrupa Birliği QB50 projesi kapsamında HAVELSAN ve İTÜ ‘nün ortak çalışması olan HAVELSAT ve BeEagleSat küp uyduları Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaştırılmak üzere fırlatıldı. Mayıs 2017’de de ortak projemiz HAVELSAT uydusu Ulus- lararası Uzay İstasyonu’ndan başarılı bir şekilde yörüngeye bırakıldı. Bu proje ile HAVELSAN Uydu/Uzay projesi konularında deneyim elde ederek bilinirliğini artırırken, Savunma Sanayi şirketleri ve üniversiteler

arasındaki bilgi transferini daha sistematik hale getirmek ve savunma alanında nitelikli Ar-Ge personelinin yetiştirilmesini sağlamak amacıyla Savunma Sanayii İçin Araştırma- cı Yetiştirme Programı (SAYP) kapsamında, aralarında İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) de bulunduğu 21 farklı üniversite ile SAYP mutakabatı imzaladık ve 40’tan fazla akademisyen ile işbirliği halindeyiz.

Bu noktada bir İTÜ mezunu olarak, men- subu olduğum İTÜ ailesinin HAVELSAN’da özel bir yeri olduğunu düşünüyorum. Şirke- timiz çalışanlarının mezun oldukları üniver- siteye göre sıralaması yapıldığında İTÜ’nün ilk 10 üniversite arasında yer aldığını gurur-

Avrupa Birliği QB50 projesi kapsamında HAVELSAN ve İTÜ ‘nün ortak çalışması olan HAVELSAT ve BeEagleSat küp

uyduları Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaştırılmak üzere fırlatıldı. Mayıs 2017’de de ortak projemiz HAVELSAT uydusu Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan

başarılı bir şekilde yörüngeye

bırakıldı.

Referanslar

Benzer Belgeler

İTÜ’nün kökleri 1773 yılında donanma için mühendis yetiştirmek amacı ile kurulan Mü- hendishane-i Bahr-i Hümayun’a dayanıyor. Yani MIT’den iki kat daha fazla geçmişimiz

Başlangıçta, günümüz bilimsel araştırmaları- nın ulaşmış bulunduğu sonuçlara dayanarak Arap-İslam kültür dünyasının evrensel bilim- ler tarihindeki konumuna

Türev, bir fonksiyonun değerinden ziyade fonksiyonun (değişkene göre) değişimini verdiği ve fizikte değişim içeren formüller (hız: konumun zamana göre değişimi, ivme:

aynen veya deO iştirilerek yeniden basılması , tercümesi Kurumu n iznine ba(jlıdır.•. TBTAK Yayınl arı

Beton ağırlık barajlarda genellikle baraj memba yüzeyinin düşeyle yaptığı açı çok küçüktür, bu nedenle. yapılan analizde memba yüzeyi

Akım doğrultusunun, ayak grubu ekseni ile taşkil ettiği açıya bağlı olarak maksimum oyulma derinliğinin yeri ve grubu teşkil eden her aya- ğın muhtelif

Metal- organik bi- leşikler, dünya araştırma laboratuvarlarında ve eknik yayınlarında çok ilgi çekiyorlar; ancak, bu ilgi, akademik olduğu kadar Amerikan ve Rus uzay

Länskliniken allmänkirurgi/urologi inom Division Länssjukvård beviljas 1 000 000 kr, inom tilldelad investeringsram för digitaliseringsavdel- ningen 2018, för att nyinvestera