• Sonuç bulunamadı

Dünya her geçen gün Küreselleşiyor ve değişiyor bu değişimle birlikle iletişim araçları da değişiyor. 21. Yüzyılda yaşıyoruz ve Bugüne kadarki, en

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Dünya her geçen gün Küreselleşiyor ve değişiyor bu değişimle birlikle iletişim araçları da değişiyor. 21. Yüzyılda yaşıyoruz ve Bugüne kadarki, en"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dünya her geçen gün

Küreselleşiyor ve değişiyor bu değişimle birlikle iletişim

araçları ’da değişiyor. 21.

Yüzyılda yaşıyoruz ve Bugüne kadarki, en teknolojik ve

sosyal bilinci en yüksek olan kuşak ‘Z kuşağı’ yetişiyor ve onlarla birlikte çalışmak , rekabet etmek istiyorsak kendimize bu yeni dünya düzeninde yer edinmemiz gerekiyor...

(2)

Öncelikle Kuşakları Tanıyalım.

 Baby Boomer Kuşağı (1946-1964 )

Bu kuşağa "Sandviç Kuşağı" da deniyor, çünkü aynı evde önce çocuklarına, sonra yaşlanan ana-babalarına baktılar. Dünyanın insan hakları hareketlerini, radyonun altın çağını, Türkiye’nin ise ihtilali ve çok partili döneme geçiş sancılarını yaşadığı yıllar. Sadakat duyguları yüksekti, kanaatkarlardı; aynı yerde uzun süre çalıştılar.

Teknoloji kimine yakın kimine uzak oldu, çok benimse(ye)mediler.

 X Kuşağı (1965-1979)

Dünyanın petrol krizini, Türkiye’nin ise sağ-sol çatışmalarını yaşadığı yıllar. Dünyaya gözlerini, merdaneli çamaşır makinesi, transistorlu radyo, bantlı teyp ve pikapla

açtılar. Sadakat duyguları duruma göre değişir, daha iyi kariyer imkanları ararlar, çoğu (teknolojik devrime denk geldiklerinden) teknolojiyi kerhen, zorunluluktan

kullanmaya başladılar. Toplumsal sorunlara duyarlılar, iş motivasyonları yüksek, otoriteye saygılı ve kanaatkarlar. Kadınlar iş gücüne katılmaya başladı. Daha (iyi yaşamak için, daha) az çocuk sahibi oldular. (Özellikle gözlerini Özal’lı yıllarda

açanlar) Paraya daha fazla odaklandılar ve bireycilik önem kazandı. Boşanma, HIV, uyuşturucu gibi kavramlarla tanıştılar.

(3)

Öncelikle Kuşakları Tanıyalım.

 Y Kuşağı (1980-1999)

Sadakat duyguları az. Teknoloji hayatlarında pek çok şeyin simgesi. Narsist, bireyci ve girişimciler. Çalışmaktan hoşlanmıyor, eğlenceyi, kazanmayı çok seviyorlar.

Otoriteye saldırgan davranıyorlar, tatminsizler, istekleri çok. Beklentileri yüksek ama bedelini ödemek istemiyorlar. Hızlı tüketiyorlar. Türkiye’de yağ kuyruklarını, benzin sıkıntısını yaşamadıkları için "her şey her zaman böyleydi ve böyle olacak" sanıyorlar.

Eş zamanlı olarak birkaç işi birden yapabilirler. Kariyer yaşamları boyunca 10 kereden fazla iş değiştirecekleri öngörülüyor. Kitlesel olanı değil, kişiye özel olanı seviyorlar.

Türkiye’de yaşayan 71.517.100 kişinin yüzde 25’i bu kuşaktan. İyi yönetildiğinde ve ilham verildiğinde, Y Kuşağı çalışanlar çok zengin bir yetenek kaynağı olurlar.

"Sahiciliğe" çok önem veren Y’lere hayali ürünlerle, hayali projelerle, hayali kahramanlarla ulaşmak zor. Çok önemli bir diğer faktör ise "akran onayı". Sıra arkadaşının, mesai arkadaşının, internetteki oyun arkadaşının önermediği ve onaylamadığı bir ürün ile Y’nin buluşması çok zor. Standart olanı sevmez, kendine özel olanı ve üstelik "hemen-şimdi" ister, öyle -cek, -cak’larla işi olmaz. Y’nin dikkatini çekmek istiyorsanız, mesajınızı, markanızı, iletişiminizi sadeleştirmeniz gerekir.

Girişimcilik en önemli özelliklerindendir, özgüvenleri biraz abartılıdır. İş hayatına atılırken CEO yahut patron olmayı hesaplarlar. Bu arada, daha okurken işini kuranlara da rastlamak mümkün.

(4)

Öncelikle Kuşakları Tanıyalım.

 Z Kuşağı (2000-2021)

"İnternet kuşağı" da denen bu ufaklıklar tam teknoloji çağı çocukları. Taşınabilen, hep yanlarında olan küçük aygıtları, bilgisayar, Tablet’leri, i-Pod’ları, cep telefonları, ayrılmaz parçaları. Onlar, ev ödevi yapamadıklarında "elektrikler kesildi, ondan yapamadım" değil; "internet bağlantım kopuktu" diyen kuşak. Yeni teknolojik

olanaklarla iletişim ve ulaşım kolaylıkları ile hep bir aradalar. Uzakta olsalar bile ufak cihazlarıyla her an sözel, hatta görsel iletişim kurarak, birbirlerine bağlanabiliyorlar.

Onlar, önceki kuşaklardan farklı olarak, ’network’ gençleri; çeşitli ağların üyeleri oluyorlar. Uzaktan da ilişki kurabildikleri için, fiziksel olarak tek başlarına, yalnız yaşıyorlar ve yaşayacaklar. Aynı anda birden fazla konuyla ilgilenebilme becerileri gelişiyor. İnsanlık tarihinin, el, göz, kulak vb. gibi motor beceri senkronizasyonu en yüksek nesli. Ancak bu avantajlar, dikkat ve konsantrasyon zorluklarıyla dezavantaja da dönüşebiliyor. Olanak fazlalığı, eğlenceyi erteleme güçlüğü, yaşamalarına neden oluyor. Bu da onların başarıya giderken önlerine çıkan en önemli engel haline geliyor.

Geleneksel eğitim yöntemleri, bu yeni kuşağa uygun görünmüyor. Yaratıcılığa izin veren aktivitelerden hoşlanıyorlar. Edilgenliği kabul etmiyorlar. Uzun dönemli hafızaları, ezberden çok oyun, hikayeleştirme ve hayallerle etkin hale gelebiliyor.

Sonuç odaklılar. Sorgusuz yaşayacaklar çünkü, iş yaşamına atıldıklarında karar vermelerini gerektiren her şey sistemler tarafından yapılıyor, yapay zeka tarafında karar veriliyor olacak. Çok diplomalı, uzman ve buluşçu olacaklar. Yaşamlarında otorite kavramının önemi kalmayacak. Tatminsiz, kararsız ve doğuştan tüketiciler.

(5)

Öncelikle Kuşakları Tanıyalım.

 Sonuç:

Kuşakların davranışlarını ve özelliklerini öğrendikten sonra ;

Kişisel markalaşmayla ilgili olarak ‘Z kuşağının’ özelliklerinden olan‘ Yeni teknolojik olanaklarla iletişim ve ulaşım kolaylıkları ile hep bir aradalar. Uzakta olsalar bile ufak cihazlarıyla her an sözel, hatta görsel iletişim kurarak, birbirlerine bağlanabiliyorlar. ‘ kısmı bizi ilgilendiriyor. Aslında bir çoğumuz bu kavramlara , teknolojik cihazlara ve iletişim araçlarına yabancı değiliz günlük hayatlarımızda aktif olarak bu cihazları ve sosyal medya hesaplarımızı kullanıyoruz. Ancak internette kişisel olarak nasıl

markalaşacağız ?

Buna önce Marka teriminin kelime anlamını açıklamakla başlayalım.

Benzer ürünleri ya da hizmetleri başkalarının ürün ya da hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli bir hizmetin sunulması sırasında kullanılan ayırt edici işaret marka olarak tanımlanmaktadır.

Bu tanım bir ürün veya hizmet için yapılmıştır. Biz bu tanımın kişisel markalaşma süreci içinde şu kısmını kullanacağız ‘ayırt edilmek için’ . Peki nasıl ayırt edici olacağız ve internet’te kişisel markamızı oluşturacağız. Bu süreci hep birlikte basit bir şekilde adım adım ele alalım.

(6)

Gerekliler Hesaplar ve Alanlar

 Başlangıç:

 Öncelikle eğer yoksa adınızı ve soyadınızı içeren bir G-mail hesabını edinin çünkü ilerleyen aşamalarda Google’ın vermiş olduğu ücretsiz hizmetlerden yararlanmak için bu hesabı kullanacaksınız.

(Örnek: zaferteber@gmail.com)

 Adınızı ve soyadınızı içeren mümkünse .com uzantılı bir alan adı (Domain) ve

barındırıcı hizmeti (Hosting ) satın alın bu iki hizmeti de aynı hizmet sağlayıcısından satın alabilirsiniz. Bu hesap sayesinde İnternet'te isminiz ve soy isminizle dijital izler bırakabileceksiniz ve bu durum internetteki kişisel markalaşmanız için önemli bir katkı sağlayacak. Aynı zamanda bu hesap kişisel markanızın genel merkezi görevini üstlenecek.

(Örnek:www.zaferteber.com , mail@zaferteber.com)

 Sosyal medya hesaplarınızı oluşturun veya bu hesaplara sahipseniz onları gözden geçirin, eksikleri tamamlayın.

 İnternet siteniz de , bloğunuz da ve sosyal medya hesaplarınızda sizi tanımlayacak özgün bir logo tasarlayın. Not: Bunun için basit programları kullanabilirsiniz .

(7)

Kişisel Markanızın Genel Merkezi

Satın aldığınız alan adında ücretsiz içerik yönetim sistemlerinden birisini kullanabilirsiniz (Wordpress,Joomla vb.) buraya kategorilere bölünmüş yazılar ekleyin bu yazılarda ilgi

alanlarınızdan ve deneyimlerinizden bahsedin. Ulaşabilir olun bir iletişim formunuz ve insanlara kendiniz hakkında bilgiler sunduğunuz bir sayfanız olsun. Arama Motorlarının sitenizi

indekslemesine izin verin. Böylece daha fazla dijital iz bırakabileceksiniz.

(8)

Kişisel

Markanızın

Genel Merkezi

(9)

Kişisel Markanızın

Şubeleri

 Kişisel markanızın şubeleri (Subdomain):

Alan adımızı (Domain) Kişisel markamızın genel şubesi olarak adlandırdıktan sonra alt alan adlarımız (Subdomain) için en doğru sözcük şubelerimiz olacaktır. Bu

şubelerde çeşitli ücretsiz veya ücretli kaynak kodlarıyla cv’nizi ,işlerinizi dijital ortama taşıyabilir yada bir web disk hizmeti olarak kullanabilirsiniz.

Örnek: (cv.zaferteber.com , anket.zaferteber.com)

(10)

Kişisel Markanızın

Genel

Merkezi’nin Yönetimi ve

Takibi

(İstatistikler)

• Alan adımızı Kişisel markamızın Genel Merkezi ve alt alan adlarını da şubelerimiz olarak adlandırdık peki interneti ’de müşterilerimiz olarak adlandırırsak ,müşterilerimiz tarafımızdan

markamızın ne kadar tanındığını ve talep gördüğünü nasıl öğreneceğiz . Bunu için ilk başta edindiğimiz Google hesabımıza ihtiyacımız olacak…

Google'ın internet sayfaları için vermiş olduğu hizmetlerden Google Analytics ve Google Web Yöneticisi Araçlarını kullanacağız. Bu hizmetlere hesabımızla giriş Yaptıktan sonra sitelerimizi bu iki hesaba tanımlayacağız.

(11)

Dijital İzler

 Dijital izleriniz:

 İnternet sayfanızı hayata geçirdikten sonra siteniz arama motorları tarafından indekslemeye başlayacak ve arama motorlarında isimiz ve soy isminiz birlikte dijital izler olarak yer alacaktır. Bu izler paylaşımda bulunduğunuz fotoğraflar ,yazılar, konu başlıkları olabilir. Kısacası sizinle ilgili olan tüm dokümanları

tarayacak ve indeksleneceklerdir. Buda isminiz ve soy isminiz bir arama motoru yazıldığını anda en üst sıralara taşıyacak ve klasik bilinen did you mean ? (bunu mu demek istediniz) yazısından sizi kurtartıp kişisel markanıza en büyük desteği

sağlayacaktır.

(12)

Sonuç

Kişisel markamızın genel merkezini ve şubelerini oluşturduktan sonra kişisel olarak markalaşmak için nasıl ayırt edici olacağız şimdi birkaç tavsiye göz atalım

 Kim olduğumuzu tanıyın ve o doğrultuda içerik paylaşımında bulunun.

 Marka olmanın zorluğunu düşünerek tutkularınızı ortaya çıkarın. Para dışında sizi motive eden nedir, sizi en çok ne mutlu ediyor, başkalarının söylediklerini bırakıp içinize yönlendiğinizde, derinlerde neler var, ileride kendinizi nerede, nasıl ve ne yaparken görmek istersiniz?

 Konusu her ne olursa olsun özgün içerik üretmeye çalışın. Alıntı paylaşımlarınızın bir dozu olsun.

 Genel merkezinin sosyal medyalarda sayfalarını oluşturarak ,genel merkezinizle ortak bir paylaşım döngüsü oluşturun.

 Tıpkı bir medya kuruluşu gibi çalışın: grafik tasarımı yapmayı öğrenin içeriklerinizin paylaşımında kullandığınız görsellere size ait olmasına dikkat edin

 Kendinize yatırım yapın , bir internet sayfasını oluşturmak için ilk başta kod bilmenize gerek ücretsiz içerik yönetim sistemlerini öğrenin kitaplar satın alın forumları araştırın okuyun öğrendiğiniz bilgileri paylaşın

 Sabırlı olun bu bir süreç eğer özgün olabilirseniz olumlu sonuçlar alacaksınız.

(13)

Sosyal Medya’da

Kişisel

Markalaşmak

 Başlangıç:

Sosyal ağlar nedir:

Kişilerin internet üzerinde kendilerini tanımlayarak, insanlarla iletişime geçmek için insanların yarattığı sanal ortamdaki sosyal iletişim kurmaya yarayan ağlara “sosyal ağlar” denilmektedir.

(14)

Sosyal Medya’da

Kişisel

Markalaşmak

 Sosyal medyada kişisel marka olurken olmazsa olmaz mecralar hangileri?

Facebook, Twitter, Linkedin, Youtube, Google +, Slide Share

 Slideshare : Uzmanlığınızla ilgili mutlaka sunumlar hazırlayın ve sunumu Slideshare yükleyiniz.

 Facebook: Bu mecradan geçmişinizdeki kişilere ve hedef kitlenize ulaşabilirsiniz.

Facebook’ta arkadaşlarınızı 100-150 kişilik gruplara ayırarak, gruplara uygun içerik üretip paylaşınız. Arkadaşlarla iletişiminizde “Müşteri İlişkileri Yönetiminde

kullanılan “Pareto Kuralı 80X20 kuralını” kullanabilirsiniz. Yani paylaşımlarınızın

%80’ni, %20’i kitleye yapınız.

 Twitter: Kendi mesajlarınızı paylaştığınız gibi takip ettiklerinizin mesajlarını paylaşabilirsiniz. Twitter gündemini takip ediniz, takipçisi fazla olan twittercıları özenle takip ediniz.

 Linkedin : iş profesyonellerinin yer aldığı ve her geçen gün üye sayısının arttığı ortamlardır. Profesyonel bir şekilde profil hazırlayınız, kişisel gelişiminizde faydalı göreceğiniz

 Youtube: İnternet kullanıcılarının %90’dan fazlası video izliyorlar. Mutlaka video içerikleri oluşturarak diğer sosyal medya ortamlarında paylaşın.

 Google+ ; Google internetin en çok kullanılan site olduğundan Google'da ön sıralarda çıkmanız açısından bu ortamı az da olsa kullanınız.

(15)

Gerekliler Hesaplar

 Sosyal ağları tanıyın inceleyin ve hangilerinde yer almak

istediğinize karar verin varsa hesaplarınızın eksiklerini tamamlayın eğer yoksa hesapları edinin ve gerekli bilgileri tam olarak girin.

 Tüm sosyal medya hesaplarınızda ortak bir profil resmi kullanmaya dikkat edin çünkü sık kullanılan bir isim ve soy isime sahip

olabilirsiniz böylece ayırt edici olabilirsiniz

 Çoğu sosyal medya sitesi size kapak ( cover ) veya arka plan

(background) görselleri eklemenize izin verir bu görsellerinin aynı

olmasına dikkat edin

(16)

Gerekliler

Hesaplar

(17)

Sosyal Medya’da Etkinliğiniz

Önce şu haberi okuyalım …

 ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan bir uygulama artık özgeçmişten bile daha etkili... ABD’de yayımlanan, Wired dergisi ‘klout’ puanının insan hayatını nasıl etkilediğini ortaya koydu.

2007’de kurulan klout.com adlı site kişiyi sosyal medyadaki etkisi üzerinden 0 ila 100 arasında puanlandırıyor. ‘Klout’ puanına ulaşmak için siteye giren kullanıcı facebook veya twitter gibi sosyal medya ağlarındaki hesaplarını puanlamaya

sunuyor. Bu sitelerde takip edilme oranı, yazılanların paylaşılma oranı, aktiflik oranı gibi değerlere göre de kişinin puanı belirleniyor.

 Kişi ne kadar aktif bir sosyal medya kullanıcısı ise puanı o kadar yüksek oluyor.

Basit bir uygulama gibi görünse de klout puanı insanların işlerini bile

kaybetmelerine neden oluyor. Wired’a konuşan Sam Fiorella 15 yıllık deneyimine rağmen klout yüzünden işe alınmadı. AOL, Ford ve Kraft gibi dev firmalarla çalışan Fiorella, Toronto’daki bir pazarlama firmasına başvurduğunda görüşmesi ilk başta oldukça başarılı geçiyordu. Özgeçmişine bakıldığında iş için uygun bulunan

Fiorella klout puanı sorulduğunda cevap veremedi. İş görüşmesini gerçekleştirdiği kişi bunun üzerine klout.com adlı siteye girerek Fiorella’nın puanına baktı. Puanı 34 çıkan Fiorella o gün işe alınmadı.

(18)

Sosyal

Medya’da

Etkinliğiniz

(19)

Sosyal Medya ve Kariyer

İlişkisi

İşverenlerin %75’i sosyal medyayı kullanarak aday ile ilgili bilgi aramaktadırlar.

– 95% LinkedIn – 59% Facebook – 42% Twitter

İnsan Kaynakları çalışanlarının % 80’li aşağıdaki araçları kullanarak inceleme yapmaktadırlar.

– 76% LinkedIn – 67% Google – 44% Facebook – 21% Twitter

İşverenlerin %26’sı online buldukları bilgiler dolayısıyla adayları

geri çevirmişlerdir.

(20)

Sonuç

 İlk başta söylediğim gibi internet ortamında kişisel olarak

markalaşmak belirli bir süreç eğer doğru adımları atarsanız doğru sonuçlar elde edeceksinizdir. Markalaşma sürecinizin kesinlikle kolay olmayacağını unutmayın ve bu konuda sabırlı emin adımlar attın…

 Son olarak bu konu hakkında anlamlı olduğunu düşündüğüm bir cümleyi sizinle paylaşmak istiyorum.

‘Bireyler kurumları ,kurumlarda sektörleri oluşturur.’

(21)

Kaynaklar:

 Ömür ÖZTAŞ (Sosyal Medya ile Kariyer 2010)

 Nizamettin BİBER (Sosyal Kuşaklar)

 Levent KARADAĞ

 Rüzgar Miran OKAN

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırma, 18 ay ve daha uzun süreli uzay uçuşunun astronot- ların kalp sağlığını nasıl etkilediğinin anla- şılmasında önemli adımlar atılmasını sağ-

Newton’un kütleçekim yasas›, evre- nin herhangi bir yerinde, neden yap›l- m›fl olursa olsun, küçük veya büyük, herhangi iki cisim aras›ndaki çekim

When the current regulations and plans of Turkey about the evacuation planning, implementation of evacuation actions and evacuation time estimate studies during nuclear power

Therefore, wild plant poisoning should be considered for every patient presenting to the emergency department with unexplained anticholinergic symptoms and complaints...

Bu düşük pozitif cerrahi sınır oranları, robotik cerrahi grubundaki pT2 yüzdesinin daha yüksek olmasına bağlı olabileceği düşünülse de, pozitif cerrahi sınır

Kalıcı kalp pili implantasyonu yapılan hastanelerden alınan verilerin incelendiği bu araştırmada ülkemizde kalıcı kalp pili implante edilen hastalarda kadın erkek

Ancak, bulgulara göre erkeklerin evlilikten memnun olmaması durumunda boşanma hızı artarken, kadınların evlilikten memnun olmamasının boşanma hızı üzerindeki

Mobbing ile örgütsel bağlılık arasında yapılan regresyon analizinin sonuçlarına bakıldığında; mobbingin alt faktörleri olan kendini göstermeye ve iletişimi