Aile Sağlığı Birimimize Başvuran Hastaların Sağlık Hizmeti Tercihi ve Evde Sağlık Hizmetinin Yeri
Health Care Preferences of Patients Admitted to the Family Health Center and the Role of Home Care
ÖZET
Amaç: Sağlık ocağı döneminde kurum içinde verilen muayene, pansuman, sağlık taraması vb.
hizmetlerin aile hekimliği uygulaması ile evde sunulması planlanmıştır. Hastaların hangi sağlık hizmetini ne oranda talep ettiğini tespit etmek, buna göre yeni hizmet planını oluşturmak ve gelecekte hastaların yönelimlerinin ne yönde olacağını görmek amaçlandı.
Yöntemler: Çalışma aile sağlığı merkezimize başvuran 18 yaş üstü 96 hastaya anket formu verilerek yapıldı. Hastalara sağlık hizmetine ne şekilde ihtiyaç duydukları, evde sağlık hizmetini isteyip istemedikleri ve hangi saatlerde evde sağlık hizmetini tercih ettikleri soruldu.Veriler PASW-18 istatistik programında ki-kare testi, varyans analizi ve tukey hsd ile çözümlendi.
Bulgular: Poliklinikte verilecek hizmetler her iki cinsiyette, tüm yaş gruplarında ve eğitim düzeyinde en çok tercih edilen hizmet oldu. İkinci sırada telefon ile hizmet, üçüncü sırada evde hizmet ve son sırada e-posta ile hizmet alma tercih edildi.
Sonuç: Bu verilere göre hastalar, telefonla hizmete ve evde sağlık hizmetine poliklinikte verilen hizmetler kadar ihtiyaç duymaktadır. Öte yandan, evde sağlık hizmetine günlük olmasa da haftalık mesai planında yer verilmelidir.
Anahtar kelimeler: sağlık hizmeti sunumu, yardım hatları, elektronik posta, ihtiyaç tespiti
ABSTRACT
Aim: In the period of primary health care center, it was planned that the services like controlling, dressing, health screening etc. are going be performed at home with the application of family practice. It was aimed to set patients’ demands in which rate, and according to this to set a new care plan and see patients’ future tendency.
Methods: The study has been done giving a survey with 96 patients who have applied to family practice center, and these patients were over 18 years old. It was asked that which form of health services they need, if they want a service at home or not and what time they prefer home-services. The datas were analyzed via PASW-18 statistics programme with square testing, variance analyze and tukey hsd.
Results: Policlinic services are the most preferential services for both genders, for all age groups and education levels. Telephone services become the second and home health services are the third. And, lastly e-mailing preferred.
Conclusion: According to these datas, patients are needed telephone services and home health care as provided in the policlinic services. On the other hand, home care services should be on the plan of working hours not for daily but weekly.
Keywords: delivery of healthcare, hotlines, electronic mail, needs assessment AUTHORS /
YAZARLAR Yusuf Haydar Ertekin
Aile Hekimliği Uzmanı, İstanbul Şişli Kuştepe Aile Sağlığı Merkezi, İstanbul
Yasemin Korkut Aile Hekimliği Uzmanı, Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuk Hastanesi, Bursa
Hülya Ertekin Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Kliniği, S.B.
İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul
Corresponding Author / İletişim için Uzm. Dr. Yusuf Haydar ERTEKİN
İstanbul Şişli Kuştepe Aile Sağlığı Merkezi, Kuştepe Mah. Suphi Ezgü Sok. No:4, Şişli, İstanbul E-mail: dr.ertekin@gmail.com
Date of submission: 17.12.2012 / Date of acceptance: 06.02.2014
Giriş
Kronik hastalıklardaki artış, nüfusun yaşlanması ve özürlülük sağlık hizmetlerine olan talebin artmasına neden olmuştur. Evde sağlık hizmetleri;
bireye özel sağlık hizmeti olması, sağlık giderleri açısından kurumsal sağlık hizmetlerine göre avantajlarının bulunması, toplumsal ve de yönetimsel olarak tercih önceliği olmaktadır (1).
Toplumda emeklilik yaşının ileri çekilmesi, aile bireylerinin iş gücüne katılım oranlarının artması, sosyokültürel gelişmişlik ve diğer sebeplerden kaynaklanan sağlık ihtiyaçlarında aile üzerinde oluşan yük, ailenin yetersiz kalmasıyla sonuçlan- maktadır. Kapsamlı, düşük maliyette ve hedefe özel sağlık hizmetleri ile devlet ve aile arasında dengeyi sağlayacak olan evde sağlık sistemlerinin geliştiril- mesi ve stratejiler oluşturulmasında gayret edildiği görülmektedir (2).
Aile hekimliği uygulaması ile evde sağlık hizmetlerine olan talepte son yıllarda gözle görülür bir talep artışı olmaktadır. Bu hizmet, ihtiyacı olan bireylerin muayene, tıbbi bakım, tetkik, tedavi ve aile bireyleriyle evinde rehabilitasyonlarının sağlanması, bu kişilere ve aile bireylerine hem psikolojik hem de sosyal destek hizmetlerinin bütüncül bir yaklaşımla verilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı sağlık kurumları bünyesinde uygulanması planlanmıştır (3).
Ancak aile sağlığı merkezlerinde verilen poli- klinik, laboratuar, enjeksiyon, pansuman, acil ve koruyucu sağlık hizmetlerinin yanında talep edilen evde sağlık hizmetine doğru ve yeterli zaman ayrılabilmesi için mesai planı ve sağlık personelinin efektif olarak kullanılması gerekmektedir (4).
Bu çalışma ile amacımız evde sağlık hizmeti aşamasından önce bölge halkının aile sağlığı merkezimizden sağlık hizmetini ne şekilde talep ettiğini tespit etmek, yeni bir hizmet planı için arz-talep dengesi sağlamak ve yapılacak ileriki çalışmalarda hastaların yönelimlerindeki değişikliği tespit etmek adına referans olmaktır.
Yöntemler
Çalışma aile sağlığı birimimize başvuran 18 yaş üstü 96 hastaya sözlü ve yazılı onamları alınarak vermiş olduğumuz anket formu ile yapılmıştır.
Personel yetersizliği nedeni ile okuma-yazma
bilmeyen hastalar çalışmaya alınmamıştır.
Hastalar eğitim durumuna göre ilköğretim, lise ve üniversite mezunu olarak üç kategoriye ayrıldı.
Evde sağlık hizmetinin verileceği vakitler; sabah saat 09-12, öğleden sonra 13-16, akşam saat 18-21 ve ağır hastalıkta geceleyin olmak üzere dört gruba ayrıldı. Seçenek olarak birden fazla tercih hakkı verildi.
Aile hekimlerinin ne şekilde sağlık hizmeti vermesini istedikleri sorusuna; poliklinik muayenesi, telefonla danışılabilmesi, elektronik posta ile danışı- labilmesi ve sağlık ekibi ile ev ziyareti seçenekleri sunularak birden fazla tercih yapabilecekleri belirtildi.
Aile hekimlerinin evde sağlık hizmetine gitmesi gerekliliği ve gitmesi gerekiyorsa ne sıklıkta gitmesi sorusuna; haftaiçi 1-2 gün, haftaiçi 3-4 gün, haftasonu, hem hafta içi hem haftasonu ve gitmemelidir seçenekleri sunularak birden fazla tercih yapabilecekleri belirtildi.
Evde sağlık hizmetinin uygun zamanda yapılabilmesi açısından hastalara sabah saat 09-12, öğleden sonra saat 13-16 ve akşam saat 18-21 tercihleri sunularak hastaların evde bulundukları vakit tespit edilmesi amaçlandı. Hastalara birden fazla tercih yapabilecekleri belirtilerek verilecek evde sağlık hizmetinin hangi zaman diliminde yapılması halinde daha çok hastaya ulaşılabilmesi öngörülmek istendi.
Veriler PASW 18 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Hastaların sağlık hizmetlerini tercih şekilleri ki-kare testi, bağımsız gruplar arasındaki fark varyans analizi ve Tukey HSD ile çözümlendi.
İstatistiksel anlamlılık sınırı p<0.05 olarak kabul edildi.
Bulgular
Katılımcıların yaş ortalaması kadınlarda 36,4±13 (n=71), erkeklerde 42,8±18 (n=25) idi.
Hastaların %19,8’i (n=19) 18-25 yaş grubunda,
%28,1’i (n=27) 26-35 yaş grubunda, %20,8’i (n=20) 36-45 yaş grubunda, %17,7’si (n=17) 46-55 yaş grubunda ve %13,5’i (n=13) 55 yaş ve üstü grupta yer aldı.
Cinsiyete göre başvurularda kadın lehine baskınlık vardı (Şekil 1).
Şekil 1. Hastaların cinsiyete göre dağılımı
Eğitim durumlarına göre hastalar 3 gruba ayrıldı;
ilköğretim, lise ve üniversite (Tablo 1). Kadınlar ve erkekler arasında anlamlı bir eğitim farkı yoktu.
Tablo 1. Eğitim ve cinsiyet durumlarına göre hastaların dağılımı
Eğitim durumu Kadın Erkek n %
İlköğretim 34 9 43 44,8
Lise 30 10 40 41,7
Üniversite 7 6 13 13,5
Toplam 71 25 96 100,0
Aile hekiminden sağlık hizmetini ne şekilde sunulması ihtiyacı sorusuna verilen yanıtlar yaş grupları, cinsiyet ve eğitim durumlarına göre karşılaştırıldı (Şekil 2-5).
Şekil 2. Hastaların sağlık hizmetinden faydalanma tercihi
Şekil 3. Sağlık hizmeti tercihlerinin yaş gruplarına göre yüzdelik dağılımı
Şekil 4. Sağlık hizmeti tercihinin cinsiyete göre dağılımı
Şekil 5. Sağlık hizmeti tercihinin eğitim durumlarına göre yüzdelik dağılımı
Yaş grupları, cinsiyet ve eğitim durumlarına göre gruplar arasında sağlık hizmeti tercihi açısından anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05).
Evde verilecek sağlık hizmetinin hangi saatlerde olması gerektiği sorusu; %25’i sabah saat 09-12’de,
%34’ü öğleden sonra saat 13-16’da, %32’si akşam saat 18-21’de, %21’i ağır hastalıkta geceleyin gelmelidir şeklinde cevaplandı (Şekil 6).
Şekil 6. Vakitlere göre evde sağlık hizmeti tercihlerinin yüzdelik dağılımı
Cinsiyete göre tercihler karşılaştırıldığında ise erkeklerin sadece %4’ü (n=1) ağır hastalıkta geceleyin gelinmesini isterken kadınlarda bu hizmeti tercih edenlerin oranının %26,7 olması ile arala- rındaki farkın anlamlı olduğu görüldü (p=0,011).
Eğitim ve yaş grubuna göre gruplar arasında anlamlı fark görülmedi (p>0,05).
Aile hekimlerinin ne şekilde sağlık hizmeti vermesini istedikleri sorusu; %86’sı poliklinik muayenesi, %35’i telefonla danışılabilmesi, %4’ü elektronik posta ile danışılabilmesi ve %29’u sağlık ekibi ile ev ziyareti olarak tercih edildi. Cinsiyet, eğitim ve yaş gruplarına göre tercihler karşılaştırıl- dığında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05).
Evde sağlık hizmetine gidilmeli midir sorusunu
%30’u hafta içi 1-2 gün, %5’i haftaiçi 3-4 gün,
%12’si haftasonu, %15’i hem hafta içi hem haftasonu ve %22’si gitmemelidir şeklinde cevapladı. Cinsiyete, yaş grubuna ve eğitime göre gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05).
Hastaların evde bulundukları vakitlere bakıldığın- da %54 ile akşam saat 18-21 arası ilk sırada, %32 ile öğleden sonra 13-16 arası ikinci sırada, sabah saat 09-12 %27 olarak son sırada yer aldı. Cinsiyet ve eğitime göre karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı fark gözlenmezken (p<0,05), yaş gruplarına göre karşılaştırıldığında 18-25 ve 26-35 yaş grubundaki hastaların sabah saat 09-12 arası evde bulundukları vakit sırasıyla %11 ve %15 oranında iken 55 yaş üstü hasta grubunun bu saatte bulunma oranı %62 saptandı ve aradaki fark anlamlı bulundu (p<0,05).
Tartışma
Sağlık sistemimizin ve dolayısıyla aile hekimliği uygulamasının bir parçası olan evde sağlık hizmetinin henüz uygulamaya geçileceği İstanbul’da, hastaların aile hekimlerinden sağlık hizmetini nasıl, ne sıklıkta, hangi hallerde, ne zaman talep edeceklerini bilmek aile hekimliği biriminin mesai planını hazırlaması için gerekmektedir (5).
Yaptığımız çalışmada aile sağlığı merkezine olan müracaatlarda kadınların (%74) erkeklere (%26) oranla daha fazla yer alması; gebe, lohusa, bebek ve çocuk aşı, izlem ve diğer sağlık muayenelerinde daha çok kadınların rol oynaması sebebiyle beklenen bir durumdu (6).
Eğitim durumuna göre hastaların sağlık hizmeti tercihlerini karşılaştırdığımızda her ne kadar eğitimin artması ile evde sağlık hizmeti, telefon ve mail ile hizmet verilmesi kolaylığında talep artışı beklesekte, erkeklerin geceleyin verilmesi düşünülen evde sağlık hizmetine pek taraf olmamaları bölge halkının
sosyokültürel olarak aile mahremiyetine bakış açısı olabileceği gibi ekonomik nedenlerle bilgisayar ve internet teknojilerine olan erişim kısıtlılığı bu beklentimizin karşılanmamasına sebep olabilir.
Bununla beraber gebe, bebek ve çocuk izlemleri için ailelere telefon ile ulaşılması kimi zaman da mail ile bilgi alınması gibi sağlık ocağı dönemine nazaran aile bireyleri ile olan bu alışılagelmemiş yakın temas aile hekimliği ile artmış, ancak koruyucu sağlık hizmetleri ötesinde bir adım atılmamış olması hastaların da alışkanlıklarının dışında olan seçenek- lere olan yönelimi sağlamamış olabilir.
Yaş gruplarına göre tercihlerdeki fark anlamlı olmasa da tüm grupların ortalamalarına baktığımızda hastaların % 86’sı poliklinik hizmeti isterken aynı zamanda %35 telefonla ve %29 evde sağlık hizmeti istemeleri poliklinik hizmetlerinin ne kadar yoğun olsa da yeterli gelmediğinin yada yoğunluğun yetersizlikten kaynaklandığının bir göstergesi olabilir.
Literatürü incelediğimizde sağlık sisteminin güvenilir, bilimsel, bireye özel, değerlere ve seçimlere saygı duyan ve zaman kaybı yaratmayan bir gelişim sürecine girdiğini görmekteyiz (7). Bu bağlamda birinci basamakta sunulan hizmetin, sürekli, toplum yönelimli ve bütüncül olması beklenir (8).
Aile hekimliği uygulaması ile tarama, takip, koruyucu sağlık hizmetleri gibi bireylerin talebi ol- madan kendilerine ulaştırılmaya çalışılan hizmetlere ve aile hekimliği ile ilgili yapılan televizyon kanallarındaki tanıtımlarına ilaveten yapılacak evde sağlık hizmetleri ile sağlık sunucularından talebin artış yapıp yapmayacağını, bireylerin sağlık hizmeti tercihlerinin nasıl bir değişim göstereceğini gelecekte yapılacak çalışmalarda görebileceğiz.
1. Oğlak S. Uzun süreli evde bakım hizmetleri ve bakım sigortası. Türk Geriatri Dergisi 2007;10(2):100-8.
2. Onarcan M. Türkiye’de evde bakım hizmetleri ve ülke modeli için öneriler. Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi [Internet]. [cited 2011 Aug 02]. Available from:
http://issuu.com/sdplatformu/
docs/sd19
3. Sağlık Bakanlığı’nca sunulan evde sağlık hizmetlerinin uygulama usul ve esasları hakkında yönerge. 2010 [internet]. Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı (Erişim tarihi: 05.11.2012).
http://www.tkhk.gov.tr/Eklent
i/30,evde-saglik-hizmetleri-h akkinda-yonerge.pdf?0 4. Kıdak LB. Hastane
yöneticilerinin zaman yönetimi tutumlarının belirlenmesi: İzmir ili eğitim ve araştırma hastaneleri uygulaması. Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
2011;10(25):159-72.
5. Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği. 2010 [internet].
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı (Erişim tarihi:
06.11.2012).
http://www.saglik.gov.tr/TR/
belge/1-10376/aile-hekimligi- uygulama-yonetmeligi.html 6. Yıldız AN, Akkaya AE,
Günay İ, Bektaşoğlu G, Güler M, Doğan C, ve ark.
Keçiören belediyesine bağlı bir sağlık ocağı ile Keçiören sağlık grup başkanlığına bağlı bir sağlık ocağına 7-11 nisan 2003 tarihleri arasında yapılan başvuruların
değerlendirilmesi. Sağlık ve Toplum Dergisi
2004;14(4):28-33.
7. Uzuner A, Ünalan PC.
Türkiye’de aile hekimliğinin geleceğine yönelik planlar.
Türk Aile Hek Derg 2005;9(1):37-40.
8. Coulter A. Patients’ views of the good doctor. BMJ 2002;325(7366):668-9.
Kaynaklar