• Sonuç bulunamadı

İsa nın varisleri olarak hak etmediğimiz bereketlere mirasçılar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İsa nın varisleri olarak hak etmediğimiz bereketlere mirasçılar"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

11. Ders

İ

sa’nın varisleri olarak hak etmediğimiz bereketlere mirasçılar oluruz. İsa’ya imanın imanlı için yaptıklarının güçlü etkilerini düşünün. İlk olarak, Allah’ın “Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur” (Romalılar 8:1) vaadini işlediniz. Yani, yalnızca Mesih’e tam bir imanla suçlu geçmişinize kefaret edilir.

Allah'ın İçimizde Çalışması

İkinci olarak, Mesih’te hayat- larımız Allah’la doğru bir ilişkiye yeniden kazandırılır.

Mesih’te Göksel Baba’nın tebessümünü alırız. Üçüncü olarak, yeniden doğuş ve hatta Allah’ın ailesine kabul edilme vaatleri harikadır çünkü bize cennete giriş güvencesi verirler.

Bu dersimizde Mesih’e ima- nınız aracılığıyla aldığınız başka bir harika bereketi inceleyeceğiz; bu Allah’ın sizi

“kutsaması” işidir.

Hayatı Değiştiren

Çalışması Serisi

(2)
(3)

?

S1. Allah’ın sizin için isteği nedir? 1. Selanikliler 4:3a1 ayetini okuyun.

Y. __________________________________________________

“Tanrı’nın isteği şudur: kutsal olmanız.” Not: kutsama sözcüğü kutsal kılmak (adamak) ve kutsal kullanım için ayırmak anlamına gelir. Allah bizim kutsal olmamızı ister, bu da doğal olarak bizi çevremizdeki pek çok kişinin günahlı faaliyetlerinden ayırır. Kutsanmak bilhassa Allah’a hizmet için ayrılmak anlamına gelir.

?

S2. Kutsanmak, yani kutsal olmak ne kadar önemlidir?

İbraniler 12:14 ayetini okuyun.

Y. __________________________________________________

Kutsanmanın çok önemli olmasının bir nedeni Allah’ın kutsal olması ve göğün kutsal olmasıdır. Allah kutsal olmayan kişileri cennete alsaydı, cennet cennetlikten çıkardı! Allah muhakkak bizi göğe almayı amaçlıyor, ancak bunu yapması için bizi “temizlemesi” gerek. Kendi başımıza göğün gerekliliklerini karşılamaya yeterli değiliz. O, arzularımızı, tavırlarımızı, hatta tutkularımızı değiştirmek için Kutsal Ruh’unu kullanır.

?

S3. Hangi olaya hazırlık için kutsanmaktayız? 1. Selanikliler 5:23 ayetini okuyun.

Y. __________________________________________________

Evet, Allah bizi şimdi “kutsuyor” ki Mesih geldiğinde O’nu karşılamaya ve ardından Allah’ın huzuruna götürülmeye hazırlıklı olalım. Kutsanma, kalbin kutsal kılındığı ve Allah’ın kendi kalbinin benzerliğinde şekillendirildiği bir lütuf işidir. Kutsanan bir kişi Allah’ın yalnızca adını

1 Ara sıra, Kutsal Kitap’tan alıntı yaparken, dersler ayet numarasıyla birlikte

‘a’ veya ‘b’ harflerini kullanabilirler. Bu kullanılan ayetin sadece bir kısmının kullanıldığını göstermenin bir yoludur. ‘a’ ayetin birinci kısmının, ‘b’ ise ayetin ikinci kısmının kullanıldığını gösterir.

(4)

değil, O’nun karakterinin benzerliğini de taşımak üzere gelişir.

Şimdi, Kutsal Ruh aracılığıyla ve Allah’ın sözünün canlandırıcı gücü ile sizde gerçekleşen kutsanma işi hakkında şu yedi noktayı derin düşünün:

1. Kutsanma doğaüstü bir şeydir; ilahî bir iştir.

Biz doğal olarak kirliyiz ve Allah bizi temizleme işini kendi ayrıcalığı olarak almaktadır. Levililer 22:32 ayeti, “Sizi kutsal kılan RAB benim”

diyor. Bizim kendimizi kutsayacak gücümüz yoktur. Bunun iyi bir örneği sokak temizleyicisinin sokağı nasıl süpürdüğü. Sokaktan çöpleri kaldırabilir, fakat sokağın bir annenin bebeğini sardığı battaniye ya da yemek yenilecek bir tabak kadar “temiz” olduğunu kimse söyleyemez.

Hayır, temizlikçi çöpleri temizledikten sonra dahi sokak kirlidir. Benzer şekilde, kendimizi temizleme yönündeki çabalarımız da çoğunlukla yüzeyseldir. Sokak gibi, hayatlarımız da bir düzen görünümü alabilir, fakat Allah bizim hayatlarımızı kutsal kılacağını ve bunu yapması gerektiğini söylüyor.

2. Kutsanma içte olan bir şeydir; çoğunlukla kalpte yatar.

1. Petrus 3:4 ayetinde Allah’ın Ruhu’nun sizde yaptığı işin bir tanımını buluyoruz. Allah’ın karakterinin güzel nitelikleri düşünce odalarımızı süslemeye ve güzelleştirmeye başlar. Pek çok kişi, önceki dinî deneyimlerinde Allah’ı yalnızca dıştan tanımışlardır. Davranışları ve eylemleri kendilerine Allah’ı hoşnut edeceği bildirilen gereklilikleri karşılamıştır. Fakat çok güçlü bir süreç olan kutsanma farklıdır, dıştan içe doğru değil, içten dışa doğru işler. “Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde.” Mezmur 51:6.

Cumartesi gecesiydi ve Mert biraz boş zaman bulduğuna memnun olmuştu. Pazartesi önemli bir sınavı vardı, pazar tüm gün arkadaşlarıyla çalışacaktı. Kız kardeşi, annesi ve büyükannesi hafta

Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)

(5)

sonu için köye gittiklerinden, arkadaşı Yusuf’u gecelemek üzere çağırmıştı. Yusuf başka bir arkadaşıyla, Mert’in daha önce birkaç kez karşılaştığı Tayfun’la birlikte geldi. Tayfun yanında bir film getirmişti ve çocuklara seyrettirmeye kararlıydı. Filmin yaklaşık beşinci dakikasında Mert bunun görmeyi arzulayacağı bir şey olmadığını düşünmeye başladı. Filmin konusu cine tutulmuş bir kız ve başına gelen her türlü sıra dışı ve korkutucu şeyler hakkındaydı.

Mert Yusuf’a bakarak bunu televizyona koyduğu için pişmanlık duyup duymadığını görmek istedi. Yusuf filme iyice dalmıştı ve Mert arkadaşının film hakkındaki düşüncelerini okuyamıyordu. Mert filmi birkaç dakika daha izledi. “Başka bir şey izleyelim” diye mırıldandı ama diğerlerinden yanıt alamadı.

İzlemeye devam ettikçe, içinde utanca boğulur gibi büyük bir mücadele hissetti. Dahil olduğu Kutsal Kitap çalışma grubunun aynı salonda toplanıp fal ve büyücülüğün kötülüklerini konuştuklarını gözünde canlandırabiliyordu. Allah’ın Kutsal Ruhu’nun gruba huzur ve anlayış getirdiğini hissetmişti. Şimdi ise bu tüyler ürpertici filmin sahneleri oynarken, o huzura ihanet ettiği ve iyi olan bir şeyi kirli bir şeyle takas ettiği gibi tuhaf bir hisse kapıldı. Ekranda yarı çıplak kanlı bir bedenin görüntüsü görünüp kaybolurken bir an boş boş baktı. O anda Kutsal Kitap çalışmasından bir ayet aklına geldi:

“Sonuç olarak, kardeşlerim, gerçek, saygıdeğer, doğru, pak, sevimli, hayranlık uyandıran, erdemli ve övülmeye değer ne varsa, onu düşünün” (Filipililer 4:8).

Mert sıçrayarak ayağa kalktı. Cesaretle uzaktan kumandayı kaptı ve televizyonu, flaş bellekten televizyon programına çevirdi. O anda uydudan bir futbol maçı oynamaya başladı.

Tayfun, “Hey, bu da neyin nesi?” diye sızlandı. Sonra da alaycı bir tonla “Yani sen çok mu korktun?!” dedi.

Yusuf daldığı hipnoz durumundan uyanmış gibiydi. Mert’le çok yakın arkadaştı ve kız arkadaşı Ece’yle birlikte birkaç kez Mert’in küçük grubuna katılmışlardı. Yusuf Mert’i savundu: “Burası Mert’in evi, ne

(6)

isterse yapar.”

Mert yalnızca “Filmi sevmedim” dedi. Ne var ki, bu yanıt Tayfun’u yatıştırmadı.

Tayfun Mert’le dalga geçmeye başladı. “Yapma, bu filme bir şans bile vermedin. Korkak mısın, nesin?”

Mert duraksadı ve “Bilmiyorum” dedi, “yalnızca bunu seyretmek istediğimi zannetmedim o kadar.” Tayfun kızgın bir halde yirmi dakika kadar oturup futbol izledi. Sonra çocuklara sigara almaya çıkacağını söyledi. (Devam Edecek)

3. Kutsanma nüfuz edicidir: tüm hayata yayılır.

1. Selanikliler 5:23 ayeti, “Esenlik kaynağı olan Tanrı’nın kendisi sizi tümüyle kutsal kılsın” der. Adem ile Havva’nın ilk günahının insan yaşamının bütün unsurlarını yozlaştırdığı gibi (ahlaki bozulma, ruhsal bozulma ve fiziksel bozulma getirdi), tam tersi bir şekilde, kutsanma insanın bütün benliğine etki ederek onu mükemmelleştirir. Kutsal Kitap,

“Esenlik kaynağı olan Tanrı’nın kendisi sizi tümüyle kutsal kılsın”

diyor. Bu iyi haber, zira Kutsal Ruh’un karakterinizi, tavırlarınızı, beğenilerinizi, ilgilerinizi ve ilişkilerinizi göksel hale getirmek üzere hayatınızın her kısmına dokunduğu anlamına geliyor.

4. Kutsanma yoğun ve etkindir.

Romalılar 12:2 ayetini okuyun. Allah’ın dönüşüm programının öznesi olmayı kabul eden kişi çevresi tarafından şekillendirilmek için teslim olmaz, aksine dış baskıya karşı koyar. Bunu yalnızca içinde yaşayan Mesih’in Ruhu’nun etkili gücüyle yapabilir. Koloseliler 1:28, 29 ayetlerini okuyun. Bu mektubun yazarı olan elçi Pavlus’un kendi faaliyetlerinde Kutsal Ruh’la nasıl işbirliği içinde olduğuna dikkat edin.

5. Kutsanma güzel bir şeydir.

Kutsallığa yönelik adımlarımız Allah’ı ve melekleri sevindirir (Luka

(7)

15:10). Bir kadının evlendiği gün en güzel halinde olduğu gibi, Allah bizi, kendi halkı olan kiliseyi, kutsallıkta kendi gelini gibi hazırladığını söylüyor(Vahiy 19:7). Efesliler 5:25–27 ayetlerinde düğün günü için hazır edildiğimizi okuyoruz.

6. Kutsanma Mesih’te yaşama yoluyla gerçekleşir.

İsa şöyle dedi: “Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz. Ben asmayım, siz çubuklarsınız.

Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız” (Yuhanna 15:4, 5). Kalmak bizim işimizdir ve anbean, günbegün gerçekleşir.

7. Kutsanma ciddidir.

Kutsal Kitap sonsuz hayatımız için bir savaş olduğunu anlatır. Bu savaşın sonucu, imanımız, düşüncelerimiz ve isteğimiz ile belirlenmektedir.

2. Korintliler 10:3–5 ayetlerini okuyun.

Mesih’in Ruhu’nun yönlendirişi altındaki bir insan her bakımdan değişmektedir. Bir bakıma Allah’ın inşaat projesi oluruz. Bir inşaat projesinde ilk yapılması gerekenin çalışmanın çevresini çitle çevirmek olduğu gibi, biz de kurtuluşla çevriliriz. Çitin iç tarafında yapılanlar karmakarışık olabilir ve başlangıçta binaya benzemeyebilir. Fakat binanın yükselmesi için temelin kazılması gereklidir. Benzer şekilde, Allah da sizin etrafınıza bir lütuf çiti koydu. Ve O, başladığı işi güzel bir şekilde tamamlayacaktır.

Kutsanmanın sahteleri nelerdir? Kutsanma gibi duran, ancak olmayan bazı şeyler vardır.

1. Kutsanmanın ilk sahtesi ahlaki erdemdir.

Adil bir işveren veya dürüst bir çalışan olmak, alkolden ve sigaradan uzak durmak, nazik bir tavır sahibi olmak, bunlar mükemmel niteliklerdir;

ancak kendi başlarına kutsanma değildirler. Pek çok dinsiz kişi ahlak

(8)

sahibidir; bu “medeniyet” demektir. Nezaketin yumuşak yapraklarının altında inançsızlığın ve bencilliğin kurdu gizli olabilir!

2. Kutsanmanın ikinci sahtesi batıl inançlara bağlılıktır.

Dünyada bunlardan çok sayıda vardır: heykeller, sunaklar, uzun dualar ve kutsal su; ve kutsanmadan çok uzaktırlar. Bu dinsel cezbeler kişinin içine hakiki iyilik koymaz, insanı daha iyi de yapmaz. Birkaç boncuk saymak, bir kente doğru eğilmek, veya yıkanarak temizlenmek kutsanma olsaydı ve bizi kurtarmak için yalnızca bunlar gerekseydi, Mesih’in neden ölmesi gerekecekti?

3. Kutsanmanın üçüncü sahtesi ikiyüzlülüktür.

İkiyüzlülük gerçek bir yıldızın yanında bir kuyrukluyıldız gibidir.

Heykel ile insan arasındaki fark gibidir. Kutsal Kitap ikiyüzlü kişileri

“Tanrı yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkâr edenler” olarak tanımlıyor (2. Timoteos 3:5). Bu kişiler yağı kalmamış kandillerdir.

Müjdenin gücü İsa Mesih’le yaşayan bir bağlantıdır.

Tayfun gittikten sonra Yusuf futbol maçını kapattı ve “Söylesene Mert” dedi, “ne düşünüyordun da sana filmi kapattırdı?”

Mert, “Biliyorsun Yusuf” dedi, “üniversitede her gün beraber derslere giriyoruz. Bu dersler bizi eğitiyor, bilgilendiriyor, ama bizi değiştirmiyorlar. Ancak bir yıldan fazla bir süredir annemle ve arkadaşlarıyla Kutsal Kitap çalışması yapıyorum, bu beni eğitmekle kalmıyor, değiştiriyor da. Biliyorsun. Bazen Ece’yle sen de oraya geldiniz.” Mert bir süre boş duvara bakarak düşüncelerini toplamaya çalıştı. “Karanlığı seven yaratıklar vardır, mesela yarasalar, örümcekler, akrepler. Kaderimde bunlardan biri olmak yokmuş. Ben ışıkta yaşamak istiyorum.” Mert Yusuf’un gözünün içine bakarak konuşmaya devam etti: “O film başladığında vicdanımın sesini duydum,

Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)

(9)

sanki Kutsal Ruh’un sesi gibi, ‘Temiz yaşa Mert. Kutsal yaşa Mert. Gel ve gerçek bir adam ol’ diyordu. Bunu tarif edemem, ama sanki Allah beni karanlık bir kuyuya düşmekten kurtarmak için elini uzatıyor ve göğün ışığına doğru çekiyor gibiydi. Orada daha fazla oturamazdım.”

Yusuf afallamış bir halde oturdu. “Buna saygı duyarım.” Sonra daha büyük bir içtenlikle “Yahu, ben de bunu istiyorum!” dedi. “Ben yalnızca kanlı, tuhaf bir film gördüm, fakat sende daha iyisi var.

Mert, gözlerim nasıl seninkiler gibi açılabilir? Sendeki şeyi almak istiyorum!”

Mert “Tüm bildiğim Allah’ın bende çalışmakta olduğu” dedi. “Hepsi Kutsal Kitap’ı okumayla ve dua etmeyle başladı. Bak ne diyeceğim Yusuf, Ece’yle birlikte çalışma grubumuza daha sık gelsenize. Kutsal Kitap’tan bölümler okuyup bunlar hakkında konuşuyoruz. Çoğu zaman birimiz belli bir konuda çalışma hazırlamış bile oluyor. Siz de gelin.”

?

S4. Kutsanmayı alabilmek için hangi güce güvenebiliriz?

2. Petrus 1:3 ayetini okuyun.

Y. __________________________________________________

Allah’a içimizde çalışması için izin verdiğimizde, kendimizi O’nun yaptığı gibi iyiliği sevmeye ve kötülükten nefret etmeye adamış oluyoruz. Mezmur 119:104 ayeti “nefret ediyorum her yanlış yoldan”

diyor. İkiyüzlü bir kişi günahı bırakabilir, fakat onu sevmeye devam edebilir; tıpkı bir yılanın derisini değiştirdiği fakat zehrini kendisinde tuttuğu gibi! Fakat Allah’ın bizden istediği günahlı davranışı yalnızca bırakmak değil, günahtan bütünüyle nefret etmek. Kutsanmış kişide karanlık ve günahlı olan her şeye karşı, bir zamanlar zevk almış olabileceğimiz şeylere karşı kutsal bir düşmanlık vardır. Bu Allah’ın muhteşem işinin iyi etkisini göstermesidir. Efesliler 5:8 ayeti, “Bir zamanlar karanlıktınız, ama şimdi Rab’de ışıksınız. Işık çocukları olarak yaşayın” diyor. Titus 2:13–14 ayetleri de, “Ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih… bizi her suçtan kurtarmak, arıtıp kendisine ait, iyilik etmekte

(10)

gayretli bir halk yapmak üzere kendini bizim için feda etti” diyor.

?

S5. Ayartıya karşı nasıl galip gelebilirsiniz? Yakup 4:7 ve Mezmur 119:11 ayetlerini okuyun.

Y. __________________________________________________

İlginçtir ki, ruhsal savaşta Allah’a teslim olarak İblis'e karşı güç kazanırız.

Allah’ın Sözü imanlının hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunda, onu ayartının etkisine karşı güçlendirir ve İblis'in saldırılarına “karşı koymamıza” yardımcı olur. Kutsal Yazılar’ın duayla ve sistematik bir şekilde çalışılması, ayartıyı yenmek için mutlak bir koşuldur. Söz Şeytan’ın yöntemlerine karşı uyarmakla kalmaz (2. Korintliler 2:11), saldırılara karşı güç de verir (Efesliler 6:11–17). Galip gelmek için bir diğer zorunluluk da ayartıdan kaçınmaktır. Mesih çeşitli defalar öğrencilerine ayartıya düşmemeleri için dua etmelerini söyledi (Matta 6:13; Luka 22:40). Bazı imanlılar ayartıyı günahtan farklı gibi görür, bu nedenle ayartının cazibelerinden zarar görmeden keyif alabileceklerini düşünürler. Bu davranış bir tür oyun haline gelir: insan günaha düşmeden ne kadar heyecanın “keyfini sürebileceğini” görmek ister. Böyle bir davranış başlı başına günahlıdır, zira Allah’ın hem tavırda hem eylemde kutsal olmaya ilişkin emirlerinin ciddiye alınmasını engeller.

?

S6. Üstesinden gelemeyeceğiz kadar güçlü bir ayartı var mı?

1. Korintliler 10:13 ayetini okuyun.

Y. __________________________________________________

Bu ayet Allah’ın hiçbir zaman Şeytan’ın çok ileri gitmesine izin vermeyeceğinin güvencesidir. Ayartının şiddeti ve kaçış yolu kişiye özel olarak belirlenecek ve kapasitesini aşmayacaktır.

Kaçış yolu olduğunu bilmek ile bu kaçış yolunu kullanmak çok farklı şeyler olabilir. Bir kişi Allah’ın Sözü’nden habersizse kaçışı gördüğünde muhtemelen farkına varmayacaktır, zira Allah’ın nasıl çalıştığını bilmez.

Kutsal Yazılar’da kurtulmamış olanlar için ayartıyı yenmede yardım

(11)

vaadi verilmemiştir. Doğrusu, bir kişi günaha tövbe edip İsa Mesih’i imanla Kurtarıcı ve Rab olarak kabul edene dek, Allah’ı hoşnut etme yetisine sahip değildir. Ancak kurtulanlar, Allah’ın lütfuna dayanarak, Söz’ün gücünü ve bilgeliğini benimseyebilirler. Dolayısıyla Şeytan’ın en sinsi ve zorlayıcı ayartılarına karşı bile galip gelebilirler.

Tüm şeylerden çok kutsanmanın peşine düşün. Kutsallığı altından daha çok arayın – zira mutluluk yalnızca kutsallığın keyfini sürmekten ibarettir. “Onu koru; çünkü o senin hayatındır” (Süleyman’ın Özdeyişleri 4:13 [KM]).

Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.

Notlar

(12)

miş bir sırdır. Neden kötülük var? Nereden geliyor? Kötülüğün bir sonu olacak mı?

Bunlar yanıtlanması gereken çok önemli sorulardır.

Büyük mücadele, görünen dünyayı, görünmeyen dünyadan ayıran perdeyi ara- lamakta ve bu dünyanın tüm sakinlerinin dahil olduğu doğaüstü savaşı gözler önüne ermektedir.

Kitap, uğrunda savaştıkları şey için çok önemli olan iki tarafın, iyinin ve kötünün arasında geçen evrensel savaşın nasıl başla- dığından ve nasıl sonlandırılacağından bah- setmektedir. Geçmişten, şimdiki zamandan ve gelecekten söz etmekte, çok dokunaklı bir ricayla ve ciddi bir uyarıyla sona ermek- tedir. Bu kitabı okurken, sanki Tanrı ile rö- portaj yapıyormuş hissine kapılacaksınız.

Güzel olduğu kadar şok edici bir yolcu- luğa çıkmaya hazırlanın. Okuduktan sonra artık aynı kişi olmayacaksınız.

YENİ GÖZLERLE GÖRMEK

Pek çok şeyi görebilmek için, kişinin gözleri açık olmalıdır. Fakat Allah ile öyle değil. Gözlerinizi çok fazla açarsanız ya da çok fazla yakından bakarsanız, O’nu gör- düğünüzü düşünürken aslında O’nu göz- den kaçırabilirsiniz. Pek çoğumuz tam da bu hatayı yaparız. Allah’ı görmeyi umarak insanlara bakarız. Dinlere bakarız. Hatta aynaya bakarız. Kaçınılmaz olarak da hayal kırıklığına uğrarız, zira İlahî Kişi’nin daha güzel bir resmini ummuştuk. Sayısız insan Allah’tan dönmüştür, çünkü O’nu bir kişide ya da bir toplulukta gördüklerini sanmış- lar... ve açıkçası gördüklerinden hoşlanma- mışlardır. Elinizde tuttuğunuz kitap Allah hakkındadır.

(13)

annenin oğulları olan genç Doug Batchelor, paranın satın alabileceği her şeye sahipti. Mutluluk hariç her şeye. Uyuş- turucu kullandı, okulda kavgalar çıkardı ve intihar düşünce- siyle hayaller kurdu. Kendinden tiksinen ve hayatın hiçbir amacı olmadığına inanan Doug, yaşayabileceği tüm eğlen- ce ve heyecanları yaşamayı kafasına koydu.

Arayışı sona ermeden önce dağlarda bulunan bir ma- ğara, evi oldu. Babasının sahip olduğu yata, jete ve hava- yolu firmasına rağmen, Doug kendini çöp tenekelerinde yiyecek ararken buldu.

Doug’un aradığı mutluluk sürekli kendisinden kaçı- yordu, ta ki bir “arayışçı” dostun mağarasında bıraktığı toz- lu bir kitabı bulup okuyana dek. Bundan sonra olanlar ancak mucize olarak açıklanabilir.

BİNLERCESİ KIRILACAK

Franz Hasel, 40 yaşındaki bir pasifist, ön cephelerde köprüler kuran Hitler’in seçkin birliği 699. İstihkâm Bölü- ğüne atanmıştı. Dinî inancı üstleri tarafından pek hoş kar- şılanmamıştı. Kendisiyle “havuç yiyen” ve “İncil okuyan”

diye alay edilmesine rağmen sonunda birliğinin saygısını kazanmıştı.

Çevrelerindeki binlerce insan savaşın dehşetine kurban giderken onlar meleklerin kanatları altındaydılar, hatta ba- zen gerçek anlamda. Bu, ne pahasına olursa olsun imanlı kalmayı seçen ve yüce Tanrı’nın gölgesinde sığınak bulan çaresiz bir ailenin yürek paralayan gerçek öyküsüdür.

YETENEKLİ ELLER

Dr. Ben Carson, beyin cerrahisindeki umut olmayan yere umut getiren yeniliklerle tüm dünyada tanınmaktadır.

Yetenekli Eller’de, Detroit’in kenar mahallelerindeki ço- cukluğundan başlayarak, otuz üç yaşında Johns Hopkins Sağlık Kurumları’nda pediatrik beyin cerrahisi şefliğine uzanan ilham verici macerası anlatılıyor. Sizi, sayısız hayat kurtardığı ameliyathaneye götüren Ben Carson, görünürde imkânsız olanı başarmaya çalışan herkese örnek oluyor.

Etkileyici vaka tarihçeleriyle dolu olan bu çoksatar ki- tap, Ben Carson’un zorlukların üstesinden gelme çabasının ve onu günümüzün en büyük hayat kurtarıcılarından biri yapan iman ile dehanın dramatik ve ayrıntılı öyküsünü an- latıyor.

(14)

www.kaderidegistiren.com

©2017

Bu çalışması serisi Kaderi Değiştiren kitaplarının devamı ve İstiridye Medya'nın ürünü.

aynı düşüncede, sevgide, ruhta ve amaçta birleşerek sevincimi ta- mamlayın. Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapma- yın. Her biriniz alçakgönüllülükle öbürünü kendinden üstün saysın.

Yalnız kendi yararını değil, başkalarının yararını da gözetsin. Me- sih İsa'daki düşünce sizde de olsun. (Filipililer 2:1-5)

Referanslar

Benzer Belgeler

¤erlerinden farkl› olarak büyük ipek bezlerine sahiptir ama ebat olarak daha küçük olduklar› için rahatça tafl›- nabilirler.. Larvalar mevcut olan bütün

Allah teâlâ şöyle diyordu: “Çünkü sen tevekkül et- tin Yakub. Eskisi gibi bana güvendin, bana döndün ve sığındın. Âyet) diyerek tekrar dostluğumu kazandın…

AHMET MIHÇI’DAN BAŞKAN KAVUŞ’A TEŞEKKÜR Türkiye Sakatlar Derneği Kon- ya Şube Başkanı Ahmet Mıhçı ise engellilerin her zaman yanında ol- dukları için

Hangi kulun günahsız olabilir ki!” (es-Sîratu’n-Nebeviyye, İbn İshâk, sy:27) İşte Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in kendilerine gönderilip tevhid’e davet

Bunun için insanoğlu yalnız O’na ibadet etmek ve her şeyden daha çok O’nu sevmek durumundadır.. Her şeyde bize örnek olan Peygamberimiz Allah’ı sevmede de bize en

A) Ticaretle uğraşmasında. D) Allah’ın emirlerini tebliğ etmesinde. Peygamberlik görevi, Yüce Allah tarafından verilmiş zor ve sorumluluk isteyen bir görevdir. Bu görevi

Diyarbakýr göç yolu üzerinde olduðu için önce Hurriler, sonra Asurlular, Urartular, Makedonlar (Büyük Ýskender ve ordularý), Romalýlar, Bizanslýlar, Büyük

Ashab-ı kiram, Allah Resûlü (s.a.s)’in bu müjdesine nail olmak için İslam’ın evrensel mesajlarını diyardan diyara taşıyordu.. Anadolu’muzda ilk defa