• Sonuç bulunamadı

BİR DARBE BİR MUHTIRA ARASINDA 1961 SEÇİMLERİ VE 1973 SEÇİMLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BİR DARBE BİR MUHTIRA ARASINDA 1961 SEÇİMLERİ VE 1973 SEÇİMLERİ"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 BİR DARBE BİR MUHTIRA ARASINDA 1961 SEÇİMLERİ VE 1973 SEÇİMLERİ

“…kendi kafasında kargaşaya düşen bir lider sağlam karar veremez…”

İsmet İnönü

Seyit SEVDİ*

1960 YILINDA TÜRKİYE VE DEMOKRAT PARTİ Giriş

1957 seçimlerine giderken muhalefet partileri ise (Türkiye Köylü Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi) CHP ( Hürriyet Partisi) önderliğinde birleşmişti. Demokrat Parti ise 1957 Seçimlerini kazanmasına rağmen ilk defa oy kaybı yaşamıştı. Bunun üzerine Demokrat Parti bu birleşmeye karşı Vatan Cephesini kurmuştu.

1960’ lı yıllara yaklaşırken, memlekette artan irtica hareketleri, 1959’da Menderes’in İngiltere’deki Gatwick uçak kazasından sağ olarak kurtulması daha büyük irticai hareketlere neden olmuştur ve kazadan kurtulan Adnan Menderes DP’liler tarafından Allah’ın tayin ettiği bir lider olarak ilan edilmiştir.1

İktidar- Muhalefet ilişkilerinin giderek sertleşmesi ve Demokrat Parti’nin “Tahkikat Komisyonu” kurarak CHP’yi baskı altına almak istemesi ilişkileri iyice sertleştirmişti.

Muhalefetin sertleşmesi aynı zamanda toplumun alt tabakalarına da yansımaya başlamıştı.

Üniversite de çıkan olaylar, kardeş kavgaları bunlara örnek verilebilir.2 İsmet İnönü’ nün Kayseri’ de yolu kesilmesi, Uşak’ ta uğradığı taşlı saldırı ülke de gerilimi iyice artırmıştı.

Asker ile DP arasındaki ilişkiler de ise, DP iktidara geldiğinde orduda ilk tasfiyeleri yapmıştı. Özellikle DP-Asker ilişkilerinde, “Genelkurmay Başkanının arabasının plakasının kırmızı olmaması dahi bir rahatsızlık gerekçesi olarak algılanıyordu. Fakat bu gerginliğin

Dokuz Eylül Üniversitesi, Lisans Öğrencisi, Tarih Bölümü, E- Posta: sevdi.92@outlook.com

1 Atiye Emiroğlu, “27 Mayıs 1960 İhtilali ve Demokrat Parti’ nin Tasfiyesi”, Selçuk Üniversitesi Kadınhanı Faik İçil Meslek Yüksekokulu Sosyal ve Teknik Araştırmalar Dergisi, Yıl 1, Sayı 1, Mayıs 2011, s. 15

2 “28 Nisan 1960’ta İstanbul’da öğrenci gösterileri düzenlenmiş, binlerce öğrenci “Kahrolsun diktatörler!”, “ Menderes istifa” sloganları atmıştır. İki öğrenci olaylar sırasında ölmüştür. Polisin etkisiz kalmasına karşılık bölgeye gelen askerler adeta öğrencilere destek vermiştir.”, Atiye Emiroğlu, a.g.m., s. 15

(2)

2

artmasında farklı gelişmelerin özellikle 1954’ten itibaren etkili olmaya başladığı söylenebilir.

Bu dönemden itibaren ordu içerisinde darbeci oluşumların oluşmaya başladığı gözlemlenmiştir.”3 ve 1958’ de Dokuz Subay olayını çözemeyen Demokrat Parti, cezalandırma yöntemine de gitmemişti. Menderes ise askerin darbe yapacağına ihtimal vermiyor ve darbe ihtimalini de görmüyordu.

Artan olaylar neticesinde darbe ihtimalinin artması üzerine DP yöneticilerine uyarılarda bulunulmuştu. Üniversite olayların artması üzerine Menderes, Fuat Başgil’ i Ankara’ ya davet etmiş ve bu toplantıya Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Grup Başkan Vekili Atıf Benderoğlu katılmıştı.4 Başgil, “Her şeyden önce Menderes kabinesi derhal istifa etmelidir.

Bundan sonra, mümkün olduğu nispette, muhalefete de birkaç bakanlık vererek, meclisteki mutedil şahsiyetlerden yeni bir kabine kurmalıdır. Böylece, bir nevi koalisyon kabinesi, daha doğrusu milli birlik kurulmuş olacaktır. Bu yeni hükümet, kendisinden öncekinin takip ettiği politikayı bir yana bırakarak tam bir serbesti içinde kararlarını alacak ve Meclise, Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen kanunların bilhassa Salahiyetler Kanunun tadilini teklif edebilecektir. Bu şekilde hareket edilince, artık muhalefetin, hükümeti itham etmek için bahane bulamayacak ve siyasi tansiyon düşecektir.”5 demiş, lakin Bayar “Dere geçerken at değiştirilmez.” sözüyle 27 Mayıs 1960 darbesinin de hızlanmasını da artırmış diyebiliriz.

Gürsel’ in 3 Mayıs 1960’ da orduya vedası, 5 Mayıs 1960’ da üniversite öğrencilerinin Ankara Kızılay’ da yaptığı protesto6 eylemi, Harbiye öğrencilerinin yürüyüş yapması ve netice olarak olayları anlayamayan ya da anlamak istemeyen Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 darbesiyle iktidardan düşmüştü.

28 Mayıs 1960, Cumhuriyet

Böylece darbenin gerçekleşmesiyle beraber Demokrat Parti’ nin önde gelen isimleri toplanmış Yassıada’ ya götürülmüştü. 14 Ekim 1960’ da başlayan yargılamalar sonucu 15

3 Abdulvahap Alıcı, “Türkiye’nin Darbe Geleneği: 1960 ve 1971 Müdahaleleri”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, Nisan 2014, 9(1), s. 60

4 Atiye Emiroğlu, a.g.m., s. 15

5 Atiye Emiroğlu, a.g.m., s. 15-16

6 “555K” ile diye geçer. Adını 5. Ayın, 5. Günü, saat 5’ te Kızılay’ da şeklinde açılımıdır.

(3)

3

Eylül 1961 yılında davalar son bulmuştu. Böylece Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan idam edilmişti.

DARBENİN ARDINDAN İLK SEÇİM: 1961 SEÇİMLERİ

1961 yılı Türkiye için zor geçecek bir yıldı. MBK’ nın Yeni Anayasa oluşturmasıyla beraber, MBK yasama görevini üstlenmiş, bilim adamlarından oluşan bir anayasa heyeti tarafından hazırlanılan geçici anayasa 12 Haziran 1960’ta kamuoyuna açıklanmış, MBK, 10 Aralık 1960’ta yeni Anayasa ve seçim kanunu hazırlamakla yükümlü “Kurucu Meclis” in oluşturulmasını kararlaştırmış, bu meclis 7 0cak 1961’de göreve başlamıştır.7 Yeni Anayasa, yapılan oylamada %61 oyla kabul edilmişti. Bu anayasa ile birlikte, “1961 Anayasası ile çift meclisli bir yönetim anlayışı kabul edilmiştir. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi iki meclisten oluşmuştur. Bunlar; Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu’dur. Millet Meclisi, nispî temsil (d’Hondt) yöntemiyle seçilen dört yüz elli üyeden oluşacaktı.17 Yeni bir Anayasa hazırlıklarının yapıldığı süreçte yani 25 Mayıs 1961’de 306 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu çıkartılmıştır. Bu kanunla çevre barajlı nispî temsil (d’Hondt) seçim sistemi kabul edilmiştir.

Milletvekili sayısının sabit ve 450 olması kararlaştırılmış, milletvekili seçilebilme yaşı 30, seçmen yaşı 21, milletvekilliği süresi 4 yıl olarak belirlenmiştir. 15 Ekim 1961 seçimleri, işte bu seçim kanunu ve yöntemiyle gerçekleştirilecektir.”8

DEMOKRAT PARTİ’ NİN MİRASÇISI: ADALET PARTİSİ

Yassıada Mahkemesinin sonuçlanması ve idamların onaylanmasıyla 32 gün sonra yapılacak seçimlerde Türkiye sandık başına gidecekti. Merkez sağda kurulan Adalet Partisi, Demokrat Parti’ nin mirasçısı gözüyle bakılıyordu. Şinasi Osma ile 10 arkadaşının 8 Eylül 1960’da Ankara’da gerçekleştirdiği toplantıda, DP’nin devamı olan bir partinin kurulması için prensip kararı alınmıştı.9 Böylece Parti’ nin başına asker kökenli Orgeneral Ragıp Gümüşpala geçecekti. AP kurulmadan Ragıp Gümüşpala şu ismi belirlemişti: Türkiye Adalet Partisi, daha sonra ise bu parti Adalet Partisi olacaktı. Adalet Partisi 11 Şubat 1961’ de resmen kurulmuştu.

Adalet Partisi’ nin prensipleri 19 madde şeklinde özetlenmiş, yeni parti, Atatürk’ ün izinden gidecek, sağa ve sola taviz vermeyecek, oy için taviz yoluna sapmayacak, Partinin iktisadi yolu liberalizme kaymaktadır.10 Adalet Partisi, Demokrat Parti geleneğine dayanmakla birlikte, içinde emekli bazı askerlerden liberallere, aşırı sağcı unsurlardan dindarlara kadar geniş bir toplumsal temsile zemin oluşturmaktaydı.11

AP, tıpkı Demokrat Parti gibi, siyasal iktidarı tutmaya çalışan asker-sivil bürokrasiye ve geleneksel siyasal seçkinlere karşı halk tepkisini sahiplenerek seçimlere girmişti.12

YENİ TÜRKİYE PARTİSİ

“Demokrat” kelimesinin parti ismi olarak kabul edilmemesi üzerine Ekrem Alican ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalar neticesinde partinin ismi ise “Yeni Türkiye Partisi” adını uygun olan müteşebbisler, partinin kuruluşunu pazartesi günü açıklayacaklardı.13 YTP’nin

7 Tahir Kodal, Milletvekilliği Genel ve Cumhuriyet Senatosu Üyeliği Seçiminde (15 Ekim 1961) Buldan, Buldan Sempozyumu, s. 302,

Bkz. http://buldansempozyumu.pau.edu.tr/kitap/8.oturum/1.pdf

8 Tahir Kodal, a.g.b. s. 302

9 Hüseyin Çavuşoğlu, Merkez Sağda 27 Mayıs ve 12 Eylül Sonrası Partileşme, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 12, Sayı 22, Aralık 2009, s. 167

10 “ADALET PARTİSİ”, Cumhuriyet, 4 Şubat 1961, s. 5

11 Suavi Aydın, Yüksel Taşkın, 1960’ tan Günümüze Türkiye Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul, 2017, s. 83

12 Suavi Aydın, Yüksel Taşkın, a.g.e., s. 83

13 “Yeni Türkiye Partisi”, Cumhuriyet, 4 Şubat 1961

(4)

4

kuruluşunda Cemal Gürsel’in etkisi, rolü olmuş, YTP lideri Ekrem Alican’ın, Cemal Gürsel tarafından desteklendiğinin öğrenen iş çevreleri YTP’ ye yaklaşmışlardı.14

Siyasi parti faaliyetlerinin serbest bırakılmasıyla Ekrem Alican, Orhan Mersinli, Aydın Yalçın, Hikmet Belbez, Enver Adakat, Esat Çağa çalışmalarını hızlandırdılar15 ve YTP’ nin kuruluşu öncesinde Memleketçi Cumhuriyetçi Partisi ile yapılan birleşme görüşmeleri kurucular listesindeki anlaşmazlıktan dolayı olmamış, 10 kişiden oluşan YTP kurucular listesinde Ekrem Alican, Raif Aybar, İrfan Aksu, Aydın Yalçın, Hasan Kangal eski HP’li milletvekilleriydi ve YTP’ nin siyasi kadrosunun önemli bir bölümünü, Bayar Menderes çizgisine karşı olan kişiler oluşturmuştur.16

Ayrıca diğer mirasçısı da YTP’ yi saymakta idiler. Adalet Partisi, Türkiye’ nin batı, kuzey ve güneyinde mirasa bağlı olan oyları toplamaya hedeflerken, YTP daha çok doğu ve güneydoğu bölgesinin oylarını alacaktı.17

1961 SEÇİMLERİ

Yeni Anayasa’ nın oylanmasıyla beraber Türkiye 15 Ekim 1961 yılında yapılacak olan hem senato hem de Milletvekilliği seçimlerinde iki ayrı oy kullanacaktı. 1961 seçimlerine CHP, YTP, AP, CKMP olmak üzere 4 parti katılmıştı.

15 Ekim seçimlerine giderken partiler AP mitinginde söz alan İl Başkanı Bozdoğanoğlu yaptığı konuşmada İnönü’ yü hedef almış, İnönü’ yü hala “Ya ben, ya o!”, zihniyetinden kurtulamadığını, Milli Şeflik için kinle çalıştığını söylemişti.18 AP lideri Gümüşpala konuşmasını Eskişehir’ de açmış, İnönü ise Malatya’ da konuşmasını yapmıştı.

Seçim özellikle DP’ lilerin AP’ ye geçmesiyle ortam biraz daha yine sertleşmeye başlamıştı.

Özellikle AP’ li hatipler DP Sloganları atmışlardı.19 Gümüşpala ve Bölükbaşı’ da seçim boyunca birbirlerine çatmışlardı.

17 Ekim 1961, Cumhuriyet

15 Ekim’ e gelindiğinde yapılan seçimler, milletvekilliği seçimleri nispi temsil usulüne tabi olduğundan seçimler ise üç güne belli olacaktı.20 1961 seçim kampanyası

14 Hüseyin Çavuşoğlu, a.g.m., s. 168

15 “Müddetin son gününde beş parti daha kuruldu”, Cumhuriyet, 14 Şubat 1961, s. 5

16 Hüseyin Çavuşoğlu, a.g.m., s. 168

17 Suavi Aydın, Yüksel Taşkın, a.g.e., s. 84

18 Propagandanın ilk gününde”, Cumhuriyet, 25 Eylül 1961, s. 5

19 “AP’ LİLER DÜN”, Cumhuriyet, 30 Eylül 1961

20 “İkinci Cumhuriyetin İlk Seçimi Bugün Yapılıyor”, Cumhuriyet, 15 Ekim 1961

(5)

5

döneminde, AP’li yöneticiler söylemlerinde “Gözlerime bakarsanız anlarsınız” sloganını kullandılar ve Ayrıca birçok DP’linin yakını AP’ den aday gösterildi.21

15 Ekim 1961, Cumhuriyet

1961 seçimleri yeni-demokrat partiler için büyük bir yenilgi ve İnönü’ nün CHP’ si için bir zaferle sonuçlansaydı, ordu yeni seçilen seçimin ihtiyatlı ve pasif bir muhafızı rolüyle yetinebilirdi.22Fakat sonuçlar, siyasi ve toplumsal yapıyı değiştirmeden iktidarı sivillere devretmenin tehlikelerine karşı uyarılarda bulunanları öngörülerini doğruladı.23 Yapılan seçim sonuçlarında hiçbir parti tek başına iktidar olamamıştı. DP’ nin mirasçısı Adalet Partisi,

%34,8 oyla 158, CHP %36,7 oyla 173, CKMP %14 oyla 54, YTP %13,7 oyla 65 milletvekili çıkarmıştı. Katılım oranı %81,4 olan seçimde toplam seçmen 12 milyon, kullanılan oy ise 10 milyon olmuştu.

21 Hüseyin Çavuşoğlu, a.g.m. s. 169

22 Feroz Ahmad, Demokrasi Sürecinde Türkiye(1945-1980), Hil Yayınları, İstanbul, 2015, s. 182

23 Feroz Ahmad, a.g.e., s. 282

(6)

6

1961 Seçimleri, Yenişafak

Bu sonuçlara göre CHP gereken patlamayı yapamamıştı. CHP’ nin oy patlamasını yapamamasının nedenlerinde biri de MBK’ nın uyguladığı politikalar ve ihtilalin sorumluluğunu da CHP’ ye mal edilmesi idi. DP’ nin oylarının çoğunluğu AP, YTP ve CKMP arasında da paylaşılmıştı. Ayrıca DP’ nin mirasçısı olduğunu söyleyen AP, DP’ nin oylarının hepsine ulaşamamış lakin önemli ölçüde oy almış, CMKP ise oylarını yükselterek yükselişe geçmişti.

Bu seçim sistemine göre küçük payı olan partilere bile milletvekili kazanma imkanı sağlamıştı. Ayrıca bu sistemi Cemil Koçak şöyle yazar, “seçim sisteminin kabul edilmesinin önemli bir nedeni de; DP’nin mirasçıları olan partilerin parlamentoda tek başına iktidar olmalarına engel olmaktı. Sistem, biraz da sigorta görevi olarak tasarlanmıştı. Eğer seçimde, eskiden olduğu gibi, DP benzeri partilerin kazanmasına engel olunamazsa; bu takdirde, seçim sistemi sayesinde, böyle bir partinin Meclis’te mutlak çoğunluğu sağlamasının önüne geçilmek istenmişti.”24 böylece senatoda ise AP 71, CHP 36, CKMP 16 ve YTP 27 senatörlük elde etmişti.

Bu sonuçlar, 27 Mayıs hareketini gerçekleştiren askerî çevreler durumdan büyük huzursuzluk duymuşlardır ve ayrıca, sonuçlar, içeride ve dışarıda, Adnan Menderes’in bir zaferi ve 27 Mayıs yönetimine karşı bir kınama oyu olarak algılanmıştır.25 Bu seçimlerle Türkiye ilk defa koalisyon ile tanışıyordu. Ayrıca CHP’ de ise bir panik havası oluşmuştu.

Halk tepkisini sandığa giderek AP, CKMP VE YTP’ ye oyların %60’ ını vermişti.

Oy oranlarına göre, Çavuşoğlu’ nun makalesinde şöyle yazmaktadır: “AP’nin DP’nin güçlü olduğu Ege (%47.32) ve Akdeniz Bölgesi’nde (%47.12) başarılı olduğu görülmektedir.

AP’nin en az oy aldığı bölgeler ise Doğu Anadolu (%13.66) ve Güneydoğu Anadolu (%18.02) bölgesidir. YTP’nin ise en yüksek oy oranına, AP’nin en az oy aldığı bölgelerde ulaştığı görülmektedir. YTP’nin en güçlü olduğu bölgeler Güneydoğu Anadolu (%38.12) ve Doğu Anadolu (%34.20) bölgesidir. YTP en az oy oranını, Ege (%1.41) ve İç Anadolu

24 Cemil Koçak, 27 Mayıs 1960 sonrasının koalisyonları, Star, 20 Haziran 2015

25 Tahir Kodal, a.g.b., s. 303, Suavi Aydın, Yüksel Taşkın, a.g.e., s. 99, Feroz Ahmad, a.g.e., s. 182

(7)

7

(%12.37) Bölgesi’nde elde etmiştir. AP, DP’nin güçlü olduğu Ege, Akdeniz ve Marmara’da;

YTP, DP’nin başarılı olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da; CKMP ise DP’nin Orta Anadolu’da oy tabanına sahip olduğu illerde başarılı olmuştur.”26 şeklinde değerlendiriyordu.

Koalisyon zarureti karşısında partilerin dün ortay çıkmayan tutumları şu şekilde görülmektedir;27

ADALET PARTİSİ: İktidarı yalnız başına ele geçirmek arzu ve iddiasında olan bu partinin iddiası gerçekleşmemiştir. İktidara Hlak Partisi ile yapılacak koalisyonla gelmek, Adalet Partisi’ nin hem kuruluş sebebine hem de maksatlarına aykırı düşmektedir. Bu bakımdan parti ileri gelenlerinin Halk partisine muhtaç kalmadan iktidara gelmek çareleri aramaktadır. Bu çara CMKP ile birleşmek, CHP ile birleşmekten daha kolay gözükmemektedir. Geriye YTP kalıyor, Gerçi YTP Başkanı AP ile ikili bir koalisyona taraftar olmadıklarını belirtmiştir ama bazı Adalet Partisi idarecilerinin, YTP milletvekillerini, koalisyona lüzum kalmadan kendi bünyeleri içine alacak bir formülün peşinde oldukları anlaşılmaktadır. YTP milletvekillerinin, kendi partilerini destekleyen zümreler tarafından, seçildiğini ileri süren idarecilere göre, Meclisteki YTP milletvekillerinin AP’ ye geçmeleri muhtemeldir.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ: Seçimlerden evvel yalnız başına rahatça alacağına emin olan CHP çevreleri, şimdi büyük bir hayal sukutu içinde görünmektedir. Koalisyon konusunda görüşler ikiye ayrılmış durumdadır. Şimdilik çoğunluğu tarafından benimsendiği anlaşılan bir görüş, CHP’ nin hiçbir koalisyona katılmayıp, muhalefette kalmasını arzulamaktadır.

CUMHURİYETÇİ KÖYLÜ MİLLET PARTİSİ: Prensip itibariyle bağımsız kalmak istemekte ve herhangi bir partiyle koalisyon yapmaya yanaşmamaktadır. Ancak Milli Koalisyon fikrine muhalefet etmeyecekleri anlaşılmaktadır.

YENİ TÜRKİYE PARTİSİ: Seçimlerden evvel bir çok çevrelerin kanaati YTP liderlerinin CHP ile bir koalisyon taraftarı olacakları merkezindeydi. Gerçekten şimdiki duruma göre bir CHP- YTP koalisyonu meclisten çoğunluğu sağlamaktadır. Ancak YTP merkezinin böyle bir birleşmeye yanaşmayacağı anlaşılmaktadır.

Böylece partiler kendi aralarında koalisyon kurmak için ne kadar direnseler de sonuç olarak İnönü önderliğinde CHP-AP koalisyonu kurulacaktı.

18 Ekim 1961, Cumhuriyet

26 Hüseyin Çavuşoğlu, a.g.m., s. 169

27 Durum, “Koalisyon”, Milliyet, 18 Ekim 1961

(8)

8 ARA REJİM: 1971 MUHTIRASI

12 Mart Muhtırasına giden süreçte, 1969 seçimlerinde galip çıkan Adalet Partisi, Türkiye’ de gerçekleşen sağ-sol olayların önüne geçememiş, Dünya da gerçekleşen sosyalist hareketler Türkiye’ deki gençliği de etkilemişti. Özellikle Kanlı Pazar Olayı bir dönüm noktası olmuştur.28 Türkiye de ki, adam kaçırmalar, banka soygunları, ekonomide ki bozulmalar ve Türk Lirasının değerini kaybetmesi, ODTÜ Olayları, sebepler ortamı hazırlamıştı.29 Johnson Mektubu sonucu toplumda yükselen ABD-karşıtı tepkiler, TİP’in Meclise girmesi ve DİSK, Dev-Sol gibi yapıların güçlenmesi gibi nedenlerle artan sol faaliyetlerden ordunun duyduğu rahatsızlık, DP’lilerin siyasî haklarının iadesine ordu içerisinden gelen tepkiler, sokaklarda ve üniversitelerde şiddet olaylarının görülmeye başlaması gibi nedenlerle, iç politikada büyük baskı altındadır.30

Ülke içinde birlik sağlanamazken yurtdışından, ABD Hükümetinin, gençlerin uyuşturucu alışkanlığına karşı başlattığı mücadelede, Amerikan eroininin yüzde seksen oranında kaynağını Türkiye’de üretilen haşhaşa bağlamış, üretiminin durdurulmasını istemiştir. ABD, Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulanmasını söylemişti. AP Hükümeti haşhaş üretiminin kısıtlanmasını reddetmiş, Demirel ABD tarafından istenmeyen adam olmuştur.

Hızlanan süreç 27 Mayıs Generallerinden C. Madanoğlu, Türkiye’nin demokrasiden saptığı savı ile harekete geçip darbeyi 9 Mart 1971 günü yapmayı planlamış, MİT ve Genelkurmayın darbe girişimini öğrenmesi ile darbe engellenmiş, M. Tağmaç, 12 Martta dört komutanla Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla muhtıra vermiştir.31

12 Mart 1971 günü, saat 13.00’de, Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve kuvvet komutanlarının imzasını taşıyan muhtıra Türkiye Radyolarında okunmuş ve Süleyman Demirel Hükümeti istifaya davet edilmiştir.32 Böylece 11 yıl aradan sonra Türk Ordusu bir kez daha müdahile olmuştu.

28 ‘’ İstanbul'a demirleyen Amerikan 6. Filo'sunu protesto için 16 Şubat 1969'da Taksim'de yapılan emperyalizm ve sömürü karşıtı mitinge katılanlar sağcıların saldırısına uğradı. Devletin teşvik ettiği saldırganlar, Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan'ı öldürdü, yaklaşık 200 kişi yaralandı. Ve 16 Şubat, 48 yıldan bu yana Türkiye'de 'Kanlı Pazar' olarak anılıyor.’’, ‘’Kanlı Pazarın Üstünden 48 yıl geçti.’’, Birgün, 16 Şubat 2017

29 Seyit Sevdi, ‘’Yeni Lider Yeni Parti Bir Koalisyon Örneği CHP-MSP’’, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir, 2017, s. 5

30 Barış Ertem, “12 Mart 1971 Askerî Müdahalesi Sonrası Ara Rejim ve Türkiye Siyasetine Etkileri (1971- 1974)”, Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches, Year: 8, Cilt Volume: 3, Sayı: 14, Nisan 2018, s. 657

31 Seyit Sevdi, ‘’Yeni Lider Yeni Parti Bir Koalisyon Örneği CHP-MSP’’, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir, 2017, s. 4, Gazeteler hakkında 12 Mart Muhtırası ile giden süreç için, Bkz. Nihat Erim, 12 Mart Anıları, (Yayına Hazırlayan Raşit Çavaş), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Nisan, 2018, s. 78-82

32 Barış Ertem, a.g.m, s. 658

(9)

9

13 Mart 1971, Milliyet

1973 SEÇİMLERİ

12 Mart Muhtırasının altında yapılan 14 Ekim 1973 yılında yapılan seçimlerde AP’

nin seçimlerden birinci çıkacağı düşünülüyordu. Adalet Partisi seçimlere Süleyman Demirel önderliğinde girerken, CHP ise Bülent Ecevit önderliğinde yeni bir liderle seçime giriyor, aynı zamanda, kapatılan Milli Nizam Partisi yerine yeniden Kurulan Milli Selamet Partisi önderliğinde Necmettin Erbakan önderliğinde, 27 Mayıs’ ta kapatılan Demokrat Parti ve MHP lideri Türkeş 1973 seçimlerine giriyordu.

Simge haline gelen “Mavi Gömlek” ile illeri gezen Ecevit, uçurduğu güvercinlerle özgürlük kahramanı gibi algılanıyordu.33Aynı zamanda halk tarafından “Karaoğlan” olarakta adlandırılan Ecevit, 1973 seçimlerine bu adla giriyordu. Toplumsal bunalım ve şiddet, 1969 seçimlerinden sonra yaşanan kaos ortamı, askeri muhtıra ve sonrasındaki gelişmeler siyasi partilerin seçim söylemlerinde ve afişlerinde de yer bulmuştur.34 14 Ekim 1973’ te yapılacak olan genel seçimler yine bir asker gözleminde yapılacaktı.

Lakin yeni bir liderle yola çıkan CHP, Ecevit önderliğinde seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştı. Seçime doğru giderken partiler birbirini suçluyordu. Buna göre;

‘’CHP pahalılığın sorumluları olarak AP ve CGP’yi göstermektedir. CHP’ye göre AP, karşı çıktığı yasa tekliflerini şimdi seçim bildirgesine koymaktadır. Ayrıca AP döneminde demokrasimiz kazaya uğramıştır. Celal Bayar, Demokratik Parti’yi eski DP’nin halefi olarak tanımlayarak seçmeni uyarmaktadır. DP genel başkanı Ferruh Bozbeyli özellikle AP ve Demirel’e çatmış, iktidar oyu aldığı halde iktidar olamadıklarını ifade etmiştir. CGP genel başkanı Turhan Feyzioğlu devlet yönetiminde ciddiyet ve dürüstlük istemektedir. Türkiye Birlik Partisi (TBP) genel başkanı Mustafa Timisi35, ortanın solu diye bir kavramın uydurmaca olduğunu, böyle bir şeyin dünya siyasi hayatında olmadığını söylemiştir. MHP genel başkanı Alparslan Türkeş köylümüz derhal huzur ve güvene kavuşturulmalı diyerek önceki iktidarların bunu gerçekleştirememiş olduklarına vurgu yapmıştır. MSP Konya milletvekili Necmettin Erbakan, CHP’nin ilk ve orta öğretime kötü tohumlar ektiğini, AP’nin de bunun bahçıvanlığını yaptığını belirtmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemeleri de AP’yi korumak, başka fikirleri baskı altında tutmak için kurulmuşlardır. Millet Partisi (MP) genel başkanı Cemal Tural da önceki iktidarları eleştirmektedir. AP, MSP’yi dini siyasete alet etmekle suçlamaktadır. Gerçekten de MSP, günden güne daha aleni bir şekilde dine vurgu

33 “Koalisyonlu Yıllar Başlıyor: 1973 genel seçimleri”, Yeni Şafak, 17 Mart 2017

Bkz. https://www.yenisafak.com/secim/koalisyonlu-yillar-basliyor-1973-genel-secimleri-2629843 (Erişim Tarihi:

27 Ağustos 2018)

34 “Koalisyonlu Yıllar Başlıyor: 1973 genel seçimleri”, Yeni Şafak, 17 Mart 2017

35 Mustafa Timisi Türkiye Birlik Partisi’nin başında olacak lakin siyaset hayatından kısa sürede silinecektir.

(10)

10

yapmaktadır. Örneğin, iktidar oldukları takdirde, zekât ve fitresini düzenli olarak verenlere valiler aracılığı ile altın anahtar verileceğini söylemişlerdir. Burada şu yorumu yapmak mümkündür, lâikliğe üstü kapalı da olsa tehdit vardır.’’ şeklinde idi.36

Feroz Ahmad değerlendirmesinde, “Demirel’ in üstesinden gelmek zorunda olduğu bir engel de, aynı seçmen için yarışan partilerin çoğalmasıyla belirginleşen sağdaki parçalanmaydı. Bu durum, AP’ nin oy bankasından bir kısmını eline geçirmesi kesin olan Demokrat Parti için özellikle geçerliydi. Güven Partisi kağıt üzerinde 1969’dakinden daha güçlüydü ve sağ kanat CHP oylarını almaya umabilirdi. Selamet Partisi bilinmiyordu; fakat

“dini oyları” çekmesi bekleniyordu. Beklenti Ap’ nin yine birinci parti olacağı yönündeydi.”37 Böylece seçimler daha çok AP-CHP arasında geçerken iki lider birbirlerini suçluyorlardı. Nitekim DP, AP’ nin seçmeninden oy alabilmek için eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ ın desteğini aldı.38 Bayar Demokrat Parti İl Kongrelerine katılıyor, konuşmalar yapıyor, eski Demokratların, DP yanında olduklarını göstermek istiyor, gönlünün DP’ de olduğunu açıklıyordu.39 CGP’ de CHP’ den ayrılan Feyzioğlu CHP tabanından oy desteği almaya çalışıyor aynı zamanda İnönü’ nün desteğini almaya çalışılmış lakin bu başarısız olmuştu. MSP ise hem AP hem de CHP’ den oy almaya çalışıyordu. AP’ yi “renksiz” CHP’ yi ise “solcu”40 olarak nitelendiriyordu.

Bu seçimlerde seçime katılım Türkiye seçim tarihinin yüzde 64,3 ile en düşük katılımlı 1969 seçimlerini 2,5 puan geçerek % 66,8'de kalmış, sekiz partinin katıldığı seçimde Adalet Partisi % 29' la 149, Cumhuriyet Halk Partisi % 33' le 185, Demokratik Parti % 11' le 45, Milli Selamet Partisi % 11' le 48 ve Cumhuriyetçi Güven Partisi % 5 ile 13 milletvekili çıkarmıştı.41

Seçim Sonuçları, 17 Ekim 1973, Cumhuriyet

1960 yılından beri oy kaybeden CHP bu seçimde 1. Parti olarak çıkmıştı. Yeni kurulan MSP Türkiye’nin üçüncü partisi haline gelmişti. Böylece Adalet- Demokrat Parti üstünlüğü de sona ermiş oluyordu. Ayrıca Demokrat Parti ve Milli Selamet Partisi’ de Adalet Partisi’ nin oylarını bölmüştü.

36 Derya Çeliker, 1980 arası Koalisyon Hükümetlerine bir örnek: 1974 CHP-MSP Koalisyonu, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Denizli,2009

s. 34, Servet Armağan, “Memleketimizde Son Parlamento Seçimleri”, İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 40, Sayı 1-4, Yıl 1974, s. 170-172

37 Feroz Ahmad, a.g.e., s. 319

38Nedim Yalansız, Türkiye’de Koalisyon Hükümetleri 1961-2002, Büke Yayınları, İstanbul, 2006, s. 281

39 Nedim Yalansız, a.g.e., s. 281-282

40 Nedim Yalansız, a.g.e., s. 282

41 “Koalisyonlu yıllar başlıyor:1973 genel seçimleri”, Yeni Şafak,

(11)

11

Böylece 1965-1971 yılları arasında Adalet Partisi tarafından yönetilen Türkiye’ de 1973 seçimlerinden sonra yeniden koalisyonlar dönemi tekrar başlamıştı. İş çevreleri bir CHP-AP Koalisyonu istiyordu lakin Demirel ‘’Halk bize muhalefet görevi verdi’’ diyerek koalisyona kapılarını kapatmış ve F. Bozbeyli ise sağdaki partilerin liderleri toplanmalı42 ve bir sağ koalisyon kurulması fikrinde idi. Böylece bir hükümet bunalımı ortaya çıkmış ve 100 gün süren bunalımdan sonra CHP-MSP’ nin antlaşmasıyla beraber Türkiye yeniden koalisyon dönemine başlıyordu.

1973 Seçim Sonuçları, Yenişafak

Batı Anadolu’ nun gelişmiş yörelerinin oyları da 1973’ te DP’ ye akmıştı. MSP ise, 1973 seçimlerinde Türk Demokrasi yaşamının din temellerine dayanan bir siyasal parti olarak girdi ve pek çok kimseleri şaşırtan bir başarıyla, kullanılan geçerli oyların %11,8’ ini alarak 1.265.771 oyla parlamentonun “anahtar partisi” durumuna geçmişti.43

AP’ nin 14 Ekim seçimlerinde oy kaybetmesi, nedenleri arasında, DP ve MSP’ lerine oy kaptırması olayı gösteriliyor fakat bütün bunların ötesinde asıl önemli olanı AP’ nin kendi seçmenlerinden oy kaybetmesidir.4414 Ekim 1973 seçimlerine göre AP’ nin Türkiye çapında oy ortalaması yüzde 29.8, AP oylarının kendi ortalamasının çok üstüne (yüzde 40’ ın üstüne) yükseldiği ve kendi ortalamasının çok altına (yüzde 22’ in altına) düştüğü iller ile ortalamanın biraz altında ve biraz üstünde oy aldığı illere bakmak önemli ipuçları verecektir:

Yüzde 62 ile Isparta, yüzde 50.7 ile Bursa, yüzde 41.1 ile Balıkesir, gibi illerde kendi oy ortalamasının çok üstüne çıkmış, Edirne, Bolu, Eskişehir, Kütahya gibi illerde yüzde 35’ in altında kalmıştı.45

Teziç şöyle devam eder: “AP’ den kopan DP’ nin bir kısmı AP oylarına sahip çıkması, AP’ nin ve DP’ nin sözcülüğünü yaptıkları çevrelerin ekonomik çıkarlarıyla

42 ‘’Bozbeyli: Sağdaki Partiler Toplanmalı’’ Milliyet, 19 Ekim 1973

43 Toktamış Ateş, “77 Seçiminin ışığında MHP ve MSP’ nin oy tabanı ve AP”, Milliyet, 9 Kasım 1977, s. 2

44 Erdoğan Teziç, “Seçimlerde halkın tercihine saygı”, 22 Ekim 1973, Milliyet, s. 2

45 İlke Dergisi, “14 Ekim Seçimlerinin tahlili”, 1 Ocak 1974, s. 59

(12)

12

açıklanabilir.”46 şeklinde AP’ den DP’ ye oy akmasını ekonomik çıkarlara göre olduğunu yazmıştı. AP’ nin oy kaybı şöyle sıralaya biliriz:

 AP oylarını özellikle şehirlerde etkileyen ekonomik nedenler var. Daha önceki seçimlerde AP işçi oylarının büyük bir bölümüne sahip çıkmasını bilmişti. Fakat 1969 seçimlerinden sonra artmağa başlayan hayat pahalılığı ve işçi ücretlerinin artan fiyatların çok gerisinde kalışı, 1973 yılında ulaşılan durum, bu kesimi AP’ den uzaklaşmıştır. Bu oylara CHP’ nin sahip çıkması şehirlerdeki büyük başarı olmuştur.

Ayrıca 1973 yılında hayat pahalılığın had safhaya ulaşması da, seçmenin somut hoşnutsuzluğu olarak AP aleyhinde sandığa yansımıştır.

 AP’ nin oy kaybını etkileyen ve hızlandıran olaylardan biri de, 12 Mart 1971 de başlayan olağanüstü dönem oluyor. Bu dönemde kurulan (kamu hukuku ve siyasal bilim sözlüğünde hiçbir yeri olmayan) “partiler üstü hükümetler” AP ile daima özdeş tutulmuştur. Çünkü bu durumda anayasa da yapılan değişikliler ve kanunlarla yapılan kayıtlayıcı düzenlemeler, AP’ nin çoğunluklarına dayanarak gerçekleşebilmiştir.

Bütün bu dönemde yapılanlardan AP sorumlu görülmüştür.

CHP’ deki gelişmelere bakarsak, yeni bir liderle seçime giren CHP oy oranlarını çoğaltmış ve bu oy oranlarının çoğaltmasını şöyle sıralaya biliriz;

 Parti bünyesindeki ayıklanma ve ideolojik çizgideki değişiklik,

 Ekonomik gelişmeye rağmen sosyal adaletin sağlanamamış olması ve artan hayat pahalılığın seçmenlerde yarattığı hoşnutsuzluk

 Nihayet 12 Marttan sonra, bugünkü parti lideri sayın Ecevit o tarihlerde kesin tavır alması, Anayasal haklara ve halkın özlemlerine karşı yönelen tedbirlere karşı çıkışı.

Bütün bunlar partinin oldukça geniş seçmenin tabakalarıyla bağlar kurması kolaylaştırmış, öte yandan olağanüstü dönemde parti içi çalkantılar, ayıklanmaları kolaylaştıran sıhhatli bir etken olmuştur.47Ayrıca 1973 seçimleri, genelde CHP’ nin ve lideri Bülent Ecevit’ in kişisel bir zaferi olarak selamlandı, partiyi muhafazakar tabanından koparıp onu “tekrar halka”

yönelterek canlandırabilmesi Ecevit’ in artı puanıdır.48

1961 VE 1973 SEÇİMLERİ KARŞILAŞTIRMASI

Seçim 1961’ deki gibi ve 1973 seçimleriyle Türkiye yeniden koalisyonlarla tanışmıştı.

1961’ de Adalet Partisi- Demirel’ in henüz dümende bulunmadığı – bilinmeyen at olmuştu; bu kez de, Bülent Ecevit’ in Cumhuriyet Halk Partisi, Seçim kampanyası, Ecevit’ i Türkiye’ de demokrasinin kurtarıcısı olarak öne çıkarmıştı.49

1961 ve 1973 seçimlerinde Türkiye’ deki oyların çoğu iki partide toplandığı görüşmüştür. İki ana partinin egemenliği Türk siyasal sisteminin önemli özelliklerinden biri olarak gözlenmektedir.50 1961 yılında dört parti seçime girerken 1973 yılında ise sekiz parti seçime girmişti. CKMP olarak bilinen parti MHP’ ye dönüşmüş ve 1961 seçimlerinde CKMP 54 milletvekili 1973 seçimlerinde ise MHP 3 milletvekili çıkarmıştı. Aslında 1973 seçimlerinde partilerin çoğalması MHP’ nin oylarını da düşmüş diye biliriz.

CHP ise 1961 seçimlerinde İnönü önderliğinde %36,7 oyla 173 milletvekili çıkarmış, Ecevit önderliğinde ise %33 ile 185 vekil çıkarmıştı. CHP’ deki değişim, 1973 seçimlerinide etkilemişti. AP’ de Demirel gelmeden önce Gümüşpala DP oylarının bir kısmını muhafaza

46 Erdoğan Teziç, “Seçimlerde halkın tercihine saygı”, 22 Ekim 1973, Milliyet, s. 2

47 Erdoğan Teziç, “Seçimlerde halkın tercihine saygı”, 22 Ekim 1973, Milliyet, s. 2

48 Feroz Ahmad, a.g.e., s. 323

49 Feroz Ahmad, a.g.e., s. 320

50 “Seçmen Kime Neden Oy Veriyor?”, Cumhuriyet, Cumhuriyet, 5 Eylül 1983, s. 12

(13)

13

edebilmişti lakin 1973 seçimlerinde DP’ nin tekrar açılması ve eski Demokratların da partilerine dönmesi AP’ nin oy potansiyelini de etkilemişti. Ayrıca 1961 seçimlerin de partilerin az olması ve 1973 seçimlerinde ise çoğalması AP’ ye yaramamıştı. Böylece CHP 12 yıl sonra seçimlerden birinci parti olarak çıkacaktı.( AP oylarının bölünmesiyle)

YTP ise 1961 seçimlerinde DP’ nin de oylarını almasıyla 65 vekil çıkarmıştı. 1961’ de YTP Tekirdağ, Bolu, Tokat, Sivas, Giresun, Adıyaman, Tunceli, Erzurum, Bingöl, Muş, Bitlis, Diyarbakır, Siirt, Van’ da birinci çıkmıştı. Doğu ve Güneydoğu’ da başarılı olan YTP, AP çatısı altında girdiği 1973 seçimlerde Bingöl ve Erzurum’ u MSP’ ye, Siirt, Muş’ tan Bağımsızlar, CGP’ nin kurulmasıyla (Melen etkisi) Van’ ı CGP’ ye bırakmışlardı. Doğu Karadeniz’ den aldığı oyları AP, CHP’ ye kaptırmıştı.

27 Mayıs 1960 darbesini CHP’ ye kesen halk 12 Mart 1971 Muhtırasından önce şiddet, ekonomik zorluklar vs. gibi sebepler AP’ yi zor durumda bırakmıştı. 12 Mart Muhtırasından sonra da yapılan 1973 seçimlerinde fatura AP’ ye kesilmiş diye biliriz.(

Aslında ilerleyen dönemlerde 12 Mart Muhtırası Demirel’ e yarayacaktı.) Aslında 1960 darbesi CHP’ ye 1971 Muhtırası AP’ ye kesilmişti.

12 Mart Muhtırasında Ecevit’ in dik durması onu birinci parti olarak çıkması da etkilemişti. Hem seçmenin güveni hem de onu kurtarıcı olarak görmesi Ecevit’ in CHP önderliğinde birinci parti çıkmıştı. AP ise 1961 seçimlerinde DP’ lilere Af konusu ve DP yolunda ilerlemek istemiş lakin askerin tüm partiler üzerindeki müdahilesi AP’ yi de etkilemiş, vaad ettiklerini yapamamıştı.

CHP’ den ayrılan Turhan Feyzioğlu önderliğindeki CGP’ de CHP’ nin bir kısmi oylarını da almış diye biliriz. Şöyle ki, Van’ da Ferit Melen etkisi ve Feyzioğlu’ nun memleketi olan Kayseri’ de toplam 5 vekil çıkarması, oy potansiyeli olarak verdiğimiz örnekte oyları bölmüş diye biliriz. Yine bir örnek olarak 1961 seçimlerinde birinci çıkan CHP, 1973 seçimlerinde DP’ nin kurulmasıyla birinciliği DP’ ye kaptırmıştı. Bu da sol merkezli olan Konya’ nın DP’ nin açılması ve Bayar’ ın DP’ yi desteklemesiyle, Konya’ da birinci çıkmıştı.

CKMP ise 1961 seçimlerinde (Bölükbaşı önderliğinde) 54 vekil çıkartarak, Kütahya, Afyon, Çankırı, Yozgat, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Ağrı’ dan birinci çıkmıştı. Lakin Partinin MHP çatısı adı altında dönüşmesiyle 1973 seçimlerinde 3 vekil çıkarmış bu bölgeleri, AP, CHP, Bağımsızlar arasında oylar bölünmüştü.

1961 Seçimlerinde Ege’ nin ve Akdeniz Bölgesi’ nin kıyı kesimlerinde güçlü olan AP, 1973 seçimlerinde güçlü olduğu bu bölgelerde oy potansiyelini düşürmüştü. Ege’ nin Kütahya, Uşak gibi bölgelerinde 1961’ de CKMP güçlü iken, 1973 seçimlerinde AP buralardan birinci parti olarak çıkmıştı.

CHP ise 1961 seçimlerinde Güneydoğu Anadolu (Antep, Urfa, Mardin, Hakkarıi), Trakya (Edirne, Kırklareli, Çanakkale), İç Anadolu (Konya, Ankara) ve Doğu Anadolu’ da (Malatya, Erzincan, Kars) Ege’ de (Uşak, Burdur), Karadeniz’ de (Sinop, Ordu, Gümüşhane) yerlerde birinci parti çıkmıştı. 1973 seçimlerinde YTP’ nin çekilmesiyle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ da oy potansiyelini artırmış, buralardan birinci parti çıkmıştı. 1961’ de AP’ de olan İstanbul’ u, 1973 seçimlerinde CHP almıştı.( Bunu ekonomik olarak yorumlaya biliriz. Artan hayat pahalılığı elbette sandığa yansımıştı.)

1961 ve 1973 seçimleri bize şunları gösterir. Bu seçimlerde değişen toplum, artan refah vs. gibi ekonomik etkenler sandığa yansımıştı. Ayrıca Türkiye 1961 ve 1973 seçimlerinde koalisyonlarla Türkiye yönetilmeye başlanmıştı.

(14)

14 KAYNAKÇA

KİTAPLAR

AHMAD, Feroz, Demokrasi Sürecinde Türkiye(1945-1980), Hil Yayınları, İstanbul, 2015 AYDIN, Suavi, TAŞKIN, Yüksel, 1960’ tan Günümüze Türkiye Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul, 2017

ERİM, Nihat, 12 Mart Anıları, (Yayına Hazırlayan Raşit Çavaş), Yapı Kredi Yayınları, 2.

Baskı, İstanbul, Nisan, 2018

YALANSIZ, Nedim, Türkiye’de Koalisyon Hükümetleri 1961-2002, Büke Yayınları, İstanbul, 2006

MAKALELER

ALICI, Abdulvahap, “Türkiye’nin Darbe Geleneği: 1960 ve 1971 Müdahaleleri”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, Nisan 2014, 9(1)

ARMAĞAN, Servet, “Memleketimizde Son Parlamento Seçimleri”, İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 40, Sayı 1-4, Yıl 1974

ÇAVUŞOĞLU, Hüseyin, “Merkez Sağda 27 Mayıs ve 12 Eylül Sonrası Partileşme”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 12, Sayı 22, Aralık 2009

EMİROĞLU, Atiye, “27 Mayıs 1960 İhtilali ve Demokrat Parti’ nin Tasfiyesi”, Selçuk Üniversitesi Kadınhanı Faik İçil Meslek Yüksekokulu Sosyal ve Teknik Araştırmalar Dergisi, Yıl 1, Sayı 1, Mayıs 2011

ERTEM, Barış, “12 Mart 1971 Askerî Müdahalesi Sonrası Ara Rejim ve Türkiye Siyasetine Etkileri (1971-1974)”, Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches, Year: 8, Cilt Volume: 3, Sayı: 14, Nisan 2018

SEVDİ, Seyit, ‘’Yeni Lider Yeni Parti Bir Koalisyon Örneği CHP-MSP’’, Academia Edu, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir, 2017

TEZLER

ÇELİKER, Derya, 1980 arası Koalisyon Hükümetlerine bir örnek: 1974 CHP-MSP Koalisyonu, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Denizli,2009

GAZETELER VE DERGİLER

Birgün Cumhuriyet Milliyet Star Yenişafak DERGİLER İlke Dergisi

Referanslar

Benzer Belgeler

ÖĞRENCİ İŞLERİNDE KALACAKÖĞRENCİ İŞLERİNDE KALACAK ÖĞRENCİDE KALACAKÖĞRENCİDE KALACAKDANIŞMANDA

ÖĞRENCİ İŞLERİNDE KALACAKÖĞRENCİ İŞLERİNDE KALACAK ÖĞRENCİDE KALACAKÖĞRENCİDE KALACAKDANIŞMANDA

Bu dünyada farklı referans çerçeveleri dolayısıyla farklı sınıflandırma ve algılama biçimleri yani farklı dünyalar olduğunun bilincinde

Konuşma sırasında olmakta olan, konuşmadan önce olmuş olan ya da daha yakın zamanda olacak olan olaylara referans göstermek dinleyicilerinizin de ilgili olduğu bir konuyu

Haçlı Seferi (1189-1192): Bu sefer, Eyyubi Devleti hükümdarı Selâhaddin Eyyubi'nin Hıttin Savaşı ile Kudüs'ü Haçlılardan geri alması üzerine başladı.. Haçlılar

Taşınır Kayıt ve Kontrol Yetkilisi “taşınır kayıt ve yönetim sistemi (Kamu Hesapları Bilgi Sistemi)”ne envanter girişini envanter girişini, satın alma ve devir

Kardiyoloji Derneği) Kalp Yetersizliği, Akut Koroner Sendromlar, Hipertansiyon, Perkütan Koroner ve Valvüler Girişimlerde Hemşirelik Bakım Kılavuzları’nın

設立台灣醫院品質審查機構模式之探討 張文麗;林恆慶;陳楚杰;張敏琪 Abstract