• Sonuç bulunamadı

ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SAHİBİNİN GENEL KURULA KATILMA HAKKI;BAĞIMSIZ TEMSİL VE KURUMSAL TEMSİL

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SAHİBİNİN GENEL KURULA KATILMA HAKKI;BAĞIMSIZ TEMSİL VE KURUMSAL TEMSİL"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SAHİBİNİN GENEL KURULA KATILMA HAKKI;BAĞIMSIZ TEMSİL VE KURUMSAL TEMSİL

Ufuk ÜNLÜ*

1. GİRİŞ

Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçların- dan dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirketin zorunlu organlarından olan genel kurulda pay sahipleri şirket işlerine iliş- kin haklarını kullanırlar ve sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludurlar.Anonim şirketlerde pay sahibinin genel kurula katılma hakkı, pay sahibine tanınmış kişisel haklardandır. Bu çalış- mada genel kurula katılma hakkının yanı sıra bağımsız temsil/temsilci ve kurumsal temsil/temsilci kavramlarına değinilecektir.

2.GENEL KURULA KATILMA HAKKI; BAĞIMSIZ TEMSİL /KURUMSAL TEMSİL

2.1. Genel Kurula Katılma Hakkı

Öncelikle pay sahibi, paylarından doğan haklarını kullanmak için, genel kurula kendisi katılabileceği gibi, pay sahibi olan veya olmayan bir kişiyi de temsilcisi olarak genel kurula yollayabilir. Temsilcinin pay sahibi ol- masını öngören esas sözleşme hükmü geçersizdir. Bu durum, pay sahipliği haklarının temelini oluşturan temsil edilebilirlik ilkesini, esas sözleşme, genel kurul kararları, diğer düzenlemeler ve özellikle idari tasarruflarca kaldırılamayacak bir kanunî kural haline getirmekte; aksine düzenleme- leri geçersiz kılmaktadır. Ayrıca “bir kişiyi temsilci olarak” ibaresi, pay sahibinin temsil yetkisini birden çok kişiye vermesine engel olacak şekilde yorumlanmamalıdır.

Senede bağlanmamış paylardan, nama yazılı pay senetlerinden ve ilmü- haberlerden doğan paysahipliği hakları, pay defterinde kayıtlı bulunan pay sahibi veya pay sahibince, yazılı olarak yetkilendirilmiş kişi tarafından- kullanılır. Hamiline yazılı pay senedinin zilyedi bulunduğunu ispat eden

* Başbakanlık Müfettiş Yrd. Başbakanlık Teftiş Kurulu

(2)

kimse, şirkete karşı pay sahipliğinden doğan haklarıkullanmaya yetkilidir.

Hakların kullanılabilmesi için pay sahibi bu sıfatını şirkete ispatlamalı- dır. Esasında bu durum, pay sahipliğinin ispatında pay defterinin sadece bir karine oluşturduğu şeklindeki görüşlerin ve kararların değişmesini ge- rektirecek bir yeniliği içermemektedir. “Pay sahipliği” sözcüğü teknik bir deyim olup, bir kişinin bu sıfatının şirketçe tanınmış olmasını ifade eder.

Bu sıfat tanınınca da pay sahipliği haklarının kullanılması mümkün olur ve katılma, dolayısıyla oy haklarında temsilci tayini için gerekli maddî şart gerçekleşir. Pay defteri yoksa,pay sahibinin sıfatı diğer delillerle kanıtlanır.

Merkezi Kayıt Kuruluşunun kayıtlarının niteliği ve bu yönden değerlendi- rilmesi öğreti ile yargıya ait bir temel sorundur.

2.2. Genel Kurulda Pay Sahibinin Temsili

Katılma haklarını temsilci olarak kullanan kişi, temsil edilenin talima- tına uyar. Talimata aykırılık, oyu geçersiz kılmaz. Temsil edilenin temsil- ciye karşı hakları saklıdır. Böylelikle söz konusu husus, münferit temsil ile –kural olarak - kitlesel temsile de uygulanır ve ayrıca talimat vekâlet sözleşmesinin iç ilişkisine ait kurum olarak oyu ve dolayısıyla genel kurul kararını geçersiz kılar. Hamiline yazılı pay senedini, rehin, hapis hakkı, saklama sözleşmesi veya kullanım ödüncü sözleşmesi ve benzeri sözleş- meler sebebiyle elde bulunduran kimse, pay sahipliği haklarını, ancak pay sahibi tarafından özel bir yazılı belge ile yetkilendirilmişse kullanabilir. Bir başka ifadeyle sahibinin zilyedliğinde bulunmayan hamiline yazılı hisse senetlerine ilişkin temsil yetkisi yazılı bir belge ile verilebilir.

2.3. Bağımsız Temsilci ve Kurumsal Temsilci

Şirket, kendisiyle herhangi bir şekilde ilişkisi bulunan bir kişiyi, genel kurul toplantısında kendileriadına oy kullanıp ilgili diğer işlemleri yapması için yetkili temsilcileri olarak atamaları amacıyla pay sahiplerine tavsiyee- decekse, bununla birlikte şirketten tamamen bağımsız ve tarafsız bir diğer kişiyi de aynı görev için önermeye ve bu iki kişiyiesas sözleşme hükmüne göre ilan edip şirketin internet sitesine koymaya mecburdur.Uygulamada, özellikle hisse senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde, genel ku- rulun toplantıya çağrısına ilişkin ilân ile birlikte vekâlet örneği de yayın- lanmakta ve çeşitli araçlarla vekil olarak tavsiye edilen kişide veya böyle bir ilân yapılmaksızın vekâletler bir veya birkaç kişide toplanmaktadır.

(3)

Yönetim kurulu veya başka bir organ, bir üyesini ya da bir kurulun veya komitenin üyesini veya kendisine bağlı herhangi bir kişiyi pay sahipleri- ne kendisine vekâlet verilebilecek kişi olarak tavsiye etmişse, aynı anda kendisinden tamamen bağımsız bir diğer kişiyi daha kendisine vekâlet verilebilecek kişi olarak önermek zorundadır. Tavsiye olunan birinci kişi, kanun tarafından yönetim kuruluna bağlılığı sebebiyle organın temsilcisi ikincisi ise bağımsız temsilci diye adlandırılmıştır. Buradaki hedef, özel- likle halka açık anonim şirketlerde pay sahiplerinin tek seçenekle ve bir oldubitti ile karşı karşıya kalmalarına engel olmak ve pay sahipleri de- mokrasisinin kurulmasını sağlamaktır. Organın temsilcisi ve bağımsız temsilci, “bu hükümde öngörülen temsilcilerin bildirgeleri onlara vekâlet veren pay sahibinin talimatı yerine geçer” ibaresi kurumsal temsilcilerle birlikte değerlendirilince bu amaç daha iyi anlaşılır. Çünkü6102 sayılı Kanun,organın temsilcisine, bağımsız temsilciye ve kurumsal temsilciye, genel kurulun toplanmasından önce bir bildirge yayınlayarak, kendilerine verilen vekâletlerden doğan oyları, gündem maddeleri itibarıyla hangi yön- de kullanacaklarını açıklamak yükümünü yüklemekte, bildirge içeriğini bu temsilcilere verilmiş talimat olarak kabul etmekte ve temsilcilerin anılan talimat dışına çıkmamalarını öngörmektedir.

Şirketin (yönetimin) bağımsız temsilci önerisi zorunluluğundan kur- tulmak amacı ile organın temsilcisini göstermemesi mümkündür. Ancak, yönetim bu yola başvursa bile kurumsal temsilciler ortaya çıkabilir ve bil- dirge zorunluluğu gene söz konusu olabilir. Diğer yandan, hükmün şirkete (organa), organ temsilcisi atamak zorunluluğunu yüklemediği açıktır. An- cak, bunun örtülü bir tarzda yapıldığı her halde bağımsız temsilcinin öne- rilmesi ratiolegis(konuluş nedeni) gereğidir. Yönetimin oluşturulmasında etkili olan hakim pay sahiplerinin oluşturduğu kabul edilen konsorsiyum- ların, “pool”larının ya da diğer örgütlerin ilân edilmese bile vekâletlerin bazı kişilerde toplanmasının nihayet bir grubu bazı kişilerin temsil etme- sinin örtülü bir şekilde organın temsilcisinin atanması şeklinde yorumlan- ması mümkündür.

Bundan başka, yönetim kurulu, genel kurul toplantısına çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeyayımlanacağı ve şirket internet sitesin- de yer alacağı tarihten en az kırkbeş gün önce, yapacağı bir ilan ve inter- net sitesinekoyacağı yönlendirilmiş bir mesajla, pay sahiplerini, önerdik- leri kurumsal temsilcilerin kimliklerini ve bunlara ulaşılabilecekadres ve

(4)

elektronik posta adresi ile telefon ve telefaks numaralarını en çok yedi gün içinde şirkete bildirmeye çağırır. Aynıçağrıda kurumsal temsilciliğe istekli olanların da şirkete başvurmaları istenir. Yönetim kurulu, bildirilen kişi- leri, birincifıkradaki kişilerle birlikte, genel kurul toplantısına ilişkin çağ- rısında, adreslerini ve onlara ulaşma numaralarını da belirterek,ilan eder ve internet sitesinde yayımlar. Tüm bunlar yerine getirilmeden, kurumsal temsilci olarak vekâlettoplanamaz. Böylelikle büyük sayılara varabilecek temsil belgesi toplama örgütlenmesini yapabilecek kişilerin önerilmesi, özellikle bu göreve talip olabilecek kişilerin cesaretlendirilmeleri, bunların şirket yönetiminden tamamen bağımsız hareket edebilmeleri ve özellikle güç boşluğunun doldurulması amaçlanmıştır. Kurumsal temsilcileri, çağ- rı yolu ile vekâlet toplayanlardan ayırmak gerekir. Kurumsal temsilci bir bildirge ile yapacaklarını, seçilmesi için oy kullanacağı yönetim kurulu ile denetçiyi açıklayan, dağıtılacak kâr payı başta olmak üzere pay sahipleri- ni ilgilendiren konularda önerilerini ilân eden ve bildirgesini beğenen pay sahiplerinin bu bildirge bağlamında kendisine vekâlet vermelerini isteyen kişidir. Vekâletin çağrı ile toplanmasında ise çağrıda bulunan kişi vekâleti bir bildirge bağlamında talep etmemektedir.

Kurumsal temsilcinin paysahibi olması gerekmez. Kurumsal temsilci- lerin ortaya çıkabilmeleri, başka bir deyişle bu göreve (işleve) talip ola- bilmeleri için, yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmasına ilişkin ilânının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımından kırk gün önce bir ilân vermesi ve bu ilânda, kurumsal temsilciliğe talip olanlarla, önerilen kişilerin kendisine başvurmaları gereğini bildirmesi şarttır. Ku- rumsal temsilcilerin, bu ilân tarihinden itibaren bir hafta içinde yönetim kuruluna başvurmaları gerekir. Kurumsal temsilciliğe talip olanlar ile bu görev için pay sahiplerince önerilen kişiler yönetim kurulunun yapacağı genel kurul toplantısı çağrısında organın temsilcisi ve bağımsız temsilci ile birlikte adresleri belirtilerek ilân edilir. Bu merasime uyulmaması genel kurul kararlarının iptali sebebidir.

Diğer taraftan, kurumsal temsilcilik, bir pay sahipliği girişimidir; mes- lek olarak ve ivaz karşılığı yürütülemez. Kurumsal temsilciTürk Borçlar Kanununun 510 uncu maddesini1 ileri sürerek temsil ettiği pay sahiplerin-

1 III. Vekâlet verenin borçları

MADDE 510- Vekâlet veren, vekâletin gereği gibi ifası için vekilin yaptığı giderleri ve ver- diği avansları faiziylebirlikte ödemek ve yüklendiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlü- dür. Vekil, vekâletin ifası sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini vekâlet verenden isteye- bilir. Ancak vekâlet veren,kusuru bulunmadığını ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir.

(5)

den herhangi bir talepte bulunamaz. Dolayısıyla bir (münferit) paysahibi kendisini ne organın temsilcisi ne bağımsız temsilci ne de kurumsal tem- silci ile temsil ettirmek isteyebilir. Yetkiyi bunlar dışında güvendiği kişiye verebilir.

Bildirge, pay sahipleri tarafından kurumsal temsilciye verilmiş talimat yerine geçer.Bildirge yapılacak genel kurul gündeminde yer alan madde- lerde nasıl oy kullanılacağını açıklayan ilgili temsilci tarafından yapılmış bir açık taahhüttür. Taahhüt olduğu için bildirgenin dışına çıkamaz.Ku- rumsal temsilcinin bildirgeye aykırı oy kullanması oyu geçersiz kılmaz, ancak genel kurul sistemi anılan temsilciler üzerine kurulduğu, bu sistemle pay sahipleri demokrasisinin gerçekleştirilmesi ve çalıştırılması amaçlan- dığı için, bildirgeye aykırı oy kullanılarak alınmış genel kurul kararının sakat olup olmadığının öğretice sorgulanması gereği ortaya çıkabilir. Soru- nun Yargıtay kararları ile en iyi şekilde çözüleceği şüphesizdir.

2.4. Birden Çok Pay Sahipliği

Bir pay, birden çok kişinin ortak mülkiyetindeyse, bunlar içlerinden birini veya üçüncü bir kişiyi, genel kurulda paydan doğan haklarını kul- lanması için temsilci olarak atayabilirler. Bir payın üzerinde intifa hakkı bulunması hâlinde, aksi kararlaştırılmamışsa, oy hakkı, intifa hakkı sahibi tarafından kullanılır. Ancak, intifa hakkı sahibi, pay sahibinin menfaatle- rini hakkaniyete uygun bir şekilde göz önünde tutarak hareket etmemiş olması dolayısıyla pay sahibine karşı sorumludur.

3. SONUÇ

Henüz daha yürürlüğe girmeden birçok değişikliğe uğrayan 6102 sayılı Kanun en önemli yeniliklerini şirketler hukuku açısından getirmiştir. Bu açıdan anonim şirketlerde pay sahibinin genel kurulu katılma hakkı pay sahibine tanınmış en önemli haklardan birisidir. Yukarıda ayrıntılarıyla belirtildiği üzere, katılma hakkı temsilci aracılığıyla da kullanılabilir. Bu açıdan, genel kurul toplantılarında pay sahipleri açısından bir hak kaybı yaşanmaması amacıyla bağımsız temsil ve kurumsal temsilin bilinmesinde fayda vardır.

(6)

KAYNAKÇA

T.C. yasalar (09.07.1956). 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu.

Ankara : Resmi Gazete (9353 sayılı)

T.C. Yasalar (14.02.2011). 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (27846 sayılı)

Referanslar

Benzer Belgeler

2016 faaliyet yılına ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu, Bağımsız Denetim Raporu, kar payı dağıtım önerisi ile Finansal tablolar ve dip notları, Faaliyet Raporu ve ekinde

Kar dağıtım politikamız, Ana Sözleşmemizde yer aldığı gibi; Şirketin umumi masrafları ile muhtelif amortisman gibi, Şirketçe ödenmesi ve ayrılması zaruri olan meblağlar

Yapılan oylama sonucunda; Şirketin 2018 yılı mali hesapları ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Mevzuatına göre yapılması gereken Bağımsız Dış

(c) bendinin uygulanabilmesini teminen, yönetim kurulu üyeliklerine aday gösterilecek kişilerin isimleri ve özgeçmişleri; son 10 yıl içerisinde yürüttüğü

Şirketimizde bilgi alma ve inceleme hakkının kullanımında pay sahipleri arasında ayırım yapılmamaktadır. Dönem içerisinde pay sahiplerimizden telefon ya da e-posta

Servet GYO ile ilgili tüm kamuyu aydınlatma açıklamaları, Şirket ile pay sahipleri, Yönetim Kurulu Üyeleri veya yöneticiler arasındaki ilişkilerle ilgili

TTK, Sermaye Piyasası Kanunu ile ilgili düzenlemeler ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, Genel Kurul toplantısından önceki üç hafta süreyle Merkezi

Görüşümüze göre, söz konusu mali tablolar Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi İşletmeleri A.Ş.’nin 31 Aralık 2003 ve 2002 tarihlerindeki gerçek mali