• Sonuç bulunamadı

Günümüzde Meme İmplantları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Günümüzde Meme İmplantları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Günümüzde

Meme İmplantları

T

oplumun ilgi odağı olan plastik

rekons-trüktif ve estetik cerahinin önemli bir konusu da meme implantlarıdır. Bilin-diği gibi bir kadın için meme cinsel obje oldu-ğu kadar bebeğin beslenmesinde de önemli rol oynayan bir organdır. Bu organdaki değişiklik-ler (küçüklük, asimetri, anomali) veya hastalık-lar farklı tedavileri ve onarımhastalık-ları gündeme getir-miştir. Silikon meme implantları muhtemel te-davi seçeneklerinin başında gelmektedir. Tarih-sel süreç içinde sırttaki lipomu, memenin olduğu bölgeye taşıyarak otojen doku ile ilk meme bü-yütme gerçekleştirilmiştir. Parafin, cam boncuk, serbest yağ greftleri, politetrafloroetilen, serbest silikon yağı, polivinil alkol süngerler gibi birçok madde kullanılmış ancak sonuçlar başarısız ol-muştur. Meme büyütme uygulamasının modern

çağı 1962 yılında Cronin ve Gerow tarafından si-likon jel-dolgulu protezin implantasyonu ile baş-lamıştır. Süreç içinde ihtiyaçlar ve sorunlar doğ-rultusunda meme implantlarında gelişmeler-değişiklikler olmuştur. Böylece estetik kaygıların giderilmesinin yanı sıra meme kanseri gibi has-talıklardan dolayı memesini kaybetmiş hastala-rın gerek piskolojik, gerek sosyolojik sorunları-nın giderilmesinde de büyük kazanımlar sağla-mıştır.

Vücuda yerleştirilen malzeme ne olursa olsun bağışıklık sisteminin bu malzemeye bir tepkisi olur. Yabancı cisim reaksiyonu olarak kabul edi-len bu tepkiye karşı implantlar biyo-uyumlu ol-malıdır. Toksik olmamalı ve alerjik özellik içer-memelidir. Uygulanan bölgenin mekanik, fizik-sel özelliklerini taşıyabilir olmalı ve uzun vadede hasta vücudunda rezorbsiyona ve deformasyona dayanıklı olmalıdır. Cerrahi işlemden sonra iyi-leşme süreci içinde mikroorganizmaların geliş-mesine neden olmamalı ve gerektiğinde kolayca çıkarılabilmeli, sterilize edilebilmeli, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans tetkiklerinden etkilenmemelidir.

Gelişen teknoloji ile birlikte kullanılan ürün-lerde de büyük değişiklikler ve gelişmeler ol-muştur. Polidimetilsiloksan ya da silikon, metil gruplarının silikon atomlarına bağlı olduğu ve -O- zincir ünitelerinin tekrarı ile oluşur. Si-likon, bu moleküler ünitelerin oluşturduğu zin-cirlerin çapraz bağlanma şekline ve uzunluğuna göre sıvı, jel veya lastik kıvamlı olabilir. Etrafın-da kapsül oluşumu ile sonuçlanan hafif bir ya-bancı cisim reaksiyonu yaratma özelliğine sahip-tirler. Meme implantının yerleştirme sonrasında oluşan yabancı cisim reaksiyonu sonucu gelişen bu kapsül, zaman zaman bölgede sertleşmeye yol açabilmektedir. Çok sık görülmemekle birlikte

Visual Phot

os

İbrahim Vargel* Güneş Kibar**

*Doç. Dr., Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi **Ar. Gör., Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi / Kimya Mühendisliği Biyomühendislik Bölümü

(2)

hastaları rahatsız edebilir. Ayrıca sıvı silikon doku aralığına dağıldığında onu temizlemek veya ayık-lamak oldukca zordur. Bu sorunlara yönelik ya-pılan araştırmalar sonrasında protezin dış yüzeyi pürüzlü hale getirilirken protezi kaplayan kapsül delinse bile dışarı akmayan yapışkan jeller geliş-tirilmiştir. Enjeksiyon sonrası granülom gelişme-si nedeniyle yıllar önce sıvı gelişme-silikon kullanımı ya-saklanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde se-rum fizyolojik ile şişirilen silikon protezler tercih edilirken, Avrupa’da ve ülkemizde jel ile doldurul-muş protezleri daha yaygın olarak kullanıyoruz. 1900’lü yıllarda silikon meme protezlerinin meme kanserine yol açtığı iddia edilmiş ve FDA tarafın-dan kullanımı yasaklanmıştır. Ancak yapılan araş-tırmalar sonrasında bunun asılsız olduğu anlaşıl-mış, bilgilendirmeyi takiben hastanın izni ile kul-lanımına yeniden başlanmıştır. Silikon meme pro-tezleri birçok firma tarafından üretilip (Mc Ghan, Mentor, Eurosilicon) piyasada pazarlanmaktadır. Ayrıca tıbbın çok farklı alanlarında silikon ve tü-revlerinden yapılmış birçok malzeme, giderek ar-tan oranda kullanılmakta.

Gelen hastanın şikâyetleri doğrultusunda ön-cellikle detaylı bir değerlendirme yapılır. Hastanın beklentisi ile ihtiyaçlar ve olası seçenekler belirlenir. Onay alındıktan sonra seçim meme protezinden ya-na ise, hastanın göğüs çapı, boyu, fiziki yapısı, di-ğer memenin durumu göz ününe alınarak protezin özelliği ve boyutları belirlenir. Bunu protezin nere-den ve nasıl yerleştirileceğinin belirlenmesi izler.

Meme implantların vücut içine yerleştirilme-si üç şekilde gerçekleşir: a) memenin hemen altın-daki oluktan açılacak 4 cm’lik kesikten, b) meme-areola sınırından yapılan C kesiğinden, c) koltuk altına yakın aksiler çizgiden yapılan kesikten giri-lerek açılan cebe yerleştirigiri-lerek. Protezin yerleşti-rileceği cep, memenin durumuna bağlı olarak ya meme dokusunun hemen altında ya da pektoral kas (göğüs kafesinin ön duvarında yer alan kas) al-tında oluşturulur. Kanama kontrolünü takiben se-çilen protez cebe uygun şekilde yerleştirilir. Me-me kanseri sonucu kaybedilen Me-meMe-me, bu protezler yardımıyla doğala yakın görünümünü ve kıvamı-nı yeniden kazanmakta, anatomik kayıpları gider-mekte, kadına özgüvenini geri sağlarken beden al-gısını da düzeltmektedir.

Yeni geliştirilen, serum fizyolojik ile şişirilerek hacmi ve projeksiyonu değiştirilebilen silikon jel de içeren çift bölmeli yeni protezler, protezin yerleşti-rilmesinden sonra bile hacim ayarlama şansını verir. Plastik cerrahların hem estetik hem de rekons-trüktif cerrahi uygulamalarında vazgeçilmez terci-hi silikon meme implantlarıdır. Komplikasyon ris-ki, morbidite ve mortalite riski düşük, estetik kaza-nımları büyük, üstelik başka bir bölgeye cerrahi gi-rişimde bulunmadan tatmin edici sonuçlara ulaş-tıran silikon meme implantları gelecekte de tercih nedeni olmaya devam edecek görünmektedir.

Kaynaklar:

Goldwyn, R. M., “Vincenz Czerny and the beginnings of breast reconstruction”, Plastic and Reconstructive Surgery, 1978 Mayıs; 61(5): 673-81. http://www.fda.gov/bbs/topics/news/2006/new01512.html http://www.fda.gov/bbs/topics/ANSWERS/ANS00867.html Visual Phot os Visual Phot os

Bilim ve Teknik Haziran 2009

> <

Referanslar

Benzer Belgeler

Nöroloji, kulak burun bo¤az hastal›klar› ile ilgili patoloji saptanmayan suboksipital a¤r›s› veya üst boyun a¤r›s› olan hastalarda, a¤r›n›n bir

It cannot provide answers when complex questions are asked but the approach used in allows it to extract the entities in the question easily and provide the

For their potential use as coating materials, film properties of the nanocomposite samples which produced by thermally and photochemically induced polymerization and polymer

[r]

Çünkü bunlardan biri hünkâr huzurunda oynanır da sonra kendi tiyatrosunda oy­ nanmasında zabıta ve maarif nezaretince müşkülât çıkarılacak olursa (bu piyes

Sonuç olarak; hastaların burun biyopsilerinde yüzey epitelinde ileri derecede dejenerasyon, hücre sayısında azalma, hücreler arası mesafede genişleme, epitel

1950’lerin başlarında miyelomeningoselli hastaların sağkalım oranları % 10’larda iken, günümüzdeki tedaviler ve yaklaşımlardaki son gelişmeler ile daha çok

Bazal benzeri meme karsinomlarının tüm meme kar- sinomları içinde ortalama (%2-18) %10 kadar kısmı oluşturdukları; üçlü negatif grupta ise %50’den fazla yer aldıkları