• Sonuç bulunamadı

(1)Kimliğini ispat edemeyen kişilerin gözaltına alınması, uygun bir çözümdür

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(1)Kimliğini ispat edemeyen kişilerin gözaltına alınması, uygun bir çözümdür"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kimliğini ispat edemeyen kişilerin gözaltına alınması, uygun bir çözümdür. Ancak ayrıca bu kişilerin, gerekirse tutuklanacakları, PVSK'de yer alabilecek bir hüküm değildir. Bu hüküm, amacını aşarak ülkemizde tutuklama konusunda tek yetkili olan yargıçlara "akıl" öğretir gibidir.

Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda (PVSK) değişiklik yapan 5681 sayılı yasa, 14 Haziran 2007 günü yürürlüğe girdi. PVSK, temel niteliği, kapsamı ve içeriği ile polisin (örgütün kurulmadığı yerlerde: jandarmanın) görev ve yetkilerini düzenleyen temel yasadır. Yasa, görülecek görev açısından ele alındığında, iki ana noktada toplanır.

Bunlar, kamu güvenliğini sağlama ve adli görevlerdir.

Polisin tüm görevleri, temel nitelikleri çerçevesinde kişinin temel hak ve özgürlüklerini yakından ilgilendirir. Şöyle bir yaklaşım yanlış olmaz: Bir ülkenin PVSK'si, o ülkenin hak ve özgürlüklere olan bakışını içerir, çünkü her ülkenin PVSK'sinde, görevin niteliğinden kaynaklanan özgürlük sınırlamaları yer alır. Bu nedenle PVSK'ler düzenlenirken, polis yetkilendirilirken, polise yetki, fakat nereye kadar, sorusunu sormak doğru olur.

PVSK'ye eklenen 4/A maddesi, polise, kişileri ve araçları durdurma, kişilere kimlik sorma yetkisini getirmiştir. Bu PVSK düzeninde yeni bir düzenlemedir. Bu konuda şu noktalara dikkat çekmek uygun olur: Durdurma ve kimlik sorma, başlığını taşıyan madde, ilke olarak PVSK'nin 9. maddesinde düzenlenen önleme araması konusunda getirilen hükümlerle kesişmektedir. İki madde arasında tekrarlar vardır.

"Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir." Bu hüküm, polise durdurma yetkisini verirken açık olmayan, netlik taşımayan, keyfiliğe kaçabilecek bir uygulamayı olanaklı kılacak "bir makul sebep" kavramı getirmektedir.

Uygulamada büyük sorunlar çıkaracaktır.

"Bu kanun ve diğer kanunların verdiği görevlerin yerine getirilmesi sırasında, polis tarafından gerekli işlemler için durdurulan kişiler ve araçlarla ilgili hükümler saklıdır" denilen hükümler önleme aramasının hükümlerine yapılan bir yollamadır.

Maddede, kimliğini ispat edemeyen kişilerin gözaltına alınması, uygun bir çözümdür. Ancak ayrıca bu kişilerin, gerekirse tutuklanacakları, PVSK'de yer alabilecek bir hüküm değildir. Bu hüküm, amacını aşarak ülkemizde tutuklama konusunda tek yetkili olan yargıçlara "akıl" öğretir gibidir.

"Kimliğinin tespiti amacıyla tutulan kişiye, kimliği tespit edildikten sonra ve talepte bulunması halinde, bu amaçla tutulduğuna ve tutulma süresine dair bir belge verilir" hükmü, kalabalık bir olayda uygulandığında, polis oto/otolarının içi "seyyar büro" ya döner. Bu hükmün, istek halinde uygulanması, hükmün hiç uygulanmaması sonucunu doğurur.

Polisin kimliğini göstermesi işlemini, durdurma değil, fakat daha sonra gelen, kimlik sorma işlemi sırasında yapması, uygun değildir. Bu işin, işin başında olması gerekir.

PVSK'nin 5. maddesi değiştirilerek parmak izi alma ile fotoğrafları kayda alma kavramları yeniden düzenlenmektedir.

Bu konuda: Her çeşit silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport veya pasaport yerine geçen belge almak için başvuruda bulunan, kişilerin parmak izini almak, uygun bir çözüm olarak görünmüyor. "Ancak, parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmez" hükmü, masum olanla-olmayanı ayırmamak anlamına gelir ki, hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır. "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 81. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 21. maddesi hükümlerine göre alınan parmak izleri de bu sisteme kaydedilir" hükmü yasada yer aldığına göre, yukarıdaki düşüncelerim daha da haklılık kazanır.

Yeni yasanın 9. maddesinde önleme araması yeniden düzenlenmektedir. Önleme araması konusundaki hükümler, kavramın özüne ve amacına uygundur. Temelde yargıç kararı, gecikmede tehlike halinde, mülki amirin yetkili kılınması da uygun bir çözümdür. Önleme aramasının usul ve esaslarının yasada açıkça yer alması da bu konuda yapılacak olan işlemlerin denetimi açısından yerindedir. "Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz" hükmü, kavramla uygunluk içindedir. "Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde

(2)

gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır" hükmü, 1. fıkradaki gecikmede tehlike hali açısından bir yasal

faraziyedir; mutlak uygulanır. Ancak, bu hüküm, mülki amirin yazılı emir verme yükümünü ortadan kaldırmaz. "Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar.

Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır" hükmü de uygun bir çözümdür.

Polisin silah kullanma yetkisi (m.16), bu kavramın yanına zor kullanma da eklenerek yeniden yapılandırılmıştır.

"Polis, zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz kılmak amacıyla kullanacağı araç ve gereçle kullanacağı zorun derecesini kendisi takdir ve tayin eder. Ancak, toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir" hükmü,

çağdaş hukuk normu yazma tekniğinin bir sonucudur.

"Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde duraksamadan silahla ateş edebilir" hükmü, polisin meşru savunma halidir. Konuyla yakınlığı nedeniyle PVSK'nin konuya açıklık getirmek istediği bir norm olarak yorumlanmalıdır.

Prof. Dr. Erdener YURTCAN İstanbul Üniversitesi Cumhuriyet 16.06.2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Desa Direnişi ile Dayanışma Kadın Platformu üyeleri, Cevahir Alışveriş Merkezi önünde bir araya gelerek, Desa ürünlerini boykot ça ğrısı yaptı.“Nowamed’te

Gerçekten demokratik modernitenin Türkiye'de tüm halk taraf ından inşasını görüyoruz?. Zaten Kürdistan'da demokratik özerkli ğin ilanı ile beraber gerçekleşen

çevreyle ilgili bu söz konusu sorunlar, bir patlamanın da göstergesidir ki bunun, kapitalist sömürü, halk dü şmanı neo-liberal politikalar, vahşi devlet baskısı, Kürt

Rakibi olan Sabah, bu muharrirlerden birini kendisine bağlıyabilmek için daha fazla ücret vadeder, bazılarını çekip almağa muvaffak olur; Fakat Cevdet

Çalışmamızda istatiksel olarak anlamlı olmasa da, en düşük başarı oranını GA altında yapılan replantasyon işlemlerinde elde ettik.. Arter ve ven anastomoz sayısı

This case is reported due to being a rare sample having such a rare disease such as 1p36 Deletion Syndrome and a corresponding clinical picture to congenital Cytomegalovirus

sonra gözlem sonuna kadar ışınlanmamış nümunelerle 1 Krad İlk dozla ışınlanmış nümuneler sağlam kaldığı halde 5, 10 ve 15 Krad'lık dozla

Köprü açıldıktan sonra Bo ğaz’ı geçen insan sayısı yüzde 4 artarken Boğaz’ı geçen araç sayısı yüzde 200 arttı.. İkinci köprünün aç ılışından bu güne kadar