• Sonuç bulunamadı

Bafl ve boyun paragangliomalar›nda kombine endovasküler ve cerrahi tedavi:

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bafl ve boyun paragangliomalar›nda kombine endovasküler ve cerrahi tedavi:"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bafl ve boyun paragangliomalar›nda kombine endovasküler ve cerrahi tedavi:

Ender Uysal, S›tk› Mert Ulusay, fienol Civelek, Muzaffer Baflak

ÖZET:

Bafl ve boyun paragangliomalar›nda kombine endovasküler ve cerrahi tedavi:

Amaç: Paragangliomalar nöral krestten orijin alan ve bafl boyun bölgesindeki damar duvar›n› veya spesifik si- nirleri tutan yo¤un vasküler tümörlerdir. Bu çal›flmada paragangliom tedavisinde preoperatif embolizasyon ve cerrahi yöntemin kombine kullan›ld›¤› olgularda ki deneyimlerin sunulmas› amaçlanmaktad›r.

Gereç ve Yöntem: 2006-2009 y›llar› aras›nda klini¤imize refere edilen paragangliom tan›l› 8’i erkek 4’ü kad›n toplam 12 olguda preoperatif angiografi ve hipervasküler kitleye yönelik PVA (Polivinil Alkol) partikül embolizas- yonu gerçeklefltirildi.Tüm olgularda bilateral karotis anjiografisi, tümör nidusunun de¤iflik derecelerde embolizas- yonu ve sonras›nda Willis poligonunun patent oldu¤unu göstermek amac›yla serebral DSA ifllemi Simens Artist ci- haz› yard›m› ile uyguland›. Embolizasyon ifllemi sonras›nda 48 saat içerisinde cerrahi rezeksiyon gerçeklefltirildi.

Bulgular: Tedavi edilen 12 vaka içerisinde karotis gövde paragangliomu 10 olguyla en s›k karfl›m›za ç›kan tümör- dü (%83.3). Bir olguda glomus timpanikum (%8,3) izlenirken di¤er bir olguda ise glomus jugulare (%8,3) mev- cuttu. Multisentrisite sadece bir olguda (%8.3) mevcut olup bilateral karotis gövde tümörü izlendi. ‹ki olguda ai- lesel özellik mevcut olup baba - o¤ul iliflkisi saptand›. Endovasküler ifllem gerçeklefltirilen olgularda embolizas- yon ve anjiyografi ifllemleri esnas›nda ve sonras›nda herhangi bir komplikasyon izlenmedi. ‹ki olguda cerrahi re- zeksiyon sonras› kranial sinir hasar› geliflti. Bir olguda da posterior fossaya uzan›m gösteren kitlenin post-op BT kontrolünde serebellar hemoraji saptand›.

Sonuç: Kombine endovasküler ve cerrahi tedavi paraganglioma tedavisinde efektif, güvenli ve kabul edilebilir bir tedavi yaklafl›m›d›r.

Anahtar kelimeler: Paraganglioma, glomus, embolizasyon

ABSTRACT:

Combined endovascular and surgery treatment for neck and head paragangliomas

Objective: Paragangliomas are intense vascular tumors originated from neural crest and they involve the vascular wall or spesific nerves in the head and neck region. In this study, we aim to present the experiences of the cases in which the preoperative embolisation and the surgical approach is combined for the paraganliom treatment.

Materials and methods: PVA (polivynil alcohol) particle embolisation directed to the hypervascular mass and preoperative angiography were performed in totally 12 paraganglioma cases (8 male, 4 female) referred to our clinic in 2006-2009. Bilateral carotis angiography, embolisation of tumor nidus in several degrees and then cerebral angiography (to show that Willis poligon is patent) were performed in all cases. The surgical resection was performed within 48 hours after embolisation.

Results: Carotid body paraganglioma was the most common tumor among all cases (84.6%). Glomus timpanicum was observed in one case (%8,3), and glomus jugulare was observed in other case (%8,3) Multicentrity was observed in only one case (8.3%) and the bilateral carotid body tumor was followed. There was a familial relationship in two cases (father and son). No complication was observed during and after embolisation and angiography in the cases subjected to endovascular process. The cranial nerve injury after surgical resection was developed in two cases. Cerebellar hemorrhage was observed in one case at the post-op CT assessment of the mass that involve posterior fossa.

Conclusion: The combination of the preoperative embolisation and the surgical approach is a safe, effective and acceptable treatment approach for the paragangliomas. The surgical resection combined with endovascular treatment is important to obtain complete tumor resection and decrease morbidity.

Key words: Paragangliomas, glomus, embolization fi.E.E.A.H. T›p Bülteni 2010:44;27-31

fiiflli Etfal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Radyoloji Klini¤i, ‹stanbul-Türkiye

Yaz›flma Adresi / Address reprint requests to:

S›tk› Mert Ulusay, fiiflli Etfal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Radyoloji Klini¤i, Etfal Sok No. 1, fiiflli 34360 ‹stanbul-Türkiye Telefon / Phone: +90-505-387-3512 E-posta / E-mail: smertulusay@gmail.com

Gelifl tarihi / Date of receipt:

24 Kas›m 2009 / November 24, 2009

Kabul tarihi / Date of acceptance:

15 fiubat 2010 / February 15, 2010

G‹R‹fi

Servikal paragangliomalar paraganglial ve para- sempatik sinir sisteminden kaynakl› nöroendokrin tü-

mörlerdir. Bu tümörler s›kl›kla (%60) karotid bifurkas- yondan köken al›rlar (karotis bifurkasyon paragang- liomu). Köken ald›¤› di¤er bölgeler aras›nda juguler bulbus (juguler paraganglioma), vagal sinir (vagal pa-

(2)

raganglioma), orta kulak (timpanik paraganglioma), orbita, nazofarenks, paranazal sinüsler yer almakta- d›r (1). Her yafl grubunda görülebilmekle birlikte pik yafl› beflinci dekattad›r (2).

Servikal paragangliomalar s›kl›kla tek terafl› ve sporadik olarak görülmektedirler. Multiple para- gangliomalar tüm olgular içerisinde %11-22 oran›n- da izlenmektedir (2). Olgular›n %10-50’sinde ailesel geçifl izlenebilece¤i gibi bu tümörlerde malign trans- formasyon da (%5-13.5) görülebilmektedir.Akci¤er ve karaci¤ere uzak metastaz ve komflu lenf nodlar›- na lokal yay›l›m yaparak malign potansiyel kazana- bilmektedirler (2,3).

Bu çal›flmada paraganliomalarda, preoperatif se- lektif embolizasyon ve cerrahi rezeksiyon kombinas- yonunu içeren terapötik yaklafl›m sonras›nda edini- len deneyimlerimizin paylafl›m› amaçlanmaktad›r.

GEREÇ ve YÖNTEM

2006-2009 tarihleri aras›na klini¤imize refere edilen 13 paraganglioma tümörlü 12 olgu çal›flmaya dahil edildi. Olgular›n 4’ü kad›n 8’i erkek olup yafl- lar› ise 18 ile 56 (ortalama, 42) aras›nda de¤iflmek- teydi. Olgular›n %67’sinde ana baflvuru nedeni bo- yun lateralinde flifllik idi. Di¤er semptomlar aras›nda yutma güçlü¤ü, tinnitus, vertigo, iflitme kayb› ve fasi- yal güçsüzlük yer almaktayd›. Hiçbir olguda kateko- lamin sal›n›m›na neden olabilecek fonksiyonel tü- möre ba¤l› palpitasyon taflikardi, hipertansiyon veya tremor gibi semptomlar saptanmad›.

Preoperatif diagnostik de¤erlendirmede; ilk s›rada renkli doppler ultrasonografi (RDUS) yer almakta olup bizim olgular›m›zdan 7’inde (%58.1) gerçeklefl- tirildi . Tümoral lezyon ile komflu anatomik yap›lar›n iliflkisinin de¤erlendirilmesinde ise kontrastl› BT ve- ya MRG tercih edildi. Tüm olgularda femoral arter kateterizasyonunu takiben gerçeklefltirilen dijital subtraksiyon anjiyografi (DSA) incelemesinde karotis sistem ve vertebrobaziler sistem de¤erlendirildi. Tüm olgularda paragangliom tan›s›n› do¤rulayan, “blush”

tarz›nda santral boyanma gösteren belirgin vasküla- rizasyonun izlendi¤i kitle lezyonu saptand›. Tümörü besleyen damarlar›n görüntülenmesini takiben, bo- yutlar› 150-250 µm ile 500-750 µm aras›nda de¤iflen polivinil alkol (PVA) partikülleri ile embolizasyon ifl-

lemi gerçeklefltirildi. ‹fllem sonunda vasküler oklüz- yonun derecesini belirlemek için kontrol anjiyografi gerçeklefltirildi. Embolizasyonu takiben 48 saat için- de tüm olgulara genel anestezi alt›nda cerrahi rezek- siyon uyguland›.

BULGULAR

Renkli doppler US ilk diagnostik ifllem olarak ol- gular›n 7’inde (%58.1) gerçeklefltirildi. Kontrastl› BT inceleme, 3 (%25) olguda ilk diagnostik yöntemken, 6 (%50) olguda ise ek yöntem olarak yap›ld›. MRG 2 (%16.6) olguda ilk diagnostik yöntem olarak, 3 olgu- da (%25) ise kafa taban›na uzan›m gösteren kitlele- rin ayr›nt›l› de¤erlendirilmesi için ek görüntüleme yöntemi olarak gerçeklefltirildi.

En s›k karotis gövde paragangliomu (11 olgu) gö- rüldü. Bir olguda juguler paraganglioma izlenirken bir olguda ise timpanik paragangliom saptand›. Mul- tisentrisite sadece bir olguda mevcut olup bilateral karotis gövde tümörü izlendi (Resim 1). ‹ki olguda ai- lesel özellik mevcut olup baba - o¤ul iliflkisi mevcut- tu.

Diagnostik anjiyografi ve embolizasyon sonras›

olgularda herhangi bir komplikasyonla karfl›lafl›lma-

Resim 1: Koronal planda al›nan MRI incelemede ya¤

bask›l› T2A sekansta, bilateral yerleflimli karotid gövde paragangliomu izlenmekte

(3)

d›. Toplam 3 olguda hipervasküler kitlenin % 75’i embolize edilirken geriye kalan 9 olguda ise komp- lete yak›n embolizasyon sa¤land›. Preoperatif veya postoperatif dönemde mortalite izlenmedi. Cerrahi

sonras› en s›k rastlanan komplikasyon fasyal parezi olup (4 olgu % 33,2) di¤er komplikasyonlar aras›nda hipoglossus sinir felci (2 olgu %16,6), kal›c› fasiyal paralizi (2 olgu %16,6), vagus sinir felci (1 olgu

%8,3), posterior fossada hemoraji (1 olgu %8,3) idi.

Posterior fossaya uzan›m gösteren kitle lezyonunun rezeksiyonu s›ras›nda serebellar hemoraji geliflti. Ta- kip eden incelemelerinde hemorajinin rezorbe oldu-

¤u izlendi. Ancak bu olguda ve juguler paragangli- omal› di¤er olguda komplet rezeksiyon yap›lamam›fl olup post-op rezidü tümör dokusu kald›.

TARTIfiMA

Paragangliomalar bafl-boyun bölgesinde genellik- le yavafl büyüyen, asemptomatik tümörler oldu¤un- dan dolay› genellikle 40-50 yafllar›nda ortaya ç›kan ve yüksek derecede vaskülarizasyon gösteren kitle- lerdir. Servikal paragangliomalar›n en s›k formu ka- rotid gövde tümörü olup tüm neoplazmlar›n %60’›n›

oluflturmaktad›r (4). Servikal paragangliomalar be- nign lezyonlar olup malignansi %6-30 oran›nda iz- lenebilmektedir (5). Malignansi için majör kriter ser- vikal lenf nodlar›na veya akci¤er, kemik, meme ve karaci¤er gibi uzak organlara olan metastazlar›d›r (6). Kilo kayb›, güçsüzlük ve k›rg›nl›k gibi sistemik semptomlar›n varl›¤›nda yayg›n veya metastatik has- tal›k aç›s›ndan ileri de¤erlendirme gerekir.

Multiple paragangliom olas›l›¤› ilgilenilmesi gere- Resim 2: a. Sol tarafl› karotid gövde tümörü olan olgu-

nun lateral DSA görüntüsü. b. PVA partikül ile selektif embolizasyon sonras› ayn› tümörün görünümü. Tümöral boyanmada belirgin azalma izlenmekte.

Resim 3: a Lateral DSA görüntüde juguler paraganglio- ma izlenmekte. Tümoral kitlenin jugüler ven içerisine de uzanmakta b. Embolizasyon sonras› tümör kanlanma- s›nda belirgin azalma izlenmekte.

Resim 4: a Lateral DSA görüntüde timpanik paragangli- omaya ait görünüm mevcut. b. Embolizasyon sonras› tü- moral kanlanman›n totale yak›n geriledi¤i görülmekte.

(4)

ken di¤er bir konu olup her ne kadar bizim çal›flma- m›zda %8.3 (1/12) oran›nda izlense de literatürde bildirilen serilerde %22’ye kadar ulaflmaktad›r (7). En s›k görülen tümör karotid gövde paragangliomu ol- mas› nedeniyle di¤er bir lezyonun da ampirik olarak benzer olmas› beklenir ki (8) bizim çal›flmam›zda da multisentrite izlenen tek olguda bilateral karotid göv- de paragangliomu mevcuttu. Ailesel öykü bulunan paragangliomlu olgularda ise multiple tümör olma olas›l›¤› %78 ile %87 aras›nda de¤iflmektedir (9).

RDUS, lateral boyun kitlesi ile baflvuran ve para- gangliomadan flüphelenilen hastalarda ilk s›rada kul- lan›labilecek tetkiktir. Bizim çal›flmam›zda da olgu- lar›n 7’sinde (%58.3) ilk tan› yöntemi olarak RDUS uygulanm›flt›r. Ancak kitlenin komflu anatomik yap›- larla olan iliflkisini de¤erlendirmede en önemli gö- rüntüleme yöntemleri BT ve MRG’dir. BT’de kon- trastlanma gösteren kitle lezyonu izlenir ve kemik pencerede kafa taban› erozyonlar› ve intrakraniyal uzan›m de¤erlendirilir. MRG’de paragangliomalar, vasküler natürüne sekonder sinyalsiz alanlar ve “tuz- biber” görünümü fleklinde izlenir. MRG kafa taban›- na uzan›m gösteren lezyonlar›n de¤erlendirilmesin- de BT’ye göre daha hassast›r (1).

Son zamanlarda oktreoid sintigrafisi paragangli- omlar› belirlemede oldukça duyarl› ve invaziv olma- yan bir yöntem olarak kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Ta- n›n›n do¤rulanmas›nda (schwannom gibi çok kanla- nan tümörlerle ay›r›c› tan›da), multiple tümörlerin de¤erlendirilmesinde, ailesel olgularda asemptoma- tik olgular›n taranmas›nda ve rekürren veya metasta- tik hastal›kta kullan›labilmektedir (10,11).

Anjiyografi invaziv olmas›na karfl›n tan›da en s›k kullan›lan yöntemlerden biridir. Anjiyografi, tan›n›n do¤rulanmas›, multisentrik hastal›¤›n gösterilmesinin yan›nda vasküler invazyonun belirlenmesi, emboli- zasyon ve olas› internal karotis hasar›nda balon ok- lüzyon testi yap›larak karfl› sistemin yeterlili¤inin araflt›r›lmas› konular›nda da yararl› olabilecek bir yöntemdir (7,12). Süperselektif anjiyografi vasküler haritan›n ortaya ç›kar›lmas›nda ve tümöre ait besle- yici arterlerin ve ak›m dinamiklerinin ortaya konma- s›nda önemli role sahiptir. Bizim olgular›m›zda tü- möral yap›lar›n majör besleyici arterleri aras›nda en s›k asendan farengeal arter ve oksipital arter yer al- makta idi. Hiçbir olguda internal karotis arter invaz-

yonu görülmedi ve hiçbir hastada internal karotis ar- ter ligasyonu veya vasküler onar›m yap›lmad›.

Paragangliomalar›n pre-operatif arteryal emboli- zasyonu cerrahi giriflim esnas›nda kanamay› azaltt›-

¤›n› savunan görüfller yan›nda (13,14), hiçbir cerrahi avantaj sa¤lamad›¤› gibi nörolojik sekel riskini artt›r- d›¤› yönünde görüfller de literatürde bildirilmektedir (15). Embolizasyon tekniklerine ve bafl boyun bölge- sindeki vasküler anatomik varyasyonlara aflina, de- neyimli vasküler giriflimsel radyoloji ekibinin bulun- mas› iflleme ba¤l› morbidite ve mortaliteyi azaltmak- tad›r. Bu tümörlerin embolizasyonunda endovaskü- ler yol (arteryal, venöz veya kombine) veya direkt perkütan ponksiyon kullan›lmaktad›r. Embolizas- yonda kullan›lan materyaller aras›nda mikrokoil, N- butil siyanoakrilat, PVA ve literatürdeki son çal›flma- larda bildirilen Onyx yer almaktad›r (16,17).

Bizim çal›flmam›zdaki tüm olgularda ise arteryal yol kullan›larak PVA partikül embolizasyonu gerçek- lefltirildi. ICA, ECA ve vertebral arter aras›nda embo- lizasyonu engelleyecek tehlikeli kollateral oluflumu saptanmad›. Tüm olgularda embolizasyon sonras›

tümoral vaskülarizasyonda azalma ve ECA’n›n pa- tent oldu¤u gösterildikten sonra iflleme son verildi.

Embolizasyon ifllemine ba¤l› nörolojik komplikas- yon izlenmedi.

Preoperatif embolizasyonun primer amac› tümör vaskülaritesini ve dolay›s›yla intra-operatif kan kay- b›n› azaltmakt›r. Bu da cerraha daha iyi bir operas- yon alan› sa¤lamakta ve sinir veya vasküler hasar olas›l›¤›n› azaltmaktad›r. LaMuraglia ve ark. (14) yapm›fl olduklar› çal›flmada, selektif embolizasyon uygulanan 17 olguda intraoperatif kan kayb› miktar›- n›n, embolizasyon uygulanmam›fl gruba göre daha az oldu¤unu bildirmektedirler. Bizim çal›flmam›zda da, opere edilen olgular›n hiçbirinde ciddi intra-ope- ratif kanama (> 1litre) saptanmad›.

Genifl serilerden elde edilen sonuçlarda cerrahi rezeksiyonun %3-15 aras› de¤iflen oranlarda morta- lite tafl›d›¤› bilinmektedir (18). En s›k geliflen kompli- kasyon kranial sinir hasar› olup %18-50 oran›nda iz- lenmekte ve tüm olgular›n %32-44’ünde postopera- tif kal›c› nörolojik hasara neden olmaktad›r. Bu çal›fl- mada ise kal›c› sinir hasar› 2 olguda (%16.6) izlendi.

Juguler paragangliomal› olguda hipoglossus sinir fel- ci ve kal›c› fasiyal paralizi izlenirken, kafa taban›na

(5)

uzan›m gösteren karotid gövde paragangliomlu di¤er olguda ise VII, IX ve XII. kranial sinir felçleri izlendi.

Sonuç olarak, paragangliomlarda kombine endo- vasküler ve cerrahi yaklafl›m, yüksek vaskülarite gös- teren bu tümörlerin tedavisinde güvenilir ve etkilidir.

Preoperatif anjiyografinin intraserebral sirkülasyon ve tümöre ait kan ak›m› dinamiklerinin de¤erlendiril- mesinde ve endovasküler yolla arteryal embolizas- yon ifllemi ile daha iyi operatif sonuçlar›n elde edil- mesinde rol oynad›¤›n› düflünmekteyiz.

KAYNAKLAR

1. Pelliteri P, Rinaldo A, Myssiorek D, Jackson C, Bradley P, Devaney K, Shaha A, Netterville J, Manni J, Ferlito A (2004) Paragangliomas of the head and neck. Oral Oncol 40:563–575 2. Bikhazi PH, Roeder E, Attaie A, Lalwani AK. Familial

paragangliomas: the emerging impact of molecular genetics on evaluation and management. Am J Otol. 1999 Sep;20(5):639-43.

3. Baysal BE, Myers EN. Etiopathogenesis and clinical presentation of carotid body tumors. Microsc Res Tech. 2002 Nov 1;59(3):256-61.

4. Patetsios P, Gable DR, Garrett WV, Lamont JP, Kuhn JA, Shutze WP, Kourlis H, Grimsley B, Pearl GJ, Smith BL, Talkington CM, Thompson JE. Management of carotid body paragangliomas and review of a 30-year experience Ann Vasc Surg. 2002 May;16(3):331-8.

5. Farr HW. Carotid body tumors: a 40-year study. CA Cancer J Clin. 1980 Sep-Oct;30(5):260-5.

6. Dias Da Silva A, O'Donnell S, Gillespie D, Goff J, Shriver C, Rich N. Malignant carotid body tumor: a case report. J Vasc Surg.

2000 Oct;32(4):821-3.

7. Gardner P, Dalsing M, Weisberger E, Sawchuk A, Miyamoto R.

Carotid body tumors, inheritance, and a high incidence of associated cervical paragangliomas. Am J Surg. 1996 Aug;172(2):196-9.

8. Grufferman S, Gillman MW, Pasternak LR, Peterson CL, Young WG Jr. Familial carotid body tumors: case report and epidemiologic review. Cancer 1980 Nov 1;46(9):2116-22.

9. Netterville JL, Reilly KM, Robertson D, Reiber ME, Armstrong WB, Childs P. Carotid body tumors: a review of 30 patients with 46 tumors. Laryngoscope. 1995 Feb;105(2):115-26.

10. Duet M, Sauvaget E, Pételle B, Rizzo N, Guichard JP, Wassef M, Le Cloirec J, Herman P, Tran Ba Huy P. Clinical impact of somatostatin receptor scintigraphy in the management of paragangliomas of the head and neck. J Nucl Med. 2003 Nov;44(11):1767-74.

11. Kwekkeboom DJ, van Urk H, Pauw BK, Lamberts SW, Kooij PP, Hoogma RP, Krenning EP. Octreotide scintigraphy for the detection of paragangliomas. J Nucl Med. 1993 Jun;34(6):873-8.

12. Maier W, Marangos N, Laszig R. J Laryngol Otol. Paraganglioma as a systemic syndrome: pitfalls and strategies. 1999 Nov;113(11):978-82.

13. Murphy TP, Brackmann DE. Laryngoscope. Effects of preoperative embolization on glomus jugulare tumors. 1989 Dec;99(12):1244-7.

14. LaMuraglia GM, Fabian RL, Brewster DC, Pile-Spellman J, Darling RC, Cambria RP, Abbott WM J Vasc Surg. The current surgical management of carotid body paragangliomas. 1992 Jun;15(6):1038-44; discussion 1044-5.

15. Litle VR, Reilly LM, Ramos TK. Preoperative embolization of carotid body tumors: when is it appropriate? Ann Vasc Surg.

1996 Sep;10(5):464-8.

16. Quadros RS, Gallas S, Delcourt C, Dehoux E, Scherperel B, Pierot L. Preoperative embolization of a cervicodorsal paraganglioma by direct percutaneous injection of onyx and endovascular delivery of particles. Am J Neuroradiol. 2006 Oct;27(9):1907-9.

17. Abud DG, Mounayer C, Benndorf G, et al. Intratumoral injection of cyanoacrylate glue in head and neck paragangliomas. AJNR Am J Neuroradiol 2004;25:1457–62

18. Patetsios P, Gable DR, Garrett WV, Lamont JP, Kuhn JA, Shutze WP, Kourlis H, Grimsley B, Pearl GJ, Smith BL, Talkington CM, Thompson JE. Management of carotid body paragangliomas and review of a 30-year experience. Ann Vasc Surg. 2002 May;16(3):331-8.

Referanslar

Benzer Belgeler

Primer pulmoner hipertansiyon tan›s› sonras›nda önceleri kalsiyum kanal blokeri ve antiko- agülanlarla tedaviye devam edilmifl ancak ilerleyen y›llar içinde hastal›¤›n

Bu raporda, 34 yaşında akut lenfoblastik lösemi tanısı olan bir erkek hastada agresif nöro- cerrahi, intrakaviter amfoterisin B tedavisi ve vorikonazol kombinasyonu ile

Bu açıdan baktığımızda kentin mekânsal ölçekte çok farklı potansiyellere sahip olduğunu görebiliriz ve kentsel alanda niteliksiz olarak tanımlanan binaların

Yine karotis endarterektomisi (KEA) sonrası restenoz, kontrlateral internal karotid arter oklüzyonu, zayıf kardiak durum, stabil olmayan nörolojik durum, boyun

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Ticaret Meslek Liselerindeki meslek dersleri öğretmenlerinin iş tatmini ölçmeye yönelik başka bir araştırmada, öğretmenlerin yaş

Mahallelerde muhayyel sevgililerle yaşaya ya- şaya, asıl sevgiliyi bulmak nasip olmamıştı bana....

olguda olduğu gibi bilateral, uçları sivri, mızrak şekilli, lens nükleusundan lens korteksine doğru uzanmış kristal gibi parlayan lens opasiteleri saptandı (Resim 3)..

compaıred with males. vs 20.2) It is also emphasized fuat moxe widesp.read use of outpatient surgery wiH increase tb.e number of yoım.ger healed patients, and