Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, 9 Kasımda yayınlanan AB Türkiye 2010 Yılı İlerleme Raporu’na istinaden basında bazı haberlere yer verildiği belirtildi.Açıklamada, bakanlığın misyonunun sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ”çevre, ormancılık ve su” konularında çevrenin ve insan sağlığının korunarak hayat standartlarının bütün canlılar bakımından artırılması amacıyla çevrenin ve ormanların bütün unsurlarının korunması, geliştirilmesi ve milletler arası kıstaslara uygun yönetim anlayışını hakim kılma olduğu ifade edildi.
Türkiye’de son yıllarda içme suyu, sulama, atık su, ağaçlandırma, taşkın koruma, katı atık, hava kalitesi, iklim değişikliği ve tabiat koruma gibi çevreyle ilgili birçok alanda önemli çalışmalar başlatıldığı ve eylem planlarının uygulamaya konulduğu bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:”Bu çalışmalar sonucunda, raporda da övgüyle bahsedildiği üzere 59 katı atık düzenli depolama tesisiyle yaklaşık 751 belediyede 41 milyonluk nüfusa hizmet verilmektedir. 2012′ye kadar 57.5 milyonluk nüfusa hizmet verilmesi hedeflenmiştir. 467 belediyede nüfusun yüzde 73′ünün atık suları arıtılmaktadır. Hedefimiz kısa sürede bunu yüzde 90′a çıkarmaktır. Gemilerin oluşturduğu atıkları toplamak için limanlarda 198 atık kabul merkezi oluşturulmuştur. Ayrıca denizlerimiz, 198 istasyondan sürekli takip ediliyor.
Hava kalitesi konusunda kaydedilen ilerlemeden raporda da bahsedilmiştir. Ülke genelinde 116 hava kalitesi ölçüm istasyonuyla illerimizin hava kalitesi anlık izleniyor. Hedefimiz sayıyı 2014′te 209′a ulaştırmak. Plansız kentleşmenin önlenmesi, modern ve sağlıklı şehircilik anlayışının yaygınlaşması için yapılan çalışmalar sonucunda ülkemizin yüzde 65′inin 1/100.000′lik çevre düzeni planları tamamlanmıştır. Ayrıca 2009-2020 yıllarını kapsayan ‘çevresel Gürültü Eylem Planı’ hazırlanmıştır.”
Türkiye’nin 2020 yılı için hesaplanan sera gazı emisyonlarını yüzde 11 oranında sınırlandırmayı planladığı bildirilen açıklamada, ”Türkiye’nin artan enerji talebi düşünüldüğünde sera gazı emisyonlarının bundan sonraki dönemde daha düşük nispette de olsa artış göstereceği aşikardır. Ancak Türkiye, bir taraftan sera gazı emisyonlarının azaltılmasını hedeflerken diğer taraftan sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik kalkınmasını, temiz üretim
teknolojilerine
daha fazla yönelerek, birim üretimde daha az enerji tüketerek devam ettirme kararlılığındadır. Bu doğrultuda Enerji Verimliliği Kanunu ve Yenilenebilir Enerji Kanunu çıkarılmıştır” denildi.
Yılda 130 bin ton sera gazı emisyonu azaltımı yapması beklenen İstanbul Boğazı ”Marmaray Tüp Geçit Projesi”nin tamamlanmak üzere olduğu belirtilen açıklamada, 2010-2020 yıllarını kapsayan Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi’nin de hazırlanarak BM’ye sunulduğu kaydedildi. Bunların sonucunda Türkiye’nin 26 Ağustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü’ne resmen taraf olduğu ifade edildi.
TABİAT KORUMA
Açıklamada, raporda bahsedildiğinin aksine Bakanlığın koruma kullanma dengesini gözeterek korunan alanlara her geçen gün yenilerini ilave ettiği, 33 olan Milli Park sayısının 41′e, 17 olan tabiat parkı sayısının 42′ye ulaştığı, ayrıca toplam 88 Kent Ormanı kurulduğu bildirildi.