Çevre ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan raporda, tarımsal üretimde kimyasal gübrelerin aşırı kullanımının, içme suyu ve diğer yüzey sularında sağlık sorunlarına yol açabilecek azot ve fosfat birikimine neden olduğu
bildirildi.Tarımsal üretimde kullanılan kimyasal gübrelerin içme sularına karışarak insan sağlığına zarar verdiği belirtildi.
Bakanlıkta hazırlanan ‘Türkiye çevre Durum Raporu’nda, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan çevre kirliliği konusuna da değinildi. Kimyasal gübreleme sonucunda toprağın, toksik maddeler bakımından zenginleştiğine değinilen raporda, gübrelemenin yüzey suları ve içme suları üzerindeki olumsuz etkilerinin en çok azotlu kısmen de fosforlu gübrelerin dengesiz kullanımından kaynaklandığı vurgulandı.
Gübreleme ile sulara karışan ve bitkilerin bünyesinde biriken nitratın çevreyi kirletici bir unsur olduğuna dikkat çekilen raporda, : “İçme suları 200 birimden daha yüksek nitrat azotu içermemelidir. Bu sınır değeri gübrelemenin yapıldığı yerlere yakın su kaynaklarında ve yüksek infilitrasyon kapasitesine sahip hafif yapılı topraklarda yüksek azot kayıplarıyla aşılabilmektedir. Bu nedenle, çoğu Avrupa ülkesinde azotlu gübreleme kısıtlanmaktadır.” denildi. Gübrelemenin hava üzerinde etkisine de değinilen raporda, artan azotlu gübre kullanımıyla diazotmonoksit gazının ozon tabakasının parçalanmasını teşvik ettiği ifade edildi. Aşırı azotlu gübreleme sonucu bitki dokularında nitrat ve nitrit birikimi görüldüğü ifade edilen raporda, bu azot formlarının insan ve hayvanlarda önemli sağlık sorunlarına yol açabildiği bildirildi.
En çok Zarar Verenler Yine Gelişmiş Ülkeler
Raporda, tarımsal üretimde kullanılan ilaçların da insan sağlığını olumsuz etkilediği ve doğal dengede bozulmalara neden olduğu ifade edildi.Tarım ilaçlarının çeşitli yollarla su ekosistemine bulaştığına dikkat çekilen raporda şunlar kaydedildi: “Tarımsal mücadele sırasında su içindeki veya kenarındaki bitkiler veya böceklerin doğrudan ilaçla teması, ilaçlanması, bitki toprak yüzeyinden ilaçların yağmur sularıyla yıkanması, ilaç endüstrisi atıklarının akar ve durgun sulara boşaltılması, ile tarım ilaçları sulara bulaşabilmektedir. Su ekosistemine giren bir pestisid, su flora ve faunasını olumsuz yönde etkilemektedir.”
Bu ilaçların düşük seviyede bulaşması durumunda bile zararlarının oldukça fazla olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi: “Dünyada kullanılan yüzlerce pestisid bulunmaktadır. Pestisid tüketiminin yüzde 75’i gelişmiş ülkelere aittir ve bunlardan ABD, Batı Avrupa ülkeleri ve Japonya ilk sırada yer almaktadır. Örneğin, DDT’nin pestisid özelliğinin keşfinden bugüne kadar biyosfere yayılan miktarı 450 bin ton olarak hesaplanmıştır.”
Evrenesel-23/01/2008 '
