EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ
PAMUKKALE UNIVERSITY
JOURNAL OF THE FACULTY OF EDUCATION
YIL / YEAR: 2007 SAYI / NUMBER: 22
ISSN 1301-0085
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, altı ayda bir yayınlanan hakemli bir dergidir.
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ
Yıl 2007(2) Sayı 22
SAHİBİ
Eğitim Fakültesi adına Dekan Prof. Dr. Hüseyin KIRAN
EDİTÖRLER Yrd.Doç.Dr. Asım ÇİVİTCİ
Yrd.Doç.Dr. Kazım ÇELİK
YAYIN KURULU
Prof.Dr. Abdurrahman TANRIÖĞEN Prof.Dr. Hayrettin AKYILDIZ
Prof.Dr. Önder GÖÇGÜN Prof.Dr. Tahsin HANCIOĞLU
Doç.Dr. Sevgi KÜÇÜKER
DÜZENLEME VE DÜZELTME GRUBU Arş.Gör. Aydan KURŞUNOĞLU
Arş.Gör. E. Gaye ERMEÇ Arş.Gör. Suna ÇÖĞMEN
YAZIŞMA ADRESİ
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı (Dergi Editörlüğü) 20020, Denizli Telefon: 0 258 212 55 55 / 336
Faks: 0 258 212 55 24 E-posta: pau.efdergi@gmail.com http://egitimdergi.pamukkale.edu.tr
BASKI YERİ
Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü Denizli
Her hakkı saklıdır. Dergide yayınlanan yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.
Dergimiz yayın ilkeleri ve yazım kurallarına, http://egitimdergi.pamukkale.edu.tr adresinden ulaşılabilir.
HAKEM KURULU
Prof.Dr. Abdurrahman TANRIÖĞEN / Pamukkale Üniversitesi Prof.Dr. Ali BALCI / Ankara Üniversitesi
Prof.Dr. Ali GÜLER / Abant İzzet Baysal Üniversitesi Prof.Dr. Ali UÇAN / Gazi Üniversitesi
Prof.Dr. Ali YILDIRIM / ODTÜ
Prof.Dr. Alipaşa AYAZ / Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof.Dr. Ayhan AYDIN / Osmangazi Üniversitesi Prof.Dr. Ayla GÜRDAL / Marmara Üniversitesi Prof.Dr. Banu İNANÇ / Çukurova Üniversitesi Prof.Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK / Ankara Üniversitesi Prof.Dr. Buket Akkoyunlu / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Cahit KAVCAR / Ankara Üniversitesi Prof.Dr. Cemal YILDIZ / Marmara Üniversitesi Prof.Dr. Cevat CELEP / Kocaeli Üniversitesi
Prof.Dr. Dinçay KÖKSAL / Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Prof.Dr. Esergül BALCI BUCAK / Abant İzzet Baysal Üniversitesi Prof.Dr. Esmahan AĞAOGLU / Anadolu Üniversitesi
Prof.Dr. Esra ÖMEROĞLU / Gazi Üniversitesi Prof.Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU / Gazi Üniversitesi Prof.Dr. Ferda AYSAN / Dokuz Eylül Üniversitesi Prof.Dr. Fitnat KAPTAN / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Fitnat KÖSEOĞLU / Gazi Üniversitesi Prof. Gökay YILDIZ / Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Prof.Dr. Gönül AKÇAMETE / Ankara Üniversitesi Prof. Gül ÇİMEN / Gazi Üniversitesi
Prof.Dr. Gürhan CAN / Anadolu Üniversitesi Prof.Dr. Hasan BACANLI / Gazi Üniversitesi Prof.Dr. Hasan ŞİMŞEK / ODTÜ
Prof.Dr. Hüseyin ALKAN / Dokuz Eylül Üniversitesi Prof.Dr. Hüseyin BAŞAR / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Hüseyin KIRAN / Pamukkale Üniversitesi Prof.Dr. Işıl ÜNAL / Ankara Üniversitesi
Prof.Dr. İbrahim DÖNMEZER / Ege Üniversitesi Prof.Dr. İlknur KEÇİK / Anadolu Üniversitesi Prof.Dr. Kasım KARAKÜTÜK / Ankara Üniversitesi
Prof.Dr. Mehmet Durdu KARSLI / Gaziosmanpaşa Üniversitesi Prof.Dr. Mualla AKSU BİLGİN / Akdeniz Üniversitesi
Prof.Dr. Mustafa ERGÜN / Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Prof.Dr. Mustafa EROL / Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof.Dr. Mustafa SAĞLAM / Anadolu Üniversitesi Prof.Dr. Nevzat BATTAL / İnönü Üniversitesi Prof.Dr. Nevzat KAVCAR / Dokuz Eylül Üniversitesi Prof.Dr. Nilüfer VOLTAN ACAR / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Nuray SENEMOĞLU / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Önder GÖÇGÜN / Pamukkale Üniversitesi Prof.Dr. Özcan DEMİREL / Hacettepe Üniversitesi
Prof.Dr. R.Cengiz AKÇAY / Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Prof.Dr. Rahmi YAĞBASAN / Gazi Üniversitesi
Prof. R. Raif GÜLCAN / Abant İzzet Baysal Üniversitesi Prof.Dr. Rauf YILDIZ / Yıldız Teknik Üniversitesi
Prof.Dr. Remzi G. KINCAL / Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Prof.Dr. Salih ÇEPNİ / Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof.Dr. Selma MOĞOL / Gazi Üniversitesi
Prof. Selmin TUFAN / Gazi Üniversitesi Prof.Dr. Serdar ERKAN / Gazi Üniversitesi Prof.Dr. Sonay GÜÇRAY / Çukurova Üniversitesi Prof.Dr. Süleyman DOĞAN / Ege Üniversitesi Prof.Dr. Süleyman ERİPEK / Anadolu Üniversitesi Prof.Dr. Şefik YAŞAR / Anadolu Üniversitesi Prof.Dr. Şeniz AKSOY / Gazi Üniversitesi
Prof.Dr. Tahsin HANCIOĞLU / Pamukkale Üniversitesi Prof.Dr. Veysel SÖNMEZ / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Yüksel KAVAK / Hacettepe Üniversitesi Prof.Dr. Zafer GÖKÇAKAN / Mersin Üniversitesi Doç.Dr. Ayşegül DALOĞLU / ODTÜ
Doç.Dr. A. Sibel TÜRKÜM / Anadolu Üniversitesi Doç.Dr. Adnan ERKUŞ / Mersin Üniversitesi Doç.Dr. Ahmet İlhan ŞEN / Hacettepe Üniversitesi Doç.Dr. Aykut CEYHAN / Anadolu Üniversitesi Doç.Dr. Alaybey KAROĞLU / Selçuk Üniversitesi Doç.Dr. Aysun UMAY / Hacettepe Üniversitesi Doç.Dr. Behiye UBUZ / ODTÜ
Doç.Dr. Canan NAKİPOĞLU / Balıkesir Üniversitesi Doç.Dr. Ceren TEKKAYA / ODTÜ
Doç.Dr. Elif TEKİN İFTAR / Anadolu Üniversitesi Doç.Dr. Enver TUFAN / Gazi Üniversitesi Doç.Dr. Esra CEYHAN / Anadolu Üniversitesi Doç.Dr. Fidan KORKUT / Hacettepe Üniversitesi Doç.Dr. Funda ACARLAR / Ankara Üniversitesi Doç.Dr. Galip YÜKSEL / Gazi Üniversitesi Doç.Dr. Hayati AKYOL / Gazi Üniversitesi Doç.Dr. Hüseyin BAĞ / Pamukkale Üniversitesi Doç.Dr. Jale ÇAKIROĞLU / ODTÜ
Doç.Dr. Melek YILMAZ GÖKAY / Selçuk Üniversitesi Doç.Dr. Murat ALTUN / Uludağ Üniversitesi Doç.Dr. Nihal VAROL / Gazi Üniversitesi Doç.Dr. Ragıp ÖZYÜREK / Çukurova Üniversitesi Doç.Dr. Rengin ZEMBAT / Marmara Üniversitesi Doç.Dr.Ruhi SARPKAYA / Adnan Menderes Üniversitesi Doç.Dr. Rüya GÜZEL ÖZMEN / Gazi Üniversitesi Doç.Dr. Sadettin SARI / Pamukkale Üniversitesi Doç.Dr. Safure BULUT / ODTÜ
Doç.Dr. Selahattin TURAN / Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Doç.Dr. Semra ERKAN / Hacettepe Üniversitesi
Doç.Dr. Sevgi KÜÇÜKER / Pamukkale Üniversitesi Doç.Dr. Sinan ERTEN / Hacettepe Üniversitesi Doç.Dr. Sinan OLKUN / Ankara Üniversitesi
Doç.Dr. Süleyman ÇELENK / Abant İzzet Baysal Üniversitesi Doç.Dr. Tuğba YANPAR YELKEN / Mersin Üniversitesi Doç.Dr. Yasemin BAYYURT / Boğaziçi Üniversitesi Doç.Dr. Zeynep HAMAMCI / Gaziantep Üniversitesi Doç.Dr. Zuhal OKAN / Çukurova Üniversitesi
Sayfa Fizik Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumlarının
Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi
Rabia Tanel, Serap Kaya Şengören, Zafer Tanel……… 1-9 Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ile Problem Çözme
Becerilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
Salih Zeki Genç, Temel Kalafat….……….……… 10-22 Annelerin Kabul Red Düzeyi ile Çocukların Empati Becerisi Arasındaki
İlişkinin İncelenmesi
Alev Önder, Hülya Gülay…..………. 23-30
Üstün Yetenekli Öğrencilerin Belirlenmesine Yönelik Bir Tanılama Yönteminin Kullanılabilirliğinin İncelenmesi
Ahmet Bildiren, Metin Uzun……….. ………...……… 31-39 Kimya Öğretmenlerinin Kimya Öğretiminde Karşılaştıkları Sorunların
Nitel ve Nicel Yönden Değerlendirilmesi: Adıyaman ve Malatya İlleri Örneği
Mustafa Özden……… ……….……... 40-53
Fen Bilimleri, Bilgisayar ve Matematik Eğitimi Alanlarındaki Tez Çalışmalarının İstatistiksel Açıdan İncelenmesi
Tolga Kabaca ,Yavuz Erdoğan ……….………..……….….. 54-63 Genel ve Meslek Liselerinde Öğrenci Algılarına Göre Belirlenen
Kişilerarası Öğretmen Profillerinin Karşılaştırılması
Sibel Telli, Jale Çakıroğlu, Perry Den Brok……….. 64-72 Web Tabanlı Öğrenmenin İlköğretim Okulu Düzeyindeki Öğrencilerin
Tutumuna Etkisi
Cengiz Tüysüz, Halil Aydın……… 73-84
Yenilenen İlköğretim Programının Uygulandığı İlköğretim Okullarındaki Yöneticilerin Liderlik Tarzları
Ali Taş, Kazım Çelik, Ekber Tomul………. 85-98 Çok Boyutlu Okul Öfke Ölçeği’ nin Türkçe’ ye Uyarlanması: Geçerlik ve
Güvenirlik Çalışmaları
Nazmiye Çivitçi……….. 99-109
Yönetici, Öğretmen, Öğrenci ve Velilere Göre Resmi Liselerdeki Öğrenci Disiplin Sorunlarının Nedenleri
Pınar Sarpkaya……….. 110-121
Türkiye’ de Eğitime Katılım Üzerinde Gelirin Etkisi
Ekber Tomul………. 122-131
Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Doyumunun Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi
Meliha Tuzgöl Dost……… 132-143
Etkili Bir Çeviri Eğitimi
Faruk Yücel……… 144-155
Merhaba,
Dergimizin 22. sayısı ile karşınızdayız. Elinizdeki dergi ile birlikte, yeni yazım kurallarına göre hazırlanmış ilk sayımızı çıkarmış bulunuyoruz. Bu süreçte katkıda bulunan hakem kurulumuzun değerli öğretim üyelerine çok teşekkür ediyoruz. Yeni yazım kurallarına geçişte anlayışlarından dolayı yazarlarımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz.
Yazım kurallarımızın yenilenmesi ve elektronik ortamda yayınlanması ile birlikte dergimize yoğun bir makale başvurusu oldu. Makalelerin değerlendirme süreçleri devam etmektedir. Bazı makalelerin değerlendirilmesi hakem incelemelerinin uzun sürmesi nedeniyle gecikmektedir. Yazarlarımızdan bu konuda anlayış beklemekteyiz. Bu sayıdan sonra hakem süreci tamamlanan makalelerimizi bir süre bekletmek durumunda kalacağız. Hakem süreci tamamlanan makalelerimizi yayınlanmak üzere sıraya almaya başladık.
Dergimiz yılda iki sayı yayınlanmaktadır. Birinci sayımız Ocak-Temmuz arasında, ikinci sayımız ise Temmuz-Aralık döneminde çıkarılmaktadır. Bugüne kadar dönemlerin sonunda çıkarabildiğimiz dergimizi bundan sonra bu tarih dilimlerinin ilk aylarında yayınlamayı hedefliyoruz. Geçiş aşamasından sonra, yılın ilk sayısı Ocak ayı içerisinde, ikinci sayısı Temmuz ayı içerisinde yayınlanacaktır.
Hakem kurulumuzdaki hakemlerimizin bir kısmı makaleleri elektronik ortamda incelemeyi kabul ederken, bazı hakemlerimiz değerlendirmeyi yazılı metin üzerinde yapmayı tercih etmektedirler. Bu nedenle, makalesi değerlendirme sürecine alınan yazarlarımızdan makale, hem basılı olarak hem de elektronik ortamda istenmektedir.
Bu sayıda yer alan çalışmaların yazarlarına ve değerli zamanlarını ayırarak katkı sunan hakemlerimize tekrar teşekkür ederiz. Yeni sayılarımızda buluşmak ümidiyle…
Dergi Eş Editörleri
Dr. Asım ÇİVİTCİ - Dr. Kazım ÇELİK
Fizik Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi1
Rabia Tanel2, Serap Kaya Şengören3, Zafer Tanel4
Özet
Eğitimde verimliliği etkileyen en önemli etkenlerden birisi öğretmendir.
Toplumun değerlerinin korunması, sürdürülmesi ve yeni değerlerin kazandırılmasında öğretmen en önemli öğedir. Eğitim fakültelerinde okuyan ve geleceğin öğretmenleri olacak olan öğrencilerin öğretmenlik mesleğini sevmeleri, mesleklerini başarıyla yürütebilmeleri için bir ön koşuldur. Buca Eğitim Fakültesi, Fizik Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını farklı değişkenlere göre incelemek amacıyla geliştirilen ölçek, Fizik 1,2,3,4,5. sınıf öğrencilerinden toplam 160 öğrenciye uygulanmış, veriler istatistiksel olarak değerlendirilerek farklı değişkenler (cinsiyet, öğrenim gördükleri sınıf düzeyi, üniversiteye giriş tercih sırası, mezun oldukları lise türü, ailelerinde öğretmen bulunup bulunmaması, anne ve babanın öğrenim durumları) açısından incelenmiş ve sonuçlar tartışılarak, öneriler sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumlar, Fizik Öğretmen Adayları
Investigating Attitudes of Prospective Physics Teachers Towards Teaching as a Profession Regarding Various Variables
Abstract
One of the most important factors which affects the efficiency of education is teacher. Teacher is the most important element for keeping and continuing the values of society and gaining the new values. Enjoying their career for prospective teachers is a pre-requisite for conducting their businees successfully.
A questionaire about the attitudes of prospective physics teachers of Buca Faculty of Education towards teaching as a profession regarding various variables was developed. The questionaire was given total 160 students from junior to senior levels. The data were analysed statistically regarding students’ gender, class level, choice order for university entrance exam, type of high school they graduated from, having a teacher in their family and their parent’s academic background.
Finally, some recomendations were discussed.
Keywords: Attitude Towards Teaching Career, Prospective Physics Teachers.
1 Bu çalışma Türk Fizik Derneği 22. Fizik Kongresi’nde (14 – 17 Eylül 2004, Bodrum) sunulmuştur.
2 Arş. Gör. Dr., D.E.Ü. Buca Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Fizik Eğitimi Anabilim Dalı, İzmir, e-posta:
rabia.tanel@deu.edu.tr, Faks: 0 232 4204895
3Arş. Gör. Dr., D.E.Ü. Buca Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Fizik Eğitimi Anabilim Dalı, İzmir, e-posta:
serap.kaya@deu.edu.tr faks: 0 232 4204895
4Arş. Gör. Dr., D.E.Ü. Buca Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Fizik Eğitimi Anabilim Dalı, İzmir, e-posta:
zafer.tanel@deu.edu.tr; faks: 0 232 4204895
Giriş
Eğitimde verimliliği etkileyen en önemli etkenlerden birisi öğretmendir.
Toplumun değerlerinin korunması, sürdürülmesi ve yeni değerlerin kazandırılmasında öğretmen en önemli öğedir. Ders öğretmeninin tutumunun öğrenci başarısını etkileyen önemli bir faktör olduğu bir çok çalışmada ileri sürülmüştür (Tezel, Gençten ve Abacı, 2001; Uz ve Eryılmaz, 1999; Üstüner ve Sancar, 1999 ).
Eğitim fakültelerinde okuyan ve geleceğin öğretmenleri olacak olan öğrencilerin öğretmenlik mesleğini sevmeleri, mesleklerini başarıyla yürütebilmeleri için bir ön koşul olduğu söylenebilir. Öğretmenlerin mesleklerine yönelik tutumları öğretmenlik mesleğinin yerine getirilmesinde büyük önem taşımaktadır (Erdem ve Anılan, 2000). Öğretmen adaylarının gelecekteki mesleklerine yönelik tutumlarının bilinmesi, onların nasıl birer öğretmen olacağı hakkında bize yorum yapma olanağı sağlayabilir.
Öğretmen yetiştirmekten sorumlu olan eğitim fakültelerinde, öğretmen adaylarına alan bilgisinin yanında öğretmenliğe ilişkin tutum ve davranışlarda kazandırılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle, alan bilgisinin yanında öğretmen adaylarının öğretmenliğe ilişkin tutumlarının ölçülmesi de önemlidir.
Türkiye’de son yıllarda öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarla ilgili pek çok araştırma yapıldığı bilinmektedir (Dirik, 1999; Erdem ve Anılan, 2000; Göğüş, 2000; Gürbüztürk ve Genç, 2004). Yapılan araştırmaların çoğu, geleneksel öğretmen yetiştirme programlarının öğretmen adaylarında istendik tutumlar geliştirmede yetersiz kaldığını göstermektedir. Öğrencilerin sınıf düzeylerinin yükselmesine rağmen, öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının değişmediği görülmüştür (Dirik, 1999; Erdem ve Anılan, 2000; Göğüş, 2000).
Öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları her alan için önemli olduğundan, araştırmanın amacı, Buca Eğitim Fakültesi Fizik Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının; cinsiyet, öğrenim gördükleri sınıf düzeyi, üniversiteye giriş tercih sırası, mezun oldukları lise türü, ailelerinde öğretmen bulunup bulunmaması, anne ve babanın öğrenim durumları değişkenleri açısından incelenmesi olarak belirlenmiştir.
Yöntem Örneklem
Çalışmanın örneklemini DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Fizik Eğitimi Anabilim Dalının 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflarında öğrenim görmekte olan 78’i kız 82’si erkek toplam 160 öğrenci oluşturmaktadır.
Veri Toplama Aracı
Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının ölçülebilmesi amacıyla araştırmacılar tarafından bir tutum ölçeği geliştirilmiştir. Ölçeğin geliştirilmesi sürecinde ilk olarak 50 öğrenciden, öğretmenlik mesleğine yönelik
düşünce ve duygularını bir kompozisyon şeklinde ifade etmeleri istenmiş, öğrenci cümleleri düzenlenerek 5’li Likert tipi (tamamen katılıyorum, katılıyorum, kararsızım, katılmıyorum, hiç katılmıyorum) 28 maddelik bir ölçek oluşturulmuştur.
Güvenirlik çalışması için, Buca Eğitim Fakültesi Kimya, Biyoloji ve Matematik Eğitimi Anabilim Dallarında öğrenim görmekte olan rasgele seçilmiş 127 öğrenciye, geliştirilen ölçek uygulanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 11.0 paket programı kullanılmıştır. Faktör analizi (temel bileşenler analizi) sonucunda ölçeğin 3 faktörden oluştuğuna karar verilmiş, faktör yük değeri 0,40 ve üstündeki maddelerle, binişik olmayan maddelerin ölçekte kalması esas alınmıştır.
Çalışmayan maddelerin atılmasıyla madde sayısı 23’e düşmüştür. Maddelerin çoğunun tek faktör altında toplanmış olduğu görüldüğü için, diğer iki faktörde toplanan 6 maddenin atılmasına karar verilerek 17 maddeden oluşan tek boyutlu
“Öğretmenlik Mesleğine Bakış Açısı Tutum Ölçeği” geliştirilmiştir (Büyüköztürk, 2002; Tavşancıl, 2002). Tutum ölçeğinde yer alan maddelerin tümünün birinci faktördeki yük değerinin 0,30’un üzerinde olmasına dikkat edilmiştir.
Ölçeğin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0,87 olarak bulunmuştur.
Verilerin Toplanması
Güvenirlik analizi yapılarak son haline getirilen ölçek, Buca Eğitim Fakültesi Fizik Eğitimi Anabilim Dalı 1,2,3,4,5. sınıf öğrencilerinden toplam 160 öğrenciye uygulanmıştır.
Verilerin Analizi
Araştırma verilerinin normal dağılıma uyup uymadığını anlamak için Kolmogorov-Smirnov normalite testi yapılmıştır. Analiz sonucunda elde edilen önem düzeyinin (0,25) 0,05’den büyük olması, toplam tutum puanlarının dağılımının normal dağılımdan önemli derecede farklı olmadığını göstermiştir (George ve Mallery, 2001).
Verilerin normal dağılıma uyması nedeniyle istatistiksel analizlerde, parametrik testler olan t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve farkların hangi gruplar arasında olduğunun belirlenmesi amacıyla Scheffe testi uygulanmıştır.
Bulgular
Tutum ölçeğinde öğrencilere yöneltilen kişisel sorulardan elde edilen istatistiksel verilerden, 78’i kız, 82’si erkek olmak üzere toplam 160 öğrencinin ölçeği yanıtladığı belirlenmiştir. Bu öğrencilerin 41’i birinci sınıf, 28’i ikinci sınıf, 30’u üçüncü sınıf, 33’ü dördüncü sınıf ve 28’i beşinci sınıf öğrencisidir.
Ölçekte ilk değerlendirme cinsiyet değişkenine ilişkin elde edilen verilerden yapılmıştır. Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi amacıyla t-testi uygulanmış ve elde edilen veriler Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının cinsiyete göre t-testi analizi sonuçları
N Ortalama Standart
Sapma t Anlamlılık
Kız 78 71,0128 9,05179
Erkek 82 68,4750 8,77132 1,790 0,075
Elde edilen sonuçtan anlamlılık derecesinin (p=0,075), 0,05’ten büyük olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık yoktur.
Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının sınıf düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğinin yani tutumlarının öğrenim süresi boyunca nasıl geliştiğinin belirlenmesi için tek yönlü varyans analizi ve Scheffe testi yapılmış, sonuçlar Tablo 2 ve Tablo 3’te sunulmuştur.
Tablo 2. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının sınıf düzeylerine göre tek yönlü varyans analizi
Karelerin Toplamı
Serbestlik Derecesi
(df)
Ortalamalar
ın Karesi F Anlamlılık
Derecesi
Gruplar Arası 1148,389 4 287,097
Grup İçi 11421,289 150 76,142
Toplam 12569,677 154
3,771 0,006
Tablo 3. Sınıflara göre scheffe testi sonuçları Ortalamalar
Farkı (I-J)
Standart
Hata Anlamlılık 95% Güven Aralığı (I)
Sınıf (J)
Sınıf Alt Sınır Üst Sınır
1
2 3 4 5
-2,9337 -3,9608 -6,8234 0,2535
2,21423 2,13927 2,04070 2,13927
0,780 0,491 0,028*
1,000
-9,8397 -10,6331 -13,1882 -6,4188
3,9724 2,7115 -0,4585 6,9258
2 3
4 5
-1,0271 -3,8897 3,1871
2,40105 2,31366 2,40105
0,996 0,589 0,779
-8,5159 -11,1059
-4,3016
6,4616 3,3265 10,6759
3 4
5
-2,8626 4,2143
2,24203 2,33210
0,803 0,517
-9,8553 -3,0594
4,1302 11,4880
4 5 7,0768 2,24203 0,046* 0,0841 14,0696
Tablo 2’den anlamlılık derecesinin (p=0,006), 0,05’ten küçük olduğu görülmektedir. Dolayısıyla öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, sınıf düzeylerine göre anlamlı bir farklılığın olduğu görülmüştür. Farklılığın hangi sınıflar arasında olduğunu belirlemek amacıyla uygulanan Scheffe testi sonucunda elde edilen verilerle oluşturulan Tablo 3 incelendiğinde, birinci ile dördüncü sınıflar ve dördüncü ile beşinci sınıflar arasındaki farklılığın anlamlılık derecesinin sırasıyla 0,028 ve 0,046 olduğu görülmektedir. Bu değerlerin 0,05’ten küçük olması, belirtilen sınıflarda öğrenim
gören öğrencilerin toplam tutum puanları arasında anlamlı bir farklılığın olduğu sonucunu ortaya koyar. Ortalamalar arası farklar incelendiğinde birinci sınıflar ile dördüncü sınıflar arasındaki farklılığın ve dördüncü sınıflar ile beşinci sınıflar arasındaki farklılığın dördüncü sınıflar lehine olduğu görülmektedir.
Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları arasında, üniversiteye giriş aşamasındaki tercihlerine göre anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi amacıyla öğrencilere, şu anda öğrenim gördükleri bölüme kaçıncı tercihle girdikleri sorulmuştur. Bu soruya verilen yanıtlar değerlendirilerek, istatistiksel yorumun yapılabilmesi için tercih sıraları 1-5 arası birinci, 6-10 arası ikinci, 11-15 arası üçüncü ve 16-20 arası dördüncü grup olmak üzere dört grup altında toplanmıştır. Bu gruplar arasında öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlar açısından farklılık olup olmadığının belirlenebilmesi için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmış ve elde edilen veriler Tablo 4’de sunulmuştur.
Tablo 4. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının tercih gruplarına göre tek yönlü varyans analizi
Karelerin Toplamı
Serbestlik Derecesi
(df)
Ortalamalar
ın Karesi F Anlamlılık
Derecesi
Gruplar Arası 301,348 3 100,449
Grup İçi 11743,856 148 79,350
Toplam 12045,204 151
1,266 0,288
Tablo 4’te anlamlılık derecesinin (p=0,288), 0,05’ten büyük olduğu görülmektedir. Bu durum, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, üniversiteye giriş aşamasındaki tercihlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık olmadığı sonucunu ortaya koymaktadır.
Öğrencilerin tutumlarını etkileyebilecek diğer bir nedenin de mezun olunan lise türünün olabileceği düşünülerek öğrencilere, Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Teknik ve Meslek Lisesi, Düz Lise, Özel Lise ve Anadolu Öğretmen Lisesi türlerinden hangisinden mezun oldukları sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, mezun oldukları lise türüne göre anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yine tek yönlü varyans analizi uygulanmış ve elde edilen veriler Tablo 5’de sunulmuştur. Fen Lisesi, Özel Lise, Teknik ve Meslek Lisesi türlerinden mezun olan öğrenci sayısı istatiksel değerlendirme için yeterli olmadığından analiz aşamasına dahil edilmemiştir.
Tablo 5. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının mezun olunan lise türüne göre tek yönlü varyans analizi
Karelerin Toplamı
Serbestlik Derecesi
(df)
Ortalamalar
ın Karesi F Anlamlılık
Derecesi
Gruplar Arası 67,229 2 33,614
Grup İçi 12982,666 149 87,132
Toplam 13049,895 151
0,386 0,681
Bu verilerden de anlamlılık derecesinin (p=0,681), 0,05’ten büyük olduğu sonucu çıkmaktadır. Buna göre, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, mezun oldukları lise türüne göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur.
Bilindiği gibi tutumlar yakın çevrenin etkisiyle de değişebilir. Aynı meslekten yakın birisi öğrencinin bu meslek üzerindeki tutumunu etkileyebilir. Bu nedenle öğrencilere, ailelerinde öğretmen bireyler bulunup bulunmadığı sorusu yöneltilmiştir. Bu etkenin tutum puanlarını nasıl etkileyebileceğini görme ve öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, ailelerinde öğretmen bulunup bulunmayışına göre anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi amacıyla t-testi uygulanmış ve elde edilen veriler Tablo 6’da sunulmuştur.
Tablo 6. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının ailede öğretmen bulunup bulunmayışına göre t-testi analizi sonuçları
N Ortalama Standart
Sapma t Anlamlılık
Ailesinde Öğretmen
Olan
62 67,758 10,076
Ailesinde Öğretmen
Olmayan 98 70,633 8,578
-1,929 0,056
Tablo 6’da görülebileceği gibi aradaki farkın anlamlılık derecesinin (p=0,056), 0,05’ten büyük olması, ailelerinde öğretmen bulunan öğrencilerin toplam tutum puanları ile ailelerinde öğretmen bulunmayan öğrencilerin toplam tutum puanları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı sonucunu ortaya koymaktadır.
Bununla birlikte kültürümüzde genelde aile bireylerini örnek alarak yaşantımızı geliştirme geleneği vardır. Bu nedenle çalışmada, anne ve babanın öğrenim durumunun öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarında nasıl bir etki oluşturabileceği de incelenmiştir. Bu amaçla öğrencilere anne ve babalarının öğrenim durumlarının ne olduğu sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya verilen yanıtlar;
Yok, İlkokul, Ortaokul, Lise ve Dengi, Üniversite- Yüksekokul ve Lisansüstü olmak üzere altı grupta toplanmıştır. Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, anne ve babalarının öğrenim durumlarına göre anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi amacıyla tek yönlü varyans analizi uygulanmıştır. Ancak anne ve/veya babası lisansüstü eğitime sahip olan öğrenci sayısı istatistiksel olarak değerlendirme yapmaya uygun olmadığı için bu grup bu analize dahil edilmemiştir. Analiz sonucu elde edilen veriler Tablo 7 ve Tablo 8’de sunulmuştur.
Tablo 7. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının annenin öğrenim durumuna göre tek yönlü varyans analizi
Karelerin
Toplamı Serbestlik
Derecesi (df) Ortalamaların
Karesi F Anlamlılık
Derecesi
Gruplar Arası 447,607 4 111,902
Grup İçi 13012,431 154 84,496
Toplam 13460,038 158
1,324 0,263
Tablo 8. Ölçekten alınan toplam tutum puanlarının babanın öğrenim durumuna göre tek yönlü varyans analizi
Karelerin Toplamı
Serbestlik Derecesi
(df)
Ortalamalar
ın Karesi F Anlamlılık
Derecesi
Gruplar Arası 43,438 4 10,860
Grup İçi 13588,046 154 88,234
Toplam 13631,484 158
0,123 0,974
Tablo 7 ve Tablo 8 incelendiğinde, her iki tabloda da anlamlılık derecesinin (sırasıyla p=0,263 ve p=0,979), 0,05 değerinden büyük olduğu görülmektedir. Buna göre, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, anne ve babalarının öğrenim durumlarına göre anlamlı bir farklılığın olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır.
Tartışma
Çalışma sonucunda 9’u olumlu 8’i olumsuz toplam 17 maddeden oluşan, tek boyutlu ve Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0,87 olan “Öğretmenlik Mesleğine Bakış Açısı Tutum Ölçeği” geliştirilmiştir.
17 maddeden oluşan ölçekte alınabilecek en yüksek puan 85 ve en düşük puan 17 olduğuna göre, Fizik Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin tutum puanlarının ortalama değerine (69,42) dayanarak, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik olumlu bir tutum içinde bulundukları söylenebilir.
Ölçekten elde edilen veriler ve yapılan istatistiksel analizler ışığında, anabilim dalı öğrencilerimizin öğretmenlik mesleğine yönelik tutum puanları arasında cinsiyet, üniversiteye giriş tercih sırası, mezun oldukları lise türü, ailelerinde öğretmen bulunup bulunmaması, anne ve babanın öğrenim durumları değişkenleri açısından anlamlı bir farklılığın çıkmadığı, sadece öğrenim gördükleri sınıf düzeyi değişkeni açısından anlamlı bir farklılığın ortaya çıktığı görülmüştür.
Analiz sonucunda öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık olmamasından, anabilim dalımızdaki kız ve erkek öğrencilerin, öğretmenlik mesleğini aynı önemde benimsedikleri yorumu çıkartılabilir.
Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları sınıf düzeylerine göre incelendiğinde, dördüncü sınıf öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik daha olumlu tutum sergiledikleri görülmüştür. Tablo 3’ e bakıldığında, her ne kadar bazı sınıflar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık çıkmasa da, ortalamalar arası farklardan birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar sınıf düzeyi yükseldikçe toplam tutum puanlarının arttığı görülmektedir. Ne varki beşinci sınıf öğrencilerinin tutum puanlarında önemli bir düşme görülmektedir. Bu sonuçlara göre, öğrencilerin, öğretmenlik mesleğini, beşinci sınıfa kadarki öğrenim süreçleri boyunca her yıl daha fazla benimsedikleri ve bu yönde olumlu tutum geliştirdikleri, ancak beşinci sınıfa geldiklerinde branşta atanma sorunları ve kamu personeli
seçme sınavı kaygıları nedeniyle öğretmenlik mesleğine yönelik olumlu tutumlarında azalmanın olduğu yorumu yapılabilir.
Analiz sonucunda, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, üniversiteye giriş aşamasındaki tercihlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Öğrenim gördükleri bölümü ilk tercihleri arasına yazan öğrencilerin tutumlarının daha olumlu olabileceği beklenmesine rağmen, sonucun bu şekilde çıkmasından, bölümü daha sonraki tercihleri arasına yazan öğrencilerin, öğrenim gördükleri süre içinde öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının olumlu yönde geliştiği yorumu yapılabilir.
Anadolu Öğretmen Lisesi mezunlarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının daha olumlu olması beklentisine rağmen, öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, mezun oldukları lise türüne göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık çıkmamıştır. Öğrencilerin genelinin tutumlarının olumlu olduğu düşünülürse, diğer lise türlerinden mezun olan öğrencilerin öğrenim süresi boyunca tutumlarının olumlu yönde geliştiği yorumu yapılabilir.
Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, ailelerinde öğretmen bulunup bulunmayışına göre anlamlı bir fark olmamasına rağmen, ailesinde öğretmen olmayan öğrencilerin tutum puanlarının ortalamasının, ailesinde öğretmen bulunan öğrencilerinkinden daha yüksek olduğu Tablo 6’ da görülmektedir. Buna dayanarak, ailesinde öğretmen bulunan öğrencilerin tutum puanlarındaki düşüklüğün, bu öğrencilerin öğretmen yakınları aracılığıyla, günümüzde öğretmenlik mesleğindeki sorunlara daha yakından tanık olmalarından kaynaklanabileceği yorumu yapılabilir.
Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik toplam tutum puanları arasında, anne ve babalarının öğrenim durumlarına göre anlamlı bir farklılık çıkmamıştır.
Öğrencilerin çoğunun olumlu tutum içinde olmasına dayanarak, anne ve babaların öğrenim durumuna göre anlamlı bir farklılık çıkmaması, her öğrenim seviyesinde anne ve babaların öğretmenlik mesleğine duydukları saygıyı çocuklarına da yansıtmış olabileceklerinden kaynaklanabilir.
Öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları her alan için önemli olduğundan, benzer çalışmalar farklı anabilim dalları ve eğitim fakülteleri için de tekrarlanması önerilebilir. Yapılacak bu tür çalışmalarla karşılaştırma yapılarak, genellemelere varılabilir.
Geleceğin öğretmenleri olacak adayların, bu mesleğe yönelik tutumlarını olumlu yönde geliştirmek amacıyla, öğretim süreci boyunca öğretmenlik mesleğine ilişkin bilgilendirme ve özendirmeye yönelik etkinliklere programlarda yer verilmelidir.
Kaynakça
Büyüköztürk, Ş. (2002). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı. Ankara: Pegem Yayıncılık.
Dirik, M. Z. (1999). Eğitim fakültesi sanat eğitimi programlarının öğretmenlik tutumlarına etkisi.
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt:12 sayı:1, 253-265.
Erdem, A. R. ve Anılan, H. (2000). PAÜ Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenliği öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumları. PAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, sayı:7 özel sayı, 144- 148.
George, D. ve Mallery, P. (2001). SPSS for Windows Step by Step. Üçüncü baskı. Allyn and Bacon.
Göğüş, G. (2000). Güzel sanatlar eğitimi bölümü öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yaklaşımları. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt:13 sayı:1, 147-157.
Gürbüztürk, O. ve Genç, S. Z. (2004). Öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin görüşleri. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt:5, sayı: 7, 47-62.
Tavşancıl, E. (2002). Tutumların ölçülmesi ve SPSS ile veri analizi. Ankara: Nobel yayın dağıtım.
Tezel, Ö., Gençten, A., Abacı, R. (2001). Fizik dersi öğretiminde öğretmen tutumlarının önemi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 13, 49-55.
Uz, H. ve Eryılmaz, A. (1999). Effects of socioeconemic status, locus of control, prior achievement, cumulative GPA, future occupation and achievement in mathematics on students’ attitudes toward physics. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 16-17, 105-112.
Üstüner, I. Ş. ve Sancar, M. (1999). Lise öğrencilerinin fizik kavramlarını anlama düzeylerini ve tutumlarını etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi. DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı:10, 339-347.
Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları İle Problem Çözme Becerilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
Salih Zeki Genç1, Temel Kalafat2
Özet
Araştırmanın temel amacı, öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerilerinin farklı değişkenler açısından değerlendirilmesidir. Araştırmada, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesinin İlköğretim Bölümü (Sınıf Öğretmenliği ABD ve Fen Bilgisi Öğretmenliği ABD) Yabancı Diller Bölümü (İngilizce ABD) ve Türkçe Öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören 360 öğretmen adayı örneklem grubuna alınmıştır.
Veri toplamak için Gözütok (1995) tarafından geliştirilen “Demokratik Tutum Ölçeği”
ve Heppner ve Peterson (1982) tarafından geliştirilen ve Şahin, Şahin ve Heppner (1993; Akt: Savaşır ve Şahin, 1997) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Problem Çözme Envanteri” kullanılmıştır. Ölçek yoluyla elde edilen veriler, t test ve Anova kullanılarak analiz edilmiş ve tablolaştırılarak yorumlanmıştır. Sonuçta, öğretmen adaylarının cinsiyetlerine, öğrenim şekillerine göre demokratik tutumları ile ilgili görüşleri arasında farklılık olduğu, öğrenim gördükleri sınıflara, anabilim dallarına, annelerinin ve babalarının öğrenim durumlarına göre farklılık olmadığı bulunmuştur.
Diğer taraftan, problem çözme becerileriyle ilgili olarak da, öğretmen adaylarının öğrenim gördükleri sınıflara, anabilim dallarına ve babalarının öğrenim durumlarına göre görüşleri arasında farklılığın olduğu; cinsiyet, öğrenim şekilleri ve annelerinin öğrenim durumlarına göre farklılığın olmadığı ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Öğretmen Adayı, Demokratik Tutum, Problem Çözme Becerileri
The Research On Evaluatıon Of Prospectıve Teachers’ Democratıc Attıtudes And Problem Solvıng Skılls According As Different
Variables Abstract
The aim of this study is evaluation of prospective teachers’ democratic attitudes and problem solving skills in frames of different variables. In this study, 360 students who study Primary School Education (Division of Primary School Education and Science Education), Foreign Language Departmant (Division of English Language Education) and Turkish Language Education (Division of Turkish Language Education) were taken as a sample from Canakkale Onsekiz Mart University.
Research data was collected through questionnaires developed by Heppner and Peterson (1982) that adapted to Turkish by Sahin, Sahin and Heppner (1993) and Gözütok (1995). Collected data was analyzed using t test and Anova and then study results were examined via charts. The study results reveal that there are differences among prospective teachers’ views about self democratic attitudes depending on sex, teaching types but there is no difference between prospective teachers’ views about self democratic attitudes depending on grade level, their teaching divisions, parents academic background. On the other hand, there are differences among prospective teachers’ views about self problem solving skills depending on their teaching divisions, grade level, their fathers’ academic background but there is no difference among prospective teachers’ views about self problem solving skills depending on sex, teaching types and their mothers’ academic background.
Key Words: Prospective Teachers, Democratic Attitude, Problem Solving Skills
1Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, e-posta: szgenc@yahoo.com
2Arş. Gör., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, e-posta: kalafattemel@comu.edu.tr
Giriş
Tarım toplumunun bireyi, önceden belirli insanlarla belirli konularda iletişim kurarak hayatını devam ettirirken günümüzün bilgi toplumunda bu imkânsızdır.
Çağımızın insanı artık, büyük şehirlerde, kalabalıklar içinde yaşamaktadır. Bu yapıdaki toplumlarda hayat daha hızlı yaşanmakta, gün içinde daha fazla problemle karşı karşıya kalınmaktadır. Aynı zamanda kişilerarası dayanışma bilgi toplumlarında azaldığı için bu problemlere yalnızlık duygusu da eşlik etmektedir.
Birey bazen bu problemlerin üstesinden gelmekte zorlanmakta ve yoğun bir stres yaşantısı içine girmektedir. Bireyin günümüzde bu karşılaştığı problemlerle doğru başa çıkabilmesi için toplumun ve bireyin demokratik davranış çerçevesi içinde uygun problem çözme becerileri geliştirmesi gerekir.
Demokrasinin temel bileşenlerinden olan, farklılıkları hoşgörüyle karşılamada, biri tolerans, diğeri de kabullenme olmak üzere iki önemli özellik kendini göstermektedir. Demokratik toplumlarda yaşayan bireylerin temel özelliklerinden biri açık görüşlü olmalarıdır. Açık görüşlülük, tolerans ve kabullenme, çeşitli konulardaki problemlerin çözümlenmesi için uzlaşma sağlanması amacıyla karşılıklı iletişimin sağlanmasını mümkün hale getirecektir. Barış, şiddete dayanmayan sorun çözme yöntemleri ve karar verme sürecine katılım, demokratik toplumların gelişmişlik göstergesidir (Citizenship Education for Democracy in the 21st Century 1998, 1–14, akt. Kıncal 2004; 78). Yine Marri (2005), demokrasinin kazanılması için bazı kritik becerilerin gerektiğini belirtmektedir. Okulda bireye bu becerilerin kazandırılması gerekmektedir. Bu eğitim içinde, eleştirel düşünme, bireysel sosyal hareket ve grup ile sosyal hareket, sosyal problem çözme becerisi verilmesi gereken eğitimlerdir.
Yukarıdaki açıklamalar, doğru problem çözme becerilerinin niçin gerekli olduğunu net bir şekilde ifade etmektedir. Bu açıklamalardan sonra problem çözmenin tanımın yapılması yerinde olacaktır; “Problem, temelde, bireyin bir hedefe ulaşmada engellenme ile karşılaştığı çatışma durumudur. Bu engellenme hedefe ulaşmayı güçleştirebilir. Böyle bir durumda problem çözme, engeli aşmanın en iyi yönünü bulmaktır. Yani, problem kavramına bağlı olarak “ne yapılacağının bilinmediği durumlarda yapılacak olanı bilmektir” şeklinde açıklanabilir (Kılıç ve Koç 2003; 2). Karşılaşılan bu problemlerin çözümünde ünlü düşünürlerin izlediği dört ortak nokta vardır. Bunlar; 1. Hazırlık aşaması, 2. Kuluçka aşaması, 3.
Kavrayış ya da aydınlanma aşaması, 4. Değerlendirme ve düzeltme aşaması, olarak açıklanmaktadır. Bu tanımlamaya göre ilk önce problemin ne olduğu ortaya konulur ve problemle ilgili bilgiler toplanır (Hazırlık). İkinci aşamada ilerleyen zamanlarda daha iyi bir çözüm bulunacağı düşünülerek bir süre çözüm aranmaz (Kuluçka).
Daha sonraki aşamada ise ani ve tümüyle yeni bir fikir ortaya konur (Kavrayış ya da aydınlanma). Bu tanıma göre, problem çözme sürecinin son aşamasında ise bulunan çözümün işleyip işlemediği kontrol edilir (Değerlendirme). Eğer çözüm işe yaramıyorsa, süreç tekrar başa alınır ya da çözümde gerekli değişiklikler yapılır (Morgan 1980; 150). Problem çözme uzun yıllardan beri üzerinde durulan bir konudur. Problem çözme ile ilgili yapılan en önemli çalışma D’Zurilla ve Goldfried (1971) tarafından yapılmıştır. Onlara göre, problem çözme, beş aşamalı bilişsel-
duyuşsal ve davranışsal bir süreçtir. Bu sürecin ilk adımında problemin tanımlanması yer alır. İkinci adım ise, alternatif çözümler üretilmesini içerir.
Üçüncü adımda bu problemlerin değerlendirilmesi, dördüncü adım karar verme sürecini içerir. Son basamak ise verilen kararın uygulamaya konulmasını içerir.
Bu tanımlama problem çözmenin sistematik bir işlem olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışmalar da kendilerini, problem çözmede sistematik olarak ve kararlı davranan bireyler olarak gören kişilerin, kendilerini doğru problem çözme stratejilerine sahip olarak gördüklerini belirtmiştir (Altun 2003; 582).
Morera ve ark. (2006), da yaptıkları çalışmada, sosyal problem çözme gücüne sahip bireylerin farklı karar alma stilleri kullandıklarını ortaya koyarak bunu desteklemektedirler. Bu beceriye sahip olmayan bireyler problemlere yanlış ve hastalıklı bir yaklaşım tarzı belirleyebilirler. Nitekim Jaffee ve Zurilla (2003), yaptıkları çalışmalarında, ergenlerin sergiledikleri üç yanlış problem çözme yaklaşımının, işledikleri suçlarla ilişkili olduğunu bulmuştur. Problem çözme becerisi, stres azaltıcı ve uyumu kolaylaştırıcı bir etki olarak araştırmalarda vurgulanmıştır (Baker, 2003; 584, Ray, 1965; 233, Dubow and Tisak, 1989; 720, Kant et.al, 1997; 91). Bunun yanı sıra, şizofrenide, öfke krizlerinde, karar alma stillerinde ve obezite gibi rahatsızlıklar ile problem çözmenin etkisini inceleyen araştırmalarda bulunmaktadır (Sukhodolsky ve ark.; 2005, Epstein ve ark.; 2000, Zanello ve ark.; 2006, Güçray, 2003).
Problem çözme becerisi bireylere verilecek doğru eğitimlerle kişilere kazandırılabilir. Bu eğitim ilk önce ailede başlamalıdır. Anne babalar çocuklarına problemleri çözme biçimleriyle örnek olmalıdırlar. Anne babaların problem çözümünde takındığı tutumlar çocukların da problem çözme becerilerini etkilemektedir (Forgatch, 1989; 122, Tallman, 1970; 101). Problemleri çözüm biçimleri demokratik çerçevede, karşılıklı saygı içinde olmalıdır. Demokratik ana baba tutumu, çocukların özellikle psikososyal temelli problem çözme becerisini etkilemektedir. Demokratik davranma düzeyi arttıkça çocukların psikososyal temelli problem çözme puan ortalaması da yükselmektedir (Arı ve Seçer 2003;
451).
Çocukların problem çözme becerilerinin doğru bir şekilde gelişmesini sağlayacak aileden sonra gelen en önemli yapı okuldur. Okullarda bu becerilerin doğru şekilde verilmesi öğretmenlerin demokrasi anlayışı ve problem çözme becerilerinin gelişmiş olmasını gerektirir. Altunçekiç, Yaman ve Koray (2005), öğretmen adaylarının problem çözme becerilerinin üst sınıflara geçtikçe arttığını belirtmesine rağmen bu artışı anlamlı düzeyde bulmamışlardır. Bu sonuç, öğretmen adaylarının problemler karşısında benzer tavır aldıklarını göstermektedir. Fakat probleme karşı aldıkları bu tavrın doğruluğu veya yanlışlığıyla ilgili bilgi vermemişlerdir. Okullarda çocuklara bu eğitim verilirken, bu eğitiminde demokratik kurallar içinde verilmesi gerekir. Özkök (2005), ilköğretim öğrencilerine uyguladığı disiplinler arası yaklaşıma dayalı yaratıcı problem çözme öğretim programı sonucunda, öğrencilerin gözlenen yaratıcı problem çözmenin ilgili becerilerindeki ortalamaların yüksek olmasının, öğrencilerin söz konusu becerileri uygulanan öğretim programına bağlı olarak kazanabileceğinin bir kanıtı olabileceğini belirtmişlerdir. Henton ve ark. da(1979) yaptıkları çalışmada, problem
çözme yöntemlerinin okulda günlük hayatın bir parçası haline getirildiğinde kolayca öğrenileceğini belirtmişlerdir.
Bu araştırmanın temel amacı, öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerilerinin farklı değişkenler açısından değerlendirilmesidir.
Bu temel amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.
1. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerileri cinsiyetlerine göre farklılaşmakta mıdır?
2. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerileri öğrenim gördükleri sınıflara göre farklılaşmakta mıdır?
3. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerileri öğrenim şekillerine göre farklılaşmakta mıdır?
4. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerileri annelerinin öğrenim durumlarına göre farklılaşmakta mıdır?
5. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerileri babalarının öğrenim durumlarına göre farklılaşmakta mıdır?
Yöntem Örneklem
Araştırmanın evrenini Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesinin İlköğretim Bölümü (Sınıf Öğretmenliği ABD ve Fen Bilgisi Öğretmenliği ABD) Yabancı Diller bölümü (İngilizce ABD) ve Türkçe Öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören 400 öğretmen adayına ölçekler uygulanmıştır. Ölçekleri yanlış ya da eksik cevaplayanların çıkarılmasıyla 360 öğretmen adayı örnekleme alınmıştır.
Tablo 1: Öğretmen Adaylarının Cinsiyet, Öğrenim Gördükleri Sınıf, Öğrenim Şekilleri, Annelerinin ve Babalarının Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımları.
Öğretmen adaylarının Genel Özellikleri f %
Erkek 124 34.4
Kadın 236 65.6
Cinsiyet
Toplam 360 100.0
3. sınıf 177 49.2
4. sınıf 183 50.8
Öğrenim gördükleri sınıf
Toplam 360 100.0
Normal
öğretim 190 52.8
İkinci Öğretim 170 47.2
Öğrenim şekilleri
Toplam 360 100.0
Okur-yazar
değil 23 6.4
Annelerinin öğrenim durumları İlkokul
mezunu 185 51.4
Tablo 1(Devamı): Öğretmen Adaylarının Cinsiyet, Öğrenim Gördükleri Sınıf, Öğrenim Şekilleri, Annelerinin ve Babalarının Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımları.
Öğretmen adaylarının Genel Özellikleri f %
Ortaokul
mezunu 40 11.1
Lise mezunu 72 20.0
Üniversite
mezunu 40 1.1
Yüksek Lisans- Doktora
- -
Annelerinin öğrenim durumları
Toplam 360 100.0
Okur-yazar
değil 5 1.4
İlkokul
mezunu 129 35.8
Ortaokul
mezunu 49 13.6
Lise mezunu 92 25.6
Üniversite
mezunu 85 23.6
Yüksek Lisans- Doktora
- -
Babalarının öğrenim durumları
Toplam 360 100.0
Veri Toplama Araçları
Araştırmanın verileri Gözütok (1995) tarafından geliştirilen Demokratik Tutum Ölçeği ve Heppner ve Peterson (1982) tarafından geliştirilen ve Şahin, Şahin ve Heppner (1993; Akt: Savaşır ve Şahin, 1997) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Problem Çözme Envanteri yoluyla toplanmıştır. Demokratik Tutum Ölçeği olumlu ve olumsuz soruları içeren 50 maddeden, Problem Çözme Envanteri ise olumlu ve olumsuz soruları içeren 35 maddeden oluşmaktadır.
Verilerin Toplanması
Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından belirlenen ölçekler kullanılarak toplanmıştır. Anketler ilk olarak 400 öğrenciye uygulanmış, hatalı ve eksik girilen anketler çıkarılarak toplam 360 öğrenciden veriler alınmıştır.
Verilerin Analizi
Ölçek yoluyla toplanan veriler, bilgisayarda SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bu analizde;
1. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerilerinin cinsiyetlerine, öğrenim gördükleri sınıflara (3. ve 4. sınıf) ve öğrenim şekillerine (normal öğretim ve ikinci öğretim) göre farklılaşıp farklılaşmadığı ortalamalar arasındaki farkın test edilmesinde kullanılan “t testi” ile yoklanmıştır.
2. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları ile problem çözme becerilerinin annelerinin ve babalarının öğrenim durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı tek boyutlu varyans (anova) analizi ile yoklanmış; farklılığın hangi guruptan kaynaklandığını belirlemek üzere Tukey testi kullanılmıştır.
Bulgular
Araştırmada elde edilen bulgular aşağıda altı kategoride ortaya konulmuştur.
Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerilerinin Cinsiyet Değişkenine Göre İncelenmesi
Araştırmanın, öğretmen adaylarının demokratik tutumları ve problem çözme becerileri arasındaki farklılığın cinsiyet değişkenine göre incelenmesi sonucunda elde edilen bulguları tablo 2’deki gibidir.
Tablo 2: Öğretmen Adaylarının Cinsiyetleri ile Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
n X SK t p
Kız 236 181.37 12.83
Demokratik Tutumlar
Erkek 124 176.54 18.96
2.862 .023
Kız 236 126.01 20.38
Problem Çözme Becerileri
Erkek 124 123.02 22.31
1.281 .156
Tablo 2’de, öğretmen adaylarının demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin cinsiyetlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığıyla ilgili bulgulara yer verilmiştir. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermektedir[t (360)=2,862 p< .05]. Kız öğretmen adaylarının demokratik tutumları (
X
=181,37), erkek öğretmen adaylarının demokratik tutum düzeylerinden (X
=176,54) daha yüksektir. Öğretmen adaylarının problem çözme becerileri cinsiyete göre kontrol edildiğinde ise, anlamlı bir farklılık bulunamamıştır[t (360)=1,281 p< .05]. Kız öğretmen adaylarının problem çözme düzeyleri (X
=126,01), erkek öğretmen adaylarının problem çözme düzeylerine (X
=123,02) yakındır.Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerilerinin Öğrenim Gördükleri Sınıf Değişkenine Göre İncelenmesi
Öğretmen adaylarının, demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin öğrenim gördükleri sınıf değişkenine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular tablo 3’de verilmiştir.
Tablo 3: Öğretmen Adaylarının Öğrenim Gördükleri Sınıf ile Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
n X SK t p
3. sınıf 177 179.44 13.48 Demokratik Tutumlar
4. sınıf 183 179.96 17.03
.324 .405
3. sınıf 177 127.38 17.88 Problem Çözme Becerileri
4. sınıf 183 122.66 23.59
2.138 .028
Tablo 3’de, öğretmen adaylarının demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre farklılaşıp farklılaşmadığıyla ilgili bulgulara yer verilmiştir. Tablo 3’de de görüldüğü üzere, öğretmen adaylarının demokratik tutumları öğrenim gördükleri sınıfa göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir[t (360)=,324 p< .05]. Öğretmen adaylarının problem çözme becerileri öğrenim gördükleri sınıfa göre kontrol edildiğinde ise, 3. ve 4. sınıfların problem çözme becerilerinde anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir. [t
(360)=2,138 p<.05]. 3. sınıf öğretmen adaylarının problem çözme düzeyleri (
X
=127,38), 4. sınıf öğretmen adaylarının problem çözme düzeylerine (X
=122,66) göre daha yüksektir. Yani farklılığın 3. sınıf öğretmen adaylarının lehine olduğu söylenebilir.Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerilerinin Öğrenim Şekilleri Değişkenine Göre İncelenmesi
Öğretmen adaylarının, demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin öğrenim şekilleri değişkenine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular tablo 4’deki gibidir.
Tablo 4: Öğretmen Adaylarının Öğrenim Şekilleri ile Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
n X SK t p
N.Ö 190 178.13 16.93 Demokratik Tutumlar
İ.Ö 170 181.46 13.24
2.060 .035 N.Ö 190 124.00 21.61
Problem Çözme Becerileri
İ.Ö 170 126.08 20.47
.938 .285
Tablo 4’de, öğretmen adaylarının demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin öğrenim şekillerine göre farklılaşıp farklılaşmadığıyla ilgili bulgular verilmiştir. Öğretmen adaylarının demokratik tutumları öğrenim şekillerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir[t (360)=2,060 p< .05]. İkinci öğretimde öğrenim gören öğretmen adaylarının demokratik tutum düzeyleri (
X
=181,46), normal öğretimde öğrenim gören öğretmen adaylarının demokratik tutum düzeylerinden (X
=178,13) daha yüksektir. Öğretmen adaylarının problem çözme becerileri öğrenim şekillerine göre kontrol edildiğinde, problem çözme becerilerinde anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. [t (360)=,938 p<.05]. Normal öğretimde öğrenim gören öğretmen adaylarının problem çözme düzeyleri (X
=124,00), ikinci öğretimde öğrenim gören öğretmen adaylarının problem çözme düzeylerine (X
=126,08) yakındır.Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerilerinin Öğrenim Gördükleri Anabilim Dalı Değişkenine Göre İncelenmesi
Öğretmen adaylarının, demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin öğrenim gördükler anabilim dalı değişkenine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular tablo 5’de verilmiştir.
Tablo 5: Öğretmen Adaylarının Öğrenim Gördükleri Anabilim Dalları ile Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
Karelerin
toplamı sd Ortalama
Kareler F p
Gruplar
arası 772.130 3 257.377 1.090 .353
Gruplar içi84088.245 356 236.203 Demokratik Tutumlar
Toplam 84860.375 359 Gruplar
arası
32523.055 3 10841.018 30.370 .000 Gruplar içi127079.87
6 356 356.966
Problem Çözme Becerileri
Toplam 159602.93 1
359
Öğretmen adaylarının öğrenim gördükleri anabilim dalları ile demokratik tutumları ve problem çözme becerileri hakkındaki görüşleri arasında bir farklılığın olup olmadığına yönelik bulgulara Tablo 5’de yer verilmiştir. Farklı anabilim dallarında öğrenim gören öğretmen adaylarının demokratik tutumları hakkındaki görüşlerinin anabilim dallarına göre birbirlerinden anlamlı farklılık göstermediği dikkati çekmektedir [F (3–356)=1.090, p<.05]. Öğretmen adaylarının problem çözme becerilerinin öğrenim gördükleri anabilim dallarına göre değişip değişmediğini kontrol edildiğinde, anabilim dalları arasında farklılıklar olduğu görülmüştür [F (3–
356)=30.370, p<.05]. Farklılığın hangi anabilim dallarında öğrenim gören öğretmen adayları arasında olduğunu ortaya koymak amacıyla yapılan Tukey testi sonuçlarına göre, Sınıf öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören öğretmen adayları ile Türkçe Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği ve İngilizce Öğretmenliği anabilim dallarında öğrenim gören öğretmen adayları arasında Sınıf Öğretmenliğinde öğrenim gören öğretmen adaylarının lehine anlamlı bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır.
Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerilerinin Annelerinin Öğrenim Durumu Değişkenine Göre İncelenmesi
Öğretmen adaylarının, demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin annelerinin öğrenim durumu değişkenine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular tablo 6’de verilmiştir.
Tablo 6:Öğretmen Adaylarının Annelerinin Öğrenim Durumları ile Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
Karelerin
toplamı sd Ortalama
Kareler F p Gruplar
arası 577.522 4 144.381 .608 .657
Gruplar içi84282.853 355 237.416 Demokratik Tutumlar
Toplam 84860.375 359
Tablo 6(Devamı):Öğretmen Adaylarının Annelerinin Öğrenim Durumları ile
Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
Gruplar
arası 1252.326 4 313.081 .702 .591
Gruplar içi158350.60
5 355 446.058
Problem Çözme Becerileri
Toplam 159602.93
1 359
Tablo 6’da öğretmen adaylarının annelerinin öğrenim durumları ile demokratik tutumları ve problem çözme becerileri hakkındaki görüşleri arasında bir farklılığın olup olmadığına yönelik bulgular verilmiştir. Tablo 6 incelendiğinde, öğretmen adaylarının hem demokratik tutumları [F (4–355)=.608, p<.05] hem de problem çözme becerileri [F (4–355)=.702, p<.05] hakkındaki görüşleri ile annelerinin öğrenim durumları arasında 0.05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılık olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle, örnekleme katılan öğretmen adaylarının gerek demokratik tutumları gerekse problem çözme becerileri hakkındaki görüşlerinin annelerinin öğrenim durumlarına göre farklılıklaşmadığı görülmektedir.
Öğretmen Adaylarının Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerilerinin Babalarının Öğrenim Durumu Değişkenine Göre İncelenmesi
Öğretmen adaylarının, demokratik tutumları ve problem çözme becerilerinin annelerinin öğrenim durumu değişkenine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular tablo 7’de verilmiştir.
Tablo 7:Öğretmen Adaylarının Babalarının Öğrenim Durumları ile Demokratik Tutumları ve Problem Çözme Becerileri Hakkındaki Görüşleri Arasındaki Farklılığa Yönelik Bulgular
Karelerin toplamı sd Ortalama Kareler F p Gruplar arası 1546.747 4 386.687 1.648 .162
Gruplar içi 83313.628 355 234.686 Demokratik Tutumlar
Toplam 84860.375 359
Gruplar arası 3730.784 4 932.696 2.724 .049 Gruplar içi 155872.146 355 439.076
Problem Çözme Becerileri
Toplam 159602.931 359
Tablo 7’de, öğretmen adaylarının babalarının öğrenim durumları ile demokratik tutumları ve problem çözme becerileri hakkındaki görüşleri arasında bir farklılığın olup olmadığına yönelik bulgulara yer verilmiştir. Tablo 7 incelendiğinde öğretmen adaylarının demokratik tutumları hakkındaki görüşleri ile babalarının öğrenim durumları arasında 0.05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılık olmadığı bulunmuştur [F (4–355)=1.648, p<.05]. Diğer taraftan, öğretmen adaylarının problem çözme becerileri hakkındaki görüşleri ile babalarının öğrenim durumları arasında 0.05 önem düzeyinde anlamlı bir farklılığın olduğu ortaya görülmektedir [F (4–
355)=2.724, p<.05]. Farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu ortaya koymak