• Sonuç bulunamadı

SUT DİŞLERİNDE UYGULANAN AÇIK VE KAPALI SANDVİÇ TEKNİĞİNDE SIZINTININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr.Öznur DEMİRTUĞOĞLU***

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SUT DİŞLERİNDE UYGULANAN AÇIK VE KAPALI SANDVİÇ TEKNİĞİNDE SIZINTININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr.Öznur DEMİRTUĞOĞLU***"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Atatürk Ümv.Diş Hek.Fak.Derg.

C i l t S , Sayı:IT Sayfa:44-49,1998

SUT DİŞLERİNDE UYGULANAN AÇIK V E K A P A L I SANDVİÇ TEKNİĞİNDE SIZINTININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Prof.Dr.ZuhaI KIRZIOĞLU* ProfJJrJVilgün S E V E N * * Dr.Öznur DEMİRTUĞOĞLU***

ÖZET

Süt dişlerinde çok az sayLda çalışma hulunan sandviç tekniğinin farklı uygulamalarının, invitro olarak değerlendirilmesi amacıyla bu çalışma yapılmıştır, Çekilmiş otuziki adet süt molar dişlerin yarısına minede sonlanan, diğer yarısına da minc-sement sınırında sonlanan ILsınıf kaviteler açılmıştır. Mine ve mı ne-sement gruplarındaki kavitelere, cam-iyonomer ve posterior kompozit resin kullanılarak açık vç kapalı sandviç restorasyonlar yapılmıştır. DolguJar arasındaki açıklık vc sızıntı değerleri ölçülmüştür. Elde edilen verilere varyans ve Kruskal Wallis analizleri uygulanmıştır. Gruplar arasında i slali.sli k.sef olarak Çuk önemli farklılıklar gö/lenmiş olup, mine-sementte sonlanan restorasyonlardan açık sandviç grubunda, sızıntı değerleri belirgin olarak daha az bulunmuştur. Sonuçlar daimi dişlerde tavsiye edilmeyen sandviç tekniğinin siiL dişlerinde başarıyla kullanılabileceğini düşündürmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sandviç teknik, Süt dişleri.

AN I N - V I T R O I N V E S T I G A T I O N O F M I C H O L E A K A G E F O R O P E N AND C L O S E D

S A N D W I C H T E C H N I Q U E T H A T U S E D IN P R I M A R Y T E E T H

S U M M A R Y

There were a few studies i n the treatment of the primary teeth in which different types o f sandwich technique were used uncommonly. In this study- the different lehniques were evaluated by the aspect of raicroleakage as in vitro; and then 32 extracted primary molar teeth were used.

Class IT cavities were prepared on these teeth buL half of these cavities were finished on the enamcl-ccmcnt junction. Glass-ionomer and posterior composite resin were used for cavities in the enamel and enamel-cement junction. The values of gap and micro-leakage among fillings were found and the data were analysed wsing the Variance and Kruska! analysis. Differences among the groups were statistically significant. In the restorations ended an enamel-cement junction the leakage values were less considerably found i n the open sandwich groups.

These results show that the sandwich technique which wasn't recommended in the permanent teeth could be practised i n the primary teeth.

Key Words; Sandwich technique, Primary teeth.

GİRİŞ

Kompozit resin restorasyonlarda kenar sızıntısı ö n e m l i bir p r o b l e m d i r .3 4 Mineye fosforik

• çit ııvtpıılumçıcı I v t n H İ n o n i n n v e rlnltııı mııHrleçi

« , T & - , — 0 J — — D

için tutucu y ü z e y hazırlanması sureti i l e , mine ve dolgu arası aralığın azaltılmasına, böylece sızın­

tıya d i r e n ç artırılmaya ç a l ı ş ı l m a k t a d ı r .2 5 1 2 9 Buna r a ğ m e n polimerizasyon büzülmesi ve termal değişiklikler sonucu sızıntı o l u ş m a k t a d ı r .1

Semente kadar uzanan kavitelerde, özellik­

le servikal sahada minenin ince olması ve prizma yapısının d ü z e n s i z l i ğ i , kompozit dolgunun bura­

ya bağlanmasını güçleştirmekte ve özellikle gin­

gival y ö n d e sızıntının o l u ş u m u n a yol a ç m a k ­ tadır.1 12 6 Cam iyonomer simanların mine vc dentine b a ğ l a n d ı ğ ı , flour saldığı ve s e k û n d e r çürüğü azalttığı belirtilmekte o l u p1 5>8-2 0-2 4'3 0 literatürde zıt g ö r ü ş l e r8-9 o l m a s ı n a rağmen s ı z m t ı y ı d a azalttığı b e l i r t i l m e k t e d i r .3:4^

Son yıllarda kompozit resin restorasyonla­

rın altında kaide olarak cam iyonomer s i m a n l a r ı n kullanılmasıyla dentine b a ğ l a n m a n ı n iyileştiril- diği bir restorasyon olan s a n d v i ç tekniği ortaya a t ı l m ı ş t ı r .2 0 3 3 B u simanla^ kompoziilerin a l t ı n d a açık ve kapalı s a n d v i ç tekniğiyle uygulanabil­

m e k t e d i r l e r2 0-3 3

K n i b b2 0 daimi dişlerde açık ve kapalı sandviç tekniği k u l l a n ı l m a s ı n ı n , i k i yıllık s o n u ç ­ larında, kapalı sandviç tekniğini daha başarılı b u l m u ş t u r . Kaide olarak kullanılan cam iyono- merlerin tamamen kompozitle çevrili o l m a s ı n ı n estetik problemi ortadan k a l d ı r d ı ğ ı , kaidenin nem ile kontaminasyonuna mani olduğu belirtilmek­

t e d i r3*8

Araştırıcılar 2 1 süt ve daimi dişlerde mine kalınlığının ve p r i z m a l a r ı n doğrultularının f a r k l ı l ı ğ ı . nedeniyle sızıntı s o n u ç l a r ı n ı n farklı olabileceğini belirtmişlerdir.

Türk Pedodonti Derneği 9.Bilimsel Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur (1995-ANTALY A ) .

* Atatürk Üııiv_Dişhek.Fak.Pcdodonii Anabilim Dalı Öğretim Üyesi,

** Atatürk Üniv.DtşheLFak.!}^ Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

*** Devleı Hastanesi Dişhekimi, Dt,

44

(2)

Atatürk Üniv.Diş Hek.Fak.Derg.

Cilt:8. Sayı:I, Sayfa:44-49,1998

KIRZIOĞLU, SEVEN DEMİKTUGOGLU

A m a c ı m ı z , süt dişlerinde çok az sayıda çalışma bulunan sandviç tekniğinin farklı uygulamalarını, mikrosızmtı yönünden değerlendirmektedir.

GEREÇ V E YÖNTEM

Araştırmamız için, aynı yaştaki çocuklar­

dan çekilmiş 32 adet süt molar diş kullanıldı.

Dişlerde çürük ve çatlak olmamasına dikkat edildi. Dişlerin herbirinin mezial ve distal yüzlerine II.sınıf kaviteler açılarak, bir tarafına açık sandviç diğer tarafına da kapalı sandviç tekniği uygu- landı. Böylece, bu i k i teknik karşılaştırılırken dişlere ait değişik faktörler en aza indirgenmeye çalışıldı (Resim 1).

Resim 1. Açık vc kapalı sandviç tekniği uygulanmış süt disi kesiti.

Preparasyon sırasında, yüksek devir ve su spreyi altında (Fg, 110 012 no'lu) elmas frez kullanıldı.

Dişler i k i eşit gruba ayrıldı:

I.grup dişlere sınırları minede sonlanan ILsınıf kaviteler açıldı. Arayüz kavitesinde, yan duvarların birbirine paralel olmasına dikkat edildi. Duvarlar arası mesafe 2.7-2.8 m m , gingival basamağın boyutu ise 1.4 mm olarak belirlendi. Kavitelerin aynı boyutlarda olmasına dikkat edildi.

ILgruptaki dişlere ise sınırları mine-sement seviyesinde sonlanan ve aynı şekilde hazırlanan ILsınıf kaviteler açıldı. Kavİtenİn basamağı mine-sement seviyesinde hazırlandı. Dişlerin kompozit dolgu gelecek bütün mine kenarlarına bizotaj yapıldı.

I . ve II.grupta hazırlanan kaviteierin, yarısı açık sandviç tekniği ile diğer yarısı da kapalı sandviç tekniği ile restore edildi (Şekil 1,2).

Açık Sandviç Tekniğinde;

Chemfil I I (De Trey, Dentsply) yerleştiril­

meden ö n c e , kaviteye 30 sn. süreyle kondisyoner uygulanarak, yıkandı ve kurutuldu. Daha sonra hazırlanan Chemfil I I materyali, kavitenin ara

yüzeyine yarıya kadar yerleştirildi. Chemfil I L i r yeterli sertliğe ulaşması için 7 dakika bekletildik­

ten sonra bizotaj yapılmış mine kenarlarına % 37'lik ortofosforik asit uygulandı. 60 sn. sonunda asit yıkandı ve kurutuldu.

Mine ve Chemfil I I üzerine bonding tatbik edilerek 20 sn süreyle ışınla polimerize edildi Üzerine üretici firmanın önerileri doğrultusunda tabaka yöntemi tekniğiyle Heliomolar (Vivadent;

yerleştirildi. Dişlerin polisajı yapılarak restorasyon tamamlandı.

Kapalı Sandviç Tekniğinde;

Aynı şekilde, Chemfil kaide olarak yerleşti­

rildi. Bundan sonraki safhalar, açık sandviç tekniğinde uygulandığı şekilde yapılmıştır. Daha sonra diş ve dolgu arasındaki mikro açıklıklaı stero mikroskopta (Olympus- PM I D A Japan;

mikron olarak ölçüldü.

Her iki teknikle duldurulan dişler, bir hafta süreyle deiyonize su içinde 3 7 ° C ' d e etüvde bekletildikten sonra, 5°C ve 5 5 ° C d e 165 kez ısı banyosuna tabi tutuldular.

Dolgu çevresi 1 m m . açıkta kalacak şekil­

de, dişler i k i kat tırnak cilasıyla kapatıldı. Daha sonra, % 10'luk tamponlanmış metilen mavisi içinde, 24 saat süreyle bekletildi. Boyadan çıkarıldıktan sonra akan su altında, dişler yıkandı ve kurutuldu.

Sızıntıyı belirleyebilmek için, dişler mezio-distal y ö n d e uzun eksenleri boyunca ikiye ayrıldı. Her iki parça ayrı ayrı değerlendirildi.

Değerlendirme stero-mikroskop altında y a p ı l d ı .3 3 0- Hiç sızıntı yok.

1- Ara yüzün gingival duvarında yarıya kadar sızıntı

2- Ara yüz boyunca sızıntı 3- Aksial duvarı İçine alan sızıntı 4- Pulpaya doğru uzanan geniş sızıntı Bulunan aralık ve sızıntı değerleri Varyans ve Kruskall Wallis Analizi ile d e ğ e r l e n d i r i l d i .1 7

A f * S » * * MM. Kafalı Sudv<(

Şekil 1. Minede açık-kapah sandviç hazırlanması.

45

(3)

Atatürk Üniv.Dis Hek.Fak.Derg.

Cilt:8, Sayı:I. Sayfa:44-49,1998

KIRZIOĞLU.SF.VBN DHMİRTUĞOĞLU

Mine S-re"'» M r » • , , . . . . .1 • .

Şekil 2. Mine-sementte, açık-kapah sandviç hazırlanması

B U L G U L A R

Gruplar arasındaki aralık miktarı Tablo l ' d e gösterilmiştir. En fazla açıklık mine-sement kapalı sandviç grubunda olup, en az ise minede kapalı sandviç grubundadır. Minede sonlanan ka­

palı ve açık gruplar arasındaki aralık miktarı birbirine yakın bulunmuştur. Gruplar arasında yapılan varyans analizi Tablo 2'de verilmiştir.

Kavitenin arayüz sınırının minede veya mine-sementte sonlanması önemli bulunmuştur.

Tablo 1. Aralık miktarlarına ait ortalamalar (Um)

G R U P L A R O K T A I J \ M A

AÇIKLIK ± S d

( i n i p ] (Mine-Açık Sandviç) İM 5.03

G n ı p 11 (Mine-Kapılı Sandviç) tu 4 3 6

Grup 111 (Mine Semem -Açık Sandviç) 43.71

Grup IV ( M i r e Semeni -Kapalı Sandviç) 36.71 6 4 3 0

Gruplara göre sızıntı miktarları Tablo 3'de görülmektedir. Mİne-sementte hazırlanan kapalı sandviç grubunun tüm örneklerinde sızıntı o l m u ş ­ tur. Sadece bir örnekte 4.derecede sızıntı gözlen­

miştir. Buna karşın, mine-sement seviyesindeki açık sandviç grubunun 18 ö r n e ğ i n d e , bu süre içinde sızıntı gözlenmemiştir. Aynı grubun üç örneğinde gingival kenarda ve cam iyonomer ile kompozit resin arasında sızıntı olduğu görülmüş­

tür (Resim 2). Minedeki açık ve kapalı sandviç grupları arasında istatistiksel farklılık yoktur.

Kruskal-Wallis analizine göre basamağın sonlan- dığı yer gözönüne alınmaksızın açık ve kapalı sandviç grupları arasında yapılan karşılaş­

tırmada önemli farklılık gözlenmiştir. Bu analize göre mine ve mine-sementte sonlanan kapalı sandviç grupları arasında çok önemli farklılık vardır (p<0.001). M i nede hazırlanan kapal ı sandviç grubu daha i y i bulunmuştur (Resim 3).

Minede ve mine-sementte hazırlanan açık sandviç grubunda önemli fark b u l u n m u ş t u r (p<0.05). Mine-sement grubunda sızıntı miktarı daha azdır.

Minede hazırlanan açık ve kapalı sandviç restorasyonlar arasında istatistik! bir farklılık bulunamamıştır (p>0.05).

Mine-sementte sonlanan restorasyonlarda kapalı ve açık sandviç grupları arasında yapılan analizde i k i grup arasında önemli farklılık gözlenmiştir (p<0.001). Açık sandviç grubunda sızıntı daha az bulunmuştur (Resim 4 ) .

Tablo 3. Sızıntı değerleri.

Kavile Sınırlan Dnljıı Tekniji « * ) )(%) 2i%) 3(%)

mm .Açık Sandviç 9(28) 13(41) 7(22) 3(5)

Mine Kapalı Sandviç 8(25) 13(41) 9(28) -

Mine-Semim .Açık Sandviç 18(56) 11134) 3(9)

Mine Scır.ent Kııpulı Sandviç 5(161 n w 4(13) 1(3)

Tablo 2. Aralık değerlerine ait varyans analizi

Sil E T K O F

Kavile Sınırlan 1 10125 10125 6.64*

Uygulama T e i n i { i 1 1139 1139 0.75

KııvİL' Suıııkılı M 1 1406 1406 0 9 2

L \ Bulama Tekniği

m

H a n 60 91438 1524

Toplam 63 104109

(1X0.05) Resim 2. Mine sementde açık sandviç sızıntı mevcut(x 30)

46

(4)

Atatürk Üniv.Diş Hek.Fak.Derg.

Cilt:8. S a y ı : l , Sayfa:44-49,I998 KIRZIOĞLU, SF,VEN DEMİRTUĞOĞLU

Resim 3. Minede kapalı sandviç sızıntı mevcut değil (x 30)

Resim 4. Minede açık sandviç sızıntı mevcut (x 30)

TARTIŞMA

Ç a l ı ş m a m ı z d a , restorasyonun ara yüzeyle­

rinde en az açıklık minede sonlanan, kapalı sandviç tekniğinde bulunmuştur. En fazla açıklık ise mine-sementte sonlanan kapalı sandviç tekniğidir.

Çalışmamızdaki bulgular beklenen sonuç­

lardır. Minede açıklığın kapalı sandviçte az olması asitlenmiş mine ile kompozit arasındaki bağlanmanını i y i olmasından dolayıdır. Mine- sementteki kapalı sandviçte oluşan fazla açıklık ise bu sahada minenin yokluğu veya prizma yapısına uygunsuzluğundan kaynaklanmıştır.

Birçok araştırıcıda yaptıkları çalışmada benzer durumu rapor etmişlerdir.2-1 ' -4 0

Reid ve a r k a d a ş l a r ı ,3 3 en az açıklığı minede sonlanan açık sandviç tekniğinde, en fazla açık­

lığı ise; mine-sementte sonlanan kapalı sandviç tekniğinde bulmuşlardır.

Çalışmamızın sonuçları Reid'in bulgula­

rıyla paralellik göstermektedir.

Açıklık oranı ile mikrosızıntı değerleri, çalışmamızda aynı doğrultuda bulunmuştur. En az sızıntı minedeki kapalı sandviçte, en fazla sızıntı ise mine-sementteki kapalı sandviç tekniğinde gözlenmiştir. Mine-sementte aralığın fazla o l m a s ı , sızıntınında fazla olacağım düşündürebilir. Bu durum kompozit resinin bu bölgeye i y i bağlanamamasından kaynaklanabile­

ceği gibi, polimerize olan kompozit resinde meydana gelen, kontraksiyon kuvvetlerinin cam iyonomer ve dentin arasındaki bağlantıyı kırma­

sından da kaynaklanmış olabilir. Mine-sementte görülen bu olayın tersine, kompozit resinin mineye bağlanmasının güçlü olması nedeniyle polimerizasyon büzülmesi sonucu oluşan kuvvet­

ler, bu bağı kıramamışlardır. Bu durum kompo- zitin mineye bağlanmasının, polimerizasyon büzülmesi sonucu oluşan kontraksiyon kuvvet­

lerinden fazla olduğunu d ü ş ü n d ü r m e k t e d i r .

Mine sementte sonlanan açık sandviçte, sızıntı az olarak tesbit edilmiştir. Diğer araştırıcı­

larda benzer bulgular rapor etmişlerdir.

Guelmann ve a r k a d a ş l a r ı ,1 0 süt dişlerinin Il.sınıf restorasyonlarında kompozit ile kaplı cam iyonomer siman kullanıldığında, bütün restoras­

yonların servikal kenarlarında sızıntı gözle­

mişlerdir.

A r a ş t ı r ı c ı l a r4-7 1 4 daimi dişlerle karşılaştırıl­

dığında süt dişlerinde uygulanan kompozit restorasyonlarının servikal kenarlarında daha fazla sızıntı gözlemişlerdir. Bu farklılığı daimi dişlerde gingival kenarda daha fazla mine kalınlığı mevcudiyetine ve prizmaların y ö n ü n e bağlamışlardır.

Cam iyonomer simanların, mine-dentine kimyasal adezyonuyla marginal bağlantıyı geliş­

tirdiği b e l i r t i l m i ş t i r .1 5-1 6-2 8 Ancak cam iyonomer simanın mineye bağlantısı, kompozit resinin mineye bağlantısından daha z a y ı f t ı r .2 8 Cam iyonomerlerin dentine bağlantısı daha i y i d i r .3 2

Cam iyonomer simanın termal ekspan- siyon katsayısı tabii dişe benzemektedir ve bu durumun marginal sızıntının a z a l m a s ı n a yol açtığı b e l i r t i l m e k t e d i r .1 2-1 8-2 2-2 7-4 0 İlaveten, açık teknikte daha az kullanılan kompozitin polimeri­

zasyon büzülmesi sırasında oluşan kontraksiyon kuvveti dentin sementte cam iyonomeri ç e k m e y e yeterli olmamıştır.

Yapılan son çalışmalar 2 1 süt dişlerinin ara y ü z ü n d e , kompozitin farklı tabaka yöntemi tekniği ile yerleştirilmesinin, polimerizasyon büzülmesine etkili o l d u ğ u n u , bununda gingival sahada sızıntı derecesini etkilediğini ortaya koymuştur.

4 ^

(5)

Atatürk Üniv .Diş, Hck.Fak.Derg.

Cilt;8, S a y ı : l , Sayfa:44-49,1998

KIRZIOĞLU, SEVEN DEM IRTUGOG L U

Mine-sementte sonlanan kavitelerde açık sandviç tekniğinin daha az sızıntı g ö s t e r m e s i , cam iyonomerin dentine olan bağlantısının daha i y i o l d u ğ u n u d o ğ r u l a m a k t a d ı r .

A ç ı k s a n d v i ç tekniği u y g u l a n m ı ş örnek­

lerde, mine-sementte sızıntı az ise de, üç örnekte cam İ y o n o m e r l e kompozit dolgunun birleşme hattında sızıntıya rastlanmıştır. Dolgunun birîe- ş i m hattındaki bu sızıntının, rertorasyonun kalitesini olumsuz y ö n d e etkileyeceği bilinen bir g e r ç e k t i r .

H i r s c h f ı e l d ,1 3 farklı materyallerin uygulan­

dığı açık s a n d v i ç tekniğinde Ketac Silver'i daha başarılı b u l m u ş , mine-sementte sonlanan kavite- ierdeki sızıntı, minede sonianandan daha fazla tespit e d i l m i ş ve cam iyonomerle kompozit a r a s ı n d a da sızıntı görülebilceğini rapor etmiştir.

A r a ş t ı r ı c ı l a r ,6 süt dişlerinde cam iyonome­

rin u y g u l a n m a s ı n d a k o m p l î k a s y o n l a r m olabilece­

ğini rapor etmişlerdir. Ancak klinikte uygulan­

masının kısıtlanmasını gerektirecek kadar önemli b u l m a m ı ş l a r d ı r . Cam iyonomer simanların yük­

sek eriyebilirliği, zayıf g ü c ü , yüzey pürüzlülüğü restoratif materyal olarak kullanılabilirliğini s ı n ı r l a r .2 3'3 5 A r a ş t ı r ı c ı l a r ,1 9^1'3 9'4 1 süt dişlerinin II.sınıf restorasyonlarında cam iyonomer siman­

ların amalgama g ö r e zayıf o l m a s ı n a karşın, bir restoratif materyal olarak başarıyla kullanılabi­

leceğini belirtmektedirler.

S ü t molarlarda Il.smıf kompozit restoras­

y o n l a r ı n kısa süreli sonuçları i y i o l m a s ı n a karşın uzun vadede başarı a z a l m a k t a d ı r .3 6 Bu durum g ö z ö n ü n e alındığında cam iyonomer simanların flour s a l m a s ı , tekrarlayan ç ü r ü k l e r i n3 7 insidan- sının azalması daimi dişlerde tavsiye edilmeyen açık s a n d v i ç t e k n i ğ i n i n3^ süt dişlerinde kullanılabileceğini ortaya k o y m a k t a d ı r

K A Y N A K L A R

1. Asmııssen E. The effect temperature changes an adaptation of resin fillings, LActa. Odontol Scand 1974; 32:

161-71.

2. Buonacore M G , Matsui A , Gwinnett AJ.

Penetration of resin dental materials into enamel surfaces with reference to bonding. Arch Oral Biol 1968; 13: fil -70.

3. Dunılürk L. Servikal kompozit resin dolgularda gingival kenar sızıntısının önlenmesi. Ankara Üniv Diş Hek FakDerg 1988; 15: 87-91.

4. Fisbein S, Holan G, Grojower R, Fuks A B . The effect of V L C Scotchbond and an incremental Filling technique on leakage around class 11 composite restorations. J Dent Child 1988; 55: 29-33.

5. Forsten L . Fluoride release from a glass ionomer cement. Scand J Dent Res 3977; 85: 503-4.

6. Forsten L . Clinical experience with glass ionomer for proximal fillings. Acta Odontol Scand 1993; 51:

195-200.

7. Fuks A B , Grajower R, Koenigsberg S. Filling techniques for posterior composites (Abstract), J Dent Res 1988; 67: 712.

8. Godoy FG, Malone WFP, Microleakage of posterior composite resins using glass ionomer cement bases. Quint Int 1988; 19: 13-17.

9. Gordon M , Piaschaert A J M , Soelberg K B et al.

Mikroleakage of four composite resins over a glass ionomer cement base in class V restorations. Quint Int 1985; 17:817-820,

10. Guelmann M , Fuks A B , Grajower R, Holan G.

Marginal leakage of class I I glass kmomcr-silver restorations with and without a posterior composite covarage (Abstract) J Dent Res 1988; 67: 714.

1 I . Gwinnett AJ. The ultras tructure of "prismless"

enamel of permanent human teeth. Arch Oral Biol 1967;

12: 381-388.

12. Hembrcc JH JR, Andrews JT. Microleakage nf several Class V anterior restorative materials: a laboratory study. J A m Dent Assoc 1978; 97: 179-183.

13. Hirschfield Z . Frankc! A , Zyskind D, Fuks A . Marginal leakage of class I I glass ionomer-composite resin restorations: A n in vitro study. J Prosthet Dent 1992;; 67:

148-153¬

14. Holan G, Fuks A B , Grajower R, Chosack A . In vitro assessment of the effect of Scotchbond on the marginal leakage of class I I composite restorations in primary molars. J Dent Child 1986; 53: 188-192.

15. Hotz P. McLean JW, Seed 1, Wilson A D . The bonding of glass ionomer cements to metal and tooth substrates. Br Dent J 1977; 142: 41-47.

16. Jenkins CBG. A comparison of bond strength of glass ionomer cements and acid etch resin systems (Abstract). J Dent Res 1976; 55: D . l 34.

17. Kartal ' M , Bilimsel araştırmalarda hipotez lestleri, parametrik ve nonparametrik teknikler. Atatürk Üniv İ 1 B F Yayını (176), Doğu Ofset Matbaacılık, Erzurum 1993: 183-188.

18- Kidd E A M . Cavity sealing ability of composite and glass ionomer cement restorations. Br Dent J 1978;

144: 139-142.

19. Killman J, Freers M . Kilnische studie zur restoration von milchzâhnen mit einem glasionomerzement im vergieich 24 einem amalgam, Dtsch Zahnarztl 1984; 39:

33-35.

48

(6)

Atatürk Üniv .Diş Hek.Fak.Derg.

Cilt:8, S a y u l , Sayfa:44-49,1998

KIRZIOĞLU, SEVEN DEMİRTUĞOGLU

20. Knibbs PJ. Glass ionomer cement 10 years of clinical use. J Oral Rehabil 1988; 103-115.

21. Koenigsberg S, Fuks A , Grajower R. The effect of three filling techniques on marginal leakage ground Class I I composite resin restorations in vitro. Quint Int 1989; 20: 117-121.

22. Maldonado A , Swartz M , Phillips RW. An invilro study of certain properties of a glass ionomer cement. J A m Dent Assoc 1978; 96: 785-791.

23. Mc Lean JW, Alternatives lû amalgam alloys.

1 .Br Dent 1984; 157: 432-433.

24. Mc Lean JW, Powis GR, Prossen HJ et al. The use glass ionomer cements in bonding composite resins in dentine. Br Dent J 1985; 158; 410-414.

25. Miichen JC, Turner LR. The retentive strength of acid etch resins. J A m Dent Assoc 1974; 89: 1107-1110.

26. Mount GJ. Restoration with glass ionomer cement requirements for clinical success , Oper Dent 1981;

6: 59 65.

27. Mount GJ, Longevity of glass ionomer cements.

J Prosthet Dent 1986; 55: 6S2-685.

28- Murray GA, Yaies JL. A comparison of the bond strengths of composite resins and glass ionomer cements. J Pedod 1984; 8; 172-177.

29. Orly. RF, Phillips RW, Swartz M L et al. Effect of composite resin bond agent on mieroleakage and bond strength, J Prosthet Dent 1979; 41; 51 57.

30. Parvis D R . et al, Improved adhesion of a glass ionomer cement to dentine and enamel, J Dent Res 1982;

61: 1416-1422.

31. Plant CO, Shovelton DS, Vliestra JR, et al. The use of a glass ionomer cement in deciduous teeth. Br Dent j

1977; 271-274.

32. Powis DR, Folleras T, Mcrson SA, Wilson A D . Improved adhesion of a glass ionomer cement to dentin and enamel. J Dent Res 1982; 61: 1416-1422.

33. Reid IS, Saunders WP, Sharkey SW, Williams CECS. A n in-vitrn investigation of mieroleakage and gap site of glass ionomer composite resin "Sandwich"

restorations in primary teeth. J Dent Child 1994; 61:

255-259.

34. Relief D H , Woods R, Jamison HC, Effect of cavosurface treatment on marginal leakage in class V composite resin restorations. J Prosthel Dent 1982; 47:

496-501.

35. Tobias RS, Browne R M , Plant CG, Ingram D V . Pulpal response to a glass ionomer cement. Br Dent J 1978;

144: 345-350,

36. Varpio M . Proximooclusal composite restorations in primary molars: a six-year follow-up, J Dent Child 1985; 52: 435-440.

37. Walls A W G . Glass polyalkenoale (glass ionomer) cements; A review. J Dent 1986; 14: 231 236.

38. Welbury RR, Murray JJ. A clinical trial of the glass ionomer cement composite resin "sandwich"

technique in Class 2 cavities in permanent premolar and molar teeth. Quint Inl 1990; 21: 507-512.

39. Welbury RR. Walls A W G , Murray JJ, et al. The 5 year results of a clinical trial comparing a glass polyalkcnoate (ionomer) cement restoration with an amalgam restoration. Br Dent J 1991; 170: 177-181.

40. Welsh EL, Hcmbree JH Jr. Mieroleakage at the gingival wall with Four class V anterior restorative materials. J lVosthet Dent 1985; 54: 370-373.

4 1 . Williams JA, Bilington RW. Increase in compressive strength of glass ionomer restorative'materials with respect to time: a guide to their suitability for use in posterior primary dentition. J Oral Rehabil 1989; 16:

475^79.

49

Referanslar

Benzer Belgeler

Yayın Yeri: Derin Yayınları ISBN: 978-605-4993-28-4 Tür: Bilimsel Kitap. Katıkı

1602 GEBZE ORGANİZE SANAYİ ŞUBESİ Kapalı KOCAELİ İSTANBUL ANADOLU 3 BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ. 411 GEBZE ŞUBESİ Kapalı KOCAELİ İSTANBUL ANADOLU 3

Yukarıda belirtildiği gibi GVK mükerrer 80 nci maddede açık olarak ivazsız olarak iktisap edilen menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların

Gruplar arasında pik inspiratuar basınç, plato basıncı, kompliyans değerleri arasında anlamlı fark saptanmazken; havayolu direnci bazal değerleri arasında alfentanil grubunda

Materyal ve Metod: Hastanemiz in vitro fertilizasyon ünitesine 01.01.2005 ile 01.05.2013 tarihleri arasında başvuran hastalar viral hepatit, sifiliz, rubella, rubeola

• Dini gruplar toplumsal grupların özel bir türü olarak gösterilir... • Sosyolojide dini gruplar konusunda özellikle şunlar

Her kazan ve genleşme deposu için gidiş ve dönüş emniyet boruları vardır.. Bu emniyet boruları üzerine hiçbir kapayıcı

a) 1 yaş üzeri yutma/yutkunma bozukluğu olan çocuklarda, bu durumun belirtildiği çocuk gastroenteroloji, çocuk metabolizma, çocuk endokrinolojisi ve metabolizma