• Sonuç bulunamadı

CHP: ASKERİ GÜÇ KULLANMAYA KARŞIYIZ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "CHP: ASKERİ GÜÇ KULLANMAYA KARŞIYIZ"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)İnsan gibi yaşamak istiyoruz! Vatandaşın asgari ücret talebi 2 bin 500 TL. Zekeriya Merzifonluolu. TÜİK’İN 2 bin 213 lira olarak açıkladığı bir kişinin asgari geçim tutarını asgari ücretliye sorduk. Vatandaşlar, “Bir kişi bu rakamla geçinemiyorken 4-5 kişilik bir aile nasıl geçinsin” dedi. Kira, fatura ve gıdalara gelen zamları eleştiren vatandaşlar, asgari ücretin en az 2 bin 500 lira olması gerektiğini belirtti..  SEDA AKYÜZ’ün haberi 5’te. Hilmi Akdemir www.aydinlik.com.tr. VATAN EMEK NAMUS. Okurlarımıza teşekkürler. Dün, “Bu haritaya gömüldüler” manetiyle çkan gazetemize okurlarmz büyük ilgi gösterdi. Türkiye’nin dört bir yannda gazetemizi alan ve milletimize ulatran vefal okurumuza içten teekkürlerimizi sunuyoruz.. BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ. KURULUŞ: 1921. 2 TL. 22 ARALIK 2018, CUMARTESİ. a t â k e r a h u s u d r Türk O hazırlanırken ! i d l e g a m a l k ı ç a u b. İKİ AL, BİR OKU, BİR OKUT halklailiskiler@aydinlik.com.tr. CHP: ASKERİ GÜÇ KULLANMAYA KARŞIYIZ ABD’nin Suriye’den çekilme kararını değerlendiren CHP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Türkiye’nin sorunları askeri güç kullanmadan, diplomasi yoluyla çözmesi gerektiğini savundu Astana değil Cenevre. ‘CHP’li adaylar Gül’ün ofisinden çıkmıyor’. ABD’NİN Suriye’den çekilme kararı tüm bölgede olumlu karşılanırken, CHP’den farklı açıklamalar geliyor. CHP, TSK’nın Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD’li teröristlere yönelik sınırötesi harekata hazırlandığı dönemde “askeri güç kullanmayın” çağrısı yaptı. “ABD askerlerinin çekilmesinin Suriye’de bu konularda olumsuz bir gelişmeye yol açmamasını umuyoruz” diyen Çeviköz, çözüm yeri olarak Astana yerine Suriye’yi bölmeyi hedefleyen Cenevre’ye işaret etti.. GAZETECİ Gürkan Hacır, CHP’de yerel seçim öncesi karmaşa yaşandığını, 11’inci Cumhurbaşkanı Gül’ün ofisinin CHP’li aday adaylarının akınına uğradığını söyledi. 7’de. Özgür Özel’le mutlu saatler. Koalisyon çekilmeyecek!. Sultangazi’de ‘meydan’ eylemi SULTANGAZİ’DEKİ bir mahallede yapılması planlanan meydan projesi vatandaşları tedirgin etti. Evlerinin olduğu alana, meydan dışında alışveriş merkezi ve otopark da yapılacağını belirten mahalleli, seslerini duyurmak için iki haftada bir protesto yürüyüşü düzenliyor. Yurttaşların eylemine Vatan Partisi’nden de destek geldi.  YAĞMUR ÜSTÜNDAĞ’ın haberi 3’te. Sayfa. En eğlenceli dama soruları her cumartesi Aydınlık’ta 12 AYDINLIK 01. CMYK.  TURAN SALCI / AKÇAKALE’DEN BİLDİRDİ 8’DE. Yenildiler, dağıldılar Trump’un Suriye’den çekilme kararı ABD’yi ikiye böldü. Kararından vazgeçmesi için Trump’u ikna edemeyen Savunma Bakanı Jim Mattis istifa etti. Karara karşı çıkan çok sayıda ABD’li yetkili ise sessizliğini koruyor MATTIS, şubat ayı sonunda görevden ayrılacağını açıkladı. CNN’nin iddiasına göre Mattis, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın PKK/PYD’lilerden “Kazdıkları çukurlara gömülecekler” sözünden sonra öfkeden mosmor bir yüzle Trump’a istifa mektubunu verdi. ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey, Trump’un ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, ABD Genelkurmay Başkanı JoJim Mattis seph Dunford ve ABD’nin IŞİD’le mücadele koalisyonu temsilcisi Brett McGurk ise konuyla ilgili henüz bir açıklamada bulunmadı. 9’da. BUGÜN NE YAPSAK? Hangi konsere filme tiyatroya sergiye gidelim? SAYFA. 13. ‘Özerklik rüyasının sonu’ İSRAİL’İN Haaretz gazetesi Trump’un Suriye’den çekilme kararını “Suriye’de özerklik rüyasının sonuna gelindi” sözleriyle değerlendirdi. Gazeteye konuşan terör örgütü yö-. neticileri, Suriye ve Türkiye’nin özerkliğe karşı duruşunun aynı olduğunu belirtti. Haberde PYD’nin Suriye yönetiminin şartlarını kabul edileceği iddiasına yer verildi. 8’de. Gül’ün başdanışmanına BM Anayasa terör soruşturması açıldı Komisyonunu 11. CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever hakkında “terör örgütü propagandası” yapmak suçundan soruşturma başlatıldı. 7’de. beğenmedi. Ahmet Sever. Abdullah Gül. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Türkiye, Rusya ve İran’ın üzerinde anlaştığı Suriye Anayasa Komisyonu ile ilgili, “Komisyonun eldeki listelerle oluşturulmasına olumlu bakmıyoruz” dedi. 10’da. YILDIRIM KOÇ. Sayfa.  8’de. 5. Köylününveişçisınıfının desteğinasılkazanılır?. 5. UĞUR CİVELEK. Sayfa.  “Geri gelecektir” diye umut yayanlar var.  “ABD ile Rusya anlaştı” tezleriyle federasyon planına delik tenekeyle su taşıyanlar var.  “ABD hangi ödünleri aldı” diye ters köşeye yatanlar var.. 0530 163 08 70. 9 Sayfa. ABD’NİN Suriye’den çekilme kararı, ABD piyonları ve işbirlikçileri arasında çeşitli tepkilere yol açtı.  PKK gibi, “Gitme” diye yalvaranlar var.  Kılıçdaroğlu gibi, kaygılananlar var.  Akşener gibi, ne yapacağını şaşıranlar var.. Okur hattı. 10. 10. 13. 14. Ekonomikverileriyi şeylersöylemiyor! SONER POLAT. Erdoğan-Ruhani zirvesi SABAHATTİN ÖNKİBAR. Akşener,Perinçek’i haklıçıkardı! YAVUZ ALOGAN. Türkiye neyapmalı? HÜSEYİN HAYDAR. Kanlı koridor! GÖNÜL KENTER. ABD’ninyeni Hint-Pasifikstratejisi ISSN 2146-2356.  İSMET ÖZÇELİK’İN HABERİ 7’DE. Yalvaranlar, kaygılananlar, şaşıranlar, telaşa düşenler, kıvrananlar, çaresizler. ABD’NİN Suriye’den çekilme kararıyla birlikte sınır hattında hareketlilik arttı. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), PKK/YPG’ye bağlı Münbiç Askeri Konseyinin bazı noktalarına operasyon düzenledi. PKK ise sürekli Türkiye tarafını gözetliyor, tünel ve hendekler kazmaya devam ediyor. Öte yandan Akçakale’de toplanan bir grup Suriyeli sığınmacı Akçakale Sınır Kapısına yürüdü. Sığınmacılar, TSK’nın operasyonuna destek vermek için hazır olduklarını söylediler.. Sayfa. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün gazetelerin Ankara temsilcileri ile buluştu. Türkiye’nin Suriye ile doğrudan temas kurması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye, İran, Irak, Suriye arasında Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurulmalı” dedi.. D. oğu PERİNÇEK. ATAKAN HATİPOĞLU’NUN YAZISI 11’DE. Sayfa. ‘Suriye ile doğrudan temasa geçmek lazım’. SINIR HATTI HAREKETLİ. Sayfa. 11. SİYASETİ ona buna laf çakma, siyasi rakiplerinin asabını bozma, kendi seçmen tribünlerini coşturup dalgalandırma sanatı olarak gören haylaz, çocuksu, muzip bir siyasetçi figürü doğdu. Ama iktidar olma niyetinin gerektirdiği stratejik akıldan vazgeçmek kaydıyla.... Sayfa. ÇEVİKÖZ, ABD askerlerinin çekilmesinin, koalisyonun Suriye topraklarında IŞİD’e karşı operasyonların tamamıyla sona erdiği ve koalisyon güçlerinin tümünün Suriye’den çekileceği anlamına gelmediğini söyledi. Çeviköz, “Çekilme kararının yaratacağı ortamda, fırsatçı ve maceracı davranışlar içine girmek isteyecek unsurların olabileceği dikkate alınmalı- Sayfa dır. Bu tür davranışlardan kaçınılması gerekir” ifadelerini kullandı..

(2) 2. 22 Aralık 2018 CUMARTESİ. Hazırlayan: Ercan Dolapçı halklailiskiler@aydinlik.com.tr. Mahmut Esat Bozkurt’un milli devlet anlayışı ‘TürkiyeHalkHükümeti,sarayvesaltanatıyoketmiş,tarihteçizdiğisonizleridesilmiştir. Türkiyetamamenbircumhuriyet,ihtilalinicadıolanyenihukukesaslarıylaBatıCumhuriyetlerindençokdahamanalı,çokincevekapsamlıbirhalkcumhuriyetivaziyetinegelmişti.’. A. Yazar. VRUPA’da Türk milliyetçisi bir öğrenci lideri, kapitülasyonların kaldırılması için tez yazan hukuk doktoru, Kuşadası Kuvayi Milliye reisi, TBMM’de Nail 23 yıl kesintisiz İzmir MilletTOPAL vekili, Atatürk’ün İktisat Bakanı, I. Türkiye İktisat Kongresinin düzenleyicisi ve uygulayıcısı, Atatürk’ün devrimci Adalet Bakanı, Medeni Kanun ve diğer hukuk devrimlerinin yapımcısı, Bozkurt-Lotus Davasının hukuk kahramanı, Ankara Hukuk Mektebinin kurucusu, İstanbul ve Ankara Üniversitelerinde Ordinaryüs Profesör bilim adamı, Türk Ocakları ve Halkevleri üyesi ünlü hatip, gazete başyazarı, Kemalist devrimin kuramcısı gibi birçok özellikleri olan Mahmut Esat Bozkurt’u aramızdan ayrılışının 75. yılında (21 Aralık 1943) saygı ve rahmetle anıyoruz. Işıklı düşünceleri, eylem ve söylemleri, ortaya koyduğu yapıtlar her zaman yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Mahmut Esat Bozkurt, İzmir Milletvekili olarak görev yaparken, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yakın çevresinde yer alır. Müdafa-i Hukuk Grubunun kâtib-i mesulüdür (sorumlu yazman). Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde aydınlatıcı, uyarıcı, yol gösterici yazılar yazar. Buralarda birçok konunun yanında, milli devlet konusunu da işler. Ona göre Osmanlı devleti hiçbir zaman milli devlet olmamıştır. Bunu çarpıcı bir örnekle açıklar: “Osmanlı Mebusan Meclisinde yer alan Boşo adlı bir Rum milletvekili şöyle konuşur: ‘Benim Türklüğüm, Osmanlı Bankasının Türklüğü kadardır.’” Ona göre azınlık milletvekilleri devlet ve millet aleyhine çalışmışlar, yabancılarla işbirliği yapmışlardır.. MİLLİ DEVLET ANLAYIŞI “Türk İhtialinin Anlamı ve İlkeleri-Yeni Türkiye’nin Manası” makalesinde, mili devlet konusunu işler: “Halk idaresinin tesis edilmesi (kurulması), doğrudan doğruya halkın maddi menfaatlerini temin ve takviyeye dayalı bir idarenin vücuda getirilmesi, halkın beklediği külfet (zorluklar) karşılığındaki nimetin tecellisi olacaktır. Bir idare ki Türkiyeli çiftçinin üvendiresi ona yön verecektir. O gün Türkiye’miz macera siyasetinden kurtulacak, maddi, gerçek bir iktisat siyaseti, harap yurdumuzun mukadderatına (geleceğine) hakim olacaktır. Nazarımızda Türkiye o gün, açık manasıyla milli devlet haline dönüşecektir. O gün bu aziz memleketin sahipleri, üreticiler-maddi, manevimeşru mülklerinin idaresinin başına geçeceklerdir.” “Halkın iktisadi ve toplumsal menfaatları-. nı koruyan teşkilat vücuda getirilmedikçe, bu hakiki inkılap feyizli semereleriyle (sonuç) halkı mesut kılmadıkça, Türkiyeli Türk üretici, yine hafif düşecek, memleket her gün bir parça daha kopacak, bir parça daha kanayacaktır. Bilinmelidir ki, Allah’ın esir olmak için yaratmadığı Türk üretici, Türkiye toplumunun emek dünyasında efendidir.” “Osmanlı tarihi diyor ki, Türk halkı camiası (toplum) mukadderatına sahip olmadığı, onun iktisadi ve toplumsal yapısına, devletin siyasetine istikamet (yön) çizmediği içindir ki Türkiye çöktü.” “Yeni Türkiyelilerin Teşkilatı Esasiye Kanunu (Anayasa) kazanılmış haklarıdır. Bunu kurucu meclis olduğuna asla şüphe olmayan Büyük Millet Meclisi yaptı. O Meclis ki hukuki, tarihi sebepler altında, yeni Türkiye’nin dahili ve harici siyasetinin yegâne mesulüdür. O Meclis ki milletin iradesinin temsilcisidir.” “Türk İhtilali’nin Düsturları (İlkeleri)” makalesinde de milli devletle ilgili düşüncelerini açıklamayı sürdürür: “Mili devlet, halk hakimiyeti, ancak böyle bir hareketin temsilcisi olabilirdi. Ta-. rihin hiçbir safhasında eğilmeyen, dönmeyen ve daima yüksek duran Türk’ün başı bu badirede de vakur kaldı. Tanrı istemiş ki bütün eğilen başlar, solan tarihler içinde Türk’ün başı eğilmesin, tarihi solmasın, insanlık vicdan, şeref ve haysiyet örneğini Türk denilen abideden alsın.” “Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir. İdare usulü, milletin bizzat ve fiilen mukadderatını idare etmesi esasına dayalıdır” düsturu, İnkılabın yönünü göstermiş, onun ulaşması icap eden neticeleri hazırlamıştı. İlk Teşkilatı Esasiye Kanununun bu maddesi, İslam ve Türk temel hukuk anlayışlarına uyduğu kadar, asrımızın en son hukuk teorilerini de tam ve olgun bir şekilde ifade ediyordu.” “Bize göre bir memleketi en doğru temsil, onun iktisadiyatında etken olan muhtelif meslek mensuplarının, iktisat zümrelerinin, devletin en yüksek makinesinin başında bulunmalarıyla ifade olunabilir. (...) Şu var ki, memleketi ve milleti temsil zarureti, anayasa hukukunun gayesi ve idealidir. Çağdaş devlet teşkilatının ve bunun bütün hareketlerinin maksadı ve hedefi budur.”. ÖLÜMÜNÜN 75. YILI. ‘Biz yer, gök, ot ve su için milliyetçi değiliz’ MAHMUT Esat Bozkurt, bir Türk Milliyetçisidir. Onun milliyetçilik anlayışı, Atatürk’ün milliyetçilik anlayışıyla aynıdır. Önce kendi ülkesinin çıkarlarını, daha sonra dünya insanını düşünen, kültür, dil, tarih ve ülkü birliğini öne çıkaran üstün uygarlık yapıtlarına hayranlık duyan, bir kişiliği vardır. İşte onun bu konuya ilişkin önemli görüşleri: “Türk İhtilalinin ideali, yalnız ve yalnız Türk halkını, Türk üreticilerini efendi yapmak, onu her şeye kayıtsız ve şartsız hakim kılmaktır. Türk genci ölümlere karşı, maksat yolunda güle güle yürüdü. Bu konuda herhangi bir suikast mutlaka imha olunacaktır. İnkılaba kastetmek, Türk’e Türk’ün yüksek menfaatlarına kastetmektir. Hatırlatalım ki ihtilal nazarında, bütün gericilerin, bütün sultanların düzme halifelerin başları, Türk köylüsünün yırtık çadırının bir ipini bile ödeyemez.” “Türk haklarından istifade edebilmek için, Türklüğü benimsemek, Türk kültürünü kabul etmek, Türklüğü duymak, Türk menfaatlarını kendi menfaatı yapmak, ona hizmet etmek, Türk’üm demek; Türklüğü duygusuyla, kültürüyle kabul etmek lazımdır. Bunları samimiyetle benimseyenleri, yapanları Türk sayarız, kim olursa olsun.” “Bu asırda ilerlemenin, yaşamanın birinci şartı milliyetçi olmaktır. Biz de öyle olacağız. Ya-. şamak için, yükselmek için buna mecburuz. Bütün bir cihan bir yana, milliyetim bir yana... Ve bence milletim, milliyetim bundan da ağır basar. Hiç değilse eşit. O kadar ki, bana bütün dünyayı verseler ve bunun karşılığı olarak bir Türk gencinin burnunun kanamasına değmez.” “Biz yer, gök, ot ve su için milliyetçi değiliz. Bizim gibi aynı dili konuşan, ortak bir tarihin ürünü olan aynı kültüre sahip bu ülkenin, bu ulusun acılarını acı, sevinçlerini sevinç yapan bir insan camiası için milliyetçiyiz. Ulusumuzun yüzde 90-95’i köylü ve işçidir. Biz, bunların mutlu yaşamasını istiyoruz. Köylülerden ve işçilerden toplumun çoğunluğunu dikkate almadan ileri sürülen milliyetçilk davası; bize Sezarların anladığı milliyetçilikten fazla bir şey ifade etmez. Buna insanlığın üstünde saltanat kurmak derler.” “Temiz ve sade Türkçemiz, edebiyat Türkçesi olduğu gün, birbirini anlayan Türk Dünyasında, nasıl bir kültür birliğinin doğacağını tahmin etmek zor bir şey olmaz. Atatürk yalnız geçmişi tasfiye etmedi. Yarını ve yarınlara hakim olan en köktenci temelleri de attı.” “Bir devrim hangi millet hesabına yapılırsa, o milletin öz evlatlarının eliyle yapılmalı ve onun elinde kalmalıdır. Hem de kayıtsız şartsız. Yabancıların yardımıyla yapılan devrimler,. yabancılara borçlu kalırlar, bu borç ödenmez.” “Başka milletlerle ilgili, başka milletlerin malı olan güzelliklere, büyüklüklere, iyi şeylere karşı olduğumuz sanılamamalıdır. Biz Türkler o milletiz ki güzelliklerin, iyiliklerin, büyüklüklerin tapıcısıyız. Bunlar kimin, hangi milletin olursa olsun, alır, kendimizin yaparız. Bizim beğenilen yerlerimizi taklit eden milletleri de sevinçle karşılarız. Bu yaşamanın, yaşatmanın şartlarındandır.” “Önce Türk’ü düşünmek, insanlığı düşünmek için esastır. Çünkü kendisini düşünmeyen, kendisini toplamayan bir adam, başkasını nasıl düşünebilir? Yalnız Türklük kişilerden de önemlidir. Çünkü o, Türk’ün kişiliğini de düşünür. Bunu başka milletlerden beklememelidir.” “Kimsenin toprağında gözümüz yokur. Hürriyet ve istiklâl her milletin hakkıdır. Fakat toprağımızda gözü olanlara, hadlerini bildirmek için bir dakika bile tereddüt edemeyiz! Türk vatanından bir taş parçası koparmak isteyen bir millet dünyadan yok olacağını bilmelidir.” “Şu ciheti (yönü) ilave edelim ki, Türk birliğiyle siyasi birlik düşünmüyoruz. Hars (kültür) birliği istiyoruz. Bundan tarih ve dil birliği anlıyoruz. Emperyalizme müncer olacak (kayacak) ve Türk Milleti hesabına bir şahıs veya sı-. nıf saltanatı yaşamaya en müsait bulunan siyasi birliği düşünmek bile istemeyiz. Biz buna ilkçağ milliyetçiliği diyoruz. Türk tarihi şimdiye kadar her yerde olduğu gibi, bir şahıs veya bir sınıf hakimiyeti olarak tecelli etmedi. Bugün Türk Dünyasına artık böyle bir boyunduruktan kurtulmasını, camia hayatı devir ve tarihinin başlamasını temenni ederiz. Türk birliği dil ve tarih birliğidir.” “Çağdaş devletin amacı, kendisini oluşturan insan topluluğunun maddi ve manevi mutluluğunu sağlamaktır. Bu amacı şöyle anlatmak mümkündür: Her şey halk için ve halkla beraber... Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün hareketi ve faaliyeti, kendisini ancak Türk Milletinin çıkarları için ifade etmeli ve edecektir. Ulus egemenliği, kayıtsız şartsız halk egemenliğidir. Bu egemenlik, bu irade, ancak Türk Ulusunun, Türk halkının çıkarları için ortaya çıkacak ve gerçekleşecektir. Tür demokrasisinin anlamı budur.” Dipnotlar: 1- Mahmut Esat Bozkurt Toplu Eserler I, Yayıma haz. Doç. Dr. Şaduman Halıcı, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2004. 2- Nail Topal, Ateşten Adam Mahmut Esat ‘Bozkurt’, Atayurt Yayınevi, Ankara, 2017.. Biz olup kucaklaştığımız gün ZEYNEP SES VATAN Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek “Kadın” kitabında şöyle tanımlıyordu bizi: “Kadın yangındadır, kafestedir, tuzaktadır, aşk biriktirendir, savaşandır, tarih yazandır, güneşi doğurandır, yarınların gerçek yaratıcısıdır.” Bu muhteşem tespitleri, yaşamın her alanına taşımak ve bölüşmek için 16 Aralık 2018 günü bir aradaydık. Öncü Kadın Genel Başkavensizlik duymaz. Tıpkı öyleydik. nı Pınar Gül ve Genel Yönetim KuRastgele dağıtılan numararulu üyesi Ayşe Nilgün Metingü arlarla, hepimiz ayrı il ve ilçelerden kadaşımızın hazırladığı, Öncü Kadın gelmiştik ama, dikkatimizi bir Ankara İl Başkanımız Aysan Cannoktaya çektik. O nokta, eğiver’in ev sahipliğini yaptığı etkinlik Vatimcinin gözleri ve sözleriydi. tan Partisi genel merkezinde yapıldı. Tıpkı tam bağımsız Türkiye hayaPnar Gül “Pratik mi teoriden, teori mi pralimizi gerçekleştirmek için, partimitikten çıkar?”, sorusu eğitimin başında, zin program ve tüzüğüne uygun davpek aklımızda değildi... İlerleyen saatlerde bu ranış geliştirdiğimiz gibi... eğlenceli, öğrenmeli eğitim programı, bana bu sorunun cevabını düşündürdü. Pınar TAKIM ÇALIŞMASI Gül arkadaşımız her zamanki bildik zerafeİki arkadaş yan yana adım atmayı öğrentiyle konuyu anlatmaya başlayınca “takım çadik. Takım çalışması! Dağıtılan, kartpostallarla lışması” inceliklerini kendi pratiğimiz için bir dikkatimizi toplayıp aynı anda bir resme bayandan öğrenirken, bir yandan da -en azın- kıp, ayrı ayrı hayaller kurup birlikte bir masal dan- biz Aydınlıkçıların bir geleneğini anım- yazabilirdik. Herkesin hayal gücü farklı olsa da, sadık. Mehmet Esmer’in acısını paylaştığımız ortak akıl harika bir masal yazardı. Bunun adı bir günde bir aradaydık. Partimizin bir fe- devrim! daisinin toprağa verildiği bir gündü... YıldızArkadaş olmak, birine güvenmek, birbilara yoldaş gönderdiğimiz “Süvari” lâkaplı rimize arkamızı dönerken bile gönül rahatlıMehmet Esmer arkadaşımızı andık... ğıyla durabileceğimizi bilmek; bizim 40 yıllık onurlu mücadelemizin bize kattığı bir şey olsa BİRBİRİMİZE SARILDIK da, eğitim pratiğimizle iyice pekiştirdik. Hiç bir Eğitimin birinci ayağı tanışmaydı. Herkes Aydınlıkçı diğerini bırakmadı. “Biz” olduk! birbirine var gücüyle sarılarak kendini tanıtEğitimin dramatizasyon bölümü müthiştı. Yıllardır bir kentten diğerine, örgütsel ya ti! Hayali gemi, gerçekte vatanımızdı... Kapda özel bir durum nedeniyle gittiğimizde, ilk tan gemiyi, arkadaşlarının doğru yönlendiriş partiye gidip kendisini tanıtır, sonra da evi- mesiyle kayalıklara çarpmadan kurtardı. Bermizi, soframızı, suyumuzu, ekmeğimizi pay- tolt Breht’in “Partiye övgü” şiirinde, “Nedir laşırız... Kimse kendisini yalnız hissetmez, gü- parti, arka odalarda çalan bir telefon mu?/. AYDINLIK 02. CMYK. Kimdir parti, kararları bilinmez biri mi?” dediği gibi... “Senin bir çift gözün var/ Parti’nin binlerce gözü.” Yaban kazları; uçarken büyük bir (V) harfi gibi uçuyorlarmış. Sebebi, kanat çırparken oluşan hava akımı birbirlerine güç kaynağı oluyormuş. Yorulup sürüden ayrılanlar güç toplayıp yeniden dönüyormuş guruba... Aynı biz! Birbirimizden güç alıyoruz, anti emperyalist mücadeleyi aşkla büyütürken. Rengarenk ipleri birbirimize atıp, kendimizi dolayıp diğer bir arkadaşa verirken, birbirimize olan bunca yıllık bağımızı gördük... Eğlenceli bir şeyle, aslında o görünmez bağımıza dokunduk, hissettik.. ORTAK AKLIMIZ PARTİ Toplantının başından beri duvarda asılı duran kocaman boş kâğıt... Bir anda öyle bir doldu ki... Pınar arkadaşımızın “olay yeri inceleme” olarak bildiğimiz, yerde yatarak çizilen resmini, eğitmen arkadaşımız duvara asınca içini istediğimiz sözcüklerle doldurduk! Bu sembolik çalışma sayesinde ayrı beden ve ruhta, ayrı duygu ve hayatta olsak da, ortak aklımız parti ve vatan fedaisi olmaktı... Bilincimize çıkan bu oldu. Şahane bir öğrenme biçimiydi. Son oyunumuz, duvarda asılı duran boş Türkiye coğrafyası sınırlarını belirleyen haritayı, renkli boyalarla ellerimizle doldurmaktı. Boya seçimi tıpkı gerçek harita renklerindeydi ve biz o haritayı ellerimizle doldurduk... Mücadelemizi elbirliğiyle büyütüp, vatanımızı kardeşliğin, dostluğun, üretip hakça bölüşülen bir yer haline getireceğimiz gibi, andımız ve yeminimiz gibi... Biz olarak kucaklaştık, her zamanki gibi, güneşi başka il ve ilçelerde doğurmak için ayrıldık... Yeni buluşmara hazırız. Birlikte kanat çırpacağız..

(3) 22 Aralık 2018 CUMARTESİ. Hazırlayan: Özlem Konur Usta. halklailiskiler@aydinlik.com.tr. Sultangazi sakinlerinden ‘meydan’ protestosu. Yeni mezun eczacılar mağdur ADANA Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, yeni mezun eczacıların, eczane açabilmeleri veya mesul müdürlük yapabilmeleri için gerekli yardımcı eczacılık kılavuzunun Sağlık Bakanlığınca biran önce yayımlanması gerektiğini söyledi. 17 Mayıs 2012’de 6308 sayılı kanun ile eczacılık fakültesi öğrencilerine mezun olduklarında serbest eczane açmak için, bir yıl boyunca eczanede veya hastanede mesul müdür eczacı ile çalışma zorunluluğu getirildi. Özkan, “Kanunun çıkmasının üzerinden altı yıl geçmesine rağmen kılavuz yayımlanmadı” dedi. 2013’te fakülteye giriş yapanlar, altı aydır ‘eczacı’ unvanı almış olmalarına rağmen kılavuzun yayımlanmasını bekliyorlar,. Sultangazi’dekibirmahallede yapılmasıplanlananmeydan projesivatandaşlarıtedirginetti. Evlerininolduğualana,meydan dışındaAVMveotoparkda yapılacağınıbelirtenmahalleliler, sesleriniduyurmakiçinikihaftada birprotestoyürüyüşüdüzenliyor YAĞMUR ÜSTÜNDAĞ. İ. STANBUL Sultangazi ilçesinde bir grup vatandaş, evlerinin yerine alışveriş merkezi ve otopark yapılacağını iddia ederek, eylem yapmaya başladı. Küçük Uğur Mumcu Mahallesi sakinleri, belediyenin 10 yıl önce yaptığı imar planı kapsamında oluşturulacağı belirtilen ‘meydan’ projesine karşı iki haftada bir protesto yürüyüşü yapıyor. Daha önce de benzer imar çalışmalarının bölgede ranta dönüştüğünü belirten mahalle sakinleri, evlerinden olma korkusu yaşıyor. 10 yıldır evlerinin boşaltılmak istendiğini savunan mahalle sakinleri, Küçük Uğur Mumcu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında toplanarak, hukuki mücadele başlattı.. ‘SANDIKTA CEVABIMIZI VERECEĞİZ’ Aydınlık’a konuşan Dernek Başkanı Abdülkadir Demir, eylemlerde Kaymakamlık ve Belediye binası önüne giderek bildiri okuduklarını anlattı. Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay’la irtibat kuramadıklarından yakınan Demir, “Duyumlarımıza göre Belediye yetkilileri, ‘Biz milletle anlaştık, herkes razı. Buradan kalkıp bir gecede gidecekler’ gibi açıklamalarda bulunuyor” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sultangazi Belediyesi’nin yaşananları görmezden geldiğini belirten Aydemir, imar planına karşı eylemlerine devam edeceklerini ve yaklaşan yerel seçimleri hatırlatarak, gerekli cevabı sandıkta vereceklerini söyledi.. Başkan Altunay: İtirazları duyduk SULTANGAZİ Belediye Başkanı Cahit Altunay, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, bölgede meydan ihtiyacı olduğunu savundu. Projenin Büyükşehir Belediyesinin görüşüyle planlandığını belirten Altunay, şöyle konuştu: “Proje, Küçük Uğur Mumcu mahallesini de kapsayarak 40 bin metrekareye yakın bir alanı oluşturuyor. Hak sahiplerine karşılığı verilmeden bu projeye destek vermeyeceğimizi açıklamıştık. Bazı mahalle sakinleri projeye ‘evet’ diyor bazılarının da ‘hayır’ dediklerini duyuyoruz. Henüz görüşme yapmadık. Vatandaşların taşınacağı binanın bitmesini bekliyoruz. Çıktıkları yere binalar yapılmayacak. Gerçekten meydan statüsünde olacak.”. Vatan Partisi eyleme destek verdi VATAN Partisi, mahalle sakinlerinin geçen pazar günü yaptığı eyleme katıldı. Eylemde parti adına İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ersoy Akalın konuştu. Akalın, “Başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerde, gereğinden fazla alanın imar planları ile betonlaşmaya açılması sorunu karşımıza çıkmıştır. Vatan Partisi olarak yerel seçimlerde bu sorunlara çözümler üretiyoruz” dedi. Akalın, Vatan Partisi’nin bölge halkına desteklerinin devam edeceğini söyledi.. ‘BELEDİYE VATANDAŞLARLA GÖRÜŞMELİ’ SULTANGAZİ İlçesindeki imar sorununa ilişkin geçen yıllarda Meclis’e bir soru önergesi veren CHP eski İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci Aydınlık’a açıklamalarda bulundu: “İnsanların en önemli evrakları bir kimliğidir, bir de tapusudur. Tapuyu değersizleştirmek doğru değildir. Belediyelerin ve mülki idarenin görevi, vatandaşın sağlıklı, iyi koşullarda ve mutlu bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. İnsanların oturduğu yere, inşaat gözüyle bakmak doğru değil. Bu bakış açısı, sadece bir grubun ekonomik gelirinin yükselmesine yol açar. Belediye, vatandaşlarla mutlaka görüşmeli.”. Başkan Atlı, antrenörü yanıtladı EVREN DEMİRDAŞ / KEBAN. Fethiye Atl. KEBAN Belediye Başkanı Fethiye Atlı, Keban Belediye Spor Kulübü Başkanı ve antrenörü Fethi Oruç’un iddialarını reddetti. Atlı, Fethi Oruç hakkında, “Kendisine belediyemiz bünyesinde sözleşmeli. personel olarak yer verilmediğinden dolayı şahsım adına belediyemizin itibarını zedelemek için iftira atıyor” dedi. Fethi Oruç, Spor Kulübü’nde Kick Box ve Tekvando sporcuları yetiştirdiklerini, buna karşılık Keban Belediyesinin verdiği sözleri tutmadığını ve spor salonunu geri al-. ranın gençlik spor merkezi yapılmasını talep etmiştik. Bu süreç ilerler‘BİNAYI GEÇİÇİ ken Fethi Oruç da Halk Eğitim bünTAHSİS ETTİK’ yesinde usta öğretici olarak çalışıAydınlık’a konuşan Başkan Fet- yordu. Bu arkadaşlar İlçe Spor Mühiye Atlı, Spor Kulübü’ne geçici ola- dürlüğü’nden çıkınca biz de ‘Bu birak bina tahsis ettiknaya geçin tadilat lerini söyledi ve olduktan sonra da şu açıklamayı eski yerinize geçeryaptı: “Öncelikle siniz’ dedik. Fethi Keban Belediye Oruç, mağdur olSporun 45 öğduklarını söylüyorrencisi kesinlikle sa, eski çalıştıkları yoktur. Fethi İlçe Spor MüdürOruç’un çalıştırlüğü salonunun tamış olduğu öğdilatı bitti, Kayrenci sayısı 15’i makamımızdan Fethi Oruç’un iddialar geçmez. Daha önizin alıp orada ça19 Aralk 2018 tarihli ceden bu arkadaşlışmalarına deAydnlk’ta yer ald. lar Keban İlçe vam edebilirler.” Spor Müdürlüğünün Kapalı Spor saAtlı, Fethi Oruç’un Keban Belelonunda çalışmalarını yapıyorlardı. diyesine sözleşmeli personel olarak Orası tadilata girince belediyemize ait alınmadığı için aleyhinde gerçekdışı binada çalışmaya başladılar. Biz bu iddialarda bulunduğunu kaydetti ve binayla ilgili 2015 yılında Gençlik ve belediyenin itibarını zedelemeye çaSpor Bakanlığımıza yazı yazarak bu- lıştığını söyledi.. Hazrlayan: Emine Akfrat emineakfirat@aydinlik.com.tr. Aynen icra edeceğim BABASI ne söylerse Hoca, çocukluğunda aksini yapardı. Babası artık maksadı ne ise onun aksini söylemekle yolunu buldu. Bir gün değirmenden geri gelirken bir çaydan geçecek oldular. Köprü varsa da hayvan geçemez bir halde idi. Babası: “Oğlum molla! Ben köprüden dolaşacağım. Sen çayın geçit yerinden hayvanı geçirme.” dedi. Molla Nasreddin hayvanı geçit yerine. sürdü. Un çuvalı bir tarafta meyl etti. Bunu gören babası haykırarak: “Molla! Çuval bana doğru eğrilmemiş; çaya düşmeyecek. Sakın doğrultma, daha itiver!” deyince Hoca: “Vallahi baba! Şu yaşa geldim, ne dedinse aksini yaptım. Bu sefer emrinizi aynen icra edeceğim” diye bağırdı. Akabinde de çuvala dokundu. Çuval dokunur dokunmaz çaya yuvarlandı, gitti.. Dağ yürümezse abdal yürür HOCA sohbet esnasında evliyalıktan dem vurmaya başladı. “Senin evliyalığını nerden bilelim?” dediler. “Hangi taşı, hangi ağacı çağırırsam gelir” dedi. “ Öyleyse şu karşıki pelit ağacını çağır, bakalım” dediler. Hoca, kendine özgü tavırla üç kere: “Gel, ya mübarek” demişse de ağaç yaprağını bile kımıldatmayınca Hoca, kös kös ağacın yanına gitti. “Hani? Ayağına getirecektin?” dediler. “Bizim taifemizde gönül, kibir olmaz. Dağ yürümezse abdal yürür” dedi.. CMYK. Malatyalı öğrenciler kayısıdan piyano yaptı. MALATYA’da öğrenciler mikro denetleyiciler ile ‘kayısı piyano’ yaptı. Kentte farklı okullarda eğitim gören lise öğrencileri hafta sonlarında Robotik Kodlama Eğitmeni Mehmet Hakan Karadayı bir araya geliyor. Kayısının bilgisayara verdiği etkileşimi test ettikleri sırada ‘kayısı piyano’yu bulduklarını belirten Mehmet Hakan Karadayı kayısının iyi bir iletken olduğunu söyledi. Karadayı, “Sensörlerle, kablolarla ve ‘arduino’ dediğimiz mikro denetleyicilerle bir sistem oluşturduk. Geri dönüşüm malzemelerinden ahşap piyano kalıbı yaptık” dedi. Öğrenciler, kayısı piyano ile hem müzik hem kodlama yapıyor.. dığını ileri sürmüştü.. Gül ki güldüresin. AYDINLIK 03. 3. Bak ‘minik postacı’ geliyor. İZMİR’in Karşıyaka ilçesindeki Nebahat Alparslan Karadavut İlkokulu’na, öğrencilere eski haberleşme tekniklerini öğretmek amacıyla PTT şubesi açıldı. Öğretmen Sevinç Çakır’ın “Bak Postacı Geliyor” adlı projesi kapsamında öğrenciler, özel kıyafetlerini giyerek, PTT çalışanı gibi faaliyet gösterip, yıl sonuna kadar okul içinde mektuplaşmayı sağlayacaklar. Çakır, “Mektubun yazımından gönderilen kişiye ulaşmasına kadar her anı çocuklarımıza öğretmeyi amaçladık. İnsanlar yaşayarak öğrenir ve bunları unutmaz. Kişiler arasında azalan iletişimin artmasına da katkı sağlayacağımızı umuyorum” dedi.. Pompalıyla köpeklere ateş açtı. ADANA’da sokak köpeklerine pompalı tüfekle ateş açan Tuncay K. (42) tutuklandı. Tuncay K., alışverişe gönderdiği oğlu M.C.K.’nın köpekler tarafından ısırıldığını öne sürdü. Tuncay K. 15 aralıkta meydana gelen olayda oğlunun ağlayarak eve gelmesi üzerine av tüfeğini alarak Kurttepe Parkı’nda bulunan köpeklere ateş açtı. Köpeklerden biri telef olurken, diğeri ayaklarından yaralandı. Silah sesleri duyan vatandaşlar ise Tuncay K.’ye tepki gösterdi. Gözaltına alınan Tuncay K. “mala zarar verme ve silahlı tehdit” suçlarından adliyeye sevk edildi. Sağlık kontrolü için Adli Tıp Birimine sevk götürülen Tuncay K., gazetecilere, “Yetkililere defalarca ihbar ettim, hiçbir şekilde müdahale etmediler” dedi..

(4) 22 Aralık 2018 CUMARTESİ. 4. Hazırlayan: Özlem Konur Usta. Gökkuşağı. halklailiskiler@aydinlik.com.tr. Mars’taki buz gölü görüntülendi. Dr. Begümşen ERGENEKON. AVRUPA Uzay Ajansı’nın (ESA) Mars Express uzay aracı Kızıl Gezegen’deki Korolev kraterinin içerdiği donmuş suyu fotoğrafladı. 25 Haziran 2003’te Baykonur Üssünden uzaya gönderilen Mars Express, 25 Aralık 2003’te Mars’ın yörüngesine ulaştı. ESA, aracın yörüngeye ulaşmasının 15’nci yıl dönümünü donmuş kraterin fotoğraflarını paylaşarak kutladı. Fotoğraf, Mars Express’in Yüksek Çözünürlüklü Stereo Kamera (HRSC) tarafından çekildi. Çapı 82 kilometre olan krater, Mars’ın kuzeyinde yer alıyor. Gezegenin kuzey kutbundaki bu krater, yıl boyunca 1.8 kilometre kalınlığında donmuş su kütlesi içeriyor. Kraterin adı ise Sovyet uzay teknolojisinin babası olarak adlandırılan baş roket mühendisi ve uzay tasarımcısı Ser-. berge@metu.edu.tr. Yazarmz Dr. Begümen Ergenekon, teknik nedenlerle yazsn gönderememitir.. HAYATA BAĞLAN. Yazarmz Psikiyatri Uzman Doç. Dr. Defne Tamar Gürol youn program nedeniyle bu hafta yazsn gönderememitir.. 41 öğrenci okulda zehirlendi MANİSA’nın Turgutlu ilçesinde Şehit Suat Akıncı Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi’nde yatılı olarak kalan 41 öğrenci, önceki akşam saatlerinde zehirlenme belirtisiyle hastaneye kaldırıldı. Yemek yedikten sonra mide bulantısı ve baş dönmesi yaşayan öğrenciler, Turgutlu Devlet Hastanesine ve Özel Egeumut Hastanesi’de tedavi altına alındı. İlçe Sağlık Müdürü Bilgehan Hasyiğit konuya ilişkin, 41 öğrencinin hastanelerde gözlem altında tutulduğunu, öğrencilerin akşam yemeğinde yediği tavuk dönerden dolayı gıda zehirlenmesi yaşamış olabileceklerini ifade etti.. Sedanur davasının nakli istendi. Tescillendiktensonraİzmirlokmasınaolanilgi dahadaarttı.Yalnızcaİzmir’desektöregirenlerin sayısı700’übuldu.Özellikleevkadınları İŞKUR’daneğitimalarakmeslekediniyor. ZMİR’in geleneksel lezzetlerinden olan İzmir lokması, geçmişte sadece hayır işi için dökülürken şimdi açılış veya doğum gibi özel günlerin de vazgeçilmezi oldu. Aşçılık ve pastacılık eğitimi alarak sektöre girenlerin sayısı İzmir’de 700’ü buldu. Bornova Meslek Eğitim Merkezi bünyesinde hem aşçılık hem pastacılık eğitimi veren ve 29 yıldır lokmacılık yapan Metin Köroğlu, lokma yapımının inceliklerini anlattı. İzmir Ticaret Odası tarafından 8 Şubat 2011’de yapılan başvuruyu değerlendiren Türk Patent Enstitüsü, İzmir lokmasını kente özgü bir lezzet olarak tescil altına aldı. Metin Köroğlu lokmacılığa olağanüstü ilgi olduğunu söyledi. Köroğlu şöyle konuştu: “İzmir’de 700’den fazla lokmacı bulunuyor ama pastacılar odasına kayıtlı lokmacıların sayısı yalnızca 30. Eskiden lokma işi pastacılar tarafından yapılıyordu. Şimdi işi bilen bilmeyen, lokma makinesi olan herkes bu işe girdi. 6 aylık dönemlerde İŞKUR ile Milli Eğitim ortaklığında istihdam garantili eğitim programları düzenleniyor. Öğ-. rencilere bin 200 lira maaş verilip özel sağlık sigortaları yapılıyor. Kursiyerler mezun olduktan sonra işe yerleşiyorlar. Özellikle lokmacılığa muazzam bir ilgi var. Genelde ev kadınları ve meslek edinmek isteyenler bu kurslara geliyor.”. Baharatlı şerbet. PÜF NOKTASI MAYADA Lokmanın en önemli püf noktasının mayalanma süresinde olduğunu ifade eden Köroğlu, bu lezzetli tatlının nasıl yapıldığını da anlattı: “Ilık su, maya, tuz, şeker ve bir miktar da yağ ilave ederek hamuru hazır hale getiriyoruz. Bir süre sonra hamur mayalanıyor ve dökme işlemine geçiyoruz. Suyun ne kadar ılık olması gerektiği ve mayanın ne kadar katılacağını zamana göre ayarlıyoruz. Hazırladığım hamuru yarım saat sonra dökmeyi planlıyorsam, mayasını çok koyuyorum. Daha uzun süre sonra dökecek olsaydım mayasını daha az, suyunu biraz daha soğuk tutardım. Süreyi he-. Ev kadını ve iki çocuk annesi 45 yaşındaki Funda Yüksel, üç yıl önce meslek eğitim kurslarına gittikten sonra lokmacılığı öğrendi. Kursta Metin Köroğsaplamak lokmadaki lezzeti etkilu’ndan ders alan Yüksel, eğitimini tamamladıktan sonra ler. Çünkü mayalanmamış bir hahocasının yanında çalışmaya başladı. Köroğlu ile birlikte simurun lezzeti iyi olmaz. Hamuru parişlere yetişmeye çalışan Funda Yüksel, lokmayı tamamkızartırken iki kazan kullanıyolayan unsurlardan birinin de şerbet olduğunu söyledi: rum. Yağla buluşan hamurları bi“Ben şerbetin içine tarçın ve karanfil koyuyorum. Vanilya raz kızardıktan sonra birinci tenceve gül suyu ekliyorum. Zencefil ve zerdeçalı da kattıkreden alıp ikinci tencereye geçirtan sonra bu karışım kaynıyor ve ortaya böyle dodim. Birinci tenceredeki yağımızın ısı ğal, kokulu, baharatlı bir şerbet çıkıyor. Şerbeseviyesi ikinci tencereye göre düşük. ti çok kaynatıyor ve kıvamı yoğun bir İkinci tenceredeki yağ daha kızgın. Bu da karışım elde ediyorum.” lokmanın daha çıtır olmasını sağlar.”. Ağ fiyatları balıkçıyı vurdu. BİR zamanlar evlerin olmazsa olmazları arasında yer alan ot süpürge, elektrikli süpürgelerin yaygınlaşması üzerine tarihe karıştı. Özellikle Anadolu kültüründe her evin kapı arkasında en az bir tane bulunan ot süpürge, teknolojinin gelişmesi ve yaşam standartlarının yükselmesiyle birlikte yerini elektrikli süpürgelere bıraktı. Bursa’nın Osmangazi ilçesinde süpürge imalatı yapan Yüksel Başak, “Bursa’da ben ve amcamdan başka süpürge üretimi yapan kimse kalmadı. Eskiden evler bahçeliydi. Biri bahçeye diğeri evin içine olmak üzere her eve en az iki süpürge gerekliydi. Binalar değişti. Teknoloji ot süpürgeye galip geldi” dedi.. Sokak öpeğine işkence EDİRNE’nin Uzunköprü ilçesine yaşayan Mustafa Yar, beslediği sokak köpeğini gözleri oyulmuş şekilde buldu. Yar, “Bu caniliği kim ya da kimler yaptıysa bulunmasını istiyorum. Bu bir vahşet” dedi. Uzunköprü İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri soruşturma başlattı. Köpek tedavi altına alındı.. AYDINLIK 04. CMYK. Gezegende bugüne kadar sadece kutuplardaki buz şapkaları ve yeraltı buz kaynakları şeklinde çok az miktarda su tespit edildi. Bu su rezervlerin bir kısmı dönem dönem eriyip buharlaşıyor ve Mars’ın daha soğuk bölgelerine yağıyor. Bilim insanları, Mars Express aracılığıyla su rezervlerinin nasıl kaybolduğuna ilişkin daha fazla veri elde etmeyi umut ediyor. Kraterin yaklaşık 4 milyar yıl önce, yani iddialara göre gezegende suyun bol olduğu çağda oluştuğu tahmin ediliyor. Bilim insanları, eskiden Kızıl Gezegen üzerinde nehirlerin, göllerin ve hatta okyanusların olduğuna inanıyor. Bu suyun büyük kısmının atmosferle birlikte uzaya buharlaşıp gittiği tahmin ediliyor.. Lokmacılık İ. Ot süpürge teknolojiye yenildi. SU NASIL KAYBOLDU?. Ev kadınlarına yeni meslek:. TOPLUM SERVİSİ. KARS’ın Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyünde kaybolduktan yedi gün sonra cesedi bulunan Sedanur Güzel’in (9) ölümüyle ilgili tutuklanan Ertan Bozkurt, Ahmet Bilen ve Himmet Uç hakkında, ‘kasten öldürme’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından ceza istendi. İddianamenin kabul edilmesinin ardından üç sanık, güvenlik nedeniyle Diyarbakır’daki cezaevine nakledilirken, Kars 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’na yine güvenlik nedeniyle davanın başka ilde görülmesi için nakil talebinde bulundu. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nce hazırlanan raporda, Ahmet Bilen’in ve Ertan Bozkurt’un DNA profillerinin uyuştuğu tespit edilmişti.. gei Korolev’den geliyor.. AĞLARA yapılan zam Trabzon’da kayıkla açıldıkları denizde küçük ölçekli avcılık yapan balıkçıları olumsuz etkiledi. 45 yıllık balıkçı Salih Yılmaz “Denizin dibinde her çeşit atık var. Ağlara takılan atıklar hasar veriyor, yenilemek zorunda kalıyoruz. Denize salladığımız yaklaşık 2 bin TL değerindeki ağlardan 100 TL’lik balık çıkaramıyoruz” dedi. Yılmaz, baba mesleği olan balıkçılığı çocuklarının yapmasını istemiyor. 30 yıllık balıkçı Haluk Kalyoncu ise gelişen tek-. noloji ile birlikte balık sürülerinin kolay tespit edilip yakalanabilmesinin balık popülasyonunun geleceği için tehlikeli olduğunu söyledi. Kalyoncu şöyle konuştu: “Denizde zaten az balık var. Büyük teknelerden bize balık kalmıyor. Deniz bu kadar büyük teknolojiye karşılık veremez. Kayıkla küçük balıkçılıkla uğraşanlar her zaman geriye gidiyor. Alım gücümüz gün geçtikçe azalıyor. Avladığımız balıkla mazotu karşılayamıyoruz.”. ’Hızır’la acil kan taşınacak. ERZURUM’da iki doktor ve bir İHA pilotu, acil vakalarda kan taşımak için drone geliştirdi. “Hızır” adı verilen ve 20 ünite kan taşıma kapasitesine sahip drone ihtiyaç anında ilaç da nakledebilecek. Projeyi Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan Dr. Can Özlü ve Dr. Sami Engin Muz ve Erzurum Teknik Üniversitesi 4’ncü sınıf öğrencisi ve İHA operatörü Sefa Yangal hazırladı.Üretilen drone 4,5 kilogram ağırlığında 25 kilometre uçuş mesafesine sahip ve 20 ünite kan taşıyabiliyor..

(5) 22 Aralık 2018 CUMARTESİ. Hazırlayan: Deniz Bilici. İŞ GÜVENLİĞİ. Sınıf Gözlüğü. halklailiskiler@aydinlik.com.tr. enay K. ÖZDOĞAN / İş Güvenliği Uzmanı. Az tehlikeli işyerleri, 2019’a dikkat!.  C sınıfı iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaktayım. 2019 yılından itibaren tehlikeli işyerlerine bakamayacağım. Durumla ilgili değişiklik var mı? Bilindiği gibi işyerlerinin tehlike sınıfına göre, bulunması gereken iş güvenliği uzmanı sınıfı da farklılık göstermektedir. 2019 yılına kadar, C sı-. nıfı iş güvenliği uzmanları az tehlikeli ve tehlikeli işyerlerine, B sınıfı iş güvenliği uzmanları çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerine, A sınıfı iş güvenliği uzmanları da yine çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerine bakabiliyordu. 1 Ocak 2019 tarihi itibaryla C sınıfı iş güvenliği uzmanları yalnızca az tehlikeli işyerlerine bakabilecekken. B ve A sınıfı iş güvenliği uzmanları daha önceki bakmaya devam ettiği tehlike sınıfında bulunan işyerlerine bakacaktır. 2020 yılına gelindiğinde ise B sınıfı iş güvenliği uzmanları sadece tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerine bakacaktır. A sınıfı iş güvenliği uzmanları ise bütün tehlike gruplarına dâhil işyerlerine bakmaya devam edecektir. Mevcut. durum değişikliği ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Yeni bir açıklama gelene kadar 2019 yılından itibaren C sınıfı iş güvenliği uzmanları tehlikeli işyerlerine bakamayacaktır. Sorularınızı calismahayati@aydinlik.com.tr adresine gönderebilirsiniz.. 2.500 TL. Hilmi Akdemir. Ali Aydn. Talip Sevgen. M. İLYONLARCA çalışanın merakla beklediği asgari geçim tutarı önceki gün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunuldu. Masaya ağır, orta ve hafif işçi statüsündeki çalışanlara yönelik üç ayrı rakamla gelen TÜİK, ağır statüdeki bir işçinin asgari geçim tutarını 2 bin 213 lira 40 kuruş olarak açıkladı. Orta statüdeki işlerde çalışan bir kişinin geçim tutarı bin 978 lira 80 kuruş olurken, ‘hafif’ statüde çalışanlar için ise bin 841 lira 40 kuruş belirlendi.. ‘ÇAY-SİMİT HESABINI KARŞILAMAYAN ÜCRET...’ TÜİK’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunduğu rakamları vatandaşlara sorduk. Açıklanan rakamın geçinilebilir bir meblağ olmadığını belirten Ali Aydın, “Vergilere, harçlara, gıdaya üst üste gelen zamlarla birlikte bu rakamla insanların yaşaması mucize. İnsan bu parayla geçinebilir mi? Meşhur çay-simit hesabını karşılayamayan asgari ücretle insan nasıl geçinsin? Asgari ücret 2 bin 600 liradan aşa-. Asgari Ücret Tespit Komisyonu önümüzdeki hafta 2019 asgari ücretini açklayacak. ‘İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUZ’ bilir? Asgari ücret 3 bin liranın altında olmamalı.”. ğı olmamalı” dedi.. ‘MECLİS’TE YATANLARIN ALDIĞI PARAYA BAKIN!’ Zekeriya Merzifonluoğlu da şunları dile getirdi: “Bahsedilen rakamlarla geçinmek mümkün değil. 850 liranın altında kira yok kira! Bunu bana devlet büyükleri bir açıklasın da ben de objektif yaklaşayım. Onlar bir geçinsin yarısıyla geçiniriz. TBMM’de akşama kadar yatan insanlar 20 binin üzerinde maaş alırken benim işçi kardeşlerim bu rakamlarla nasıl geçine-. ‘BİR KİŞİNİN GEÇİNEMEDİĞİYLE BİR AİLE NASIL GEÇİNSİN?’ TÜİK’in bir kişinin asgari geçim tutarı üzerinden araştırma yapmasını eleştiren Hilmi Akdemir isimli vatandaş da şöyle konuştu: “Adı üzerinde 2 bin 213 lira bir kişinin asgari geçim tutarı. Bir kişi bu rakamla geçinemiyorken 4-5 kişilik bir aile nasıl geçinsin? Elektrik, su faturasındaki vurgunu sormak lazım. Ben bu yıl Kurban. İzmir Metro’da adım adım greve HAYATİ ÖZCANNURCAN CANDAN / İZMİR. “İZBAN’da devam eden grevin üzerine yeni bir grevin daha eklenmesi İzmir trafiğini tamamıyla felç edebilir” diyen Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hüseyin Ervüz, “İzmirliler daha çok mağdur olur” dedi. Ervüz, şöyle devam etti: “İşveren önce ücretlere yüzde 10 teklif etti. Ardından bu teklifini ikramiyeler dahil yüz-. Hüseyin Kara da asgari ücretin insanların yaşabileceği bir rakam olması gerektiğini söyledi: “Bu asgari ücretle Meclis’te oturan vekillerimiz var ya hani bize yardımcı olacak vekiller... Onlar bir ay geçinsinler ben de elimde ne varsa onlara vereceğim. İnsan gibi yaşamak için 3 bin liranın altında olmaması lazım. Bir evde 3-4 çocuğu olan ve asgari ücretle geçinmeye çalışan insanlar var. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyarak bu rakamları belirleyin” diye konuştu.. ‘Poşete ücret 10 bin işsiz demek’ ALIŞVERİŞ poşetlerinin ücretli olmasına sayılı günler kaldı. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek Çevre Kanunu ile plastik alışveriş poşetleri artık 25 kuruştan satılacak. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, uygulamadan plastik poşet üreticilerinin olumsuz etkileneceğini ve 2019 yılında plastik poşet üretiminin en az yüzde 50 düşmesini beklediklerini söyledi. Eroğlu, üretimde yaşanacak bu daralmanın toplam 20 bin kişiyi istihdam eden sektörde yaklaşık 10 bin kişinin işsiz kalmasına yol açacağına söyledi. Buna ilişkin poşet üreticilerinin hızlı bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirten Eroğlu, düzenlemenin önemli olduğunu da vurguladı ancak bazı eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi:. İZMİR Banliyö Sistemi’nde (İZBAN) 10 Aralık’ta başlayan grevden sonra İzmir Metro’da da grev çanları çalmaya başladı. İzmir Metro AŞ ile Demiryol-İş Sendikası arasında süren toplusözleşme görüşmeleri tıkandı. Görüşmelerde sendika 437 çalışan için seyyanen 600 lira zam isterken işveren ikramiyeler dahil yüzde 14 zam teklif etti. Ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadı, uyuşmazlık tutanağı tutuldu. Arabuluculuk sürecinden sonra başlayacak 60 günlük süre içinde taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa İzmir Metro çalışanları greve çıkacak.. ‘İZMİR TRAFİĞİ FELÇ OLABİLİR’. Zekeriya Merzifonluolu. Bayramı dahil et yiyemedim.” Talip Sevgen isimli vatandaş da sadece 700 lira kiraya verdiği belirterek şunları söyledi: “Ben bekar bir insanım. Harcamalarım TÜİK’in verilerinden çok daha fazla. 700 lira kira veriyorum. 250 lira yol parası, doğalgaza en az 350 lira ödüyorum. Telefon faturam, elektrik, su... Bu bahsedilen rakamlar bizleri kurtarmıyor. Benim harcamalarım zaten bu haliyle 2 bin liranın üzerinde. Bu yüzden 2019’da asgari ücret en az 2 bin 500 olmalı.”. SEDA AKYÜZ / ANKARA. de 14 zam şeklinde değiştirdi. Biz bu iki teklifi de reddettik. Çünkü Metro çalışanlarının birikmiş sorunları var. Enflasyonun patlama yaptığı, dört kişilik bir ailenin hiçbir sosyal harcama yapmadan en az 3 bin 950 liraya ihtiyaç duyduğu ortamda 149 üyemiz bin 738 lira net ücretle çalışıyor. 102 üyemiz bin 837 lira ücret alıyor. Metro’daki işçiler, İzmirliye hizmet etmekten memnun. Vatandaşlar da mem-. nun. Biz fazla bir şey değil, hakkımızı istiyoruz.”. ORTAK KARAR ALINACAK Ervüz, “Bu sürecin nasıl ilerleyeceğini arkadaşlarımızla ortak karar alarak belirleyeceğiz. Biz onların hakları için çaba gösteriyoruz. Kararı verecek olanlar da onlar. Bir kişinin bile kabul etmediği teklifi sendika olarak kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.. Yıldırım KOÇ. y.yildirimkoc@gmail.com. VATANDAŞIN ASGARİ ÜCRETİ Sokağaçıktık,vatandaşaTÜİK’in açıkladığıasgarigeçimtutarınısorduk. Vatandaşlar,üstüstegelenzamlarla birlikte2bin213liranıngeçinilebilecek rakamolmadığınısöylediler. 5. BİYOBOZUNUR POŞET ÜCRETSİZ OLMALI “Avrupa Birliği’ndeki benzer uygulamalarda 50 mikronun üzerindeki poşetler kapsam dışı tutuluyor. Bu ayrım Türkiye’deki mevzuatta yer almıyor. Biyobozunur-biyoplastiklerle ilgili herhangi bir düzenleme yapılmaması da önemli eksiklik. Bu malzemelerle üretilen poşetler ücretsiz olmalı.”. Köylünün ve işçi sınıfının desteği nasıl kazanılır?. K. üçük üretici köylümüz olumlu özellikleri açısından esnafımızla aynıdır. Çıkarlarına dokunmadığınız sürece çok keyiflidirler. Hele 31 Mart öncesinin kış aylarında pek işleri yoktur. Köy kahvesinde kağıt veya taş oynayıp, vakit öldürürler. Bu sürede köylerine gelen bir konuk bir anda ilgi odağı olur. “Hele bir de şunları dinleyelim,” derler. Bu ilgiyi, güven ve destek olarak yorumlamak aşırı iyimserliktir. Ancak onlar da çok sağlamcı ve gerçekçidirler. Yüzyıllardır süregelen tarımsal üretimin acımasızlığı bu özelliklerini daha da pekiştirmiştir. Ayrıca, kentlerde kimin kime oy verdiği pek bilinmez. Ancak köyün siyasal tercihleri kolayca belirlenebilir. Muhalif bir partiye oy vermek, iktidar tarafından cezalandırılmanın bir nedeni de olabilir. Çarıklı erkan-ı harplerimiz bunu da düşünür. Köylünün derdi mazottur, elektriktir, gübredir, tohumdur, tarım ilacıdır, ürünün uygun fiyatla pazarlanmasıdır, tarımsal kredi borçlarıdır. Kredi kartları ve tüketici kredilerinin yaygınlaşmasıyla, bir de bunların faizi ve aylık ödemeleri sorunu vardır. Ancak küçük üretici köylünün günümüzde pek kitle eylemi yoktur. Çiftçilerin büyük bölümünün üye olduğu ziraat odaları da sessizliğini korumaktadır. Muhalif bir siyasi parti bunların herhangi birine bugün çözüm getirebilir mi? Belki bir üretici kooperatifi kurabilirsiniz. Belki köylünün narenciyesine dış pazar ararsınız. Ancak uzmanlık isteyen bir alana girildiğinde başarısızlık olasılığı da az değildir. Ama bunların hiçbiri bugünden yarına somut yarar getirmez. Belki Türkiye ile Rusya’nın ilişkilerindeki sorunların çözümüne katkıda bulunarak belirli bir bölgenin üreticisinin bir bölümünün pazar sorununun aşılmasına katkıda bulunabilirsiniz. O kadar. Köylüye bugün hemen somut yarar sağlayamazsanız, yapılan güzel sohbetlere kanmayın. Sohbetin ve dertleşmenin güzelliğinin kaynağı, köylümüzün efendiliğidir. Ancak o efendi köylüler kimseye öyle kolay güvenmezler ve destek vermezler.. İŞÇİLER FARKLIDIR Türkiye’de gelir getirici bir işte çalışanların yüzde 70’i işçi ve memur. İşsizleri ve işçi ve memur emeklilerini de sayarsanız, işçi sınıfımızın halkımızın dörtte üçünü oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 19,8 milyon ücretlinin 16,8 milyonu “işçi” statüsündedir. Geri kalanı memur ve sözleşmeli personeldir. Bunların da toplu sözleşme kapsamındaki sendikalı bölümü yalnızca 1 milyon. Yaklaşık 15,8 milyon işçi, sendikasız ve toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında. İşçilerin sorunları giderek artıyor. Sorunları artan işçiler, meşru ve demokratik kitle eylemleriyle tepki veriyor. Onları esnaftan ve küçük üretici köylülerden ayıran birinci özellik bu. İşçiler de çok gerçekçidir. Kısa vadeli çıkarlarını çok iyi biliyorlar. Peki, muhalif bir siyasi parti, mevcut düzen içinde işçilerin bazı sorunlarına somut çözümler üreterek onların güvenini ve desteğini kazanabilir mi? Kocaman bir EVET. Muhalif siyasi parti mevcut düzende yalnızca işçilerin bazı sorunlarına çözüm üretebilir, böylece onların güvenini ve desteğini kazanabilir. Direniş yapan işçiye destek verilir. Grevci işçi ziyaret edilir. İşçi sorunları televizyonda ve gazetede kamuoyuna yansıtılır. İşçi düşmanlığı yapan şirketlerin ürünlerine karşı tüketici boykotları düzenlenir. İşten atılan, ücreti veya tazminatı ödenmeyen, fazla çalışma ücreti verilmeyen, işyerinde ezilmeye çalışılan işçiye hukuki destek sağlanır. İşçiler ve sendikalar, gelişmeler, sorunlar ve tehditler konusunda bilgilendirilir ve uyarılır. Esnafın ve köylünün sohbete bol bol vakti vardır. İşçininse genellikle yoktur. Ancak bugün giderek artan somut sorunlarını mevcut düzenin sınırları içinde bir parça çözebileceğiniz milyonlarca işçinin güvenini ve desteğini kazanabilirsiniz.. T.C. İSTANBUL ANADOLU 1. İCRA DAİRESİ 2018/956 TLMT. TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : Özellikleri :İstanbul ili Suhtanbeyli İlçesi Battalgazi M 217 ada 9 parsel sayılı taşınmaz borçlu adına tam hisseli olarak tapuda kayıtlı olup 282,23 M2 yüzölçümlüdür.Taşınmaz her ne kadar tapu kayıtlarında arsa olarak gözükse de yerinde betonarme karkas sistemde yapılı, zemin +bir normal kattan oluşan apartman vardır. Bina ruhsatsız ve iskansızdır. Taşınmazın zemin katında 100 m2 normal katta ise 133 m2 yüzölçümüne sahiptir. taşınmazın zemin katı konut olarak kullanılmakta olup, normal kat na tamam haldedir. Bina vasat derecede malzeme ve işçilikte inşaa edilmiştir. Binada su elektrik ve kalorifer tesisatları vardır. Adresi : Battalgazi Mah. Alper sokağı No:18 Sultanbeyli/İSTANBUL Yüzölçümü : 282,23 m İmar Durumu : Kayıtlardaki gibidir, Yola Mesafesi 4.42 m2 Kıymeti : 638.000,00 ¨ KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler : Kayıtlardaki gibidir 1. Satış Günü : 14/02/2019 günü 11:30 - 11:35 arası 2. Satış Günü : 12/03/2019 günü 11:30 - 11:35 arası Satış Yeri : Mezat Salonu 1 - İstanbul Anadolu Adalet Sarayı B Blok -4. Kat KARTAL / İSTANBUL ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşincigünden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir.Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de. AYDINLIK 05. CMYK. %50 sini,rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamınıve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV,1/2 tapu harcı ileteslim masraflarıalıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. (Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinden rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir.) 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2018/956 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.20/12/2018 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir. BASIN: 918998 (www.bik.gov.tr).

Referanslar

Benzer Belgeler

Irak Devlet Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) yaptığı açıklamada, IKBY üretimi de dâhil olmak üzere Irak’ın mart ayında günlük 3,9 milyon varil petrol

Korunmaya muhtaç gruplara yönelik BM kriterleri doğrultusunda, Yunan adalarından Türkiye'ye iade edilen her bir Suriyeli için Türkiye'den bir diğer Suriyeli AB'ye

27 Mart Cumartesi günü başkent Bağdat’ta Ürdün Kralı İkinci Abdullah ve Mısır Cumhur- başkanı Abdülfettah es-Sisi’nin katılımı ile Ürdün, Mısır ve Irak

Krizden Türkiye, ABD’nin ekonomik ve askeri yardımını daha fazla alarak ve bölgedeki önemini müttefiklerine daha fazla göstererek faydalanırken Sovyetler

Şah Fırat Operasyonu, Türkiye ile ABD arasında imzalanan Özgür Suriye Ordusuna yönelik “eğit-do- nat programı” ve bölgesel aktörlerin açıklamaları bir-

1957 Türkiye Suriye Krizi’ne neden Olan Siyasi Gelişmeler İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya ABD ve Sovyetler Birliği merkezli iki kutba ayrılmıştı.. Sovyetler Birliği

Analist, ekonomik açıdan İran’ın Rusya için önemine de değinmiştir: “Birlik üyeleri arasın- da, endüstriyel malların satışı için bir fırsat sunan İslam Cumhuriyeti,

Suriye’de dönen zulüm ve baskıyı daha iyi kavramak için kırk senedir hükümete mıknatıs gibi yapışmış olan Nusayri Alevi Hafız Esad ve hanedanını tanımak