• Sonuç bulunamadı

SİNOP ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SİNOP ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU"

Copied!
51
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SİNOP ÜNİVERSİTESİ

MESLEK YÜKSEKOKULU

Yazılım Kurulumu ve Yönetimi Öğr. Gör. Resul TUNA

SİNOP – 2010

(2)

BÖLÜM1 -BİLGİSAYAR SİSTEMİNİN İNCELENMESİ:

Bilgisayar; Giriş birimleri ile dış dünyadan aldıkları veriler üzerinde, aritmetiksel ve mantıksal işlemler yaparak işleyebilen ve bu işlenmiş bilgileri çıkış birimleri ile bize ileten, elektronik sistemdir.

Bilgisayar Terimi belirli bir makineye karşılık gelen bir kavram değildir. Bilgisayar bir sisteme verilen isimdir. Bu sistem “Giriş  İşlem  Çıkış” döngüsüyle çalışan birçok farklı cihazı kapsayan geniş bir yapıdadır. Bu sistemin içerisine basit bir cep telefonu ya da fonksiyonel bir hesap makinesi girebildiği gibi, bir kişisel bilgisayar, dizüstü sistemler veya ülkelere hizmet verecek boyutta devasa yapılarda sistem içerisinde yer alır.

Bir bilgisayar sistemi donanım (hardware) ve yazılım (software) olmak üzere iki kısımda incelenebilir.

Bilgisayar donanımı (hardware): Bilgisayarları oluşturan tüm fiziksel birimlere donanım denilmektedir. Ekran, klavye, Sabit disk (harddisk), fare, yazıcı, bellek, mikroişlemci, tarayıcı, v.b....

Bilgisayar yazılımı (Software): Donanımı kullanmak için gerekli programlardır.

Bilgisayarın nasıl çalışacağını söylerler. Elle tutulmazlar. Belirli bir işlemi yapmak üzere bilgisayara kurulurlar (set p, install). Örneğin: Kelime işlem (Word processor) programları son kullanıcıların yazı yazması için kullanılır. Tablolama (spread sheet), sunu

(presentation), programlama dilleri (Pascal, C ...), ses (sound) programı gibi.

DONANIM

Bilgisayar donanımı incelenirken görünümüne göre iç donanım ve dış donanım olarak değerlendirilebilr. Ancak bilgisayar sistemini bilimsel olarak değerlendirdiğimizde, bilgisayarın donanım birimlerini işlevlerine göre sınıflandırabiliriz. Buna göre bir mikrobilgisayar Giriş (Input), Çıkış(Output), İşlem (Process) birimlerinden oluşur.

Şekil 1. Bir Mikro Bilgisayarın blok diyagramı.

Giriş birimleri (Input)

Çıkış Birimleri (Output) MİB - Merkezi işlem birimi

(CPU – Central Processin Unit)

Bellek Birimleri İşlem (Process) Birimleri

Ana (İç) Bellek Yardımcı (Dış)

Bellek

Temel İşlem Birimleri

ALU – Aritmetik Lojik birim CU – Kontrol

birimi

(3)

YAZILIM

Bilgisayarın işlevselliğini kazandıran yazılımları üç ana tür olarak inceleyebiliriz;

İşletim Sistemi (Operating Sistem):

Kullanıcı ile bilgisayar arasında iletişimi sağlayan programlardır. Açılışından kapanışına kadar Bilgisayar sisteminin tüm hareketlerini denetler. Sistemde bulunan MİB, ana bellek, Harddisk vb. kaynakları yönetir. DOS (Disk Operating System), Windows (3.1, 95, 98,CE,ME), WindowsNT, MAC OS, UNIX, LINUX …

Yararlı Programlar: İşletim Sistemi ile verilen format, sıkıştırma, kurtarma vb.

Aygıt sürücüleri (Device Driver): Çevre birimlerinin çalışması için bilgisayara yüklenen programlar.

Programlama Dilleri

Bir işi bilgisayara yaptırmak ancak belirli kodların belirli bir sıra doğrultusunda kullanılması ile olanaklıdır. Kullanılan bu koda programlama dili denilir. Yazılan kaynak kod program derleyici veya yorumlayıcı tarafından bilgisayar diline çevrilir. Programlama dillerinden bazıları C, Pascal, Delphi, Java, Visual Basic, Visual C…

Bu diller kullanılarak diğer yazılımlar üretilir. Bu yazılımlar sayesinde sistemin nasıl kullanılacağı verilen kodlar ile sağlanır. Yapılan işlemlerin donanımlar tarafından nasıl değerlendirileceği sisteme bildirilmiş olur.

Uygulama Programları :

Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere üretilmiş yazılımlardır. Örneğin, okul yönetim sistemi programları, muhasebe programı, bilgisayar oyunları, ofis programları v.b.

Uygulama yazılımları belirli uygulamaları çalıştırırlar. Bilgisayarın çok amaçlı olmasına olanak tanırlar ve işlerin daha iyi yapılmasına yardımcı olurlar. Kelime işlemci (word processor) yazılımları mektup, günlük plan, ders notu hazırlamada; tablolama programları öğrenci not ortalaması hesaplama, maaş bordrosu yapmada; veri tabanı yazılımı, öğrenci bilgilerinin saklanması, bulunması, güncellenmesi, düzenlenmesi ve rapor oluşturulmasında kullanılırlar.

Elektronik posta yazma, grafik hazırlama, masaüstü yayıncılık, çalışma planı hazırlama, iş akışı çizimi, web sayfası oluşturma programları da uygulama yazılımlarına örnektir.

Ticari yazılımlar: Muhasebe, tahmin yapm, proje yönetimede kullanılırlar.

Eğlence yazılımları: Oyun, ekran koruyucu

Eğitim ve Başvuru Yazılımları: Bilgisayar Destekli Eğitim yazılımları, benzetim (simulasyon) yazılımları, elektronik ansiklopedi, atlas.

Çokluortam (Multimedia) Yazılımları: Bilgisayar tabanlı medya ile bütünleşik olarak hazırlanırlar. Ses, video, animasyon, resim içerirler. Çokluortam ansiklopedileri bunlara örnektir.

 Yazılımlar donanıma uyumlu ise çalışır. İşletim sistemi ile yazılımlar uyumlu olmalıdır.

 Yazılımlar disket ya da CD_ROM kullanılarak kurulur. Yazılımları bilgisayara kurmak için ilk olarak genellikle SETUP (Windows 95 için), INSTALL (Windows 3.1 için), KUR (Türkçe yazılımlar için) çalıştırmak gerekir.

BİLGİSAYAR AÇILIRKEN NELER OLUR?

Bilgisayar açıldığı zaman, aşağıdaki işlemler sırasıyla yapılır.

• Bilgisayar, ilk olarak ROM'da bulunan küçük bir programı çalıştırır. Bu program, ana belleğin doğru çalışıp çalışmadığını denetler. Eğer bir sorunla karşılaşırsa ekrana mesaj yazar.

• Ana bellek denetlendikten sonra, bilgisayar A disk sürücüsünde disk olup olmadığını araştırır. Eğer varsa, ROM'daki program diskteki iki sistem kütüğünü yükler. Bu iki sistem kütüğü diskte yoksa veya A disk sürücüsünde disk yoksa, aynı işlem, sabit disk=C

üzerinde tekrarlanır. Bu da başarılı olmazsa bilgisayar açılmaz. Çünkü işletim sistemi ana belleğe yüklenememiştir.

(4)

Bu iki program çalıştığı zaman, bilgisayar aynı diskte CONFIG.SYS adlı bir dosya arar ve bulursa buna göre sistemin çalışma ortamını düzenler. Eğer böyle bir dosya yoksa sistem normal parametreleri kullanarak çalışma ortamını düzenler.

Aynı programlar daha sonra diskte, COMMAND.COM adlı bir programı arar ve bunu çalıştırır. Bu program, DOS işletim sisteminin iç komutlarını içerir. COMMAND.COM

programının çalıştırılması, işletim sisteminin bir kopyasının ana belleğe konması demektir.

Bu program, bilgisayar açık kaldığı sürece ana bellekte kalır.

Bilgisayar daha sonra diskte AUTOEXEC.BAT adlı bir toplu işlem kütüğünü arar. Toplu işlem kütükleri içlerinde bir ya da daha fazla program çalıştırma isteği olan kütüklerdir.

Bu dosyayı bulduktan sonra bu dosyada bulunan komutları çalıştırır.

• WINDOWS XP/Vista/7 veya Linux v.b. işletim sistemi yüklenir ve Ana Ekran (Masaüstü) karşımıza gelene kadar beklenir.

BİR BİLGİSAYAR SİSTEMİNİN KATMANLARI

Bütün sistem programları içinde en temel yazılım işletim sistemidir ki, bilgisayarın bütün donanım ve yazılım kaynaklarını kontrol ettiği gibi, kullanıcılara ait uygulama yazılımlarının da çalıştırılmalarını ve denetlenmelerini sağlar.

Modern bir bilgisayar sistemi, bir veya birden fazla işlemci (ya da diğer bir söylemle

“CPU”), gerçek bellek (RAM), saatler, terminaller, diskler, bilgisayar ağı (network) birimleri, yazıcı üniteleri, CD sürücüsü, disket ve teyp üniteleri gibi I/O ünitelerinden oluşmaktadır. Doğal olarak bir bilgisayar sistemi oldukça karmaşık bir yapıdadır.

Programcıları, donanımın bu karmaşık yapısından etkilenmemelerini sağlamak ve disk gibi donanım ünitelerinin nasıl çalıştıklarını anlamak zorunda bırakılmamaları için, donanımın üzerine ilave edilen yazılımların katmanlar şeklinde (layered system) oluşturulmaları ve bu sayede çok daha kolay bir şekilde, sistemin bütün parçalarının yönetilebilmesi şeklinde bir yapılanma, uzun yıllar önce geliştirilmiş bir yaklaşımdır.

Bu yapının en alttaki üç katmanı donanımı oluşturmaktadır. En alttaki katman, fiziksel üniteler, entegre devreler, kablolar, power (elektrik destek) üniteleri, disket sürücüleri, disk üniteleri ve diğer benzeri donanım birimlerinden oluşmaktadır. Bu katmanın mimari yapısı ile ilgilenmek ve bunları çalışma prensiplerini geliştirmek elektronik mühendislerinin işidir.

Bu katmanlar aşağıdaki gibidir.

Bir işletim sistemi üzerinde çalıştığı donanıma tamamen bağımlıdır.

Fiziksel üniteleri (donanım) doğrudan kontrol eden ve fiziksel katmanın bir üstündeki en ilkel yazılım düzeyini oluşturan katman, “microprogram” dır. Bu katman genellikle “read-only”

(yalnızca okunabilir) bellek (ROM) sahasında bulunur. Microprogram da ekleme (add), taşıma (move), karşılaştırma (compare) gibi makine diline ait temel komutları adım adım yerine getirir. Microprogram, örneğin, Add işlemini yerine getirmek için eklenecek sayının nerede yer aldığını saptar ve üzerine eklenecek sayıyı ilave ettikten sonra sonucu elde eder.

Microprogramın yorumladığı komut seti (instruction set), makine dili (machine language) katmanını oluşturur ki, bu gerçekte makinenin gerçek bir donanım parçasını oluşturmakta ve bir bilgisayar da donanımın gerçek bir parçasıymış gibi nitelenebilmektedir. Bu nedenle bazı

(5)

makinelerde Microprogram, donanımın içinde varsayıldığından ayrı bir katman şeklinde bulunmaz.

Makine dili, genel olarak 50 ile 300 arasında komuta (intruction) sahiptir. Veri taşıma, aritmetik işlem yapma ve değerleri kıyaslama gibi işlevleri yerine getirir. Makine dili, yazıcı ve disket sürücü gibi I/O (input/output) ünitelerinin denetimini özel yüklenmiş bilgiler sayesinde yapmaktadır.

Bir bilgisayar sisteminin dördüncü katmanında yer alan işletim sisteminin temel işlevi, donanımın karmaşıklığını kullanıcıya yansıtmamak ve daha elverişli ortam hazırlayıp,

kullanıcının kolayca işini yapmasını sağlamaktır. Aşağıdaki gibi düşünecek olursak;

1. İŞLETİM SİSTEMİ NEDİR?

İşletim sistemi, bilgisayarların çalısabilmesi için gereken en temel yazılımdır.

1.1. İşletim Sisteminin Donanım Açısından Görevi

Bilgisayarlar, çesitli donanımın bir araya getirilmesi ile olusur. Ancak bir bilgisayarın çalısabilmesi için parçaların uygun sekilde yerlestirilmesi yeterli olmayıp, bilgisayarın kendisine hangi parçaların takıldıgını bilmesi (parçaları tanıması) ve bunların birlikte çalısacakları sartların sağlanması gerekir. İşte bu görevleri yerine getiren temel yazılım, isletim sistemidir.

1.2. İşletim Sisteminin Yazılım Açısından Görevi

Bilgisayarın açılması, bir programın çalısabilmesi, bir belgenin olusturulabilmesi gibi işlemlerle, kullanıcının klavyeye baştıgında bir harfin görülmesi, yazdıklarını disk ya da disket üzerinde saklayabilmesi, dosyalara ad verilmesi, dosyaların silinmesi, yazdırılması ve benzerleri işlemlerin yapılması, isletim sisteminin görevleri arasındadır.

1.3. Bir İşletim Sisteminin Temel Görevleri

1. Çevre birimleri ile programlar arasında iletişimi sağlamak. Bir tarayıcıya (scanner), yazıcıya ya da CD Rom sürücüye ulasılması, bunların kullanılması gibi.

2. Sistemin belleğini (memory) yönetmek.

3. Disk ve disketler gibi saklama aygıtlarındaki dosyalara, belli bir düzen altında erişilmesi için dosya yönetim sistemi sunmak.

4. Özellikle çok kullanıcılı sistemlerde, kaynaklara güvenli erişimi sağlamak.

5. Programlar arasında veri iletişimini sağlamak.

6. Kullanıcının girdiği çeşitli komutlara göre, programları çalıştırmasını sağlamak olarak sıralanabilir.

2. İŞLETİM SİSTEMİ GEREKLİ Mİ?

Yukarıda da açıklandığı gibi bir bilgisayar, en temel ve basit bir işlevini yerine getirmesi için, işletim sistemine mutlaka ihtiyaç duyar. İşletim sistemi olmadan bir bilgisayarın

açılabilmesi (başlayabilmesi) dahi mümkün değildir. İşletim sistemi bir binanın temeli gibidir.

Temel olmadan binanın üzerine oda veya kat inşası mümkün olmadığına göre, işletim sistemi olmadan dosya ve programlar bilgisayara yüklenemez ve çalıştırılamaz. En çok kullanılan işletim sistemleri;

1. DOS (Disk Operation System = Dosya işletim Sistemi) 2. Windows (95, 98, NT, 2000, XP, Vista, 7)

3. Unix

4. Linux olarak sıralanabilir.

(6)

1.2. İŞLETİM SİSTEMİNİN TANIMI

En büyüğünden en küçüğüne, bütün genel amaçlı bilgisayarlarda çalışan programlar, bir işletim sistemine gereksinim duyarlar. Bu yüzden bilgisayarlarda herhangi program çalıştırılmadan önce İşletim Sistemi ile programların ana belleğine (RAM) yerleştirilmeleri gerekir. Bu işlem genellikle bilgisayar ilk açıldığı zaman otomatik olarak yapılır ve Sabit Diskteki İşletim Sistemi ana belleğe yüklenir.

Bir işletim sisteminden beklenen hizmet, donanım ve yazılım kaynaklarının uyumlu ve verimli bir şekilde birlikte işletilmesidir. İşletim sistemini, bir bilgisayar sisteminde kullanıcı ile iletişim kurarak, donanım ve yazılım nitelikli kaynakların kullanıcılar arasında adil bir biçimde paylaştırılmasını ve donanım ile yazılım birimlerinin etkin bir biçimde kullanılmalarını sağlayan sistem programları topluluğuna denir.

İşletim Sistemi, bilgisayar donanımı ile bilgisayar kullanıcısı arasında bir arayüz (interface) görevini gören programlar topluluğudur. Bu programlar topluluğunun genel amacı, bilgisayar kullanıcılarına programlarını çalıştırabilecekleri ortamı yaratmak ve bilgisayar sisteminin etkin ve verimli olarak kullanılmasını sağlamaktır.

1.4. İŞLETİM SİSTEMLERİNİN TARİHÇESİ

İlk gerçek “Sayısal Bilgisayar” İngiliz matematikçilerinden Charles Babbage (1792-1871) tarafından tasarlanmıştır. Ancak onun yaşadığı yıllarda teknoloji yetersizliklerinden, tasarladığı makinelerde işletim sistemleri mevcut değildi.

1.4.1. Birinci Nesil İşletim Sistemleri (1945-1955)

Babbage’ ın başarısızlıkla sonuçlanan çalışmalarından sonra, II. Dünya savaşına kadar olan dönemde yok denecek kadar az bir gelişme olmuştur. 1940’ lı yıllarda ise, Harvard Üniversitesinde Howard Aiken;

Princeton Üniversitesinde, John Von Neumann ve Amerika ile Almanya’ daki bazı diğer araştırmacıların çalışmaları sonucunda vakum tüpleri kullanılarak sayısal bazı makinelerin geliştirilmesi mümkün olabilmiştir.

Ancak bu geliştirilen makineler son derece büyük ve odalar dolusu on binlerce vakum tüplerinden yapılmış ve bugün evlerde kullanılan bilgisayarlardan yüzlerce kez daha yavaş çalışmaktaydılar. Başka makineler üretilmiş, bu makinelerin fişlerinin farklı yerlere takılıp çıkartılması ile programlama yapılabiliyordu.

Bu dönemde makinenin hem tasarımını yapan, hem imalatını yapan, hem programlayan, hem işleten ve hem de bakımını yapan hep aynı küçük bir gruptu. Bütün programlama, kontrol panelindeki ilgili yerlere, ilgili kabloları takarak makine dili ile yapılırdı. İşletim sisteminin ise adı bile anılmamaktaydı. Sonraları 1950’ li yılların başında kartlı makinelerin gelişmesi ile programların kartlara yazılıp buradan okutulması sağlanmakla beraber, diğer olaylar tümüyle aynıydı.

1.4.2. İkinci Nesil İşletim Sistemleri (1955-1965)

1950’ li yıların ortasında transistörlerin geliştirilmesi ile büyük bir devrim oldu. Bu dönemde bilgisayarlar müşterilerin işlerini yapabilecekleri düzeye geldiği için üretici firmalar tarafından satılmaya başladılar. Bu yıllarda, bilgisayar tasarımcıları, üreticileri, operatörler, programcılar ve bakım personeli kesin olarak birbirinden ayrıldılar.

Bu makineler yine de çok büyük ve çok pahalı olduklarından, çok büyük kapasiteli klima cihazları ile soğutma gerektirdiğinden ve çok büyük devlet daireleri ya da çok büyük özel sektör kuruluşları tarafından satın alınabildiler. Bu nesil bilgisayarlarda, kullanıcı her bir satırını bir karta yazdığı programını getirip eliyle sistem operatörüne verirdi.

Operatör kartları kart okuyucu cihazında okutur ve okunmuş seklini teyp bantına aktarırdı. Sonra sisteme derleyici bantını yükler ve arkasından da kullanıcının programının bulunduğu bantı yükleyerek derleme işlemini yapardı. Bu derleme işlemi tamamlandıktan sonra programın çalıştırılabilir halini 3. banta çıkar ve bunu tekrar sisteme götürüp çalıştırarak programın sonucunu yazıcıdan yazdırırdı.

(7)

Bu dönemde bundan sonra sağlanan en büyük aşama, derleyicinin bir defa yüklenmesinden sonra, çok sayıda farklı programcının programlarının 1 bant üzerine arka arkaya yüklenip çalıştırılması olanağı ile Yığın İşlem (Batch Processing) kavramının getirilmesi ve uygulamaya koyulmasıdır. Bundan önce bilindiği gibi her programcının programı için derleyici bantınıda bir defa yükleme zorunluluğu vardı. Bu nesil bilgisayarlar bilimsel ve mühendislik işleri için ve Fortran dili ile kullanılırdı. İşletim sistemi ise IBM’ in geliştirdiği ve 7094 makinelerin de kullanılan IBSYS’ di.

1.4.3. Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980)

Entegre Devreler Ve Çoklu Programlama (Multi Programming)

1960’ lı yılların başına kadar üretici firmalar iki farklı üretim çizgisinde gittiler. Bir taraftan mühendislik ve bilimsel alanlarda, sayısal hesaplamalarda kullanılan IBM 7094, diğer taraftan bankacılık ve sigortacılık şirketleri gibi ticari kuruluşlar tarafından, karakter işlemlerinde kullanılan IBM 1401 bilgisayarlar üretildi.

Ancak bu durum çeşitli sorunlar yarattığından IBM firması bu iki farklı yaklaşımı tek bir yapı üzerinde birleştirmek ve sorunları gidermek amacı ile System 360 mimarisini duyurdu. Bu sistemde kullanılan işletim sistemi OS/360’dır.

Bu nesil bilgisayarların mimari yapısındaki en önemli yenilik transistörlerin yerine entegre devlerin kullanılmış olması idi. Böylece makinelerin boyutları küçülürken, çıkardıkları sıcaklıkta binlerce kat azalmıştı.

Bununla beraber kullanım açısından bu mimari yapının getirdiği en önemli yenilik ise “mutiprogramming”

tekniği idi.

Eski nesil bilgisayarlarda, kart ya da bant okuma süresi boyunca CPU tamamen boş olarak beklemekte iken, bu nesilde belleğin parçalara ayrılıp, her parçada başka bir programın çalıştırılması sayesinde, örneğin bir program teypten okuma yaparken CPU atıl (boş) olarak durmamakta ve diğer programın gereksindiği hesaplama işini yapmakta idi.

Eskiden bir iş çalışırken I/O nedeniyle beklediğinde başka bir iş çalışmazdı. OS/360 ile bellek birden fazla parçaya ayrılmış ve her parçada başka işin çalışması sağlanmıştır. Bir işin çalışması I/O için askıya alındığında, bellekteki başka bir işe geçilirdi. Diğer yeniliği kartlardaki programları diske okuması ve programları diskten yüklemesidir.

Üçüncü nesil bilgisayarların getirdiği bir diğer önemli özellikle, aynı anda gelen çok sayıda program destelerinin, kendinden önce gelenin çalışıp bitmesini beklemeden arka arkaya okutulup disk üzerinden sıra ile çalışmayı beklemelerinin sağlanması idi. Bu olanağa “SPOOLİNG” (Simultaneous Peripheral Operation On Line) adı verilmiştir. Spooling tekniği, yazıcı gibi paylaşımlı kullanıma uygun olmayan ünitelerin

kullanıcılar tarafından hiç beklemeksizin kullanabilmelerine olanak sağlamıştır.

Örneğin var sayalım ki, aynı bir yazıcıda yazılmak üzere aynı anda 3 farklı kullanıcı programı tarafından 3 tane çıktı gönderilse ne olur? Eğer işletim sistemi ve onun kaynakları yöneten fonksiyonları olmasaydı, kağıt üzerinde ilk 5 satır mesela 1. kullanıcının, sonraki bazı satırlar 2. kullanıcının ve diğer bazı satırlar da 3. kullanıcının olurdu ki bu tam bir kaos yaratırdı. İşte işletim sistemi örneğin sahip olduğu Spooling mekanizması sayesinde bu kullanıcılar tarafından gönderilen işleri disk üzerinde sıra ile biriktirir ve yazıcı ünitesinden de sıra ile birbirine karışmadan yazdırır.

(8)

1.4.4. Dördüncü Nesil İşletim Sistemleri (1980- )

LSI (Large Scale Integration) büyük ölçekli entegre devrelerin geliştirilmesi ile (1 cm2 slikon üzerinde yüzlerce transistör vardır) kişisel bilgisayarlar (PC – Personal

Computer)üretilmiştir. O dönemdeki kişisel bilgisayarlar mimari bakımından PDP-11 sınıfı mini bilgisayarlardan farklı olmamakla beraber, fiyatı bakımından çok daha ucuzdular. PC’ lerin gelişmesi ve bunlar üzerinde çalışabilecek yazılımların, hiç bilgisayar bilgisi olmayan kişiler tarafından da kullanılabilir olması bu nesil bakımından evrim olmuştur.

Bu nesilde iki tane işletim sistemi sektöre hakim olmuştur. Bunlardan birisi MS-Dos, diğeri de Unix’ dir.

1974 de Intel 8080 8 bitlik bir CPU geliştirmiştir. Bu CPU için bir işletim sistemi

aranmaktaydı. Gary Kildall CP/M (Control Program for Microcomputers) isimli bir işletim sistemi geliştirmiştir.

1980 lerde IBM, IBM PC isimli bir bilgisaayr geliştirmiştir. IBM yeni sistemi için Bill Gates den BASIC yorumlayıcısının lisansı için anlaşırken işletim sistemi konusunu da görüştüler. Bill Gates en büyük işletim sistemi üreticisi olan Digital Research firmasını önerdi(CP/M). Firma IBM 'in isteklerini kabul etmedi. IBM Bill Gates'e tekrar teklif verdi.

Bill Gates, Seattle da yer alan bir bilgisayar üreticisinin, Seattle Computer Products firmasının DOS(Disk Operating System) isimli işletim sistemini satın alır (50000$). Gates IBM 'e DOS/BASIC paketini önerir ve IBM kabul eder. Gates DOS 'u yazan Tim Peterson'ı çalışan olarak firmasını alır ve çeşitli değişiklikler yaptırır. Yeni sisteme MS-DOS (MicroSoft Disk Operating System) adı verilir.

IBM PC ile MS-DOS yayın olarak kullanılmaya başlanmıştır. O zaman ki sistemler klavye temelliydi. Kullanıcı klavyeden bir komut çalıştırıyor ve sonucu alıyordu. Standford Araştırma Enstitüsünde çalışma yapan Doug Engelbart GUI(Graphical User Interface) i geliştirmiştir.

Xerox Parc daki araştırmacılar bu sistemi kendi sistemlerinde kullanmışlardır.

Apple firmasının kurucularından Steve Jobs, Xerox ziyeretinde bu sistemi görmüş ve Apple bilgisayarını GUI ile geliştirmeye karar vermiştir. Geliştirilen ilk sistemin adı Lisa dır. Çok pahalı oduğu ve kullanışsız olduğu içinbaşarısız olmuştur. Apple ikinci sistemi olan Macintosh ile büyük başarı kazanmıştır.

Microsoft MS-DOS'un yeni versiyonunu geliştirirken Macintosh'dan çok etkilenmiş ve MS- DOS'un üzerinde çalışan bir pencere sistemi geliştirmiştir. 1985'den 1995 e kadar Windows MS-DOS üzerinde çalışan bir grafik uygulamaydı. Arka planda MS-DOS görevleri yerine getiriyordu. 1995 de Microsoft Windows 95 ile bir çok işletim sistemi özelliklerini bünyesinde barındıran yeni bir işletim sistemi geliştirmiştir. 1998 de de Windows 98 i çıkarmıştır. Bu işletim sistemleri 16 bitliklerdir.

1980’ li yılların ortalarında ilginç bir teknolojik yapılanmada başlamıştır. PC’ lerin Ağ İşletim Sistemleri (Network Operating System) ve Dağıtık İşletim Sistemleri (Distributed Operating System) ile kullanılmaya başlamasıdır.

Başka bir Microsoft işletim sistemi olan Windows NT (New Technology) Windows 95 ile uyumlu bir işletim sistemidir. Baştan tekrar yazılmış ve 32 bitlik olarak tasarlanmıştır.

Windows NT nin baş tasarımcısı David Cutler dir, VAX VMS işletim sisteminin

tasarımcılarından da biridir. Window NT ilgiyi sadece Windows NT 4.0 ile yakalayabilmiştir.

Windows NT 5.0 da Windows 2000 ismini almıştır.

Bir ağ işletim sisteminde, kullanıcılar ortamda çok sayıda bilgisayarın mevcut bulunduğunun farkında olurlar ve aynı zamanda uzaktaki başka bilgisayarlara Uzaktan Bağlanma (Remote Login) olabildikleri gibi dosyalarını bir bilgisayardan diğerine kopya

edebilirler. Ağ işletim sistemindeki, en önemli özelliklerinde biri de, her makinanın kendi yerel işletim sistemi tarafından işletilmesi ve her makinenin kendi kullanıcılarına sahip olmasıdır.

Dağıtık işletim sistemlerin de, bunun tersine, gerçekte ortamda çok sayıda CPU, olduğu halde, ortamın kullanıcıya sadece geleneksel tek işlemcili gibi görünmesidir. Bir gerçek dağıtık sistemde, kullanıcılar programlarının nerede çalıştırıldığının ve dosyalarının nerede yerleşmiş olduğunun farkında olmazlar. Bu işlemlerin hepsi otomatik olarak ve etkin olarak işletim sistemi tarafından gerçekleştirilir.

(9)

Diğer büyük yarışmacı UNIX ve çeşitli versiyonlarıdır. UNIX çalışma platformlarında ve ağ sunucuları gibi yüksek performanslı RISC ciplerinin olduğu sistemlerde kullanılmıştır. Pentium temelli sistemlerde Windowsa alternatif olarak Linux popülerlik kazanmaktadır. Birçok

deneyimli programcı UNIX sistemlerde komut temelli arayüzü GUI 'e tercih etmesine rağmen, tüm UNIX versiyonları MIT de geliştirilen X Windows grafik ortamını desteklemektedir.

(10)

2. İŞLETİM SİSTEMLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR 2.1. Proses (Process)

Bir işletim sisteminde anahtar kavram Proses’ dir. Bir proses temel olarak “çalıştırılmakta olan bir program” dır. “Çalıştırılabilir bir program”, programın verileri, program sayacı, ve diğer bölümlerinden oluşan bir “veri yapısı” şeklindeki çatıdır. Proses, yukarıda da belirtildiği gibi, bir

“programın işletimi” ne verilen isimdir. Bir “kaynak program” durgun bir komutlar dizisi şeklinde bulunurken, proses bu komutlar dizisinin işletilmesi anındaki durumuna verilen isimdir. Kişisel bilgisayarlarda (PC), genellikle ortam tek kullanıcılı olmasına rağmen, zaman zaman işletim sistemine ilişkin prosesler de işletime alınmaktadır. Ancak yine de bu

bilgisayarlarda çalışan işletim sistemlerinin bazılarının (MS-DOS) gibi tek iş düzeni

(monoprogramming), bazıları ise kullanıcının kendisine ait farklı programları aynı anda işletime alabilmeleri nedeni ile (Windows işletim sistemi gibi) çok görevli (multitasking) özelliği taşıdığı söylenebilir.

Çok kullanıcılı olan, (multiuser) ve çok iş düzeni (multiprogramming) uygulanan

sistemlerde ise, aynı anda birden çok işin işletilmesi zorunluluğu, CPU, bellek ve diğer sistem kaynaklarının bu işler (prosesler) arasında paylaştırılmasını gerektirir. Bu sistemlerde bu nedenle proses işletimi daha karmaşık bir hal alır.

2.2. Dosyalar (Files)

İşletim Sisteminin temel bir fonksiyonu, disklerin, çevre üniteleri vs. ile ilgili özelliklerini tutmaktır. Dosya (file) yaratmak, okumak veya yazmak için sistem çağrılarına ihtiyaç vardır.

Bir dosya okunmadan önce mutlaka açılmalıdır. Dosyalar ile ilgili bilgiler “ Dizinler (Directory)”

şeklinde bir yapıdır. Prosesler ve dosyalar hiyerarşik (iç içe dallanmış) bir yapıdadır. Ancak, proselerdeki hiyerarşi, dosyalardaki kadar derin ve kalıcı değildir. Proseslerin hiyerarşik yapıdaki yaşamları en fazla birkaç dakika sürerken dosyaların hiyerarşik durumdaki yapıları yıllarca sürebilir.

2.3. İş (Job)

Kullanıcıların, bilgisayar sisteminde bağımsız bir bütün olarak ve belli bir sıra dahilinde işlenmesini istedikleri hizmetler kümesine “İş (Job)” denilebilir. Bilgisayarın sistemlerine gönderilen işler, bir veya birden fazla programın ayrı ayrı işletileceği alt adımlardan oluşabilir.

İşler genellikle adımların art arda uygulanacağı biçimde düzenlenir. Her adım, bir öncekinin sonuçlanması üzerine işletime girer. Bir örnek verecek olursak, günümüzdeki işletim sistemi olan MS-DOS işletim sisteminde “*.bat” uzantılı dosyalar bir anlamda iş adıyla adlandırılabilir.

2.4. İstemci / Sunucu (Client / Server)

Modern İşletim Sistemlerin de genel eğilim, çekirdek (kernel) (DOS’ daki Command.com gibi düşünülebilir) en düşük düzeye indirip kullanıcıları etkileyen utility (yardımcı program) leri zenginleştirmektir. Örneğin, bir dosyadan bir blok bilgi okumak için bir istek talebi olsun. Bu durumda istemci proses’ i (client process), dosya sunucusuna (file server) bir istem gönderir.

File server işi yapar ve sonucu işlemciye gönderir.

Bu model de Kernel (Çekirdek) istemcilerle sunusular arasında iletişimi sağlar. İşletim sistemini, “file server”, “proses server”, “memory server” gibi parçalara bölmek yönetimi daha kolaylaştırmıştır. Örneğin bir yazılım hatası (bug) sebebiyle sistemdeki “file server” in çalışmaz duruma gelmesiyle, dosya servisi durur ama sistemin tümü çökmemiş olur.

2.5. Terminal (Sonda Bulunan)

Modern İşletim Sistemlerinde, istemci konumunda olan ve son uç olarak bulunan sistemlerdir. Fakat bu sistemler, iki türlüdür. Bunlardan birisi şu an kullanmakta olduğumuz şekli ile olandır. Yani, kendi işletim sistemini kullanarak istemci konumunda olanlardır. Diğeri ise, sistemi olmayan yani sadece monitör ve klavyeden oluşan sistemlerdir. Bunlara Dumb Terminal (aptal terminal) denir ve bunlar kendi içinde, özel kartla küçük bir server’ a bağlı olarak çalışır ve istemci durumunda bulunur.

2.6. Boot (Yeniden Başlatma)

İşletim sisteminin yaptığı işler bitirilip veya kayıtları tutularak yarıda kesilip işletim sisteminin tamamen kapatılması veya elektriğinin kesilip yeniden verilmesi ve işletim sisteminin yeniden başlatılmasıdır.

(11)

2.7. Açık Kaynak İşletim Sistemi (Open Source) 3. KULLANICILARINA GÖRE İŞLETİM SİSTEMLERİ İşletim Sistemlerini kullanıcı sayısına göre;

3.1. Tek kullanıcılı işletim sistemleri (Single User Operating Systems):

Sistemin tek bir kişi tarafından erişilerek kullanıldığı ve tüm yetki ve görevlerin bu kullanıcıya ait olduğu sistemdir. Bu sistemler işlemleri yerine getirişi bakımından;

I- Tek işlemli (Mono tasking (programming)) işletim sistemi: Aynı anda sadece bir işlem yapılabilmektedir. Buna örnek olarak DOS işletim sistemini verebiliriz.

II- Çok işlemli (Multi Tasking) işletim sitemi: Aynı anda birden fazla işi yapabilmektedir.

Örnek olarak Windows 95/98/NT/XP Home/Vista Home / Win 7 Premium, Linux PC versiyonları verilebilir.

3.2. Çok Kullanıcılı işletim sistemleri (Multi User Operating Systems):

Çok kullanıcı işletim sistemlerinde bir sitem aynı anda birden fazla kişi tarafından kullanılabilir. Ağ ortamlarında paylaşımlı olarak kullanılan bilgisayarlarda işletim sistemi bu şekilde çalışır. Bu işletim sistemleri aynı zamanda Multitasking (çok işlemli) sistemlerdir.

Sistem kendi başına işlerini yapmakta iken bir başka kullanıcı bu bilgisayar üzerindeki bir yazılımı kullanıyor veya bu bilgisayara ait bir donanıma erişiyor olabilir. Bu şekilde işletim sistemi birden fazla farklı kullanıcıların aynı anda sistemi kullanabilmesini sağlamış olur.

Örnek vermek gerekirse UNIX, XENIX v.s. ( Çok kullanıcılı – çok görevli) 4. KULLANILDIĞI SİSTEME GÖRE İŞLETİM SİSTEMİ TÜRLERİ

• Mainframe (Ana Çatı) sistemleri

• Sunucu (Server) işletim sistemleri

• Çok işlemcili işletim sistemleri

• Kişisel bilgisayar işletim sistemleri

• Gerçek Zamanlı (real-time) işletim sistemleri

• Gömülü (embedded) işletim sistemleri

• Akıllı-kart (smart card) işletim sistemleri

4.1. Anaçatı (Mainframe) İşletim Sistemleri :

Yoğun I/O işlemi gerektiren çok sayıda görev çalıştırmaya yönelik sistemler için kullanılır:

Hizmetleri:

1. Toplu iş(batch) kipinde çalışma. Örneğin, aynı anda tüm kullanıcıların belirli hesaplarını güncelleme

2. Birim-iş[hareket] (transaction) işleme. Örneğin, rezervasyon işlemleri gibi.

3. Zaman paylaşımlı çalışma. Örneğin, veritabanı sorgulama.

4.2. Sunucu İşletim Sistemleri Sunucular üzerinde çalışırlar.

— Sunucuların kaynak kapasiteleri yüksektir.

— Bağlı iş istasyonları vardır.

— Anaçatı sistemler bulunur.

Bilgisayar ağı üzerinden çok sayıda kullanıcıya hizmet verir.

— Donanım ve yazılım paylaştırma

— Yazıcı hizmeti, dosya paylaştırma, web erişimi, UNIX, Windows 2000, Windows 2003 Server v.b.

(12)

4.3. Çok İşlemcili İşletim Sistemleri

— Birden fazla işlemcili bilgisayar sistemlerinde kullanılır.

— İşlem gücünün arttırılması hedeflenmektedir.

— İşlemcilerin bağlanma şekillerine göre sistemler gruplanırlar:

• Paralel sistemler

• Grid sistemler

• Çok işlemcili sistemler

4.4. Kişisel Bilgisayar İşletim Sistemleri

— Kullanıcıya etkin ve kolay kullanılabilir bir ara yüz sunmak.

— Ofis uygulamaları gibi programlar mevcuttur.

Windows 98,2000,XP, MacOS, Linux

4.5. Gerçek Zamanlı İşletim Sistemleri

Endüstriyel kontrol sistemlerinde kullanılırlar. Zaman kısıtlaması çok önemlidir.

Örnek: VxWorks, QNX

4.6. Gömülü (Embedded) İşletim Sistemleri

Avuç-içi bilgisayarlar ve gömülü sistemlere yönelik tasarlanmıştır. Kısıtlı ve özel amaçlı işlevler içerir. TV, mikrodalga fırın, çamaşır makinesi, cep telefonları için geliştirilmiş sistemler.

Bazı sistemlerde boyut, bellek ve güç harcama kısıtlamaları vardır.

Örnek: PalmOS , WindowsCE, Symbian OS

4.7. Akıllı Kart(Smart Card)İşletim Sistemleri

— En küçük işletim sistemi türüdür.

— Kredi kartı boyutunda üzerinde işlemci olan kartlarda çalışır.

— İşlemci ve bellek kısıtlamaları çok önemlidir.

— Bazı işletim sistemleri Java tabanlıdır. JVM içerir ve Java programları çalıştırabilirler.

Örnek: MULTOS, Windows Embedded CE,SmartecOS 5. BIOS ve BIOS AYARLARI

5.1. BIOS

Bilgisayarımızın güç düğmesine ilk dokunduğumuzda BIOS arabirimi ( Basic Input Output System – Temel Giriş - Çıkış Sistemi) devreye girer. BIOS kısaca bilgisayara işletim sistemi (Windows, Linux vs.) yükleninceye kadar olan tüm donanım kontrol, donanım tanıma-

haberleşme, donanımın ayarlama ve işletim sistemini başlatmaktan sorumludur. Bilgisayar ilk açıldığında bilgisayara takılı çevre birimleri tanır ve kontrol eder. Mesela RAM veya ekran kartınız takılı değil veya bozuk diyelim BIOS uzun ve kısa seslerden o hataya karşılık gelen özel uyarı ile öterek sizi uyarır. Çok fazla da derine dalmadan hemen BOIS' un işletim sistemini başlatmasından sorumlu olduğu kısmına gelelim. BIOS tüm donanım kontrol ve ayarlamaları vs. görevlerini yaptıktan sonra sıra işletim sistemini başlatmaya gelir. Buna bilgisayarın boot etmesi de denir. BIOS sistemi başlatmak için ayarlanan bir sırayı takip eder. Örneğin ilk önce CD-ROM, sonra 3½ Disket Sürücü (A:) sonra hard disk gibi. Siz bu öncelik sırasını BIOS ayarlarına girerek değiştirebilirsiniz. BIOS bu sıradaki tüm sürücülerin sadece boot sektörü denen ilk sektöründe açılış bilgisi arar. Açılış bilgisi bulduğu ilk sürücüden sistemi açar. Hiçbir sürücüde açılış bilgisi bulamazsa “No system disk found…” hatası alırsınız.

(13)

5.2. BIOS AYARLARI / CMOS SETUP UTİLİTY

CMOS, BIOS verilerini tutan yari iletkene verilen isimdir. ( Complementary Metal Qxide Semiconductor). BIOS Setup'ı ilk açtığınızda ekrana gelen mönüye de CMOS Setup adı verilir.

Ok tuşları ile buradaki seçeneklerden birinin üzerine gelip enter tuşuna bastığınızda ya alt mönülere geçilir, ya da bu seçenekler zaten kendi başına birer komuttur. Bu komut yerine getirilir. BIOS Setup'in tüm pencerelerinde olduğu gibi bu pencereden de Esc tuşuna basılarak çıkabilir veya F10 tuşuna basarak yaptığınız değişiklikleri kaydederek çıkabilirsiniz.

STANDART CMOS SETUP:

Ana Mönüden bu bölüme girdiğinizde, temel sistem ayarları ve sistem saati ile ilgili seçeneklere ulaşırsınız. Bunların işlevleri aşağıda sunulmuştur.

Date/Time : Sistem saatini ve tarihini buradan ayarlayabilirsiniz. Aslında sistem saatini ve tarihini Windows veya DOS'tan da ayarlayabilirsiniz. İşletim sistemlerinin saat ve tarihleri BIOS'dakilerden farkı olmaz.

Sabit Diskler : BIOS ve ana kartlar 4 IDE sürücüye (sabit disk veya CD-ROM) destekler.

IDE disketlerinizin ayarlarını "Hard Disks" adlı bu bölmede görebilirsiniz. Ancak sisteminizdeki IDE CD sürücüler veya SCSI sürücüler burada görünmez. Burada disklerinizin MODE bilgisini tüm disk sürücülerinizin için AUTO olarak seçmenizi öneririz. Böylece BIOS, POST sırasında diskinizin özelliklerini belirleyip sistemi ona göre açabilir. BIOS diskinizi bu şekilde, ana BIOS

(14)

Setup mönüsünden "IDE HDD Auto Detection" seçeneği ile BIOS’ UN diskinizi bulmasını sağlayabilirsiniz. Hard Disk bölmesindeki parametreler diskinizin kafa, silindir, sektör sayısı ve teknoloji ile ilgili bazı bilgiler içerirler. Nadiren de olsa BIOS bazı diskleri otomatik olarak tanımayabilir. Bu durumda disk türünü (Type) "User"(Kullanıcı) olarak seçip disk üzerinde yazan bu parametreleri elle girerek diskinizi tanıtabilirsiniz. Neyse ki günümüzde tüm yeni ana kartlarda "IDE HDD Auto Detection" seçeneği vardır ve bu çoğu diski tanımamazlık etmez.

Disk Sürücüler: Hemen hemen her PC'de bir disket sürücü vardır. Hatta bazılarında iki tane olabilir. İşte bu bölmeden disket sürücünüzün tipini seçeceksiniz. Tek bir disket sürücünüz varsa bunu 1.44M, 3.5" olarak seçebilirsiniz. Diğer disket sürücü (Drive B) ise "Not Installed"

(Kurulmamış) olarak bırakılır. Günümüzde çoğu disket sürücü 1.44MB'lık diskleri okur. Bir ara 2.88MB'lık disket sürücülerde çıktı ama bu kapasiteye sahip diskler pek yaygınlaşmadığından sürücüleri de yaygınlaşmadı.

Video: Bu, monitörünüzün tipi ile ilgili bir ayardır. Eskiden 40 veya 80 sütunluk CGA monitörler veya mono monitörler varken bu ayar işe yarardı. Artık hep renkli VGA veya SVGA monitörler kullanıldığı için bu ayar EGA/VGA olarak bırakılıyor.

Halt-On : POST, yani BIOS’ UN gerçekleştirdiği donanım testleri sırasında bir donanım hatası ile karşılaşılırsa sistem durur. Halt-On seçeneği ile bazı hataların dikkate alınmamasını, POST işleminin devam ederek sistemin açılmasını söyleyebilirsiniz. Bu seçenekler aşağıdaki gibidir.

• No errors POST hiçbir hatada durmaz.

• All errors BIOS bir hata tespit ettiğinde durur ve size bu hatayı düzetmeniz için uyarıda bulunur.

• All, But Keyboard POST klavye hataları dışındaki hatalarda durur.

• All, But Diskette POST disket sürücü hataları dışındaki hatalarda durur.

• All, But Disk/Key POST klavye ve disket sürücü hataları dışındaki hatalarda durur.

Bellek Bilgileri : Bu alandaki bilgilerde değişiklik yapamazsınız. Burada geleneksel (base), uzatılmış (extended) ve diğer bellek kapasiteleri hakkında bilgi yer alır.

BIOS FEATURES SETUP

CPU Internal Core Speed : Bu sayıdaki ekran görüntüsünde görülmese de bazı ana kartların özelliğine bağlı olarak burada işlemcinin hızı görünür. (233MHz, 300MHz gibi). Bazı BIOS'larda bu değiştirilebilir değildir. Ancak yeni Abit, Chaintech gibi ana kartlarda işlemci terfileri için bu bir seçenek olarak verilmiştir ve işlemci hızını ana kart üzerindeki karmaşık jumperler ile değil doğrudan BIOS yazılımından ayarlamanıza izin verir. Bazı BIOS'larda ana mönüde CPU&CHIPSET SETUP adlı ayrı bir bölümde de yer alabilir.

Virus Warning : Bu seçenek "Enabled" konumuna getirilmişse diskin boot sektöründe veya bölmeleme tablosunda (partition table) kazara veya virüsler marifeti ile değişiklik yapılmasını engeller. Boot virüsleri için güzel bir önlemdir. Ancak diski FDISK ile biçimlerken veya İşletim sistemi kurulurken de bu bölmeler değiştirildiği için, bu seçenek "Disabled"

konumuna getirmezseniz, diski FDISK ile bölmeleyip format atamazsınız. ana kart kitapçığınızda bu seçeneğin sürekli "Disabled" konumda tutulması gerektiği de yazıyor olabilir.

Bunun nedeni, yeni işletim sistemlerinin bunu gerektirmesidir.

CPU Internal Cache : Bazı BIOS'larda "CPU Level 1 cache/CPU Level 2 Cache" olarak da görünür. Yeni PII işlemcilerde önbellek işlemci üzerindedir. Sık kullanılan bazı bilgiler disk veya sistem belleği (RAM) yerine, geçici olarak hızlı olan önbellekte tutulabilir. Böylece bazı işlemler daha hızlı gerçekleştirilir. Sisteminizin performansını artırmak için bu seçeneği sürekli

"Enabled" konumunda tutmalısınız.

BIOS Update : BIOS yongası ile bütünleşik BIOS güncelleme modülünün işlemciye gerekli bilgileri iletmesini sağlar. Enabled konumunda durmalıdır.

CPU Fast String : Performansı artırır. Bu yüzden "Enabled" konumda olması gerekir.

Bazı BIOS'larda bulunmayabilir.

Quick Power On Self Test : POST işleminin 4 kez yerine (bazı PC'lerde 3 kez) bir kez yapılmasını sağlar. Sistemin hızlı açılmasını sağlamak için "Enabled" konumuna getirebilirsiniz.

(15)

Boot Sequence : PC'niz açıldığında BIOS’ UN işletim sistemi için önce hangi sürücüye bakması gerektiğini söyler. Sisteminizi açılış disketi ile açacaksanız bu sırayı A, C ... olarak değiştirebilirsiniz. Normalde ise açılışın hızlanması için C, A ... olarak durmalıdır. Yeni BIOS'larda sistemin CD-ROM'dan veya diğer sürücülerden açılması için CD-ROM, E, F, LS/ZIP gibi seçenekler de bulunur.

HDD Sequence SCSI/IDE First : Bazı yeni BIOS'larda SCSI ve IDE diskleri bir arada kullananlar için konulan bu yeni seçenek, SCSI’ YE ayarlandığında sistemin SCSI sürücüler üzerinde birden fazla işletim sisteminin boot edilmesinde de kullanılabilir.

Boot Up Floppy Seek : Bu seçenek "Enabled" konumda ise açılışta disket sürücü bir kez aranır. Ama "Disabled" konumda ise sistem ara sıra disket sürücüyü yoklayarak doğru çalışıp çalışmadığını kontrol eder. Sisteminizin ara sıra işlem yapmayı kesip disket sürücüyü aramasını istemiyorsanız "Disabled" konumuna getirin; çünkü default ayarı "Disabled" dır.

Floppy Disk Access Control : Bazı BIOS'larda bulunan bu ayar, sabit diskten disket sürücüye dosya kopyalamasını engeller. R/W (Read/Write) seçilmişse, diskete yazdırma yapılabilir ve disket okunabilir.

IDE HDD Block Mode Sectors : Bu seçenek, disketlerde veri transferi başına bir sektör yerine her transferde birden fazla sektörün işleme alınmasını sağlayarak disk performansını artırır. Tüm yeni diskler bu özelliği destekler. Bu tür yeni disketlerde seçenek "HDD Max"

olmalıdır.

Boot Up NumLock Status : Klavyenizin sağındaki nümerik tuş dizisi-klavyenizde NumLock tuşu basılı ise - rakamları yazmak için de kullanılabilir, ok ve fonksiyon (sayfa yukarı/aşağı kaydırma, metin sonuna/başına gitme vs.) tuşları olarak da. BIOS’ TA bu seçeneği

"On" durumuna getirirseniz; sistem açıldığında NumLock tuşuna basmışsanız gibi olur ve nümerik klavye rakamları yazar.

Boot Up System Speed : Yeni bazı BIOS'larda bulunan bu ayarı, sistemin işlemci hızınıza uygun olarak açılması için "High" konumuna getirmelisiniz. "Low" konumda iken sistem dahili veri yolu hızında açılır. Bazı çok eski çevre birimleri ve oyunlar bu hıza alışık olmadığı için, Low seçeneği konulmuştur. Normalde "High" konumda durmalıdır.

Gate A20 Option: Bu seçenek, sistemin 1 MB üzerindeki uzatılmış belleği (extended memory) nasıl kullanacağı ile ilgilidir. "Fast" seçilmişse, sistem yonca seti Gate A20'yi kontrol eder. "Normal"e ayarlanmışsa, klavye denetçisindeki bir pin bunu denetler. Gate A20'yi "Fast"

olarak seçmek, özellik Windows ve OS/2'de sistem performansını artırır.

Typematic Rate : Üç seçenek halinde bulunur. (Bazı BIOS'larda, "BIOS Features Setup"

ekranının sağ tarafında yer alır.) Klavyede bazılı tutulan bir tuşun tekrarlanma hızını ayarlayan bu seçeneklerden ilki 'Typematic Rate Setting' dır ve "Enabled" konumuna getirildiğinde ikinci ve üçüncü seçeneklerin ayarlanabilmesini sağlar. "Typematic Rate (chars/sec)" adlı ikinci seçenek, klavyede bir tuşu basılı tuttuğunuzda, saniyede aynı karakterden kaç adet yazılacağını belirler. Pek gerekli bir ayar olduğu söylenemez. Üçüncü ayar olan Typematic Rate Delay ise, bir klavye tuşunu basılı tuttuğunuzda aynı karakterin tekrarlanarak yazılması için arada kaç milisaniye süre olması gerektiğini belirler.

Security Option : Sisteminize ve BIOS Setup'daki ayarlara başkalarının ulaşamaması için BIOS Setup'tan nasıl şifre koyabileceğinizi biraz ileride açıklayacağız. Bu seçenek ise bu şifrenin sistem için mi BIOS Setup için mi olması gerektiğini belirler. Hani bazen BIOS Setup'ta şifre koymanıza rağmen sistem takır takır açılır, yoksa sistemin şifre özelliği çalışmıyor mu diye sinirleriniz bozulur ya... İşte o zaman bu ayar "Startup" konumuna getirilmiş demektir. Oysa bu ayar "System" konumuna getirilirse, sistem açılışta şifre sorar ve şifreyi girmeden PC'nizi açamazsınız.

PS/2 Mouse Function Control : Yeni sistemlerde fare bir COM portuna değil, yuvarlak bir PS/2 portuna bağlanır (tabii bunun için PS/2 farenizin olması gerekir.) İşte bu ayar "Auto"

ise sistem açılışta PS/2 fareyi tanır ve IRQ12'yi bu fareye ayırır. Aksi halde IRQ12 başka kartlara ayrılabilir.

PCI/VGA Palette Snoop : Bazı grafik kartları (örneğin grafik hızlandırıcılar ve MPEG kartları) standart VGA olmayabilir ve renkleri düzgün şekilde göstermeyebilir. Bu ayarın

"Enabled" yapılması sorunu giderir. "Disabled" olarak bırakılması önerilir.

(16)

OS/2 Onboard Memory >64MB : OS/2 işletim sistemi ile birlikte 64MB'tan büyük DRAM kullanıyorsanız bu ayarın "Enabled" yapın. Aksi halde "Disabled" olsun.

Video ROM BIOS Shadow : Bu ayar "Enabled" yapıldığında video BIOS’ unun ROM tipi bellekten RAM tipi bellek ROM'dan hızlı olduğu için, "Shadow" adı verilen bu işlem sayesinde sistem performansı artar. Hemen bu seçeneği altında bir dizi bellek adresi göreceksiniz. Bunlar ROM kullanan diğer kartlara aynı işlemi uygulamak içindir. Ancak kitapçıklarına bakarak bu kartların hangi adresleri kullandığını öğrenmeli, ona göre bu seçenekleri "Enabled" konumuna grtirmelisiniz. getirmelisiniz. Çünkü bu işlem 640-1024K arasındaki bellekten çalar.

CHIPSET FEATURES SETUP

EDO Auto Configuration : Bu ayar genelde default olarak 60 ns'ye ayarlanmıştır. 50 veya 70 ns'lik EDO RAM'ler kullanıyorsanız bu ayarı 50 veya 70 ns'ye getirebilirsiniz. EDO RAM ile ilgili teknik bilgiler içeren diğer ayarları olduğu gibi bırakmanız önerilir.

SDRAM Configuration : Sisteminizde SDRAM tipinde bellek kullanıyorsanız belleklerinizin hızını burada belirleyebilirsiniz. LX yonga setli ana kartlarda bu ayar 8, 10 veya 12 ns olabilir. BX ana kartlar için geliştirilen 100MHz'lik belleklerde ise bu ayar 6 veya 8 ns olmalıdır. SDRAM ile ilgili teknik bilgiler içeren diğer ayarları olduğu gibi bırakmanız önerilir.

8/16 Bit I/O Recovery Time : 8 ve 16 bitlik ISA kartlar için zamanlama. Default ayarlarda bırakılmalıdır.

Memory Hole at 15M-16M : Bu ayarı "Enabled" yapmak, belleği 15-16 MB arasındaki kısmını bu ayarı özellikle gerektiren ISA kartlara ayırır. Sisteminizde bu tür bir ISA kart yoksa ve bu ayar "Enabled" edilmişse sistem belleği 1 MB az görünebilir. Özel bir durum olmadıkça bu ayarı "Disabled" olarak bırakın.

PCI 2.1 Support : Bazı BIOS'larda bulunan bu ayar PCI 2.1 standardının desteklenmesini sağlar. "Enabled" konumda tutulmalıdır.

DRAM are xx bits wide : Pariteli bellek kullanıyorsanız bunlar 36 bit'lik olarak kabul edilir. Örneğin iki pariteli bellek modülü varsa bu ayar 72 olarak görünür. Paritesiz bellekler ise 32 bitliktir. Yine iki bellek modülü varsa bu ayar 64 olarak görünür.

Data Integrity Mode : Hata düzeltmeli (ECC) bellek kullanıyorsanız bu ayar ECC yapılmalı, aksi halde Non-ECC olarak bırakılmalıdır.

Onboard Serial Port 1 : Birinci seri portun bellek adresini ve IRQ'sunu gösterir. Bazı dahili modemler bu portu (COM 1) kullanır ve seri portun iptal edilerek dahili veriyoluna yönlendirilmesini gerektirir. Bu durumda Seri port "Disabled" ayarına getirilir. Seri Port 1'in default bellek adresi ve IRQ'su 3F8H/IRQ4'tür.

Onboard Serial Port 2 : İkinci seri portun bellek adresini ve IRQ'sunu gösterir. Seri port 1 için söylediklerimiz bu port için de geçerlidir. Seri Port 2'nin default bellek adresi ve IRQ'su 2F8H/IRQ3'tür.

Onboard Parallel Board : Paralel portun bellek adresini ve IRQ'sunu gösterir. Default değeri 378H/IRQ7'dir. Bir PC'ye paralel portlu giriş çıkış (I/O) kartı bağlanarak paralel port sayısı üçe çıkarılabilir. Ancak bu bellek adresi ve IRQlarında çakışma olmamalıdır.

Paralel Port Mode : Default ayar "Normal" dır. Bu, portun normal hızda ama tek yönlü çalışmasını sağlar. EPP modu portun çift yönlü ve maksimum hızda çalışmasını, ECP çift yönlü ve maksimum veri transfer hızında daha hızlı çalışmasını, ECP+EPP modu ise normal hızda çift yönlü çalışmasını sağlar. Özellikle tarayıcı, yazıcı gibi cihazlar bu modları kullanabilir.

ECP DMA Select : ECP modu hızlıdır ama bir DMA (Direct Memory Access - Doğrudan Bellek Erişimi) kanalının kendisine ayrılmasını ister. Seri porta ECP veya ECP+EPP modlarından birini kullanan bir aygıt takmışsanız ve seri portu buna göre ayarlamışsanız işte bu seçeneği default ayarı olan "Disabled" dan çıkarıp DMA 1 veya 3 kanalına ayarlamalısınız.

UART2 Use Infrared : Bu ayar "Enabled" konuma getirildiğinde ana kart üzerindeki infrared özelliği devreye girer ve ikinci seri UART portu ana kart üzerindeki infrared konnektörüne ayırır. (Infrared cihazlar, kablo gerektirmeden kızıl ötesi ışınlarla PC ile veri alış verişinde bulunurlar; ancak bunun içinde sisteme bu konnektör yardımı ile bir IrDA cihazlar pek piyasaya çıkmadığı için bu ayarı "Disabled" konumda tutabilirsiniz. )

(17)

Onboard PCI IDE Enabled : Bu ayarı kullanarak IDE kanalını, ikinci IDE kanalını veya her ikisini birden ("both" seçeneği ile) aktif konuma getirebilirsiniz. Normalde her iki IDE kanalını da açık tutmalısınız, ancak sadece SCSI sürücüye sahip sistemler için her iki kanal da

"Disabled" konuma getirilebilir.

IDE Master/Slave PIO/DMA Mode : IDE kanallarına (0 ve 1) master ve slave olmak üzere ikişerden dört IDE sürücü bağlanabilir. IDE aygıtları farklı modlarda (0, 1, 2, 3) sahip olduğu için bunların bağımsız olması gerekir. IDE sürücüleriniz optimum performansa göre ayarlanır.

CPU Warning Temperature : İşlemci ısısı kaç dereceye gelince sistemin alarm vereceğini belirler. İşlemci ısısının üst ve alt limitlerini buradan belirleyebilirsiniz. İşlemci ısısı belirlenen limitleri aşarsa sisteminize kurulu uyarı mekanizması devreye girer.

Current CPU Temperature : Anakartınızda ısı sensörleri varsa, bu alan işlemci ısısını gösterir.

Current System Temperature : Sisteminizde (anakartın çeşitli yerlerinde) ısı sensörleri varsa, bu alan sistem ısısını gösterir.

Current CPUFAN 1/2/3 Speed : Anakartınızda bu iş için bir denetleme sistemi varsa sisteminizdeki üç CPU fanının hızını gösterir

POWER MANAGEMENT SETUP

Power Management: Güç yönetim modlarının ana denetim masasıdır. Ayarı "Max Saving"e getirirseniz sistem kısa bir süre kullanılmadan durursa güç tasarruf moduna geçer.

"Min Saving"de de aynı işlem olur ama bu sefer sistem güç tasarruf moduna daha uzun sürede geçer. "Disabled" seçeneği tüm güç yönetim modunu tümüyle devreden çıkarır. "User Define"

seçeneği ise bu bölümdeki diğer seçenekleri ayarlanabilir konuma getirerek, kullanıcının kendi tercihlerini yapabilmesini sağlar.

PM Control By APM: Sisteminizde gelişmiş güç yönetimi yüklüyse bu seçeneği "Yes"

olarak ayarlamak güçten daha fazla tasarruf sağlar.

Video Off Option: Bu seçenek monitörün ne zaman güç koruma tasarruf geçirilebileceğini gösterir. All Modes Off (tüm modlarda kapama); Always On (daima açık);

Suspend Off (suspend modunda kapama) ve Susp, Styb Off (suspend ve standby modlarında kapama) seçenekleri vardır.

Video Off Method: Monitörün ne şekilde askıya alınacağını belirler. Şu seçenekler olabilir: DPMS, Blank Screen, V/H Sync+Blank. DPMS ( Display Power Management - Görüntü Güç Yönetimi ) özelliği, ekran kartınızı - tabii bu VESA DPMS özelliği destekliyorsa - denetler.

Blank Screen sadece ekranı karartır ve sadece güç yönetim özelliği olmayan monitörlerde kullanılır. V/H Sync+Blank seçeneği ekranı karartır ve yatay/dikey taramayı kapatır. Yeni monitör ve ekran kartlarında DPMS seçeneği kullanılır.

Video Off After : Sistemin sırayla daha düşük güç koruması modlarından daha yüksek olanlara geçmesini sağlamışsanız, hangi modda monitörün kapanacağını belirler.

Modem Use IRQ : Sistemi modem sinyali ile uyandıracaksanız, varsa bu seçenekte modeminizin IRQ'sunu seçmelisiniz.

PM Timers : Bazı BIOS'larda, bu pencerenin çizgilerle sınırlanmış ayrı bir bölümünde bulunan PM Timers ayarları güç yönetim zamanlarını belirler. Bu bölümde diski güç tasarruf moduna geçiren "HDD Power Down" süresi, ve sistemin Uyku, Bekletme ve Askıya Alma (Doze, Standby, Suspend) modlarına geçmeleri için gerekli süreler ayarlanabilir. Sistem bir aktivite olunca, örneğin klavyede basılan bir tuş ilgili IRQ kanalına sinyal gönderince tekrar harekete geçer.

Power Up Control : Yine aynı pencerede ayrı bir bölmede yer alan bu grupta ayrı bir bölmede yer alan bu grupta sistemin ne zaman otomatik açılacağını belirlenir. 'Soft-Off' özelliğine sahip ana kartlarda sistem bir düğme ile veya yazılım aracılığı ile kapatıldığında elektrik doğrudan kesilmez, sistem askıya alınır.

PWR Button<4 sec : Bu ayar 'Soft Off'a getirildiğinde PC açma/kapama düğmesi 4 saniyeden sistem normal olarak kapanır. Suspend seçeneğinde ise düğmenin iki yönlü işlevi vardır; 4 saniyeden az basıldığında sistem uyku moduna geçer. "No Function" seçeneğinde ise

(18)

düğme 4 saniyeden az basılı tutulduğunda Soft-off düğmesinin bu işlevi devreden çıkarır. Bu ayarlardan bağımsız olarak düğme 4 saniyeden fazla basılı tutulduğunda sistem elektriği kesilerek kapanır.

PWR Up On Modem Act : Bu seçenek "Enabled" duruma getirildiğinde bilgisayar kapalı durumdayken modemden gelen bir sinyalle (modeme bağlı telefon numarası arandığında) açılır. Ancak işletim sistemi hemen devreye girmediği için modem aracılığı ile bir faks, dosya vs. gönderiliyorsa, bu ilk denemede gerçekleşmez.

Automatic Power Up : Sisteminizin günün belirlediğiniz saatlerde otomatik olarak açılmasını sağlar.

PNP/PCI CONFİGURATİON

PNP OS Installed: Bu madde altında "Yes"i ayarladığımızda,BIOS sadece boot işlemi için gerekli donanımın kaynak dağılımı ile ilgilenecektir.Diğer parçaların konfigürasyonu için sonradan zorunlu olarak Plug & Play özelliğine sahip Windows95 gibi bir işletim sistemine gerek duyar.

Reset Configuration Data: Bu seçenek genellikle "Disabled" durumundadır. "Enabled"

ile aktif duruma getirildiğinde, BIOS Setup'tan çıktıktan sonra,Reset sırasında bütün ECSD kayıtları silinir.Boot işlemi sonunda BIOS mevcut kaynakları tekrar tamamen dağılır.Burada öncelikle rezerv edilen kaynaklarla uygun ISA kartları tekrar tamamen dağılır.Sonra bunu Plug

& Play parçaları izler.Yapılan sistem konfigürasyonları böylelikle gerektiğinde tekrar canlandırılabilir.

IRQ-x / DMA-x Assigned To: Bu ayarlar sadece "Resources Controlled By" altında

"Manual" seçeneği tercih edildiğinde ortaya çıkar.Bu ayarlar mevcut kaynakların "Legacy ISA" veya "PCI / ISA PnP" ile bir ISA kartına veya Plug & Play Resource Pool'a bağlanmasını mümkün kılar.Eski bir Sound Blaster 2.0 kartı için, örneğin Legacy ISA'da IRQ 5 ve DMA 1 ayarlanabilir.

PCI IRQ Activated By: Bu ayar mevcutsa, burada "Level" ve "Edge" seçenekleri terçih edilebilir.Normlara uygun PCI kartları normalde sinyal yüksekliğine göre uyandırır ve Interrupt'la desteklenir.Bundan sonra,bir çok PCI kartı tek bir Interrupt hattını problemsiz kullanabilirler.Bazı uyumsuz PCI kartları oyun kurallarına uymamaktadır.Böyle problemli kartlar

"Edge" seçeneği ile zapt edile bilir.

Slot x Using INT #: Bu ender seçenek, 4 PCI Interrupt'ından birinin belli bir PCI yuvasından birine atanmasına olanak sağlar.Böylelikle bu problemler Egde-PCI kartlarında giderilir.Normalde "Auto" ile yapılan dağıtım yeterlidir.

1st / 2nd / 3rd / 4th Available IRQ: Bu çok ender bulunan seçenekte, eğer "auto" ile yapılan otamatik düzenleme istenmeyen sonuçlar üretiyorsa,A'dan D'ye her dört PCI-Interrupt'ı için bir Interrupt düzenlemesi yapabilirsiniz.

PCI IRQ Map To: Bu menu maddesinde 14 ve 15 numaralı IDE-Interrupt'ların düzenini seçebilirsiniz.Normal durumda bunlar "PCI Auto" ile mevcut bulunan Onboard-Controller'a verilmektedir.Bunun yerine PCI Controller kartının bir Slotunun da "ISA" ile ISA Controller'a verilmesi ayarlanabilir.

Primary / Secondary IDE INT #: Burada, Onboard Controller'ın veya uygun bir PCI kartının her iki IDE kanalından herbirinin hangi PCI Interrupt'ı kullanması gerektiği belirtilir."A"

ve "B" normaldirler.

Use MEM Base Addr: Bu seçenek Upper-Memory alanındaki bir ana bellek penceresinin rezervasyonunu mümkün kılar.Örneğin bazı eski ISA network kartları.Burada "NA"(Not Avaible

= mevcut olamayan) yerine bir başlangıç adresi verildiğinde, ihtiyaç duyulan bellek alanının büyüklüğünün ayarlanmasını sağlamaya yönelik "Used MEM Length" seçeneği karşımıza çıkar.

INTEGRATED PERİPHERALS

Block Mode: Bu seçenek "Enabled" (ya da "Auto") olarak seçilmişse, BIOS IDE sabit diskinin konfigürasyon sektöründen bir defada kaç sektörün okunabileceğini veya yazılabileceğini bildirir.Block Mode'un (veya Multi Sector Transfers) tavsiye edilen değerlerin kullanımı,her sektör için yazma ve okuma işlemlerini tek tek yerine getirilmesi için gerekli olan

(19)

yönetim zahmetini azaltmaktadır ve bu da daha sonra hıza etki etmektedir.Gerekli durumlarda bu seçenekten somut sayı değerleri ayarlanabilir.Başka bir yardımcı olmadan kullanıcı somut değeri çok zor bulacaktır.

IDE PIO/UDMA: "Auto" en yararlı ayardır. Çünkü burada BIOS konfigürasyon sektöründen veya mevcut EIDE cihazının Firmware'ında somut değeri bildirmektedir.

Değerlerin manuel olarak ayarlanması, sadece çok uzun bağlantı kabloları veya sistem frekansını değiştiren Tuning önemleri nedeniyle çıkan zorluklarda tavsiye edilir.

PCI SLOT IDE Second Channel: Burada PCI-EIDE kartının ikinci bir kanalın açılması ("Enabled") veya kapatılması ("Disabled") mümkündür.

On-Chip Primary/Secondary PCI IDE: Bu her iki ayar, On-Board-EIDE-Controller'ın her iki kanalının da aktif olup olmadığını ve ait olan kaynakları işgal edip etmediklerini belirler.IDE cihaz kullanmayan biri bunları iptal ederek boşalan iki Interrupt hattını diğer amaçlar için kullanabilir.

Onboard PCI SCSI Chip: Bu mönü seçeneği mevcutsa, "Enabled" konumunda uygun kaynakları (Interrupt, dma kanal) kullanan bir On-Board SCSI Chip'ini etkinleştirir.

USB Controller: "Enabled" konumunda Chipset'teki entegre edilmiş Controller'ı Universal Serial Bus için aktif hale getirir.Gerekli kaynaklar, USB cihazı gerekmediği sürece saklanabilir.

ON-Board FDC Controller: Bu mönü maddesi neredeyse her zaman aktiftir, çünkü Board kendi Floppy Controller'ını IRQ 6,DMA 2'de aktif hale getirir.On-Board Controller'ın yerine, tamamen uygun bir takma kart kullanılmak istenirse veya tamamen Floppy sürücüden gelmeden "Disabled" ayarıyla kaynak çakışmalarını çözer ve bununla beraber daha başka kaynakların kullanılmasına olanak sağlar.

On-Board Serial Port 1/2: Bu her iki ayarla Interrupt meşguliyeti ve her seri bağlantı için port adresi seçebilir

UART 2 MODE: Burada ikinci sıra arabirim için işletme modu belirlenir."Standart" RS- 232C'lik normal işletme anlamına gelmektedir.

Duplex Mode: Bu seçenek "Full" olarak ayarlandığında mevcut bir Infrared-Transceiver aynı anda hem gönderebilir hem de alabilir duruma gelmektedir."Half" ile sadece değişmeli olarak devreye giren gönderme ve alma işletmelerine olanak tanınır.

OnBoard Parallel Mode: Burada,paralel bağlantıların Port adresleri ve Interrupt hatları belirlenir veya hepsi tamamen "Disabled" olarak kapalı konumlandırılır."378/ırq7" ve

"278/ırq5" LPT1 ve LPT2 için geçişli alternatiflerdir.IRQ5 her türlü ses kartının standart Interrupt'ı olarak yerleştiği için, çoğunlukla ilk paralel port seçeneği en iyi seçimdir.

Paralel Port Mode: Burada, yazıcı bağlantısı için yönlendirilebilir kombinasyonlar olan

"SPP", "EPP" ve "ECP" arasında seçim yapmak mümkündür.Standart Parallel Mode'un (SPP) aksine, hem Enhanced Parallel Port (EPP) hem de Extended Capabilities Port (EPP) bidirectional (çift yönlü),yani daha hızlı çalışmaktadır - EPP modunun birçok versiyonu mevcuttur.Hiçbir problem ortaya çıkmazsa,"ECP/EPP" en iyi, en esnek ve en hızlı ayar demektir.

ECP Mode Use DMA: Burada ECP modu için bir DMA kanalı tahsis edilebilir.Kanal "1" ve kanal "3" tercih edilmelidir.Sound Blaster uyumlu ses kartları için standart olan bunlardır.

Parallel Port Epp Mode: Bu seçenek mevcut ise, "EPP1.7" ve yeni "EPP1.9" arasında seçim yapılabilir.Böylelikle, eğer paralel port cihazlarında bir problem olursa deneme imkanı mevcuttur.

LOAD BIOS DEFAULTS

Bazı kullanıcılar, ana mönüdeki bu seçeneğini, BIOS'u fabrika ayarlarına getirmeye yaradığını düşünür. Ancak tüm yüksek performans özelliklerini kapatan bu seçenek, BIOS ayarları ile ilgili herhangi ciddi bir problem ile karşılaştığınızda kullanılır. Seçeneğin üzerine gelip Enter tuşuna bastığınızda işlemi onaylayıp onaylamadığınıza dair bir soru ekrana gelir.

Klavyede Y (Yes - Evet) tuşuna basarsanız işlem onaylanır ve Default BIOS ayarları yüklenir, N (No - Hayır) tuşuna basarsanız işlem iptal edilir.

(20)

LOAD SETUP DEFAULTS

İşte bu BIOS’ UN optimize edilmiş fabrika ayarlarını yükler. Ancak kullanılan aygıtlar, işletim sistemi vs. sistemden sisteme değiştiği için bu fabrika ayarlarının yüklemesi her zaman optimum performans sağlıyor anlamına gelmez. Ayarlarınızı yukarıdaki açıklamalara göre yapmalısınız. Burada da standart Setup ayarlarını yükleme işlemi aynıdır.

SUPERVİSOR/USER PASSWORD

Supervisor Password, hem BIOS Setup'a hem de sisteme şifre koyar. Yani şifreyi yazmadan BIOS ayarlarına da giremezsiniz, PC'niz de açılmaz. (Ancak BIOS Features Setup kısmında anlattığımız "Security Option" ayarına dikkat!) User Password ise sadece PC'nin açılışına şifre koyar. Sisteminiz ilk geldiğinde şifresizdir. İlk kez şifre girerken yazdığınız şifreyi kontrol amacıyla iki kez girersiniz. Şifreyi kaldırmak içinse bu seçeneklere basıp şifre yazma satırını boş bırakmanız yeterlidir.

SAVE & EXİT SETUP

BIOS Setup'da yaptığınız değişikliklerin hiçbiri BIOS'a kaydedilmeden devreye girmez.

İşte bu seçeneğe 'Enter'leyip Y tuşuna basarak yaptıklarınızı kaydedecek ve tekrar sistem açılışına geri döneceksiniz. Yaptığınız değişiklikleri kaydetmeden önce bir hata yapmadığınızdan emin olun.

EXİT WİTHOUT SAVİNG

Yaptığınız değişiklikleri kaydetmeden, yani bu değişiklikleri işleme sokmadan BIOS Setup'tan çıkmak için bu seçeneğin üzerine gelip Enter tuşuna basın. Yine olay için klavyede Y tuşuna bastığınızda sistem açılışına geri dönecektir.

BIOS PROBLEMLERİ

 Sıkça rastlanan bir durum, BIOS Setup'ta COM ya da LPT kapısı ayarlarının diğer bir cihaz ile (örneğin bazı eski S3 modelleri) çakışmasıdır.Çakışmayı saptamak genelde çok fazla vaktinizi almaz; zaten işletim sisteminiz sizi bu konuda uyarır. Eğer çözümlenemeyen bir çakışma söz konusu ise, yapılacak ilk şey BIOS Setup'ta COM ve LPT ayarlarını standart ayarlara göre yeniden yüklemek olacaktır. Bu çakışmayı gidermez ise, ve eğer o COM ya da LPT bağlantısı kullanılmayacak ise tamamen kapatılabilir. Eğer hiçbir COM ya da LPT bağlantısı kapatılamıyorsa, o bağlantı için I/O adresi (giriş çıkış işlemleri için kullanılan adres) değiştirilerek çakışma engellenebilir.

 Birinci COM bağlantısı için standart I/O taban adresi 3F8 olacaktır. Dikkat edilmesi gereken nokta, bunun tek bir adres yerine belirli bir adres aralığı olduğudur. Eğer sisteme eklediğiniz bir kart, 3F8 ile 3FF aralığında kalan 7 byte'dan herhangi birine denk gelirse, 3F8 adresini kullanamazsınız. Bunu çözmek için, birinci COM bağlantısını 2F8 olarak düzenleyip, ikinci COM bağlantısını iptal edebilirsiniz. Eğer iki bağlantı gerekli ise ve ek kart üzerinde herhangi bir ayar yoksa, kartı PnP sürümü ile değiştirmeniz gerekir, çünkü BIOS Setup belirli adres aralıklarının dışına çıkmanıza izin vermeyecektir.

 BIOS’ UN açılışta RAM'e kopyalandığından bahsetmiştik. Bu sistem performansını artırdığı halde bazı BIOS'lar 384 K civarı bir bellek alanını kullanımda görecektir. Bu kullanılamayan alan, BIOS kopyasını içerir. Özellikle çok eski tip görüntü yakalama ya da SCSI kartına sahip olanları zorlayacak olan nokta, bu adres aralığının karttaki görüntü ara belleği ya da geçici veri belleği ile çakışmasıdır. Bu durumda BIOS Setup çok fazla seçenek sunmayacağı için "System BIOS Shadow" seçeneğini kapatmanız gerekir.

 Bir gün sistemi açtığınızda "CMOS checksum failure" hatası ile karşılaşmanız olasıdır.

Bu hata sistem saatini ve CMOS üzerindeki ayarları beslemek üzere kullanılan pilin zayıfladığını ya da tamamen bittiğini gösterir. Çoğu ana kart üzerinde bir lityum pil bulunur ve uzun süre dayanır. Yeni pil taktığınızda sistem tekrar aynı hatayı veriyorsa, CMOS hasar görmüş olabilir ve değiştirilmesi gerekir.

 BIOS yazılımınız metin ekranını kullanmıyor olabilir. Grafik arabirime sahip ve fare kullanımına izin veren BIOS çeşitleri (örneğin "Tomato" anakartta) mevcuttur ve kullanım rahatlığı sağlarlar. Bu tip BIOS Setup yazılımlarında rastlayacağınız bir probleme karşı, "Safe Recovery" ya da "Restore Defaults" gibi bir seçenek bulunur ve problem giderilmesinde kullanılır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aş ağ ı daki sorulardan; sonunda parantez olanlar doğ ru yanlı şsoruları dı r. Verilen ifadeye göre parantez içine doğ ru ise “D” , yanlı şise “Y” yazı nı z. İ

MODÜL : İŞLETİM SİSTEMİ KULLANIMI DERS : BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN

Satır yüksekliği: Yan tarafta bulunan satır numaralarının üstüne gelip sağa tıkladığımızda karşımıza gelen menüden “Satır.. Yüksekliği”

Linux işletim sistemlerinde metin oluşturma ya da düzenleme işlemleri için farklı metin düzenleyici (editör)

Yerel Diskler: Bilgisayarda birden fazla yerel ya da mantıksal disk bulunabilir, Genel olarak “C” sürücüsü Windows işletim sistemi ve diğer yüklü programlar için,

Sunucu ve yerel geliştirme ortamı benzerliğini yakalamak için geliştiriciler daha çok Linux'u tercih etmekte ancak bunu Windows üzerinde bir sanal makine üzerinde de

l SMART Notebook yazılımı, SMART Meeting Pro yazılımı ve SMART Ink Belge Görüntüleyici gibi SMART Uygulamaları, SMART Ink araç çubuğunu görüntülemezler, çünkü

PCI 7 (Peripheral Component Interconnect) veri yolu: Mikro işlemci alanında adeta tekelleşmiş olan Intel firmasının, VESA standardına sahip sistemlere alternatif ve aslında