• Sonuç bulunamadı

Ankara Büyük

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara Büyük"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, TGRT Haber isimli telvizyon kanalında dün gece canlı yayına katılarak Halkevleri Genel Sekreteri Avukat Ender Büyükçulha'yı hedef gösteren açıklamalarda bulunmuştu. Avukat Ender Büyükçulha, su kesintilerinin yoğunlaştığı dönemde de "bazı ideolojik grupların halkı kışkırtmaya çalışacakları duyumu aldık" açıklamalarıyla Halkevlerini hedef gösteren Gökçek'e açık bir mektup yazdı.

Sayın İ. Melih Gökçek

Dün gece TGRT Haber adlı televizyon kanalında yayınlanan “Ankara’nın Gündemi” adlı programa katılarak, canlı yayında, şahsıma ait kimi ithamlarda bulunduğunuzu ve şahsımın yer aldığı kimi fotoğrafları gösterdiğinizi, söz konusu yayını izleyen arkadaşlarımın beni haberdar etmesi üzerine öğrenmiş bulunmaktayım. Ben, sizin katıldığınız ve kentimizin ilan panolarında günler öncesinden duyurulan, ne yazık ki artık hemen her ay karşılaştığımız bu yayınları, herhangi bir fayda ve nitelik içermediği için izlemiyorum; nitekim, bu yayını izleyen ve beni konudan haberdar eden arkadaşlarımı da ayıpladım.

Ancak, bu yayında dile getirdiğiniz ithamlarla ilgili size yanıt vermeyi, öncelikle yaşadığım bu kente ve bu kentin insanlarına duyduğum saygı ve sorumluluğun gereği olarak tercih ettim. Ne yazık ki “özel basın kaleminiz” gibi çalışan söz konusu televizyon kanalının ve program yapımcılarının şahsıma bir yanıt hakkı tanımayacağını öngördüğüm için, size yönelik olarak bu yazıyı kaleme almayı seçtim.

Sayın Gökçek,

Katıldığınız programda şahsımı “kadrolu eylemci” olarak tanımlamış, bu değerlendirmenizi desteklemek için de, belediyecilik anlayışınızı protesto eden kimi eylemlerde çekilmiş fotoğraflarımı göstermişsiniz. Öncelikle o fotoğraflarda görülenden çok daha fazla eylem ve etkinliğe katıldığımı, katılmak bir yana bizzat bu eylem ve

etkinliklerin örgütlenme ve gerçekleştirilme sürecinde elimden gelen katkıyı sunduğumu, hatta denebilir ki, özellikle son birkaç yıl boyunca işi gücü bırakıp sizi protesto etmekle meşgul olduğumu, açık yüreklilikle belirtmek isterim. Ben, 1970'li yıllarda bir süre ve daha sonra da 1989 yılından bu güne, Ankara’da ikamet etmekteyim. Çok sevdiğim bu kentin başına gelen en büyük talihsizliğin, sizin belediye başkanı olmanız ve bu kentte dayattığınız belediyecilik anlayışınız olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, yaşadığım kenti ve bu kentin insanlarının haklarını savunmak, kent halkının talep ve istemlerini size duyurmak amacıyla, her türlü demokratik eylem ve etkinliğin içinde yer alıyor, üstelik başkalarını da bunlara katmaya çabalıyorum. Güzel Ankaramız her geçen gün sizin belediyecilik anlayışınız nedeniyle bozulurken ve kitlesel mağduriyetler yaşanırken, bu gidişi durduramasam da, en azından seyirci kalmamış olmayı arzuluyorum.

Nitekim anılan programda gösterdiğiniz fotoğraflardan birkaçı, rant amaçlı kentsel dönüşüm projeniz için sokağa atmak ve ekonomik-sosyal anlamda büyük bir yıkıma sürüklemek istediğiniz Dikmen Vadisi Halkı’nın kimi eylem ve etkinliklerine aittir.

Yukarı Dikmen Vadisi’nde yaşayan bine yakın hane, binlerce insan; aylar yıllar var ki, size haklı taleplerini iletmeye çabalamakta. Oysa siz onlarla, her türlü diyalog ve uzlaşma kapılarını kapattığınız gibi; hakaret, tehdit ve baskılarla, bu yoksul insanları evlerinden çıkarıp, sık sık dile getirdiğiniz gibi bölgede yıkım yapıp, Dikmen Vadisi’nin yükselen rantını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmenin derdindesiniz. Ben, Dikmen Vadisi Halkı’nın barınma hakkı ve insanca bir yaşam mücadelesine, gönüllü hukuki destek sunuyor, onların eylem ve etkinliklerinde yer alıyor, bundan da büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum.

Programda gösterdiğiniz diğer fotoğraflar ise, kötü ve sorumsuz yönetiminiz ile susuzluğa mahkum ettiğiniz Ankara’da, bir damla suya hasret kalan kent insanlarının ve onların meşru demokratik örgütlerinin eylem ve etkinliklerine aittir. Bu fotoğraflara dikkatle bakarsanız, belediye başkanı olduğunuz kentte yaşayan insanların, belediye binanızın kapısında sizden su istediğini göreceksiniz; işte bizzat bu tablo, kelimenin tam anlamıyla bir ironi ve yol açtığınız belediyecilik felaketinin resmidir. Bu protestolar neticesi, keyfi su kesintilerinize, en azından bir süre ara verme kararı almış olmanızın dahi, bu eylem ve etkinliklerde bulunduğum için, kendime daha fazla saygı

(2)

Sonuç olarak, evet, ben bu kentte size karşı artık hemen her gün düzenlenen protesto eylem ve etkinliklerine katılan bir “kadrolu eylemci” oldum. Hatta az önce, kentimizde yaşayan sağlık emekçilerinin, Ankara Numune Eğitim ve

Araştırma Hastanesi bahçesinde düzenlediği, keyfi su kesintileriniz kapsamında yine belediyecilik anlayışınızın eleştirildiği ve sağlık alanında yol açtığı kitlesel mağduriyete dikkat çekildiği bir protesto eylemine de katıldığımı, gururla ifade etmek isterim.

Hatta yarın, kentimizde yaşayan yoksul gecekondu halkının, sizin yıkım ve baskıdan başka bir yöntem içermeyen belediyecilik anlayışınızı şikayet etmek için, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi önünde gerçekleştireceği protesto eylemine katılacağımı da, size bildirmek isterim. Siz, geçmişte heykellere tükürdüğünüzde, sanatçı

dostlarımla yine sokaklardaydım; siz, Kuğulu Park’ın ağaçlarını katlederken, Kavaklıdere sakinleri ile nöbetteydim; siz, Kızılay’ı yaya trafiğine kapatıp kentin içinden bir otoyol geçirmeye kalktığınızda, o çirkin cam ve çelik

bariyerlerinizi fiili olarak aşıp, toplu olarak karşıdan karşıya geçme eylemi yapan yaya kitlesi içinde ben de vardım. Ben, siz bu kentin yönetiminden çekip gidinceye, hatta yaptıklarınızın hesabını yargı ve kamuoyu nezdinde verinceye kadar da, bir “kadrolu eylemci” olmaya devam edeceğim. Bütün Ankaralıları da, bu çabaya ve birer “kadrolu eylemci” olmaya davet ediyor, bunu bu kent için bir toplumsal sorumluluk olarak görüyorum.

Son olarak, “bunlar konuya ideolojik yaklaşıyor” sözünüze gelince; asıl sizin ideolojiniz ve temsil ettiği insanlık dışı değerler ile, yol açtığı toplumsal tahribat, tartışma ve değerlendirme konumuz olmalıdır düşüncesindeyim. Evet, asıl siz ideolojik davranıyorsunuz sayın Gökçek! Üstelik sizin ideolojiniz, insanların en temel hak ve kazanımlarının gaspı, temel kamusal hizmetlerin ve alanların vahşice piyasalaştırılması; sonuçta, yoksul emekçi kitleler için bir yıkım, bir avuç zengin sermaye kesimi için ise yeni kar alanlarını yaratılması üzerine inşa edilmiştir.

Siz, mensubu olduğunuz siyasi partinin iktidarda gerçekleştirdiği neo-liberal sömürü ve yıkım politikalarının, kentler ölçeğinde en sıkı takipçilerindensiniz! Siz, kömür ve erzak dağıtmakla övündüğünüz yoksul kitleleri yaratan, üstelik onları her geçen gün daha kalabalıklaştırıp, daha yoksul ve güvencesiz kılan, IMF ve Dünya Bankası patentli politikaların, yerelde başarılı bir uygulayıcısınız!

Asıl siz ve sizin izinden gittikleriniz ideolojik davranmaktadır ve asıl büyük felaket, işte burada yatmaktadır. Sayın Gökçek,

Katıldığınız programı izleyen arkadaşlarım, hakkımda sarf ettiğiniz sözler ve gösterdiğiniz eylem ve etkinlik fotoğrafları nedeniyle, size yönelik dava açmamı önermektedir. Ancak ben, size dava açmak yerine, gösterdiğiniz fotoğrafların sayısını arttıracak işler yapmanın, kendime ve yaşadığım kente daha faydalı bir hizmet olacağı düşüncesindeyim.

Ancak sizden ricam, bu fotoğraflara daha dikkatli ve derin bakmanızdır. Orada, benim dışımda da göreceğiniz, görmeniz gereken görüntüler vardır; o fotoğraflarda, bu kentin yoksul halkının kaygılı yüzleri ve haklı öfkesi de yer almaktadır. İşte, artık bir “saltanat” niteliği kazanmış olan iktidarınızın sonunu hazırlayacak olan da, budur!

O günün gerçekleşebilir ve çok daha yakın olması da; şüphesiz, benim ve bu kentte yaşayan herkesin, daha kararlı ve coşkulu birer “kadrolu eylemci” olmasından geçmektedir.

Kim bilir, belki de; kendi iktidarınız için, o fotoğraflarda görüp, artık az da olsa farkına vardığınız tehlike budur ve bu nedenle, korku ve panik içinde bana saldırmaktasınız.

10/08/2007 Sendika.Org

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuçta bu tür olaylarda sağduyulu ve şiddetin her türlüsünün sorunsallaştırıldığı, sansasyondan uzak, olayı tanımlayan haber çerçevelerine ihtiyaç

Bu doğrultuda, rekreasyon etkinliklerine katılan bireylerin liderlik davranışları ile sosyal becerileri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını tespit

Alçak bir Il ısu Barajı, Hasankeyf Barajı, Botan Barajı ve Garzan Barajı yapılsa, bunların toplam göl alanı, tek başına büyük Ilısu Barajı’nınkinin % 64’ü kadar

2004'te yasanan bir baska intihar vakasina iliskin durum bu pazartesi Tours sosyal güvenlik isleri mahkemesinde incelenirken, CGT, bir basin açiklamasinda, nükleer santralin

Zimbabwe'de milyonlarca insan için temel hammadde olan mısırın fiyatında oldukça hızlı bir artış var ve bunun nedeninin de kuraklık olduğu tahmin ediliyor.. Malawi'de

Almanya'nın Rostock kentinde on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen gösteride çarşamba günü Heiligendamm kentinde ba şlaması planlanan G-8 zirvesi protesto edildi..

Öğrenci ve işçi sınıfının gösteri alanları olarak meydanlar devletin kontrol ettiği kamusal mekânlar olmaktan çıkmaya başlamış, giderek artan biçimde gösteri ve

ABD’nin bugün dünyanın en büyük pazarı olduğu düşünüldüğünde, ana gelirleri petrolün ihracatına dayanan ve diğer önemli gelir kaynaklarından yoksun olan pek çok