• Sonuç bulunamadı

Bülent Ersoy'un Güneydoğu'daki gelişmelere ilişkin düşünceleri, onun kişisel düşünceleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bülent Ersoy'un Güneydoğu'daki gelişmelere ilişkin düşünceleri, onun kişisel düşünceleri"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sanatçı Bülent Ersoy 'un sanatçı Ebru Gündeş ile "Popstar Alaturka" programında yaptığı tartışma önce gazetelere yansıdı. Ardından değişik davalar nedeniyle tanıdığımız Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır tarafından da soruşturma başlatıldı.

Bülent Ersoy'un Güneydoğu'daki gelişmelere ilişkin düşünceleri, onun kişisel düşünceleri. Bir sanatçı olarak, bir insan olarak orada yaşananlara karşı duyarlılığını ifade etmiş. Ne diyor Ersoy: "Şehitler ölmez vatan bölünmez. Hep bunu söylüyoruz zaten. çocuklar gidiyor, kanlı gözyaşları, feryatlar, cenazeler. Bu sözler klişeleşmiş. Ben sizlerle aynı fikirde değilim. Niye bunlara oyuncak oluyoruz? Neden köklü bir çözüm bulunamıyor? Ama neden hep boşa kürek sallıyoruz? İşte beni bu 'ama' lar rahatsız ediyor."

Ersoy'un bu sözleri, bir yurttaşın Güneydoğu'daki gelişmelere karşı tepkisini, yönetenlere karşı eleştirel duruşunu yansıtıyor. Bu görüşlere katılmayabilirsiniz. Katılabilirsiniz de. Çünkü her iki görüşü savunan insanlarımız da var. Bu fikirler üstelik yeni fikirler değil ki, birçok insan benzer görüşleri yıllardır dile getiriyor.

Bülent Ersoy'la aynı görüşte olmayan Ebru Gündeş de kendi görüşlerini ifade etmiş. O da onun hakkı. Bu tartışmaya ihtiyacımız olduğu da ayrı bir gerçek. Türkiye bu sorunla 25 yıldır boğuşuyor. Binlerce gencimizi kaybettik. Hâlâ kaybetmeye devam ediyoruz. Bu soruna tek başına silahla çözüm bulunamayacağı yaşadığımız bunca deneyden sonra daha açık bir şekilde görüldü.

Birileri de diyebilir ki, "Hayır kardeşim, bu yöntem doğrudur. Teröristi avlayarak bu sorun halledilebilir." Nitekim diyorlar da. Bu da onların görüşü. Ortada bir sorun varsa, nasıl çözüleceğine ilişkin tartışma da kaçınılmaz olarak sürecektir.

Bazıları "savaşçı" bir dil kullanacaktır, ama bir başkası barışçı bir dil kullanamayacaktır. Böyle şey olur mu?

Parçası olmayı düşündüğümüz Avrupa'da "vicdani ret" hakkı birçok ülkede bir hak. Yani askerlik çağı gelmiş bir genç, askere gitmemek, eline silah almamak, vicdanen böyle bir yükümlülük altına girmemek hakkına sahip. Bunun yerine başka sivil kamusal bir hizmeti seçebilir. Seçiyor da.

Bülent Ersoy da çocuğu olursa askere göndermek istemediğini söylüyor. Bu soruna köklü bir çözüm bulunarak çocuklarımızın ölmemesini istediğini ifade ediyor. Söyleyemeyecek mi? Ağzını mı kapatacağız?

Savaş isteyenler konuşacak, karşı çıkanlar konuşamayacak mı? Burada yargıyı ilgilendiren bir konu olduğunu sanmıyorum. Bu bir tartışma, insanlar düşüncelerini söylüyorlar. Hâlâ düşüncelerin peşinde koşmak mı? Hâlâ durumdan vazife çıkarmakla mı uğraşıyoruz?

Tam bu yazıyı yazarken Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) da soruşturma başlattığı haberi geldi. Sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi bir durumla karşı karşıyayız. Yıllardır, bildiğimiz, alışık olduğumuz bir sistem yine hemen kendiliğinden devreye girmiş durumda.

Ntvmsnbc'den hazırladıkları bir haber için aradılar ve "çocuğunuzu askere göndermek ister misiniz" diye sordular.

Buna tabii ki 18 yaşını bitirmiş olan çocuğumun kendisi karar verir. Ancak ben askere gitme mecburiyetinin birçok gelişmiş demokratik ülkede olduğu gibi zorunlu olmaktan çıkarılmasından yanayım. Bu yönde yasal değişiklik yapılması gerekiyor diye düşünüyorum.

Bazıları da tersini düşünebilirler. Bu tartışılır. Burada yanlış olan bu tür tartışmaların soruşturma tehdidiyle karşı karşıya kalmasıdır. Üzücü olan, korkutucu olan budur.

Geçmiş deneylerden biliyoruz ki, bu tür soruşturmalar aklanmayla da sonuçlansa, soruşturulan kişi bazı çevrelerin hedefi haline geliyor ve tehdit altında bırakılıyor. Yaratılan hava insanların düşüncelerini ifade edemeyecekleri bir korku dünyası yaratıyor.

Bülent Ersoy olayı dikkat edilmesi gereken bir örnektir. Gelişmeler ise iyi bir örnek değildir.

(2)

Oral ÇALIŞLAR Cumhuriyet 27.02.2008

Referanslar

Benzer Belgeler

• Gebelik kolestazı patogenezinde hepatosit apoptosisi sürecinin ne ölçüde yer aldığının, anne kanı ve umbilikal venöz kanda M30. düzeyleri ile incelenmesi ve

Devlet Politikası ve Toplumsal Yapı ile İlişkileri Açısından Spor Yönetimi (Dünyada ve Türkiye’de).. Ankara Üniversitesi

Şarkıcı Bülent Ersoy, söz konusu yarışma programında, “Eğer çocuk doğurmuş olsaydım; birileri masa başında ‘Sen bunu yapacaks ın, o da bunu yapacak’ diyecek, ben

Etkin bir bilim eğitimi için, çocuğun hayatında en çok yer tutan öğretmenlerin ve annelerin, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının yanında merak ettiklerini ve çocukların

Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021 Güz (35/Özel Sayı), 127-134 Öz: Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde, şiir anlayışları nedeniyle edebiyat

Fabber denilen mekânlarda genellikle 3D yazıcılar, 3, 4 veya 5 eksenli CNC tezgâhları, metal vb plakaları kesmek için kullanılan lazer, plazma, su jeti veya bıçak

İşte biz de Mehmet Âkif’in gerek yakından tanıyanların anlattıkları anekdotlardaki gerekse eserlerindeki mizahi yönünün; onun mizacının bir yansıması

Yıl dönümünde Ata- türk’ün manevi huzurunda ilk adımı attıklarını belirte- rek, “İçinde bulunduğumuz yıl Türk tarihinin ve Türkiye tarihinin çok önemli bir dönüm