• Sonuç bulunamadı

Bedri Baykam 27 Mayıs'ın 30. yılında açtığı sergiyle sanat çevresi dışına sa sesleniyor:sanat tehlikeli bir oyun aslında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bedri Baykam 27 Mayıs'ın 30. yılında açtığı sergiyle sanat çevresi dışına sa sesleniyor:sanat tehlikeli bir oyun aslında"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

______________________________________________________ G Ü N E Ş

17 Mayıs 1990 Perşembe

Bedri Baykam 27 Mayıs’ın 30. yılında açtığı sergisiyle sanat çevresi dışına da sesleniyor

tehlikeli bir oyun aslında

|m n M

H M t C t l r

Sergide yeralan bir resim: “ Meclis’in gürültülü toplantıları ” 1990 Foto Pentür. 130x180

Sanat

Vasıf K. Kortun

YÜZYILIMIZDA modern sanatın

bir kanadı sanatla yaşam arasında­ ki sınırları aşmaya ve yıkmaya ça­ lıştı. Bu, D ada’dan kavramsal sa­ nata, sanatçıların müze olgusunu sorgulamalarından doğaya kaçma arzularına kadar bu 20. yüzyıl sa­ natının sabit noktalarından biri ol­ du. Bedri Baykam son sergisi 555K’de, sanat ve yaşam arasında­ ki sınırda bir ip cambazı gibi yü­ rürken, sanat kurumunun dışına çıkmaya çalışmadan, kurumu ıs­ rarla içeriden kuşatıyor. Bu akılcı bir yöntem çünkü, her ne kadar kurumun dışına çıkıldığı iddia edil­ se de, sonunda kurumun esnek ya­ yılmacılığı her kaçanı rahatça bün­ yesine toplamış. Marcel Duc- ham p’ın üzerine bir imza atmakla yetindiği pisuarlann müzelerde Ra- fael’le aynı estetik çatı altında iz­ lenebilmesi bunun en net kanıtıdır.

Kilometre taşı

Baykam bana 555K sergisi fik­ rini açtığında oldukça kuşkuluy­ dum ve böylesi bir serginin, sıcak bir tarihin tesviri olmaktan öteye gidemeyeceğini düşünmüştüm. Ya­ nılmışım. Bu sergi sanatçılara sınır­ ların nasıl ileriye itilebileceğini gös­ termesi ve sanat izleyicisi dışında­ ki kitleyi de kendi estetik alanına çekmesiyle önemli bir kilometre ta­ şı.

Gazete metinlerini büyüterek tu­ vale geçiren Baykam, bunları her

gün gazete takip etmenin narkotik biteviyeliğinden kurtarıyor. Fotoğ­ rafları boyayla destekleyerek ha­ berlere ikonamsı bir süreklilik ge­ tirirken, baş haber puntoları

ken-di başlarına sabit ve güçlü imgele­ re dönüşüyor. Basılı metin ya da görüntü kullanmış olan Warhol ve Rauschenberg gibi diğer sanatçıla­ rın aksine, Baykam, görüntüyü

al-dığı kaynağın ilk okunduğu anda­ ki vuruculuğunu da kızıştırmakta. Bu, gazetenin binbir kopyasından tuvalin tekilliğine bir yolculuk. Baykam’ın 1988’de yine Atatürk

Kültür Merkezi’nde açtığı sergisin­ de sansür olayının üstüne gidişi de bu mantıktaydı. Baykam, bu kez, 27 Mayıs’la kreşendoya ulaşan ha­ berlerin sürekliliği ve sıcaklığını, birbirine kenetli fotopentürleriyle bir anlatıya, sonuçta tek bir resi- me dönüştürmüş. Haberlerin ke­ netlenmesinde, unutulmaya yatkın bir metnin yoğun varlığı var.

Bu haberler basılmış ve onayla­ mış dolayısıyla sansüre tabi değil. Kurum içinde oynanan bu oyunda en patlayıcı sanatın yapılabileceği net ve yalın bir gerçek. Haber ve sanat arasındaki oyun içinde sana­ tın sınırları ne olabilir? Baykam bu sınırların anlık olarak çözülebile­ ceği ince çizgileri saptaması ve he­ men yer değiştirmesiyle genel geril­ la tavrıyla hareket ediyor. ~

Eğer bu sergiye salt 27 Mayıs ya da resim görmek için gitmeyi dü­ şünüyorsunuz, estetik zevkiniz için bir başka sergi seçmenizi, ya da bu konuda birkaç kitap ve Bedri Bay­ kam ’m sergi broşürünü okumanı­ zı salık veririm. Broşür sergiye sen- kop vazifesini görüyor; muazzam bir emek ürünü ve bunu asıl yap­ ması gereken merciler için acı bir ders. Sanat ise sadece sakin bir kö­ şede tuvale boya transferiyle kal­ mayan tehlikeli bir oyun aynı za­ manda.

Bedri Baykam ’m AKM’deki sergisi (Taksim Tel: 151 56 00) 31 Mayıs’a dek izlenebilir. Fiyatlar: Her biri 22 milyon TL.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızda nadir görülen tümörler olması nedeniyle, histopato- lojik tanısı sarkomatoid tip akciğer karsinomu olarak rapor edilen beş olguyu sunmayı amaç- ladık..

çesine çeviren çok sayıda çelenk için­ de, eski parti başkaplan ve millet­ vekilleri Ue Başbakan Turgut Özal, SOD EP Genel Başkanı Erdal İnö­. nü, TBMM

“ Yunanlıların bizim hakkımızdaki temayülleri nelerdir diye, o zaman be­ ni görevlendirdi Mustafa Kemal Paşa.. Bu gizli

Türkçe oruç ayı deriz Ahmet Vefik Paşa’nın “ Lehçe-i Osmanî” adındaki lügat kitabında oruç kelimesinin aslının “ oruz” olduğu, belki de Farsça “ rûze”

Arsıulusal cihanda teknik politik, eko­ nomik ve sair bütün işler için çıkan fikir­ ler, vesikalar, yapılan fevkalâde fihris- lere, lügatlere rağmen böyle

Fakat ümitsiz aşkı tasvir e- den (Werther) i yazınca o ümit­ siz aşktan lıalâs olan Goethe gi­ bi, Mahmut Yesarî engin sefaleti tasvir eden romanla o

Bir gün konuşulurken Enver Pa­ şa için “ Germanofl!!” demişler, ya­ ni Alman yanlısı, Maliye Nazırı Ca- vit Bey için “ Francöfil” demişler,

Ömer çocukluk ar­ kadaşım, büyük bir mektep arka­ daşım, büyük bir yazı arkadaşım, büyük bir meslek arkadaşım ve büyük arkadaşımdır.. Onun ölümü