• Sonuç bulunamadı

7. Irk, Etniklik ve Göç

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "7. Irk, Etniklik ve Göç"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7. Irk, Etniklik ve Göç

Irk ve Etnikliği Anlamak

(2)

Apartheid

Irk ayrımcılığının en iyi bilinen örneklerinden biri, Güney Afrika’daki apartheid

uygulamasıdır.

Toplumsal hayat,

siyahlarla beyazların

tamamen ayrı yaşaması prensibine dayalı olarak düzenlenmiştir ve

siyahların siyasal

katılım hakları yoktur.

(3)
(4)

Nelson Mandela

Siyahların uzun yıllar süren mücadeleleri sonunda, apartheid uygulaması sona ermiştir.

Apartheid’in sonucu, ülkede yaşayan siyah çoğunluğun yaşam

koşullarının son derece kötü olması, geçmişten gelen derin yaralar ve uzlaşmazlıklardı...

(5)

Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu

Bu yaraların sarılması, uzlaşmazlıkların

çözüme bağlanabilmesi için, cesaretle geçmişe bakmak, geçmişle

yüzleşmek gerekti.

Hakikat ve Uzlaşma Komisyonları, bu

yüzleşmenin aracıydı.

(6)

Geçmişle yüzleşme

Apartheid döneminde yapılan insan hakları ihlallerinin ortaya çıkarıldığı bu komisyonlar, intikam ve cezayı değil, yaraların sarılmasını amaçlıyordu.

(7)

Irk nedir?

Irk diye bir şey YOKTUR.

Biyolojik açıdan birbirinden kesin olarak

ayrılabilen “ırklar” yoktur, insanlar arasındaki fiziksel farklılıklardan oluşan geniş bir yelpaze vardır.

Irk kavramı, ırkçılığın kendine bulduğu temelden başka bir şey değildir!

(8)

Irkçılığın babası: Sir Arthur de Gobineau (1816-1882)

De Gobineau’ya göre üç insan ırkı vardır:

Beyazlar, siyahlar ve sarılar.

Beyazlar üstün zeka, ahlak ve iradeye

sahiptir. Siyahlar ve sarılar ise hayvan tabiatlıdır.

Bu nedenle, dünyanın beyazlar tarafından yönetilmesi, en

doğrusudur.

(9)

Nazilerin, Antisemitizmin, Ku-Klux Klan’ın ilham kaynağı

De Gobineau’nun

görüşleri bilimsel açıdan kabul görmese de,

yirminci yüzyılın pek çok politik hareketine ilham vermiştir.

(10)

Irksal ayrım

Irksal ayrımlar, insanlar arasındaki fiziksel farklılıkları tanımlamanın ötesinde, toplum içindeki güç ve eşitsizlik örüntülerini yeniden üretmekte kullanılır.

“Beyazlar” ve “renkliler” olarak ırksallaştırma, Avrupa’lıların sömürgecilik faaliyetleri ile

bağlantılıdır.

(11)

Etniklik

Yanlış bir biçimde değişmez biyolojiye atıfta bulunan “ırk”tan farklı olarak “etniklik”,

toplumsal bir kavramdır.

Yani, kültürel pratiklere ve bir toplumsal

grubun kendini diğerlerinden kültürel açıdan farklı görmesine (ve böyle görülmesine) işaret eder.

Bu farklılıkların en belirgin olanları, dil, tarih, din ve gündelik pratiklerdeki farklılıklardır.

(12)

Etniklik, sabit ve değişmez değildir!

Pek çok insan için

etniklik, bireysel ve grup kimliği açısından

önemlidir.

Ancak, toplumsal bir kavram olan etniklik, biyolojik bir gerçeklik gibi sabit ve değişmez değildir!

Uygulamada etniklik, genellikle azınlık

grupları ile ilişkilendirilir.

(13)

Azınlık grupları

Sosyolojide azınlık, sayısal bir ifade değildir.

Azınlık grubu, topluluğun çoğunluğuna göre daha dezavantajlıdır, genellikle grup

dayanışması ve aidiyeti duygusuna sahiptirler.

Önyargı ve ayrımcılığa maruz kalmak, aidiyet duygusunu ve grup dayanışmasını artırır,

grup kimliğini güçlendirir.

(14)

Farklı azınlıklar

Sayısal açıdan azınlık olmamakla birlikte,

dezavantajlı olmaları ve ayrımcılığa uğramaları nedeniyle, kadınlar da azınlık grubu sayılırlar.

Farklı azınlıkları

genelleyici ifadeler,

yanıltıcı olabilir. Çünkü bu grupların içindeki farklı deneyimleri görmeyi engeller.

(15)

“Siyah Güzeldir”!

“Siyah” sıfatı bugün bir

“ırk”ı tanımlamak için

değil, beyaz olmayan ve ayrımcılığa uğrayan

bütün grupları işaret etmek üzere

kullanılmaktadır.

“Siyah güzeldir” sloganı, ayrımcılığı tersine

çevirmek ve aşağılanan bir kimliğe gururla sahip çıkmak anlamına gelir.

(16)

Önyargı, ayrımcılık, ırkçılık

Önyargı, bir grubun üyelerinin bir başka grup hakkındaki fikirleri ve ona takındığı tutumla ilişkilidir.

Önyargılar, genellikle bir grubun sabit ve

kalıplaşmış biçimde tanımlandığı kalıpyargılar üzerine inşa edilir.

Kalıpyargılar, gerçekliği çarpıtırlar ama çok güçlüdürler, değiştirilmeleri zordur.

(17)

Önyargıları kendimize yöneldiğinde,

daha kolay tanırız

(18)

Ayrımcılık

Önyargı tutum ve görüşlerle, ayrımcılık ise doğrudan davranışlarla ilişkilidir.

Önyargılar, genellikle ayrımcılığın temelinde yatar (ama her zaman değil)

Ayrımcılık, başkalarına sunulan fırsatların belirli bir gruba kapatılması gibi

davranışlardır.

(19)

Irkçılık

Irkçı, ırkları nedeniyle bazı bireylerin diğerlerinden daha üstün ya da aşağı olduğuna inanan kişidir.

Her zaman “çıplak” biçimde ve kolay tanınır halde değildir, ırkçılık çoğu durumda başka şeylerle sarılıp sarmalanmış, tanınmaz hale getirilmiştir (“siyahların eğitim düzeyi düşük olduğu için suç oranları daha yüksek” gibi

“bilimsel” ifadelerde olduğu gibi)

(20)

Kurumsal ırkçılık

Irkçılığın toplumsal yapılara sistematik olarak nüfuz etmesi, kurumsal ırkçılıktır.

Polis, sağlık ve eğitim kurumları, sosyal

hizmetler... gibi kurumların sistematik olarak belirli grupları kayırıp diğerlerine ayrımcılık uygulamasına işaret eder.

Kurumsal ırkçılığın çok tartışılan bir örneği, Stephen Lawrence olayıdır.

(21)

Stephen Lawrence

1993 yılında, siyah bir genç olan Stephen Lawrence, Londra’da beş beyaz tarafından öldürüldü.

Herkesin gözü önünde işlenen cinayette, kimse cinayetle suçlanmadı!

Olay, bir sokak kavgası olarak kayıtlara geçti.

Ancak, kamuoyunun tepkisi sonucu, dört yıl sonra dava yeniden açıldı ve

soruşturmayı yürüten polisler de yargılandı.

(22)

“eski” ırkçılık

(23)

“yeni” ırkçılık

(24)

Irkçılık ve Etnik Ayrımcılığın Nedenleri

Irkçılık ve etnik ayrımcılığın nedenlerine ilişkin farklı açıklamalar yapılmaktadır.

Bunlardan bazıları psikolojik mekanizmalara, bazıları ise toplumsal ilişkilere odaklanmaktadır.

A- Psikolojik açıklamalar 1) Günah keçisi

2) Yansıtma mekanizması B-Sosyolojik açıklamalar

1) Etnikmerkezcilik, 2) Grup kapanması ve

3) Kaynak tahsisi

4) Çatışma kuramları

(25)

A-Psikolojik açıklamalar

1)Günah keçisi: Kötü olan durumun

sorumluluğunu başkasına yüklemek, insanları rahatlatır. Kalıp yargılarla desteklenen bu

tutum, sorunların gerçek kaynaklarına

yönelmek yerine, günah keçileri yaratmakla sonuçlanır.

2) Yansıtma: İnsanlar, erken toplumsallaşma döneminde, kendilerindeki bazı olumsuz

nitelikleri başkalarına yansıtmayı öğrenirler.

(26)

Theodore Adorno

Theodore Adorno, 1950 yılında yayınladığı

“Otoriter Kişilik”

araştırmasında,

Nazilerin nasıl olup da öylesine büyük bir

kitlesel destek

alabildiklerini anlamaya çalışmıştı.

(27)

Otoriter kişilik

Çocukluklarında açıkça sevgi görmeyen, katı bir disiplinle yetiştirilen

bireyler,

yetişkinliklerinde belirsizliklerle baş etmekte güçlük çekmekte, kalıp

yargılarla düşünmeye yatkın olmaktadırlar.

(28)

B- Sosyolojik açıklamalar

1) Etnik merkezcilik, 2) grup kapanması ve 3) kaynak tahsisi

Etnik merkezcilik ve grup kapanması, genellikle birlikte ortaya çıkar: başkalarını kendi kültürünün değerleriyle yargılamak ve onlara ilişkin kalıp

yargılar geliştirmek etnik merkezcilik, kendini diğer gruplardan ayıran sınırları vurgulamak ve korumak ise, grup kapanmasıdır. Örneğin grup dışından evliliğe karşı çıkmak, grup kapanması örneğidir.

(29)

3) Kaynak tahsisi

Etnik merkezcilik ve grup kapanması,

genellikle eşitsiz gruplarda söz konusu olur.

Kapanmayla birlikte, servet ve maddi malların bölüşümündeki eşitsizlikler de pekişmiş ve

kurumsallaşmış olur.

Eğitim, istihdam, statü gibi sosyal ve maddi kaynakların dağılımında, etniklik önemli bir etkendir.

(30)

4) Çatışma kuramları

Klasik çatışma

kuramlarına göre etnik ayrımcılık ve ırkçılık, emeğin

sömürülmesinin

aracıdır.

(31)

Klasik çatışma kuramları gibi Marxizmden etkilenmiş olan kültürel çalışmalar okulu ise, ekonomik etkenlerin önemli olmakla birlikte ırkçılık ve etnik ayrımcılığı açıklamakla

yeterli olmadığını söylerler.

Onlara göre ırkçılık, işçi sınıfı kimliği ile

etnik azınlık kimliklerinin karmaşık bir

etkileşiminden doğar.

(32)

Etnik bütünleşme modelleri

Çok etnikli toplumlar için etnik

bütünleşmenin bir kaç yolu vardır. Bunlar:

- Asimilasyon

- Erime potası

- Kültürel çoğulculuk

(33)

Etnik çatışma

Etnik farklılıklar, bazen çatışmalara neden olabilir.

Balkanlar ve Ortadoğu, bu çatışmaların sıklıkla görüldüğü coğrafyalardır.

Eski Yugoslavyanın parçalanma sürecinde, bu çatışmalar, etnik temizlik politikalarını da içermişti.

(34)

Etnik temizlik

1992’de Miloseviç’in birlikleri, binlerce

Müslüman erkeği toplama kamplarına

göndermiş, en az 20 bin Müslüman kadına ise tecavüz etmişti

(35)

Etnik temizlik/Soykırım

Etnik temizlik, belirli bir coğrafyanın belirli bir

etnik gruba ait hale getirilmesidir.

Soykırım, belirli bir etnik grubun başka bir etnik grup tarafından sistematik olarak

ortadan kaldırılmasıdır.

(36)

Kültürel soykırım

Bir etnik grubun fiziksel olarak ortadan

kaldırılması yanında, kültürel olarak yok

edilmesi de söz konusu olabilir. Kültürel soy kırımın tipik bir örneği, Amerikan yerlileridir.

İspanyol fetihlerinden sonra savaş ve hastalık nedeniyle yüz binlercesi ölmüş, daha sonra ise kültürel soykırıma

uğramışlardır.

(37)

Küresel göç

Göç, insanlık tarihi boyunca görülmekle birlikte, Avrupa’nın 15.

yüzyılda başlayan

yayılmacılığı ile büyük nüfus hareketleri ortaya çıkmıştır.

(38)

1990’larda dünyadaki göçmen nüfus 80 milyonun üzerindedir. Bunun en az 20 milyonu ise mültecidir.

(39)

Farklı göç örüntüleri

Büyük göç hareketleri, bir kaç farklı biçimde olmuştur:

1) Klasik göç modeli

2) Sömürgeci göç modeli 3) Misafir işçi modeli

4) Yasadışı göç modeli

(40)

1) Klasik göç modeli

Kanada, ABD ve Avustralya gibi “göçmen

uluslar” için göç, ulusun kurulmasındaki temel faktördür. Göçmenler, geldikleri ülkenin

vatandaşları olarak yaşamlarını sürdürürler.

(41)

2) Sömürgeci göç modeli

Fransa, Hollanda, İngiltere gibi eski

sömürgeci ülkelerin nüfusunun önemli bir bölümü, sömürge ülkelerinden göç

edenlerden oluşur.

Göçmenler, ayrımcılığa uğrasalar da, temel vatandaşlık haklarına sahiptirler.

(42)

3) Misafir işçi modeli

Emek pazarının talepleri doğrultusunda,

yoksul ülkelerden zengin ülkelere doğru bir göç eğilimi vardır.

Göçmenler, geldikleri ülkenin ekonomisine katkıda bulunurlar ama vatandaşlık

haklarından yararlanamazlar ve o ülkedeki varlıkları yıllar ve kuşaklar boyunca devam etse bile, “geçici” olarak kabul edilirler.

(43)

4) Yasadışı göç

Sanayileşmiş ülkelerin göçmen yasalarını

sıkılaştırmasıyla birlikte giderek artan bir

yasadışı göç dalgası ortaya çıkmıştır.

(44)

Diaspora

Diaspora, etnik bir grubun, zorla ya da zorlu koşullar altında, kendi vatanlarından başka yerlere dağılmasına işaret eder.

Kölelik ve soykırım gibi koşullar altında çeşitli coğrafyalara dağılan grup, ortak bir anavatan, ortak bir tarih ve hafıza ile

birbirine bağlanır.

Tipik diaspora örnekleri, Yahudi ve Afrikalı diasporalarıdır.

(45)

Etniklik ve suç

Küresel göç hareketleri sonucunda ortaya çıkan çok etnikli topluluklarda, azınlık

gruplarının hem fail hem de kurban olarak, suça daha fazla karıştıkları gözlenmiştir.

Adalet ve güvenlik sisteminin

kurumlaşmış ayrımcılığı, bu oranın artmasında önemli bir etkendir.

Ayrıca, azınlık grupları, ayrımcı saldırılar karşısında da daha savunmasızdırlar.

(46)

Mülteciler, sığınmacılar ve ekonomik göçmenler

Sığınma hakkı, temel bir insan hakkıdır.

Geldiği ülkede zulüm göreceği

korkusuyla yabancı bir ülkeden sığınma talep eden kişi,

sığınmacıdır.

(47)

Mülteci, iltica (sığınma) başvurusunda bulunmuş ve kabul edilmiş kişilere denir.

Ekonomik göçmen, ülkesindeki ekonomik koşulların kötülüğü nedeniyle bir başka

ülkeye göç eden kişidir.

(48)

Türkiye’nin konumu

Türkiye, hem göç alan hem de göç veren bir ülkedir. Aynı zamanda, yasadışı göçler (insan kaçakçılığı da dahil) için transit ülke niteliğindedir.

Türkiye, Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair BM Sözleşmesini coğrafi sınırlama ile onaylamıştır. Yani, ülkenin Batısından

gelen sığınmacılara iltica hakkı verilmekte,

Doğu’dan gelenlere verilmemektedir.

(49)

Biraz da Biz Kafa Yoralım mı?

Soru-1: Irk Kavramı sosyolojiden çıkarılmalı mı?

Soru-2:Neden Irkçılığın tanımlanması zordur?

Soru-3: Neden bazı insanlar bugün bile hala ırkçı tutumlar takınmaktadır?

Soru-4: Önyargılı olmayan bir kimse nasıl kendisini ayrımcılık yaparken bulabilir?

Soru-5: Etnik grupların toplumsal ve siyasal yaşamda eşit katılımcılar olabilmeleri mümkün müdür?

Soru-6: Dünyanın herhangi bir yerinde yaşayıp çalışabilir misiniz? Neden?

Soru-7: Türkiye’de “Erime Potası Kültürü” mümkün müdür?

Referanslar

Benzer Belgeler

SENNETT, Richard, Karakter Aşınması, Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2016. Ritzer, George, Toplumun

Daha sonra, çalışma koşullarında gerçekleştirilen çeşitli değişikliklerin çıktı miktarı ve moral üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla Parça Montajı Test

Günümüzde genel olarak kabul edilen eğitim uygulamalarının çoğu essentialist görüşle ilgilidir.. 1930’larda kurulan essentialismin savunucuları arasında Willam

çözümleme yöntemlerini zamanla geliştirerek ilerleyen kültürel çalışmalar, temelde kapitalist toplumlarda hakimiyet yapılarının nasıl üratildiğini ve insanların

2009/149 sayılı Genelgenin (10) maddesine göre, 15921 sayılı Kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı

Sürgün boyu, taç genişliği ve çalı başına verim bakımından Başçiftlik lokasyonuna göre Merkez lokasyonundan daha yüksek değerler elde edilmiştir. Çalışmamızda

Makas, kalem, cetvel gibi araçlarla arkadaşımıza şaka yapmak tehlikelidir?. Defterimizi ve kitabımızı

Kutup bölgeleri de (Antarktika ve Arktik) ildim değişikkğinin sebep olduğu etkilere maruz kalmaktadır. İldim değişikliği kutuplarda direkt olarak ekosisteme, deniz