• Sonuç bulunamadı

Mazıdağı Fosfat Tesislerinin Yeniden Ekonomiye Kazandırılmasına Yönelik Alternatif Yatırım İmkanları ve İşletme Modelleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Mazıdağı Fosfat Tesislerinin Yeniden Ekonomiye Kazandırılmasına Yönelik Alternatif Yatırım İmkanları ve İşletme Modelleri"

Copied!
52
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 1

SUNUŞ

Bölgemizde yaşanan güvenlik sorununun yarattığı etki giderek azalmakta, bölgede yeni bir sayfa açılması için olumlu bir süreç yaşanmaktadır. Mezkûr sorunun gölgesinde geçen 30 yılda bölgenin birçok konuda geri kaldığı tüm istatistikî tablolar ve bölgesel göstergelerde açıkça görülmektedir. Bölgede atıl kalan potansiyellerin baştan tetkiki ve geçmişin çok boyutlu bir muhasebesini yapmak kaçınılmazdır.

Raporumuzda TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) bölgesindeki yer altı ve yerüstü kaynaklarının tespitine ilişkin çalışmalardan ve saha ziyaretleri ile 2 Nisan 2010 tarihinde Mardin’de düzenlenen ve Mazıdağı fosfat kayalarının değerlendirilmesine yönelik görüşlerin öne çıktığı “TRC3 Bölgesi Yer altı ve Yerüstü Zenginlikleri Çalıştayı” ndan elde edilen bilgiler ile birlikte yürütülen fizibilite çalışmaları sonucu ortaya çıkan veriler derlenmiştir.

Raporda, 1974 yılında kurulan, 1988 yılında işletmeye açılan, 125 milyon dolarlık yatırım yapılmasına karşın, bölgede yaşanan terör olayları ve 5 Nisan 1994 Kararlarının alındığı ekonomik krizle birlikte, “zarar ettiği” gerekçesiyle, 1994 yılında kapatılan ve atıl duruma getirilen Mazıdağı Fosfat Tesislerinin alternatif yatırım ve işletme modelleriyle yeniden ekonomiye kazandırılmasına ilişkin seçenekler yer almaktadır.

Bu raporun hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen ve sahip oldukları birikimi katılımcı bir yaklaşımla toplumun genel yararı için özveriyle paylaşan ve hiç bir zaman desteklerini esirgemeyen Yönetim Kurulumuza, çalışmayı yürüten Ajans uzmanlarımıza, bizimle işbirliği içinde çalışarak katkılarını esirgemeyen ETİ Maden İşletmeleri Maden Hakları Müdürü İrfan GENCER’e, Mardin Mazıdağı Fosfat Tesisleri Müdürü Sedat Soysal’a ve Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Şefik İmamoğlu’na şükranlarımı sunar, bu çalışmanın ülkemiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

Abdullah ERİN Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri

(3)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 2 İÇİNDEKİLER

1. FOSFAT KAYASI MEVCUT DURUM ANALĠZĠ ... 5

1.1. Fosfat Hakkında Genel Bilgiler ... 5

1.2. Fosfatın Dünyadaki Mevcut Durumu ... 6

1.3. Mazıdağı Fosfat Yatakları ... 12

2. MAZIDAĞI FOSFAT TESĠSLERĠ ALTERNATĠF YATIRIM SEÇENEKLERĠ ... 21

2.1. Mazıdağı Fosfat Kayasının Öğütülerek Doğu Karadeniz Bölgesindeki Asidik Topraklarda Doğrudan Kullanımı ... 22

2.2. Mazıdağı’nda Fosforik Asit Üretilmesi ve Kalsinasyon Ünitesi ... 30

2.3. Mazıdağı Fosfat Kayasının Kanatlı Yemlerinde Kullanımı ... 32

2.4. Mazıdağı Fosfat Kayasının Organik Tarımda Kullanılması ... 33

2.5. Mazıdağı’nda Gübre Üretimi ... 34

2.6. Mazıdağı fosfat Kayasının Deterjan Sektöründe Kullanımı (Sodyumtripolifosfat Üretimi) ... 37

3. ĠġLETME MODELLERĠ ... 38

3.1. ÖzelleĢtirme Ġdaresi Tarafından Ġhaleye Çıkılması ... 38

3.2. Tesislerin Sümer Holding’ten BaĢka Bir Kuruma Devri ... 39

4. GENEL DEĞERLENDĠRME ... 42

5. KAYNAKLAR ... 45

6. EKLER ... 46

(4)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 3

GİRİŞ

Türkiye’de ekonomik ve sosyal kalkınma süreci politikası 1960’tan günümüze planlı kalkınma anlayışı ve beş yıllık kalkınma planları doğrultusunda, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından koordine edilmektedir. Bu bağlamda, günümüze kadar 9 tane beş yıllık kalkınma planı hazırlanmış ancak uygulamaya bakıldığında oldukça teknik ve nitelikli olarak hazırlanan bu planların, yerelde uygulamaya geçişinde önemli eksikler yaşanmış ve her ne kadar ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından mesafeler kat edilmiş olsa da istenen hedeflere erişilememiştir. Bu geleneksel planlama anlayışının uygulamada ortaya çıkardığı bu eksikliklerin yanı sıra, Avrupa Birliği ülkeleri tarafından uzun yıllardır benimsenen ve başarılı sonuçlar doğuran bölgesel gelişme politikaları ve Bölgesel Kalkınma Ajansları uygulamaları, küreselleşme ve Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde, ülkemizde de Kalkınma Ajansları’nın kurulmasının bir gereksinim olarak ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir.

Bu amaçla 8 Şubat 2006 tarih ve 26074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5449 sayılı kanunla Kalkınma Ajansları kurulmuştur. İlgili kanunda Kalkınma Ajansları’nın kuruluş amacı; “Kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak” olarak belirlenmiştir.

Kalkınma Ajansları Bölgesel Gelişme Politikaları açısından, yatırım yapan ve istihdam yaratan girişimcileri bir araya getiren iş dünyasının gönüllü temsil örgütlerini, kamu kesimi ve sivil kesimi yönetim yapısında dahil edebilen dinamik, katılımcı yapısıyla öne çıkmaktadır.

Yönetim Kurulu’nda sorumlu olduğu TRC3 Bölgesi’nin (Mardin,Batman,Şırnak,Siirt) Valilerini, Belediye Başkanlarını, İl Genel Meclisi Başkanlarını ve Sanayi Ticaret Odası Başkanlarını bir araya getiren, yaptığı çalışmalarla Bölge gündemine yön veren, yenilikçi ve farklı yaklaşımlarıyla dikkat çeken DİKA Bölgemize yeni bir heyecan, merak ve dinamizm getirmiştir.

(5)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 4 Dicle Kalkınma Ajansı, 2010 yılını kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı, GAP Master ve Eylem Planları ile uyumlu TRC3 Bölgesi Ön Bölgesel Gelişme Planı’nı hazırlamıştır. Bu plan kapsamında, halen çalışmaları yürütülen 2011-2013 Bölgesel Gelişme Planı’na ve Ajans tarafından 2010 yılında uygulanması kararlaştırılan; Bölge’ye değer katacak, istihdamı artıracak ve Bölge’nin kalkınmasında tespit edilen önceliklere hizmet edecek projelere sağlanacak destekleri içeren 2010 yılı Mali Destek Programlarına da temel oluşturmuştur.

Bölge’nin ülke içindeki konumu belirlenerek, güçlü ve zayıf yönleri ile Bölge’ye yönelik fırsat ve tehditler tespit edilmiş ve Bölge’nin temel amaç ve öncelikleri ile stratejik gelişme eksenleri ortaya konulmuştur.

DİKA, bölgede sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için yerel paydaşların da işbirliğiyle detaylı araştırmalar yapmaktadır. Bölge Planı ve Mali Destek Programları’nın dışında DİKA, talep edildiğinde girişimci için teknik destek sağlayabilecek, olası projeler oluşturabilecek, pazar araştırması ve fizibilite çalışmalarını yürütebilecek bir yapıdadır.

2011-2013 Bölgesel Gelişme Planı’nda geniş yer tutması ve sulu tarım alanların genişletilmesi ve alınan verimin artırılması kapsamında GAP ile entegre olması beklenen yaklaşık 17 yıldır atıl durumdaki Mazıdağı Fosfat Tesislerinin, alternatif yatırımların uygulanması ve uygun modelde işletilmesi ile yeniden ekonomiye kazandırılmasının önem taşıdığı, Dicle Kalkınma Ajansı’nın faaliyete geçtiği günden bu yana üzerinde durduğu ve gündeme taşıdığı bir konu olmuştur.

Bu amaçla raporumuzda öncelikle fosfat yataklarının değerlendirilmesi konusunda dünyada ve ülkemizdeki mevcut durum ortaya konmuş ve Mazıdağı rezervlerinin kalitesi ile tesislerin geçmişi ele alınmıştır. Ardından fizibilite çalışmaları ile oluşturulmuş maliyet analizlerine yer verilen fosfat kayalarının alternatif alanlarda kullanım imkânları dile getirilmiştir. Böylelikle bu yatırım seçeneklerinin ekonomik olup olmadığına dair bir görünüm oluşturulmuştur. Tesisler ile ilgi en önemli sorunlardan biri olan işletme konusunda da farklı modeller ortaya konmuş, bu modellerin güçlü ve zayıf yönleri tespit edilmiştir.

(6)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 5

1. FOSFAT KAYASI MEVCUT DURUM ANALİZİ 1.1. Fosfat Hakkında Genel Bilgiler

Fosfat, Taş Ocakçılığı ve Diğer Madencilik alt sektörü altındaki Kimya ve Gübre Sanayiinde Kullanılan Minerallerin Madenciliği sınıfında yer almaktadır. Kimya ve Gübre sanayiinin ana hammaddeleri bu sınıfta tasnif edilmiştir. Fosfat ülkemizde fakir kategorisinde yer alan, rezervleri yetersiz olan ve aranması gereken minerallerdendir.

Fosfat kayasının hammadde, ara ürün ve mamul ürün adlandırılmaları aşağıdadır.

Fosfat konsantresi (Hammadde) : Fosfat yataklarından üretilen fosfat kayasının, kırma- eleme-yıkama-kalsinasyon gibi yöntemlerle zenginleştirilerek gübre yapımı için minimum

%30 P2O5 içeren hale getirilmesi ile elde edilir.

Fosforik asit (Ara Ürün) : Fosfat konsantresinin sülfürik asit ile muamele edilmesi sonucu elde edilir.

Kompoze Gübreler (NPK – Mamul ürün) : Fosfat konsantresinin fosforik asit ve amonyak ile muamele edilmesi ile elde edilir. Sulu tarım gübresidir.

DAP (Diamonyum Fosfat) Gübresi (Mamul Ürün) : Fosfat konsantresinin fosforik asit ve amonyak ile muamelesi ile elde edilir. En fazla fosfor içeren gübre türüdür.

GAP Bölgesinde en çok kullanılan gübre türü ise DAP gübre ile NP (20.20.0) kompoze gübresidir.

(7)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 6

1.2. Fosfatın Dünyadaki Mevcut Durumu 1.2.1. Fosfat Rezervleri

Fas dünyanın en büyük fosfat kayası rezervlerine sahip olan ülkesidir.

Tablo 1: Dünyadaki Mevcut Durum

Bilinen fosfat rezervleri dünya nüfusunun gelecek birçok nesline yetecek durumdadır.

Fosfat rezervlerinin miktarı, fosfat kaya satış fiyatları ve ulaşılan teknolojik düzeyi ile çok yakından ilgilidir. Düşük tenorlu fosfatların zenginleştirilmesi için uygun teknoloji geliştirilmesi veya kullanım için yeni alanlar bulunması durumunda hammadde teminine yönelik bir sorun kalmayacaktır.

1.2.2. Tüketim

Dünyada fosfatlı gübre üretiminin gelişmesine paralel olarak, fosfat kayası arzı devamlı bir artış göstermiştir. Üretilen fosfat kayasının % 85'i gübre olarak değerlendirilmektedir.

(8)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 7 ABD, Rusya ve İsrail hariç tüketici ülkeler büyük oranda gelişmekte olan ülkelerin fosfat kayası kaynaklarına tabidirler.

AB ülkeleri dünya pazarı içerisinde tamamen ithalatçı durumundadırlar. Gelecekte bu nitelikleri değişmeyecektir. Zira bu ülkelerde ekonomik nitelikte, ihtiyaçlarına cevap verecek fosfat rezervi bulunmamaktadır. Bununla beraber bazı ülkeler ithal ettikleri fosfatı bir ara işlemden geçirip tekrar ihraç etmektedirler.

1.2.3. Üretim

Dünyada üretilen fosfatın % 75'i denizel sedimanter fosfat yataklarından, % 20'si magmatik kökenli apatit yataklarından ve % 5'lik bölümü ise guano yataklarından elde edilmektedir. Üretim çoğu zaman açık işletme, bazen kapalı işletme ile olmaktadır. Gübre sanayinde kullanılan fosfat kayası genellikle bir zenginleştirme işlemi uygulandıktan ve P2O5

içeriği % 30'un üzerine çıktıktan sonra piyasaya sunulmaktadır.

1.2.4. Fosfat Kayasının Zenginleştirilmesi

Fosfat kayasının zenginleştirilmesi ile ilgili teknoloji, her yatak için farklılık gerektirmekte ise de ispatlanmış niteliği ve temindeki kolaylığı nedeniyle, transfer problem teşkil etmemektedir. Klasik olarak, cevherlerin laboratuar ve pilot çapta incelenmesi ile mevcut teknolojilerin adapte edilmemesi halinde, Mısır ve Suriye'de olduğu gibi yıkama ve kalsinasyon esnasında ve elde edilen nihai ürünün kullanılması bakımından önemli güçlüklerle karşılaşabilinmektedir.

Fas, Tunus ve Togo fosfatlarını zenginleştirmek için yıkama, klasifikasyon ve şlam atma yeterli olmaktadır.

Senegal, Ürdün, Kara Tau (Kazakistan) ve Brezilya'daki denizel tortul kökenli fosfatların öğütme, şlam atma, yağ asitleri flotasyonu ile zenginleştirildikleri bilinmektedir.

Mısır'daki Ebu Tartur cevheri şlamdan arındırıldıktan sonra kalsine edilmektedir.

Dünya'da az karbonatlı magmatik fosfat cevherlerinin zenginleştirilmesi nispeten daha kolaydır. Cevher kırılır, öğütülür ve fosfat flotasyona tabi tutularak zenginleştirilir.

Magmatik orijinli olup, yüksek karbonat ihtiva eden cevherlerin konsantrasyonu daha zor olmakla beraber, bu cevherlerin de flotasyonla zenginleştirilmesi mümkün olmuştur. Bu konudaki en enteresan ve komplike teknolojik çalışma, Güney Afrika'da yapılmaktadır.

Serpantin, manyetit-apatit karışımı olan cevher piroksenler içinde bulunmaktadır. Magmatik cevher içinde % 10 P2O5 , % 35 manyetit ve % 35 kalsiyum-magnezyum karbonat

(9)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 8 bulunmaktadır. Cevher serbestleşme ebadına öğütüldükten sonra bakır yüzdürülerek, artık, fosfat flotasyona hazırlanmak için, manyetik seperasyona tabi tutulmaktadır. Bu prosesten % 36 P2O5 tenöründe % 75-80 randımanla konsantre üretilmektedir.

Mağmatik orijinli orta ve yüksek karbonatlı cevherlerin flotasyonla zenginleştirilmesi Sovyetler Birliği'nde Kola Yarımadası'nda ve Finlandiya'da Siilin Jörvi'de başarıyla uygulanmaktadır.

1.2.5. Maliyetler

Dünya Bankası araştırmalarına göre gelişmekte olan üretici ülkelerden Tunus en yüksek, Fas ve Togo ise en düşük üretim maliyeti ile fosfat kayası üretmektedirler. Yatak tenoru düştükçe ve ilave madencilik zenginleştirme ekipmanları ile işletme güçlükleri arttıkça maliyet de artmaktadır. Kriz dönemlerinde üreticilerin işletme maliyetlerini bile çıkaramadıkları buna karşılık fiyatların fırladığı dönemlerde ise çok büyük karlar elde ettikleri bir gerçektir. Fosfat kayası üreticisi gelişmekte olan ülkeler, fiyat hareketlerinden etkilenmemek için mamul madde yapım ve satımına yönelmiş bulunmaktadırlar.

Gelişmiş ülkelerde maliyetleri asgariye indirmek için, tesisler tam bir dikey entegrasyon içinde yapılmaktadır. Özellikle fosfat nakliyesinin minimum olması için, her çeşit yatırım harcaması yapılmaktadır.

Tesislerin yatırım maliyetleri seçtikleri kapasiteye, kuruluş yerine ve işledikleri malzeme karakteristiğine göre değişmektedir. Alt yapısı gelişmiş bir yöreye nazaran gelişmemiş bir bölgeye yapılan yatırımın maliyeti % 15-100 daha fazla olmaktadır. Dünyadaki fosfat yatakları uzun dönemde istenen üretimi sağlayacak seviyede olmakla beraber artan dekapaj oranı ve cevher tenorunun düşmesi yeni madencilik ve zenginleştirme tekniklerine ihtiyaç olduğunu ve maliyetlerin artacağını göstermektedir.

1.2.6. Gümrük Vergileri

Dünyada fosfat kayasının ithalatının gümrük tarifesine tabi olmadan yapılması kararlaştırılmış bulunmaktadır. Bununla beraber özellikle gelişmiş ülkeler, sanayilerini gelişmekte olan ülkeler aleyhine korumak için ara malı ve nihai mamul için % 18'e varan gümrük vergisi uygulamaktadırlar.

(10)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 9 1.2.7. Avrupa Birliği Ülkeleri

Son yıllarda AB’ye üye Batı Avrupa ülkelerinin fosfat kayası ithalatları önemli miktarda azalmış; bunun yanında işlenmiş fosfat ithalatları da azalmıştır. Batı Avrupa ülkeleri Fas ürünleri için ana pazar konumundadırlar. Birkaç ülke dışında Fas, Batı Avrupa ülkelerinin çoğuna fosfat ihracatı yapmaktadır. Bunun yanında tümü ithalat yapmakta olup, dünya ithalatının yaklaşık % 37'sini gerçekleştirmektedirler.

Avrupa Birliği, fosfat bakımından tamamen dışa bağımlı olmanın gelecekte ortaya çıkarabileceği sorunları azaltmak amacı ile üye ülkelerdeki düşük kaliteli fosfat yataklarını geliştirmek için hazırlanan projelere mali destek sağlamaktadır.

1.2.8. Çevre Sorunları

Fosfat kayasının değerlendirilmesi ve fosforik asit yapımı sonrası fosfojips artık meydana çıkmakta olup; bu da önemli çevre sorunları yaratmaktadır. Bu nedenle son yıllarda Batı Avrupa'nın fosfat kayası talebi önemli miktarda azalmıştır. Batı Avrupa'daki fosforik asit kapasitesi de azalmaya devam etmektedir. Çünkü fosfojips artık ürünle ilgili önemli çevresel baskı mevcuttur. Bunun sonucu bazı fabrikalar kapanmaktadır. Bu nedenle Batı Avrupa'daki gelişmiş ülkeler giderek ham cevher olan fosfat kayası yerine mamul gübre veya fosforik asit kullanma yoluna gitmektedirler.

Ayrıca sedimanter fosfatlarda bulunan kadmiyum da yüksek oranlarda olduğu zaman çevre sorunu yaratmaktadır. Bu nedenle özellikle Batı Avrupa'da magmatik fosfatlar tercih edilmektedir.

Dünya Sağlık Teşkilatının koyduğu limit 1 kg. toprakta azami 0,5 mg. Cd (Kadmiyum)’dur. 1 kg. fosfatta Cd miktarı Rusya, G.Afrika ve A.B.D fosfatlarında 1-6 kg; Fas, Tunus, İsrail fosfatlarında 30-35 mg; Togo ve Senegal fosfatlarında ise 85-90 mg.dır. Bazı Avrupa ülkeleri yüksek Cd ihtiva eden fosfatların ithal ve kullanımını sınırlandırmışlardır.

1.2.9. Fiyatlar ve Ticarette Etkin Ülkeler ile Uluslar Arası Kuruluşlar

Ticarette etkin uluslararası kuruluşların başında A.B.D.'de fosfat üreticilerin oluşturdukları PHOSROCK ile Fas'taki OCP (Office Cherifien des Phosphates) kuruluşları sayılabilmektedir. Fiyatlarını bu kuruluşlar vasıtasıyla oluşturmaktadırlar. OCP devlet tekelindedir. Diğer üretici ülkelerde fiyatları devlet tayin etmektedir.

(11)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 10 Tablo 2: Fosfat ve Gübre İthalat Fiyatları (TSP ve DAP gübre çeşitleridir.)

Madencilik sektörü kapsamında ithalatı yapılan en önemli ürünler arasında yer alan fosfat tümüyle gübre üretimi amacıyla ve ağırlıklı olarak Fas ve Ürdün’den ithal edilmektedir.

İthalat miktarı yıldan yıla önemli dalgalanmalar göstermekle birlikte, normal koşullarda yıllık fosfat ithalat miktarı 600 bin ton seviyelerindedir. Fosfat fiyatları uzun bir süre 40 dolar/ton düzeylerinde istikrarlı bir seyir takip etmiş olduğu halde, diğer hammaddelerde olduğu gibi 2004, 2005 yıllarında sıçrama yapmıştır. 2005 yılında fosfat ithalat fiyatı ortalama 59,2 dolar/ton olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılı başından itibaren ise normal olmayan bir sıçrama göstermiş 2008 yıl sonuna doğru 450 dolar/ton değerini zorlamıştır. Ardından keskin bir iniş ile 2009 yıl sonu düzgün bir seyir yakalamıştır.

Tablo 3: 2000-2009 Döneminde Dünyada Fosfat İthalat Fiyatı*

*Kaynak: World Bank Commodity Price

(12)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 11 2010 Nisan dönemde 120 ile 130 dolar/ton arası değişen fiyat fosfat kayası için ithalat fiyatı olmuştur.

Tablo 4: Piyasa Fiyatları (02.04.2010 itibariyle)*

1.2.10. Fosfatın Türkiye’de Mevcut Durumu

Ülkemizde fosfat kayası tüketimi tümüyle gübre üretimine yöneliktir ve ithal kaynaklıdır. Yurt içi talebin karşılanmasında, ithalata bağımlılığın yüksek düzeyde olduğu ürünler içinde olan fosfat maden aramaları açısından özel öneme sahiptir. Bu konumdaki diğer önemli ürünler içerisinde petrol, doğal gaz, kömür ve demir cevheri bulunmaktadır.

Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü Maden Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı 2008 yılı faaliyet raporuna göre Türkiye’ye başta Tunus, Fas, Ürdün ve İsrail’den her yıl 40 milyon dolarlık fosfat hammaddesi ithalatı söz konusudur. Fakat bu meblağ sadece hammadde için geçerlidir. Bunun yanı sıra hem ara ürün (fosforik asit) hem de mamul ürün (gübre) olarak da fosfat tabanlı ürün ithalatımız söz konusudur. Örneğin gübre tüketimimizin 1/3’ü fosforlu gübrelere aittir ve bu nedenle üretimde hammadde olarak fosfatın önemi çok açıktır. Türkiye yılda 2 milyon ton % 30 P2O5 (66-68 BPL)’e eşdeğer kullandığı fosfat kayasını, doğrudan fosforik asit, yapay gübre veya fosfat kayası olarak ithal etmektedir. Bu dışalımın karşılığı Türkiye Limanları CIF teslimi değeri olarak yılda 100 milyon doların üzerindedir. Batılı ülkeler düzeyine yaklaşıldığında ise yıllık gübre tüketimi 8 milyon tona, fosfat kayası gereksinimi ise 3 milyon tona çıkacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde fosfat arama projelerine ağırlık verilmelidir.

(13)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 12 Tablo 5: Türkiye’nin Fosfat İthal Ettiği Ülkeler ve Dünya Geneli ile Karşılaştırılması

1.2.11. Fosfatın Türkiye’de Kullanım Alanları

Türkiye'de üretilen ve ithal edilen fosfatın tamamına yakın bölümü gübre sanayinde tüketilmektedir. Fosfat'ın yerine ikame olacak herhangi bir madde bulunamadığından, özellikle sulanabilir tarım arazimizin artmasına paralel olarak (özellikle GAP Bölgesinde) fosfat tüketiminin önümüzdeki yıllarda da artacağı kesin olarak söylenebilir. Deterjan, ilaç ve kimya sanayilerinde de çok az miktarda fosfat kullanılmaktadır. Türkiye'de fosfat kayası ithalatının tamamına yakın kısmı yurtiçi gübre sektörü tarafından tüketilmektedir.

Türkiye’de toplam gübre üretiminin ana girdisi bir madencilik ürünü olan fosfat kayasıdır. Ancak, yerli fosfat üretim maliyetlerinin ithal maliyetlerinin oldukça üzerinde olması nedeniyle yurtiçi madenciliğin gübre sanayiine katkısı sınırlı düzeyde kalmaktadır.

Buna karşılık, yerli üretimin rekabet gücünün artırılması için uygun tedbirlerin alınması durumunda, söz konusu katkının önemli düzeylere yükseltilebilmesi mümkün görünmektedir.

1.3. Mazıdağı Fosfat Yatakları

Mardin’de Mazıdağı’nda zengin fosfat yatakları bulunmaktadır. Bu alanda fosfat yataklarında 70.500.000 ton işletilebilir fosfat rezervi vardır. Bu yataklardan 1978-93 yılları arasında 2.296.000 ton cevher üretimi yapılmıştır. Yüksek maliyet nedeni ile 1993 yılı sonunda üretime ara verilmiştir. Çıkarılan fosfat ham halde % 6,06 - 24,6 P2O5 tenorludur.

(14)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 13 Tablo 6: Mardin-Mazıdağı Fosfat Yatakları*

Yatağın Yeri ve Adı Rezerv (Ton) Tenör (% P2O5) Akras Fosfat Seviyesi 2.500.000 - 3.000.000 (P) 5-12 P2O5

Mazıdağı-Kasrık+Şemikan 70.500.000 (1) 13-25 P2O5

Mazıdağı-Taşıt 259.600.000 (1+2+3) 8-15 P2O5

Derik-Ballı-Şemikan 31.250 (1) 10-15 P2O5

Derik-Ballı-Şemikan 175.000 (2+3) 10-15 P2O5

Derik-Ballı – Kasrık 31.250 (1) 10-15 P2O5

Derik-Ballı – Kasrık 175.000 (2) 10-15 P2O5

(1) Görünür rezerv, (2) Muhtemel rezerv, (3) Mümkün rezerv, (4) Potansiyel rezerv

*Kaynak: Türkiye'nin bilinen maden ve mineral kaynakları MTA Yay. No. 185, 1989 Ank.

Mardin-Mazıdağı fosfat yatakları, Kasrık köyünden başlayarak Kuzey batıya doğru Lüküs köyü yöresine kadar dörtlü serilerle ardalanmalı1; Kasrık köyünde ve daha doğuya doğru ise kalker ve kalkerli marnlara dönüşerek devam etmektedir. Mardin-Mazıdağı bölgesinde, 1961 yılından itibaren yapılan çalışmalar sonucunda, yaklaşık 200 km2’lik bir alan tabandan tavana doğru Taşıt, Kasrık, Şemikan ve Akras fosfat seviyeleri olarak sıralanmaktadır.

Taşıt Fosfatları

Görünür+Muhtemel+Mümkün rezervi 259,6 milyon ton ve % 8-15 P2O5 tenorlu; 1-3 m kalınlığında olan bu yatak marn ve kireçtaşları ile ardalanmalı olarak oluşmaktadır. Yapılan ön zenginleştirme çalışmaları ile P2O5 tenoru ve kurtarma randımanı açısından yeterli bir konsantre üretilebileceği görülmüştür.

Kasrık ve Şemikan Fosfatları

Yaklaşık 62 km2'lik bir alana yayılmış olup esas ekonomik rezervleri bu seviyeler oluşturmaktadır. İşletilebilir rezerv hesaplarında yatağın değişik özellikleri ve maden işletmeciliği kriterleri dikkate alınmıştır. Buna göre minimum ekonomik cevher kalınlığı 0,70 m. ve minimum ekonomik tenör % 15 P2O5 alınmıştır. 0,70 m kalınlık ve % 15 P2O5 rezerv;

1 Jeolojik bir oluşumun kayaçlarına, bir kayacın minerallerine ya da aynı jeolojik olayın farklı evrelerine ilişkin olarak, oluşum sırasına göre özgün art arda geliş.

(15)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 14 0.70 m ve % 15 P2O5 değerlerinin altında fosfat içeren rezervler potansiyel rezerv olarak gruplandırılmıştır. Bu kriterler dahilinde Şemikan ve Kasrık fosfat seviyelerinde işletme başlangıcında toplam 75.5 milyon ton işletilebilir fosfat rezervi hesaplanmıştır.

Aralık 1993 itibariyle işletilebilir rezerv; Şemikan fosfat seviyesi için 51.924.000 ton, Kasrık fosfat seviyesi için ise 16.280.000 ton'dur.

Akras Fosfatları

Bu yatak glaukonili fosfat türünde olup % 5-12 P2O5 içermektedir. Demir ve alüminyum oksitleri bakımından oldukça zengindir. Glaukonili fosfat potansiyeli 2,5-3 milyon ton civarındadır. Glaukonili fosfatlarda zenginleştirme çalışmaları uygun olmamıştır. Ancak asidik özellikleri topraklarda öğütülüp doğrudan gübre olarak kullanılabilme özelliğine sahiptirler. Kapalı işletme gerektirmektedir.

1.3.1. Mazıdağı Fosfat Tesisleri’nin Tarihi

Bir tarım ülkesi olma niteliğini koruyan ülkemizin fosfat kayasına ilgisi 1960'lı yıllarda başlamıştır. AID'nin finanse ettiği ve Türkiye Ticaret ve Sanayii Odaları Birliği'ne bağlı olarak 1961 yılında kurulan Maden Yardım Komisyonu 1962 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Mardin-Mazıdağı yöresinde ilk fosfatlı seviyeleri tespit etmiştir. MTA, 1968 yılında Maden Yardım Komisyonu’nun ruhsatlı sahalarında, özellikle Batı Kasrık Bölgesi’nde tekrar yoğun arama çalışmalarına başlamıştır.

MTA, 1974 yılına kadar aramalara devam ederek, bölgede gerek kalite gerek miktar olarak önemli ölçüde fosfat rezervini saptamış, yörede % 19-21 P2O5 tenorlu, toplam 75,5 milyon ton fosfat potansiyelinin varlığı ortaya çıkartılmıştır.

1974 ve 1975 yıllarını kapsayan DPT İcra Tedbirleri’nde “Yurt içi fosfat kayası ihtiyacının yerli kaynaklarla karşılanması” görevi MTA’dan alınarak Etibank’a verilmiştir.

Mazıdağı Mardin Bölgesinde bulunan bütün fosfat yataklarının ruhsatları da Etibank’a devredilmiştir.

1974 yılında kurulan, 1988 yılında işletmeye açılan, 125 milyon dolarlık yatırım yapılmasına karşın, bölgede yaşanan terör olayları ve 5 Nisan 1994 Kararlarının alındığı ekonomik krizle birlikte, “zarar ettiği” gerekçesiyle, 1994 yılında kapatılan ve atıl duruma getirilen Mazıdağı Fosfat İşletmeleri halen üretime geçeceği günü beklemeye devam etmektedir.

(16)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 15 1970-80’li yıllarda ülke madenciliğinin gündemindeki en önemli projelerden birisi olan Mazıdağı Fosfat Tesisi, bölgede üretilen fosfat konsantresini değerlendirecek bir gübre tesisinin bulunmaması ve ürünün diğer bölgelerdeki gübre tesislerine taşıma maliyetinin ise yüksek olması nedenleriyle başarılı olamamıştır. Tesis uzun yıllardır atıl durumda beklemektedir. Ancak geçen zaman içinde, gübre üretimi açısından en önemli diğer hammaddeler olan doğal gazın bölgeye getirilmesi ve sülfürik asidin ise bölgede üretimi konusunda yeni imkânlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, son gelişmeler de dikkate alınarak, Mazıdağı Fosfat Tesisi ile entegre olarak üretim yapacak bir gübre tesisinin bölgede kurulması projesinin yeniden gündeme alınması gerekmektedir.

2007 yılı ortalarında açılan Mazı Dağı fosfat yataklarının özelleştirilmesi kapsamında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Daire Başkanlığı tarafından yürütülen ihale, ihaleye katılan iki şirketten biri olan Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin teklifinin kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. Fakat ihale, Rekabet Kurulu tarafından yürütülen çalışma ve hazırlanan rapor sonucu 2008 yılı Ağustos ayında iptal edilmiştir. Yüksek hisse payı ile TEKFEN Holding’e bağlı şirket, Türkiye genelinde oluşturmuş olduğu pazarlama ağı ile sektörde öncü bir kuruluş olarak dikkat çekmektedir. Bu özelliği Rekabet Kurulunca değerlendirilmiş pazarın tekelleşme olasılığı raporda belirtilmiştir. Şirket bundan sonraki ilgili özelleştirme ihalesinde pazardaki hâkimiyetini makul seviyelere indirdiği zaman başarılı olabileceği gözükmektedir.

T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Daire Başkanlığı’nın sitesinde yer alan konu ile ilgili açıklama şöyledir:

“Tesis’in özelleştirilmesine ilişkin 24/7/2006-05/9/2006 tarihleri arasında ihale ilanına çıkılmış ve son teklif verme tarihi olan 05.9.2006 itibariyle Tesis’e yalnızca bir firma teklif vermiş, İhale ilgili mevzuat gereğince iptal edilmiş ve teklif sahibinin teklif zarfı açılmaksızın iade edilmiştir.

Tesis’in özelleştirilmesi için 2006 yılında yapılan ihalede uygulanan ihale usulü ile sonuç alınamaması nedeniyle ÖYK’nın 28/02/2007 tarih ve 2007/14 sayılı Kararı ile “Belirli İstekliler Arasında İhale Usulü” ile “satış” ve “işletme hakkının verilmesi” yöntemlerinin birlikte uygulanması suretiyle 23 Temmuz 2007 tarihinde ikinci kez ihale ilanına çıkılmıştır.

Son Teklif verme tarihi 08 Kasım 2007 itibariyle 2 adet teklif alınmış İhale Şartları Belgesi çerçevesinde ihaleye teklif veren Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Toros) ile ihale sonuçlandırılmıştır. İhale sonuçları karara bağlanmak üzere ÖYK’ya sunulmuş ancak ÖYK’nın 28/08/2008 tarih ve 2008/54 sayılı karar ı ile ihalenin iptaline karar verilmiştir.

(17)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 16 İdaremizce gerçekleştirilen her iki ihalede de bir sonuç alınamaması nedeniyle değerlendirmeler sürdürülmektedir.”

Mazıdağı fosfat tesislerinin çalışması halinde üreteceği fosfat konsantresinin ekonomik olarak pazarlanabileceği tek gübre fabrikası Toros Gübre olması ihtimali yüksektir.

MTA ve diğer madencilikle ilgili kuruluşlardan edinilen bilgiye göre ise özel sektörün maden yataklarını işletmesi bazı önemli olumsuzluklar getirmektedir. Bunlardan en önemlisi çoğu şirketin yataktan yüksek tenorlu (kaliteli) madeni işletmesi, tenor düştükçe cevheri zenginleştirme yollu teknolojilere yatırım yapmaktansa işletimi durdurarak maden yatağını kaderine teslim etmesidir.

1.3.2. Mazıdağı Fosfat Üretimi ve Maliyeti

Tesislerde üretilen konsantrenin pazarlanamaması ve kalsinasyon ile zenginleştirilmesi gereken artıkların büyük stoklar oluşturması nedeniyle 1993 yılından beri üretim durdurulmuştur. O dönemde tek yararlanıcı şirket olan Toros Gübre’nin nakliye maliyetlerini çok bulması ve ithalat yapan şirketlere uygulanan teşvik furyasından yararlanmak istemesiyle ürünü pazarlayamama sorunu ortaya çıkmıştır. Toros bu ürünü şu an faaliyette olmayan İskenderun ve Mersin’deki fosforik asit tesislerine nakletmekteydi.

Mazıdağı Fosfat sahasında üretilen yıllara göre ton cinsinden fosfat miktarı ve fosfat kayasının ton başına eski para birimine göre cari fiyatlarla birim sınai maliyeti aşağıda verilmiştir.

Tablo 7: Mardin-Mazıdağı Fosfat Yatakları Yıllar İtibariyle Üretim Değerleri ve Maliyeti

1.3.3. Kullanılan Teknoloji

1993 öncesi tesiste açık işletme şeklinde üretim yapılmaktaydı. Fosfat seviyesinin üzerindeki dekapaj alındıktan sonra fosfat seviyesi alınmakta ve alınan fosfatlar büyük iş kamyonları ile fosfat konsantre tesisine gönderilmekteydi. Fosfat konsantre tesislerinde yaklaşık 1.700.000 ton fosfat cevheri iki kademede kırma ve eleme işlerine tabi tutulduktan sonra 1. Hatta yıkama-aşındırma, 0.4+0.22 mm boyutunda tasnif, filtrasyon, kurutma ve stoklama; 2. Hatta kalsinasyon işlemlerine tabi tutulmaktaydı. Madenden gelen tüvenan

(18)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 17 cevher primer kırıcı bunkerine verilmekte, primer kırıcıda önce -10 mm ye kırılarak 1.000 tonluk açık stokta toplanmaktaydı. Stok altındaki tünelden döner ekstraktörler ile bant konveyöre alınan kırılmış cevher, segonder kırma ünitesinde önce 40 mm ye elenerek ve elek üstü şoklu kırıcıda kırılarak 10 mm açıklıklı eleklerde elenirdi.

15.000 tonluk stoklamadan sonra fosfat bant konveyörlerle taşınarak önce trommellerde yıkanıp, dağıtılır. Trommel çıkışında önce 1 mm ve sonra 0.4 mm yüksek frekanslı eleklerde elenecek olan dağıtılmış fosfat ürünü bilahare alternatifli olarak 40 veya 20 mikron altı boyutlarındaki şlamından hidrosiklonlar vasıtasıyla arındırılır. Şlam malzeme gravite ile yoğunlaştırıcıda çöktürülür.

Ancak koyu şlamın, ortalama 19-21 % P2O5 tenörlü ve 160-180 bin ton/yıl miktarındaki şlam malzemenin açık havuzlama ile kurutulması ve özellikle Karadeniz'de asidik karekterli topraklarda suni gübre yerine direkt toprağa verilerek kullanılması mümkündür.

Fosfat konsantresi % 19-20 nemli olarak direkt veya açık sahada bulunan 6.000 tonluk stoklamadan sonra bant konveyörlerle kurutucuya taşınır. % 2-3 nemli olarak elde edilecek olan kurutulmuş fosfat konsantresi, bant konveyörlerle 50.000 ton kapasiteli kuru stok binasına aktarılarak ve yükleme bunkeri altından alınarak gübre fabrikalarına sevk edilebilir.

1.3.4. Ürün Kalitesi

Mazıdağı Fosfat Konsantre Tesisinde zenginleştirilen fosfat konsantresinin karşılaştırmalı kimyasal karakteristikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. % 19 P2O5 tenorlu ham cevher zenginleştirme sonucu % 30,5 P2O5 tenor seviyesine ulaşmaktadır. Bu değer de Dünya’da başlıca fosfat ihracatçısı konumunda olan ülkelerin ihraç ettiği fosfat değerleriyle rekabet edebilecek ölçüdedir.

(19)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 18 Tablo 8: Konsantre Fosfatın Kimyasal Karakteristiği

1.3.5. Özelleştirme Süreci

Mevcut durumda Mazıdağı Fosfat Tesisleri’nin değerlendirilmesi için iki yol gözükmektedir. Ya tesislerin özelleştirilmesi gerçekleştirilecek ya da kamu yatırımlarının yeniden devreye girmesiyle tesisler değerlendirilecektir.

Tesislerin özelleştirmesi için yapılan girişimler 2006 ve 2007 yılında yapılmış fakat sonuç alınamamıştır.

2006 yılı ilk ihale: Tesise yalnızca bir firma teklif vermiş, İhale ilgili mevzuat gereğince iptal edilmiştir.

2007 yılı ikinci ihale: 2 adet teklif alınmıştır. İhale Şartları Belgesi çerçevesinde ihaleye teklif veren Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Toros) ile ihale sonuçlandırılmıştır. İhale sonuçları karara bağlanmak üzere ÖYK’ya sunulmuş ancak ÖYK’nın 2008 tarihli kararı ile ihalenin iptaline karar verilmiştir. Diğer teklif sahibi Gübretaş’dır.

2007 yılında çıkılan ihale dosyası içeriğinde bulunan

 125 kişilik istihdam garantisi,

 100.000 – 500.000 ton arası üretim garantisi,

 12 milyon dolar yatırım garantisi

şartlarıyla 7 milyon 250 bin dolara Toros Gübre’ye satılması ve rehabilite edilmesi planlanan işletmenin ihalesi dünya fosfat fiyatlarındaki anormal artış ve şirketin pazarda tekel

(20)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 19 oluşturacağı düşüncesiyle iptal edilmiştir. Bu fiyat artışı Mazıdağı ile ilgili yatırımın önemini daha da artırmıştır. Piyasa şartları gereği fosforik asit fiyatları 1.000 dolar civarında seyretmektedir. Fosfat fiyatlarının ise 100 doların altına inmeyeceği tahmin edilmektedir.

Yakın zamanda üçüncü ihalenin yapılması planlanmakta, ihale hazırlıkları devam etmektedir. İdare bu ihalede de özelleştirme gerçekleştiremezse bir kez daha çıkmakta istekli olmayacak gibi görünmektedir.

Türkiye’de gübre sektöründe öncü şirketlerin bu ihaleye ilgi duyması beklenmektedir.

Fakat bu şirketlerin ihaleyi kazanması sonucu tesise entegre gübre fabrikası kurmaları düşük bir ihtimaldir. Örneğin Toros Gübre’nin sahip olduğu İskenderun ve Mersin gübre fabrikalarının kullanılması şirket için en makul ve ekonomik yoldur. Şirket için diğer bir faaliyet alanı fosforik asit üretimi olması elzemdir. Fakat daha önceki yıllarda fosforik asit üretimi gerçekleştirdiği tesisi şirketin yakın zamanda sürekli ithalat yapması sebebiyle kullanılamaz durumdadır.

Diğer taraftan Doğu Karadeniz’in asitli toprak yapısı Mazıdağı fosfatlarının doğrudan kullanımı için uygun bir toprak yapısıdır. Çünkü fosfat kayaları öğütüldükten sonra hiç bir işleme tabi tutulmadan burada doğrudan değerlendirilebilmektedir. Normalde bu öğütülen fosfatın sülfürik asit ile birleşip fosforik asit oluşturması gerekmektedir. Bu sürece gerek kalmadan fosfat kayaları öğütülerek asitli Doğu Karadeniz topraklarında kullanılabilecektir.

Üstelik kullanım sonucu 3 yıl kalıcı etkisi olduğu daha önceki çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Olası yatırımla Mardin-Diyarbakır arası kamyonla Diyarbakır-Samsun arası ise trenle Karadeniz’e ulaşımı gerçekleşecektir. Fosfatların doğrudan kullanımı için uygun ve akılcı görünmektedir. Nitekim Samsun’da bulunan gübre dağıtım donanımı Mazıdağı fosfatlarının özellikle Doğu Karadeniz olmak üzere Karadeniz’de kullanılması ile önemli bir rakip edinecektir. Dolayısıyla Türkiye’de gübre sektöründe öncü şirketlerin tesisleri işletmesi durumunda Karadeniz’de böyle bir strateji izlemesi anlamlı olmayacaktır.

Tesisin geliştirilmesine yönelik olarak çeşitli tarihlerde, çeşitli kişi ve kurumlarca hazırlanan birçok raporun ortak noktasının, tesiste ekonomik üretimde bulunmak için yörede bir gübre fabrikası kurulması ve yöreye doğalgaz getirilmesi yoluyla ucuz hammadde sağlanabileceği yönünde olduğu da bilinmektedir.

TMMOB “Mazıdağı ve Fosfat Gerçeği” başlıklı Raporu’nda; Mazıdağı fosfat tesislerinin içine düşürüldüğü çıkmazın nedeninin kamu mülkiyeti ile ilişkilendirilerek burasının özelleştirilmesinin yanlışlığına, özelleştirme uygulamalarından olumlu sonuç

(21)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 20 alınamadığı gerçeğine, petrolden sonra en çok döviz ödenen gübre hammaddesi olan fosfat kayası ve mamul gübre dışalımının gereksizliği vurgulanmıştır. Fosfat kayasının tarımımızın gelişmesi ve gübre sanayiimizin kendine yeterli duruma gelmesi açısından yaşamsal bir önem taşıdığına dikkati çekmiştir. Yapılması gerekli yatırımın değerinin büyüklüğü öne sürülerek, bu tesislerin ve maden sahalarının özelleştirilmesinin yanlış olduğunun üzerinde durulmuştur.

TMMOB; bilinçli müdahalelere karışılmadığı takdirde, tesislerin ve maden yataklarının kamu mülkiyetinde ve girişimciliğinde verimli ve ekonomik çalışacağını savunmaktadır.

1.3.6. Mazıdağı Fosfat Kayasının Kimyasal Analizi ve Dünya Fosfatları ile Karşılaştırılması Çalışması

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Rize Üniversitesi ve Batman Üniversitesi tarafından gerçekleştirilmiş ve yurt dışı üniversiteler aracılığı ile analiz çalışmaları yapılmış Mazıdağı fosfat kayasının dünya fosfatları (Fas, Cezayir, Mısır vb.) ile kimyasal açıdan karşılaştırılması çalışması, raporumuzun hazırlandığı dönemde tamamlanmış olup yurtdışında saygın bir dergi tarafından yayınlanmak üzere hakem onayı beklemektedir. Dolayısıyla araştırmanın çıktılarına raporumuzda yer verilememiştir. Fakat makale hakem onayı alır almaz kamuoyu ile paylaşılacaktır.

(22)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 21

2. MAZIDAĞI FOSFAT TESİSLERİ ALTERNATİF YATIRIM SEÇENEKLERİ 2001 – 2005 yıllarını kapsayan 8. Kalkınma Planı’nın Madencilik Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda Mazıdağı fosfat yatakları ile ilgili yer alan bazı önemli çıkarımlar aşağıdadır.

 Mazıdağı Büyük Projesi ile üretilen fosfat konsantresinin kalite ve fiyat yönünden dışarıdan temin edilen konsantre ile rekabet edebilecek durumda olup olmadığının etüt edilmesi gerekmektedir.

 Mazıdağı bölgesinde üretilmekte olan fosfat hammaddesinin uzak mesafelere taşınarak ekonomikliğinin azaltılması yerine GAP projesine dayalı olarak fosforik asit ve gübre tesislerinin aynı bölgede kurulması ülke ekonomisi açısından yararlı olacaktır. Ülkemizin en önemli fosfat havzası olan Mazıdağı fosfat yataklarından en yüksek verimin alınması için tesis açısından entegrasyona gidilmesi (Mazıdağı'nda gübre tesisi kurulması) gerekli görülmektedir.

 Mevcut gübre fabrikalarının GAP bölgesine çok uzakta kurulmuş olmaları ve ülke ihtiyacına ancak cevap verebilecek durumda olmaları nedeniyle, Mazıdağı fosfat yataklarında tesis açısından entegrasyon, daha da önem kazanmaktadır.

 İşletme sürecinin önemli bir etabı olan kalsinasyon aşamasında kullanılacak olan doğal gaz için Nusaybin Çamurlu sahasının yanında komşu ülkelerden gelecek doğalgaz hatlarından da yararlanabilme fırsatı değerlendirilmelidir.

Yapılan araştırmalarda 8. Kalkınma planında yapılan bu önerilerle ilgili herhangi bir gelişme kat edilmediği ortaya çıkmıştır. GAP gibi kapsamlı ve büyük kamu yatırımlarını içeren bir bölgesel kalkınma projesinde bölge tarımı geliştirilmesine rağmen bölgede tarıma girdi sağlayabilecek gübre fabrikalarının kurulmamış olması ve bölge fosfatının bu kapsamda değerlendirilemiyor olması önemli bir kayıptır.

Mazıdağı Fosfat Tesisleri’nde mevcut kurulu olan tesiste primer ve segonder kırma ile yıkama, kurutma ve stoklama üniteleri bulunmakta olup tesisin kapasitesi 500.000 ton/yıl’dır. Özelleştirme İdaresi bünyesinde bulunan tesisin alternatif kullanımına yönelik gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda 6 farklı yatırım alanı tespit edilmiştir.

(23)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 22

2.1. Mazıdağı Fosfat Kayasının Öğütülerek Doğu Karadeniz Bölgesindeki Asidik Topraklarda Doğrudan Kullanımı

Tarım Bakanlığı, Ankara Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü ve Samsun ile Eskişehir Köy Hizmetleri Araştırma Enstitüleri’nin 1989 yılında yapmış oldukları çalışma sonucu, Mazıdağı’nda bulunan fosfat yataklarının gübre üretimi dışında doğrudan doğruya (öğütülmüş olarak) asidik topraklarda kullanılmalarının faydalı olacağı tespit edilmiştir.

Mazıdağı’ndan elde edilen kaya fosfatın Karadeniz’de yaklaşık 400.000 hektar ve Adapazarı yöresinde 100.000 hektar olmak üzere toplamda 500.000 hektar asit reaksiyonlu alanda kullanılması önemli oranda mahsul artışına sebep olacaktır.

Yapılan araştırmalar, mahsul artırma yönünden 1 kg NSP gübresinin 2-3 kg kaya fosfata ve 1 kg TSP 4 kg kaya fosfata eşdeğer olduğunu göstermiştir. Bu kapsamda, 1 kg kaya fosfat fiyatının, 1 kg TSP fiyatının 1/4’ü olması durumunda, eşdeğer olabilecekleri görünmektedir.

Asit karakterli topraklara sahip olan Samsun, Amasya, Artvin, Balıkesir, Bolu, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Kocaeli, Ordu, Rize, Sakarya, Sinop, Tokat, Trabzon ve Zonguldak illerine ait asit reaksiyonlu topraklarda fosforlu gübre ve karşılığı kaya fosfat ihtiyacı hesaplanmıştır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından 2005 yılında yapılan çalışmaya göre, adı geçen 16 ilin asit reaksiyonlu toplam 1.290.976 ha’lık bölümünde toplam 76.134 ton TSP gübre ya da TSP gübreyi ikame etmek amacıyla 532.873 ton kaya fosfat ihtiyacı olduğu saptanmıştır. Tablo-1’de adı geçen illerde asit reaksiyonlu toprakların toplam alanları ve bu alanlarda kullanılması gereken TSP, DAP ve kaya fosfat miktarları verilmektedir.

(24)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 23 Tablo 9: Asidik Yapılı Karadeniz Bölgesinin Gübre ve Kaya Fosfat İhtiyaçları

Yapılan araştırmada, kullanılabilecek TSP ile kaya fosfat arasındaki oranın yaklaşık bire yedi olduğu görülmektedir; ancak aradaki farkın bu kadar yüksek olmasındaki sebep deneme amaçlı kullanılan fosfat kayası tenor oranının (P2O5) %10 civarında olmasından kaynaklanmaktadır. Mazıdağı’nda bulunan fosfat kayasının Doğu Karadeniz’de kullanılmasına yönelik olarak somut bir adım atılması durumunda, seçimli madencilik yapılarak P2O5 değeri

%20-25 olan madenler işletmeye açılacak ve kalitede gerçekleşecek artış, TSP gübresi yerine daha az miktarda fosfat kayasının ikame edilebilmesini sağlayacaktır. Fosfat kayasının analiz değerleri incelendiğinde, yapısında %12-20 arasında kireç bulunduğu tespit edilmiştir. Fosfat kayasının içerdiği kireç, materyalin asit karakterli topraklarda doğrudan kullanımına imkân veren diğer bir özelliktir.

2005 yılında yapılan analizlere göre, beşi özel olmak üzere altı gübre fabrikasından fosforlu gübre, fosfat kayası ve ara ürün olarak kullanılan fosforik asit numuneleri alınmış ve en yüksek kadmiyum içeriği 156 mg/kg olarak tespit edilmiştir. Mardin-Mazıdağı’ndan alınan fosfat kayası numunelerinde bu değer 65,5 mg/kg olarak saptanmıştır.

(25)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 24 Tablo 10: Mazıdağı Kaya Fosfatın Mineral Değerleri

TSP gübresinin, 15 Nisan 2010 tarihli Tunus limanı çıkış maliyetinin 370 $ dolar olduğu ve DAP gübresinin aynı tarihli CFR maliyetinin 500 $ olduğu göz önüne alındığında; asidik topraklarda TSP gübresi için 28.169.580 $ (370*76.134) ve DAP gübresi için de 38.067.000 $ (500*76.134) dövize eşdeğer maliyet ortaya çıkmaktadır.

Mazıdağı’nda, Doğu Karadeniz asidik topraklarında kullanılmak üzere yüksek tenorlu fosfat kayasının çıkarılması durumunda, 1 ton TSP ya da DAP gübresine karşılık 4 ton fosfat kayası gerekecektir. Tablo-3’te Mazıdağı’ndan çıkarılacak fosfat kayasının, hizmet alımı yoluyla, öğütülüp torbalanmasına yönelik maliyet tablosu çıkarılmıştır. Bu tabloya göre, öğütme ve torbalama faaliyetleri için dışarıdan hizmet alınması durumunda, ton başına 81,82

$’lık bir maliyet tespit edilmiştir. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın 16 ilde uygulamış olduğu çalışmada tespit edilen asitli toprak alanı ile hizmet alımı yoluyla öğütülmüş fosfat kayasının maliyet rakamı kullanıldığında, maliyet 24.917.135 $ (76.134 ton*4* 81.82$) olmaktadır. TSP ve DAP gübre fiyatlarına göre daha ucuz olmakla birlikte, öğütülmüş fosfat kayasının, asitli topraklarda 2-3 yılda bir uygulanacağı düşünüldüğünde, fosfat kaya kullanımının çok daha etkin olacağı görülmektedir.

(26)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 25 Tablo 11: Öğütme ve Torbalama Hizmet Alımı ile Doğrudan Kullanıma Yönelik Maliyet

Fosfat kayasının etki süresini ölçmek ve TSP gübresi ile mukayese yapmak amacıyla, 1981-84 yıllarını kapsayan dönemde, Karadeniz bölgesinde, Samsun Köy Hizmetleri Araştırma Enstitüsü ile Ankara Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü tarafından araştırma yapılmıştır.

1981 yılında toprağa verilen süperfosfat, uygulamadan sonra geçen her yıl topraktaki kalıcı etkisi ile mahsul artışında etkili olmuş; ancak 4. yıl mahsul artışında etkisi görülmemiştir.

Buna karşılık, fosfat kayası, uygulamanın 4. senesinde de etkisini devam ettirmiştir.

Uygulanan çalışmada, 3. yılsonunda süperfosfatın bakiye etkisi mısır ürününde326 kg/da iken fosfat kayasının bakiye etkisi 347 kg/da olmuştur. 1984 yılında ekilen buğday arazilerindeki

(27)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 26 bakiye verim artışı TSP için 169 kg/da olurken fosfat kayası için 189 kg/da olarak gerçekleşmiş, fosfor verilmeyen arazilerden ise 153 kg/da verim alınmıştır.

Öğütülmüş fosfat kayasının Doğu Karadeniz’deki asidik topraklarda kullanılmasına yönelik, diğer bir seçenek olan, öğütme ve torbalama makinesi yatırımının tesis kapsamında yapılması durumunda maliyetler daha da aşağıya çekilebilmektedir. Tablo-4’te, öğütme ve torbalamaya yönelik tesiste yapılacak bir yatırım sonucunda, ton başına öğütülmüş fosfat kayasının maliyeti 66.61 $ olarak tespit edilmiştir. Tarım Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışma ile karşılaştırıldığında, maliyet 20.285.142 $ (76.134 ton*4* 66.61$) olarak belirlenmiştir.

Öğütme tesisi için hizmet alımı ve yatırım seçeneklerinin dışında gerekli olan değirmeni kiralama seçeneği de bulunmaktadır. Bu seçenek yatırımla 15,45 $/ton olan öğütme tesisi maliyetini çok daha düşük tutarlara getirecektir. Dolayısıyla yatırım sonucu oluşacak 66,61 $/ton olan maliyet daha da düşecektir. Çalışmamızda bu seçenek kullanılmamakla birlikte Eskişehir Bor İşletmeleri’nden (DOLSAN) kiralamanın rahatlıkla gerçekleşebileceği söylenebilmektedir.

Gerçekleştirilen maliyet çalışmaları, fosfat kayasının Doğu Karadeniz’deki asit reaksiyonlu topraklarda ilk etapta 150.000 ton/yıl olarak, belirli bir program çerçevesinde ve acilen uygulanması gerekliliğini ve de kullanımı teşvik etmek üzere teknik ve mali önlemlerin alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Bu stokun tenor oranı %17-20 P2O5 olup Karadeniz asidik toprakları için yeterli bir tenor seviyesindedir. Stoklanan bu kısmın ihalesini Mazıdağı’nda özel bir şirket kazanmıştır.

Aynı girişimci Sümer Holding’in elinde bulundurduğu Mazıdağı Tesislerini çevreleyen 9 adet fosfat arama ruhsatına da sahiptir ve 2007 yılında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi’ne Sümer Holding’e ait bahsi geçen zengin rezervler için ise kiralama teklifinde bulunmuştur. Buna ek olarak 1,5 milyon tonluk bu stok için fizibilite aşamasında olan ve öğüterek Karadeniz asidik topraklarında kullanmayı amaçlayan bir projesi bulunmaktadır. Esas madencilik (aşağıdaki tabloda bulunan ara stok maliyeti) ve kırma maliyetinin bulunmayacağı bu proje Mazıdağı yataklarının harekete geçmesinde ivme kazandırabilecek bir yol gibi gözükmektedir.

(28)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 27 Tablo 12: Öğütme ve Torbalama Yatırımı ile Doğrudan Kullanıma Yönelik Maliyet Analizi

(29)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 28 Çalışma sonuçlarına göre, Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan asidik topraklarda, Mazıdağı kaya fosfatının (0,2-0,3 mm. boyutlarına öğütülmüş) gübre yerine doğrudan kullanılması halinde verim artışı sağladığı ayrıca, kalıcı etkisi nedeniyle 3 yıl gübre kullanımına gerek olmayacağı ve toprakların asidik olması nedeniyle, topraklara kireç karıştırılması uygulamalarının da azalacağı görülmektedir. İller bazında bitki desenlerine göre yapılan hesaplamalarda ilk etap için yaklaşık 150.000 ton/yıl öğütülmüş kaya fosfat bu uygulamada kullanılabilecektir.

Mazıdağı’nda Kurulu bulunan tesisin bu amaçla kullanılması halinde aşağıdaki ekonomik analiz yapılmıştır. Ancak özellikle;

 Mazıdağı’nda önceki madencilik çalışmaları ile üretime hazır hale getirilen, dekapajı yapılmış 3 milyon ton rezervin öncelikle değerlendirilmesi (Bu uygulama güncel fiyatlarla yaklaşık 7-9 milyon ABD doları avantaj sağlamaktadır.),

 Yıllık 150.000 ton öğütülmüş kaya fosfat üretimi, bu üretimin gübre kullanım ayları olan Nisan, Ekim aylarından 2 ay önce, 2 partide kullanılacağı,

 Sahada seçimli madencilik yapılarak, verimin ve tenorun yükseltilmesi, primer kırıcının devreden çıkarılması, sekonder kırmanın kullanılması, öğütücü ve torbalama ünitesi kurulması ve kapalı stok alanının kullanılması, yıkama ve kurutmanın devreden çıkarılması,

 Çalışmada öğütülmüş, torbalanmış kaya fosfatın Mazıdağı’nda üretilmesi alternatifi yanında kırılmış fosfatın, Samsun’da öğütülüp torbalanması alternatifi de incelenmesi dikkate alınmıştır.

Nakliye maliyetleri incelendiğinde en ekonomik alternatifin Mazıdağı’nda öğütülüp torbalanan ürünün Diyarbakır’a kamyonla, Diyarbakır’dan Samsun’a trenle nakledilmesi olduğu görülmektedir. Kırılmış veya torbalı ürün naklinin yaklaşık aynı olması (DDY, Deniz yolu vd.) Samsun’da öğütme torbalama alternatifinde de aynı maliyeti çıkarmaktadır.

Nisan 2010 verileri kullanılarak elde edilen DAP (Diamonyumfosfat) gübre fiyatı ile Mazıdağı Öğütülmüş Kaya Fosfat karşılaştırılması aşağıdadır. Karşılaştırmada DAP gübrenin tercih edilme nedeni, Ek 1’den de görüldüğü gibi Karadeniz illerinde fosfor tabanlı en çok kullanılan gübre çeşidi oluşudur.

(30)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 29 Tablo 13:DAP Gübre Fiyatı ile Mazıdağı Öğütülmüş Kaya Fosfat Karşılaştırılması (%20-25 P205)

Tablo-13’te yar alan karşılaştırmadan da görüleceği gibi, DAP gübre yerine kaya fosfat uygulaması daha ekonomik görülmektedir. Üstelik bu hesaplamalarda kaya fosfatın 3 yıl kalıcı etkisi dikkate alınmamıştır. Karşılaştırmadaki kaya fosfatlar %20-25 P2O5 tenorlu Şemikan bölgesi kaya fosfatlarıdır.

Öğütme işlemi için gerekli olan değirmenlerin kiralama işlemi ile temin edilmesi halinde 1 ton DAP gübreye denk gelen 266,44 $/ton kaya fosfat bedelinin daha da düşeceği de göz önüne alınmalıdır.

Daha önce bahsi geçen 1,5 milyon tonluk stokun doğrudan kullanım amaçlı değerlendirilme projesinde ise maliyet hesabı değişecek ve Tablo-14 ele alınacaktır. Bu karşılaştırmadaki kaya fosfatlar ise %17-20 tenorlu 1,5 milyon tonluk stokun kaya fosfatlarıdır.

Tablo 14:DAP Gübre Fiyatı ile Mazıdağı Öğütülmüş Kaya Fosfat Karşılaştırılması (%17-20 P205)

(31)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 30 Bu karşılaştırmada da öğütme aşamasında kullanılacak değirmenin kiralanma olasılığı göz ardı edilmiştir. Ayrıca 1 ton DAP gübre karşılığı atılması gerekli öğütülmüş kaya fosfat 5 ton olabileceği gibi hesaplamada 6 ton olarak alınmıştır. Ürünün 3 yıl kalıcı etkisi ve içinde kireç de barındırıyor olması önemli bir avantaj olmasına rağmen bu hesaplamada da dikkate alınmamıştır.

2.2. Mazıdağı’nda Fosforik Asit Üretilmesi ve Kalsinasyon Ünitesi 2.1.1. Kalsinasyon Ünitesi Kurulması (Şemikan II Hattı)

Mazıdağı Fosfat Tesisleri teknolojik olarak 2 hat halinde projelendirilmiş, ancak tesisin üretim gerçekleştirdiği ilk dönemde AZOT SANAYİ’NİN (TÜGSAŞ) Mazıdağı’nda Gübre Fabrikası yatırımından vazgeçmesi nedeniyle sadece bir hattı inşa edilmiştir. İnşa edilmeyen 250.000 ton/yıl konsantre kapasiteli II. hat tesisin tamamlayıcısı, verim ve maliyetleri etkileyen en önemli unsurdur. Kalsinasyon ünitesini içeren bu hattın bütün temel mühendislik çalışmaları ve projeleri hazırdır. Kalsinasyon ünitesinin yakıt alternatifleri fizibilitesi verilmektedir.

Bu fizibiliteye göre,

 Tesisin konsantre kapasitesini 500.000 ton/yıldan, 750.000 ton/yıl çıkaracak bu yatırımın tutarı 2006 yılı verilerine göre 13.500.000 $’dır.

 Bu durumda daha önceden Ş-I hattının çalıştırılması sonucu Ş-II hattına beslenmek üzere stoklanan 1,5 milyon ton ara ürün de değerlendirilecektir.

(Bu ara ürün kısa dönemde Karadeniz asidik topraklarında doğrudan kullanım yatırımı için daha cazip gibi görünmektedir. Fakat uzun dönem projeksiyonunda Ş-I hattının faaliyeti sonucu oluşacak atığın zenginleştirilmesi için Ş-II hattına gerek duyulacaktır.) Kalsinasyon aşamasında kullanılacak olan doğal gaz için Nusaybin Çamurlu sahasının yanında komşu ülkelerden gelecek doğalgaz hatlarından da yararlanabilme fırsatı değerlendirilmelidir. Ancak gerekli doğalgazın 25 milyon m3 civarında olması BOTAŞ aracılığı ile doğalgazın teminini zorunlu kılmaktadır.

Bu bahsi geçen hattın çalışması durumunda fosforik asit üretimi 165.000 ton/yıl kapasiteden 200.000 ton/yıl kapasitelerin üzerine çıkacaktır.

(32)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 31 2.2.2. Fosforik Asit Üretimi

Fosforik asit üretimi maliyet çalışmaları kapsamında, daha önce gerçekleştirilen modellemelerde, fizibilite verileri 165.000 ton/yıl kapasiteye göre alınmış olup; Tablo-5’te Mazıdağı’nda 150.000 ton/yıl fosforik asit üretimi yapılması durumunda olası maliyetler hesaplanmıştır. Gerçekleştirilen analizde, sülfürik asit ihtiyacı 450.000 ton/yıl ve Türkiye teslim fiyatı 60 $/ton olarak saptanmıştır. Analizde, fosforik asit üretimi yapan BAGFAŞ, TOROS ve de SAMSUN-II tesislerinin fiili tüketim değerleri referans alınmıştır.

Dolayısıyla bölgede fosforik asit üretiminin bir alternatif olarak değerlendirilebileceği görülmektedir.

Sülfürik asit ihtiyacının Siirt Madenköy Bakır İşletmelerindeki yan ürün olarak elde edilebilecek piritlerden de sağlanabilme ihtimali bulunmaktadır. Fakat bölgeye maliyeti yüksek olan sülfürik asit fabrikasının kurulması şartı bu olasılığın zayıf tarafıdır. Bu yatırım için ayrıntılı fizibiliteye ihtiyaç duyulmaktadır.

Tablo 15: Fosforik Asit Üretim Maliyeti (Dihidrat)

(33)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 32

2.3. Mazıdağı Fosfat Kayasının Kanatlı Yemlerinde Kullanımı

Kanatlı yemlerinde fosfor kaynağı olarak DCP (Dikalsiyum fosfat) kullanılmaktadır.

Kanatlı yemlerinde %1 oranında kullanılan ürün, yurt içinde üretilemediğinden, ithal edilmektedir. 2007 yılı verilerinde göre yılda 50.000 ton dolaylarında tüketilen DCP ürününün ithalat fiyatları 600 – 800 $ arasında değişmektedir.

1997 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile Mazıdağı Fosfat Konsantresinin Broyler (Etlik Civciv Rasyon) yemlerinde kullanılması konusunda çalışma yapılmıştır. Beş hafta süren çalışmada, her biri 50 adet civcivden oluşan 1 kontrol, 4 deneme olmak üzere 5 grup halinde toplam 250 adet broyler civciv kullanılmıştır. Kontrol grubuna DCP, birinci deneme grubuna Mazıdağı fosfat konsantresi, ikinci deneme grubuna 1.100

oC’de kuru ısı işlemine tabi tutulmuş Mazıdağı fosfat konsantresi, üçüncü deneme grubuna

%10 H2SO4 ile kurutulmuş Mazıdağı fosfat konsantresi ve son gruba ise %10 H2SO4 ile %1 düzeyinde kalsiyum karbonat ve kurutulmuş Mazıdağı fosfat konsantresi uygulanmıştır.

Rasyona Mazıdağı fosfat konsantresinin %1 düzeyinde katılması yemden yararlanmayı olumlu yönde etkilediği ve yumurta ağırlığını önemli derecede artırdığı belirlenmiştir.

Araştırma sonucunda, 1. , 2. , 3. ve 4. gruplarda canlı ağırlık ortalamaları sırasıyla 1.435,21, 1.490,68, 1.580 ve de 1.210,61 g olarak tespit edilmiştir. Tablo-16’da da görülebileceği üzere 3. grupta bulunan ve de Mazıdağı fosfat konsantresi ile %10 H2SO4

uygulanan kanatlı hayvanların, kontrol grubunda bulunan canlılara göre ağırlıkları 5. Hafta sonunda %5,29 daha fazla gerçekleşmiştir. Çalışma kapsamında, kontrol grubunda fire verilmezken, birinci grupta 3, ikinci ve üçüncü grupta 1 ve son grupta da 3 kanatlının fire vermesi sıkışmadan kaynaklanmıştır. İkinci grupta uygulanan aşırı ısı, ağırlık artışını olumsuz yönde etkilemiş olup, birinci grupta rasyona %1 oranında Mazıdağı fosfat konsantresinin katılması canlı ağırlığı kontrol grubuna göre %3,90 daha fazla artırmıştır.

(34)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 33 Araştırma verilerine göre, Mazıdağı fosfat konsantresinin broylerlerde fosfor kaynağı olarak kullanılabileceği tespit edilirken, ilgili değerlerin daha net bir şekilde ortaya konması amacıyla daha fazla sayıda kanatlı hayvanın daha uzun süre benzer bir çalışmaya tabi tutulması faydalı olacaktır.

Tablo 16: Mazıdağı Fosfat Konsantresinin Kanatlı Hayvan Yemi Olarak Kullanım Araştırması

2.4. Mazıdağı Fosfat Kayasının Organik Tarımda Kullanılması

Mazıdağı’ndan çıkarılacak fosfat kayasının bir bölümünün organik tarımda kullanılmasına yönelik çalışmalar Kırklareli Atatürk Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Merkezi tarafından 2006 yılında başlatılmıştır. (Analiz sonuçları için Tablo-10’a bakınız.) Organik tarım uygulamalarında, ülkemizdeki üreticiler büyük ölçüde fosfor ihtiyacı içinde bulunmakta ve doğal fosfor kaynağı olarak fosfat kayası dışında kullanılabilecek başka herhangi bir malzeme bulunmamaktadır. Mazıdağı fosfat kayasının içeriğindeki ağır metallerden kadmiyumun düşük seviyede olması ve yine içeriğinde bulunan uranyumun, sülfürik asit ile etkileşime girmeden açığa çıkmayacak olması, Mazıdağı fosfat kayasının organik tarımda kullanılabilirliğini ve önemini artırmaktadır.

Organik tarımda kullanılmak üzere, Mazıdağı fosfat kayasına yılda 50.000 ton talep gelebileceği tahmin edilmektedir.

(35)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 34

2.5. Mazıdağı’nda Gübre Üretimi

Mazıdağı’nda nitrofosfat ve kompoze gübre üretimi için gereken amonyak maliyet tablosu aşağıda bulunmaktadır. Amonyak üretimi için gerekli olan doğalgaz, Nusaybin üretim sahalarından temin edilebileceği gibi, Şırnak’ta bulunan asfaltit rezervlerinin ihtiva ettiği kül de amonyak hammaddesi olarak kullanılabilecektir. Aşağıda bulunan şema, NP 23.23.0 gübresinin üretim sürecini göstermektedir.

Gübrenin hammaddesi olarak kullanılan amonyağın Mazıdağı’nda üretilmesi durumunda gerçekleşebilecek maliyet, Tablo-17’de gösterilmektedir. Uluslararası piyasalarda FOB Ortadoğu fiyatı 360 $- 370 $ aralığında bulunan amonyağın, Mazıdağı’nda yıllık 100.000 ton üretiminin yapılması durumunda, ton başına maliyeti 376,30 $ olarak tespit edilmiştir.

Tablo 17: Amonyak Üretim Maliyeti

(36)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 35 Mazıdağı tesislerinde gübre üretimine yönelik yatırım yapılması durumunda, NP 23.23.0 ve NP 20.20.0 gübreleri maliyet analiz tabloları, Tablo-19 ve Tablo 20’de gösterilmektedir. NP 23.23.0 gübre üretimi için tahmini maliyet 226,67 $/ton (Tablo-19) ve NP 20.20.0 için de maliyet 219,09 $/ton (Tablo-20) olarak tespit edilmiştir. Uluslararası piyasalarda, farklı içerikli gübre fiyatları, 245 $/ton-355 $/ton arasında değişmektedir.

Uluslararası fiyatlar dikkate alındığında, Mazıdağı’nda gübre üretiminin rekabet kapasitesinin yüksek olduğu görülebilmektedir. Kamu veya özel sektör aracılığıyla, gübre üretimine yönelik gerçekleştirilecek 95.000.000 $’lık bir yatırım ile amonyak, nitrik asit ve gübre üretimine geçilebilecek ve ülke tarım arazilerinin ihtiyaç duyduğu gübre, yıllık 230.000 ton üretim ile birlikte, göreceli olarak uygun fiyatlarda tüketiciye sunulabilecektir. 2009 yılı itibariyle, ülke içi toplam gübre tüketimi 5.275.619 ton ve de yurt içi üretim 2.878.452 ton’dur.

Mazıdağı’nda gübre üretimine geçilmesi, yurt içi yıllık toplam üretimi %8 oranında artıracaktır.

Tablo 18: Nitrik Asit Üretim Maliyeti

(37)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 36 Tablo 19: Nitrofosfat (NP) Gübrenin Yatırım Maliyeti

Tablo 20: Kompoze Gübre Üretimi Maliyeti

(38)

Mazıdağı Fosfatları Raporu | Dicle Kalkınma Ajansı 37

2.6. Mazıdağı fosfat Kayasının Deterjan Sektöründe Kullanımı (Sodyumtripolifosfat Üretimi)

Deterjan ve sabun hammaddesi olarak kullanılan ürün ülkemizde üretilmemekte yurtdışından yüksek fiyatlardan ithal edilmektedir.

Ürünün üretim prosesinde fosforik asit üretimi yer almaktadır. Ardından çeşitli tepkimeler ile Sodyumtripolifosfat (STPP) ürünü oluşmaktadır. Dolayısıyla üretim için fosforik asit fabrikasının kurulması şarttır. Ürünün fiyatı, dünya fosforik asit fiyatlarının az miktarda üzerinde olup bu fiyat ile hemen hemen paralellik göstermektedir.

Eğer faaliyete geçirilirse böyle bir yatırımda beklenen avantajları kabaca özetlemek gerekirse; işletmenin ülkede ürünü üreten tek kuruluş olacak olması ve fosforik asidin pazar alanı daraldığında aside alternatif olarak bu ürünün değerlendirilebilecek olması yatırımı anlamlı kılmaktadır. En büyük handikap ise know-how aşamasında yaşanacaktır.

Bölgede bu yatırıma sıcak bakan ve fosfat yataklarında geniş çaplı fizibilite çalışması yapmak isteyen bir girişimci de bulunmaktadır. Mardin Serbest Bölge’de bulunan ve deterjan sektöründe faaliyet gösteren şirket protokol oluşturma şartıyla bu fizibilite çalışmasını yürütmeye gönüllüdür.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu sorulara yanıt arayan çalışma, bir birleriyle sıkı ilişki içerisinde olan dışa açıklık, doğrudan yabancı sermaye yatırımları, demokrasi ve eğitim faktörlerinin

2006 yılından bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde öğretim görevlisi

Karma Heykel Sergisi” Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ankara 2001, “Takı Sergisi” Kitabevi Sanat Galerisi, Bursa.

2009 yılında bir önceki yıla oranla % 12 azalarak 1,2 milyar Dolar ihracat ger- çekleştirilen doğal taşlar sektöründe öne çıkan Orta Doğu ülkeleri, 43 milyon Dolar

Bu çalışmada ise, termal analiz cihazında Mazıdağı fosfat kayasının farklı ısıtma hızlarında ısıl bozunması incelenerek, birçok araştırmacı tarafından

Çal›flmaya dahil edilme kriterleri T1–S1 seviyeleri aras›nda bulunan aç›k nöral tüp defekti, 19+0 ile 27+6 gebelik haftas›nda olma, serebellar herniyasyon varl›¤›,

Recep Tayyip Erdo¤an Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Rize. Amaç: Sezaryen skar gebeli¤i (SSG), nadir bir gebelik

In this article, the purpose was to examine the spatial development processes in Inebolu starting from the modernization movements in the Ottoman State,