• Sonuç bulunamadı

Parçalı Ormanlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Parçalı Ormanlar"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Parçalı Doğal Yaşam Alanları

Parçalı Ormanlar

Bülent Gözcelioğlu

32

(2)

Biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyen en önemli etkenlerden biri insan nüfusunun hızlı artışı. Nüfus artışı beraberinde endüstriyel, kentsel, tarımsal etkinlikleri ve bu etkinliklerin olumsuz yönlerini getirir. Bu etkinlikler türlerin doğal yaşam alanlarının bozulmasına, istilacı türlerin

yeni ortamlara girmesine, doğal toplulukların aşırı kullanılmasına, besin zincirinin

bozulmasına neden olur. >>>

Bilim ve Teknik Ocak 2013

33

(3)

Konu Basligi

B

iyoçeşitliliğin azalmasında en büyük

et-ki doğal yaşam alanlarının bozulmasın-dan kaynaklanır. Dünya Doğa Koruma Birliği’ne (IUCN) göre soyu tükenme tehdidi al-tında olan, az rastlanan türlerin yaklaşık % 75’inin doğal yaşam alanları bozulmuş ya da parçalanmış durumda. Doğal yaşam alanı parçalanması çok ge-niş alanlar kaplayan, kesintisiz bir yaşam alanının, bir ekosistemin daha küçük alanlara bölünmesi-dir. Bu bölünme otoyol yapımı, yeni yerleşim yer-leri kurulması, ağaç kesilmesi, yeni tarım alanla-rı açılması gibi insan kaynaklı olabildiği gibi, yan-gın ve sel gibi doğa olayları sonucunda da oluşabi-lir. Parçalanmanın en büyük etkisi doğrudan tür-ler üzerinedir. Var olan bitki örtüsü azalırken ba-zı türlerin de soyunun tükenmesine ya da nüfus-larının çok azalmasına neden olabilir. Doğal ya-şam alanları parçalara ayrılınca türler de daha kü-çük popülasyonlar halinde bölünür. Arada her-hangi bir bağlantı kalmazsa bir parçadaki popü-lasyonlar, diğer popülasyonlarla iletişim kuramaz.

Popülasyonun yalıtılmış hale gelmesi olarak bili-nen bu durum, gen akışı sağlanamaması nedeniyle popülasyonun yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olur. Böyle bir durumda parçala-rın arasında bağlantı sağlanarak türlerin bir parça-dan diğerine geçişinin hızlanması sağlanmalıdır. Doğal bir yaşam alanının % 90 oranında küçülme-siyle o yaşam alanını kullanan türlerin % 50’sinin yok olacağı genel olarak kabul edilir. Buna göre bir yaşam alanındaki kayıplar ölçülebilirse türlerin yok olma oranı tahmin edilebilir. Bu yöntem türle-rin küresel ölçekte yok olma oranlarını tahminde de kullanılıyor. Tropik yağmur ormanları tür çe-şitliliği bakımından en zengin alanlar olduğundan ve hemen hemen her bölgeyi temsil ettikleri kabul edildiğinden, tropik ormanlarda yapılan tür ka-yıpları hesaplarının küresel ölçeğe oranlanmasıy-la, küresel ölçekte tahminler yapılıyor. Bu bölgeler için yapılan türlere dayalı hesaplamalar, kayıp ora-nının 2020 yılına kadar % 2-% 25 arasında olaca-ğını gösteriyor.

34

(4)

Bilim ve Teknik Ekim 2009

>>>

Doğal yaşam alanlarının ve ekosistemlerin parça-lanmasıyla ilgili araştırmalar bilim insanları tara-fından biyoçeşitliliğin yüksek olduğu yerlerde ya-pılıyor. Bununla ilgili bir araştırma da ülkemizde-ki yapıldı ve geçtiğimiz günlerde İngiltere’nin

Bio-logical Journal of the Linnean Society adlı

dergisin-de yayımlandı. Dr. Zeycan Helvacı (Ankara Üni-versitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü) ve arka-daşları tarafından uzun yıllara dayalı verilerle ya-pılan araştırma, Karadeniz bölgesindeki orman-larda yaşayan yediuyur (Glis glis) adlı bir kemirici türünün genetik yapısı ve yayılışı ile ilgili.

Geçmişte yaşanan iklimsel dalgalanmalar orman-lık alanları ve burada yaşayan türlerin yayılışları-nı olumsuz etkiledi. Bu durum günümüzde de-vam eden iklim değişiklikleri için de geçerli. Or-manda yaşayan türlerin dağılışını (nereden nere-ye hareket ettikleri, göç vb.) araştırmak, bu türle-rin farklı dönemlerde karşı karşıya kaldığı çevre bozulmaları ve yaşam alanı parçalanmaları hak-kında ipuçları verir. Böylece günümüzdeki küre-sel iklim değişikliklerinin potansiyel etkileri hak-kında da bilgi elde edilebilir. Bu bilgileri elde et-mek için en uygun türlerden biri çok az hareket eden ve ormana bağlı yaşayan yediuyurdur. Ye-diuyur geceleri etkin olan, kış uykusuna yatan, ağaçlarda yaşayan, püsküllü kuyrukları olan, boy-ları 20 cm, kuyruk uzunlukboy-ları da 20 cm olan bir kemirici türüdür. Ülkemizde Karadeniz’deki ve Trakya’daki ormanlarda yaşar. Yediuyurların Av-rupa’daki yayılışı ile ilgili bir çalışmada, bu türün son buzul döneminde sadece İtalya’daki bir sığı-nak alanda hayatta kaldığı, buzul döneminin etki-si geçtikten sonra Avrupa’ya ve ülkemize bu alan-dan yayıldığı ortaya konmuş. İber yarımadası, Balkanlar ve Karadeniz’de de sığınak alanlar bu-lunmasına karşın bu bölgelerde tamamen yok ol-muş. Bu sonuçlara türün günümüzdeki genetik yapısının anlaşılmasıyla ulaşılıyor. Genetik çalış-malar (mitokondriyal DNA, sitokrom-b analizle-ri gibi) yediuyur türünün tüm Avrupa’da ve ülke-mizde aynı genetik yapıda (genetik homojenlik) olduğunu ortaya koymuş. Aslında bu kadar geniş bir alanda, genetik yapının homojen değil hetero-jen olması gerekirdi. Genetik homohetero-jenlik türün İtalya’daki (fosil kayıtlarla uyumlu olarak) sığınak alandan, iklimin uygun koşullara dönmesiyle tüm Avrupa’ya ve ülkemize kadar yayıldığını gösteri-yor. Yediuyurlar aynı genetik yapıya sahip olmala-rına karşın fenotipik (dış görünüş) olarak farklı-lıklar gösteriyor. Örneğin Avrupa ve Asya’da yaşa-yan yediuyurlar morfometrik (vücut ölçüleri, şe-killeri) olarak birbirinden farklı. Hatta ülkemizde Orta ve Doğu Karadeniz’de (Ordu-Trabzon) yaşa-yan yediuyur popülasyonları arasında bile morfo-metrik fark var. Bu farklar yediuyurların kesintili, parçalı yaşam alanlarında yaşamasından kaynak-lanıyor. <<<

4000 yıl öncesine kadar Anadolu’nun yaklaşık % 60-% 70’inin ormanlık alan olduğunu paleontolojik ve-riler gösteriyor. Günümüze kadar olan süreçte, bu oran insan kaynaklı etkinlikler sonucunda yaklaşık % 25’e düşmüş durumda. Tarım alanı yaratma, sa-vaşlar, aşırı kesim, aşırı otlatma gibi nedenlerle Ana-dolu ormanları artık parçalı hale gelmiş durumda. Bu durum özellikle ormana bağlı yaşayan ve fazla hareket etmeyen (uzun mesafelere göç etmeyen) türlerin yaşamına olumsuz yansıyor.

Kaynaklar

Helvacı, Z., Renaud, S., Ledevin, R., Adriaens, D., Michaux, J., Çolak, R., Kankılıç, T., Kandemir, İ., Yiğit, N., Çolak, E., “Morphometric and genetic structure of the edible dormouse (Glis glis): a consequence of forest fragmentation in Turkey”, Biological Journal of the Linnean Society, Cilt 107, s. 611-623, 2012. Uzun, S. P., Uzun, A., Terzioğlu, S., “Orman Ekosistemlerinde Habitat Parçalanmaları ve Biyolojik Çeşitlilik Üzerine Etkileri”, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Doğa Bilimleri Dergisi, Özel Sayı, s. 136-144, 2012.

Fotoğraflar: Mutlu Kurtbaş Glis glis (Yediuyur)

Dr . B ülen t G öz celioğlu 35

Bilim ve Teknik Ocak 2013

Referanslar

Benzer Belgeler

Şarj edilebilen piller, fotoğraf makine- si, kamera gibi enerji gereksinimi yüksek elektronik aygıtlar için normal pillere göre çoğu zaman daha kullanışlı oluyor.. Ancak

Birçok primat göreceli olarak iri bir beyine, stereoskopik görüşe, diğer parmakları karşılayabilen başparmaklara, özelleşmiş kol ve bacak diğer parmakları

 Neşe Erol, Uğurböceği Kapınızı Çalarsa-Bir Aileye Kavuşma. Öyküsü,

Keşfetme Dönemi (14-24 Yaş): Bireylerin mesleklere ilişkin daha net fikirlerinin olduğu, kariyer alternatifleri arasında seçim yaptığı, hangi işte çalışacağına

Bu çalışmada, Göğüs Cerrahisi Kliniğinde akciğer ya da akciğer ve karaciğer kist hidatiği nedeniyle opere olmuş 40 hasta ile aynı yaşam alanını paylaşan, daha önce

Yukarıdaki tüm kelimeleri bulduktan sonra bulmacada boşta kalan harfleri sırayla aşağıdaki

Yaşam çözümlemesinde sıkça kullanılan yöntemlerden biri yaşam süresi üzerinde etkili olan faktörlerin belirlenmesinde kullanılan Cox regresyon modelidir Cox

Burada doktorun görevi hastanın sedanter bir yaşam ile oldukça aktif bir yaşam tarzı arasında nerede bulunması gerektiğine yardımcı olmak ve bundan sonraki