TMMOB’a bağlı çeşitli odalar tarafından gerçekleştirilen İzmir Kent Kurultayı’nın ikinci günü sabah oturumunda büyüyen kentte güvenlik ve kentleşme konusu tartışıldı.
TMMOB’a bağlı çeşitli odalar tarafından gerçekleştirilen İzmir Kent Kurultayı’nın ikinci günü sabah oturumunda büyüyen kentte güvenlik ve kentleşme konusu tartışıldı. Sosyologlar ve şehir plancıları kentleşme ve güvenlik sorununa yönelik yaklaşımları sıralarken, son dönemde özellikle öne çıkan özel güvenlik ve Mobese gibi güvenlik sistemlerini eleştirdiler. Şehir Plancısı Bülent Tanık’ın başkanlık yaptığı oturumun açılış konuşmasında son aylarda Türkiye’de gelişen belli başlı olaylara ve bunların güvenlik konusunda yarattığı çağrışımlara dikkat çekildi.
Konuşmasında toplumda yaşanan değişiklikler ve güvenlik kaygısına vurgu yapan Tanık, güvenlik güçlerinin olaya yaklaşımını eleştirdi. Yerleşik karakol örgütlenmesinden Amerikan tarzı gezici güvenlik sistemlerine geçildiğini aktaran Tanık, Mobese kamera sistemlerinin de bu geçişin bir ayağı olduğunu söyledi.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sema Erder, göçün değişen nitelikleri ve yerel politika konulu
sunumunda İstanbul’la ilgili gözlemlere dayalı analizlerini paylaştı. Kentlerdeki yoksulluğunda kendi içerisinde belli tabakalara ayrıldığını aktaran Erder, en yoksul kesimler olarak yeni göçenleri ve köyle ilişkisini tamamen kesen “köysüz köylüler”i gösterdi. Eskiden popülist politikalar yanında bir sosyal olgu olarak kabul gören gecekonduların artık tasfiye edilmekte olduğunun altını çizen Erder, kentsel dönüşüm süreçlerine yönelik toplumsal tepki ve
tepkisizliğin nedenleri konusunda da görüşlerini sıraladı. Suç oranlarında artış
Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof. Dr. Emel Göksu ise “Kentsel-mekansal organize işler” konulu sunumunda suç ve mekan ilişkisini irdeledi. Emniyet Genel Müdürlüğü verileri ile kentler ve suç oranları arasındaki istatistik verilerin sıralayan Göksu, İzmir’de suç oranlarının 2004’den 2007’ye kadar sürekli ve büyük bir artış gözlemlendiğine dikkat çekti. Ülke genelinde işlenen suçların yüzde 42’sinin üç büyük ilde meydana geldiği bilgisini veren Göksu, suçluların öğrenim düzeyinin ise yüzde 80 oranında ilköğretim olduğuna dikkat çekti. Göksu şunları dile getirdi, “Eğitim şart ama sadece eğitim değil suça iten nedenler. Yoksulluk, gelir adaletsizliğindeki çarpıklık, kültürel farklılık, medyanın sürekli şiddeti kışkırtması, bireyciliğin yüceltilmesi gibi birçok etkeni de görmek gerekiyor”.
ODTÜ’den Doç. Dr. Sibel Kalaycıoğlu sunumunda Ankara Keçiören örneğinde suç tahmin modellerinin geliştirilmesi ve suç örüntülerinin incelenmesine sosyolojik yaklaşımı aktarırken, Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, İzmir’i kent ve kentli kimliği açısında masaya yatırdı. Tatlıdil, eski İzmir’den günümüze çok az eser kaldığına dikkat çekerek, temel sorunun göç değil ülkede kentleşme ve göç politikasının olmaması olduğunu belirtti.