Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, tesisin "kültür varlığı" niteliğiyle ilgili kararını üretinceye kadar Lavuar'a "müdahale edilmemesi"ni bildirdi.
Hemen tüm yönleriyle "Cumhuriyet Kenti" miz olan Zonguldak kentindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait merkez "Lavuar" tesisi yıkılmak üzereyken Koruma Kurulu'nca "şimdilik" kurtarıldı...
Mimarlar Odası'nın 26 Eylül 2006 tarihindeki başvurusu üzerine ilk değerlendirmesini yapan Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, tesisin "kültür varlığı" niteliğiyle ilgili kararını üretinceye kadar Lavuar'a "müdahale edilmemesi" ni bildirdi.
Kuruldan TTK'ye ve Karabük Belediyesi'ne iletilen yazıda, uzmanların incelemelerini tamamladıkları vurgulanarak; tesise ait mülkiyet ve imar durumu belgelerinin ivedilikle iletilmesi istendi. "Lavuar tesisinin tesciline ilişkin
kurumunuz görüşleri Müdürlüğümüze gönderildikten sonra Müdürlüğümüz incelemesi sonucundaki tespitler Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun ilk toplantı gündemine alınacaktır" denilen Kurul Müdürlüğü yazısında; "Konu kurulca değerlendirilip karar alınana kadar tesisteki inşai ve fiziki müdahalelerin durdurulması" istemi belirtiliyor...
''Endüstri mirasımız''
Türkiy'nin "Cumhuriyet devrimi" yle birlikte başlattığı ilk sanayileşme hamlelerinin Zonguldak'taki simgelerinden olan ve kömür yıkama tesisleri olarak hizmet veren Lavuar, TTK yönetiminin duyarsızlığına yerel yönetimin de destek vermesiyle "yok edilmek" üzereydi...
Lavuarın, hem kent kimliğindeki yerinin "bellek değeri" açısından yaşatılması; hem de cumhuriyetin "endüstri mirası" sayılması gerektiğini savunarak "korunması" nı isteyenlere karşı ise Belediye Başkanı Secaattin Gonca şu tepkiyi vermişti: "Yıkıma karşı çıkanlar çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar..."
Bu sözünün gerekçesi olarak "Lavuar''ın yeri' ne hazırlanan planlarda, "arazinin yüzde 60''ına yeni yapılaşma olanağı sağlanırken, yüzde 40'ının da yeşil alana ayrılmış olması" nı gösteren Belediye Başkanı, sözlerine şunları da
ekliyordu; "Ankara'dan gelen mimarlar, kafalarına esip burayı koruma altına almaya karar veriyorlar. Bizim
kendimizin karar vermesi gerekir. Sıkıntıyı biz ve çocuklarımız çekiyor. Buranın koruma altına alınması yanlış olur. Kentin trafiği ve yerleşimi tamamen kilitlenir..." (Kenthaber-Zonguldak/10 Ekim 2006)
Koruma Kurulu'nun "Yıkımı durdurun" yazısı üzerine açıklama yapan Mimarlar Odası Zonguldak Temsilciliği Başkanı Turan Demirtaş da belediye başkanının "kafalarına esen" sözünü eleştirerek özetle şunları belirtiyor: "26 Eylül'de yaptığımız Mimarlar Odası toplantısının ardından yayımladığımız bildiride bu yıkımın yanlışlığını
belirtirken de vurgulamıştık. Burasının endüstri mirası olarak kabul edilmesi gerekiyor. Şimdi kesin kararı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu verecek; yasa gereğince herkesin bu karara uyması zorunludur..." (Karadeniz Ereğli-Demokrat/17 Kasım 2006)
Şimdi Zonguldak'ta, kentin cumhuriyetle özdeşleşmiş endüstri kimliğini savunanlar "umut" lu bir bekleyiş içindelerken, bu kimliği önemsemeyen TTK ile yerel yönetim ise "koruma kararı" nın alınmamasını istiyorlar... Oktay EKİNCİ