• Sonuç bulunamadı

مجلة كلية اإللهيات في جامعة بينكول

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "مجلة كلية اإللهيات في جامعة بينكول"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÜİFD dergisinde yayımlanan yazıların bilimsel ve hukukî sorumluluğu yazarlarına aittir.

Yayımlanan yazıların bütün yayın hakları yayıncı kuruluşa ait olup, izinsiz kısmen veya tamamen basılamaz, çoğaltılamaz ve elektronik ortama aktarılamaz.

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Bingol University Journal of Theology Faculty

لوكنيب ةعماج يف تايهللإا ةيلك ةلجم

ISSN: 2147-0774

Sayı: 11 | Yıl: 2018/1

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (BÜİFD), yılda iki kez (25 Haziran/25 Aralık) basılı yayımlanan ulusal hakemli bir dergidir.

Bu dergi ulusal TR DİZİN, İSAM, İDEALONLİNE ve ASOS veri indeksleri ile SOBİAD atıf dizin tarafından taranmaktadır.

(2)

Danışma Kurulu /Advisory Board

Prof. Dr. İbrahim ÇAPAK (Bingöl Üniversitesi) Prof. Dr. Abdulaziz BEKİ (Sebahattin Zaim Üniversitesi) Prof. Dr. Abdurrahman ACAR (Dicle Üniversitesi) Prof. Dr. Abdülaziz BAYINDIR (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN (İstanbul Üniversitesi) Prof.

Dr. Ali AKYÜZ (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Bilal AYBAKAN (İbn Haldun Üniversitesi) Prof. Dr. Cafer Sadık YARAN (On Dokuz Mayıs Üniversitesi) Prof. Dr. Cemalettin ERDEMCİ (Siirt Üniversitesi) Prof. Dr. Erkan YAR (Fırat Üniversitesi) Prof. Dr.

Faruk BEŞER (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Fethi Ahmet POLAT (Muş Alparslan Üniversitesi) Prof. Dr. Fuat AYDIN (Sakarya Üniversitesi) Prof. Dr. Gıyasettin ARSLAN (Fırat Üniversitesi) Prof. Dr. Halit ÇALIŞ (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr.

Hayati AYDIN (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) Prof. Dr. Hüseyin HANSU (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. İbrahim YILMAZ (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. İlyas ÇELEBİ (İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi) Prof. Dr. Mehmet ERDEM (Fırat Üniversitesi) Prof. Dr. M. Halil ÇİÇEK (Yıldırım Beyazıt Üniversitesi) Prof. Dr. M. Mahfuz SÖYLEMEZ (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. M. Sait ŞİMŞEK (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Mehmet KUBAT (İnönü Üniversitesi) Prof. Dr. Muhammed ÇELİK (Dicle Üniversitesi) Prof. Dr. Musa Kazım YILMAZ (Harran Üniversitesi) Prof. Dr. Musa YILDIZ (Gazi Üniversitesi) Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Nurettin CEVİZ (Gazi Üniversitesi) Prof. Dr. Osman GÜRBÜZ (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Osman TÜRER (Kilis 7 Aralık Üniversitesi) Prof. Dr. Ömer Mahir ALPER (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Ömer PAKİŞ (Hakkâri Üniversitesi) Prof. Dr.

Reşat ÖNGÖREN (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Sahip BEROJE (Yüzüncü Yıl Üniversitesi) Prof. Dr. Mehmet KATAR (Ankara Üniversitesi) Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN (Ankara Üniversitesi) Prof. Dr. Şamil DAĞCI (Ankara Üniversitesi) Prof. Dr. Şehmus DEMİR (Gaziantep Üniversitesi) Prof. Dr. Şuayip ÖZDEMİR (Amasya Üniversitesi) Prof. Dr. Vecdi AKYÜZ (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Yusuf Ziya KESKİN (Harran Üniversitesi) Prof. Dr. Eyyüp TANRIVERDİ (Dicle Üniversitesi) Prof. Dr. Necmettin GÖKKIR (İstanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Abdurrahman ATEŞ (İnönü Üniversitesi) Doç. Dr. Metin YİĞİT (Dicle Üniversitesi)

Sayı Hakemleri / Referee Board of This Issue

Prof. Dr. Cemalettin ERDEMCİ (Siirt Üniversitesi), Prof. Dr. Enbiya YILDIRIM (Ankara Üniversitesi), Prof. Dr. Levent ÖZTÜRK (Sakarya Üniversitesi), Prof. Dr. Ousama EKHTIAR (Bingöl Üniversitesi), Prof. Dr. Tahir ULUÇ (Necmettin Erbakan Üniversitesi), Doç. Dr. Atik AYDIN (İnönü Üniversitesi), Doç. Dr. Emine Funda SERİN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi), Doç. Dr. Enes ERDİM (Fırat Üniversitesi), Doç. Dr. Hatice TOKSÖZ (Süleyman Demirel Üniversitesi), Doç. Dr. İbrahim GÜRSES (Uludağ Üniversitesi), Doç.

Dr. Mehmet BİLEN (Dicle Üniversitesi), Doç. Dr. Mehmet DALKILIÇ (Muş Alparslan Üniversitesi), Doç. Dr. Murat ARICI (Selçuk Üniversitesi), Doç. Dr. Mustafa AKMAN (Kırklareli Üniversitesi), Doç. Dr. Mustafa KIRKIZ (Bingöl Üniversitesi), Doç. Dr. Mustafa ÖNCÜ (Dicle Üniversitesi), Doç. Dr. Nusrettin BOLELLİ (Bingöl Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Abdulhalim Abdullah (Mardin Artuklu Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Abdullah HACIBEKİROĞLU (Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Alparslan KARTAL (Kafkas Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Ayhan DEREKO (Dicle Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Ayşe ŞENTEPE (Sakarya Üniversitesi), Dr.

Öğr. Üyesi Bedrettin BASUĞUY (Bingöl Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Bedri ASLAN (Batman Üniversitesi) (2), Dr. Öğr. Üyesi Cemil KUTLUTÜRK (Ankara Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Esma SAYIN (Balıkesir Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi İsmail NARİN (Bingöl Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Hacı ÖNEN (Dicle Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Kasım TATLILIOĞLU (Bingöl Üniversitesi), Dr. Oğr.

Üyesi Mahmod al-HASAN (Dımaşk Arapça Dil Merkezi/Suriye), Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Saki ÇAKIR (Siirt Üniversitesi), Dr. Öğr.

Üyesi Mehmet Zülfi CENNET (Bingöl Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Mohammad Khair al-Omari (Al al-Bayt University/Ürdün), Dr.

Öğr. Üyesi Muhammet Bilal TOLAN (Bingöl Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Murat AK (Necmettin Erbakan Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Murat KAYA (Bingöl Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Nezir Nebil Abdülhamit ŞERAYİRİ (Yarmouk University/Ürdün), Dr. Öğr. Üyesi Ömer SABUNCU (Harran Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Veysel KASAR (Harran Üniversitesi), Dr. Öğr. Üyesi Vezir HARMAN (Namık Kemal Üniversitesi), Öğr. Gör. Mahmut GİDER (Bingöl Üniversitesi).

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Sayı: 11, yıl: 2018/1 Sahibi / Owner (Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Adına) (On Behalf of Bingol Universty Theology Faculty) Prof. Dr. Abdullah TAŞKESEN Editör / Editor Doç. Dr. Abdulnasır SÜT Dil Editörleri / Language Editors Doç. Dr. Thamer HATAMLEH Öğr. Gör. Soner KAYA Alan Editörleri / Field Editors Arş. Gör. Abdulbaki KINSUN

Arş. Gör. Mehmet ÖZTÜRK Arş. Gör. Muhammed ASLAN Arş. Gör. Özkan ŞİMŞEK Yazı İşleri Müdürü / Responsible Manager Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şirin AYİŞ Baskı Yeri ve Tarihi / Publication Place and Date İstanbul, 2018 Kapak ve Sayfa Tasarımı Şemal Medya Tasarım Ofisi

semalmedya@gmail.com

Yayın Kurulu / Editorial Board Prof. Dr. Orhan BAŞARAN Doç. Dr. Abdulnasır SÜT Doç. Dr. İbrahim ÖZDEMİR Doç. Dr. Mustafa KIRKIZ Doç. Dr. Thamer HATAMLEH Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şirin AYİŞ Dr. Öğr. Üyesi Süleyman TAŞKIN Öğr. Gör. Soner KAYA

Arş. Gör. Muhammed ASLAN Yazışma Adresi / Corresponding Adress Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 12000 Merkez / BİNGÖL

Tel: +90 (426) 2160005 -Fax: +90 (426) 2160035 Elektronik posta / e-mail

bingolilahiyatdergisi@hotmail.com Baskı / Printing

Enes Basın Yayın Matbaacılık Ltd. Şti., Maltepe Mah. Litros Yolu Sok. Fatih Sanayi Sitesi, No: 12/210, Zeytinburnu/İstanbul

Tel: 0 212 501 47 63 BİNGOL UNIVERSITY

JOURNAL OF THEOLOGY FACULTY Issue: 11, Year: 2018/1

ISSN: 2147-0774

(3)

377

Fahreddin er-Râzî’nin Câmi‘ul- ‘ulûm Adlı Eserinde

Siyaset İlmi*

Sadi YILMAZ**

Geliş Tarihi: 30.04.2018, Kabul Tarihi: 29.05.2018

Bu ilimde dokuz aslı özet şekilde açıklayacağız.

Birinci Asıl: Mesleklerin ve zanaatların kısımları hakkındadır

Bil ki, meslekler üç kısma ayrılır. İlki onlar olmaksızın insanların işlerinin düzenlenmesinin mümkün olmadığı geçim için zorunlu olan mesleklerdir.

Bunlar dört meslektir. Zorunlu olan mesleklerin ilki besin/gıda ihtiyacının kendisiyle sağlandığı çiftçiliktir. İkincisi giyim ihtiyacının kendisiyle sağlan- dığı dokumacılıktır. Üçüncüsü barınma ihtiyacının kendisiyle sağlandığı yapı inşasıdır. Dördüncüsü toplumun işlerinin kendisiyle düzenlendiği siyasettir.

Zira tek başına bir insanın kendisi için bütün yararlı şeyleri yerine getirmeye

* Bu metin Fahreddin er-Râzî’nin Farsça olarak yazdığı Câmi‘ul-‘Ulûm (مولعلا عماج) adlı eserin 56. babı olan Siyaset Bilimi (s.464-469) bölümünün tercümesidir. Tercümede söz konusu eserin Seyyid Ali Âl-i Davud tarafından tashihi yapılarak Bunyâd-i Mevkûfât-i Doktor Mahmûd Afşâr tarafından 1382/2003’te Tahran’da yayınlanan çalışma esas alınmıştır.

Tercüme yapılırken anlama etki eden nüsha farklılıkları dikkate alınarak dipnotlarda bu farklılıklara yer verilmiştir.

** Arş. Gör., Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Anabilim Dalı, (sadiyilmaz@bingol.edu.tr).

TERCÜME TRAnSlATIon

BÜİFD

|

Sayı: 11| Yıl: 2018/1, s. 377-381

(4)

378

güç yetirmesi mümkün değildir. Belki bir kimse çiftçilik yapabilir. İkinci bir kişi dokumacılık yapar, üçüncüsü demircilik yapar. Böylece bütün işler yerine getirilmiş olur.

Bu bağlamda “insan doğası gereği medenidir” denilmiştir. Çünkü insanın işleri başkalarıyla bir arada yaşamaksızın tamamlanmaz. Bir arada yaşamak ise insanların bir birine baskı kurmasına ve zulmetmesine sebep olur. Bu durumda diğerlerine zulüm edilmesine siyaset aracılığı ile engel olacak bir kişinin varlığı zorunlu olur. Bundan da anlaşılacağı üzere padişah olmaksızın dünyanın düzeninin sağlanması mümkün değildir. Anlaşıldığı gibi padişah olan kimse Allah’ın halifesidir.

İkinci Asıl: Geçim konusunda (temel) amaç olmayan mesleklerin be- yanı hakkındadır

Bu meslekler iki kısma ayrılır. Bunlardan birincisi asıl mesleklere sahip olanların kendi işleriyle meşgul olabilmeleri için başlangıç (hazırlayıcı) olan mesleklerdir. Şöyle ki başlangıçta demircilik olmalı ki, çiftçiler ziraat yapa- bilsin. Yine başlangıçta pamuğun ipliğe dönüştürülmesi gerçekleşmeli ki dokumacı kendi işiyle meşgul olabilsin.

İkinci kısım mesleklerin sahipleri kendi işlerini bitirmeli ki sonraki meslek sahipleri kendi işlerini yapabilsinler. Şöyle ki çiftçi kendi işini bitirdiğinde değirmencinin buğdayı un yapması, sonra fırıncının da unu pişirip ekmek yapması gerekir. Felsefeciler dediler ki: “

يربك ناسنا لماعلاو يرغص لماع ناسنلاا

yani “insan küçük bir âlemdir ve âlem de büyük bir insandır”.

Bedende hâkim olan organlar kalp, beyin, karaciğer ve husyeler olmak üzere dört tane olduğu gibi âlemdeki temel meslekler de dört tanedir. Şöyle ki mide, akciğer, karaciğer ve damarlar kalbe; beslenme organlarına, beynin sinirlerine, spermin üretildiği organlar olan husyelere hizmet eder1. Bu konu- da daha önce açıklama yapıldığı gibi aslî olan meslekler için de hizmetçiler vardır. Benzer şekilde bedende mutlak hâkim/reis kalptir ve mesleklerde de mutlak hâkim/reis siyasettir.

Üçüncü Asıl: Siyasetin mertebeleri hakkındadır

Bil ki siyasetin etkisi ya 1- açık olarak ya 2- gizli (bâtın) olarak ya da 3- her iki şekilde (zâhir ve bâtın) ortaya çıkar. 1- Siyasetin açık olarak orta- 1 Bu cu�mlede asıl metinde yer alan ibarede du�şu�klu�k olduğ�undan dolayı anlam bu�tu�nlu�ğ�u�nu�

sağ�lamak için dipnottaki ibareyi dikkate alarak tercu�meye yaptık.

Sadi YIlMAZ

(5)

379

ya çıkan etkisi padişahların ve onlardan sonra da onların yardımcılarının siyasetidir.

2- Siyasetin gizli olarak ortaya çıkan etkisi bilginlerin siyasetidir ve bu iki kısma ayrılır. Bunlardan (a) ilki halkın gizli siyaseti olup vaizlerin va- azları ve halkın eğitimcilerinin ikna edici konuşmaları ile olur. (b) İkincisi ise seçkinlerin gizli siyaseti olup onların eğitimcileri muhakkik bilginler ve ilahiyatçılardır. onlar burhanlar aracılığı ile doğru inançları insanlara özümsetirler2. 3- Etkisi hem açık hem de gizli olan siyaset ise peygamber- lerin siyasetidir.

Öyle ise ilim ve padişahlıkta yetkin olan her kim olursa mutlak eğitimci odur ve Şeriat sahibinin(Allah’ın) hilâfetine liyakat da o kimsenin hakkıdır.

Bil ki, başkalarını yönetmek ve onların durumunu düzeltmek için çaba gös- termek; eylemleri akla uygun ve hayvanî yetileri mutmain nefsine bağlı olan kimse ile mümkün olur. Bunların sonucunda halife olmanın şartlarının şu nitelikler olduğu ortaya çıktı: 1-Akıl 2- Cesaret 3- liyakat (kifayet) 4- İlim

Erkek olmak; cesaret ve liyakatin tamamlayıcılarındandır. İslam; ilim ve iffetin şartlarındandır. Ancak şarta nisbet ise sem‘î olup aklî değildir.

Dördüncü Asıl: Siyaset sanatının faziletinin beyanı hakkındadır Bil ki, sanatların değeri üç şey ile ortaya çıkar. Birincisi o sanatın genel faydası ile ortaya çıkar. Hiç şüphe yok ki, padişahların menfaatinin korun- ması ve onların siyasetleri bütün menfaatlerden daha geneldir. Zira güvenlik ve huzur sayesinde bütün canlılar kendi amaçlarına ulaşır ve sonuç olarak kendi maksatlarını elde ederler3.

İkincisi kendisini elde etmenin araçlarının daha değerli olduğu her sanat daha değerli olur. Bilinmektedir ki siyaset; yetkin akıl, açık fikir, ilahî destek ve gaybî irşat olmadan yapılamaz. Üçüncüsü uygulama alanı daha değerli olan her sanat da daha değerli olur. Siyaset sanatının uygulama alanının insanların nefisleri ve ruhları olduğu bilinmektedir. İnsanın cevheri bütün bileşiklerden (mürekkebât) daha değerli olduğundan dolayı siyaset sanatının da bütün sanatlardan daha değerli olması gerekir.

2 Bu ibare ile ilgili dipnotta yer alan bilgi “hakikî burhanlar aracılığı ile ilimlerin hakikatlerini kabiliyetli kişilerin zihinlerine özümsetirler” şeklindedir.

3 Asıl metinde bu cümlede yargıçlar anlamına gelen تاضق kelimesi geçmekte olup dipnotta yer verilen farklı nüshada ىراصق kelimesi geçmektedir. Metnin anlam bütünlüğünü sağlamak için dipnottaki kelimeyi dikkate alarak tercüme yapmayı tercih ettik.

Fahreddin er-Râzî’nin Câmi‘ul- ‘ulûm Adlı Eserinde Siyaset İlmi

(6)

380

Beşinci Asıl: Şehri korumanın keyfiyeti hakkındadır

Şehir halkını üç kısma ayırmak gerekir. Birinci kısım şehrin yöneticileri ikinci kısım meslek sahipleri ve üçüncü kısım muhafızlardır. Bu temel üç gruptan her bir grubun emri altında onların grubundan bir topluluk olmalı.

Böylece bu üç kısmın her birinin emri altında bir başka topluluk olmalı4 ta ki o topluluk hâdim olsun ve mahdum olmasın.

Akılların bozulmasına sebep olan alkol satıcılığı, malın bozulmasına sebep olan kumarbazlık, bedenin bozulmasına sebep olan büyücülük, dinin bozulmasına sebep olan dini kötülük, neslin bozulmasına sebep olan kavatlık gibi mesleklerin hiçbirinin yapılmaması gerekir. Hiçbir şekilde kimsenin bu mesleklerle meşgul olmaması gerekir.

Özet olarak akıl, din, nesil, can ve mal olmak üzere bu beş maslahatın yerine gelmesine sebep olan mesleklerden her birinin korunması gerekir. Bu beş maslahatın bozulmasına sebep olan her mesleğin ortadan kaldırılması gerekir.

Altıncı Asıl: Yöneticilik niteliklerinin hepsinin kendisinde var olduğu bir kimsenin bulunmaması durumunda nasıl yapmak gerektiği hakkın- dadır

Cevap: Eğer biri ilmi daha fazla olan ve diğeri düşünce ve liyakati daha fazla olan iki kişi olsa ilmi meselelerde ilim sahibine danışmak şartıyla ilim sahibine nisbetle liyakati olan önceliklidir. Ali bin Ebi Tâlib (as.) ve Ömer meselesindeki gibi.

Şayet biri yöneticilik niteliklerinin hepsine sahip ve diğeri yöneticilik niteliklerinin bazılarına sahip olmak üzere iki kişi olsa tercih konusunda öncelik üstün olanın mıdır yoksa değil midir?

Bu konu tartışmalı olup, şöyle denilmesi daha uygundur: Eğer üstün olan kişinin önceliği hiçbir fitneyi ortaya çıkarmayacaksa onun önceliği açıktır.

Şayet üstün olan kişiye öncelik verilmesi şer ve fitneye sebep olursa üstün olmayan kişiye öncelik verilmesi daha uygundur.

Yedinci Asıl: Padişahın gelirleri hakkındadır

Padişahın gelirleri ya ganimetlerden olur ya da belli bir sorumlusu ve kullanıcısı olmayan vakıf malları gibi sahibi olmayan mallardan olur. İnanç- sızların baskısı ve din düşmanlarının ortadan kaldırılması amacıyla savaş

4 Bu cu�mle ile ilğili dipnotta “bu topluluk hizmet edilmeye hiçbir şekilde layık değildir” ifadesi yer almaktadır.

Sadi YIlMAZ

(7)

381

araç gereçleri yapmak için o malları Beytülmâle bırakmak gerekir. Zira pa- dişaha yardım etmek ve onun düşmanlarını ortadan kaldırmak bütün işlerin en önemlisidir. Öyle ki padişahın işlerinin yolunda olması; dünya işlerinin düzenli olmasının ve insanların isteklerinin gerçekleşmesinin sebebidir.

Sekizinci Asıl: İmamın günahsız olmasının zorunlu olmadığının be- yanı hakkındadır

İmamın günahsız olmasının zorunlu olmadığının burhanı şudur ki: Eğer imamın günahsız olması zorunlu olsaydı, yargıç ve imamın yardımcılarının günahsız olması da zorunlu olurdu. Zira günahsız olma onlar için olmalı ki verdikleri hüküm geçersiz olmasın. Yargıç hüküm verdiğinde verdiği hük- mün geçersiz olmaması için onun da günahsız olması gerekirdi. Öyle ise bu ihtimalin (günahsızlık) ortadan kaldırılması günahsız olmayı zorunlu hale getirirse bütün yargıçların günahsız olması da zorunlu olur. Bu ifadelerden anlaşılmaktadır ki imamın günahsızlığı muteber değildir5.

Dokuzuncu Asıl: Mustafa (sav.)’in imamet için hiç kimseyi tayin et- mediğinin beyanı hakkındadır

Bu konu hakkındaki kesin burhan şudur: Mustafa (sav.)’in vefatından sonra Sahâbe Beni Sâide’ye ait Sakîfe denilen yerde toplandılar ve Ensar’dan olanlar imamet talebinde bulunuyorlardı. Ta ki Ebubekir, Allah Resulünün (sav.) “İmamlar Kureyştendir” buyurduğunu söyledi. Bu durumda şüphesiz Ensar’dan olanlar imamet talebinde aciz duruma düştüler.

Şayet Mustafa (sav.) Ali’nin (as.) imametini tayin etmiş olsaydı, Ensar’dan olanlar imameti elde etmekten aciz kaldıklarından dolayı “imamet ne bizim hakkımızdır ne de sizin hakkınızdır, her ikimiz de imameti zulümle istiyoruz. İma- met bizim için mümkün olmadığından dolayı sizin için de mümkün olmasına izin vermeyiz” derlerdi.

Ebubekir asker ve mala sahip değildi ki Ensar’dan olanlar ondan korksun.

Belki Ali (as.)’ın savaş aletleri daha fazlaydı. Zira Haşimoğlularının hepsi Ali ile birlikteydi.

Ali (as.)’ın savaş aletlerinin olması, Ensar’dan olanların Ebubekir’e olan düşmanlığı ve Ebubekir’in malının ve askerinin az olmasına rağmen hiç kimse Ali’nin imameti hakkında (peygamberden) bir söz aktarmadı. Buradan anlaşıldı ki, Ali’nin imameti hakkında hiçbir nas yoktur.

5 Ana Metinde bu cu�mle ile ilğili dipnotta “Bu durumda yargıcın günahsız olması zorunlu olmadığından dolayı imamın da günahsız olması zorunlu değildir” ifadesi yer almaktadır.

Fahreddin er-Râzî’nin Câmi‘ul- ‘ulûm Adlı Eserinde Siyaset İlmi

Referanslar

Benzer Belgeler

Department of Psychology, Hasan Kalyoncu University, Gaziantep, Turkey Samet Köse (Senior Associate Editor, MD, PhD, Assoc. of Psychiatry) University of Texas Medical School at

Söz konusu gayret ve emekler neticesinde meydana gelen bu birikimi daha yukarılara taşımak ve Bingöl ile ilgili çalışmalara ilgiyi artırmak için

Genellikle güzelliğin bilimi diye tarif edilmekle beraber bu tarifin sınırlarını çoktan aşmış bir disiplin olan estetik, sanat eserinin yaratılması, bir varlık alanı

Birinci Dünya Savaşı’nda İstanbul’da, Nakşibendî tarîkatine mensup Özbekler Tekkesi Şeyhi Atâ Efendi, Erzurum’da Alvarlı Efe lakaplı Muhammed Lütfî Efendi, Bitlis

Ge- nel hatlarıyla bakıldığında ortaya çıkan neticenin temel hedefi tasavvufun dinî ve şer’î bir ilim olarak meşruiyetinin zemini mahiyetindedir.. Tasavvufun inşa

İkinci hipoteze göre, sivil toplum kuruluşları geleneksel sosyal yapıdan modern toplum yapısına doğru bir dönüşümün yansımasıdır ve kentleşme süreciyle birlikte

Ruşen Alizade’nin, 24-26 Temmuz 2017 tarihlerinde İstanbul Aydın Üniversitesi Halit Aydın Yerleşkesi’nde gerçekleşen Uluslararası Altay Toplulukları Sempozyumu

Bu durum önceki (İstanbul) tarlkin aksine fer' ve asıl hakkında böyle uygulaııır. Bunun açılımı şöyledir. Kiilfin cemi m imi geldiğinde bu tarik' e göre