• Sonuç bulunamadı

Akut Komplike Olmayan Septik Artrit ve Osteomiyelit Epidemiyolojisi ve Yönetimi: Çok Merkezli İspanyol Çalışması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akut Komplike Olmayan Septik Artrit ve Osteomiyelit Epidemiyolojisi ve Yönetimi: Çok Merkezli İspanyol Çalışması"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Akut Komplike Olmayan Septik Artrit ve Osteomiyelit Epidemiyolojisi ve Yönetimi:

Çok Merkezli İspanyol Çalışması

1

1 Calvo C Núñez E, Camacho M, Clemente D, Fernández-Cooke E, Alcobendas R, Mayol L, Soler-Palacin P, Oscoz M, Saavedra-Lozano J; Collaborative Group. Epidemiology and Management of Acute, Uncomplicated Septic Arthritis and

Osteomyelitis: Spanish Multicenter Study. Pediatr Infect Dis J 2016 Dec;35(12):1288-1293.

Dilek Yılmaz Çiftdoğan

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

DOI: 10.5578/ced.201703(J Pediatr Inf 2017; 11: 58-59)

Literatür / Literature

Akut osteoartiküler enfeksiyonlar her ne kadar sık görül- mese de, ciddi enfeksiyon hastalıkları arasında yer almaktadır.

Akut osteoartiküler enfeksiyonların yönetiminde erken tanı ve agresif tedavi esastır. Ancak, ciddi enfeksiyon hastalıkları ara- sında yer alan bu hastalıkların yönetimi ile ilgili protokollerde de farklılıklar göze çarpmaktadır. Günümüzde bu olguların yö- netiminde, cerrahi ve antibiyotik tedavi uygulamalarında daha ılımlı yaklaşımlar tercih edilmeye başlamıştır.

Pediatric Infectious Disease Journal’ın Aralık 2016 sayısında yer alan bu çalışma, 2008-2012 yılları arasında İspanya’da farklı coğrafi bölgelerden 25 ayrı merkezin katıldığı çok merkezli, ret- rospektif bir çalışmadır. Çalışmada osteoartiküler enfeksiyonu olan 14 yaş altı 641 pediatrik olgunun medikal kayıtları irdelen- miştir. Etken bakterinin izole edildiği olgular kanıtlı osteomiye- lit ve septik artrit tanısı alırken, etken bakterinin saptanamadığı olgular ise olası hastalık tanısı almış. Eklem sıvısında < 40.000 hücre/mm3 olan olası septik artrit olguları çalışmaya alınmamış.

İncelenen 641 olgudan 299 (%46)’u osteomiyelit, 232 (%36)’si septik artrit, 77 (%12)’si osteoartrit ve sadece 3 (%5)’ü spondilodiskit tanılı olgular. Çalışmada osteomiyelit tanılı ol- guların yaş ortalaması 63 ay olarak saptanırken, septik artrit tanılı olgularda 43 ay, osteoartritli olgularda 55 ay ve spondili- odiskitli olgularda 33 ay olarak belirlenmiş. Osteomiyelit tanılı olguların yaşlarının, diğer olgulara göre daha büyük olduğu belirlenmiş (p< 0.001). Septik artrit tanılı olguların büyük ço-

ğunluğunda (%96) artrosentez uygulanmış. Çalışmada, man- yetik rezonans görüntülemenin ve kemik sintigrafisinin oste- omiyelit tanısında en yararlı incelemeler olduğu belirtilmiştir.

Olguların %38 (n= 246)’inde etken mikroorganizma saptanmış.

Septik artrit tanılı olguların %55’inde, osteomiyelit tanılı olgu- ların ise %33’ünde etken mikroorganizma saptanmış ki, bu iki tanı grubunda etken mikroorganizmanın saptanması bakımın- dan istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuş (p< 0.001). En sık izole edilen etken Staphylococcus aureus (%63) olarak sap- tanırken, bunu sırasıyla Kingella kingae (%15) ve Streptococcus pyogenes (%9) takip etmiş. Olguların %95’i başlangıçta ampirik intravenöz antibiyotik tedavisi almış. Başlangıç tedavisi alan olguların çoğu (%60) sefotaksim ve kloksasilin alırken, diğer olgulara (%40) sadece kloksasilin tedavisi başlanılmış. Toplam tedavi süresi osteomiyelit tanılı olgularda 38 (± 31) gün olarak belirlenirken, septik artrit grubunda 28 (± 16) gün olarak belir- lenmiş. Her iki tanı grubu, toplam tedavi süreleri bakımından karşılaştırıldığında osteomiyelit tanılı olguların tedavi süreleri daha uzun bulunmuş (p< 0.001). Osteomyelit tanılı olguların

%20’sine (%46’sında komplikasyon nedeni ile), septik artrit ta- nılı olguların ise %53’üne (%95’i başlangıçdaki artrotomi) cerra- hi uygulanılmış. Septik tanılı olgulardan, başlangıçta artrotomi yapılan olgular (n= 123) ile artrosentez yapılan olgular (n= 109) karşılaştırıldığında, artrotomi grubunda öncesinde kalça septik artriti oranlarının yüksek olması dışında her iki grup arasında anlamlı herhangi bir klinik farkın olmadığı gözlenmiş. Arto-

Yazışma Adresi / Correspondence Address:

Dilek Yılmaz Çiftdoğan

Kurum adresi: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir-Türkiye

E-mail: drdilekyilmaz@hotmail.com

©Telif Hakkı 2017 Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Derneği -Makale metnine www.cocukenfeksiyon.org web sayfasından ulaşılabilir.

©Copyright 2017 by Pediatric Infectious Diseases Society -Available online at www.cocukenfeksiyon.org

(2)

J Pediatr Inf 2017; 11: 58-59

Akut Komplike Olmayan Septik Artrit ve Osteomiyelit

Epidemiyolojisi ve Yönetimi: Çok Merkezli İspanyol Çalışması

59

Yılmaz Çiftdoğan

sentez uygulanan çocuklarda %1, artrotomi uygulananlarda ise %6.6 gibi daha yüksek oranlarda sekel görülmüş ve bu fark istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuş (p= 0.03). Ancak bu fark multivaryant analizle desteklenememiş.

Bu çalışma İspanyol’ların yaptığı en geniş pediatrik osteoar- tiküler enfeksiyonlar kohortudur. Çalışmada osteoartiküler en- feksiyonlarda küçümsenmeyecek bir oranda K. Kingea’nın etken olarak saptanmasına rağmen, en sık izole edilen etken S. aureus

olarak belirlenmiştir. Çalışmada, bu olguların yarısında konser- vatif yaklaşımın uygulandığı vurgulanmıştır. Çalışmada genel olarak, hatta cerrahi dışı yaklaşım uygulanan olgularda bile se- kel oranlarının düşük olduğu belirtilmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak, Fanconi aplastik anemisi gibi hematolojik hastalığı olan ve kaspofungin tedavisi alan hastalarda gelişen fungemi ve septik artritlerde S.capitata

Bu çalışmada uzun süredir steroid tedavisi alan bir hastada Salmonella serovar Enteritidis’in neden olduğu septik artrit olgusu sunulmuştur.. Anahtar sözcükler: Salmonella

2002 yılında Uluslararası Çocukluk Çağı Sepsis Konsensus Konferansı’nda ise çocuklar için sepsis, septik şok, ciddi sepsis ve organ disfonksiyonu kriterleri ve

Kemik ağrıları ve kemik nekrozu bulguları olan hastalarda başlangıç lökositlerinin diğer hastalara göre düşük olduğunu, hastaların periferik yaymalarında blast

Bu yazıda her iki bacağında kronik tekrarlayan ağrı ve şişlik şikayeti ile başvuran, klinik ve laboratuvar olarak ayırıcı tanısı ya- pılarak, KRMO tanısı konan 11

Toksik görünüm varlığı veya sepsis şüphesi için yüksek klinik indeks, &gt; 38.5°C veya &lt; 36.0°C’lik tek bir koltukaltı ateş ölçümü veya ardışık 38.1°C veya

The forensic water marking is the process in which hiding identifying information of particular video file, image file and test data file format.. detect the transmission of

Evaluation of the imputation methods for the “labor cost (Php „000)” using the simulated samples of “n=200” and cluster group “region” showed that the cell