Dünyanın en büyük nükleer kazalarından birinin meydana geldiği Çernobil'de çalışan bilim insanlarının DNA'larındaki değişiklik araştırıldı.Buna göre, hangi canlı türlerinin radyoaktiviteden daha fazla etkileneceğini belirlemenin
mümkün olduğunu ortaya çıktı.
Bazı canlıların DNA'sı çevre felaketlerinden daha kolay etkileniyor.Bu da, ileride hangi canlı türlerinin azalacağı, hatta neslinin tükenebileceği konusunda önemli bir ipucu veriyor.
Dünyanın en büyük nükleer kazalarından birinin meydana geldiği Çernobil'de çalışan bilim insanlarının DNA'larındaki değişiklik araştırıldı.Buna göre, hangi canlı türlerinin radyoaktiviteden daha fazla etkileneceğini belirlemenin
mümkün olduğunu ortaya çıktı.
Buna göre, bazı canlıların DNA'sı çevre felaketlerinden daha kolay etkileniyor.
Bu da, ileride hangi canlı türlerinin azalacağı, hatta neslinin tükenebileceği konusunda önemli bir ipucu veriyor.South Carolina Üniversitesi'nden Profesör Tim Moussou ile Paris'teki Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden Dr.
Anders Moller öncülüğündeki araştırmanın sonuçları, evrim biyolojisini konu alan Journal of Evolutionary Biology dergisinde yayımlandı.
On yıldan fazla süredir Çernobil'de araştırma yapan bilim adamları, bulgularını eski nükleer santral civarında, radyoaktif kirlenme oranı yüksek olan bölgede inceledikleri böcek, kuş ve memeli hayvanlara dayandırdı.
Araştırma için canlı türlerinin DNA'sı ile ilgili mevcut veriler kullanıldı.
Mutasyonlar arasındaki doğal denge ve zarar gören DNA'yı onarma yeteneği, canlı türlerinin DNA'sında her kuşakta çok az da olsa, değişikliğe yol açıyor. Evrim de zaten bundan kaynaklanıyor.
Profesör Mousseau, DNA'daki değişim oranına bakarak, Çernobil'deki canlı türlerinden hangilerinin daha kolay zarar görebileceğini önceden tahmin edebildiklerini söylüyor.
Araştırma sonuçları radyasyon dışındaki çevre kirliliğinden hangi türlerin en çok etkileneceğine de ışık tutacak.
Örneğin uzun mesafe kateden gözalıcı renklerdeki göçmen kuşlar, etkilenme olasılığı yüksek türler arasında.
Profesör Mousseau, "Bunun nedenlerinden biri, bü türlerin her nedense DNA'larını tamir yeteneğinin az olması."
diyor.
NTV-23-08-10
