• Sonuç bulunamadı

The Formation of Substantives in XVII. Century Ottoman-Turkish (tantma)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The Formation of Substantives in XVII. Century Ottoman-Turkish (tantma)"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

The Formation ofSubstantives inxvıı«Century Ottoman-Turkish, (=STC

3), Ewa Siemieniec-Golas, Krak6w 1997,234 s.

Latin ya dabaşkabir alfabeyle kalemealınmış,16-18. yy. Osmanlıcasınaait verilerin yer aldığı her türlü kaynak, çalışma Osmanlıcanın, dolayısıyla Türkiye Türkeesinin ses tarihi önemli bir yere sahiptir. Elimizdekiçalışmada bu türden birçalışmadır.

Latin harfliOsmanlıcasözlüklere, metinlere dayanançalışmanınilk iki bölümünde kaynaklartanıtılmış,ele alınanekler yer verilmiştir. II. bölüm anlambilimsel sınıflama,III. bölüm eklerin sesbilimsel yapısı,IV. ve son bölüm de eklerin yüzyıllaragöredağılımınıiçerir. Bu bölümlerin sonunda da sonuç, kaynakça ve ele alınan eklerle türemiş dözcüklerin dizinine yer verilir.

Çalışmanınmalzemesininderlendiğiilk kaynak 1603'teyayıml~mışolan Megiso'nun Polyglotsözlüğü,son kaynak (16) ise 1688 tarihli Miselli'nin kitabından derlenmişTürkçe sözcüklerdir. Kaynaklar arasındaEremya Çelebi Kömürcüyarı'ın "Yahudi Gelini" adlı Ermeni harfli metni de yer almaktadır,Kaynaklar vekısaltmalardansonra ekler,işlevlerive türemelerin yer aldığı ilk bölüm yer alır. Yazar her ekin belirli dilbilgisikitaplarında, kimiçalışmalarda değinildiği sayfayı belirtmiş sonrada ekinyapısı, işlevi üzerindedurmuştur.Toplam 28 ek ele alınmıştır:Bu eklerşunlardır:-ak, -an, -cak, -cı, -cık, -cıl,

-ç,

-daş, -dı, -ga, -gan, -gı, -gıç, ..gm, -ı, -ıcı, -tıık;

-ım, -iıındı, -ış, -lık, -ma, -maç, -mak, -mış, -sak. Örneğin ilk ek olan -ak

yeradlarında,küçültmeeklerinde, alet ve nesne adlarında, insanlarıniteleyen kimisıfatlardave hareketin öznesi olan adlardakullanılır: 1.durak, konak, yatak; 2. kulak, yanak; 3.bıçak, ölçek, yarak; 4. kolak, korkak, solak; 5. kaçak, oturak. Örneklerebakıldığında bunlarıbir bölümünün eylemtabanIı, bir bölümününse adtabanlı olduklannısöyleyebiliriz.Aynı çıkarımımızele

alınan öteki ekler için de geçerlidir. Örneğinkonak, yatak, bıçak, ölçek, yarak, korkak, kaçak, oturak örnekleri eylemtabanlıykenöteki örnekler

(solak, kolak, *yanak) ad tabanlıdır,kulak örneğiiçinse şimdilikbirşey söyleyemeyeceğim.Ancakçalışmadayerverildiği üzerekul "kul, köle."ile

ilgili olduğunu sanmıyorum. Gerçekte etimolojik olarak burada iki ayn ek söz konusudur: 1. eylemlere gelen -Akiçin bak. OTWF § -gAk,2. adlara

(2)

gelen içinse bak. OTWF §+ak. Belki de böylesi durumlarda ekler -ak (I), -ak(n)olarak ikiyeayrılarakincelenselerdi daha yerinde olurdu.

Çalışmada yer verilen her örneksözcüğünilk kez hangi metinde, yılda

görüldüğü belirtilmiş.Örnekler Arap harfli metinlerin taranmasıyla oluş­ turulan TaramaSözlüğüile dedesteklerımiş.

-an maddesinde yer verilen ayran sözünün sesbilimselolarakayır-ile ilgisi biraz şüphelidir,bak. ED 276 a, TMEN

n

§639. Yineayriımaddede yer alan kapan için Clauson Çinceyi kaynak dil olarak gösterir (ED 585 a).

-cakmaddesinde yer alan örnekler de gerçekte üçeayrılmalıdır: 1. +cak

(çubucak, kolçak),2.-cak

«

gaç:salıncak),3.-acak(yastanacak, oturacak, dayanacak, yeyecekvb.) ..

-cıkitapta en çokörneğiolan iki ekten birisidir. Öteki ek ise-lık(= +lık) ekidir. Ek iki tür sözcük türetir: 1. bir meslekleuğraşanlarıgösteren adlar: akıncı, aşçı, balıkçı vs. 2. kişiliği yansıtan sıfatlar: dolabçı,fitneci, iftiracı vs.

-çık: çanakçık, çömlekçik - çölmekçik, dudakçık, kabakçık, yastukçık i:- . enicik, eşecuk- eşekçük, ırmacık, köpecik, kuyrucık, yapracık.

-ç:s. 60 burada yer verilen çekiç - çeküç örneği Farsçaolaileceğinden dolayıbu maddeden çıkarılmalıdır (krş. T. Tekin, Türkoloji Eleştirileri, Ankara 19972;79-80; G. Doerfer, TMEN III § 1106).

-daşmaddesinde yer verilen örnekler, söz konusu eki günümüzde ünlü uyumuna sokmak, daha doğrusuekin uyuma girmişbiçimleriyle (+daş/ +deş)sözcük türetmek isteyenlere güzel biryanıttır. Örneğinbu maddede, ön ünlü bulunduran din, köy gibi sözcüklerin Latin harfli kaynaklarda-daş ile dindaş, köydaş sözcüklerini türettiklerini görüyoruz (s. 61-62). Bu örnekler de bugünköydeş kullanımınınyerindeolmadığınıgösterir.

-dıekinde yer verilenyansımaköklere dayananfısıldı,gürüldi, kütürdi, mırıldı,patürdisözcükleriyle eylemlere dayananpatladı(patla-), osurdı

«

osur-)ayrımaddeleretaşınırsa,benimdüşüneernegöre, daha yerinde olur.

-ıekinde yer verilen örneklertanımlayıcı(descriptive)bakış açısıyla aynı ekten türemişgörünseler de tarihselolarakaynı değildir.Burada yer verilen örneklerin çoğu (sevi,yapı vb.) ET'de eylemlere gelerek ad yapan -g ile kurulmuşsa da korku, -gu ekiyle kurulmştur.sevig,yapıgve korkgu sözcüklerindegseslerinin Anadolu sahasında düşmesiyleher üç sözcükteki ek görünüş itibarıyla karışmıştır, korkgu için bak. Uigurica IV, 8. s., 7. satır:korkgu teg körk meni: tutup ... "korkunç bir görüntüalıp...".

-ış ekinde yer verilen bagış

<

bag- "bağlamak" (s. 85) örneği ve

ro«

7, 1997

(3)

açıklamasıTürkçede böylesi birbag-eyleminin bulunmamasından dolayı buradançıkarılmalıdır.

Çalışmanınen uzun bölümü 90-166. sayfalararasındayer alan -lıkekine ayrılmıştır.Bu uzun bölüm -lıkekinin işlevlerinegöre sekiz maddede ele alınmış,yeri geldikçe kimi maddeler de birkaç altmaddeyeaynımıştır.'

II. Bölümde eklerişlevlerineonbirbaşlığa aynlmış:1. soyut adlar(-cak:

ısıcak, -cık: arpacık, -gı:bilgü vb.), 2.eylem adlan vb.

III. bölümde eklerdeki ses olaylan ele alınmıştır: artlık-önlükuyumu, düzlük-yuvarlaklıkuyumu ya dauyumsuzluğu gibi. Kimiyabancıkökenli sözcük ek alırken artlık-önlük uyumuna girmemektedir: kırmızilik; mec-nunlik, harifçıkgibi.

LV.bölümde örneklerinyüzyıllaragöre dağılımıile alfabe sırasına kon-muşekler ve örnekler gelir. Sonuç bölümünü kaynakça ve kitapta yer verilen örnek sözcüklerin dizini izler.

Kimi sözcüklerinyapıları,kökenleriüzerindeaynldığım noktaları kısaca belirttiğim çalışma Osmanlıcametinçalışmalanna,Türkçenin tarihi dönem sesbilgisineışıktutatcak niteliktedir.

M. Ölmez

Swiat Dawnej Literatury Tureckiej. Zarys, Jan Ciopiriski, Ksiçgarnia

Akademicka, Krak6w 1997, 106 s.

"Ana Çizgileriyle Eski TürkEdebiyatı" adıyla çevirebileceğimizkitap Divan Edebiyatnna kısa bir giriş kitabıdır. Kitap bir tür edebiyat tarihi olması dolayısıylaTürkçenin en eski edebi metinlerinden, Orhon Yazıtlandan başlar. "İslamÖncesi Dönem Vlll-X, yy." olarak çevirebileceğimizbu bölümde runik harfliyazıtlarvekapsamıüzerinde durulur. Yazıtlaraait metin alıntılan amacına uygun bir yolla, Leh alfabesine uygun olarak Latin harflerine aktarılmıştır:oguszym/oguşımJ,szad/şad/vb. Bu bölümde ya-zıtlarüzerine yapılan çalışmalara, araştırmacılara değinilir.Bölümün ilk cümlesi deyazıtlardandır: tenri tegtennde bolmıştürk bilge kagan bu ödke olurtum. Bu bölümde yer verilen cümlelerde geçen öze "yukanda" ve oguş "boy, kabile" sözcüklerini yeni okuyuşlaragöre üze ve uguş olarak değiştirmekdaha yerindeolacaktır.Devamla Uygurcadan ve Uygur .döne-mine ait metinlerden (Huastuanift, Altun Yaruk vb.) söz edilir.

(4)

Kitabın ikinci bölümünde"İslamiDönem, Xl-Xvlll yy.)başlığı altında Türklerin İslamiyetikabul edişine, İslamkültür çevresine girişine, dola-yısıylabu çevrenin edebi geleneklerineuymalarına değinilir.Dört ayn başlık altındaele alınanbu bölümde divan, tekke ve halk şiirine değinilir. Divan-şiiribölümünde edebiyatsözcüğününkökenindenşiirtürlerine (gazel, ka-side, rübai vb.)değin farklıkonular elealırur.Edebi sanatlara da yer verilen bu bölümü KadıBurhaneddin'den, Baki'den (kaside ve mersiye) vb.alınan metinlerle çevirileri izler. Sonbaşlıkta ise büyük Türk şairleri,eserleri ve araştırmacılarayer verilir.

Kısaama özlü olan kitabın PolonyalıTürkolojiöğrencileriiçin Türk dili veedebiyatı açısındaniyibirbaşvuru kaynağı olacağını sanıyorum.

M. Ölmez

Studia Etymologica Cracoviensia, 2 (1997), Condidit et moderatur Marek

Stachowski, 330 s.

:::,r.. ""

"in ikinci sayısıda en az ilki gibi etimoloji konusunda yeni ve ilginç

yazılarla dolu. Bu sayıda Türkolojiyi ilgilendiren yazılar şunlardır: Aleksandr

E. Anikin, Anlam ve deyimbilimiaçısından"Sibirya Rus Diyalektlerinin Eti-molojik Sözlüğü".Bu ilginç yazıdaYakutça kimi sözcükler üzerinde de duruıur.

İkinci yazıdaArpad Bertaküneşve kuyaşsözcükleri üzerinde duruyor. Uwe Blasing'inçalışmasıAnadolu ağızlarındaki İranisözcükleri yeni bir bakış açısıylaelealıyor.

Eugene Helimski ise Rusçadaki Türkçe şişik.vehlsi sözcüklerini karşılaştınyor.

M. Stachowski'nin yazısındaYenisey dillerinin karşılaştırmalı sözlü-ğünde Altayistiğinyeri elealınmış.

SonyazıHeinrich Werner' in. H. WerneryazısındaYenisey dillerinde ve Türk dillerinde "taş"sözünü elealıyor.

Bu sayının yeni bir özelliği, bir önceki yılTürkoloji alanında yapılmış etimoloji açıklamalannınlistesinin sunulmasıdır.Listeyi M. Stachowski

ha-zırlamış. Yaklaşık50sayfalıklistede yer alan sözcüklerin kaynaklan -A ve B olmak üzere ikiye aynlmış.A bölümünde kendi içerisinde dizini bulunan, salt etimoloji-sözlük konularına ayrılmış yazılar, B bölümünde ise çeşitli TDA7,1997

(5)

etimolojikaçıklamalannyer aldığı yazılarayer verilmiş. Listede 1600'ün üzerinde sözcük, anlamı, alındığımetin ya da dil vegeçtiği kaynağayer ve-rilmiş.SEC'de heryılyer alacak olan bu bölüm Türkologlar için etimoloji ve sözlükçülükaçısındaniyi birbaşvuru kaynağı olacaktır.

Mevlana Safiyyü'd-din, Neseb-nôme Tercümesi, haz. Prof. Dr. Kemal Eraslan, Yesevi yay., İstanbul 1996, 144 s. (111-144tıpkıbasımlar), [ISBN 975-7950-03-3]

Ortaasya Türk ülkelerinin eski Sovyet sisteminden kopup bağımsızbirer devlet halini almalanndan beri Müslüman kökenli Türk halklannda, özellikle de Kazakistan' da Ahmed Yesevi üzerine yeni çalışmalar ortaya konmaya başlanmıştır. DahasıA. Y.adına vakıflar, vakıfüniversitelerikurulmuştur.

Bu çerçevede Yesevi üzerine yazılmış soyağacının, daha doğrusu soybelgesinin,neseb-nôme'tıuı çağataycametnininyazıçevrimlimetni de bu yakınlarda yayımlanmıştır. Neseb-nôme'tiuı yazıçevrimidaha önce iki kez Kiril harfleriyleyapılmıltır.Elimizdekiçalışmabu iki yayının dışındaArap harfli iki ayn yazmayadayanmaktadır. Çalışmaönsöz, kısaltmalar, giriş, şecereler,metin, çeviri, açıklamalar,sözlük ve tıpkıbasım bölümlerinden oluşur. Çalışmayı hazırlayan Kemal Eraslan önsözünde metnin daha güvenilirnüshalannın bulunmasındansonra daha sağlambir yayının ger-çekleştirilebileceğini, ancak Yesevi çalışmalarınabirkatkıdabulunmak amacıyla bir an önce varolan yazmalara dayanarak eldeki çalışmayı hazırladığımbelirtmektedir.

Girişteilk önce neseb-nôme ileşecere arasındakiküçük farkadeğinilir, daha sonra da neseb-nôme nüshalan tanıtılır.Buna göre A nüshası talik yazıyla 154 satır, B nüshası kınk bir talikle 287 satır, C nüshası da yine talikle 29satırdır.Çnüshasınaiseulaşı1amamıltır.Metniniçeriği,konusu ele alındıktan sonra metnin içerisindeki kimi tutarsızlıklarave metnin diline değinilir.Metnin diliÇağataycadır. Yaklaşık14sayfalık yazıçevrimlimetin nüsha farklan sayfa altındadipmotlarlagösterilmiştir.Metinde çok sayıda yer vekişi adıgeçmektedir. Metninyazıçevriminiçevirisi izlemektedir. Çevi-riden sonra ise yer vekişiadlan ile kimi sözcüklerin okunuşve anlamlan-dırılışözelliklerineyer verilen notlar bölümü gelmektedir. Açıklamalardayer verilen kimi sözcüklerekısaca değinmekgerekirseşunlansöyleyebiliriz:

(6)

..11.açıklamadayer verilenyene okuyuşumetindef:)he ile ~ yazılışına

dayanmaktadır. Gerçekten de çağatayca ~öz konusu olduğunda sözcüğün

yanamıyoksayen e mi okunacağınakarar vermek güçtür. Uygurca döne-minde sözcüğünkendisinden sonra gelen oklökedatınagöre a'lıya da e' li

okuyuşlarakarar vermek daha kolay görünmektedir.e'li okuyuşu çağatay grubunun günümüzdeki temsilcilerinden Özbekçe (bak. Oznekcs-Rusca

Luoıat, Taşkent1931, s. 169 a), a'lı okuyuşu ise Yeni Uygurca destek-lemektedir.Kırgızcadadaa ile cana biçimininbulunduğunubelirtelim.

68-69. sayfada yer verilen u-'lu una- okuyuşu yerinde bir okuyuştur. Sevortyan'da yer verileno'lu (Lobnorağzı)veü'lü (Tatarca) okuyuşlarilgili dillerin Genel Türkçeye göre kendi ses gelişimleriyleilgilidir. Günümüz Türk dillerinden Clauson'un yerverdiği ı'lı ına-biçimi de eski biçiminu'lu

olması gerektiğinikanıtlar(1972: 171 b).

69. sayfada yer verilenkinlik "geniş"biçimihazırlayanın belirttiğinegöre yalnızRadloff ta geçmektedir. Radloff ise bu sözcüğüVambery'ye dayan-dırmaktadır. Eğer başkabir açıklamasıyoksa, Neseb-nlime'deki biçim bir

yazım hatasıdır,Vambery'ninsözlüğündeisekinlik için kaynak gösterilmez.

Hazırlayanın50. dipmotta da belirttiği gibi, bu sözcük B yazmasında da görülmez.

70. sayfada yer alan körgqz sözünün Moğolca olabileceği belirtilmiş. AncakMoğolca için z' li sözcükler düşünemeyeceğimiziçin bunun kay-nağınıTürkçedearamamızgerekiyor. Doerfer'e göre sözcük gerçekten de Türkçedir. Yine Doerfer' e görej~~ yazımıda göz önünealındığndag-ile

görgüz okumak ve Az. gör- ile ilişkilendirmekdahadoğru olacaktır.1625 tarihliBurhüni /(lifi' de sözcük jg.S',rS'yazımıyla "berna'nayicalameti rahü

delil ü rahberbaşed"yanikısaca"rehber,kılavuz,yol gösteren"karşılığıyla

geçmektedir (TMEN III §1630). Bu durumdasözcüğüTürk dillerine ait bir öğekabul edipkör- eyleminin-güz-ile kurulmuş ettirgen biçiminin emir halinebağlamakgerekir.*körküz- "göstermek" için bak.-kôrtgür-maddesi {Clauson 1972: 740 a).

71. sayfada yer alan üstün

<

üst-rtün açıklamasının yanı sıra *üz+tün

biçimide olası bir biçim olarak düşünülmelidir. Yapı için krş. ET ÖlJ "doğu", ôntün"doğu, doğuda",*üz "üst, yukarı"için bak. T. Tekin"Üze Zarfı Hakkında",BeşinciMilletlerArasıTürkoloji Kongresi, İstanbul 1985: 253-260.

72. sayfada yer alan ö'lü ögüz'ü de ü ileügü: okumak San Uygurca.ve Brahmiharfli metinler göz önünde bulundurulduğundadaha yerinde

(7)

caktır, bu konu için daha önceki .bir başka tanıtma yazımda yer alan kaynaklarabakınız(TDA 1991: 203, ilk paragraf). Kaşgarlıçevirisinde yer alan k'li öküz biçimi ise B. Atalay'a dayanan bir yanlış okumadır,g'li yeni. okuyuşiçin DankofflKelly çevirisinebakınız(1985: 203).

73. sayfada yola "defa, kerre" sözü Brockelmann'a göre yol+a olarak çözümlenmekte +a ekinin ise addan ad yapan bir ekolduğubelirtilerek ET yolıile karşılaştınlmaktadır.ETyolı'nınOrhon Türkçesi Dilbilgisi'nde yol

+ı (iyelik eki) biçiminde düşünüldüğünübelirtelim (T. Tekin, 1969: § 3.2341) .

75. sayfada yer alan ö1Jer- eylemini o ile onar- okumak belki daha uygun olacaktır. Radloff'a dayanan ön ünlülü okuyuşise, Radloff'taki Tatarca örnekleilişkilidir,Tatarca örnek Tatareaya özgü bir sesgelişimiyleilgilidir, tarihi döneme ait bir metin için ölçü olarakkullanılmasıbiraz güçtür.

76. sayfada yer alan, aş iç-kullanımını (ye- yerine!) tersi bir örnekle, San Uygurca bir örneklekarşılaştırabiliriz.Burada ça "çay" sözü iç- eylemi yerineaşa-"yemek" ilekullanılmaktadır: çaaşa['la ama] "çay iç / neM 'laM" (M. Ölmez, "Potanin's Yellow Uigur Material and its Importance Today",

STC 4, 1998'de yer alacak).

Sözlük bölümünde yer alan iki ayn il maddesini, kökenlerinin aynı olmasından dolayıtek maddeye toplayıpil "halk; ülke, memleket" olarak karşılamak düşünülebilir.Yine metinde bir kez görülen tuma"çeşme, pınar" sözü de bildiğimkadanyla yenidir, ancak bu söze açıklamalarbölümünde yerverilmemiştir.

Tümü 160.satın bulmayan bukısayazma metinden elimizdekiaynntılı çalışmaortayaçıkmıştır. Çalışmanınhem tarihi dönem Türk metinlerine hem de Türk tasavvuf tarihine ayn aynkatkılan olmuştur.

M. Ölmez

Iacutica, Prace jakutoznawcze. Stanislaw Kaluzyriski, Dialog,

Wydawnictwo Akademickie, Warszawa 1995, 404 s. [ISBN 83-86483-19-9]

Çalışmalarını Moğoldillerininyanı sıra,Sibir grubu Türk dilleri, esas olarak da Yakutçadaki Moğolca öğeler üzerine yoğunlaştıranProf. S. Kalu-zyıiski'nin Yakutçayailişin yayımlanmış yazılantek ciltte toplanarak Iacutica

(8)

adıyla yeniden yayımlanmış. Yazıların çoğunluğu daha önce Rocznik Orientalistycznydergisinde, birkısmıdabaşkadergilerde yayımlanmıştır.

PolonyaIı aydınların 19. yy.Çarlık Rusyası döneminde siyasi nedenlerle Sibir bölgesine sürgün gönderilmeleriyle bu bölge üzerineçalışmalarıda başlamıştır, daha fazla bilgi için M. Stachowski'nin TDA 4'teki yazısına bak. (67. sayfa ve ötesi).

Kitap yine Yakutçanın uzmanlarındanPolonyalı Türkolog Marek Sta-chowski'nin Lehçe ve Almancasunuşuyla başlıyor.Bunu dil adlarının ve kimi kaynakların yer aldığı kısaltmalar bölümü izliyor. Kitaptaki yazılar dokuz ayrı başIıkta toplanmış.Bunlardan birisi ve en uzunu gerçekte daha önce kitap olarakyayımlanan,Kaluzyriski'nin doçentlikçalışması: Mongo-lische Elemente in der jakutischen Sprache(Yakut DilindeMoğolca Ödünç-lerneler), 1962.

İlk yazıise 1962'de lehçe olarakkalemealınan "YakutçanınTürk Dilleri

ArasındakiYeri ve Öteki Altay DilleriyleBağı" adını taşımakta(Lehçe). Üçüncüyazıtek heceli Yakutça sözcükler üzerineyapılanetimolojik bir inceleme (Almanca).

DördüncüsüYakutçanınsözyapımıüzerine karşılaştırmalı,etimolojik bir incelemedir (Rusça).

Beşvealtıncı yazılar Yakutça kimi sözcüklerin kökeniyle Yakutçadaki Tunguzca ödünçlerneler üzerinedir (Almanca).

Yedinci yazıgerçekte yedisayı yayımlanmışolanYakutçanınetimolojik sözlüğüdür(Rusça).

Sekizinci yazı ise Fundamenta'nın ikinci cildinde yer alan "Yakut Edebiyatı"maddesidir (Almanca).

Dokuzuncu ve son yazıise Yakutlar ve kültürleri üzerinePolonyaIı bi-limadamlarının yaptıkları çalışmalarıelealmaktadır(Lehçe).

Derlemenin sonunda ise kitapta yer verilen inceleme konusu sözcüklerin tümünün dizini yeralır.

Araştırmacıların tek tekulaşmaları hayli güç ve zaman alacak olan bu değerli yazılarınokuyucuya tek bir kitap halinde, üstelik bir dizinle birlikte sunulmasıövgüye değerbirçalışmadır. Hazırlayanlarıkutlar konuyla ilgile-nenlere Sibiraraştırmalarınınvazgeçilmez kaynağıolan derlemeyi edin-melerini öneririz.

M. Ölmez

Referanslar

Benzer Belgeler

Vega Convention Center Rixos Sungate,

Roma’dan gelen Papanın §ahsi temsilcisi Augustîn Cardinal Bea/dün sabah Rum Ortodoks Parti rî ği Athenagoras'ı ziyaret etmiştir. C a r ­ dinal Bea,Partrik

Im Etymologischen Wörterbuch von CLAUSON und im Alttürkischen Slovar' (Drevnetjurkskij slovar') fehlen viele Wörter aus den uigurischen Texten. Der Verfasser verbessert alte und

However, while Omer Shifaî tried to synthesize Eastern alchemical medicine and Western iatrochemical medicine from a perspective that leaned more towards alchemy, the approach

Başta İstanbul olmak üzere ülkenin muhtelif yerleri hakkında çekilen fotoğraflar kısa bir zaman zarfında ilgi gördü hatta devlet tarafından da destek gördüğü için

The results of kinetic studies imply that a free radical reaction was very likely involved in the photolytic process of

Dimensions of the organizational culture (clan, adhocracy, hierarchy, market) will be regressed with the dimensions of the occupational pressures (work environment

In addition to cereals and dates, it is known that one of the leading figures of the family, Yasin al Khudairi had won the tender for the liqorice taxes which grew in