• Sonuç bulunamadı

TEMEL ÖGELER YARDIMCI ÖGELER NESNE YER TAMLAYICISI ZARF TAMLAYICISI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TEMEL ÖGELER YARDIMCI ÖGELER NESNE YER TAMLAYICISI ZARF TAMLAYICISI"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• Bir duyguyu, bir düşünceyi veya bir olayı dile getiren sözcük veya sözcük gurubuna “cümle” denir.

• Cümlenin oluşturulabilmesi için yargı bildiren bir çekimli fiil ya da ek eylemle çekimlenmiş bir isim gereklidir.

• Cümlede her sözcüğün tür olarak bir görevi olduğu gibi cümle içinde öge olarak da görevi vardır. Bu görevli sözcüklere öge denir.

TEMEL ÖGELER

YÜKLEM ÖZNE

Gerçek özne Sözde özne

YARDIMCI ÖGELER

NESNE YER TAMLAYICISI ZARF TAMLAYICISI

Cümlenin ögelerini doğru bulmak için şu yöntemleri uygulamalıyız:

1. Önce yüklem bulunmalı.

2. Cümlenin ögeleri bulunurken sorular kesinlikle yükleme sorulmalıdır.

3. Cümlenin ögelerini bulurken önce yüklem sonra özne daha sonra nesne ve tümleçler bulunur.

#YÖNTem sırasına göre ögeler bulunur.

4. Cümlenin ögeleri bulunurken kelime grupları parçalanmaz.

• İsim tamlamaları

• Sıfat tamlamaları

• Birleşik sözcükler

• Fiilimsi öbekleri ögeler bulunurken PARÇALANMAZ.

• İkilemeler

• Deyimler

• Pekiştirmeli sözcükler

5. ’’neyin, kimin’’ soruları hiçbir ögeyi buldurmaz.(Bu sorular iyelik eklerini bulmak için sorulur.)

6. Bağlaçlar, ünlemler, hitaplar ve seslenme sözcükleri tek başlarına cümle ögesi olarak incelenemezler.

Bir ögenin ya da bir söz grubunun içinde yer alabilirler fakat bunun dışında cümle dışı unsur olarak kabul edilirler.

(2)

• Cümlede iş, oluş, hareket, durum veya yargı bildiren ögedir.

• Yüklem olan ifade kip ve kişi eki alan bir fiil ya da ek fiil eki alan isim veya isim soylu bir sözcüktür.

• Kendi başına kullanıldığında anlamlıdır ve bir cümle sayılabilir. Cümlede asıl anlatılmak istenen anlamı karşılar.

• Cümlenin her tarafında olabilir, yalnızca sonda olmaz.

• Her zaman ilk olarak yüklem bulunur ve tüm sorular yalnızca yükleme sorulur.

Yüklem aranırken öncelikle kip eki almış olan fiil veya ek fiil eki almış olan isim soylu sözcük bulunur.

• İkileme içerisinde geçiyorsa ikilemenin tamamı alınır.(...saçma sapandı., ...yalan yanlıştı. )

• İsim tamlaması içerisinde geçiyorsa isim tamlamasının tamamı alınır.(...ceketinin cebindeydi. )

• Sıfat tamlaması içerisinde geçiyorsa sıfat tamlamasının tamamı alınır.( ...güzel bir gündü.)

• Et-,ol-,kıl,-eyle- fiillerinden herhangi biriyle karşılaşırsak yanındaki kelimeyle birlikte yüklem olarak kabul ederiz.

• Deyim içerisinde geçen bir kelimeyse deyimin tamamı alınır.(...kulaklarına inanamadı.)

• Kurallı birleşik fiiller (yeterlilik, tezlik, yaklaşma, sürerlilik) kip eki alarak yüklem olabilir.

• Birden kapandı birbiri ardınca perdeler.

• Piknik için hazırladığı sepeti evde unutunca deliye döndü.

• Arabası her zamanki gibi pırıl pırıldı.

• Bizi bir arada tutan şey,dostluğumuzun kutsal bağlarıdır.

• Yıllar sonra karşılaşınca mutlu olduk.

• Günün bu saatinde bile etrafta kimsecikler yoktu.

• Otuz iki dişten çıkan otuz iki mahalleye yayılır.

• Şu andan sonra yapabileceğimiz tek şey sabretmektir.

*Tek Kelimeden

Oluşabilir. 1.Deyimlerden

Oluşabilir. 2.İkilemelerden

Oluşabilir. 3.İsim

Tamlamasından Oluşabilir.

4.Sıfat

Tamlamasından Oluşabilir.

5.Birleşik Fiillerden oluşabilir.

(3)

1. ÇEKİMLİ EYLEM ŞEKLİNDE: Bu tür yüklemler haber veya dilek kiplerinden biriyle çekimlenmiş eylemler şeklindedir.

➢ Gözlerimi kapatınca gidebilirim mavi bir limana.

➢ Bembeyaz dallardan dağılan kargalarla başladı sabah.

➢ Fakir ve kimsesizlere yardım etmeliyiz.

➢ Sesim o sessiz sokakta dalga dalga yayılıp kayboldu.

➢ Annem, kardeşim yerleri kirletince küplere bindi.

➢ Sabah olunca aydınlattı güneşin ilk ışıkları dağları.

➢ Geçen hafta terk etmiş, yıllardır yaşadığı mahalleyi.

➢ Ahmet bir iş yaparken kılı kırk yarar.

➢ Zilin çaldığını duyunca tüm öğrenciler içeri girdi.

➢ Dostlarının sözlerine kulak asmayan adam dar günde düşmanlarını kendine güldürür.

➢ Kardeşinle yarın nereye gideceksin?

HABER (BİLDİRME) KİPLERİ DİLEK (TASARLAMA) KİPLERİ

Eyleme zaman anlamı katarlar. Eyleme zaman anlamı katmazlar.

• Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman (-di)

• Öğrenilen (Duyulan) Geçmiş Zaman (-miş)

• Şimdiki Zaman (-yor)

• Gelecek Zaman (-ecek)

Geniş Zaman (-r)

• Gereklilik Kipi (-meli)

• Dilek – Şart (Koşul) Kipi (-se)

• İstek Kipi (-e)

• Emir Kipi ( - )

• Çok sevdiği bisikleti ile dağ taş demeden Beypazarı’na kadar gitti.

• Çocuklarını okutabilmek için malını mülkünü feda etti.

• Memleketimizin her bir yerini karış karış gezmeliyiz.

• Yıldızları seyrederken gözlerinde mutlu oluyorum.

• Küçük odamın penceresinden yemyeşil bir ova görünür.

• Şimdi ıssız güzler donatıyor ömrümü.

• Trenin penceresinden seyrettim el sallayan çocukları.

(4)

2. EK EYLEM ALMIŞ İSİM YA DA İSİM SOYLU SÖZCÜKLER ŞEKLİNDE: Bu tür yüklemler ad, sıfat,

zamir veya bu sözcüklerle oluşturulmuş tamlamalar olarak karşımıza çıkar.

Ek fiil; İsim ve isim soylu kelimelere gelerek bu kelimelerin cümlede yüklem olmasını sağlar.

1) Görülen Geçmiş Zaman -idi 2) Duyulan Geçmiş Zaman -imiş

3) Geniş Zaman Eki yoktur. Şahıs ekleri ile çekimlenir.

4) Ek Fiilin Şartı -ise

• Bu mahallenin evleri iki katlıydı.

• Derse her zaman geç gelen kişi Ahmet'tir.

• Cem, bizim mahallenin en başarılı çocuğudur.

• Burada düşüncelerimi paylaşabileceğim uygun ortam yok.

• Sarp dağlardan örülmüş dört duvar içindeyim.

• Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.

• Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal.

• Okula giderken sana seslenen kadın kimdi?

• Dünyanın en güzel yemeği, annemin bana yaptıklarıdır.

• Tanıyamadığım binlerce bitki türü var Amazonlarda.

AŞAĞIDAKİ CÜMLELERİN YÜKLEMLERİNİ BULUNUZ. CÜMLELERİ, YÜKLEMLERİN TÜRÜNE GÖRE UYGUN OLAN SÖZCÜK / SÖZCÜK GRUBU TÜRÜYLE EŞLEŞTİRİNİZ.

Kar yağınca Abant’ın güzelliğini görmelisiniz.

O yıllarda sen küçük bir çocuktun.

Gecenin sessizliğinde duyduğum, kapının gıcırtısıydı.

Ufaklığın ayakkabıları yırtık pırtıktı.

Benim de bir zamanlar hayranım çoktu.

Sana o çiçekleri yollayan bendim.

Birkaç yıl önce çok zengindim.

İsim tamlaması Adlaşmış sıfat Sıfat tamlaması

Zamir Zarf

Fiil İkileme

(5)

Özne; yüklemin bildirmiş olduğu iş, oluş, hareket veya yargıdan sorumlu olan, cümlede yargının oluşmasını sağlayan kişi ya da varlıktır. Hareket bildiren cümlelerde işi yapan varlık özne iken; isim cümlelerinde yargıya konu olan varlık öznedir.

Cümlede özneyi bulabilmek için yükleme “KİM”, “NE” sorularından uygun olanı sorulur. Aldığımız cevap bize özneyi verecektir. Özne, tıpkı yüklem gibi her türlü söz ve söz birlikleri şeklinde kullanılabilir:

ÖZNE ÇEŞİTLERİ

Cümlede yüklemin etken ve edilgen olma özelliğine göre özneler aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır:

A- GERÇEK ÖZNE:

Yüklemin anlattığı işi üstüne almış, yargının oluşmasını sağlamış, yüklemin bildirdiği işi bizzat yapan öznelerdir.

Bu tip cümlelerin yüklemi etken çatılıdır. Gerçek özneler cümlenin içinde açık şekilde bulunup bulunmamasına göre ikiye ayrılır.

Açık Özne:

Yüklemin belirttiği işi yapanın cümlede açık bir şekilde bulunduğu öznelere “açık özne” denir.

Örnekler:

Açık balkon kapısından içeri giren ikindi serinliği onlara alt katın mutfak pencerelerini saran pembe yaseminlerin kokusunu getirdi.

Sözlerinden çok, adının önem kazanması, bir eleştirmenin en büyük korkusudur.

Sayısız kitabın bulunduğu bu kütüphaneyi geçen yüzyılın başlarında Avrupalı bilim adamları ziyaret etmişler.

Her sanatçı başlangıçta büyük sanatçıları taklit ederek işe başlar.

Gizli Özne:

Cümlede özne bazen yukarıdaki örneklerde olduğu gibi açık bir şekilde gösterilmeyebilir. Cümlede bulunmayan, varlığı cümlenin yüklemindeki kişi ekinden anlaşılan öznelere “gizli özne” denir. Burada dikkat edilmesi gereken şey gizli öznenin cümlede var olan ögelerden biri olarak sayılmayacağıdır. Yani cümlede gizli özne var olsa bile o cümlenin bir ögesi olarak kabul edilemez.

Örnekler:

Yarının adamı olmak istiyorsan çok çalışmalısın.

Benden desteğini esirgemediğin için sana sonsuz teşekkür ediyorum.

Yerdeki cam kırıklarını topladı.

Tezgâhtaki çatlak kavunları daha ucuza almak istedik.

Yarını düşlerken bugünden olabileceğimi tahmin etmemiştim.

Yoksulların içinde bulunduğu sıkıntıları bir nebze olsa azaltmak için elinden geldiğince onlara yardım ederdi.

Yaşadıkları odanın tek penceresi sokağa bakıyordu.

(6)

B- SÖZDE ÖZNE:

Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu cümlelerde, bildirilen işin yapıcısı olmayan ancak yapılan işten etkilenen varlığa sözde özne denir.

Misafirler için sandalyeler ayrıldı.

Yerdeki cam kırıkları toplandı.

C- ÖRTÜLÜ ÖZNE: Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu bazı cümlelerde, hem işi yapan hem de işten etkilenen varlık

birlikte yer almasına rağmen, işi yapan varlık “-ce” eki veya “tarafından” gibi yardımcı bir sözcükle birlikte kullanıldığından açık özne özelliği göstermez. Böyle bir durumda işi yapan varlık örtülü özne olarak kabul edilir.

Okulumuzu bakanlık müfettişleri denetledi.

➢ Yüklem: Denetledi. (Etken çatılı)

➢ Kim denetledi = bakanlık müfettişleri = gerçek özne

Okulumuz, bakanlık müfettişleri tarafından denetlendi.

• Özgürlüğü seven, başkalarının inancına karışmamalı.

• Başarının çalışmaktan önce geldiği tek yer sözlüktür.

• Yanımda oturan adam, otobüs Kırşehir’e varıncaya kadar konuştu.

• Çocukların yaptığı deneyler öğretmeni mutlu etmişti.

• Zamanla ortaya çıkan bu durum beklenen bir sonuçtu.

• Babamın yorgun bakışları, gününün nasıl geçtiğini anlatıyordu.

AŞAĞIDAKİ CÜMLELERİN ÖZNELERİNİ YUVARLAK İÇİNE ALARAK GÖSTERİNİZ. CÜMLELERİ ÖZNELERİN TÜRÜNE GÖRE, UYGUN OLAN SÖZCÜK / SÖZCÜK GRUBU TÜRÜYLE EŞLEŞTİRİNİZ.

Yaşlılar, şefkate muhtaçtır.

Değirmen taşı döndükçe buğdayları un haline getiriyor.

Nihayet evlerimize dönmüştük.

Ayaklarında gümüş renkli patenleri olan dokuz at rayların üzerinde koşuyordu.

Atatürk, İngiliz filosu kaptanlarından biriyle karşılaştı.

Eğlenmek tüm dertlerimi unutturdu.

Kardeşimin kumbarasından bir sürü bozuk para çıktı.

İsim

İsim tamlaması

Sıfat tamlaması

Adlaşmış sıfat

Zamir

İsim fiil

Sözcük grubu

(7)

Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen ögedir. Yükleme sorulan “KİMİ, NEYİ ve NE” sorularına cevap verir.

Nesneyi bulduran sorularla özneyi bulduran sorular çoğu zaman birbiriyle karışır. Karışmaması için yüklemi bulduktan sonra önce öznenin sonra nesnenin bulunması gerekir.

• İSİM CÜMLELERİNDE NESNE OLMAZ.

• Nesneler belirtme hal ekini alıp almamalarına göre iki grupta incelenir.

BELİRTİLİ NESNE: Nesne görevinde bulunan sözcük “-i” hal ekini almışsa, nesneye belirtili nesne denir. Belirtili nesne yükleme sorulan “neyi, kimi” sorularının cevabıdır.

Elindeki çiçekleri annesine verdi. Garip kuşun yuvasını Allah yapar.

Siz bunlardan hangisini istiyorsunuz? Sanatçının büyülü anlatımı sizi hemen etkiler.

• İçindeki bu gereksiz korku doğru kararlar vermesini engelliyordu.

• Çocukluğunu ve öğrencilik yaptığı yerleri hayalinde canlandırdı.

• Evde misafir olmadığı zamanlar dedem öğle yemeğini erken yerdi.

• Umudumuzun üstündeki karanlık kırıyor dallarımızı.

• Anneannemin yaptığı mantıyı kimse yapamaz.

• Bana Ahmet Haşim’in en sevdiğim şiirini okudu.

• Yılların yorgunluğunu gözlerinin altındaki halkalar anlatıyor.

BELİRTİSİZ NESNE: Nesne görevinde bulunan söz “-i” hal ekini almamışsa nesne, belirtisiz nesnedir. Yükleme sorulan

“ne” sorusuyla bulunur.

• Dedem kış gecelerinde masal anlatırdı bize.

• Kuru yaprakların keskin kokusu, bu akşam bana bayıltıcı ıhlamur ve taze çam kokularını hatırlatıyor.

• Babam şehre indiğinde bize küçük hikâye kitapları alırdı.

• Yüzünü güneşe çeviren insan , gölge görmez.

• Dedem: "Bu masal da burada bitti." dedi.

• Yazar, insan ilişkilerini yansıtmak için olumlu ve olumsuz karakterler çizer.

• Öğretmenimiz, çözemediğiniz soruları bana getirin, dedi.

Belirtili Nesne

Belirtisiz Nesne

(8)

1.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERİ İNCELEYİNİZ. YÜKLEME SORDUĞUNUZ “NE?, NEYİ?, KİMİ?” SORULARININ YANITLARINI CÜMLELERİN KARŞILARINA YAZINIZ.

2.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜKLERDEN NESNE OLANLARA “N” , ÖZNE OLANLARA “Ö”

YAZINIZ. BU ÖGEYİ BULMAK İÇİN YÜKLEME SORDUĞUNUZ SORUYU CÜMLELERİN KARŞISINA YAZINIZ.

3.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN NESNELERİ BULARAK YUVARLAK İÇİNE ALINIZ. CÜMLELERİ NESNELERİN TÜRÜNE GÖRE UYGUN SÖZCÜK / SÖZCÜK GRUBUYLA EŞLEŞTİRİNİZ.

Ayşenur arkadaşlarına pastayı servis etti.

Fidanları özenle ve sevgiyle suladık.

Babam, bir bardak çay içti.

Yürüyüş yaparken ormanda cüzdanını kaybetti.

Sevgi Hanım gazeteleri okuyor.

Araştırmacılar, uydudan kazanın görüntülerini izliyor.

Öğretmenimiz derste Fuzuli’yi anlattı.

Kötü kalpli cadı, prensese zehirli elmayı verdi.

NE?

KİMİ?

NEYİ?

Kardeşim bana hediye almış.

Ağaçlar çiçek açmış.

Uzunca bir süre kalem aradı.

Atlar, savaşta askerlere erzak taşıdı.

Atatürk, önümüzden geçerken kimimizin adını sorardı.

Geçmiş günleri özlemle anıyorum.

Öğretmen, sınavda başarılı olanlara kalem verdi.

Bayramda yaşlıları ziyaret ettik.

Toros Dağlarındaki yayla çiçeklerinin kokusunu hala unutamıyorum.

Küçük kız, görmemesine rağmen bizleri sesimizden tanıyordu.

Arkadaşım, sonunda barışmayı kabul etti.

İsim İsim Tamlaması Sıfat Tamlaması Adlaşmış Sıfat

Zamir Fiilimsi Sözcük Grubu

1 2 3 4 5 6 7 Dağ, fare doğurdu.

(9)

Yüklemin yöneldiği, bulunduğu, çıktığı yeri gösteren ögedir. Yükleme sorulan “-e, -de, -den” halindeki sorulara aynı ekleri alarak cevap veren sözcük ya da söz öbekleri dolaylı tümleç görevinde bulunur.

Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluğu bunun diğer öğelerle karışmasına engel olur.

kime, kimde, kimden

neye, neyde, neyden soruları sorulur.

nereye, nerede, nereden

Elindeki kitap ve defterleri bana verdi.

Beni sınıfta iki saattir bekliyormuş. O iki gün önce buradan ayrıldı.

1.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜKLERİN CEVAP OLABİLMESİ İÇİN YÜKLEME SORULMASI GEREKEN SORULARI KARŞILARINA YAZINIZ.

2.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE GEÇEN YER TAMLAYICILARINI BULARAK YUVARLAK İÇİNE ALINIZ. YÜKLEME, YER TAMLAYICISINI BULMAK İÇİN SORDUĞUNUZ SORUYU CÜMLELERİN ALTINA, SORUNUN VE YER TAMLAYICISININ ALDIĞI EKİ CÜMLELERİN KARŞISINA YAZINIZ. SORU EKİ YER TAML. EKİ

………………...

………

………..

………

Dün kardeşimle sinemaya gittik.

Balkondan bana el salladı.

Üniversitede bahar şenlikleri başladı.

Hafta sonu babamla maça gittik.

Hoşgörüyü Yunus Emre’den öğrendim.

Küçük kız, sanatçıya hayranlıkla bakıyordu.

Başım sıkıştığında anneme sığınırım.

Bu işten çok kazanacağız.

………

………

………

………

………

………

………

………

Küçük çocuk hızla kapıya yöneldi.

Babam kasabadan akşam döndü.

Karşı tepelerde mor sümbüller açar.

Dün gazetede ilginç haberler vardı.

Uludağ’a giderken arkadaşımdan kayak takımlarını istedim.

(10)

3.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN YER TAMLAYICILARINI YUVARLAK İÇİNE ALARAK GÖSTERİNİZ. ALDIKLARI EKE GÖRE UYGUN OLAN İFADEYLE EŞLEŞTİRİNİZ.

4.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE ALTI ÇİZİLİ SÖZCÜK / SÖZCÜK GRUBUNUN TÜRÜNÜ VE HANGİ SORUYA YANIT VERDİĞİNİ YAZINIZ.

ÖNEMLİ UYARI:

“-de, -den” takıları almış sözcükler cümlelerde her zaman yer tamlayıcısı görevi üstlenmez. Bu ekleri almış sözcükler yer bildiriyorsa yer tamlayıcısı, zaman veya durum bildiriyorsa “zarf tamlayıcısı” olurlar. Bu eki alan kelime ya da kelime grubu “niçin” ya da “ne zaman” sorularının cevabı ise bu zarf tümleci olarak kabul edilmektedir.

• Sevinçten gözyaşlarını tutamadı. (niçin tutamadı = sevinçten: Zarf tümleci)

• Kaza haberi bize sonradan ulaştı. (ne zaman ulaştı = sonradan: Zarf tümleci) Safranbolu’da 1975 yılından beri çeşitli festivaller düzenlenir.

Tac Mahal’den güzel anılarla döndüm.

Toplanan kuşburnular evlerin çatılarında özenle kurutulurdu.

Kitapta, doğa şiirlerinin sayısı daha fazlaydı.

Öğretmen, öğrencilerinden övgüyle söz ediyordu.

Hayat, çakıl ve dikenlerle dolu bir yola benzer.

Yeşil pencerenden bir gül at bana.

Yönelme bildiriyor

Bulunma bildiriyor

Ayrılma bildiriyor

Adamın iyisi iş başında belli olur.

Bu kitaptan onda var.

Odanızda daima bir saat bulundurunuz.

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.

Kahramanlara bu övgü az gelir.

Konuşmaktan hiçbir zaman yılmayınız.

Safranbolu evlerinin ahşap kanatlı pencerelerinde “muşabak” denilen kafesler bulunur.

(11)

Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü, koşulunu vb. bildiren öğelerdir. Bunların her biri değişik bir soruyla bulunur.

Nasıl (Durum) Ne Zaman (Zaman) Ne Kadar (Miktar) Niçin (Amaç/Neden) Ne İle (Araç) Kim İle (Birliktelik) Nereye (Yön - yalın halde olması gerekir.)

( İleri-geri-içeri dışarı-aşağı –yukarı-öte-beri)

• Kimseye sormadan dışarı çıktı. (Nereye çıktı?)

• Hepimiz iki saattir ayakta bekliyoruz. (Nasıl bekliyoruz?)

• Senin de gelmeni yürekten isterdim. (Nasıl isterdim?)

• Hastalandığından gelmedi. (Niçin gelmedi?) Zaman bildiren zarf tamlayıcısı örnekleri:

• Ahmet Bey’i evden çıkarken görmüştüm.

• Her yıl birçok meteor taşı dünyamızın atmosferini geçerek yeryüzüne düşmektedir.

Durum bildiren zarf tamlayıcısı örnekleri:

• Görevliler hepimizin evraklarını tek tek inceledi.

• Tahtadan sandalyeleri hızla salona taşıdı.

Miktar bildiren zarf tamlayıcısı örnekleri:

• Kursta öğrendiklerini evde iki saat tekrar etti.

• Akşama kadar pencerenin kenarında eve gelmeni bekledim.

Sebep bildiren zarf tamlayıcısı örnekleri:

• Öfkesinden etrafındaki insanlara ağır sözler söylüyordu.

• Misafirleri geldiğinden bugün yaptığı tüm planları iptal etti.

Yer-yön bildiren zarf tamlayıcısı örnekleri: ( ileri-geri-içeri-dışarı-aşağı–yukarı-öte-beri)

• Arkasından fırlatılan taştan kurtulmak için ileri atıldı.

• Tüm kuvvetini toplayarak elindeki bavulu yukarı taşıdı.

Uyarı: Yön bildiren kelimeler çekim eki alarak kullanılırsa zarf tamlayıcısı değil, yer tamlayıcısı ya da belirtili nesne olurlar.

• Onu aşağı indirdi. (zarf tamlayıcısı)

• Onu aşağıya indirdi. ( yer tamlayıcısı )

• Ona aşağıyı temizletti. (Belirtili Nesne)

(12)

1.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN ZARF TAMLAYICILARINI BULARAK, YUVARLAK İÇİNE ALINIZ. ZARF TAMLAYICILARIN YÜKLEMİN ANLAMINI HANGİ YÖNDEN TAMAMLADIĞINI VE BULMAK İÇİN SORDUĞUNUZ SORUYU CÜMLELERİN KARŞILARINA YAZINIZ.

2.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE YER ALAN ZARF TAMLAYICILARINI YUVARLAK İÇİNE ALARAK GÖSTERİNİZ.

3.AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDEKİ ZARF TAMLAYICILARINI YUVARLAK İÇİNE ALARAK GÖSTERİNİZ. BUNLARIN HANGİ SÖZCÜK / SÖZCÜK GRUBU TÜRÜNDE OLDUKLARINI EŞLEŞTİRİNİZ.

Yüzmeyi çok seviyorum.

Her zaman düşünerek konuşurum.

Dışarıdan gelince ayakkabıları içeri alırım.

Her cumartesi arkadaşlarımla biraz dolaşırım.

Sabahları spor yaparım.

……… / ………

……… / ………

……… / ………

……… / ………

……… / ………

Kış gecesi, komşular bize oturmaya gelmişlerdi.

Annem, mücevherlerin satılmasını iyi karşılamadı.

Balkondaki çöp torbasını aşağı indirdim.

Çocukluğumdan beri Barış Manço’yu dinlerim.

Misafirler apar topar kalkıverdiler.

Spor ayakkabılarımı nasıl buldun?

Kemanını/ masanın üzerine bırakınca/ çocuk/ aldı.

Akşam vakti çocuklar sahilde buluştu.

İyi bilirim şimdi Trakya’yı, Anadolu’yu.

Son depremde bütün sevdiklerimi kaybettim.

Geminin arkasında meydan gelen köpüğe dalgın dalgın bakmıştı.

Geceleyin bir ses böler uykumu.

İsim

İsim Tamlaması

Sıfat Tamlaması

İkileme

Zarf

Zarf fiil Grubu

(13)

Önem verilmek istenen ögenin daha baskın bir biçimde söylenmesine vurgu denir.

1.Normal bir cümlede yükleme en yakın olan öge vurguludur.

2.Cümlede soru eki ile kurulan cümlelerde ( mı/mi) vurgu soru ekinden önce gelen sözcüktedir.

Cem dün mü size geldi? (Zarf tamlayıcısı vurgulanmıştır.) Beni sen dün aradın mı?

3.Bazı cümlelerde vurgu “de” bağlacı ile sağlanır. Bu bağlaç kendinden önceki ögenin vurgulanmasını sağlar.

Bu şiiri Beril de dün bize okudu. Dün Beril, bize de bu şiiri okudu.

4.Soru sözcükleriyle kurulan soru cümlelerinde vurgu soru anlamı sağlayan sözcük üzerindedir.

Kim bizi parkta görmüş? (Özne vurgulanmıştır.) Bu çiçekleri nereden aldı?

Nasıl kıydın o masum düşlerime?

5.İsim cümlelerinde vurgu yüklem üzerindedir.

Senin gözlerin merhametin ta kendisiydi.

Romanın kalıcı olmasını sağlayan yazarın üslubudur.

6.Yüklem, cümlenin başında ise vurgu yüklemdedir.

Gitti, arkasına dahi bakmadan.

Geçti yaz günlerinin güzelliği.

7.Öznenin vurgulanması gerektiğinde, özneden sonra virgül konarak da özne vurgulanabilir.

Sait Faik, Türk hikâyeciliğine yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Bu gençler günün birinde başarılarını herkese gösterecekler.

Günün birinde başarılarını herkese bu gençler gösterecekler.

Bu gençler herkese günün birinde başarılarını gösterecekler.

Bu gençler başarılarını herkese günün birinde gösterecekler.

1 2 3 4

ÖZNE NESNE YER TAMLAYICISI ZARF TAMLAYICISI YÜKLEM

Her sabah güneş bulutların arasından bizi selamlıyor.

(14)

ÖGELERİ BULDURMAYA YÖNELİK SORULAR

Mı soru ekinin kullanıldığı cümlelerde;’’ mı ‘’hangi ögeden sonra ise yani ’’ mı ‘’ekinden önce hangi öge varsa soru o ögeyi buldurmaya yöneliktir.

• Melih dün gece mi buraya geldi?

• Yağmur mu yağıyor?

‘’Mı’’ soru ekinden sonra ek fiil veya kişi eki gelirse ‘’mı’’ soru eki yüklemi buldurmaya yöneliktir.

• Bu eller miydi masallar arasından uzattığım?

• Yarınki sınava sen de geliyor musun?

Soru sözcüklerinin yerine yanıt getirilir, yanıt hangi öge ise soru o ögeyi buldurmaya yöneliktir.

• Kim bütün bunları buraya taşıdı?

• Şair bu şiirde neyi anlatıyor?

• Odaya girdiğinde ne okuyordunuz?

Sorunun ögeleri buldurmaya yönelik olduğu cümlelerde soru sıfatından sonraki sözcük hangi öge ise soru o ögeyi buldurmaya yönelik olur.

❖ Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?

❖ Hangi kitabı bana vereceksin?

“değil” edatı tek başına yüklem olmaz; kendisinden önceki sözle birlikte yüklemi oluşturur.

(15)

ARA SÖZ / ARA CÜMLE

Cümlede açıklanması gereken veya bir ara hatırlanıp araya sıkıştırılan iki virgül (, ,) ya da iki kısa çizgi (- -) arasında kullanılan, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulmaya yol açmayan sözcük veya da sözcük gruplarına ara söz denir.

• Mehmet Akif Ersoy’a , İstiklal Marşı’nın değerli şairine , saygı duyuyordu.

Yer tamlayıcısı yer tamlayıcısının açıklayıcısı yüklem

• Öğrencilerden biri , yeşil kazaklı, el kaldırdı.

• Bu mutlu günümde annemi , o değerli insanı, nasıl unutabilirim?

• Gecenin geç saatinde , tam da uykumun ortasında, aramıştı.

• Evimin en güzel köşesinde, camın önünde, çayımı yudumluyordum.

• Çocukluk arkadaşım, en yakınım, da yalnız bırakmıştı.

• Ona aldığı hediyeyi, küçük bir kediyi, evinde saklıyor.

• Evimizin önündeki ağaçta, erik ağacında, baharı müjdeleyen tomurcuklar açmış.

• Okul önlerindeki kavgalar, bizden uzak olsun, öğrencilerin içler acısı halini ortaya koyuyor.

• Kitaplarını masaya koyar koymaz, zaten pek de okumaz ya, futbol oynamaya gitti.

• Hafta sonunda çözdüğü sorular, inanın bin kadar vardır, hep zor konulardanmış.

• Geçen sene evimizi taşırken -sen de hatırlayacaksın- ne kadar da yorulmuştuk.

• İki cihan yıkılsa –emin ol- bu cephe yıkılmaz.

Ara söz, herhangi bir ögenin açıklayıcısı olmayan; sadece araya girmiş anımsatma cümlesi şeklinde karşımıza çıkar.

Ara söz, kendinden önceki ögeyi açıklama göreviyle karşımıza çıkar.

(16)

ÖGELERİ BULMAK İÇİN SORULAN SORULAR VE ÖGELERİ BULMA SIRASI

BULMA SIRASI

ÖGE ADI YÜKLEME SORULAN SORULAR AÇIKLAMA

1 YÜKLEM Sorusu yoktur. Çekimli fiil veya ek fiil almış isim soylu sözcüktür.

2 ÖZNE

• Kim?

• Ne?

İşi yapan veya yargıya konu olan varlıktır.

3 BELİRTİSİZ NESNE

• Ne?

Önce özne bulunur sonra belirtisiz

nesne bulunur.

İşi yapan değil, işten etkilenendir.

4 BELİRTİLİ NESNE

• Kimi?

• Neyi?

-i hal ekini alır.

5

YER TAMLAYICISI

(DOLAYLI TÜMLEÇ)

• Kime?

• Kimde?

• Kimden?

• Neye?

• Neyde?

• Neyden?

• Nereye?

• Nerede?

• Nereden?

-e, -de, -den hal eklerinden birini alır.

6 ZARF TAMLAYICISI

(ZARF TÜMLECİ)

• Ne zaman?

• Nasıl?

• Ne kadar?

• Neden?

• Niye?

• Niçin?

• Ne ile?

Aşağı, yukarı, içeri, dışarı gibi yön bildiren sözcükler ek almadan ve zarf görevinde kullanılırsa zarf tümleci olur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eski Türkçede bulunmayan bu ek, Osmanlı Türkçesinde daha çok –mAksIzIn şeklinde kullanılırdı (Timurtaş 2003: 63) Fiilden isim yapan –mAk eki ile isimden isim yapan

KAHYA Hayrullah, “Karamanlıca Bir Eser : Yañı Hazne ve Dil Özellikleri (Đmlâ Özellikleri ve Ses Bilgisi)”, Turkish Studies.. / International Periodical For the Languages,

hesabıyla ölçmek”), eklendiği ismin bildirdiği nesneyle baĢka bir nesnenin kaplandığını gösteren (gızılla- “kırmızıya boyamak”), eklendiği ismin

-p ekli zarf-fiil / zarf-fiil grubu bazı kullanılışlarda ana cümlenin yükleminin belirttiği hareket ile aynı zamanda bazı kullanılışlarda ise ana fiilin belirttiği

Saha Türkçesi, bilindiği gibi Genel Türkçeden çok önce ayrılan fakat, yazı dili hâline çok sonra geçen bir lehçe olduğu için eklerin büyük bir kısmının menşei bugün

derlemişle (terli olarak) gibi kullanımları olan ve Eski Osmanlıca’da yaygın bir biçimde görülen bu ek Türkiye Türkçesinde “ile” sözcüğünden ekleşen +lA ekiyle

MTT, trypan blue, and LDH enzyme activity assays were performed to determine cytotoxicity and cell proliferation potentials of the plant extracts against human A549, H1299, C6

[r]