• Sonuç bulunamadı

Şiirde Gelenek Halk Edebiyatı Divan Edebiyatı Serbest (Modern Şiir)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Şiirde Gelenek Halk Edebiyatı Divan Edebiyatı Serbest (Modern Şiir)"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şiirde Gelenek

Halk Edebiyatı Divan Edebiyatı

Serbest (Modern Şiir)

(2)

Grup Çalışması

Şiirleri yapı bakımından inceleyiniz.

– Ölçü – Uyak

– Şiir Dili (açık,yalın, ağır, anlaşılmaz, vb)

(3)

Şiirler Arasındaki Farklar

I. Grup

Bana kara diyen dilber Gözlerin kara değil mi Yüzünü sevdiren gelin Kaşların kara değil mi ...

Utanırım akar terim

Güzellikte yok benzerin En sevgili makbul yerin Saçların kara değil mi

(4)

I. Grup

GAZEL (Baki)

1.Nevbahar oldı gelin azm-i gülistan edelim Açalım gonca-i kalbi gül-i handan edelim

*

2. Komayup lale gibi elden ayağı bir dem Mest olup gonca-sıfat çak-i giriban edelim

*

3.İçelim la'l-i müzabı saçalım cür'aları

Hak-i gülzarı bugün kan-ı Bedahşan edelim

(5)

I. Grup

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ

kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına.

Yağmur mahvoluyor çarparak

kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur

silkiniyor vuran her damlayla.

İsmet Özel (Bir Yusuf Masalı-Sebeb-i Telif)

(6)

Şiirler Arasındaki Farklar

II. Grup

Mecnun'um Leylâ'mı gördüm Bir kerecik baktı geçti

Ne sordum ne de söyledi Kaşlarını yıktı geçti

Soramadım bir çift sözü Ay mıydı gün müydü yüzü Sandım ki Zühre yıldızı

Şavkı beni yaktı geçti

(7)

II. Grup

Nedür bu handeler bu işveler bu nâz u istiğnâ Nedür bu cilveler bu şîveler bu kâmet-i bâlâ

Nedür bu ârız u hatt u nedür bu çeşm ü ebrûlar Nedür bu hâl-ı hindûlar nedür bu habbe-i sevdâ

Miyânun rişte-i cân mı gümüş âyine mi sînen

Benâgûşunla mengûşun gül ile jâledür gûyâ

(8)

II. Grup

Gece Buluşması

sen istinye’de bekle ben burdayım

içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım

belki gelmem gelemem beş dakika bekle git çünkü ben buradayım karanlıktayım

çünkü elimi kestim beni kan tutuyor şarabım bütün ekşi suyum soğuk

yanımda olmadın mı seni seviyorum

belki gelmem gelemem beş dakika bekle git

(9)

Şiirler Arasındaki Farklar

III. Grup

Ben yürürüm yane yane Aşk boyadı beni kane Ne âkilem ne divane

Gel gör beni aşk neyledi

Gâh eserim yeller gibi

Gâh tozarım yollar gibi

Gâh akarım seller gibi

Gel gör beni aşk neyledi

(10)

III. Grup

MURABBA

Senden bilirim yok bana bir faide ey gül Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül Etsem de abestir sitem-i hare tahammül Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül Ellerle o zevk etti ben ateşlere yandım Çektim o kadar cevr-i cefasın ki usandım Derlerdi kabul etmez idim şimdi inandım Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül

(11)

III. Grup

Sesinde ne var biliyor musun Uykusuz Türkçe var

İşinden memnun değilsin Bu kenti sevmiyorsun

Bir adam gazetesini katlar

...

Sesinde ne var biliyor musun Ev dağınıklığı var

İkide bir elini başına götürüp Rüzgarda dağılan yalnızlığını Düzeltiyorsun.

(12)

Şiirde Gelenek

GELENEK

Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve

davranışlar, anane.

(13)
(14)

Bir Osmanlı Geleneği, Osmanlıda gelen misafire kahvenin yanında su

getirilirdi. Eğer misafir toksa kahveyi, açsa suyu içerdi. Suyu içen misafire yemek ikram edilirdi.

(15)

Toplumsal yaşantıda farklı görünümleri olan geleneğin, edebiyattaki görüntüsü nasıl

olabilir?

(16)

Türk Edebiyatında Gelenekler

Halk Edebiyatı Geleneği

Gelenek usta-çırak ilişkisiyle bugüne kadar gelmiştir.

Halk şiiri geleneğinin en ünlü temsilcileri:

Karacaoğlan, Dadaloğlu, Yunus Emre… sayılır.

Bu geleneğin son dönem temsilcileri arasında Âşık

Veysel, Âşık Şeref Taşlıova ve Âşık Mahzuni Şerif

sayılabilir.

(17)

Halk Edebiyatı Geleneği

Halk deyimlerine ve güzel halk söyleyişlerine yer verilir.

Şiirde nazım birimi dörtlüktür. Hece ölçüsü kullanılmıştır.

Şairler şiirlerini saz eşliğinde

söylemişlerdir.

(18)

Halkın içinden doğan eserler, konu, tema ve duyarlık bakımından halkın hayatına sıkı sıkıya bağlıdır.

Şairler aşk, ayrılık, ölüm, tasavvuf konularının yanı sıra toplum hayatını ilgilendiren sorunları da işlemişlerdir.

Halk Edebiyatı Geleneği

(19)

Divan Şiiri Geleneği

Divan şiirinin dili Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu Osmanlıca denen yazı

dilidir.

Nazım birimi, beyittir. Beyit, kendi içinde anlam bütünlüğü taşır. Aruz ölçüsü

kullanılmıştır.

Divan şiirinde aşk ön plandadır.

(20)

Ustalık, benzetmeler yapmak; mecazlı, sanatlı deyişler yaratmak, kalıplaşmış

anlamlı sözcükleri (mazmunlar) yeniden kullanmakta görülmüştür. Bu nedenle şair, konudan çok söyleme biçimine (üsluba) önem verir.

Divan Şiiri Geleneği

(21)

Bu şiir geleneğinde ölçü, kafiye, redif, nazım birimi gibi unsurlar önemsenmez,

serbest ölçü kullanılır; fakat kafiye ve redif tümden şiirden dışlanmış değildir.

Serbest Şiir Geleneği

(22)

Hayatın içerisinde var olan her şey şiire konu olabilir.

Şiirlerde sözcük dizilişi ve iç ahenk ön plandadır.

Serbest Şiir Geleneği

(23)

Şiir-Gelenek İlişkisi

Her dönemin hakim zihniyeti kendi edebiyat geleneğini oluşturmuştur.

Dönemler arasındaki zihniyet farklılıkları edebiyatı da etkilemiştir.

Şiir türü de Klasik, Halk ve Serbest olmak

üzere üç ana başlık altında incelenir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi neden bu denli sinirlenip hırçınlaştığımı anlatabilmek için, hemen her vesile ile söyledikle- rimi, bir kere de burada tekrar etmek istiyorum. Çağdaş bilimin çok

DENETİMDE HATA VE HİLE Recep GÖKLERGİL Yüksek Lisans Dönem Projesi.. İşletme Ana Bilim Dalı Muhasebe Ve

Yani, yeni bir meslek ¿ak istiyen ve saat tamirciüği- iıeveslenen bir vatanadş, saat a“ ’ İlcilerini camdan gözetler.. Bü~ bilgisi bu kaçamak

Kemal Fikret Arık’m bir münasebetle çekmiş olduğu telgrafa cevap olarak üstadın iletmiş olduğu mesajın, Türkçe tercümesini aşağıya alıyoruz:.. Bu

Nörofibromatozis tip 1 (von Recklinghausen hastal›¤›) histolojik olarak benign karakter- de bir hastal›k olmas›na karfl›n, hastam›zda mediastinal yerleflimli büyük

Anayasa Mahkemesi, İnsan Haklan Derneği Ankara Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği, TGS Ankara Şube­ si, Ankara Eczacılar Birliği Merkez Heyeti, Mül­ kiyeliler

Bu kâ'rar, o devrin hafiyeleri tara­ fından saraya ulaştırılıyor ve teşebbüsü yapan iki Tıbbiyeli­ nin yakalanm'âsı için tertibat a- lınıyor Fakat bu iki

diyor. sayfadaki şu övgüyü aktarmadan geçe- meyeceğim: “Eğer Şeyh Galib yalnız Hüsn ü Aşk’ı yazmış olsaydı da.. sair âsârı meydanda bulunmasaydı zannımca