• Sonuç bulunamadı

REKABET HUKUKU UYUM PROGRAMLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "REKABET HUKUKU UYUM PROGRAMLARI"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Rekabet Hukuku

REKABET HUKUKU TEORİSİ REKABET HUKUKU UYUM PROGRAMLARI

hazırlayan av. gönenç gürkaynak

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

Rekabet Kurulu tarafından yayınlanan 2011 Rekabet Mektubu’nda küçük büyük bütün te- şebbüslerin, rekabetçi anlayış ve rekabet hu- kukuna uyum sağlamak adına, bir tür “uyum programı” geliştirmesi gereğinden söz edilmiş ve çerçeve nitelikte hazırlanan “Rekabet Hu- kuku Uyum Programı” 2011 yılı içinde Kurumun internet sitesinden kamuoyunun dikkatine su- nulmuştur.

Rekabet Kurumu’nun yürüttüğü inceleme ve soruşturmalar doğrultusunda, teşebbüslerin re- kabet kurallarını ihlal ettiklerinin farkında olma- dıkları görülmüştür. Bu nedenle teşebbüslerin rekabet ihlallerinin neler olduğu konusunda bil- gi sahibi olmalarının birçok sorunu da ortadan kaldıracağı öngörülmüştür. Dolayısıyla, söz ko- nusu Rekabet Uyum Programı sayesinde teşeb- büslerin kendi kendilerini denetleyebilecekleri bir uygulama veya şirket içi düzenleme ve ku- rallar doğrultusunda uyum programı oluşturma- ları ve bu sayede ileriye yönelik tedbir almak suretiyle tedbir organizasyonunu hangi şekilde yürüteceklerini gösteren bir sistem sağlamaları amaçlanmaktadır.

Rekabet Uyum Programı hem henüz rekabet ih- lalleri ortaya çıkmadan önce teşebbüs yöneti- cileri ve çalışanlarının rekabet kuralları hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamakta hem de rekabet mevzuatına aykırı bir durum veya uygulamanın mevcut olması durumunda bunların tespit edil- mesine ve son verilmesine yardımcı olmaktadır.

Öte yandan, her bir teşebbüs için standart bir uyum programı oluşturulmasının güçlüğü karşı- sında, uyum programının teşebbüslerin faaliyet gösterdiği ilgili sektörün yapısına ve koşullarına göre belirlenmesi tercih edilmektedir. Rekabet Kurumu tarafından dört başlık altında bir uyum programı oluşturulmasının ve yürütülmesinin fay- dalı olacağı düşünülmektedir. Söz konusu baş- lıklar aşağıda detaylı olarak incelenmektedir:

1- Şirket içi bir kılavuz hazırlanması gerekliliği:

Yazılı bir kılavuzun bulunmasının uyum progra- mının işleyişine belirgin bir katkısı olacağı ifa- de edilmektedir. Ayrıca, kılavuz hazırlanırken mümkün olduğu kadar herkesin anlayabileceği sade bir dilde yazılmasının da faydalı olacağı kuşkusuzdur. Kılavuz kapsamında, rekabet hu-

(2)

rekabet hukuku rekabet hukuku

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

kukuna uyumun önemli bir şirket politikası oldu- ğu ve ihlal durumunda Kurul’un ağır para ce- zaları ve idari tedbirlere başvurabilme ihtimali bulunduğu hususlarının özellikle vurgulanması gerekmektedir. Ayrıca, Rekabet Kanunu’nun esasları, Rekabet Kurumu ve Kurul’un yetkile- ri hakkında ve şirketin faaliyet konusuna göre ikincil mevzuata yönelik bilgilerin de verilmesi mümkündür. Kılavuz’da iç denetimin sağlan- masına hizmet edebilecek yöntemlere yer ve- rilmesi ise, rekabete uyumun öncelikle iç dene- tim mekanizmalarıyla destekleneceğinin altını çizmek açısından önem taşımaktadır. Rekabet ihlaline neden olan şirket çalışanlarına uygula- nacak yaptırım ve disiplin cezalarının da açık bir şekilde açıklanması ve sade ve anlaşılır bir

“yap - yapma” listesinin de hazırlanacak olan kılavuza dahil edilmesi gerekmektedir.

2- Çalışanlara düzenli eğitim verilmesi gerekli- liği: Rekabet hukuku uyum programlarına ilişkin olarak verilecek eğitimler tüm çalışanlara yö- nelik olmalı ancak gerekli görülmediği takdirde ise, en azından teşebbüsün stratejik ve ticari ka- rar ve uygulamalarından sorumlu yöneticilerine ve çalışanlarına yönelik etkili eğitim program- ları yürütülmelidir. Söz konusu eğitim ise, şirketin kendi çalışanları tarafından verilebileceği gibi şirket dışından profesyonel bir kişi veya kurum- dan da rekabete uyuma dair eğitim alınması mümkün olacaktır.

3- Uyum programının düzenli olarak denetimi ve değerlendirilmesinin gerekliliği: Çalışanların uyum programına ilişkin yoklanması ve belirli tarihlerde veya habersiz olarak denetleme ya- pılması rekabet hukuku uyum programlarının iş- leyişi açısından büyük bir role sahip olmaktadır.

İlaveten, bu kapsamda açık bir değerlendirme sürecinin mevcudiyeti ve çalışanların soruları/

sorunları olduğunda kime yöneleceklerini bil- meleri de uyum programının etkinliği açısından önem taşıyacaktır.

4- Disiplin ve teşvik uygulamalarının gerekliliği:

Rekabet açısından önem ve ihtimam gerekti- ren faaliyet ile uygulamaların ve bunları ger- çekleştiren çalışanların izlenmesi, raporlanması ve gerekli disiplin tedbirlerinin alınması gerek- mektedir. Yönetici ve çalışanlara teşebbüsün

maruz kalabileceği cezalar ve diğer olumsuz- luklar yanında şahsi cezalandırmanın da söz konusu olabileceği hususunda bilgilendirme yapılmalı ve ihlale yol açabilecek davranışların önlenmesine katkıda bulunan çalışanlar da bu doğrultuda takdir edilmelidir.

Rekabet Kurumu tarafından hazırlanan ça- lışmada, rekabet uyum programının başarılı olabilmesi için aynı zamanda üst yönetimin ka- rarlılığının ve bu konuda personeli yönlendirip liderlik etmesinin büyük önem arz ettiği belirtil- mektedir. Özellikle büyük ölçekli işletmeler açı- sından, üst yönetimdeki bir kişinin bu konuda sorumlu tutularak düzenli rapor vermesinin sağ- lanmasının uyum programının işleyişi açısından oldukça faydalı olacağı kuşkusuzdur.

Teşebbüsler tarafından uyum programı hazırla- nırken profesyonel bir danışmanlık şirketinden hizmet alınması mümkün olduğu gibi, eğer var ise, şirketin hukuk bölümünün de Rekabet Kuru- mu sitesinden yararlanarak ve söz konusu Çalış- manın ışığında bir program oluşturabileceği Re- kabet Kurumu tarafından ifade edilmektedir.

Teşebbüs birliklerinden ise konumlarının önemi gereği, hem bünyesinde yürütülen faaliyetlerin

(3)

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

rekabet hukuku rekabet hukuku

rekabet kurallarını ihlal etmesinin önüne geç- mesi hem de genel anlamda üyelerin rekabet hukuku ve politikası konusunda bilgi sahibi ol- masını temin etmesi beklenmektedir.

Şirket yönetiminin bir rekabet ihlali olduğunu tespit etmesi durumunda, erken davranmak suretiyle söz konusu ihlale ivedilikle son verilme- sini sağlaması ve gerekli olduğu takdirde, etkin pişmanlık kurumuna başvurma seçeneğini de gözden kaçırmadan, Rekabet Kurumu’nu ha- berdar etmesi gerekmektedir.

Uyum programlarının uygulanmasının önemi kendisini özellikle büyük ölçekli, birden fazla alanda faaliyet gösteren holding şirketler açı- sından göstermekte ve söz konusu şirketlerin bu konuya bilhassa önem vermesi gerekmek- tedir. Bu noktada, tepede bulunan yönetici- lerin uyum programlarına ilişkin duyarlılıkları ön plana çıkmaktadır. Rekabet Kurumu’nun önüne gelen dosyalar bakımından söz konusu olan bir değerlendirmede, belirli piyasalarda, ürünlerin özellikleri, pazarın yapısı, pazara giriş koşulları, faaliyet ölçeği, rakipler arası iletişimi kolaylaştıran mekanizmaların varlığı gibi ne- denlerle rekabet ihlallerinin daha sık olduğu gözlemlenmekte olduğu söylenebilecektir. Bu nedenle, teşebbüsün piyasada lider konumda bulunup bulunmadığı, üretici ve/veya tedarikçi sayısı, standart ürünler olup olmadığı, piyasaya yeni firmaların rahatlıkla girip giremediği, satış politikalarının rakiplerle paralellik gösterip gös- termediği, teşebbüsün faaliyet gösterdiği sek- törün geçmişte Rekabet Kurumu’nun inceleme ve soruşturmalarına muhatap kalıp kalmadığı ve benzeri konuları içeren bir soru-cevap listesi oluşturmak suretiyle konuya ilişkin olarak hazır- lanan liste üzerinden ilerlemenin faydalı olaca- ğı ifade edilmektedir.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından ise, kapsamlı bir uyum programı hazırlanması müm- kün olamamaktadır. Bu nedenle bu tür işletme- lerin Rekabet Kurumu’nun internet sitesinden yararlanarak şirket karar ve eylemlerini düzenli olarak gözden geçirmesi ve değerlendirme- si gerekmektedir. Ayrıca rekabet mevzuatı ve Rekabet Kurumu hakkında bilgiler, rakiple ilişki-

ler, müşteri ve bayilerle ilişkiler, hakim durumda- ki/piyasa gücüne sahip teşebbüsler, teşebbüs birlikleri, kamu ihalelerine katılan teşebbüsler konularını kapsayan ve teşebbüslerin rekabet hukukuna uyum konusunda kendi durumlarının ne olduğunu gözden geçirip değerlendirme- sine yardımcı olacak Rekabet Kurumu tarafın- dan hazırlanan ek kontrol listesinin1 de gözden geçirilmesinde fayda bulunmaktadır. Uyum programlarının varlığının, hukuka uygun şekilde rekabet edilmesi konusunda duyarlı olunduğu- nun bir göstergesi olduğu unutulmamalıdır.

YAKIN TARİHLİ REKABET KURULU KARAR- LARI

1) Rekabet Kurulu’nun 24.11.2011 tarihli ve 11- 59/1516-541 sayılı Turkcell kararı

Rekabet Kurulu’nun önüne Turkcell İletişim Hiz- metleri A.Ş.’nin GSM hizmetleri pazarındaki ha- kim durumunun yaratmış olduğu avantajlardan yararlanarak cihaz piyasasında rekabeti kısıtla- dığı ve dağıtım ağında yer alan distribütörleri için kısıtlamalar getirdiği, söz konusu kısıtlamalar bakımından bu teşebbüsler arasında ayrımcı uygulamalar gerçekleştirdiği ve kampanyalı ci- hazlar bakımından sabit fiyat ve kar marjlarını belirlediği iddiasıyla gelen dosya kapsamında Turkcell’in genel olarak dağıtım sistemine ve kampanyalı cihazlara ilişkin uygulamaları in- celeme konusu yapılmıştır. Turkcell’in dağıtım sistemine ilişkin olarak, dağıtım sistemindeki münhasırlık uygulamaları ile sistemin tüm aşa- malarında kontörün yeniden satış fiyatını tespit ettiği, distribütörler arasında ayrımcı uygulama- lar gerçekleştirdiği ve alt bayi kanalındaki nok- taları fiilen münhasırlaştırdığı yönünde iddialar- da bulunulmuş iken, kampanyalı cihazlar bakı- mından ise bu cihazların yeniden satış fiyatının ve satış koşullarının belirlendiği ve distribütörler arasında ayrımcı uygulamalarda bulunulduğu ileri sürülmüştür.

Rekabet Kurulu tarafından dağıtım sistemine ilişkin olarak yapılan değerlendirme kapsamın- da, söz konusu sistemle ilgili iddiaların Kurul’un

1Söz konusu kontrol listesi için lütfen bakınız: http://www.rekabet.gov.tr/

dosyalar/belgeler/belge626/REKABET_HUKUKU_UYUM_PROGRAMI.

pdf

(4)

rekabet hukuku rekabet hukuku

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

daha önceki tarihli bir kararında inceleme ko- nusu yapıldığı belirtilerek, bu kararda Turkcell’in çeşitli uygulamaları vasıtasıyla alt bayileri fiili olarak münhasırlığa zorladığı gerekçesiyle 4054 sayılı Rekabet Korunması Hakkındaki Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiğine ve idari para cezası verilmesine karar verildiğine yer verilmiştir. Do- layısıyla söz konusu karar kapsamındaki husus- lara ilişkin olarak mevcut dosya bakımından herhangi bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiş ve kampanyalı cihaz satışlarına yönelik iddiaların yeni nitelikli olduğu belirtilerek bu hususa ilişkin olarak dosya kapsa- mında inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.

Kararda, cep telefonu pazarının oldukça dina- mik bir yapı sergilediği ve mobil cihaz satışlarının birçok farklı kanaldan yapıldığı bilgisi verilerek ticari sır olması nedeniyle kararda gösterilme- miş orandaki mobil cihaz satışlarının Turkcell’in münhasır bayi kanalı üzerinden gerçekleştiği belirtilmiştir. GSM operatörlerinin kampanya- sız cihaz satış ve kampanyalı cihaz satış olmak üzere münhasır son satış noktalarında gerçek

leşen mobil cihaz satışları iki farklı yoldan yapıl- maktadır. GSM operatörünün herhangi bir nok- tada katılımının olmadığı satış kampanyasız ci- haz satışı iken kampanyalı cihaz satışında mobil cihaz son kullanıcıya içerisinde GSM operatörü faydasının bulunduğu bir paket olarak sunul- maktadır. Ayrıca, Kurul tarafından cihaz kam- panyalarının önemli bir kısmını akıllı telefon ve internet bağlantısı faydasından oluşan paket- lerin oluşturduğuna yer verilmiş ve kampanyalı cihaz kurgularının genellikle belirli bir süreli ta- ahhüt şartı bulunduğu ve kampanyadan fay- dalanan bir abonenin ise GSM paketini bir bü- tün olarak almasından dolayı belirli bir avantaj elde etmeyi beklemediği ifade edilmiştir. Re- kabet Kurulu kararı tarafından değerlendirme- de, Turkcell, Avea ve Vodafone operatörleri tarafından gerçekleştirilen cihaz kampanyaları ayrı ayrı incelenmiş ve operatörlerin kampan- yayı kurgulama ve dağıtım kanalına sunma stratejilerinin benzerliklerine ve farklılıklarına yer verilmiştir. Rekabet Kanunu’nun 6. maddesinin (b) bendinde düzenlenmekte olan “eşit du- rumdaki alıcılara aynı ve eşit hak, yükümlülük

(5)

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

rekabet hukuku rekabet hukuku

ve edimler için farklı şartlar ileri sürerek, doğru dan ya da dolaylı olarak ayrımcılık yapılması”

hâkim durumun kötüye kullanılması hallerinden biri olarak sayılmıştır. Turkcell’in kendisinden mal talep eden alıcı konumundaki distribütörlerine yönelik ayrımcılık yapmış olabileceği belirtilerek bu halde, hakim durumdaki Turkcell’in ancak ikincil düzeyde bir zarar ve rekabet ihlali oluş- turabileceği belirtilmiştir. Ancak Rekabet Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler ve ince- lemeler doğrultusunda, Turkcell’in distribütör- lerine ayrımcılık uygulamak ve cihaz üreticileri- nin üzerinde baskı kurarak onları yönlendirmek suretiyle Kanun’un 6. maddesini ihlal etmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Rekabet Kurulu tarafından son olarak, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yeni- den satış fiyatının tespit edildiğine ve Turkcell’in kampanyalar kapsamında cihazların hangi da- ğıtım kanalı ile pazara sunulacağını belirlediği iddialarına ilişkin bir değerlendirme yapılmıştır.

Bu bağlamda, Rekabet Kanunu’nun 4. mad- desinin (a) bendinde düzenlenmekte olan mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fi- yatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi”

hususu, Turkcell’in kampanyalı kurgular yoluy- la kendi hizmetlerinin de sunulacağı cihazların yeniden satış fiyatını ana dağıtıcı, dağıtıcı, TDM ve TİM düzeyinde belirlediği iddiası açısından kontratlı cihaz kampanyaları ve kontratsız cihaz kampanyaları olmak üzere iki başlık altında bir değerlendirmeye tabi tutulmuş ve söz konusu maddeyi ihlal eden bir uygulama olmadığına karar verilmiştir. Benzer doğrultuda, kampan- yalar kapsamında cihazların hangi dağıtım ka- nalı ile pazara sunulacağını belirlediğine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede, herhangi bir marka cihazın yalnızca tek bir GSM operatö- rü tarafından yahut tek bir operatörün tek bir distribütörü tarafından dağıtımı veya tüketici- ye ulaştırılması söz konusu olmadığından Turk- cell’in uygulamalarının Kanun’un 4. maddesi kapsamında ihlal olmadığı sonucuna ulaşılmış- tır. Sonuç olarak Rekabet Kurulu tarafından, bu incelemelerin ışığında, dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca so- ruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

2) Rekabet Kurulu’nun 21.12.2011 tarihli ve 11- 62/1651-584 sayılı Belbeton kararı

Rekabet Kurulu tarafından karara bağlanan dosya konusunu, Belbeton Beton Elemanları Sanayi Üretim ve Ticaret A.Ş (“Belbeton”)’nin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi işlemine izin verilmesi talebi oluşturmaktadır. Söz konusu dosya bakımından ilgili ürün pazarları “beton kaldırım taşı ürünleri”, “beton park ve bahçe ürünleri”, “betonarme boru ürünleri”, “hazır be- ton ürünleri”, “yollarda bulunan beton bariyer ürünleri” ve “betonarme prekast ürünleri” ola- rak belirlenmiş iken, ilgili coğrafi pazar ise “An- kara ili” olarak belirlenmiştir. Devre konu Belbe- ton, beton boru işletmesi olarak kurulmuş olup, sonrasında belediye iktisadi teşebbüsü niteliğini kazanmış olmakla birlikte teşebbüs genel ola- rak beton ürünlerine ilişkin olarak faaliyet gös- termektedir. Ayrıca kararda devralması muhte- mel olan tarafın Genç İnşaat olduğu ve Genç İnşaat altyapı inşaat işlerinden Manisa’da sahip olduğu hazır beton tesisine kadar birçok alan- da faaliyet gösterdiği Rekabet Kurulu tarafın- dan ifade edilmiştir.

İşleme ilişkin olarak yapılan değerlendirme kap- samında ilk olarak, Belbeton’da bulunan Anka- ra Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın hisselerinin tamamının blok satışının 2010/4 sayılı Tebliğ’in 5.

maddesi gereğince devralma işlemi olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan, tanımlanan ilgili ürün pazarlarından yalnızca yollarda bulanan beton bariyer ürünleri için işlemin ön bildirime tabi olduğu belirtilerek, muhtemel alıcı Genç İnşaat’ın ve hissedarlık yapısı nedeniyle birlikte olduğu Gen-Ka İnşaat’ın faaliyet alanları dik- kate alındığında, işlem sonrasında, ilgili ürün pazarında yoğunlaşma olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda, söz konusu devir işle- mi sonucunda tarafların diğer faaliyet alanları bakımından da 4054 sayılı Kanun’un 7. madde- si kapsamında hakim durum yaratılması veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesiyle re- kabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunun meydana gelmeyeceği, Kurul tarafından ifade edilmiştir. Sonuç olarak, Belbeton’un Genç İn- şaat tarafından devralınması işleminin 4054 sa- yılı Kanun’un 7. maddesi ve 1998/4 sayılı Özel-

(6)

rekabet hukuku rekabet hukuku

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

leştirme Yoluyla Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri için Rekabet Kurumuna Yapı- lacak Ön Bildirimlerde ve İzin Başvurularında Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ kapsamında izne tabi olduğuna ve muhtemel devralma işlemi sonucunda hakim durum ya- ratılmasının veya mevcut hakim durumun güç- lendirilmesinin ve böylece rekabetin önemli öl- çüde azalmasına neden olmayacağına karar verilmiştir.

3) Rekabet Kurulu’nun 21.12.2011 tarihli ve 11- 62/1636-573 sayılı Denizli Esnaf Odası kararı Rekabet Kurulu tarafından karara bağlanan dosya kapsamında, Denizli Servis Araçları İşlet- meleri Esnaf Odası (“Esnaf Odası”) tarafından üyesi olan teşebbüslerden zorunlu olarak “Ta- ahhüt adı altında” bir belge ve 20.000 TL tuta- rında senet alındığı ve söz konusu Oda tara- fından ihalelere fesat karıştırıldığı ve rekabetin engellendiği iddiaları değerlendirilmiştir.

Karar kapsamında yapılan inceleme ve de- ğerlendirmede, Esnaf Odası’nın 4054 sayılı Ka- nun’un 3. maddesinde “teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü birlikler”

olarak tanımlanan teşebbüs birliği niteliğini haiz olduğu belirtilerek, söz konusu birliği 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanu- nu’na tabi olarak esnaf sıfatıyla faaliyette bu- lunan servis aracı işletenlerin bir araya gelerek meydana getirdikleri ifade edilmiştir. Rekabet Kurulu tarafından yapılan diğer bir tespitte ise, ilgili mevzuat bakımından yapılan değerlen- dirmeler ışığında, oda üyelerince sunulan mal ve hizmetlere ilişkin azami ücret tarifesinin ilgili esnaf odasınca belirlenerek bağlı olunan Esnaf ve Sanatkârlar Birliği tarafından onaylanacağı ve söz konusu tarifeye uyulup uyulmadığının ise odanın yönetim kurulunca denetleneceği belirtilmiştir. Rekabet Kurulu, kararda ilgili ürün pazarını servis hizmetleri olarak tanımlamış iken, ilgili coğrafi pazar ise, Denizli iliyle sınırlandırılmış- tır.

Toplanılan bilgiler ve değerlendirmeler sonu- cunda Rekabet Kurumu tarafından yapılan hu-

kuki değerlendirmede, Esnaf Odaları Birliği’nce belirlenecek ücret tarifesinin azami hadlere iliş- kin olduğu ve söz konusu tarife ücretlerinin ser- vis işletmecilerinin sundukları hizmet karşılığında talep edebilecekleri en yüksek miktar olduğu belirtilmiştir. Bu durumun söz konusu somut olay bakımından yansımasında ise, “Taahhüt” adlı belgedeki hüküm nedeniyle arz-talep denge- sinin azami miktar üzerinden gerçekleştiği ve verilen hizmet ne kalitede olursa olsun her servis işletmecisinin en az bu tarife üzerinden hizmet talep ettiği görülmüştür. Bu nedenle, tüketici- lerin istedikleri servis işleteninden hizmet alma konusundaki tercihleri sınırlandığı ve ilgili pazar- daki rekabetin ortadan kalktığı Rekabet Kurulu tarafından tespit edilmiştir. Söz konusu hükme uymayan işletmeciler ise Esnaf Odası’nın kara- rının bağlayıcı niteliğini ortaya koyan bir şekilde borçlandıkları senedin icraya konulması baskı- sı altında bırakılmaktadır. İlaveten, Taahhüte imza atan her işletmecinin hükümler gereğin- ce, teşebbüsler arasında hayata geçirilecek bir havuz uygulamasına katıldığı belirlenerek, söz konusu hususun 4054 sayılı Kanun’un 4. madde- sinin (b) bendi kapsamına girdiği kararda belir- tilmiştir. Rekabet Kurulu yaptığı değerlendirme- de, söz konusu havuz uygulamasının 4054 sayılı Kanun uyarınca yasaklanabilmesinin koşulunun rakipler arasında pazar veya müşteri paylaşımı- na neden olması olduğu ifade edilerek, topla- nılan deliller ve öne sürülen iddialar göz önün- de tutulduğunda, havuz uygulamasının odaya kayıtlı servis işletmecileri arasında, taahhüt ver- miş işletmeciler lehine rekabet ihlali teşkil ettiği sonucuna ulaşmıştır. Dolayısıyla Rekabet Kurulu Esnaf Odası tarafından uygulanan azami ücret tarifesi altında iş alınmasını engelleme ve havuz oluşturma eylemlerinin 4054 sayılı Kanun’un 4.

maddesini ihlal niteliği taşıyan teşebbüs birliği kararları olduğuna, öte yandan uygulamalara kısa süre önce başlanmış olması, ilgili öğretim yılının geçiş dönemi olarak kabul edilmesi ve eylemlere ilişkin delillerin Kuruma Oda tarafın- dan sağlanması nedeniyle soruşturma açılma- sına gerek olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca, 4054 sayılı Kanun’un 9. maddesinin üçüncü fık- rası uyarınca Esnaf Odası’na görüş bildirilmesini temin etmek amacıyla Başkanlığın görevlendi- rilmesi hüküm altına alınmıştır.

(7)

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası

REKABET KURUMU HABERLERİ 1- 2012 Rekabet Mektubu Yayımlandı.

Rekabet Kurumu tarafından 2009 yılından iti- baren yayımlanmaya başlayan Rekabet Mek- tupları’nın dördüncüsü rekabeti olumsuz yön- de etkileyen kamu politikaları ve uygulamaları teması ışığında hazırlanmıştır. 2012 Rekabet Mektubu’nda rekabetçi anlayış ve piyasa dü- zeninin devletin ekonomik hayata yaklaşımının, piyasaların oluşumu ve işleyişini yakından ilgi- lendirdiğinden dolayı özel sektör kadar kamu düzeninin de sorumluluğunu ve desteğini ge- rektirdiği belirtilmiştir.

2- Rekabet Raporu Yayımlandı.

Rekabet Kurulu’nun esas olarak on bir adet pi- yasanın veya endüstrilerin içinde bulundukları rekabet koşullarının tespitini yapmayı, özellikle bu piyasalarda rekabetin gelişmesine engel olan bazı sorunların davranışsal, yapısal ve hu- kuki nedenlerini belirlemeyi, bu sorunların orta- dan kaldırılmasına yönelik karar vericilere öneri- ler sunmayı ve onları bu konularda düşünmeye teşvik etmeyi amaçlayan Rekabet Raporu, Ku- rum’un internet sitesinden yayımlanarak kamu- oyunun dikkatine sunulmuştur.

AVRUPA BİRLİĞİ REKABET HUKUKU UYGU- LAMALARI

1) Avrupa Komisyonu Motorola Mobility’nin Google tarafından devralınmasını onayladı.

Avrupa Komisyonu, akıllı telefon ve tablet geliş- tiricisi Motorola Mobility’nin dünyanın en büyük internet arama ve arama reklam şirketi olan ve en popüler mobil işletim sistemlerinden olan Android’in geliştiricisi Google tarafından devra- lınmasına izin vermiştir. İşlem, söz konusu cihaz- lara ilişkin işletim sistemleri ve patentlere dair pazar durumunu belirgin ölçüde değiştirmeye- ceğinden hareketle onaylanmıştır. Komisyoner Joaquin Almunia tarafından yapılan açıkla- mada ise, işlemin oldukça titizlikle incelenmesi sonucunda, rekabet hukuku sorunları yaratma- yacağının belirlendiği ancak yine de sektörün üzerinde Komisyonun gözünün olacağını ve

özellikle patentlerin stratejik kullanımı bakımın- dan dikkatli olunacağını belirtilmiştir.

Komisyon yaptığı incelemelerde Google’ın Motorola’nın rakiplerinin Google’ın Android işletim sistemini kullanmasını engelleyip engel- lemeyeceğini değerlendirerek Google’ın And- roid’in kullanımını pazardaki Samsung ve HTC gibi oyunculara kıyasla küçük bir oyuncu olan Motorola ile sınırlandırmasının muhtemel ol- madığına karar vermiştir. Tüm akıllı telefonların bahsedildiği üzere işletim sistemlerinin yanında 3G gibi çeşitli telekomünikasyon standartlarına da sahip olmaları gerekmektedir. Nitekim, Mo- torola da söz konusu standartların işlemesi için gerekli olan patentleri elinde tutmaktadır. İşte bu nedenle, temel standartlara erişim akıllı tele- fon pazarlarındaki oyuncular için vazgeçilmez olmakla birlikte Avrupa Komisyonu söz konusu işlemin bu açıdan pazarın mevcut durumunu belirgin ölçüde değiştirmeyeceği sonucuna ulaşmıştır. Konuya ilişkin son değerlendirme kapsamında ise, Google’ın Motorola’nın sa- hip olduğu standart zorunlu patentleri kendi servisleri için ayrıcalıklı koşullar sağlamak için kullanıp kullanmayacağı incelenmiş ve Avrupa Komisyonu tarafından Google’ın hâlihazırda servislerini almaları için müşterilerini teşvik etme- si için fazlasıyla yönteminin olduğunu ve Moto- rola’nın devralınmasının bu duruma büyük bir katkısının olmayacağına karar vermiştir. Dolayı- sıyla söz konusu değerlendirmeler ışığında, Ko- misyon tarafından devralma işleminin Avrupa Ekonomik Alanı’nda veya önemli bir bölümün- de rekabeti bozucu bir sonuç yaratmayacağı gerekçesiyle işleme izin verilmiştir.

2) Avrupa Komisyonu tarafından Genel Mah- keme’nin Telefonica kararı olumlu karşılandı.

Telefonica ve İspanya tarafından Avrupa Ko- misyonu’nun 2007 yılının Temmuz ayında Tele- fonica’ya İspanyol genişbant internet paza- rında fiyat sıkıştırması yaptığı gerekçesiyle 151 milyon Avro para cezası verdiği karara karşı açılan dava, Genel Mahkeme tarafından red- dedilmiştir. Söz konusu karar Avrupa Komisyo- nu’nu oldukça memnun etmesinin yanı sıra,

rekabet hukuku

rekabet hukuku

(8)

Ç imento E ndüstrisi İ şverenleri S endikası s s EKTÖR EKTÖR

İSG ÇAİK ÇYK

Avrupa Komisyonu’nun fiyat sıkıştırmasını ne şekilde belirlediği ve regüle edilmiş pazarlarda Komisyon’un ihlal gerçekleştikten sonraki (“ex post”) müdahale etme yetkisini göstermesi ba- kımından da Avrupa Birliği rekabet hukuku açı- sından önem taşımaktadır.

Genel Mahkeme’nin önüne getirilen Komisyon kararında Telefonica’nın rakiplerinden istediği toptan satış fiyatı ve kendi müşterilerine uygu- ladığı perakende satış fiyatı ile belirlediği seviye ile Telefonica’nın, rakiplerini kendi perakende satış fiyatıyla eşleşebilmesi için zarar etmeye zorlamasının hakim durumunu kötüye kullan- ması olduğuna hükmederek Telefonica tarafın- dan ağır bir rekabet ihlalinin söz konusu olduğu belirtilmiştir. Avrupa Birliği’nin İşleyişine dair An- laşma’nın hakim durumun kötüye kullanılmasını düzenleyen 102. maddesi uyarınca cezalandı- rılan Telefonica’nın ihlali sonucunda rakiplerinin

gelişmekte olan genişbant internet pazarına girişinin oldukça olumsuz etkilendiği ve bunun yanı sıra, tüketicilerin uğradığı zararın ciddi öl- çüde olduğu belirtilmiştir.

Genel Mahkemece, Telefonica’nın kararın ip- tali veya para cezasının iptali veya indirilmesi talebiyle açtığı davada, Telefonica tarafın- dan ileri sürülen iddialar reddedilmiş ve daha eski tarihli Deutsche Telekom kararında olduğu gibi ulusal telekomünikasyon düzenlemelerinin teşebbüslerinin AB rekabet hukuku kuralları- na uygun davranma yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı belirtilmiştir. Nitekim, Avrupa Komisyonu tarafından verilen kararda da Te- lefonica’nın fiyat sıkıştırması yaptığının farkında olduğu ve Telefonica’nın istediği zaman regüle edilmemiş olan ulusal toptan satış fiyatını indir- mek suretiyle ihlale son verme seçeneğinin bu- lunduğu belirtilmiştir.

rekabet hukuku

rekabet hukuku

Referanslar

Benzer Belgeler

Rekabet kanununun amacı rekabet edilmesini sağlamaktır, rekabet etmeme şartının bu kanuna aykırı bir rekabet sınırlaması teşkil edeceği açıktır. Ancak

(10) Elektronik Boyler Panoları: Ev tipi ısıtma boyler sistemlerinde kullanılan, ateşleme, ısıtma zamanlaması, ısı derecesi gibi belirli fonksiyonları kontrol

(59) Yukarıda yer verilen belgeler çerçevesinde Özçınar, Tekiş, Ada, Başmısırlı, Hilal, Çetinkara, Oflazlar, Mesa, Akkaş ve Yakut’un rekabeti engelleme ve

Bunun yanında, MARS’ın kendi sinemalarında diğer dağıtıcıların filmlerine ilişkin sektör teamüllerine aykırı olarak sadece bir hafta gösterim taahhüdünde

(9) STARWOOD’un Türkiye’de portföyü kapsamında olan oteller ise; Sheraton Çeşme Hotel Resort and Spa İzmir, Lugal a Luxury Collection Hotel Ankara, Sheraton Ankara

11. Sermaye Piyasası Kurulu Kurumsal Yönetim Tebliği uyarınca 2021 yılı hesap döneminde Şirket tarafından yapılan bağış ve yardımlar hakkında pay

19/25 (69) Yukarıda ayrıntılı olarak yer verilen açıklamalardan da anlaşılabileceği üzere, ilgili ürün ve Merkez coğrafi pazarında faaliyet gösteren dört teşebbüs

(26) Başvuru konusu şikayet, Rusya merkezli seyahat acentelerinin aralarında yaptıkları anlaşma ile Antalya ilinde faaliyet gösteren ANTALYA AQUARIUM ve DISCOVERY