• Sonuç bulunamadı

Diyabet; Tip II Diyabet; Şeker Hastalığı; Type 2 Diabetes (Diabetes Mellitus Type 2; Insulin-Resistant Diabetes; Diabetes, Type 2)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Diyabet; Tip II Diyabet; Şeker Hastalığı; Type 2 Diabetes (Diabetes Mellitus Type 2; Insulin-Resistant Diabetes; Diabetes, Type 2)"

Copied!
47
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DİYABET

Diyabet; Tip II Diyabet; Şeker Hastalığı;

Type 2 Diabetes (Diabetes Mellitus Type 2;

Insulin-Resistant Diabetes; Diabetes, Type 2) DİYABET NEDİR?

GLİKOZ (yada Glukoz) bir çeşit şekerdir. Hem gıdalar ile alırız hem de karaciğerimiz tarafından yapılır. Glikoz vücudun ana enerji kaynağıdır. Kan yoluyla bütün hücrelere taşınır. Glikozun hücre içerisine girmesi İNSÜLİN hormonunun kontrolündedir. Hücre içerisine giren glikoz enerji için kullanılır.

Glikozun fazlası yine insülin aracılığı ile karaciğerde depolanır. DİYABET: Glikoz metabolizmasının bozulması glikoz kullanımının ve depolanmasının aksaması halidir. Kullanılamayan Glikoz kanda birikir, hücreler gerekli enerjiyi alamaz. Tip II diyabet en sık görülen şeker hastalığı çeşididir. Tip II diyabet tedavisinde ilaçlar, yaşam şeklinin değiştirilmesi etkili olmaktadır.

DİYABET NEDEN OLUR?

Tip II diyabet iki sebepten meydana gelir

1- Vücutta insülin vardır ancak yeterli gelmez ki buna insülin direnci denir.

Tip II diyabetin en sık sebebi insülin direncidir. İnsülin direncinin en başta gelen sebebi de vücuttaki yağ fazlalığıdır. Yani vücut irileşir ancak insülin salgısı buna yetişemez ise diyabet ortaya çıkar.

2- Tip II diyabetin diğer bir sebebi ise var olan insülin miktarının azalmasıdır.

TİP II DİYABET İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Tip II diyabet genellikle 45 yaş üstü kişilerde ortaya çıkar. Nadiren çocuk yaşlarda da görülür. Obezite ile birlikte görülme sıklığı da artmaktadır. Ayrıca aşağıdaki durumlarda Tip II diyabet daha sık ortaya çıkar:

 Prediyabet ( halk arasına gizli diyabet olarak bilinir) açlık kan şekerinin

(2)

yüksek olması ve / veya bozuk glikoz tolerans testi.

 Metabolik sendrom: Obezite +Kolesterol yüksekliği + Şeker yüksekliği + Hipertansiyon ile karakterize metabolizma bozukluğu.

 Kilo artışı yada obezite özellikle santral obezite denilen göbek etrafındaki yağlanmada artış.

 Ailede Tip II diyabet olması,

 Gebelik diyabeti olması yada 4 kilo üstünde bebek doğumu yapan anneler.

 Düşük yada yüksek kilolu doğmak,

 Bazı ilaçlar Kortizon kullanımı yada Tiazid türü hipertansiyon ilaçlarının kullanılması,

 Birtakım endokrin hastalıklar: Cushing sendromu, Tiroid hastalıkları, akromegali, polikistik over sendromu, akut pankreatit.

 Akantozis Nigrigans gibi insülin direnci ile birlikte görülen klinik durumlar,

 Egzersiz yapmamak, sedanter – hareketsiz yaşamak,

 Kötü beslenme aşırı proteinli, yağlı, şekerli beslenmek, tatlandırıcı kullanmak, gazlı içecekler kullanmak, aşırı kalori almak,

 Yüksek tansiyon,

 Kalp damar hastalıklarının varlığı,

 Depresyon.

TİP II DİYABET NE ŞİKAYETE YOL AÇAR?

Diyabet yıllarca sessiz kalabilir. Kan şekeri yüksekliği yıllarca vücut tarafından tolere edilir ve hasta şikayet etmeden yaşar hatta bu bulgulara alışır hiç şikayet etmez. En sık görülen şikayetler:

Çok susama Sık idrara gitme, Gece idrara kalkma, Sık acıkma,

Açıklanamayan kilo kaybı, Açıklanamayan kilo alma,

Yorgunluk halsizlik, çabuk yorulma, takatsizlik, Görme bulanıklığı,

Çabuk sinirlenme,

(3)

Daha ileri vakalarda ise

Sık ve tekrarlayan enfeksiyonlar,

Yara iyileşmesinde gecikme, iyileşmeyen yaralar, El ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma hissi,

Diş etlerinde problemler, diş çürümesinde hızlanma, Kaşıntılı, ince , hassas deri,

Ereksiyon zorluğu, cinsel iştahsızlık, Kalp ve böbrek hastalıkları.

TİP II DİYABET TANISI NASIL KONUR?

Şikayetler ve muayene diyabet tanısı koymaya yetse de laboratuvar testleri ile tanı desteklenmelidir. Diyabet ( Şeker hastalığı ) tanısı için aşağıdakilerden bir tanesinin varlığı yeterlidir:

 Diyabet şikayetleri ile birlikte her hangi bir zamanda ölçülen kan şekerinin en az bir kez 200 mg/dl üstünde çıkmış olması Tip II diyabet tansı için yeterlidir, yada,

 8 saatlik açlığı takiben alınan kan şekerinin en az iki kez 126 mg/dl üzerinde çıkması Tip II Diyabet tanısı için yeterlidir, yada,

 Glikoz tolerans testinin 2. Saatinde kan şekerinin 200 mg/dl üzerinde olması Tip II Diyabet tanısı için yeterlidir, yada,

 HbA1c düzeyinin en az bir kez %6.5 üzerinde olması (kötü kan şekeri kontrolü ve 2-4 aylık ortalama kan şekerinin 140 mg/dl üzerinde olduğunu gösterir) Tip II Diyabet tanısı için yeterlidir.

Ayrıca eğer Tip II diyabet tansı kondu ise Tip I olmadığından da emin olmak gerekir bu amaçla şu testlerin de yapılması gereklidir:

 İnsülin seviyesi ve C peptit: pankreasın insülin yapma kabiliyetini gösterir.

 Pankreasa karşı gelişen antikorların varlığına bakılmalıdır ( Islet Oto Antikorları yada Diabetes Mellitus Otoantikor paneli).

Diyabet tanısı konuldu ise aşağıdaki testlerin de yapılması gereklidir:

• Kolesterol seviyeleri,

• İdrarda Şeker, keton ve albümin,

• Karaciğer ve Böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır.

(4)

TİP II DİYABET TEDAVİSİ

Şeker hastalığının tedavisindeki ana hedef kan şekerini normal sınırlar içinde tutmaya çalışmak, kan şekerinin düşmesine ( hipoglisemi ) engel olmak, kan şekerinin ani ve kontrolsüz yükselmesine engel olmak ve bu sayede diyabet komplikasyonlarını engellemek, geciktirmektir. Ayrıca yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi birbirine bağlı hastalıkların da tedavisi gerekir. Diyabet tedavisinin ana unsurları Diyet kontrolü ve egzersizdir. İyi bir egzersiz programı ve diyet kontrolü olmadan şeker hastalığının tedavisinde başarılı olunamaz.

DİYET: yiyecek ve içecekler kan şekerini direkt olarak etkiler, sağlıklı ve dengeli beslenme kan şekeri kontrolünün en önemli adımıdır. Bu amaçla diyetisyen kontrolünde:

• Dengeli beslenme planı hazırlanmalı,

• Karbonhidrat, yağ ve protein ihtiyacı yaş – kilo – iş göz önünde tutularak dengelenmeli,

• Öğün miktarı ve zamanları kişiye göre ayarlanmalı,

• Öğünler atlanmamalı,

• Gerekirse ara öğünler konularak kan şekerinin fazla dalgalanması engellenmeli,

• Yeteri kadar sebze ve lifli gıda alınmalı,

• Alınan yağ miktarı kısıtlanmalı özellikle satüre ( trans ) yağ ve hayvansal yağlardan uzak durulmalı,

• Gerekli protein alınmalı,

• Yüksek şekerli gıdalardan uzak durulmalı,

• Günlük yemek kaydı tutulmalı, diyet listesinin dışına çıkılmamalı, KİLO VERME:

• Tip II Diyabetin en sık görülen sebebi aşırı kilodur. Var olan insülin vüvutt kitlesi için yeterli gelmez ve diyabet ortaya çıkar. Egzersiz ve diyet kontrolü kilo vermek için en önemli basamaklardır.

FİZİKSEL AKTİVİTE:

• Egzersiz birçok açıdan kan şekerinin normale gelmesini sağlar:

• Vücut insüline daha duyarlı hale gelir ve şekerin kontrolü kolaylaşır,

• Uygun vücut ağırlığına inilmesini sağlayarak insülin direncini azaltır,

• Vücut yağ kitlesini azaltarak insülinin etkisini artttırır,

• Egzersiz sırasında hem kondüsyon çalışması ( kas yapmadan oksijen yakımını hızlandırarak) hemde kas kitlesini hafifçe arttırmak insülin etkisini

(5)

arttırır. Ayrıca kalp hastalıkları riski, damar sertliği rsiki de azaltılmış olur.

• Egzersiz mutlaka akademisyenler gözetiminde yapılmalıdır. Bilinçsiz egzersiz kalbinize ve diyabet tedavinize zarar verir.

DİYABETİN İLAÇLA TEDAVİSİ

İnsülin olmayan şeker ilaçları: Diyabet tedavisinde ilk tercih edilen ilaçlardır.

Çoğu ağızdan alınabildikleri için kullanımları kolaydır.

• Biguanidler: Metformin en sık kullanılan şeker ilacıdır. Çocuklarda kullanılabilen insülin olmayan tek şeker ilacıdır. Dışarıdan alınan şekeri etkilemez ancak vücudun kendi yaptığı şekeri düşürerek etki eder. Tek başına şeker kontrolünde başarı sağlanamaz ise ek ilaçlara geçilmelidir.

• Sulfanilüre yada Dipeptidil Peptidaz IV (DPP-4): pankreası daha fazla insülin üretmeye zorlayan ilaçlardır.

• Thiazolidinedionlar: Vücudu insüline karşı hassaslaştırır, az insülin ile daha fazla şeker kullanımı sağlarlar.

• Nişasta blokerleri: Basaraktan şeker emilimini geciktirirler.

• Sodyum Glikoz ko-transporter 2 inhibitörleri (SGLT-2): idrarla daha fazla şeker atılmasını, kan şekerinin düşmesini sağlarlar.

• Safra asidi bağlayıcılar: basrakta emilimi güçleştirerek şekerin kana karışmasına engel olurlar.

Enjeksiyon yoluyla kullanılan insülin dışı şeker ilaçları:

• Glukagon Like Peptid-1 Receptor Agonisti (Glokagona benzer peptit-1 reseptör agonisti) (İnkretin-mimetikler): Hem pankreasın insülin salgılamasını arttırarak hem de iştahı azaltarak kan şekeri kontrolü sağlarlar.

• Amylin analogları: tip II diyabette pankreasta azalmış olan bir proteindir.

Yukarıda sayılan bütün ilaçlar vücut kendi insülinini yapabiliyor ise etkilidirler.

İnsülinler : Aşağıdaki durumlarda insülin tedavisi başlanmalıdır:

• Vücut kendi insülinini yapamıyor ise,

• Diğer ilaçlar, diyet ve egzersiz ile kan şekeri kontrolü başarılamadıysa insülin tedavisine başlanmaldırı.

İnsülinlerin neredeyse tamamı enjeksiyon yoluyla verilir, sadece seçilmiş vakalarda kullanılabilen bir nazal inhalasyon formu da vardır. İnsülinler kısa orta ve uzun etkili insülinler olarak kullanımda bulunuyor. İnsülinler kesinlikle doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

(6)

Diğer İlaçlar : Diyabet ile bağlantılı yüksek kolesterol ve hipertansiyon şeker kontrolü ile normale dönmedi ise mutlaka ilaç başlanmalıdır. Ayrıca her diyabet hastası yıllık grip aşısını, zatüre aşılarını, zona aşısını olmalıdır.

KAN ŞEKERİ TESTLERİ:

Kan şekeri alınan gıdalar ve sıvılar ile hızla değiştiği kadar ruh haliyle de hızla değişir. Aşırı yükselme ve aşırı düşme şuur kaybı ve koma ile hatta ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle insülin tedavisi altındaki her diyabet hastası kan şekerini düzenli aralıklar ile kendisi evde kontrol edebilmeli ve bu ölçümleri kayıt etmelidir. Bu şekilde tedavinin başarılı olup olmadığı ortaya çıkar. İnsülin dışı tedavilerde de başlangıçta sıkı kan şekeri kontrolü gerekir.

HbA1c testi kanda fazla glikozun hemoglobine bağlanması sonucu oluşan bir moleküldür. Hemoglobinin ömrü kadar kanda kalır (2-4 ay). HbA1c bize son 2-4 aylık kan şeker kontrolünün ortalamasını verir. Tip II diyabette amaç HbA1c seviyesini %7 nin altında tutmaktır. Bu sayede diyabet komplikasyonları daha az görülür.

DİYABETTE DEPRESYON:

Diyabetli hastalarda depresyon sık görülür, hastanın tedaviye uyumunu bozar, kan şekeri kontrolünü bozar, komplikasyon sıklığını çok arttırır. Tip II Diyabet hastalarında 2 haftadan uzun süren sebepsiz üzüntü, ümitsizlik, bezginlik, isteksizlik, ilgisizlik, içine kapanıklık depresyonun önemli işaretleridir ve mutlak tedavi edilmelidir.

DİYABET KOMPLİKASYONLARI:

Kontrol edilemeyen kan şekeri damarlardan başlayarak birçok organa hasar verir.

Diyabet ne kadar kontrol ediliyor kan şekeri ne kadar yüksek seyrediyor ne kadar uzun süre yüksek kalıyor ise komplikasyonlar da okadar sık ve ağır görülür.

En sık görülen diyabet komplikasyonları:

– Retinopatiler: Göz hastalıkları, – Nefropatiler : Böbrek hastalıkları,

– Nöropatiler: Sinir sistemi hastalıkları ve

– Diyabetik ayak hastalıklarıdır. Ayrıca diyabet damar sertliğine ve yüksek kolesterole de yol açtığından inme, felç, beyin kanamaları, kalp hastalıkları da diyabetlilerde daha sık görülür.

(7)

DİYABET KOMPLİKASYONLARI NASIL AZALTILIR?

Diyabet komplikasyonlarından korunmanın en önemli yolu iyi bir kan şekeri kontrolü sağlamak ve bunu idame ettirmektir. HbA1c seviyesini %7 nin altıda tutmak Tip II diyabet hastalarında komplikasyonları azaltmak için önemlidir.

Ayrıca tip II diyabet hastalarının aşağıdaki önerilere dikkat etmesi komplikasyon riskini azaltır

1- Ayak bakımı: sık aralıklarla ayak bakımı yapmak, ayakları kuru, temiz ve sıcak tutmak.

2- Her yıl en az bir kez göz kontrolünden geçmek,

3- Her 6 ayda bir en a bir kez diş kontrolünden geçmek, 4- Sigara içmemek, alkol kullanmamak,

5- Depresyon bulgularının varlığında doktora gitmek yardım almak, 6- Sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak.

DİYABET HASTALIĞINI ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?

Tip II Diyabet gelişimini önlemek ve / veya geciktirmek mümkündür özellikle aşağıdaki önlemler sizi diyabetten korur:

• Düzenli spor yapmak,

• Kilo almamak,

• Sigara içmemek,

• Alkol kullanmamak yada kısıtlı kullanmak,

• Dengeli ve düzenli beslenmek,

• Lifli gıdalar almak,

• Yeterince sebze ve meyve yemek ( özellikle elma, üzüm),

• Aşırı yağlı yememek özellikle hayvansal yağlar ve trans yağlardan uzak durmak,

• Şeker kullanmamak,

• Tatlandırıcı kullanmamak,

• Gazlı içecekler kullanmamak sizi diyabetten uzak tutacaktır Referanslar:

National Diabetes Information Clearinghouse

(8)

http://diabetes.niddk.nih.gov American Diabetes Association http://www.diabetes.org

Canadian Diabetes Association http://www.diabetes.ca

Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca

Diabetes mellitus type 2 in adults. EBSCO DynaMed Plus website. Available at:http://www.dynamed.com/topics/dmp~AN~T113993/Diabetes-mellitus-type-2-i n-adults. Updated August 25, 2017. Accessed August 25, 2017.

American Association of Clinical Endocrinologists, American College of Endocrinology. Comprehensive Type 2 Diabetes Management Algorithm 2017.

Endocr Pract. 2017 Feb;23(2):207-238.

American Diabetes Association Classification and Diagnosis of Diabetes of Diabetes Mellitus. Diabetes Care. 2015 Jan;38 Suppl:S8-S16.

Diabetes. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at:

http://www.cdc.gov/diabetes/home/index.html. Updated July 25, 2016. Accessed August 25, 2017.

Symptoms & Causes of Diabetes. National Institute of Diabetes and Digestive and K i d n e y D i s e a s e s w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : https://www.niddk.nih.gov/health-information/diabetes/overview/symptoms-causes . Updated November 2016. Accessed August 25, 2017.

Diabetes mellitus type 2 in children and adolescents. EBSCO DynaMed Plus

w e b s i t e . A v a i l a b l e

at:http://www.dynamed.com/topics/dmp~AN~T901364/Diabetes-mellitus-type-2-i n-children-and-adolescents. Updated July 18, 2017. Accessed August 25, 2017.

Dietary considerations for patients with type 2 diabe

DHEA-s

(9)

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda erkeklik hormonu üretiminin ana kaynağı böbrek üstü bezleridir.

Kandaki miktarı böbrek üstü bezlerinin ( adrenal gland lar) çalışması hakkında bilgi verir. DHEA sülfat testi özellikle erkek tipi kilo alan kadınlarda (virilizm), kadın kısırlığının araştırılmasında, adet düzensizliklerinin araştırılmasında ve aşırı kıllanma olan kadınlarda (hirzutizm) istenen bir testtir. Ayrıca çocuklarda erken cinsel gelişim araştırılmasında DEHA sülfat testi de yapılmalıdır.

DHEA sülfat normal değeri nedir?

Normal değer yaş ve cinse göre değişir

Kadınlarda DEHA sülfat normal değeri:

Yaş 18 – 19: 145 – 395 ug/dL Yaş 20 – 29: 65 – 380 ug/dL Yaş 30 – 39: 45 – 270 ug/dL Yaş 40 – 49: 32 – 240 ug/dL Yaş 50 – 59: 26 – 200 ug/dL Yaş 60 – 69: 13 – 130 ug/dL

Yaş 69 ve üstü: 17 – 90 ug/dL dir.

Erkeklerde DEHA sülfat normal değerleri:

Yaş 18 – 19: 108 – 441 ug/dL Yaş 20 – 29: 280 – 640 ug/dL Yaş 30 – 39: 120 – 520 ug/dL Yaş 40 – 49: 95 – 530 ug/dL Yaş 50 – 59: 70 – 310 ug/dL Yaş 60 – 69: 42 – 290 ug/dL

Yaş 69 ve üstü: 28 – 175 ug/dL dir.

Not: DEHA sülfat testi için normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir.

DEHA sülfat miktarının artması ne anlama gelir?

Kan da Dehidroepiandrosteron- sülfat miktarının artması birçok sebebe bağlı

(10)

olabilir.

Doğumsal adrenal hiperplazi ( nadir bir kalıtımsal hastalık ), Böbrek üstü bezinin tümörleri,

Polikistik over sendromu ( kadınlarda sık görülen kıllanma ve kilo alma sebebidir).

Referanslar:

Guber HA, Farag AF, Lo J, Sharp J. Evaluation of endocrine function. In:

McPherson RA, Pincus MR. Henry’s Clinical Diagnosis and Management by Laboratory Methods. 21st ed. Philadelphia, Pa: W.B. Saunders Company;

2006:chap 24.

KALP SAĞLIĞI VE HİPERTANSİYON CHECK-UP TARAMA TESTLERİ

Kalp sağlığı açısından risk teşkil eden durumların tespiti ve risk hesaplamasını içeren testlerdir. Özellikle hipertansiyon ve buna bağlı risklerin tahminde kan yağları çok önemlidir. Sigara içen, kilolu yada ailesinde kardiyo vasküler hastalık öyküsü olan kişilerin yaptırması önerilmektedir.

Kalp sağlığı hipertansiyon testleri nelerdir?

• Lipoprotein a,

• Homosistein,

• Açlık kan şekeri,

• Total kolesterol,

• HDL kolesterol,

• LDL kolesterol,

(11)

• VLDL kolesterol,

• Trigliserid,

• EKG.

YÜKSEK KOLESTEROL

Hiperkolesterolemi;

Kolesterol ve kolesterole bağlı kalp damar hastalıklar en büyük ölüm sebebidir.

Hiperkolesterolemi kan yağlarından biri olan kolesterolün yüksek olmasıdır. Kan yağları kolesteroller ve trigliseridlerdir:

Kolesteroller:

LDL kolesterol: ( Low Density Lipoproteinler ) kötü kolesterol olarak da bilinir. Kolesterolü damar duvarına yapıştırır.

Damarlarda kolesterol plakları birikmesine, tıkanmaya, damar sertleşmesine, koroner arter hastalıklarına, hipertansiyona yol açar.

HDL kolesterol: (High Density Lipoproteinler) iyi kolesterol olarak da bilinir. Kolesterolü damar duvarından alarak karaciğere taşır. Yüksek olması damar hastalıklarından korur.

VLDL kolesterol: ( Very Low Density Lipoporteinler) kan kolesterolünün küçük bir kısmını oluşturur.

Trigliseridler: kanda bulunan yağların büyük kısmını oluşturur. Diyabet ve genetik meyilli kişilerde yüksektir.

Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

Kan kolesterolü yaş ile artar,

Erkeklerde kadınlardan daha yüksektir ancak menopozdan sonra kadınlarda da kolesterol artar,

Genetik yapı: kolesterolü yükselten en önemli sebeplerden bir i genetik yatkınlıktır. Kolesterol hem vücutta yapılan hem de dışarıdan alınan bir maddedir. Genetik meyilli kişilerde vücutta kolesterol üretimi fazladır.

(12)

Yüksek yağlı gıdalar: özellikle hayvansal yağların yüksek olması kolesterolü arttıran en önemli sebeplerdendir. Kolesterol % 100 e varan oranlarda barsaktan emilir. Özellikle hayvansal kolesterol kırmızı ette, yoğurt, süt, peynir gibi hayvansal gıdada fazlaca vardır.

Aşırı kilo,

Hareketsiz yaşam, düzenli egzersiz yapmamak, HDL kolesterolü arttırmanın tek yolu düzenli egzersiz yapmaktır.

Karaciğer ve böbrek hastalıkları: kolesterol ve kan yağları artar.

Anoreksiya nevroza: iştahsızlıkla kendini belli eden bir nevroz dur. Kan kolesterolü tipik olarak yüksektir.

Hipotiroidi: tiroid vücudun gaz pedalıdır. Az çalışırsa tüm organlar az çalışır. Tiroid az çalışırsa kolesterol artar.

Kolesterol yüksekliği ne şikayete neden olur?

Kolesterol yükselmesi hissedilen bir şikayete yol açmaz ancak damarlarda biriken kolesterol damar sertleşmesine ( ateroskleroz) ve damarlarda tıkanmaya yol açar bu durum birçok hastalığın temel sebebidir damarlarda tıkanma:

Koroner kalp hastalıklarına, Hipertansiyona,

Anginal kalp ağrılarına, Kalp krizlerine,

İnme ve felçlere, Beyin kanamalarına, Göz dibi kanamalarına, Ani körlüklere,

Böbrek yetmezliklerine yol açar.

Yüksek kolesterol teşhisi nasıl konur?

Hiperkolesterolemi teşhisi kan testleri ile konur. Aile hikayesi önemlidir. Basit kan testi ile kolesterol ve trigliserid ölçülür:

Total kolesterol, HDL kolesterol, LDL kolesterol,

Trigliserid ölçümü hiperkolesterolemi teşhisi için yeterlidir.

(13)

Kolesterol ölçümleri aç karnına yapılmalıdır.

Yüksek kolesterol tedavisi:

Yüksek kolesterol tedavisi sadece kolesterolü değil kolesterolün sebebi olduğu kalp hastalıkları, inme, felç ve diğer hastalık risklerini de azaltır. Kolesterolü kontrol altına almak için üç çeşit mücadele yapılır:

Hayat tarzı değişiklikleri:

Düşük yağlı düşük kolesterollü beslenme, yüksek lifli gıda, Düzenli egzersiz,

Sigarayı bırakmak, Kilo kontrolü,

Rafine şeker ve nişastalı gıdalardan uzak durmak ( şeker, patates, pirinç, un vb.),

Aşırı alkol almamak,

Diyabet ve tiroid gibi hastalıkların kontrolü.

Kolesterol düşüren ilaçlar:

Kolesterol düşüren ilaçlar kolesterol metabolizmasını değiştirerek LDL kolesterolü düşürürler, kalp damar hastalıkları riskini azaltırlar, bu ilaçlar kullanılırken mutlaka diyet yapılmalıdır. Var olan damar sertliğini geri çevirmezler. İlerlemesini engellerler.

Statinler:

Lovastatin, Pravastatin, Atorvastatin, Simvastatin, Rosuvastatin, Gemfibrozil,

Kolestiramin, Kolestipol, Niacin, Ezeltimibe.

Statinlerin düzenli kullanımı kolesterol ve damar sertliğine bağlı ölüm oranını, kalp krizi oranını ve felç geçirme oranını düşürmektedir.

(14)

Egzersiz:

HDL kolesterolü arttırmanın tek yolu egzersiz yapmaktır. HDL kolesterol damarlardaki kolesterolü karaciğere taşıyan tek kolesteroldür.

Başarılı bir kolesterol kontrolü bu üç önlemin dengeli şekilde kullanılması ile mümkündür.

Kolesterol yüksekliği ve kalp damar hastalıkların en büyük sebebi kolesterol yüksekliğidir. Kolesterolü düşürmek ömrü uzatmanın en bilinen yoludur.

Kolesterolü düşürmek ciddi ve yaşam tarzı değişikliği gerektiren bir durumdur.

Kolesterol yüksekliği basit kan testleri ile kısa sürede tespit edilir. Kolesterolünüz yüksek ise bir doktora danışınız.

Referanslar:

1. American Heart Association http://www.americanheart.org/

2. National Heart, Lung, and Blood Institute http://www.nhlbi.nih.gov/

3. Canadian Cardiovascular Society http://www.ccs.ca/

4. Heart and Stroke Foundation of Canada http://ww2.heartandstroke.ca/

5. Goroll AH, Mulley AG. Primary Care Medicine . 4th ed. Philadelphia, PA:

Lippincott Williams & Wilkins; 2000.

6. Heart disease and stroke statistics update. American Heart Association

w e b s i t e . A v a i l a b l e a t :

http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=1928 . Updated 2008.

7. How can I lower high cholesterol? American Heart Association website.

Available at: http://www.americanheart.org . Published October 2007.

8. Lipid-lowering pharmacotherapy overview. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated September 2008.

9. Third report of the expert panel on detection, evaluation, and treatment of high blood cholesterol in adults (Adult Treatment Panel III). National Cholesterol E d u c a t i o n P r o g r a m w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : http://www.nhlbi.nih.gov/guidelines/cholesterol/index.htm .

10. What is cholesterol? National Heart, Lung, and Blood Institute website.

Available at: http://www.nhlbi.nih.gov/health/dci/Diseases/Hbc/HBC_WhatIs.html . Updated February 2006.

(15)

11. 12/14/2009 D

POLİKİSTİK OVER SENDROMU

Polikistik Over Hastalığı; PCOS; Stein Leventhal Sendromu;

Polifolliküler Over; Hiperandrojenik Anovulasyon;

Polikistik over sendromu kronik endokrin bir hastalıktır, kadınlarda görülür, karakteristik olarak hastalarda erkeklik hormonları yüksektir (androjenler),

Kısırlık vardır, Obezite vardır,

İnsülin direnci vardır,

Yüz ve vücutta kıllanma artışı olur,

Anovülasyon olur (overlerden olgunlaşmış yumurta salınamaz).

Overler yumurtayı tutan ve olgunlaştıran folliküller yapar, olgunlaşan yumurtayı daha sonra döllenmek üzere dışarı salarlar daha sonra follikül ortadan kaybolur.

Polikistik over sendromunda overler follikülleri yapar ancak ya yumurta olgunlaşamaz yada dışarı salınamaz. İşini bitiremeyen follikül ise kistleşir ( içi sıvı dolar ). Polikistik over sendromu hastaların overlerinde birçok kist görülür.

Overlerde kist gelişmesinin tek sebebi polikistik over hastalığı değildir, birçok hastalık overlerde kist gelişmesine neden olabilir. Polikistik over sendromu bu hastalıklar içinde en sık görülenlerden birisidir.

Polikistik over neden olur?

Polikistik over sendromunun gerçek sebebi bilinmemektedir. Genetik yapı ve genetik meyil olduğu düşünülmektedir. İnsülin direncinin hastalıkta rol oynadığına dair bulgular vardır. Fazla İnsülin overlerden fazla androjen üretilmesine bununda ovülasyona engel olup kistleşmeye neden olduğu düşünülmektedir.

(16)

Polikistik over kimlerde görülür?

Polikistik over sendromu gelişmesi aşağıdaki durumlarda yükselir:

Obezite varlığında,

Sedanter ( hareketsiz ) yaşam tarzında, Ailede polikistik over hastası var ise,

Polikistik over gelişme şansı yüksektir. Hastalık genellikle 15 – 30 yaş arasında başlar.

Polikistik over belirtileri nelerdir?

Polikistik over hastalığı aşağıdaki şikayetlere neden olur:

Adet düzensizliği yada adet yokluğu, Kısırlık,

Yüz ve vücutta kıllanma, Kilo alma,

Obezite, Akne,

Koltuk altı, kasık ve ensede cilt koyulaşması, Nadiren seste boğukluk,

Nadiren temporal bölgede saç dökülmesi ( erkek tipi saç dökülmesi ) görülür.

Bu şikayetler sadece polikistik over hastalığına özgü şikayetler değildir, birçok sebebe bağlı olabilir.

Polikistik over hastalarında aşağıdaki hastalıklar da sık görülür:

Tip 2 diyabet ( İnsülin direncine bağlı olarak ortaya çıkar. Diyabet den önce metabolik sendrom gelişir),

Hiperlipidemi ( kan yağları ve kolesterolün artması),

Uterus iç tabakasının kalınlaşması ( endometriyel hiperplazi: kanserojen bir durumdur),

Endometriyel kanser, Hipertansiyon,

Kalp hastalıkları,

Metabolik sendrom ( Obezite + İnsülin direnci+ yüksek tansiyon +

(17)

hiperlipidemi ve pıhtılaşma hastalıkları kombinasyonuna metabolik sendrom denir).

Polikistik over teşhisi nasıl konur?

Hastanın şikayetleri ve fizik muayene teşhise yardımcı olur. Adet düzensizliklerinin detaylı olarak doktora anlatılması gerekir. Ultrason incelemesinde polikistik görünün önemlidir. Kesin teşhis laboratuar testleri ile konur. Polikistik over şüphesinde aşağıdaki testlerin yapılması gerekir:

Total testosteron, Serbest testosteron, DHEA-S,

Prolaktin,

Tiroid fonksiyon testleri;

T3, T4, FT3, FT4, TSH, Açlık kan şekeri, Açlık İnsülin seviyesi, OGTT,

Lipit profili, HOMA – IR

Polikistik over tedavisi:

Polikistik over tedavisi gebelik isteyip istememeye göre farklılık gösterir.

Tedavide ana amaç hastalığa eşlik eden İnsülin direnci ile mücadele etmektir.

Tedavinin ana noktaları şunlardır:

Şikayetlerin azaltılması, Kilo vermek,

Egzersiz,

İnsülin rezistansı, glikoz intoleransı ve metabolik sendrom ile mücadele Oral anti diyabetiklerin kullanılması

Metformin, Glukofaj vb,

Oral kontraseptif kullanımı ( adet düzensizlikleri için ), Ovülasyon indüklemesi ( gebelik için ),

(18)

Komplikasyonların izlenmesi, Anti androjen ilaçlar.

Polikistik over sendromu tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri:

Kolesterol ve hiperlipidemi seviyesini düşürmek, tip 2 diyabet gelişimini durdurmak, hipretansiyon gelişimini ve kalp problemlerini engellemek amacıyla polikistik over hastalarının yaşam tarzlarına dikkat etmeleri gereklidir. Özellikle

Diyabet, kolesterol ve yüksek tansiyon açından düzenli Check – Up ve kontrol,

Düzenli egzersiz, Düşük yağlı diyet,

İdeal kiloyu sağlamak bu hastalıkların ortaya çıkışını ve kontrolünü sağlamak açısından önemlidir.

Polikistik overde hormon tedavisi:

Doğum kontrol hapları adet düzensizliklerini ortadan kaldırır ve uterus epitelinin düzenli yenilenmesini sağlayarak kanser gelişme riskini azaltır. Doğum kontrol hapları aynı zamanda aşırı kıllanmayı azaltır, androjeni baskılayarak akne gelişimini engeller. Progestin gibi diğer hormonlarda adet düzensizlikleri için kullanılabilirler. Gebe kalmak isteniyor ise hormonlar ile ovülasyon indüklemesi yapılabilir.

Polikistik overden korunma:

10 lu yaşlardan itibaren ailede polikistik over şikayeti olan, obezite ye meyilli olan, adet düzensizliği olan çocukların dikkatle izlenmesi gerekir. Bu çocuklarda kilo alımının engellenmesi, düzenli egzersiz, diyet ve erken teşhis ile polikistik over ve buna bağlı şikayetlerin engellenmesi, azaltılması mümkündür.

Referanslar:

1. The American Congress of Obstetricians and Gynecologists http://www.acog.org/

2. The International Council on Infertility Information Dissemination, Inc.

http://www.inciid.org/

3. Polycystic Ovarian Syndrome Association http://www.pcosupport.org/

4. The Society of Obstetricians and Gynaecologists of Canada

(19)

http://www.sogc.org/

5. Womens Health Matters

http://www.womenshealthmatters.ca/

6. American College of Obstetrics and Gynecologists. American College of Obstetrics and Gynecologists website. Available at: http://www.acog.org . Accessed June 15, 2008.

7. American College of Obstetricians and Gynecologists Practice Bulletin:

polycystic ovary syndrome. Obstet Gynecol . 2002;100:1389-1402.

8. The American Fertility Association. The American Fertility Association website.

Available at: http://www.theafa.org/ . Accessed June 15, 2008.

9. Baillargeon JP. Use of insulin sensitizers in polycystic ovarian syndrome. Curr Opin Invetig Drugs . 2005:6:1012-1022.

10. Dambro MR, Griffith HW. Griffiths 5-Minute Clinical Consult . 1999 ed.

Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 1999.

11. The InterNational Council on Infertility Information Dissemination. The International Council on Infertility Information Dissemination website. Available at: http://www.inciid.org . Accessed June 15, 2008.

12. Polycystic ovary syndrome. American Academy of Family Physicians website.

A v a i l a b l e a t :

http://familydoctor.org/online/famdocen/home/women/reproductive/gynecologic/6 20.html . Published September 2000. Updated June 2005. Accessed June 15, 2008.

13. Polycystic Ovarian Syndrome Association. Polycystic Ovarian Syndrome Association website. Available at: http://www.pcosupport.org . Accessed June 15, 2008.

14. Stadmauer L, Oehninger S. Management of infertility in women with polycystic ovary syndrome: a practical guide. Treat Endocrinology . 2005;4:279-292.

15. Stout DL, Fugate SE. Thiazolidinediones for treatment of polycystic ovary syndrome. Pharmacotherapy . 2005;25:244-252.

16. Vibikova J, Cibula D. Combined oral contraceptives in the treatment of polycystic ovary syndrome. Hum Reprod Update . 2005;11: 277-29

(20)

OBEZİTE

Şişmanlık;

Şişmanlık ideal vücut kilosunun üstünde olmaktır. Fazla kilo kalp hastalıkları, kanser ve diyabet gibi hastalıklara zemin hazırlar. İdeal kilo ve obezite ayrımı Vücut Kitle İndeksi ( BMI: body Mass İndex) hesaplanarak kolayca söylenebilir.

Vücut Kitle İndeksi kilonun boya oranıdır ve BMI = Ağırlık (kg) / Boy (m)2 formülü ile hesaplanır. Ağırlığın metre olarak boyun karesine oranıdır.

Bu hesaba göre obezite indeksi :

İdeal vücut kilosu için BMI ortalaması = 18.5 ila 24.9 arasında, Kilolu demek için BMI ortalaması= 25.0 ila 29.9 arasında, Obez demek için BMI 3.0 ve üzerinde,

Morbid Obez demek için BMI= 40 ve üzerinde olması ( yada 35 üstü olup diyabet ve hipertansiyon gibi kiloya bağlı sağlık şikayetlerinin başlamış olması) gerekir.

Örnek olarak 95 kilo ve 175 cm boyda bir kişi kendini hafif kilolu olarak görebilir hesaplarsak ;

BMI = 95/ 1.75 X 1. 75 BMI = 95 / 3.06

BMI =31 buluruz.

Yani obezite sınırını geçtiği görülür.

Obezitenin sebebi nedir?

Obezitenin sebebi gıdalarla alınan kaloridir. Kalori temel vücut fonksiyonları için ve fiziksel aktiviteler için kullanılır. Temel vücut fonksiyonları için kullanılacak olan kısım insandan insana pek değişmez, kalp kasılması, beyin fonksiyonları, nefes almak ve metabolizma için kullanılan enerjidir. Bu ihtiyaçtan fazla alınan her kalori vücutta birikir. Vücudumuzun fazla kaloriyi atmak gibi bir özelliği yoktur. Diyetle alınan kalorinin tamamı vücutta depolanacaktır. Alınan kalori ile yakılan arasındaki dengesizlik obezitenin tek sebebidir. Yani fazla kalori almak ve az kalori harcamak herzaman şişmanlığa neden olur.

(21)

Kilo almamızı etkileyen faktörler nelerdir?

Genetik yapımız,

Biyolojik faktörler ( hormonlarımız vb. ),

İlaçlar ( kortizon, antidepresan, anti pisikotik, allerji ilaçları, vitaminler, çinko içeren ilaçlar vb. ),

Tiroid bezinin az çalışması ( Hipotiroidi ) Cushing hastalığı,

Polikistik Over Sendromu,

Bazı genetik hastalıklar. Kilo almamıza neden olabilir.

Kilo almayı kolaylaştıran risk faktörleri nelerdir?

Hareketsiz yaşam tarzı: özellikle çocuk obezitelerinin en büyük sebebidir.

TV, bilgisayar başında uzun süre harcamak, oyun parklarından uzak olmak, aktivite imkanının az olması obeziteyi kolaylaştırır,

Değişik mesai saatleri ile çalışmak, Orta yaş ve üzeri,

Kalori alımı ve aktivite arasında dengesizlik, Hazır gıda ve fast food ile beslenme,

Alkol kullanımı,

Rafine gıdalar ve yüksek kalorili gıdalar, Hızlı yemek, çok yemek,

Yeteri kadar uyumamak özellikle çocuk obezitelerinde önemli bir risk faktörüdür.

Obezitenin tehlikeleri nelerdir?

Obezite tedavi edilmez ise kalp hastalıkları başta olmak üzere ciddi sağlık problemlerine sebep olur.

Özellikle dış görünüşün bozulması depresyona ve içe kapanmaya yol açar. Bu durum adolesan ve cocuk yaşta başlayan obezitelerde ileride çok ciddi pisikolojik bozukluklara neden olmaktadır. Obeziteye bağlı olarak en sık görüken tehlikeler şunlardır:

Tip 2 diyabet,

Depresyon, kendine güvensizlik, kendini beğenmeme, sosyal uyumsuzluk, içe kapanma,

Okul başarısında düşme,

(22)

Enerji azalması, isteksizlik, fiziksel aktivitede düşüklük, Kalp ve damar hastalıkları, enfaktüs, inme ve felçler, Kan pıhtılaşması ve emboli hastalıkları,

Kolesterol ve trigliserid yüksekliğine bağlı hipertansiyon,

Gebelikte hipertansiyon, diyabet ve kiloya bağlı problemler, çocukta malformasyon,

Karaciğer yağlanması, Pankreas iltihabı, Migren,

Reflü, Katarakt, Artrit,

Düz tabanlık, Koşamama,

Eklem ve kas problemleri, Kanser risknde artma, Gut,

Kısırlık,

Horlama ve uyku apnesi,

İdrar tutmakta zorluk ve idrar kaçırma,

Adolesan dönemde obez olmak ileride ani ölüm riski taşır. Bu insanlarda kardiyo vasküler sebeplerden dolayı ani ölüm sık görülür. Bu risk 65 yaş üstü obez kişlerdede yüksektir. Kabaca obez insanlar topluma oranla daha çok ani ölüm ve kanser riski taşırlar.

Obezite teşhisi için bir laboratuar testine gerek yoktur. Çok basitçe boy ve kilo ölçülerek BMI hesaplanabilir. Obezitenin tedavisi zordur. Kültürel yapı, alışkanlıklar, yaşam tarzı ve genetik faktörler kilo vermeyi zorlaştırır. Kilo vermekten çok verilen kiloyu geri almadan hayatı aynı şekilde idame etmek daha zordur. Dolayısı ile kilo ile kişinin tek başına mücadelesi genellikle başarısız olacaktır. Bu konuda bir doktor gözetiminde uzman kişiler ile çalışmak başarıyı arttırır. Herkeze uygun bir reçete bulmak çok zordur. Her obezite vakası bir hasta olarak değerlendirilmeli ve herkez için ayrı bir strateji belirlenmeli, bir plan oluşturulmalı ve izlenmelidir. Obeite tedavisi günümüzde en çok suistimal edilen sağlık konularının başında gelmektedir. Hem yüksek kalorili hem çok iştah açıcı ve hemde çok ucuz hazır gıdaların arasında vücudunuzu ve sağlığınızı korumak;

temel dürtülerinizin aksine hareket edip yememenize bağlıdır. Bunca

(23)

koşuşturmanın arasında aktivite fırsatı yaratmak gerekmektedir.

Obezite tedavisi tıbbi bir problemdir. Bu problemle tek başınıza mücadele etmeye kalkmak başarı şansınızı düşürür. Medikal yardım alın: diyet, egzersiz, ilaç ve gerekirse cerrahi müdahale imkanlarının olduğu bir planınız olmalıdır.

Obezite tedavisinde size sunulan plan içinde şunlar olmalıdır:

Diyet:

1.

Satüre yağlardan fakir,

Rafine karbonhidratlardan fakir, Bol lifli

Yağ miktarı günlük kalori ihtiyacınızın % 35 inden fazla olmayan bir diyet listeniz olmaldır.

Kilo vermenin ana noktası aldığınız kalorinin yaktığınızdan az olmasısır.

2.

Bu basit bir toplama çıkarma hesabından başka birşey değildir. Kilo vermek uzun bir süreye yayılırsa daha başarılı olunur. Kısa sürede verilen kilo genellikle kısa sürede geri kazanılır. Bu konuda diyetisyen yardımı gerekir. Kilonız ve nedadar sürede hangi kiloya geleceğiniz hesaplanarak bir plan hazırlanmalıdır.

Diyet günlüğü tutmak sizin ve ekibin işini çok kolaylaştırır.

3.

Egzersiz programı hem kilo vermeyi kolaylaştırır hemde geri almamanızı 4.

sağlar. Aktivite gün içine yayılmalıdır. Spor salonuyla sınırlı kalmamalıdır.

Uzağa park etmek, evden televizyon ve bilgisayarı uzaklaştırmak ( özellikle çocuklar için ) yapılacak ilk iştir.

Davranış terapisi: bir diyet programının en öneli parçasıdır. Neden kilo 5.

vermesi gerektiğini kavrayamamış bir kişiye kilo verdiremezsiniz.

Kişi obezite ve komplikasyonlarını bilmelidir, Nasıl kilo verileceğini kavramalıdır,

Neden kilo vermesi gerektiğini anlamalıdır,

Neden ve nezaman yediğini açıklayabilmeli nasıl savaşacağını kendi belirleyebilmelidir.

Bir partner veya bir gurup içinde diyet programları daha başarılı olabilir.

6.

İlaçlar:

7.

Obeziteye neden olabilecek tedaviler var ise bunlar gözden geçirilmelidir.

Kilo vermeyi kolaylaştıran ilaçlar programa eklenebilir. Bu

(24)

ilaçlarınbirkısmı yağların vücuda emilimini azaltırken birkısmı beyne etki ederek iştahı azaltmaktadır ki bunların yan etkileri fazla olduğundan tavsiye edilmemektedir.

İlaç desteği ile kilo vermek belli bir süreden sonra geri teper.

Verilen kilo ilacı kesince genellikle geri alınır.

Cerrahi müdahaleler:

8.

Mideye balon yerleştirmek: kısa süreli hızlı kilo kaybını sağlar ancak etkisine alıştıktan sonra kilo geri alınabilmektedir. Kısa süreli etkili bir yöntemdir. Birçok program başarısız olursa denenicek yöntemdir.

Bariatrik cerrahi : mideyi küçülten cerrahi işlemdir. Mide dikilerek küçültülür hasta yiyemez ve kilo verir. Morbid obez hastalarda en son başvurulan tedavi yöntemidir. Risk taşır ancak başarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir.

Gastrik Bypass : mideyi barsağa dikmektir. Besinleri emecek olan barsak bölümü kısaltılır besin emilemez ve kilo verilir. Diğer yöntemleri denemiş ve başarılı olamamış morbid obez hastalarda bir tedavi yöntemidir. Risk taşır ancak başarılı sonuçlar da alınır.

Obeziteden korunma:

Obezite sosyal bir hastalıktır. Yaşam tarzı, anane ve gelenekler obezite gelişiminde çok etkilidir, bu nedenle obeziteden korunmak zor olabilir. Yinede aşağıdaki önlemler alınabilir:

Hazır gıdadan uzak durmak,

Bol lifli, az yağlı ve az kalorili beslenmek, Aktiviteyi arttırmak, Egzersiz yapmak,

Evde TV ve bilgisayarı kısıtlamak ( özellikle çocuklar için ),

Dengeli beslenmek gerekirse bunun için diyetisyed desteği istemek,

Küçük porsiyonlara alışmak bunun için gerekirse tabakları ve kaşıkları değiştirmek,genetik,

Yemek pişirirken ölçüyü kaçırmamak, gerektiği kadar pişirmeyi öğrenmek,

Tencereyi sofraya getirmemek,

Yüksek kalorili gıda ve içeceklerden uzak durmak.

OBEZİTE ÇAĞIN EN ÖNEMLİ SAĞLIK PROBLEMİDİR. OBEZİTE İLE MÜCADELE

(25)

EDİN, DESTEK ALIN, DOKTORUNUZA DANIŞIN.

Referanslar:

1- American Dietetic Association http://www.eatright.org/

2- The Obesity Society http://www.obesity.org/

3- Canadas Food Guide Health Canada

http://www.hc-sc.gc.ca/

4- Dietitians of Canada http://www.dietitians.ca/

5- Cecil R, Goldman L, Bennett J. Cecil Textbook of Medicine. 21st ed.

Philadelphia, PA: WB Saunders Co; 2000.

6- Dietary guidelines for Americans. National Institute of Diabetes and Digestive a n d K i d n e y D i s e a s e s w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : http://www.health.gov/dietaryguidelines/dga2005/document/default.htm.

Accessed June 8, 2008.

7- Glycemic index—a new way of looking at carbs. Canadian Diabetes Association website. Available at: http://www.diabetes.ca/Section_About/glycemic.asp.

Updated June 2005. Accessed January 23, 2008.

8- Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Textbook of Internal Medicine. 23rd ed.

Philadelphia, PA: Saunders, 2008.

9- Goroll AH, Mulley AG, Mulley AG Jr. Primary Care Medicine. 4th ed.

Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 2000.

10- Kronenberg HM, Melmed S, Polonsy KS, Larsen PR. Williams Textbook of Endocrinology. 11th ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier; 2008.

11- Obesity in adults. EBSCO DynaMed website. Available at:

http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php. Updated March 7, 2011. Accessed March 10, 2011.

12- Obesity, bias, and stigmatization. The Obesity Society website. Available at:

http://www.obesity.org/information/weight_bias.asp. Accessed June 8, 2008.

13- Thompson WG, Cook DA, Clark MM, Bardia A, Levine JA. Treatment of obesity. Mayo Clin Proc. 2007;82:93-101.

14- 8/21/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds

(26)

Systematic Literature Surveillance: Pedersen SD, Kang J, Kline GA. Portion control plate for weight loss in obese patients with type 2 diabetes mellitus: a controlled clinical trial. Arch Intern Med. 2007;167:1277-1283.

15- 7/22/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Shai I, Schwarzfuchs D, Henkin Y, et al.

Weight loss with a low-carbohydrate, Mediterranean, or low-fat diet. N Engl J Med. 2008;359:229-241.

16- 9/30/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Samuels-Kalow ME, Funai EF, Buhimschi C, et al. Pre-pregnancy body mass index, hypertensive disorders of pregnancy, and long-term maternal mortality. Am J Obstet Gynecol. 2007;197:490.e1-6. Epub 2007 Aug 21.

17- 12/2/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Maruyama K, Ohira T, Maeda K, et al. The joint impact on being overweight of self reported behaviours of eating quickly and eating until full: cross sectional survey. BMJ. 2008;337.

18- 12/2/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Pischon T, Boeing H, Hoffmann K, et al.

General and abdominal adiposity and risk of death in Europe. N Engl J Med.

2008;359:2105-2120.

1 9 - 2 / 5 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Subak L, Wing R, Smith West D, et al. Weight loss to treat urinary incontinence in overweight and obese women. N Engl J Med. 2009;360:481-490.

2 0 - 4 / 1 4 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Sacks FM, Bray GA, Carey VJ, et al. Comparison of weight-loss diets with different compositions of fat, protein, and carbohydrates. N Engl J Med. 2009;360:859-873.

2 1 - 4 / 1 6 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Neovius M, Sundström J, Rasmussen F. Combined effects of overweight and smoking in late adolescence on subsequent mortality: nationwide cohort study. BMJ. 2009 Feb 24;338:b496.

2 2 - 5 / 1 1 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Luttikhuis HO, Baur L, Jansen H, et al. Interventions for treating obesity in children. Cochrane Database Syst Rev.

2009;(1):CD001872.

2 3 - 7 / 6 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e

(27)

http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Seo DC, Sa J. A meta-analysis of psycho-behavioral obesity interventions among US multiethnic and minority adults. Prev Med. 2008;47:573-582. Epub 2008 Jan 16.

2 4 - 9 / 2 5 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Garipağaoğlu M, Sahip Y, Darendeliler F, Akdikmen O, Kopuz S, Sut N. Family-based group treatment versus individual treatment in the management of childhood obesity: randomized, prospective clinical trial. Eur J Pediatr. 2009;168:1091-1099.

25- 10/16/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Krul M, van der Wouden JC, Schellevis FG, van Suijlekom-Smit LW, Koes BW. Musculoskeletal problems in overweight and obese children. Ann Fam Med. 2009;7:352-356.

26- 11/10/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Laurson KR, Eisenmann JC, Welk GJ, Wickel EE, Gentile Da, Walsh DA. Combined influence of physical activity and screen time recommendations on childhood overweight. J Pediatr.

2008;153(2):209-214.

27- 1/15/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Shiri R, Karppinen J, Leino-Arjas P, Solovieva S, Viikari-Juntura E. The association between obesity and low back pain: a meta- analysis. Am J Epidemiol. 2010;171(2):135-54.

28- 1/29/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Kuk JL, Ardern CI. Influence of age on the association between various measures of obesity and all-cause mortality. J Am Geriatr Soc. 2009 Sep 15.

29- 1/29/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Berkey CS, Rockett HR, Colditz GA. Weight gain in older adolescent females: the internet, sleep, coffee, and alcohol. J Pediatr.

2008;153(5):635-639.

30- 2/19/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Picot J, Jones J, Colquitt JL, et al. The clinical effectiveness and cost-effectiveness of bariatric (weight loss) surgery for obesity:

a systematic review and economic evaluation. Health Technol Assess.

2009;13:1-190, 215-357, iii-iv.

31- 2/19/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: OBrien PE, Sawyer SM, Laurie C, et al.

Laparoscopic adjustable gastric banding in severely obese adolescents: a

(28)

randomized trial. JAMA. 2010;303(6):519-526.

32- 10/15/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: US Food and Drug Administration.

Meridia (sibutramine): market withdrawal due to risk of serious cardiovascular events. US Food and Drug Administration website. Available at:

http://www.fda.gov/Safety/MedWatch/SafetyInformation/

SafetyAlertsforHumanMedicalProducts/ucm228830.htm. Published October 8, 2010. Accessed October 15, 2010.

33- 12/17/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: US Food and Drug Administration.

FDA: Tainted products marketed as dietary supplements potentially dangerous.

U S F o o d a n d D r u g A d m i n i s t r a t i o n w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : http://www.fda.gov/NewsEvents/Newsroom/PressAnnouncements/ucm236967.htm . Updated December 15, 2010. Accessed December 17, 2010

METABOLİK SENDROM

Sendrom X; İnsülin Rezistans Sendromu; Dismetabolik Sendrom;

Metabolik Sendrom Nedir?

Metabolik sendrom 20 yıl öncesine kadar görülmeyen ancak son 20 yılda hazır gıda tüketiminin artması, rafine yiyeceklerin, hayvansal gıdaların aşırı tüketimi sonucunda her 6 kişiden birini ilgilendiren metabolizma bozukluğudur.

Çocuklarda giderek daha sık görülmektedir.

Metabolizma, vücudun çalışma sistemidir. Gıdaların alınması, işlenmesi ve enerjiye çevrilmesi ile vücudun düzgün çalışmasını sağlayan sistemdir.

Metabolik sendrom bir hastalık değildir, vücut metabolizmasını bozan aksaklıklar

(29)

topluluğudur.

Metabolik sendrom tablosunu oluşturan aksaklıklar:

Gizli şeker( glikoz intoleransı), Obezite,

Yüksek tansiyon ve Yüksek trigliserid ve

Düşük HDL kolesterol ( iyi kolesterol) dür.

Metabolik sendrom tanısı nasıl konur?

Metabolik sendrom tanı kriterleri

Metabolik sendromun sebebi tam olarak bilinmemektedir, ancak yüksek şekerli gıdalar, rafine yiyeceklerin metabolik sendroma neden oldukları bilinmektedir.

Genetik faktörler ve yaşam tarzı metabolik sendromun ortaya çıkışını etkileyen önemli faktörlerdir.

Metabolik sendromun araştırılması, erken teşhisi ve tedavi edilmesi buna bağlı hastalıkların önlenmesinde çok önemlidir. Metabolik sendroma bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar:

Tip 2 diyabet ( şeker hastalığı ), Kalp hastalıkları,

Kalp krizi,

Kardiyovasküler hastalıklar ; Beyin kanaması, İnme,

Felç dir.

Metabolik sendrom riskini arttıran sebepler nelerdir?

Metabolik sendrom gelişmesini etkileyen en önemli faktör yaşam tarzı ve genetik meyil dir. Yaşam tarzı içinde alınan kalori miktarı ve egzersiz arasındaki denge önemlidir. Özellikle yüksek kalorili gıdalar, rafine yiyecekler ( şeker, un ve yağ) metabolik sendrom gelişmesine neden olan en önemli faktörlerdir.

(30)

Yaş: Çocuklarda giderek artmaktadır. Batı toplumlarında 60 yaş üstü insanların neredeyse % 40 ında metabolik sendrom görülmektedir.

Irk: metabolik sendrom kadınlarda daha sık ortaya çıkmaktadır, Sosyoekonomik durum: alt gelir guruplarında daha sık ortaya çıkar,

Obezite: şişmanlık metabolik sendroma zemin hazırlayan en önemli faktördür. Özellikle göbek etrafında yer alan kilolar çok tehlikelidir.

Genetik yapı: ailede metabolik sendrom olması sizde de ortaya çıkma şansını çok arttırır. Ailede yada sizde :

Tip 2 diyabet, Yüksek tansiyon, Yüksek kolesterol,

Koroner kalp hastalıkları,

Polikistik over sendromu varlığı metabolik sendrom gelişme riskini arttırır.

Az fiziksel aktivite, Kötü beslenme:

Yüksek kalorili, o Çok şekerli,

Doymuş yağ içeren, Unlu,

Az lifli gıdalar Gazlı içecekler,

Sigara içmek metabolik sendrom gelişme riskini çok arttırır,

Metabolik sendrom belirtileri nelerdir?

Metabolik sendrom bir hastalık değil vücut metabolizmasını bozan aksaklıklar topluluğudur. Bu nedenle altta yatan aksaklıklara bağlı birçok şikayete neden olabilir. Altta yatan bulguların çoğu testler ile ortaya çıkarılabildiği için düzenli aralıklarla CHECK – UP yapılması çok önemlidir.

Obezite: özellikle karın etrafı ve göğüste aşırı yağlanma sonucu ortaya çıkan en sık şikayet horlamadır, ayrıca:

Horlama, Uyku apnesi,

Eklem ve sırta ağrıları, Reflu ve buna bağlı yanma, Çabuk yorulma,

(31)

Nefes darlığı,

Egzersiz kapasitesinde azalma, Göğüs ağrısı,

Diyabet ve buna bağlı şikayetler:

Sık idrara çıkma, Sık susama,

Kilo alma yada kilo kaybı, Görme bozuklukları,

Yüksek kolesterole bağlı şikayetler:

Hipertansiyon,

Kardiyovasküler olaylar;

Kalp krizi,

Serebro vasküler olaylar İnme,

Beyin kanaması,

Metabolik sendrom nasıl teşhis edilir?

Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları metabolik sendrom teşhisinde yardımcı olur. Teşhisi destekleyecek metabolik bulgular ise laboratuar testleri ile gösterilir.

Metabolik sendrom teşhis kriterleri:

Aşağıda sıralanan 5 kriterden 3ü nün bulunması metabolik sendrom teşhisi koydurur.

1- Obezite özellikle karın çevresinde yağ birikimi ( Santral Obezite ):

a. Göbek etrafında yağ brikimi ile karakterize şişmanlıktır. İç organlarda yağlanma olduğunu gösterir. Metabolizmanın aksadığını gösterir.

b. Kadınlarda göbek çevresinin 89 cm

c. Erkeklerde göbek çevresinin 102 cm den fazla olması santral obezitedir.

2- Glikoz intoleransı veya İnsülin direnci:

Açlık kan şekerinin 100 mg/dL nin üzerinde olmasıdır.

Vücudun besinlerden alınan şekeri hızlı şekilde yerine yerleştiremediğini, İnsülin miktarında azlık yada direnç gelişmeye başladığını gösterir.

(Avrupa ve Amerika da kan şekeri sınır değeri 100 mg/dL, ülkemizde kan şekeri sınır değeri 110 mg / dL dir).

(32)

3- Yüksek Tansiyon:

Tansiyonun 130 / 85 in üstünde olmasıdır.

4- Yüksek Trigliserid :

Trigliserid kan yağlarının bir çeşididir. Açık trigliserid değerinin 150mg/dL olması metabolik sendrom için 5 kriterden biridir.

5- İyi kolesterol ün düşük olması ( düşük HDL kolesterol ):

HDL ( High Density Lipoprotein : HDL) bir kan kolesterolüdür ve vücudu korur.

Vücuttaki kolesterolü sökerek karaciğere götürür. Koruyucu kolesterol, iyi kolesterol de denir. Düşük olması tansiyon, kalp ve damar hastalıklarına meyili arttırır.

a- Erkeklerde 40 mg / dL

b- Kadınlarda 50 mg/ dL altında olması metabolik sendromun 5 kriterinden birisidir.

Yukarıda sayılan 5 kriterden 3 ünün bulunması metabolik sendrom teşhisi koydurur. Basitçe muayenehanede kilo ölçümü, kilo boy oranı ile BMI ( Body Mass İndeks hesaplanması), tansiyon ölçümü ile temel kriterler tespit edilebilir. Ayrıca basit laboratuar testleri ile kan şekeri, trigliserid ve HDL kolesterol ölçümü tanı koymak için yeterli olur.

Metabolik sendromda laboratuar testleri:

A- GLUKOZ (Kan şekeri ) TESTLERİ :

Kan şekerinin normal limitler içinde olup olmadığının kontrolü için yapılan testlerdir. Şeker metabolizmasının göstermek için basit kan tahlilleri yapılır:

a- AÇLIK KAN ŞEKERİ:

Bir gece açlıktan sonra sabah bakılan kan şekeridir. Metabolizmanın kan şekerini iyi kontrol edip edemediğini gösteren en basit testtir.

b- TOKLUK KAN ŞEKERİ:

Açlık kan şekeri ile birlikte değerlendirilir. Yemekten iki saat sonra bakılan kan şekeridir. Metabolizmanın besinlerle alınan glikozu nasıl kullandığına bakılır. Çok değerli bir testtir.

c- ŞEKER YÜKLEME TESTİ ( OGT T ):

Bir miktara şeker verilerek metabolizmanın nasıl davrandığına bakılır. Çok değerli bir testtir. Açken verilen belli miktar şekerden sonra yarım saatte bir kan alınarak kan şekerine bakılır. Metabolizmanın değerlendirilir.

(33)

B- KOLESTEROL TESTLERİ:

Lipid profili de denir. Kan yağlarının en önemli kısımlarından olan kolesterol değerlerini gösterir. Açken bakılmalıdır. Lipid profili şu testlerden oluşur:

TOTAL KOLESTEROL

HDL KOLESTEROL ( İYİ KOLESTEROL ) vücuttaki kolesterolü sökerek karaciğere götürüp atar,

LDL KOLESTEROL ( KÖTÜ KOLESTEROL ) kolesterolü damara yapıştırır damar sertliği ve hipertansiyon yapar, damar tıkanması yapar,

VLDL KOLESTEROL.

Metabolik sendromlu kişilerde en sık hangi hastalıklar görülür?

Metabolik sendrom şeker ve yağ metabolizması bozuklukları ile seyreden bozukluklar topluluğudur ve aşağıdaki hastalıklar sık görülür:

Tip 2 Diyabet,

Koroner kalp hastalıkları, Kalp krizi

Kalp yetmezliği,

Felç: Beyin damarlarında tıkanmalara bağlı olarak ortaya çıkar, Periferik arter hastalıkları:

Polikistik over sendromu ( İnsülin ve kan şekeri metabolizmasını bozarak metabolik sendroma yol açar),

Uyku apnesi, Akut pankreatit,

Karaciğer yağlanması,

Kronik böbrek hastalıkları ( diyabet, böbrek damarlarında tıkanma ve hipertansiyon nedeniyle).

Metabolik sendrom nasıl tedavi edilir?

Metabolik sendrom bir hastalık değil arızalar topluluğu olduğundan önemli olan arızaların takibi ve zamanında müdahaledir.

Düzenli kilo takibi,

Düzenli Check Up testleri ile kan şekeri ve kolesterol takibi, Tansiyon takibi,

(34)

Göbek çevresi ölçüsünün takip edilmesi metabolik sendrom tehlikelerinden korunmanın ilk basamağıdır.

Metabolik sendromdan ancak bu koşullar düzeltilerek kaçılabilir. Bu amaçla:

Hayat tarzını değiştirmek;

Daha aktif yaşamak;

Aktivite ve spora zaman ayırmak;

Dengeli beslenmek,

Doymuş yağlardan, aşırı hayvansal gıdalardan, rafine gıdalardan uzak durmak;

Kilo vermek,

İdeal kilonuza ulaşmak için bir programa katılın,

Yavaş ve kararlı şekilde kilo verin, kısa zamanda verilen kilolar kalıcı başarı sağlamaz,

Yeme alışkanlığınız değiştirin.

İlaçlar ( metabolizmanın işini kolaylaştıran ilaçlar);

Kan şekerini kontrol altında tutmak için metformin içeren ilaçlar;

Kan yağlarını dengelemek amacıyla kolesterol düşürücü ilaçlar kullanılabilir,

Cerrahi

Tıkalı damarları açmak için,

Obezite tedavisinde alternatif olarak kullanılabilir.

Yeme alışkanlığını değiştirmek ve sağlıklı beslenme ipuçları:

Öğünlerinizde meyve ve sebze daha fazla yer alsın, Bol lifli gıdalara yer verin,

Hayvansal gıdayı azaltın,

Kızartma yerine haşlama, ızgara yada fırında pişirmeyi tercih edin, Atıştırmalıkları kaldırın,

Akşam yemeğinden sonra atıştırma maya dikkat edin,

Rafine edilmiş gıdalardan ( un, şeker, yağ) uzak durmaya çalışın, Sodalı içecekler kullanmayın,

Hazır meyve suları kullanmayın, Şekerli gıdalardan uzak durun.

(35)

Kan yağlarını ve metabolik sendrom riskini arttıran ilaçlar nelerdir?

Bazı ilaçlar kan yağlarını arttırır metabolik sendroma zemin hazırlar, özellikle estrojen içeren ilaçlar ve doğum kontrol hapları bu ilaçların başında gelir.

Östrojen içeren ilaçlar, Steroidli ilaçlar,

Beta blokerler,

Tiazid gurubu idrar söktürücü ilaçlar,

Retinoidler ( sivilce ve cilt hastalıklarında kullanılır) metabolik sendrom riskini arttırır.

Metabolik sendrom’u hastalığa dönüşmeden durdurmak elinizdedir.

Doktorunuza danışın.

Referanslar:

1. American Heart Association http://www.americanheart.org/

2. National Institute of Diabetes & Digestive & Kidney Diseases http://www.niddk.nih.gov/

3. Canadian Cardiovascular Society http://www.ccs.ca/home/index_e.aspx/

4. Canadian Diabetes Association http://www.diabetes.ca/

5. Batsis JA, Romero-Corral A, Collazo-Clavell ML, et al. Effect of bariatric surgery on the metabolic syndrome: a population-based, long-term controlled study. Mayo Clin Proc . 2008 Aug;83(8):897-907.

6. Cornier MA, Dabelea D, Hernandez TL, et al. The metabolic syndrome. Endocr Rev . 2008;29:777-822.

7. Deen D. Metabolic syndrome: time for action. Am Fam Physician . 2004;69:2875-2882.

8. Eckel RH, Grundy SM, Zimmet PA. The metabolic syndrome. Lancet . 2005;365:1415-1428.

9. Findings and recommendations from the American College of Endocrinology on the insulin resistance syndrome. American Association of Clinical Endocrinologists website. Available at: http://www.aace.com/ .

10. Gami AS, Witt BJ, Howard DE, et al. Metabolic syndrome and risk of incident

(36)

cardiovascular events and death. J Am Coll Cardiol . 2007;49:403-414.

11. Grundy SM, Brewer HB, Cleeman JI, et al. Definition of metabolic syndrome:

report of the NHLBI/AHA conference on scientific issues related to definition.

Circulation . 2004;109:433-438.

12. Grundy SM, Cleeman JI, Diniels SR, et al. AHA/NHLBI Diagnosis and management of the metabolic syndrome: an AHA/NHLBI Scientific Statement.

Circulation . 2005;112:2735-2752.

13. Metabolic syndrome. EBSCO DynaMed website. Available at:

http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated November 2010.

14. National Heart, Lung, and Blood Institute website. Available at:

http://www.nhlbi.nih.gov .

15. National Institute of Diabetes & Digestive & Kidney Diseases website.

Available at: http://www.niddk.nih.gov .

16. Reaven GM. The metabolic syndrome or the insulin resistance syndrome?

Different names, different concepts, and different goals. Endocrinol Metab Clin North Am . 2004;33:283-304.

17. Steinberger J, Daniels SR, Eckel RH, et al. AHA scientifc statement: progress and challenges in metabolic syndrome in children and adolescents. Circulation . 2009;119:628-647.

18. Syndrome X or metabolic syndrome. American Heart Association website.

Available at: http://www.americanheart.org . Accessed January 17, 2003.

19. Wright JT, Harris-Haywood S, Pressel S, et al. Clinical outcomes by race in hypertensive patients with and without the metabolic syndrome (ALLHAT). Arch Int Med . 2008;168:207-217.

20. 1/13/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Salas-Salvadó J, Fernández-Ballart J, Ros E, et al. Effect of a Mediterranean diet supplemented with nuts on metabolic syndrome status: one-year results of the PREDIMED randomized trial. Arch Intern Med . 2008;168:2449-2458.

2 1 . 2 / 1 7 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Davidson LE, Hudson R, Kilpatrick K, et al. Effects of exercise modality on insulin resistance and functional limitation in older adults: a randomized controlled trial. Arch Intern Med . 2009;169:122-131.

2 2 . 5 / 1 1 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Nettleton JA, Lutsey PL, Wang Y, Lima JA, Michos ED, Jacobs DR. Diet soda intake and risk of incident metabolic

(37)

syndrome and type 2 diabetes in the Multi-Ethnic Study of Atherosclerosis (MESA). Diabetes Care . 2009;32:688-694

HİPOTİROİDİ

Hashimoto Tiroiditi; Hipo aktif Tiroid; Tiroid Hormon Azlığı;

Hipotiroidi tiroid hormonlarının azlığına bağlı hastalıktır. Tiroid bezi yeterli hormon salgılayamaz. Tiroid hormonları boyun ön tarafına bulunan tiroid bezinden salgılanır ve metabolizmayı kontrol eder. Tiroid hormonlarının azalmasına neden olan en sık hastalık Hashimoto hastalığıdır. Hashimoto hastalığı tiroid bezinin iltihabıdır, vücut kendi dokusuna savaş açar, tiroid bezi hormon üretemez hale gelir ve hipotiroidi ortaya çıkar.

Hipotiroidi neden olur?

Hashimoto hastalığı,

İdiopatik tiroid atrofisi ( sebebi bilinmeyen bir şekilde tiroid bezi çalışmayı durdurur) ,

İyot eksikliği: tiroid hormonları iyot ile yapılır iyot eksikliğinde hormonlar yapılamaz ve hipotiroidi olur. Günümüzde tuzlara iyot katıldığından nadir görülür,

Subakut tiroidit: viral enfeksiyonları takiben ortaya çıkan tiroid iltihabıdır,

Tıbbi tedavilere bağlı hipotiroidi: boyun bölgesinin ışınlanması yada tiroid bezinin cerrahi olarak çıkarılması yada radyoaktif iyot tedavisi sonrası tiroid bezi çalışmaz ve hipotiroidi ortaya çıkar.

İlaçlara bağlı hipotiroidi: bazı ilaçlar ( lityum, iyot, alfa interferon, tioüre, amiodaron, interlökinler vb. ) tiroid bezinin çalışmasını durdurur ve hipotiroidi yapar.

Hipofiz bezi kanseri,

Tiroid kanseri ve tiroid enfeksiyonlarına bağlı hormon yetmezlikleri

(38)

görülebilir.

Hipotiroidi kimlerde görülür?

Tiroid hormon azlığı herkezde ve her yaşta ortaya çıkabilir. En tehlikeli olanı doğumsal tiroid azlığıdır, zamanında tedavi edilmezse ağır zeka geriliği ve gelişme geriliğine sebep olur. İleri yaşlarda ortaya çıkan tiroid azlığı en sık

Yaş: hipotiroid ileri yaşlarda özellikle 65 yaş üstünde sık görülür, Cins: hipotiroidi kadınlarda erkeklerden daha sıktır,

Multiglandular otoimmun hastalıklar ile birlikte sık görülür yani diyabet ve diğer hormon hastalıkları ile sık görülür,

Ailede hipotiroidi olan kişilerde sık görülür,

Diğer otoimmün hastalıklar ile birlikte sık görülür özellikle Pernisiyöz anemi,

Tip 1 diyabet,

Paratiroid bezi hastalıkları, Romatoid artrit,

Lupus ile birlikte tiroid hormon azlığı sık görülür.

Hipotiroidi belirtileri nelerdir?

Hipotiroidi şikayetleri yıllar içinde yerleştiğinden tanı koymak zordur. En sık görülen şikayetler:

Halsizlik,

Çabuk yorulma, Takatsizlik,

Sürekli oturma yatma isteği, Depresif ruh hali,

Sabah yorgun kalkma, Gün içinde uyuklama, Ödemli yüz,

Ciltte kuruluk,

Saç dökülmesi, saçlarda zayıflık ve kırılma, El ve ayaklarda şişme,

Soğuğa tahammülsüzlük yazın bile hırka giyme, Kilo alma,

Kabızlık,

Referanslar

Benzer Belgeler

Yeni tanı DM hasta- larının %66.7’sinin (%37.8 hiperosmolar hiperglisemik durum, %26.7 diyabetik ketoasidoz ve %2.2 diyabetik ayak enfeksiyonu) ciddi diyabetik komplikasyonlar

3 Bizim çalışmamızda da diyabetik komplikasyon riski yüksek olan HbA 1 c >%7 grupta ortalama MPV değeri 11,5 fL olarak bulunmuştur ve kontrol grubuna göre Tip 2 DM

In a review of 7 cases of scleredema diabeticorum, the mean age at onset was 54 years, the mean duration of diabetes was 13 years and the patients reported to have a high

• İnsan insülinine göre, daha kısa sürede daha yüksek pik yaptığı ve bazal düzeye daha. hızlı indiği için hipoglisemi riski daha

ANOVA table: Significance value p=0.000, which less than 0.05, hence there is statistically significant linear relationship between monthly income status and amount spent

Firstly, Questionnaire for assessing teachers’ TPACK was given to the teacher participants before they collaboratively worked and developed the technology-based approach

Advances in therapy for type 2 diabetes: GLP-1 receptor agonists and DPP-4 inhibitors. Exenatide and liraglutide: different approaches to develop GLP-1 receptor agonists

Effect of weight loss by gastric bypass surgery versus hypocaloric diet on glucose and incretin levels in patients with type 2 diabetes. Cummings DE,