• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ ERYTHRAİ KAZISI BAŞKANLIĞI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ ERYTHRAİ KAZISI BAŞKANLIĞI"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

   

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ ERYTHRAİ KAZISI BAŞKANLIĞI

 

ERYTHRAİ KAZISI 2013 ÇALIŞMA RAPORU

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi adına gerçekleştirilen Erythrai Kazıları, 2013 yaz sezonu 8 Temmuz-3 Ekim 2013 tarihleri arasında Bakanlık temsilcisi Erdal Korkmaz’denetiminde yürütülmüştür.

Kazımızın ana ödeneği Kültür ve Turizm Bakanlığı DÖSİM ve Genel Müdürlük bütçelerinden verilmiş, İzmir İl Özel İdaresi, Türk Tarih Kurumu ve A.Ü Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi de ekteki belgelerde ayrıntıları verildiği miktarlarda finansal katkılarda bulunmuşlardır. Çalışmaları gerçekleştirmemizi sağlayan tüm Kurumlarımıza teşekkür ederiz.

2013Erythrai çalışmaları aşağıda ayrıntılarıyla yer alan başlıklarda gerçekleştirilmiştir. Yine eklerde ayrıntılarıyla değinilecek olan çalışmalara katılan ekip üyelerine ve yardımlarını esirgemeyen İzmir İl Kültür Müdürü Sayın Abdülaziz Ediz, Ankara’da Genel Müdürlükte çalışan meslektaşlarımıza, Çeşme Müzesi Müdür Vekili Sayın Gonca Şen’e ve müzedeki meslektaşlarımıza, Limantepe, Klazomenai, Bağlararası ve Teos kazı ekiplerine teşekkürü borç biliriz. Yine lojistik konularda ve köy şenliğinin düzenlemesindeki yardımlarından dolayı Alaçatı Belediyesi ve Belediye başkanı Muhittin Dalgıç’a da özellikle teşekkür etmek isteriz.

2013 yılı Erythrai Kazı sezonunda şu başlıklar altında çalışılmıştır: 1. Cennettepe kazı çalışmaları, 2) Kazı deposu seramik çalışmaları ve kazı evi çizim, fotoğraf ve envanter çalışmaları, 3) Arazi ölçüm çizim ve poligonların revize edilme çalışmaları, 4) Restorasyon, konservasyon ve pasif koruma çalışmaları, 5) Epigrafi çalışmaları, 6) Köy içindeki eserlerin tespit, toplanması ve envanterleri, 7) Sualtı çalışmaları, 8) Müzedeki çalışmalar, 9) Çevreyle- halkla ilişkiler, 10) Lojistik çalışmalar ve çevre düzeni 11) Erythrai alan yönetim planı ve peyzaj pojeleri için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ortaklığında düzenlenen ERASMUS Uluslararası Doktora ve Master Öğrencileri yaz okulu programı

(2)

1) CENNETTEPE KAZI ÇALIŞMALARI

2010 yılından beri Cennettepe’de Tel örgü dışında başlattığımız kazılar da bu yıl da beşi yeni olmak üzere toplam altı açma açılarak devam edilmiştir.

ERT13CT-014

Cennettepe Mevkii’ nin batısında bulunan 2012 yılında kazısı yarım kalmış olan 014 açmada 12.07.13-13.07.13 tarihleri arasında çalışmalar yapılmıştır.

(3)

Bu açmada hemen 10 cm derinlikte bulunmuş olan Erken Tunç Çağı seramikleri, Erken Tunç Çağı katının da eğimli olan arazinin bu alt kodunda çıkma olasılığı üzerine açılmaya başlamıştı. Daha önceki çalışmalarda ortaya çıkarılmış olan doğu kesitindeki su kanalı ve yeni çalışmalarda açmanın kuzeybatı köşesinde yüzeyden 30 cm derinlikte karşılaşılan döküntü taş birikintisinin dışında açmanın geri kalan bölümünün anakayadan oluştuğu tespit edilmiştir.

Anakaya yüzeyden 25 cm derinlikte ortaya çıkmıştır. Ancak açmanın batısında Anakaya üzerinde görülen kanalın ve kesite de giren hemen üzerindeki taş yığıntıların doğal olup

(4)

olmadığı tartışmalıdır. Açmadan az sayıda Geç Roma ve Erken Tunç çağı olmak üzere, üst kodlardan aktığı anlaşılan parça halinde seramikler ele geçmiştir.

ERT12/13 CT015

Cennettepe kazı alanında Erken Tunç Çağı Tabakasını aydınlatmak için yapılan çalışmada ikinci alan yine daha 2012 de kazısı yapılmış ve yoğun Erken Tunç Çağı malzemesi ele geçmiş CT 12-015 açmasıydı. Açmanın güneyinde ve batısında1.yüzyıla ait Roma duvarlarının yer aldığı 5.20x4.20 metrelik bir alanda derinleşilmiştir. İlk seviyelerden itibaren alanı adeta ikiye bölen kırmızı ve kahverengi oldukça sert bir toprak yapısıyla karşılaşılmıştır.

Tepenin eğiminden kaynaklanan bu durum sebebiyle aynı seviyelerde alanın doğu kenarında kırmızı renkli, oldukça sert toprak yapısıyla Erken Tunç Çağı tabakası belirmeye başlarken, batı kenarda Geç Dönem malzemesi içeren kahverengi dolgu toprak devam etmektedir.

(5)

Öncelikli olarak düzgün bir plan vermeyen döküntü taşlar kaldırılmıştır. Ele geçen siyah, kahverengi ve kırmızı astarlı, perdahlı Erken Tunç Çağı II’ye ait seramik buluntular arasında siyah perdahlı bir tankarta ait boyun kısmı, ağız kenarında diagonal kazıma bezeme bulunan çömlek parçası, gaga ağızlı ve boyundan kulplu testi parçaları ile kabaralı, parlak perdahlı kulp parçası bulunmuştur. Ayrıca Erken Tunç Çağı II’ye ait siyah astarlı ve perdahlı tümlenebilir bir çanak ele geçmiştir.

Ele geçen diğer buluntular arasında çakmaktaşından iki tane dilgi, taş balta ucu ve pişmiş toprak, çift koni bir ağırşak bulunmaktadır. Geç Dönem seramiği arasında ise belirgin bir yoğunluğa sahip protogeometrik parçalar gelmiştir. Alanın güneydoğu kenarında döküntü taşların kaldırılmasıyla devam eden derinleşmede aralarında azımsanmayacak miktarda boyalı seramik örneklerinin bulunduğu çoğunlukla Geç Dönem malzemesinin ele geçtiği bir çukur tespit edilmiştir. Bu çukurun sona ermesiyle birlikte doğu-batı doğrultusunda uzanan bir duvar açığa çıkmaya başlamıştır. Bu duvar Erken Tunç Çağı’na aittir.

Açmada öncelikli olarak döküntü taşlar, çukur ve Geç Dönem dolgusu kazıldıktan sonra, Erken Tunç Çağı’na ait kırmızı renkli ve oldukça sert bir yapı gösteren kontekste derinleşilmiştir. Alanın tam ortasında kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen biçiminde bir mekan açığa çıkarılmıştır.

(6)

Oldukça kısıtlı iki alanda ve kısa süreli çalışılmasına rağmen Erken Tunç Çağı’na ait önemli verilerin elde edildiği Cennettepe kazı alanında bu tabakaya ait kazılar imkanlar doğrultusunda devam ettirildiğinde çok daha ayrıntılı sonuçlara ulaşılacağı açıktır.

ERT13CT018

2011 yılında açılan CT 11- 002 numaralı açmanın doğusuna bitişik olarak Doğu – Batı doğrultusunda 8m, Kuzey – Güney doğrultusunda ise 6.30m’lik alanda 12.07.2013 tarihinde çalışmalara başlandı. Amaç 002 açmasında yolu sınırlayan harçsız Hellenistik tarzda örülmü duvarın , Hellenistik teras ya da kata ait olup olmadığını anlamak ve tabi doğu doğrultuda ilerlemekti.. Toplam 14 locusta çalışılmış, açmanın en derin kısmında 1.29 m derinleşilmiştir.

(7)

Sonuçta toplam harçsız düzenli taş sırasının arkasındaki İS. 3. mekanıyla aynı döneme ait tek sıra halinde dizildiği, arkadaki mekanların birbiriyle içi içe ve üstüste inşa edilmiş duvarlarıyla İs 3 ve 7 yy’lara ait yapılar olduğu düşünülmektedir. Tüm bu kodlarda içinden karışık malzeme barındıran dolgu gelmiştir. Ayrıca bu dolgu içinden Erken Roma Dönemine ait mermer heykelcik başı (Zeus) ile amorf durumda pişmiş toprak kaplara ait parçalar, kemik parçaları ve sikkeler ele geçirilmiştir.

ERT13CT-019

Cennettepe Mevkii’nde 014 nolu açmanın doğusundaki üst sekide 6x6 metre ölçülerinde 13.07.13-28.07.13 tarihleri arasında 019 nolu açmada derinleşme çalışmaları başlamıştır.

Buradaki amaç yine yerleşimin üst kısmında dolgu tabakalarından gelen erken malzemelerin, höyük olması muhtemel bu alanda, ait oldukları tabakaları saptamaktır. Olasılıkla da alt kodlarda ele geçen Erken Tunç Çağı malzemesinin, anakayaya 25 cm sonra ulaşılan CT11-14 açmasının üstündeki bu kodlarda bulunma durumudur.

Açmada batı kesitten doğuya doğru c.a 20 cm derinleşildikten sonra 2.60 metre genişlikte, kuzey kesitten güneye doğru 5.60 metre uzunlukta ufak boyutlu taşlardan yapılmış yer yer tahrip edilmiş taban döşemesi ile karşılaşılmıştır . Bunun hemen bir seviye altında, doğu kesitten batıya doğru güney kesite paralel 35 cm genişlikte, 3 metre uzunlukta, 25 cm derinlikte bir duvar, açmanın kuzey kesitinden 40 cm uzaklıkta, batı kesitten doğuya doğru 40 cm genişlikte, 2.65 metre uzunlukta, 53 cm derinlikte diğer bir duvar ortaya çıkmıştır.

(8)

Söz konusu döşemenin hemen sınırında yer alan ve açmayı güney-kuzey doğrultulu ortadan ikiye böler şekilde geçen 80 cm derinlikteki duvar ise üstteki kodlarda ve tel örgünün içinde görüldüğü şekliyle Roma Dönemi terasının aynısıdır. Yani İS. 1 yy’da alanın düzenli örgülü setler ve platformlar oluşturur şekilde teraslandığı anlaşılmıştır . Ayrıca açmada c.a 50 cm derinlikte diğer açmalarda da aynı derinlikte rastlanılan yangın katı kalın bir hat halinde izlenmektedir ki bu tabakaya ait yanmış kiremitler örtü halinde terası ve duvarların kenarında yüzeye çıkmıştır.En erkeni Roma 3. yy la ait olmak üzere Bizans dönemini de kapsayan 169 adet sikke ele geçmiştir. Yine buradan Roma 4 yy a ait cam parçaları ele geçmekle birlikte Bizans Dönemi’ne ait ampulla tam kap olarak bulunmuştur.

ERT13CT-020

019 nolu açmanın hemen kuzeyine bitişik olarak açılan 020 nolu açma da 30.07.2013- 28.08.13 tarihleri arasında çalışmalar yapılmıştır.

(9)

Açmanın amacı 019 nolu açmada karşılaşılan mekanın gelişimini anlamak bu mekanı oluşturan duvarlardan biri olan Roma Teras duvarının devamını incelemek, taban döşemesinin devamını takip etmek ve kuzey batı köşesinde karşılaşılan yangın tabakasının devamını ortaya çıkarmaktır.

Yapılan çalışmalar sonrasında Roma Teras duvarının bir blok dizisi daha devam ettiği, daha sonra temel taşlarına kadar tahrip edildiği bu temel taşlarının ise kuzey kesitten 2 metre uzaklıkta karşılaşılan doğu batı doğrultusunda büyük blok taşlardan oluşan duvara dayandığı gözlenmiştir Açmanın kuzey doğusunda doğu kesitten batıya doğru uzanan büyük blok taşlardan oluşan mimari öğenin 2011 yılında bu alanda kazılan 010 nolu açmada karşımıza çıkan kanal ile benzerlik göstermesi bu blok taşların kanal olabilme kanısını yaratmıştır.

Roma teras duvarıysa açmanın doğu kesitinden batı kesitine doğru uzanan büyük blok taşlardan oluşan düzensiz örgülü bir duvarla kesilmiştir

Açma 019 da terasın üzerinde bulunan irili ufaklı taşlardan oluşan döşeme altı bu açmada devam etmemektedir, öyle ki yangın tabakasının hemen altından erken tunç çağına ait tabakalardan tanıdığımız kırmızı killi toprak ve erken tunç çağı malzemesi gelmiştir.. Açma 15deki gibi Roma terasının arkasında derinde kalıntıları devam eden erken Tunç çağı katının, burada da olası kalıntılarını bulmak amacıyla bu kesimlerde derinleşilmiş ancak bir mimariye rastlanmamıştır.

(10)

ERT13-CT021

04.08.2013 – 08.09.2013 tarihleri arasında Cennettepe mevkiinde 2011 yılı 010 numaralı açmasının 15.5m kuzeyinde, 6x6 metrelik ölçülerdeki alana 021 açma numarası verilerek çalışmalar yürütülmüştür. Cennettepe kazı alanında önceki yıllarda ortaya çıkan Roma Dönemine tarihlenmiş olan yolun kazı alanının bu bölümünde devam edip etmediğini anlayabilmek ve Cennettepe’nin kuzey bölümündeki olası arkeolojik kalıntıları ortaya çıkarabilmek amacıyla başlatılan çalışmalarda öncelikle yüzeydeki tarım toprağı kaldırılmıştır.

Hemen 0.20 metre derinlikten itibaren açmada bol miktarda başka yerden buraya getirilerek dökülmüş pişmiş toprak kap parçaları ile çatı kiremitlerine rastlanmıştır. Bu dolgu kazıldıkça 0.50 metre derinlikten itibaren bir mekan oluşturabilecek doğu batı ve güney yönlere uzanan duvarlar açığa çıkarılmıştır. Yarım kalan çalışmalara gelecek sezon da devam edilecektir. 

ERT13CT-022

2012 sezonunda açılan ve 2013 sezonunda Protohistoryanların Erkan Tunç Çağı katını saptayarak çalıştıkları 015 numaralı açmanın hemen üst kodunda doğu yönde CT 022 numaralı açma açılmıştır. 6x6 metre ölçülerindeki bu açmada 20.08.2013 – 07.09.2013

(11)

tarihleri arasında çalışılmıştır. Açmanın amacı 015 nolu açmada ortaya çıkarılan Erken Tunç Çağı tabakasının doğuya doğru devamını incelemektir.

Yapılan çalışmalarda açmanın üst seviyelerinde doğu kesitinden çıkan ve güneye doğru uzanan bir geç dönem kanalı ele geçmiştir. bu kanalın uzunluğu 191 cm, genişliği 53 cm, derinliği 25 cm’dir.  

Açmanın güney kesitinden çıkarak kuzeye doğru uzanan büyük devşirme blok taşlardan oluşan kuru duvar tekniğinde örülmüş bir duvar mevcuttur . Bu duvarın uzunluğu 443cm, genişliği 63 cn, derinliği 20 cm’dir, ki bu duvar kesidin içine girerek güney dorultuda uzanan bir yapının kuzey batı köşesini oluşturur.

Açmanın kuzey batı köşesinde ortaya çıkarılan ufak boyutlu taşlardan oluşan duvar ise batıdan doğuya doğru uzandığı tespit edilmiş olup 170 cm de kuzeye doğru “L” yaptığı görülmektedir. İrili ufaklı moloz taşlardan oluşup kuru duvar tekniğinde örülmüş duvarın uzunluğu 225 cm, genişliği 63 cm, derinliği 40 cm’dir. “L” yapan kısmın uzunluğu ise yaklaşık 1 metredir.

(12)

Açmada ele geçen taş döşeme doğu batı doğrultusunda uzanmakta doğu ucu üst seviyede çıkan kanala yaslanmakta, diğer ucu güney kuzey doğrultusunda uzanan duvara dayanmaktadır. Birbiriyle içiçe üstüste olan bu yapılar farklı mimari katlara işaret etseler de aralarındaki zaman farkını dolgudan çıkan malzemeyle saptamak henüz mümkün değildir..

Ancak açma yeni açmalar eklenip genişletildikçe plan bütünlükleri ortaya çıkacak böylece yapılar da tanımlanabilecektir.

2) Kazı Deposu Seramik Çalışmaları ve Kazı evi çizim, Fotoğraf ve Envanter Çalışmaları

Arazide kazı çalışmaları sürerken, kazı evindeki ekip de çıkan malzemeler ve depodaki malzemeler üzerindeki çalışmalarını sürdürmüştür. Bu kapsamda 19.07.13 günü itibariyle 2007 yılından başlanarak 2013 yılına kadar olan kazı çalışmalarından ele geçen seramiklerin tasnifi yapılmaya başlanmıştır. Bu tasnifte seramik buluntularının kullanım özelliklerine ve dönemlerine bakılarak ayrım yapılmış, bu ayrım her açma ve açma içindeki locus sistemine dayandırılarak oluşturulmuştur. Bu çalışma yapılırken belirlenen alt gruplar;

Başlıcaları Roma Dönemine ait olmak üzere farklı üretim atölyelerine ait amphoralar, günlük kullanım kapları, pişirme kapları ve kandiller olarak belirlendi. Ele geçen tüm parçaların istatistiği tutulup, özellik veren tüm parçalar ayrıldı. Herhangi bir özellik vermeyen parçalar toplanıp ileride gömülecek ya da karar verilen başka yöntemlerle sit için de belli alana yığılacak şimdilik geniş kazı evi alanı içindeki seramik havuzuna döküldü . Yapılan istatistiklerse, gelecek yıllarda gerçekleşecek kazı çalışmalarında çıkan malzemeleri

(13)

tanımak için kolaylık sağlamak ve açmalarda çıkan mimari ve kültürel katları malzemeler sayesinde hızla anlayabilmek adına kolaylık sağlıyacaktır.

01.09.2013 günü itibariyle de sezon çalışması süresince gerek Cennettepe kazı alanından gerekse kentin çeşitli noktalarından ele geçmiş yüzey buluntularını fotoğraflama ve etülük envanterlik fişleri oluşturma çalışmasına başlanılmıştır. Bu belgeleme çalışması süresince ele geçen toplam 286 sikke, 58 adet ağırşak, 2008, 2010 ve 2011 yılına ait depoda bulunan toplam 33 adet ağırşak, 12 küçük buluntu eser, 10 adet terracota eser, 2009 yılına ait depoda muhafaza edilmiş 1 adet terracota figürin başı, 1 adet heykel başı ve 2 adet heykel parçası , 5 adet seramik parçası ve 2 adet tam kap uygun koşullarda fotoğraflanarak eser envanter ve etütlük fişlerine yerleştirilerek belgeleme işlemleri tamamlanmıştır. Son olarak açmalardan ele geçmiş,tasnif ve istatistiği yapılmış seramik parçalarının açma ve locus ayrımı gözetilerek fotoğrafları çekilmiştir. Bu fotoğraflama, tasnif ve istatistiği gerçekleştirilmiş seramik çalışmasına görsel veri sunmuştur.

(14)

3) Arazi Ölçüm Çizim ve Poligonların Revize Edilme Çalışmaları

Kazılarla birlikte yürütülen açma çizimlerinin yanında, TTK nın sağladığı finansal destekle yapılan hizmet alımı sayesinde topografik planda oluşan hataların revizyonuna başlanmıştır.

Bu doğrultuda ilkin yerleşim içindeki poligon ağının yenilenmesine başlanmış ve mevcutların dışında ihtiyaç duyulan yeni noktalar belirlenmiştir. Bununla birlikte Cennettepe de 2007 yılında beri yapılmakta olan çizimler bu sisteme göre topografik plana dijital ortamda oturtulmuş ancak sorunlu kısımlar tekrar ölçülmüştür. Topografik plan ve aplikasyon konusunda Ankara’da halen büro çalışmaları devam etmektedir.

4) Restorasyon Konservasyon ve Pasif Koruma Çalışmaları

1.Cennettepe Mevkii’nde bulunan, 2012 yılında bordür ve lacuna dolgusu yapılmış olan 004 ve 017 no’lu açmalarını kapsayan mozaiğin üzerindeki sinek teli, kum, jeotekstil , kum kaldırılmıştır. Geçen yıl yapılan ve tahrip olmuş bordür onarımları kireç harcıyla tekrar yapılmıştır. Mozaiğin üzerindeki kalker tabakası su ile yumuşatıldıktan sonra bistüri ile mekanik yöntem kullanılarak temizlenmiştir. Yatak harcından ayrılmak üzere olan tesseralara

%3’lük Primal AC33 ile enjeksiyon yapıldıktan sonra mozaik sinek teli, kum. Jeotekstil, kum serilerek tekrar kapatılmıştır.

(15)

    

2. Cennettepe Mevkii’nde bulunan, 2012 yılında 010 nolu açmadaki kesit içine giren mozaiğin üzerindeki toprak tabakası fırça ve spatüllerle alınarak mozaik ortaya çıkarılmıştır. Mozaiğin yüzeyindeki toprak sünger ve su yardımıyla temizlendi. Bordür harcı yapıldıktan sonra yüzeyine tülbent serilip % 15’lik Paraloit B72 fırçarla üzerine uygulanarak stabil hale getirilen mozaik sinek teli, kum, jeotekstil, kum serilerek kapatılmıştır

       

3.Heroon’ da kazılmamış kesimlerdeki toprak kaymasıyla açığa çıkmış olan tabanın bir kısmının altına öncelikle kuru duvar tekniğiyle bir destek duvarı örülmüştür.

Ardından Açıktaki kısımda bulunan mozaiğin üzerindeki toprak tabakası temizlenerek mozaik sinek teli, kum, jeotekstil, kum serilerek kapatılmıştır

       

(16)

          4. Cennettepe Mevkii’nde, 2013 yılında 018, 019, 020, 021 açmalarından elimize

geçen 285 adet sikke bistüri ile mekanik yöntemle temizlenmiştir. Temizlendikten sonra günlük periyotlarla saf suyu değiştirilen sikkeler bir süre %3’lük BTA’da bekletildikten sonra, bir süre alkolde bekletilerek %3’lük Paraloit B72 ile laklanmıştır.

        

5) Epigrafi Çalışmaları

Kazı ekibinin epigraf (yazıtbilimci) üyeleri 28.08.2013 - 31.08.2013 tarihleri arasında ekibe katılarak çalışmışlardır. Malzemelerin bir bölümü gerek ören yerinde, özellikle akropol çevresinde yapılan yüzey araştırmasında, gerekse kazı ekibi tarafından yine ören yerinden getirilen bazı epigrafik malzemelerinde bulunduğu kazı evi deposunda incelenmiştir..Kazı

(17)

deposundaki malzemeler fragman şekildedir, Bütün halinde ele geçenler tabi ki envanterlik olarak önceki yıllarda Çeşme Müzesi’ne teslim edilmişlerdir. Ildırı köyü içindeki yazıtlarsa zaten daha önceki senelerin kazı raporlarında yer almış ve bu yazıtların tümü Akurgal döneminde epigrafi çalışmaları yapan ekiplerce yayınlamıştır.

6) Köy içindeki eserlerin tespit, toplanması ve envanterleri

2012 yılında başlatılmış olan bu çalışmaya devam edilmiştir. Bu kapsamda, şahısların ev ve bahçelerinde insan gücüyle kaldırılıp traktörle taşınabilecek hacimde olan, insitu olmayan ve daha önceki orijinal yerinden koparılmış çoğunluğu mimari taş parçalar, Çeşme Müze Müdürlüğümün de katılımıyla 11.09.2013 tarihinde kazı deposu ve kazı evi bahçesine taşınmış ve envanterleri yapılmıştır.

7) Sualtı Çalışmaları

18.07- 24.07 2013 tarihlerinde sualtında ANKÜSAM tarafından yürütülen çalışmalarda, Antik kentin güney,batı ve kuzey batı sahillerinde; antik çağdaki sahil bandını tespit etmek ve bu alanlarda sualtındaki kültür varlıklarını belirlemek amacıyla balıkadamlar tarafından tüpsüz dalışlar ile belgeleme çalışmaları yapılmıştır.

(18)

Bu çalışmalar sırasında 13 noktada 1.5 ila 4 metre derinliklerde sualtında sütun tamburları, devşirme malzemeler ile oluşturulan mendirek ve Banyoztepe önlerinde batmış olan kıyı şeridinde antik çağ seramik atölyelerinin duvarları ve fırınları görülmüştür

Çamlı-Yaşar Holding Balık çiftliği sınırlarında nekropol kalıntıları ve Değirmen tepe önünde yine kıyı şeridinde batmış mekanların duvarları yoğun olarak tespit edilmiştir. Böylece gelecek yıllarda yapılacak sualtı araştırmalarının planlanmasına da yarayacak veriler toplanmıştır.

(19)

8) MÜZEDEKİ ÇALIŞMALAR

29.08.2013 tarihinde kazı ekibi üyeleri Çeşme Müze Müdürlüğü deposunda bulunan Erythrai Kazıları buluntuları üzerinde yapılacak yayınların ön hazırlığı olarak daha önce Çeşme Müzesine teslim edilen bazı eserler üzerinde çalışmışlardır. Bunlar arasında Heroon’a ait terracota sima parçaları, Kybele kutsal alanından çıkmış terrakota kadın figürinleri ve daha önce müzeye teslim edilmiş yazıtların çizim, fotoğraflama ve ayrıntıları üzerinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

9) Çevreyle- Halkla İlişkiler Köy Kültür Şenliği

Kazı Başkanlığının, köyün bayanlarının organizayonu Çeşme Kaymakamlığı izni ve Ildır Köyü Muhtarlığı’nın desteğiyle 23-24 Ağustos 2013 tarihleri arasında II. Erythrai Kültür şenliği ve hanımlar panayırı gerçekleştirilmiştir. Kazı ekibi için amaç köyde yaşayanlarla kaynaşmak ve Eythrai’ı yaşayan bir kültür merkezi olarak sunmaktır; köylülerce de köyün ürünleriyle de tanıtılması ve evlerine ek gelir sağlanmasıdır. Tüm bunlar iki senedir büyük oranda gerçekleşmekte ve beklenenin üstünde ilgi görmektedir. Bu sene, kazı ekibinin İlişkileri ve organizasyonuyla Ege Zeybeği ve çeşitli yörelerden halk türkülerini seslendiren ünlü sanatçılar Erkan Oğur ve İ. Hakkı Demircioğlu ve Bademler Köyü, köy tiyatrosu şenlikte yer aldılar. Şenlik arkeopark olarak düzenleme konusunda çalıştığımız Cennettepe kazı alanı önündeki meydanda yapıldı.

(20)

10) Lojistik Çalışmalar ve Çevre Düzeni

Ildırı’nın herhangi bir Belediye sınırları içinde yer almayıp mücavir alan olması nedeniyle köyüne bakım temizlik gibi hizmetler verilmiyor, Ildırı köylüsünün de bu konuda pek bir girişimi söz konusu değildir. Bu durum şüphesiz antik siti ve ortadaki kalıntıları da etkilemektedir. Her ne kadar Çeşme Müzesi kısıtlı imkanlarınca en azından ziyaretçilerin geldiği tiyatroyu otlardan arındırıyorsa da, yeterli olmamaktadır. Kazı ekibi bu nedenle çalışsın çalışmasın Akurgal hoca döneminde kazılmış birbirinden kopuk alanların bitki mücadelesi temizliği ve her sene kasten tahrip edilmiş alanların düzenlemesiyle uğraşmak zorunda kalmaktadır. Bunu da ancak ödenek işçi sayısı ve çalışılabilecek gün sayısına paralel oranda yürütebilmektedir. Bu sezon da belirli zamanlarda temizlik ve düzenleme için günler ayrılmıştır. Özellikle Akropolde Matrone kilisesi çevresi her sene adeta baştan düzenlenmekte ancak maalesef ziyaretçilerce tahribe maruz bırakılmaktadır ve aynı şekilde tabelalar da tahrip edilmektedir.

Doğal olarak bunun için kazı ekibinin sürekli alabileceği bir önlem yoktur. Bu yıl en azından doğal tahribatları önlemek adına açmış olduğumuz açmaların etrafına su tahliyesi için kanallar kazılmıştır.

(21)

11) Erythrai Alan Yönetim Planı ve Peyzaj Projeleri için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ortaklığında düzenlenen ERASMUS Uluslararası Doktora ve Master Öğrencileri Yaz Okulu Programı

Erythrai antik yerleşimini üzerinde hali hazırda modern Ildırı köyünün konumlanmakta olduğu ve köydeki arazilerin ve mülklerin önemli kısmının devlete ait olup halkın ecri misille burada barındığı ayrıca 2. derece arkeolojik sit olmasından dolayı yaşam olanaklarını kısıtlı olduğunu birçok kez ele almış ve raporlarımızda belirtmiştik. Erythrai birkaç nesilin çalışacağı geniş ve önemli bir alan olduğu için, rezerv alanlar tutulması ekiplerin çalışmalarını sorunsuz yürütmeleri ve çıkarılanların korunması için burada yaşayan halkla uzlaşma yollarının bulunması gerekiyor. Ancak bu sadece arkeoloji ekibi ve Kültür Bakanlığının üstesinden gelebileceği bir durum değil, devletin ilgili organlarıyla da planlayıp çözmesi gereken, senelerdir büyüyen bir sorun. Biz üzerimize düşen kısmıyla 2011 yılından beri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık ve Şehircilik Bölümleriyle örnekleri Sagalassos ve Ani de uygulanan Alan Yönetim Planı konusunda çalışmalara başladık. 2012 yılında uzmanların hazırladıkları taslak İzmir Valiliğine sunuldu ve hali hazırda Erythrai kazı ekibinin de paydaşlardan biri olduğu proje İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsündeki meslektaşlarca hayata geçirilmeye ve İzmir İl Kültür Müdürlüğü ve İZKA tarafından kaynak bulunmaya çalışılıyor.

Diğer taraftan bu plan hayata geçirilinceye kadar yerleşimin fiziksel ve sosyal peyzajı konusunda uzmanları bir araya getirmeye ve projeler üretmeye çalışıyoruz ki bu girişimlerden en kayda değeri 2013 yazında gerçekleşti, Bu da ERASMUS Uluslararası Eğitim programı kapsamında organize edilen bir yaz okulu oldu. ERASMUS Üniversiteler Uluslararası eğitim programı kapsamında, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Koordinatörlüğü ve ev sahipliğinde 1 Eylül-15 Eylül 2013 tarihleri arasında “Erythrai Arkeolojik Peyzajı” konulu bir yaz okulu programı düzenlenmiştir. Bu programa katılan Üniversiteler İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Ankara Üniversitesi, Yunanistan Thesallonike Aristotele Üniversitesi, Belçika Leuven Katolik Üniversitesi, İtalya Napoli Federico Üniversitesi ve Avusturya Viyana Teknik Üniversitesidir. Söz konusu üniversitelerden Yüksek Lisans ve doktora seviyesinde toplam 45 öğrenci programa katılmıştır, öğrencilere YÖK-ERASMUS eğitim ortaklığı anlaşmaları doğrultusunda Türkiye’ye giriş izni verilmiş ve İYTE yurtlarında konaklayarak bu üniversitenin Mimarlık Fakültesi stüdyolarında çalışmışlardır. Öğrenciler bir arkeolojik sit örneği olarak Erythrai konulu bu programda haftanın belli günlerinde Ildırı’ya gözlem ve veri toplamak için gelip dönmüşlerdir.

(22)

Ekteki Programda görüleceği üzere kazı başkanlığımız tarafından da Erythrai’ın tarihi ve arkeolojik durumu üzerine konferans verilmiş ve öğrencilere sit ziyaretleri sırasında yerinde yapılanlar anlatılmıştır. Aynı şekilde Ekip listesinde yer alan öğretim üyeleri Yrd. Doç Dr.

Zeynep Aktüre’nin tüm programı oluşturup yönettiği, Yrd. Doç Dr. Koray Velibeyoğlu, Dr.

Nurşen Kul ve Dr. Gudrun Styler Aydın’ın programa ders vererek katıldıkları yer almaktadır.

Program sonunda farklı ülkelerden gelen bu öğrenciler edindikleri bilgiler ve Erythrai’a yaptıkları geziler sonucunda Erythrai örneği özelinde ve üzerinde modern nüfusun yaşadığı Arkeolojik sitler genelinde, alan yönetim planı, fiziki ve kültürel peyzaj konularında pilot projeler üretmişler ve sunmuşlardır.

Sunulan çalışmaların, özellikle mimar, şehirci gibi uzmanların katkılarıyla Erythrai’ın gelecekte nasıl düzenlenebileceği yönünde önemli ve birden çok fikir içermektedir. Ayrıca bu

(23)

çalışma kazıların birer okul ve bilimsel nitelikli çalışmalar olduğunu anlaşılması açısından gerekli ve önemlidir.

A.Ü Erythrai Kazılarına Bakanlığa sunulan program doğrultusunda 2014 sezonunda da devam edilecektir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Asmolen döşeme: Dişler arası asmolen olarak adlandırılan hafif bir malzeme ile doldurulmuş bir veya iki yönde dişli döşemedir.. Tavan düz

Merkezi İstanbul’da yer alan örgütün temel amacı, Karadeniz’e kıyısı olan ya da transit yollarla Karadeniz’den yararlanan ülkeler arasında ticareti güçlendirmek,

Cemi/ thça (odada) bir Mıcır yolculuğunda, arkadaşlarıyla Piramitler'in

Kolanı, Boyehmed, Sarıdere nekropollerinden bulunmuş üzeri cızma desenli, dalgalı hetlle süslenmiş kâseler nakışlanma yöntemine göre bir-biri ile benzerlik oluştursa

Necip Fazıl susuyor, Peyami Safa direniyor: «Cumhuriyet’in edebiyat sayfası için verdi­ ğin şiiri mi?»?. Gerçekten o şiiri ikinci kez

13 Temmuz 1856 tarihinde Dolmabahçe Sa­ rayı, hem Kırım Savaşı’nda alman sonucu, hem de yeni sarayı kutlamak için düzenlenen bir ziyafetle açıldı.. Bir

Onun için bir siyaset yapılacaksa Türkiye’de, benim de içinde bulunacağım bir siyaset yapılacaksa, o siyaset ve­ ya o kuruluş bir tek kişinin kuru­ luşu, siyaseti

Askeri otoritenin Kraliyet yürütme Kurulu’na bağlanması, Fas’ın siyaset tarihi boyunca birçok sorun yaratmıştır. Kralın anayasanın gücü ile askeri- yenin üstünde