• Sonuç bulunamadı

Çankırı Karatekin Üniversitesi, Orman Fakültesi, Çankırı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Çankırı Karatekin Üniversitesi, Orman Fakültesi, Çankırı"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kirmir Çayi Havzasinda Kizilcahamam-Kargasekmez Ağaçlandirma Alaninin Yetişme Ortami Özellikleri, Uygulanan Toprak Koruma - Ağaçlandirma Yöntemleri ve Karaçamlar ile

Tüylü Meşelerin (Baltalık) 1962 / 63 – 2006 Dönemindeki Gelişimi

Prof.Dr.M. Doğan Kantarci¹* Yrd.Doç.Dr.Ceyhun Göl²

1 İÜ Orman Fakültesi, Bahçeköy, İstanbul. mdkant@istanbul.edu.tr*

2 Çankırı Karatekin Üniversitesi, Orman Fakültesi, Çankırı

ÖZET

Sakarya Nehri üzerinde inşa edilen Sarıyar Barajı’nın taşıntı materyali ile dolmasını önlemek amacı ile Kızılcahamam’da Kirmir Çayı Havzasında toprak koruma çalışmalarını yapmak gerekmiştir. Bu amaçla Kızılcahamam Toprak Muhafaza ve Mer’a Islahı Tatbikat Grup Müdürlüğü kurulmuştur (1959). Kızılcahamam, ortalama yıllık yağış ve ortalama yıllık sıcaklık değerlerine göre yarı nemli/nemli iklim tiplerinin arasında bulunmasına rağmen, toprakların orta derin ve taşlı olduğu (erozyona uğramış) geniş alanlarda iklim tipi kurak ve yarı kurak niteliktedir. Kızılcahamam- Kargasekmez ağaçlandırma alanında üç örnek alanda yapılan ölçmelere göre; Karaçam ağaçları 45 yaşında 6.0-11.5 m arasında boyu ve 10.4 – 30.2 cm ve 1.3 m çapına ulaşmışlardır (Toplam 41 ağaç). Bataklık sürgünleri olarak gelişmiş (1963’te eklenmiş) olan Tüylü meşeler ise 3.8-5.8 m boya ve 5-8 cm 1.3 m çapına ulaşabilmişlerdir (Toplam 152 ağaç). Kızılcahamam Kargasekmez ağaçlandırma alanında Karaçam ile yapılan 1962-63 dikimlerinde tatmin edici bir tutma başarısı sağlanamadığı düşünülebilir.

Ancak toprağın yüzey erozyonu ile taşındığı ve sığlaştığı gözönüne alınırsa elde edilen başarının yeterli olduğu sonucuna varılmaktadır. Öte yandan mevcut Tüylü Meşe baltalığının canlandırma kesimi yapılması ve korunması ile alanın kapatılabileceği düşünülebilir. Ormanın günümüzdeki (2006) durumuna bakılarak böyle bir iddiada bulunmak mümkündür. Ama geçmişte (1960-64) orman aşırı derecede tahrip edilmiş olduğu için toprakların korunması çok yavaş gelişen Tüylü Meşe sürgünleri ile sağlanamazdı.

Esasen 45 yıl sonunda zamanında teklenmiş olsalar dahi Tüylü Meşe sürgün ormanının ulaştığı boy ve çaplar ile Karaçamların ulaştıkları boy ve çaplar arasında önemli bir fark vardır. Toprağın aşınmasına rağmen dikilen karaçam fidanlarından andezit anakayasının çatlak (soğuma çatlakları) sisteminde köklerini yayabilmiş olanlar Tüylü Meşe sürgünlerine göre bıçkılık gövdeler geliştirebilmişlerdir. Ayrıca karaçamların ibreli oluşları (kışın yaprak dökmeyişi) geç sonbahar/kış/erken ilkbahar sağanak yağışlarının da toprağı taşımasında engelleyici olmuştur.

Anahtar kelimeler: Yetişme ortamı özellikleri, ağaçlandırma, yarı kurak, toprak koruma, Kızılcahamam-Kargasekmez.

(2)

ABSTRACT

It necessiated the soil conservation action on Kirmir stream watershed in Kızılcahamam in order to prevent Sarıyar dam built on the Sakarya river from filling with moved material. For this purpose, Kızılcahamam Soil Conservation and Meadow Impovement Practice Group were founded (1959). Altough Kızılcahamam is involved among the semi-humid \humid climate type according to its average yearly rain and tempreture values, it has semi-arid \arid climate type on the wide areas which have stony soil and middepth soil (underwent soil erosion). According to the measurements which were done on the three sample fields in the Kızılcahamam Kargasekmez forestraiton area., black pine trees have reached 45 ages, 6.0- 11.5 m lenght and 10.4-30.2 cm and 1.3 m calibres (total 41 trees). Rough oaks which grow as marsh buds (added in 1963) were able to reach 3.8-5 m lenght and 5-8 cm 1.3 m calibres (total 152 trees). It may be thought that there were not a satisfying sustentation succes in the 1962-63 plantings which were done with black pine trees in Kızılcahamam Kargasekmez forestration fields. However, if we consider that the soil is carried by surface erosion and therefore it gets shallow, we can come to the conclusion that the achieved success was satisfactory. On the other hand,it can be considered that with the refreshment cuttings of the present rough oak (forestry) coppice and its conservation the area could be enclosed.It is possible to claim such a thing by looking at the present condition of forest (2006). But in the past (1960-64) because of terribly demolition of forestry, the conservation of soils with very slowly growing rough oak buds could not be provided. To tell the truth, even, after 45 year it was singled on time, there are significant differences between the lenght and calibres of rough oak bud forest and black-pine trees. Among the black pine tillers which was planted despite of the soil erosion the ones which were able to grow their roots in the crack system of the andezit main rock (cooling cracks) according to rough oak buds were able to grow sawable body. Furthermore, black pine trees’being needle like (not patching off in winter) is preventetive in late autumn-winter- early spring shower rains’ carriying the soil.

Keywords: Site condition, plantation, semi arid, soil conservation, Kızılcahamam-Kargasekmez.

1. GİRİŞ

Kurak mıntıka ağaçlandırmaları Türkiye’nin orman ağaçlandırma sorunlarının başında gelmektedir. İklim özelliklerinden dolayı kurak ve yarıkurak iklim etkisi altındaki bölgelerimizin yanında, toprak taşınması ve sığlaşmasından ötürü kuraklaşan yörelerimizi de hesaba katmak gerekmektedir. Bu konuda Kızılcahamam / Kirmir Çayı Havzası iyi bir örnek oluşturur. İklimi yarı nemli / nemli olmasına rağmen, toprakları erozyona uğrayıp, aşınmış olan geniş orman alanları kurak veya yarı kurak yetişme ortamlarına dönüşmüşlerdir. Sunulan çalışma ile yarı kurak yetişme

(3)

2. KIZILCAHAMAM TOPRAK MUHAFAZA VE MER’A ISLÂHI TATBİKAT GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sarıyar Barajı’nın su toplama havzasında bulunan ve Sakarya Nehrinin kollarından biri olan Kirmir Çayı Havzasından taşınan materyalin önlenmesi için Kızılcahamam Toprak Muhafaza ve Mer’a Islâhı Tabikat Grup Müdürlüğü (KT ve MİGr) kurulmuştur (1959). Grup Müdürü Orm Yük.Müh. Mustafa OKUTAN’ın başkanlığında çalışmalarına başlayan KT ve Mİ Grubunun ilk uygulama projelerinden birincisi “Yanık-Özbekler Deresi Havzası” olup, ikincisi de “Kargasekmez Toprak Muhafaza ve Ağaçlandırma Projesi” dir.1

3. KARGASEKMEZ’DE UYGULANAN TOPRAK KORUMA VE AĞAÇLANDIRMA YÖNTEMLERİ

Kargasekmez İstanbul-Ankara otoyolunun önemli geçitlerinden birisidir. En eski otoyol çok dönemeçli olup, 1950’li yılların sonunda yeni otoyol açılmıştır (günümüzde Kızılcahamam’a giden yol). Bu yeni yol da dönemeçlidir. Yolların dönemeçli oluşu yolcuların araziyi farklı açılardan ve uzunca bir süre görmelerini sağlamaktadır. Aşırı derecede otlatma ve yakacak odun sağlamak amacı ile tahrip edilmiş olan orman alanı ve şiddetli toprak erozyonu görüntüleri 1950’li yılların sonunda Türk Ormancılığı için çok olumsuz izlenimlerin edinilmesine sebep olmaktaydı. Kargasekmez Projesi iki yönlü fayda sağlayacak önemli bir toprak koruma ve ağaçlandırma çalışması olarak ele alınmıştır.

3.1 Ormanın Tahribi ve Yüzeysel Toprak Taşınması

Kargasekmez yokuşu ve çevresindeki orman alanında Karaçam ağaçları kesildiği (yok edildiği) ve Tüylü Meşe ağaçları da kesilip baltalık olarak işletildiği (yakacak odun üretimi) için orman tipik bir baltalık ormana dönüştürülmüştür. Ancak aşırı derecede ve çok sayıda keçi otlatması baltalık meşe ormanının çalılaşmasına sebep olmuştur. Çalılaşmış meşe artıkları arasında yetişen otlar erken ilkbaharda otlama ile yok edildiği için şiddetli bir toprak erozyonu başlamıştır. Toprak taşınması yüzeysel olduğu kadar, oyuntu şeklinde de gelişmiştir. Toprağın taşınması sonucunda arazinin yüzeyinde kalan taşlar erozyon kaldırımı oluşturmuştur. Toprağın sığlaştığı yerlerde anakaya yüzeye çıkmıştır. Arazinin bu görünümü ve toprağın sığlaşması artık ağaçlandırma terası ile bir orman ağaçlandırması yapılamayacağını, konunun toprak koruma yöntemleri ve ağaçlandırma ile çözümlenmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Arazi 1960-62 yıllarında çıplak ve şiddetli bir erozyon alanı görünümündedir.

1 Prof. M. Doğan KANTARCI 1962-64 yılları arasında bu grupta Orman Yüksek Mühendisi olarak çalışmış olup, Kargasekmez ağaçlandırmasını yapmış (Kasım 1962, Mart 1963 ve Kasım 1963’de) ve diğer projelendirme ile uygulama çalışmalarına katılmıştır.

(4)

3.2 Toprak Koruma Çalışmaları (1961-62)

Kargasekmez erozyon kontrol sahasında yüzeysel akışa geçen yağış sularının toprağa sızdırılması ve toprak taşınmasının durdurulması için emdirici (sızdırıcı), banket teraslar yapılmıştır. Terasların su toplama hacmi 100 lt/m (100 mm/m teras) olup 24 saatte 95 mm/m² yağış düşebileceği hesabına göre ölçülendirilmiştir. Teras derinliği (teras teknesi derinliği) kazılırken 25 cm olarak hazırlanmıştır. Terasın seddesini oluşturan toprağın zamanla çökmesi ve teknenin de kısmen dolması ile derinlik azalmaktadır.

Aşağıda verilen ölçüler 112.5 mm/m²’lik bir yağışa denktir. Ancak toprağın çökmesi (oturuşması) ile teras hacminin ≈100 mm/m²‘lik bir yağışı tutabilmesi öngörülmüştür.

Teras Ölçüleri:

Teras kesiti Tekne derinliği Teras hacmi

(0.6 + 0.30/2) x 0.25 m = 0.1125 m³ 112.5 mm/m²/yağış

Teras teknesinin ağzına kadar dolmayacağı (dolmaması gerektiği) düşünülerek, 1 m uzunluktaki terasın güvenli dolu hacminin 100 lt (100mm) olması gerektiği öngörülmüştür. Teras yatay aralıkları 2 m olarak planlanmıştır. Arazinin eğimine göre yamaçta teras aralıkları (eğik mesafe olarak) 4 m’ye kadar artmıştır. Terasların tekne derinliği en kesitte 0.25 m olarak hesaplanmıştır. Yukarıda belirtildiği gibi toprağın oturuşması olayı yanında, toprak işlemesi (işçinin yetişmişliği de dahil) ve toprak kalınlığı ile taşlılığına bağlı olarak teras teknesinin derinliği 0.2-0.3 m arasında değişmiştir. Toprak derinliğinin erozyon etkisiyle azalması, terasların tuttukları suyun sızması üzerinde (sızma hızı ve süresi) olumsuz etkiler yapmıştır. Ancak andezit ana kayasının çatlaklı yapısı çok sık olamasa da teraslarda tutulan suyun sızmasına bir ölçüde olumlu etki yapmıştır.

Arazi mutlak korumaya alınmıştır. Bir bekçi ile çevre köylerdeki hayvanların (özellikle keçi sürülerinin) çalışma alanına girmeleri önlenmiştir. Arazide dikilen fidanlara zarar vermemeleri veya gelişen baltalık sürgünlerinden (özellikle meşe) yakacak odun kesmemeleri için köylülerin sahaya girmeleri önlenmiştir.

3.3 Ağaçlandırma ve Bakım Çalışmaları (1962-63)

Kargasekmez ağaçlandırmasına 1962 sonbaharında başlanmıştır.

Ağaçlandırma 2-0 yaşında çıplak köklü karaçam fidanları ile yapılmıştır.

Dikim aralığı 2’m dir. Teras aralıkları da (yatay mesafe) genelde 2 m olduğu için, fidanlar 4 m²’lik yaşama alanına dikilmişlerdir (2500 fidan/ha).

Fidanlar teras tümseklerine açılmış 30 cm derinliğindeki çukurlara dikilmiştir. Sonbaharda (aralık 1962 dahil) dikilen fidanların hemen tamamı kış boyunca “don atması” etkisi ile toprak dışına çıkmış ve kurumuşlardır.

Banket teras teknesinde biriken suyun teras tümseğinin (seddesinin) içine sızması ve kabartılmış olan toprak içinde donması ile oluşan

(5)

1963 ilk baharında alan tekrar ağaçlandırılmış, bu kez su kaybını önlemek için kürekle kesilmiş olan otlu toprak kesekleri fidan diplerine ters çevrilerek konulmuştur. Dikimden sonraki ilk yaz aylarında fidan dipleri çapalanmış olmasına rağmen kurak yaz döneminde çok fazla fidan kurumuştur. Buna karşılık deneme amacı ile teras aralarına dikilmiş fidanlarda %35 başarı sağlanmıştır. Teras tümseklerine dikilmiş fidanlarda başarı yer yer gruplar halinde olmak üzere %10-20 arasında kalmıştır.

1963 yılı sonbaharında alan tekrar ağaçlandırılmıştır. Don atmasının önlenmesi için fidanların diplerine yassı taşlar yerleştirilmiştir. Taşların altında toprak nemi korunmuş ve ilk yazda yapılan bakım çalışmasında taşların üstüne toprak çekilmiştir. Böylece güneş etkisi ile kızan taşların fidanları kavurması önlenmiştir. Sonbaharda dikilen fidanları kış aylarında don atmamıştır. Ancak bu fidanlardan da kurak yaz döneminde önemli miktarda kayıp olmuştur (Bkz. Tablo 1- toprak derinliği yetersiz). Karaçam fidanları ile yapılan ağaçlandırmanın başarısı toprak derinliği ve taşlılığına bağlı olarak, toprakta depo edilebilen su miktarına ve yaz kuraklığının şiddetine bağlı kalmıştır. Dikilen fidanlardan andezit anakayasının çatlak sistemine tesadüf edenler köklerini derinlere geliştirebildikleri için tutmuşlar ve gelişip günümüze ulaşmışlardır.

Kargasekmez ağaçlandırma alanında meşe palamudu ekimi de yapılmıştır.

Üç meşe palamudu bir üçgenin köşelerini oluşturacak şekilde (ocak ekimi) teras tümseklerine açılan çukurlara ekilmiştir. İlk yıl çimlenen meşe fideleri yaz kuraklığından olumsuz etkilenmişler, o dönemde kurumayanlar ikinci yılda kurumuşlardır. Meşe palamutları soğan ekimine benzer şekilde çapa ile karık açılarak teraslar arasına da ekilmiştir. Bu ekim yönteminde yaz mevsimi sonunda %57 başarı sağlanabilmiştir. Ancak bunlar da ertesi yıl önemli ölçüde yok olmuşlardır (sığ toprak ve ot etkisi). Arazinin teraslanması ve otlatmanın önlenmesi teraslar arasındaki alanda yoğun bir ot gelişimini sağlamıştır. Bu yoğun ot gelişimi sığ ve taşlı topraklarda depolanmış suyun ilk yazda kullanılmasına sebep olmuştur. Özellikle anakayanın çatlaklarına ulaşamamış olan karaçam fidanları otların toprak suyunu kullanmasından olumsuz etkilenmişlerdir.

Toprağın azot besin maddesi (bileşikleri) bakımından fakir olduğu düşünülerek teraslara korunga (Onobrychis sativa L.) ekilmiştir. Korunga bitkisinin köklerindeki azot bağlayan bakteriler ile toprak azotunun artırılması ve dikilecek fidanların hızlı büyümesi sağlanmak istenmiştir.

Ayrıca çok yıllık olan korunganın biçilip hayvan yemi olarak kullanılması da öngörülmüştür. Korunga tohumları 1961-62’de yapılan terasların tümseklerine ekilmiştir. Ancak 1962 sonbaharında dikilen karaçam fidanlarından don atmamış olanlar ile 1963 ilkbaharında dikilen karaçam fidanları çimlenen korunga otlarının arasında kalmıştır. Korungalar fidanın çevresindeki toprak suyunu kullandıkları için karaçamlara fayda yerine zarar vermişlerdir.

(6)

3.4 Meşe Baltalığında Canlandırma Kesimi ve Bakım

Meşe artıklarının çalılaşmış olduğu yukarıda da belirtilmiştir. Meşe çalılıkları toprak yüzeyinden keskin balta ile kesilmiştir. Teraslara denk gelen meşe çalıları ise köklenmiştir (köklenebildiği ölçüde). Meşe kök ve kütük sürgünleri 1963 ilkbaharında yer yer 1 m boya ulaşmışlardır. Kök sisteminin çok önceleri (yüzlerce yıldan beri) toprağı kavramış ve anakayanın çatlak sistemine de ulaşmış olması, meşe sürgünlerinin hızla boylanmasını sağlamıştır. Ancak bu boylanma ertesi yıllarda çok yavaşlamıştır. Ormanı oluşturan meşe türü Tüylü Meşe (Quercus pubescens Wild.)’dir. Yavaş büyüyen fakat tipik bir kurak mıntıka ağacı olan Tüylü Meşe’nin tepe tacının gelişmesi ve araziyi kapatması zaman alıcıdır. Bu sebeple Kargasekmez erozyon alanında teraslama yapıp, meşe sürgünlerinin gelişmesini ve araziyi kapatmasını beklemek yeterli bir işlem sayılmamıştır.

Ancak meşe ocaklarının sürgünlerinin çevrelerindeki karaçam fidanlarına zarar vermelerinin önlenmesi için 1963 yılında sürgün teklemesi yapılmıştır.

Bu sebeple de 2006 yılında örnek alanlarda yaptığımız sayımlarda meşe ocakları ile meşe gövdelerinin sayıları birbirine yakın bulunmuştur.

4. YETİŞME ORTAMI ÖZELLİKLERİ 4.1 Ağaçlandırma Alanı

Kargasekmez ağaçlandırma alanı Kızılcahamam ilçe merkezinin güneyindeki Karatepe (1297 m)-İncebel Tepe–Katmerkaya Tepe–Yayla Kafası Tepe ekseninde kuzeydoğudan, güneybatıya doğru uzanmaktadır.

Kargasekmez ağaçlandırma alanı kuzeyde Öküzyokuşu Deresinden güneye doğru Kirmir Çayı’nın doğu yakasını kapsamaktadır (Şekil 1).

4.2 Ağaçlandırma Alanı Toprak Özellikleri

Ağaçlandırma alanı andezit anakayası üstündedir. Yer yer andezit tüfleri de küçük mercekler halinde bulunmaktadır. Andezit anakayası soğuma çatlaklarından dolayı çatlaklı yapıdadır. Bu çatlaklı yapıyı kireç taşlarının sebep olduğu çatlaklı yapı (karstik arazi) ile karıştırmamak gerekmektedir.

Andezitin çatlaklı yapısı yol yarmalarında ve toprak aşınması ile yüzeye çıkmış olan kayalıklarda görülmektedir.

Toprak, derin olduğu alçak ve düz yerlerde balçıklı kil ve killi balçık türünde olup, az taşlıdır. Toprak yıkanmış ve belirgin bir yıkanma horizonu gelişmiştir. Ancak toprağın aşınıp, taşındığı yerlerde derinliği azaldığı gibi, taşlılığı da artmıştır. Üst toprak ve özellikle kil

(7)

Şekil 1. Kargasekmez ağaçlandırma alanı ve örnek alanlar

bölümü taşındığı için geri kalan toprağın kum bölümü daha fazladır. Ayrıca yüzeyden de toprak taşınmış, içindeki taşlar yüzeyde kalmıştır (erozyon kaldırımı). Bu sebeple toprağın taşlılığı artmıştır. Bütün bu olaylar toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına sebep olmuştur (Tablo 1 ve Şekil 1).

4.3. İklim Özellikleri

Kızılcahamam Meteoroloji İstasyonu’nun ölçme süresi 1929-51 (22 yıl) ve 1957-2006 olmak üzere iki dönemdir. Toprak Muhafaza ve Mer’a Islâhı Tabikat Grup Müdürlüğü’nün çalışmaları için kullanılan iklim verileri 1929- 51 yılları arasındaki ölçmelere dayandırılmıştır. Kargasekmez ağaçlandırılmasının yapıldığı yıllar gözönüne alındığında kullanılacak iklim verilerinin 1957’den sonraki ölçmeler ile sağlananlar olması gerekir. Burada konumuz ağaçların büyümesi ile yıllık iklim değerleri arasındaki ilişkinin bulunması değildir. Bu sebeple 1929-70 arasındaki ortalama sıcaklık ve yağış değerleri kullanılmıştır. Böylece ağaçlandırmayı etkisi altında tutan iklim özellikleri değerlendirilmiştir. Kızılcahamam’da 1929-1951 ve 1957- 1970 yılları arasındaki ölçmelere göre yıllık ortalama sıcaklık 10.2 Cº, yıllık ortalama yüksek sıcaklık 17.6 Cº olup, yıllık ortalama yağış 564.4 mm/m²’

dir (Meteoroloji Gnl. Md’ lüğü 1974).

ÖRNEK ALANLAR

(8)

Tablo 1. Kargasekmez (Kızılcahamam) ağaçlandırma alanında örnek alanların yetişme ortamı özellikleri (Örnek alan tanımlamaları M. Doğan Kantarcı ve Ceyhun Göl)

YETİŞME ORTAMI ÖRNEK ALAN I ÖRNEK ALAN II ÖRNEK ALAN III

1. MEVKİ, KONUM VE KOORDİNATLAR (1) Mevki

(2) Koordinatlar (3) Yükselti (4) Yeryüzü şekli (5) Bakı (6) Eğim

Kargasekmez-Ayı Pınar Çeşmesi üstündeki yamaç

471 700 D, 4 475 360 K 1170 m

Orta yamaç Kuzey 45º

Kargasekmez-Ayı Pınar Çeşmesi üstündeki yamaç

471 652 D, 4 475 347 K 1166 m

Orta yamaç Kuzey 17º

Kargasekmez-Ayı Pınar Çeşmesi üstündeki yamaç

471 494 D, 4 475 333 K 1170 m

Orta yamaç KuzeybatI 20º 2. ORMANIN KURULUŞU VE TÜR

BİLEŞİMİ

(1) Meşcere kapalılığı

% 80-100 TABAKALI % 80-100 TABAKALI % 70-80 TABAKALI

OT ÇALI A3 A2 A

1

OT ÇA LI

A3 A2 A1 OT ÇA

LI

A3 A2 A1

+ 2 + 2 - - 1 2

+ 2 2 3 - - 1 2 3 - + 2 3

- 1 - - - 1 1 + - - - - + - -

- 1 - + - - - - - - - - - - -

- + - - - - + - - - - - - - -

- 1 - - - - 2 - - - - + - - -

- - - - - - 2 + - - - 1 - - -

(2) AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERİ Karaçam

Tüylü Meşe (Baltalık) Katran Ardıcı Alıç Yabani Gül Patlangaç

Laden (Defne Yap.) Yabani Erik

- - - - - - - - - - + - - -

3. ÖLÜ ÖRTÜ VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ (1) Ölü Örtü Kalınlığı

(2)Yaprak Kalınlığı (3) Çürüntü Tabakası (4) Humus Tabakası (5) Humus Tipi

2,0 cm 0,5 cm 1,0 cm 0,5 cm

Kuru Çürüntülü Mul

2,5 cm 1,0 cm 1,0 cm 0,5 cm

Kuru Çürüntülü Mul

2,5 cm 1,0 cm 1,0 cm 0,5 cm

Kuru Çürüntülü Mul

(9)

(6) Toprak Derinliği (Kök Gelişimi İçin) (7) Toprak Taşlılığı

(8) Toprak Türü (9) Toprak Horizonları

(10) Toprak Tipi (11) Anakaya

70 cm (70-80 cm)

0-30cm: %20, 30-70cm: %60 Balçık

Ah 0-2: Esmerce, balçık, %10 taşlı, kuru, geçirgen, kökler pek sık.

Gevşek, kırıntılı / taneli ve yan köşeli, ince topaklı.

Ael 2-12: Boz (kül) renkli, balçık,

%15 taşlı, kuru, geçirgen, köklü, sık, gevrek, taneli ve yarı köşeli topaklı.

Bst 12-23: Hafif pembemsi kırmızı, balçık, %25 taşlı, kuru, geçirgen, kökler sık,gevrek, tanelive yarı köşeli topaklı.

B-C 23-47: Beyazımsı boz renkte, balçık, % 80 taşlı, kuru, geçirgen, kökler orta, sıkışmış taneli ve yarı köşeli topaklı.

Cv 47-70: Beyazımsı boz renkte, balçık, %80 taşlı, kuru, geçirgen, kökler seyrek, sıkışmış, taneli ve yarı köşeli topaklı.

Boz Esmer Orman Toprağı Andazit

70 cm (70-80 cm)

0-30cm: %20, 30-70cm: %60 Kumlu Balçık-Balçık

Ah 0-2: Esmer, KuB, %10 taşlı, tazece (yağmur etkisi), geçirgen, kökler pek sık, gevşek, kırıntılı/

taneli.

Ael 2-10: Boz renkli, KuB, % 20 taşlı, tazece, kökler sık, gevrek ve yarı köşeli topaklı.

Bst 10-23: Hafif pembemsi kırmızı, balçık,%20 taşlı, kuru, kökler sık, gevrek, taneli ve yarı köşeli topaklı, geçirgen.

B-C 23-46: Sarımsı, boz, balçık,

% 60 taşlı, kuru, kökler orta, sıkışmış, taneli, geçirgen.

Cv 46-70: Beyazımsı boz KuB,

%80 taşlı, kuru, kökler seyrek, sıkışmış, taneli, geçirgen.

Boz Esmer Orman Toprağı Andazit

60 cm (60-80 cm)

0-30cm: %20-40, 30-60cm: %60 Kumlu Balçık-Balçık

Ah 0-3: Koyu esmer, KuB, %5 taşlı, tazece (yağmur etkisi), geçirgen, kökler sık, gevşek, kırıntılı/ taneli.

Ael 3-8: Boz (Kül) renkli, KuB,

% 15 taşlı, tazece, geçirgen, kökler sık, gevrek, taneli ve yarı köşeli topaklı

Bst 8-18: Hafif pembemsi kırmızı, balçık,%20 taşlı, kuru, kökler sık, gevrek, taneli, yarı köşeli topaklı, geçirgen.

B-C 18-29: Sarımsı, boz, balçık,

% 40 taşlı, kuru, kökler orta, sıkışmış, taneli ve yarı köşeli topaklı, geçirgen.

Cv 29-80: Kirlibeyaz, KuB, %60 taşlı, kuru, kökler seyrek, sıkışmış, taneli, geçirgen.

Boz Esmer Orman Toprağı Andazit

(10)

Saat 14 00’ deki hava nemi oranı ise yaz aylarında % 32-47 arasındadır.

Toprakta depolanabilen su miktarının da hesaba katılması ile yapılan su bilançosuna göre (M.D.Kantarcı tarafından değiştirilmiş C.W. Thornthwaite yöntemi ile);

(1) Derinliği 1 m olan taşsız balçık toprağında faydalanılabilir su kapasitesi (F.S.K)

210 mm / m³ için su noksanı yoktur. Kış aylarında vejetatif faaliyet durduğu ve sıcaklık düştüğü için gerçek evapotranspirasyon (GET) da azalmaktadır.

Bu sebeple kış ayları “çok kurak”tır. Yaz aylarında toprak suyu azaldığı için nemlilik indisi “taze” olarak hesaplanmaktadır (Bkz. Tablo 2.1. ve Şekil 1).

(2) Derinliği 0,7 m olan ortalama % 60 taşlı balçık toprağında faydalanılabilir su kapasitesi (F.S.K) 90 mm / 0,7 m³ için su noksanı 105,7 mm / m² olarak hesaplanmıştır (Bkz. Tablo 2.2., Şekil 1). Bu su noksanı temmuz ayının sonundan itibaren etkisini göstermektedir (Temmuz ayında kurak gün sayısı 3,0). Su noksanının asıl etkisi ağustos ve eylül aylarıdır (çok kurak ve kurak aylar). Köklerini anakayanın çatlaklarında geliştirebilmiş olan meşe ağaçları, ardıç ağaçları ve karaçamlar yaz kuraklığını atlatabilmektedirler.

(3) Ağaçlandırmanın yapıldığı yıllarda fidanlar 30 cm’ lik çukurlara dikilmiştir. Kök gelişimi ile birlikte fidanların faydalanabildiği toprak derinliği 0,4 m olup bu toprağın taşlılık oranı da ortalama % 30’ dur (üst toprak taşlılığı). Dikim derinliği olarak kabûl edilen 40 cm’lik toprağın faydalanılabilir su kapasitesi (F.S.K) 60 mm / 0,4 m³’ tür. Bu toprakta su noksanı (ortalama değerlere göre) haziran ayının sonunda başlamaktadır.

Yaz boyunca ortam çok kuru ve kurudur (Tablo 2.3., Şekil 1). Dolayısıyle araziye dikilen fidanların kökleri anakayanın çatlak sistemine tesadüf etmemişse yaşama şansları yoktur. Çünkü üst topraktaki su sadece fidanlar tarafından değil, otlar ve meşe kökleri tarafından da kullanılmaktadır.

4.4 Ağaçlandırma Alanının Bitki Örtüsü

Ağaçlandırma alanında orman ağacı türlerinden Tüylü Meşe yaygındır.

Arazinin korumaya alındığı ve teraslandığı 1961-62 yılından beri gelişen Tüylü Meşe kök ve kütük sürgünleri alanı büyük ölçüde (yayıldıkları–

tutunabildikleri alanlarda) kapatmışlardır (Bkz. Tablo 1). Tüylü meşe’nin yanında Katran Ardıcı (Juniperus oxycedrus L.), Alıç (Crataegus orientalis Pall.), Ahlat (Pirus elaegrifolia Wild.), Yabani gül (Rosa canina L.), Patlangaç (Colutea cilicica Boiss &Ball), Defne yapraklı laden (Cistus laurifolius L.), Yabani erik (Prunus domestica L.) türleri de orman toplumunda yer almaktadır (Tablo 1). Karaçam bu yükseltilerdeki ormanların yerli ağacı olup, tahripler sonucunda yok edilmiştir.

Ağaçlandırmalar ile yeniden orman toplumundaki yerini almıştır. Karaçam tohumları Kızılcahamam’ın Soğuksu Milli Parkı’ndaki yaşlı karaçam

(11)

(alaçam) ormanından toplanmış ve Kızılcahamam Orman Fidanlığında ekilerek fidan yetiştirilmiştir.

5. ÖRNEK ALANLAR

Örnek alanlar Yayla Kafası Tepe’nin kuzey bakılı yamacında alınmıştır (Şekil 1). Böylece en nemli ve serin bakı seçilmiş ve başarısızlığın (veya düşük başarının) sebebini açıklamak için bakı faktörü sorun olmaktan çıkarılmıştır. Örnek alanların bulunduğu yamaç bir meşe ormanı görünümündedir. Ağaçlandırmadan arta kalan karaçam ağaçları kümeler halinde bulunmaktadırlar. Örnek alanlar bu karaçam kümelerinin bulunduğu yerlerden seçilmiştir. Çünkü amaç yapılan ağaçlandırmanın başarısındaki düşüklüğün sebebinin araştırılmasıdır. Böylece kurak mıntıka ağaçlandırmalarında başarı değerlendirmeleri yapmak mümkün olacaktır.

Örnek alanların koordinatları, toprak özellikleri, ormanın tür bileşimi ve örtme dereceleri vd. özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Örnek alanlardaki toprak özelliklerine göre 0.7 m derinlik ve 0.4 m (dikim derinliği) derinlik için su bilançoları ise Tablo 2.1, 2.2 ve 2.3 ’de verilmiştir.

6. ÖLÇME YÖNTEMİ

Örnek alanlar 20x20=400 m² olarak sınırlandırılmıştır. Örnek alanlardaki tüm ağaçların boyları ve çapları ölçülmüştür. Karaçam ağaçlarının boyları ve yıllara göre sürgün boyları ağaca lata dayayarak ölçülmüştür (Tablo 3.1, 3.2, 3.3). Ağaçların dip 1,0 m, 1,3 m ve 2,0 çapları da (kabuklu çap) ölçülmüştür.

Örnek ağaç kesilmemiştir. Meşe sürgünlerinin boyları ile dip ve 1,3 m çapları ölçülmüştür. Ayrıca meşelerin ocak sayısı ile sürgün sayısı da belirlenmiştir ( Tablo 3.4). Böylece meşe gövdeleri ile ocakları arasındaki ilişki ortaya konulmuştur.

Ölçülen karaçamların ve tüylü meşelerin hacim hesapları yapılmamıştır. Bu işlem daha sonra yapılacaktır. Bu çalışmada dikkatimizi çeken asıl amaç dikimden 42-43 yıl sonra ağaçların ulaşabildikleri boy ve 1,3 m çapının değerlendirilmesidir. Örnek alanlarda toprak çukurları açılmış ve toprak kesitlerinde gerekli tanıtımlar yapılmıştır. Toprak tanıtımlarının özeti Tablo 1’de verilmiştir.

(12)

Tablo 2.1. Kızılcahamam Meteoroloji İstasyonu verilerine göre derinliği 1 m ve faydalanılabilir Su kapasitesi (F.S.K) 210 mm/m² x 1 m olan balçık toprağının su bilançosu Ölçme Süresi: 1929/51-1957/70, Yükselti: 1002 m, Enlem: 40º 28' K, Boylam: 32º 39' D.

(13)

Tablo 2.2. Kızılcahamam Meteoroloji İstasyonu verilerine göre derinliği 0,7 m ve %60 taşlı, F.S.K' si 90 mm/m² x 0,7m olan balçık toprağının su bilançosu

(14)

Tablo 2.3. Kızılcahamam Meteoroloji İstasyonu verilerine göre derinliği 0,4 m ve %30 taşlı, F.S.K' si 60 mm/m² x 0,4m olan balçık toprağının su bilançosu

(15)

7. BULGULAR

7.1. Örnek Alanlarda Ağaç Sayısı

Ortalama dikim aralığı 2x2=4 m² olup, bir hektar alana 2500 fidan dikilmiştir. Bu hesaba göre 20x20=400 m²’ lik örnek alanda 100 fidan / ağaç bulunması gerekmektedir. Buna karşılık örnek alanlarda; 13-15 arasında karaçam ağacı bulunabilmiştir. Başarı oranı %13-15 arasındadır. Bu başarı bulgusu karaçam kümelerinin bulunduğu arazi için geçerlidir (Tablo 3.1, 3.2, 3.3, 3.4 ve Şekil 2)

AÇIKLAMA

1. Meşe sürgünleri aşırı otlamadan ötürü çalılaşmış olup, canlandırma kesimi 1961 yılında yapılmıştır.

2.Kargasekmez proje alanı 1962 sonbaharında

ağaçlandırılmıştır.Ttamamlamalar 1963 ilkbaharında ve sonbaharında yapılmıştır.

3. Tüylü meşe sürgünleri ilk yılda 80-90 cm'lik sürgünler vermiş olmalarına karşılık, sürgün verme güçleri hızla azalmıştır.

4. Tüylü meşe sürgünleri 1963 yılında teklenmiştir. Bu sebeple ocak sayısı azdır. Sürgün sayısı daha fazladır.

5. Dikkat çekici özellik; yaygın bir kök sistemi geliştirmiş olan tüylü meşelerin kütük sürgününden gelişmiş olan gövdelerinin karaçamlara göre daha çelimsiz olmasıdır. Meşe sürgünleri karaçamların siperinde kalmışlardır.

7. Karaçamlar da son yıllarda tohum bağlama (ve çimlenme) mümkün olmuştur. Karaçam gençliği ile ilgili bilgiler de yukarıdadır.

Örnek alanlardaki meşe ocağı sayısı 51-88, meşe sürgünü (gövdesi) sayısı ise 56-100 arasındadır (Tablo 3.4). Meşe ocağı sayısı ile sürgün sayısı arasındaki uyum 1963 yılında yapılan sürgün teklemesinden

Şekil 2. 1984 - 2006 yılları arası Kızılcahamam / Kargasekmez ağaçlandırma alanında karaçamların boy değişimleri

(16)

Tablo 3.1. Karaçam 45 yılda boy ve çaplar, örnek alan 1 (471 700 D., 4 475 360 K.), Y:1170 m), Bakı: kuzey, orta yamaç, 20x20=400 m2

(17)

Tablo 3.2. Karaçam 45 yılda (1962 / 63-2006) boy ve çaplar, örnek alan 2 (471 652 D, 4 475 347 K), Y: 1166 m, Bakı: kuzey, orta yamaç, 20x20=400 m2

(18)

Tablo 3.3 Karaçam 45 yılda (1962 / 63-2006) boy ve çaplar, örnek alan: 3 (471 494 D, 4 475 333 K), Y: 1134 m, Bakı: kuzey, orta yamaç, 20x20=400 m2

(19)

Tablo 3.4. Kızılcahamam-Kargasekmez ağaçlandırma alanında tüylü meşe baltalık sürgünleri (teklenmiş) ile diğer ağaç ve çalı türlerinin eylül 2006' da ulaştıkları boy ve çap değerleri (baltalık kesim yılı 1961, tekleme yılı 1963)

AĞAÇ TÜRÜ ÖRNEK ALAN

OCAK SAYISI

SÜRGÜN SAYISI (n)

ORT.

BOY.

(m)

ORT.

Ø DİP (cm)

ORT.

Ø 1,3 (cm)

Tüylü meşe I 75 100 3,68 8,20 6,05

II 88 96 3,70 7,60 5,60

(Quercus pubescens)

III 51 56 5,60 9,90 7,80

KATRAN ARDICI I - 2 3,2-3,6 12,50 0,8-4,5

II - 1 1,80 - 0,40

(Juniperus oxyedrus)

III - 1 0,70 - -

YABANİ ERİK I - - - - -

II - 1 3,00 - 0,4

(Prunus domestica)

III - - - - -

PATLANGAÇ I - - - - -

II 1 3 2,00 - -

(Colutea orientalis)

III 1 1 1,35 - -

KARAÇAM (Fidan) I - - - - -

II - - - - -

(Pinus nigra)

III - 18 0,70 - -

kaynaklanmaktadır. Örnek alanlarda tek tük Katran Ardıcı da yer almaktadır.

Korunduğu için kesilmemiş olan katran ardıçlarının boyları ve çapları da ölçülmüştür (Tablo 3.1, 3.2, 3.3, 3.4 ve Şekil 3).

7.2 Örnek Alanlardaki Ağaçların Boy ve Çap Değerleri

Örnek alanlardaki karaçam ağaçlarının 45 yaşındaki boyları 6.0 – 11.5 m arasında, 1,3 m çapları ise 10,4 – 30,2 cm arasında bulunmuştur (Tablo 3.1, 3.2, 3.3, Şekil 3).

Tüylü meşelerin boyları 3,8 – 5,8 m ve 1,30 m’ deki çapları 5 – 8 cm arasında bulunmuştur (Tablo 3.1, 3.2, 3.3, Şekil 3).

Katran ardıçlarının boyları 0,7 – 3,6 m, 1,0 m çapları 0,4 – 4,5 cm arasında ölçülmüştür (Tablo 3.1, 3.2, 3.3, Şekil 3).

8. BULGULARIN İRDELENMESİ

8.1 İklim Özellikleri Bakımından İrdeleme

Kızılcahamam iklim özellikleri bakımından yarı kurak mıntıka niteliğindedir. Ancak toprakların taşınması sonucunda derinliğin azalması ve taşlılık oranının artması toprakta depo edilen faydalanılabilir su miktarının (F.S.K) azalmasına sebep olmaktadır.

(20)

Şekil 3. Kızılcahamam-Kargasekmez Ağaçlandırma alanında örnek alan 1,2,3’teki Karaçamlar ile Tüylü Meşe baltalık sürgünlerinin ve Katran Ardıç’larının 2006 yılında ulaşabildikleri boylar ile 1.30 m çapları arasındaki

ilişkiler

F.SK’nın azalması yaz kuraklığının süresini ve şiddetini artırmaktadır. Bu sebeple Kargasekmez ağaçlandırma alanı v.b toprak koruma / ağaçlandırma alanları kurak mıntıka ağaçlandırma alanları kapsamına girmektedirler.

Diğer bir deyimle bir yörenin iklim özelliklerinin belirlenmesi için kullanılan klimatoloji yöntemleri ormancılık uygulamaları için yeterli değildir. Ormancılık toprağa bağlı bir üretim yapmaktadır. Bu sebeple de toprağın derinliğini, taşlılığını, türünü ve o topraktaki faydalanılabilir su kapasitesini (F.S.K) hesaba katmak zorundadır (Bkz. Tablo 2 ve Şekil 2) 8.2 Karaçamların Boy ve Çap Büyümelerinin İrdelenmesi

Kargasekmez ağaçlandırma alanında kuzey bakıda alınan üç örnek alanda karaçam ağaçlarının 44-45 yaşında ulaşabildikleri boylar 6,0 – 11,5 m, 1,3 m’ deki çaplar 10,4 – 30,2 cm’dir. Eğer toprak derin ve taşsız olsa idi, daha boylu ve kalın çaplı karaçam ağaçları yetiştirmek mümkün olurdu.

Kargasekmez’de elde edilen karaçam boy ve çap değerleri Eskişehir’de elde edilen karaçam bulguları ile uyum içindedir (Bkz. Eskişehir ağaçlandırma

(21)

sonuçları). Bu durum iklimi nemli olan ve su açığı bulunmayan bir yörede de toprağın sığlaşmasının, taşlılık oranının artmasının ağaçlandırmanın başarısını ve gelişmesini önemle etkilediğini göstermektedir (Tablo 2, 3, ve Şekil 2 ile Tablo 1’deki bulguları karşılaştırınız).

8.3 Meşe Sürgünlerindeki Büyümelerin İrdelenmesi

Tüylü Meşe gayet yavaş büyüyen bir meşe türüdür. Kendi haline bırakılırsa 200-300 yıl arasında kalın çaplı bir gövde yapabilir. Ancak boy gelişimi çok önce duraklamaktadır. Bu sebeple Tüylü Meşe kalın ama kısa boylu bir orman ağacı olabilir.

Örnek alanlarda Tüylü Meşe’nin boy / çap ilişkileri incelendiğinde; boyları 3,8 – 5,8 m, çapları 5 – 8 cm’ye ulaşmış oldukları görülmektedir (Tablo 3.4, Şekil 3). Ağaçlandırma alanında 45 yıl sonra Tüylü Meşe’nin bataklık sürgünlerinin ulaşabildikleri boy ve çap değerleri çok düşüktür. Bu değerler;

Tüylü Meşe sürgünlerinin daha fazla gelişemeyeceğini işaret etmektedir.

Diğer bir deyimle Kargasekmez ağaçlandırma alanında Tüylü Meşe koru ormanı kurmak, yani sürgün korusunu (doğal) tohumdan yetiştirilmiş meşe koru ormanına dönüştürmek mümkündür. Ancak bu kadar yavaş gelişen bir meşe türü ile verimli bir koru ormanı kurmak anlamsızdır. Tüylü Meşe sürgünleri karaçam ağaçlarından belirgin olarak geri kalmışlardır (Şekil 3).

8.4 Karaçam ve Tüylü Meşe’nin İdare Amaçları ile İdare Süresinin Belirlenmesi

Karaçamlar kök sistemlerini derinlemesine geliştirebildikleri anakaya çatlaklarını bulabildikleri yerde yaşayabilmişlerdir. Bu sebeple Kargasekmez orman alanının koruma esaslı bir “korulu bataklık” ormanı olarak işletilmesi gerekmektedir. Böylece Kargasekmez ağaçlandırma alanı;

(1) yakacak odun üretimi, (2) yapacak (bıçkılık) odun üretimi, gerçekleştirmek üzere planlanmalıdır. Ormanın kesim düzeninin planlanmasında idare süreleri uzun tutulmalıdır (ağaçlar yavaş büyüyorlar).

8.5 Başarı Değerlendirmesi

Kargasekmez ağaçlandırma alanında 1 hektar alana 2500 karaçam fidanı dikildiği halde, karaçamların kümeler halinde yaşayabildikleri yerde dahi tutma başarısı % 13–15 kadardır (Tablo 2 ve 3). Bu sonuç ağaçlandırma alanının toprak özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Diğer bir deyimle; bu sonuç ağaçlandırma alanının toprak incelemelerinin kapsamlı olarak yapılmasının gerekliliğini işaret etmektedir. Öte yandan kurak mıntıkalarda ağaçlandırma işleri kesinlikle Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü personeli tarafından yapılmalıdır. Bu iş mütahit işi değildir. Kurak mıntıka ağaçlandırmalarını mütahit işi olarak ihale etmek, yetersizlik / başarısızlık sebebi ile bir çok hukukî dava sebebi olabilir. Ayrıca işi üstlenen kişi veya firmaların aşırı zararları / iflâsları da söz konusu olur. Ekolojik bakımdan hassas yörelerden olan kurak mıntıka ağaçlandırmaları yüksek derecede tecrübe ve birikim gerektiren (profesyonel) işlerdendir.

(22)

8.6 Fidan Dikim Yeri ve Tekniği

Fidanların banket terasın tümseğine dikilmesi doğru değildir. Çünkü teras tümseği kabartılmış toprak olup;

(1) Kış mevsiminde toprağın gözeneklerini dolduran su donmaktadır. Don olayı ile yükselen, don çözülünce alçalan toprak fidanları dışarı atmaktadır (don atması).

(2) Fidanların iki teras arasındaki işlenmemiş alana veya kanallı terasa dikilmesi uygundur. Bu ara alandaki otlar fidanların suyunu emdikleri için zararlı etki yaparlar. Ancak bu sorun fidan boğazı doldurma çapası ile önlenir.

8.7 Korunga Etkisi

Toprak koruma ve ağaçlandırma alanlarında korunga ekmek ve korunganın içine fidan dikmek yanlıştır. İlkbaharda ve ilk yazda topraktaki suyu kullanan korunga karaçam fidanlarının susuz kalıp, kuraklıktan olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadır. Korunga’nın toprakta azot biriktirmesi ve gelişen fidanların bu azot bileşiklerini kullanarak hızla büyümesi sanıldığından daha uzun sürelidir. Korunga vb. bitkiler toprakta azot birikimini sağlarlar. Ancak bunların çam fidanları ile birlikte geliştirilmesi diğer yan etkilerinden dolayı mümkün değildir. Korunga veya benzeri azot bağlayıcı bitkilerin kullanılış yöntemleri farklıdır.

9. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Kızılcahamam’da Kargasekmez ağaçlandırmasında elde edilen 45 yıllık bilgi ve bulgular kurak mıntıka tanımlaması ile kurak mıntıkalarda yapılacak ağaçlandırmalar için önemli sonuçlara ulaşmamızı sağlamıştır. Bu sonuçlar ve önerilerimiz aşağıda sıralanmıştır;

(1) Kuraklık tanımlaması sadece iklim verilerine göre değil, toprak özelliklerine göre de yapılmalıdır. Yıllık ortalama sıcaklık ve yağışa göre kurak olmayan yörelerde yaz kuraklığı vardır. Yaz kuraklığını atlatmak için de toprak suyunun yeterli olması gerekmektedir.

(2) Kızılcahamam önemli bir yaz kuraklığı etkisi altındadır. Toprakların taşınması ve sığlaşması, taşlılık oranlarının artması depo edilebilen suyun (F.S.K) azalmasına sebep olmuştur. Bu sebeple de su bilançolarında önemli su noksanları belirmiştir (Bkz. Tablo 1, 2.1., 2.2., ,2.3. ve Şekil 1).

(3) Toprakların sığlaşması ağaçlandırmada başarı oranını çok azaltmıştır.

Anakayanın çatlak sistemini bulabilen fidanlar yaşama ve büyüme şansını da yakalamıştır.

(4) Ancak karaçam fidanlarının büyüme hızı çok yavaştır. Toprağın sığlaşmasından kaynaklanan bir kuraklık etkisi karaçamların büyümelerini etkilemiştir (Bkz. Tablo 3.1, 2.2, 3.3 ve Şekil 2).

(23)

(5) Tüylü meşeler de yetersiz büyümüşlerdir. Tüylü meşelerin genetik özellikleri olan büyüme yavaşlığını kuraklık ta etkilemiştir (Bkz. Tablo 3.4, ve Şekil 2).

(6) Kurak mıntıka ağaçlandırmalarında toprağın derinliğini ve su tutma kapasitesini artırmak gerekmektedir. Arazi eğiminin uygun olduğu yerlerde makina ile toprağın derin işlemesi yapılabilir. Kargasekmez ve benzeri dik eğimli arazide toprak ancak kazma / kürek ile işlenebilir. Kurak mıntıkalarda terasların “kanallı teras” olarak yapılması başarıyı artırıcı bir yöntemdir. Tablo 2’ deki su bilançosu ve Şekil 1’deki bu bilançoya ait grafik kanallı terasın gerekliliğini ortaya koymaktadır.

(7) Taşlık, kayalık arazide kanallı teras yapılamıyorsa, elde olan toprak ile yetinmek gerekir. Bu gibi alanlarda da yüzeysel akışı ve toprak taşınmasını durduracak önleyici tedbirler alınmalıdır. Çünkü taşınan toprağı yerine koymak (geri taşımak) mümkün değildir.

(8) Kurak mıntıka ağaçlandırmalarında hızlı bir artım, yüksek ve ekonomik bir gelir beklenmemelidir. Bütün olumsuzluklara rağmen yine de bir üretim vardır. Kargasekmez ağaçlandırma alanında karaçamların ürettiği bıçkılık odun (budaklı da olsa) ile meşe sürgünlerinin ürettiği yakacak odun da küçümsenmeyecek değerdedir.

(9) Kurak mıntıkalardaki toprak koruma ağaçlandırma çalışmalarını sadece odun üretimi olarak değerlendirmek doğru değildir. Toprağın korunması, su akışının düzenlenmesi, ot+çalı+ağaç türlerinden oluşan bir orman ekosisteminin kurulması, bu orman ekosisteminin havadaki karbondioksit’i (CO2) bağlaması ve havaya oksijen (O2) vermesi, bu orman ekosisteminin barındırdığı yaban hayvanları ile sağladığı doğal ekolojik dengeler ve benzeri üretimler ile faydaları da hesaba katmak gereklidir.

(10) Kurak mıntıka ağaçlandırmaları, başarı oranı düşük, maliyeti yüksek, tamamlama süreci uzun çalışmalardır. Bu özelliklerinden ötürü kurak mıntıka ağaçlandırmalarında mütahitlik hizmetlerinde yararlanmak sorun yaratır. Kurak mıntıka ağaçlandırmaları Devlet eli ile davaya inanmış, gayretli orman mühendislerinin ve işçilerinin yapabileceği ve başarabileceği çalışmalardır.

KAYNAKLAR

Devlet Meteoroloji İşleri Gnl. Md’ lüğü 1974, Ortalama ve Ekstrem Kıymetler Meteoroloji Bülteni - Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Okullarda Orman Programı’nın ana teması, orman ve içerisinde barındırdığı tüm yaşam alanı olmakla beraber, Program aracılığıyla verilen çevre eğitiminin yeni

Ulusal ve Uluslararası düzeyde farklı kurum ve kuruluşlarla sürekli iletişim ve işbirliği halinde olan ve tanınan, eğitim-öğretim ve araştırma çıktıları ile

2- Tekniğine uygun olarak cryptomeria bitkisinin yetiştiriciliğini yapabileceksiniz.. 3- Tekniğine uygun olarak taxodium bitkisinin

Aynı şekilde gezegenle birlikte hangi uydu girildiyse uydunun ivme değerini, ivmeyiDosyayaYaz isimli metodu override ederken uydu ismi ve ivmesi

Ankara’da yaşanan olaylar gündemi takip eden (KHK Olayları, Halep Provokasyonu vb. ), çevreci (Greenpeace, Gezi Olayları vb.) gibi olaylar olarak ortaya çıkarken,

Burada çarpıcı olan, öğrencilerin 79,4’ü sözlü ya da yazılı masalları zamanın ötesinde öğretici bilgi kaynağı olarak yorumlarken, söz konusu masal kitabı

Orman Botaniği Anabilim Dalı Dahili e-posta adresi Prof.Dr. Ünal Akkemik

Türkiye de Hanehalkı Tüketim Harcamaları Türkiye de Hanehalkı Tüketim Harcamaları Pseudo Panel Veri ile Talep Sisteminin Tahmini Pseudo Panel Veri ile Talep Sisteminin