• Sonuç bulunamadı

KISA ÜRÜN BĐLGĐLERĐ. BONDRONAT ROCHE 6 mg/6 ml i.v. infüzyon için konsantre solüsyon içeren flakon

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KISA ÜRÜN BĐLGĐLERĐ. BONDRONAT ROCHE 6 mg/6 ml i.v. infüzyon için konsantre solüsyon içeren flakon"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KISA ÜRÜN BĐLGĐLERĐ

1. BEŞERĐ TIBBĐ ÜRÜNÜN ADI

BONDRONAT ROCHE 6 mg/6 mL i.v. infüzyon için konsantre solüsyon içeren flakon 2. KALĐTATĐF VE KANTĐTATĐF BĐLEŞĐMĐ

Bir flakon, 6 ml infüzyon için konsantre solüsyon içinde, 6 mg ibandronik aside eşdeğer miktarda 6.75 mg ibandronik asit monosodyum tuzu, monohidrat içerir.

Yardımcı maddeler için, bkz. 6.1.

3. FARMASÖTĐK FORM

Đnfüzyon için konsantre solüsyon içeren flakon 4. KLĐNĐK ÖZELLĐKLERĐ

4.1 Terapötik Endikasyonlar

- Bondronat kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların (radyoterapi ve cerrahiyi gerektiren komplikasyonlar ve patolojik fraktür) önlenmesinde,

- Metastazlı veya metastazlı olmayan tümör kaynaklı hiperkalsemi tedavisinde endikedir.

4.2 Pozoloji ve Uygulama Şekli

Bondronat tedavisi sadece kanser tedavisinde deneyimli doktorlar tarafından başlatılmalıdır.

Đntravenöz uygulama içindir.

Tek kullanım içindir. Partikül içermeyen berrak solüsyon kullanılmalıdır.

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;

Kemik Metastazlı Meme Kanseri Hastalarındaki Đskelet ile Đlgili Olayların Önlenmesi

Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesi için tavsiye edilen doz, her 3-4 haftada bir verilen 6 mg intravenöz infüzyondur. Doz en az 15 dakikada infüze edilmelidir. Đnfüzyon için, flakon içeriği 100 ml izotonik sodyum klorür solüsyonuna veya 100 ml %5’lik dekstroz solüsyonuna eklenmelidir.

Daha kısa infüzyon zamanı (örn. 15 dak) yalnızca normal böbrek fonksiyonu veya hafif böbrek yetmezliği olan hastalar için kullanılmalıdır.

Kreatin klerensi 50 ml/dak’nın altında olan hastalar için kısa infüzyon zamanını tanımlayacak hiçbir veri bulunmamaktadır. Hekimler, dozlama hakkında tavsiye ve hasta gruplarında kullanım için Böbrek Yetmezliği Olan Hastalar bölümüne bakmalıdır.

Tümöre bağlı olarak gelişen hiperkalsemi tedavisi

Bondronat ile tedaviye başlamadan önce, hasta %0.9 sodyum klorürle yeterli rehidrate edilmelidir. Tümörün tipi ile birlikte, hiperkalseminin şiddeti de dikkate alınmalıdır. Genel olarak, osteolitik kemik metastazı olan hastalar, hümoral tipte hiperkalsemisi olan hastalara göre daha düşük dozlara gereksinim duymaktadırlar. Şiddetli hiperkalsemisi (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu* ≥ 3 mmol/L veya ≥ 12 mg/dL) olan çoğu hastada 4 mg’lık tek doz yeterlidir.

Orta derecede hiperkalsemisi olan hastalarda (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu < 3 mmol/L veya < 12 mg/dL) 2 mg etkili bir dozdur. Klinik çalışmalarda kullanılan en yüksek doz 6 mg olmuştur ancak bu doz etkinlik açısından ek bir fayda getirmez.

* Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu konsantrasyonları aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır:

Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu (mmol/L)

= serum kalsiyumu (mmol/L) -[0.02 x albümin (g/L)]+ 0.8 veya

Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumu (mg/dL)

= serum kalsiyumu (mg/dL)+ 0.8 x [4-albümin (g/dL)]

(2)

Albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyumunu mmol/L’yi mg/dL’ye çevirmek için 4 ile çarpınız.

Çoğu vakada yüksek serum kalsiyum düzeyi normal sınırlara 7 günde indirilebilir. Nükse kadar geçen medyan süre (albümine göre düzeltilmiş serum kalsiyum düzeyinin 3 mmol/L’nin üzerine yeniden çıkması) 2 mg ve 4 mg dozlarda 18-19 gündür. Nükse kadar geçen medyan süre 6 mg’lık dozda 26 gündür.

Sınırlı sayıda hasta (50 hasta) hiperkalsemi için ikinci bir infüzyon almıştır. Tekrarlayan hiperkalsemi durumunda veya yeterli etkinlik sağlanamadığında, tedavinin tekrarı düşünülmelidir.

Bondronat infüzyon için konsantre solüsyon, intravenöz infüzyon yoluyla uygulanmalıdır. Bu amaçla, flakonların içeriği 500 ml izotonik sodyum klorür solüsyonuna (veya 500 ml %5’lik dekstroz solüsyonu) eklenmeli ve 2 saatten daha uzun süre infüze edilmelidir.

Hazırlanan solüsyonun dikkatsizce arter-içi uygulaması tavsiye edilmediği gibi, paravenöz uygulama da doku hasarına neden olabilir, Bondronat infüzyon için konsantre solüsyonun intravenöz olarak uygulandığından emin olmaya özen gösterilmelidir.

Karaciğer yetmezliği olan hastalar

Doz ayarlaması gerekli değildir (Bkz. Farmakokinetik Özellikler).

Böbrek yetmezliği olan hastalar

Çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda ibandronata maruziyete artışla ilişkili tolere edilebilirlikte bir azalma olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak kemik metastazlı meme kanseri hastalarında iskelet ile ilgili olayların önlenmesi için aşağıdaki tavsiyelere uyulmalıdır:

Kreatinin klerensi

(ml/min) Doz/Đnfüzyon zamanı1 Đnfüzyon hacmi2

≥ 50 6 mg/15 dakika 100 ml

500 ml 30≤KLkr<50

<30

6 mg/1 saat

2 mg/1 saat 500 ml

1 Her 3-4 haftada bir uygulama

2 %0.9 sodyum klorür solüsyonu veya %5 dekstroz solüsyonu

Kreatinin klerensi < 50 ml/dak olan kanser hastalarında 15 dakikalık infüzyon zamanı araştırılmamıştır.

Yaşlılar

Doz ayarlaması gerekli değildir.

Çocuklar ve adolesanlar

Güvenlilik ve etkinlik üzerine yeterli veri bulunmadığından, Bondronat 18 yaşın altındaki hastalar için tavsiye edilmemektedir.

4.3 Kontrendikasyonlar

Đbandronik aside veya ilacın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

Diğer bisfosfonatlara duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda önlem alınmalıdır.

Bondronat çocuklarda kullanılmamalıdır.

4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri

Klinik çalışmalar, uzun süreli Bondronat tedavisi ile böbrek fonksiyonlarında herhangi bir bozulma belirtisi göstermemiştir. Bununla birlikte, herbir hastanın klinik değerlendirmesine bağlı olarak, Bondronat ile tedavi edilen hastalarda böbrek fonksiyonu, serum kalsiyum, fosfat ve magnezyum seviyelerinin izlenmesi tavsiye edilir.

Klinik veri bulunmadığından, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalar için doz önerileri verilemez.

Kalp yetmezliği riski bulunan hastalarda aşırı hidratasyondan kaçınılmalıdır.

Metastatik kemik hastalığı için Bondronat tedavisine başlanmadan önce, hipokalsemi ve diğer kemik ve mineral metabolizması bozuklukları etkin şekilde tedavi edilmelidir. Tüm hastalar için, yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alımı önemlidir. Günlük alımın yetersiz olduğu durumlarda, hastalar kalsiyum ve D vitamini desteği almalıdırlar.

(3)

Primer olarak intravenöz uygulanan bisfosfonatlar dahil çeşitli tedavi rejimleri gören kanserli hastalarda, genellikle diş çekimi ve/veya lokal infeksiyonla (osteomiyelit dahil) ilişkili çene osteonekrozu vakaları bildirilmiştir. Bu hastaların büyük çoğunluğu aynı zamanda kemoterapi ve kortikosteroidlerde almıştır. Çene osteonekrozu, ayrıca oral bisfosfonatlarla tedavi edilen osteoporoz hastalarında da rapor edilmiştir.

Beraberinde gelen risk faktörleri (örn. kanser, kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler, zayıf oral hijyen) bulunan hastalarda, bisfosfonatlarla tedavi öncesinde uygun koruyucu diş hekimliği ile dental bir kontrol düşünülmelidir.

Bu hastalar tedavi süresince, invaziv dental prosedürlerden eğer mümkünse kaçınmalıdır.

Bisfosfonat tedavisi sırasında çene osteonekrozu gelişen hastalarda, dental ameliyat durumu kötüleştirebilir. Dental prosedürlere ihtiyaç duyan hastalar için bisfosfonat tedavisinin kesilmesinin çene osteonekrozu riskini azalttığına dair veri bulunmamaktadır. Tedaviyi yapan hekimin klinik kararı, tek tek yarar/risk değerlendirmesine dayanarak her hastanın tedavisine yol göstermelidir.

4.5 Diğer Tıbbi Ürünler ile Etkileşim ve Diğer Etkileşim Şekilleri Bondronat kalsiyum içeren solüsyonlarla karıştırılmamalıdır.

Multipl miyelomlu hastalarda, melfalan/prednizolon ile birlikte uygulandığında hiçbir etkileşim gözlenmemiştir.

Post menopozal kadınlarda yapılan diğer etkileşme çalışmaları, tamoksifen veya hormon replasman tedavisi (östrojen) ile etkileşim potansiyeli olmadığını göstermiştir.

Dispozisyonla ilişkili klinik olarak anlamlı bir ilaç etkileşimi bulunmamaktadır. Đbandronik asit sadece renal sekresyon ile elimine edilir ve biyotransformasyona uğramaz. Sekresyon yollarının, diğer etkin maddelerin atılımında rol alan, bilinen asidik veya bazik transport sistemlerini içermediği gözlenir. Ayrıca, ibandronik asit major insan hepatik P450 izoenzimlerini inhibe etmez ve farelerde hepatik sitokrom P450 sistemlerini uyarmaz. Terapötik konsantrasyonlarda plazma proteinlerine bağlanma oranı düşüktür, bu nedenle ibandronik asidin diğer etkin maddelerin yerini alma olasılığı düşüktür.

Her iki ilaç da serum kalsiyum seviyelerini uzun süreli olarak düşürdüğünden, bisfosfonatlar aminoglikozidlerle birlikte uygulandığında önlem alınması tavsiye edilir. Olası simultane hipomagnezemi varlığına karşı ayrıca dikkat edilmelidir.

Klinik çalışmalarda Bondronat, genel olarak kullanılan antikanser ilaçları, diüretikler, antibiyotikler ve analjezik ilaçlar ile birlikte klinik bir etkileşim meydana gelmeden uygulanmıştır.

Etkileşme çalışmaları yalnızca yetişkinlerde yapılmıştır.

4.6 Gebelik ve Laktasyon Gebelik kategorisi: C

Bondronat infüzyon konsantresi gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Gebe kadınlarda Bondronat kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Farelerle gerçekleştirilen çalışmalar, üreme toksisitesi göstermiştir (Bkz. Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri).

Đnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir.

Đbandronik asidin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emziren farelerle gerçekleştirilen çalışmalar, intravenöz uygulama sonrasında sütte düşük miktarlarda ibandronik asit varlığını göstermiştir. Bondronat emziren annelerde kullanılmamalıdır.

4.7 Araç ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler

Bondronat’ın araç ve makine kullanımı üzerine etkisi ile ilgili yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.

4.8 Đstenmeyen Etkiler

Yan etkiler sıklık başlığı altında en sıktan başlayarak takip eden şekilde sıralanmıştır: çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila ≤1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila ≤1/100); seyrek (≥1/10000 ila

≤1/1000); ve çok seyrek (≤1/10000).

Tümör Kaynaklı Hiperkalsemi Tedavisi

Tümör kaynaklı hiperkalsemide Bondronat güvenlilik profili bu endikasyonda yapılan kontrollü klinik çalışmalardan ve tavsiye edilen dozlarda Bondronat uygulanması sonrasında elde

(4)

edilmiştir. Tedavi en sık olarak vücut ısısında artış ile ilişkilendirilmiştir. Zaman zaman, ateş, titreme, kemik ve/veya kas ağrısı benzeri ağrıdan ibaret olan grip benzeri sendrom bildirilmiştir.

Çoğu vakada özel bir tedaviye gerek kalmadan birkaç saat veya gün sonra belirtiler kaybolmuştur.

Tablo 1 çalışmalarda kaydedilen advers reaksyonları listelemektedir (olaylar sebep sonuç ilişkisinin belirlenmesinden bağımsız olarak kaydedilmiştir).

Tablo 1 Yapılan kontrollü çalışmalarda tümöre bağlı olarak gelişen hiperkalseminin Bondronat ile tedavi edilmesi sonrasında bildirilen yan etki sayısı (oranı) Sistem Organ Sınıfı / Yan Etki

Sıklık Sayısı (%) (n=352) Metabolizma ve beslenme bozuklukları

Yaygın: Hipokalsemi 10 (2.8)

Kas-iskelet ve bağlayıcı doku bozuklukları:

Yaygın: Kemik Ağrısı

Yaygın olmayan: Miyalji

6 (1.7) 1 (0.3) Genel bozukluklar ve uygulama bölgesinin durumu:

Çok yaygın: Pireksi

Yaygın olmayan: Đnfluenza benzeri hastalık Sertlik

39 (11.1) 2 (0.6) 1 (0.3)

Sıklıkla, azalan renal kalsiyum atılımına terapötik ölçüm gerektirmeyen serum fosfat seviyelerinde düşüş eşlik eder. Serum kalsiyum seviyesi hipokalemik değerlere düşebilir.

Az sıklıkta görülen diğer yan etkiler aşağıdaki gibidir:

Đmmün sistem bozuklukları: Çok seyrek: Aşırı duyarlılık.

Deri ve subkutanöz doku bozuklukları: Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem

Solunum, toraksik ve mediyastinal bozukluklar: Çok seyrek: Bronkospazm.Asetilsalisilik aside duyarlı astım hastalarında diğer bisfosfonatların uygulanması bronkokonstrüksiyonuile ilişkilendirilmiştir.

Kemik Metastazlı Meme Kanseri Hastalarında Đskelet Đle Đlgili Olayların Önlenmesi

Bondronat’ın kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki güvenlik profili, tavsiye edilen dozda i.v. Bondronat uygulaması sonrasında ve bu endikasyon için yapılan kontrollü klinik çalışmayla saptanmıştır.

Tablo 2’de plaseboya oranla aktif ilaç tedavisi gören grupta çalışma ilacıyla uzak, muhtemel veya olası ilişkisi olan yaygın ve çok yaygın görülen yan etkiler sıralanmıştır.

Tablo 2 Meme kanserine bağlı olarak gelişen metastatik kemik hastalığı olan ve Bondronat 6 mg i.v. tedavisi gören hastalarda yaygın görülen ve plasebodan fazla görülen yan etkiler.

Yan etkiler Plasebo

(n = 157) Sayı (%)

Bondronat 6mg (n = 152)

Sayı (%) Enfeksiyonlar ve Salgınlar:

Enfeksiyon 1 (0.6) 2 (1.3)

Endokrin bozuklukları:

Paratiroid bozukluklar 1 (0.6) 2 (1.3)

Sinir Sistemi bozuklukları:

Baş ağrısı Baş dönmesi

Tat alma duyusunda bozukluk

4 (2.5) 2 (1.3) 0 (0.0)

9 (5.9) 4 (2.6) 2 (1.3) Görme bozuklukları:

Katarakt 1 (0.6) 2 (1.3)

Kardiyak bozukluklar:

Đleti liflerinin bloke olması 1 (0.6) 2 (1.3)

Solunum, thorasik ve mediyastinal bozukluklar:

Farenjit 0 (0.0) 3 (2.0)

Gastrointestinal bozukluklar:

Diyare Dispepsi

1 (0.6) 5 (3.2)

8 (5.3) 6 (3.9)

(5)

Bulantı

Gastrointestinal ağrı Diş bozuklukları

2 (1.3) 2 (1.3) 0 (0.0)

5 (3.3) 4 (2.6) 3 (2.0) Deri ve subkutanöz doku bozuklukları:

Deri bozuklukları Ekimoz

0 (0.0) 0 (0.0)

2 (1.3) 2 (1.3) Kas-iskelet ve bağlayıcı doku

bozuklukları:

Miyalji Artralji

Eklem bozukluğu Osteoartrit

6 (3.8) 1 (0.6) 0 (0.0) 0 (0.0)

8 (5.3) 2 (1.3) 2 (1.3) 2 (1.3) Genel bozukluklar:

Asteni

Influenza-benzeri hastalık Periferal ödem

Sususluk hissi

8 (5.1) 2 (1.3) 2 (1.3) 0 (0.0)

10 (6.6) 8 (5.3) 3 (2.0) 2 (1.3) Araştırmalar:

Artan Gamma-GT Artan kan kreatinini

1 (0.6) 1 (0.6)

4 (2.6) 3 (2.0) Daha az sıklıkta görülen diğer advers olaylar aşağıdaki gibidir:

Yaygın olmayan:

Enfeksiyon ve salgınlar: sistit, vajinit, oral kandidiaz

Benign ve malign neoplazmlar (kist ve polipler dahil): benign deri neoplazması Kan ve lenfatik sistem: anemi, kan diskrazisi

Metabolizma ve beslenme bozuklukları: hipofosfatemi

Psikiyatrik bozukluklar: uyku bozukluğu, anksiyete, duygu durum etkilenmesi

Sinir sistemi bozuklukları: serebrovasküler bozukluklar, sinir kökü lezyonu, amnezi, migren, nöralji, hipertoni, hiperestezi, ağız çevresinde uyuşukluk, koku duyusunun bozulması

Kulak ve içkulak bozuklukları: sağırlık

Kardiyak bozukluklar: miyokard iskemisi, kardiyovasküler bozukluklar, çarpıntı Vasküler bozukluklar: hipertansiyon, lenfoödem, varisli damarlar

Solunum, thorasik ve mediyastinal bozukluklar: akciğer ödemi, hırıltılı nefes

Gastrointestinal bozukluklar: gastroenterit, yutma güçlüğü, gastrit, ağızda ülserasyon, dudak iltihabı

Hepatobiliyer bozukluklar: kolelitiyazis

Deri ve subkütanöz doku bozuklukları: döküntü, alopesi Renal ve üriner bozukluklar: üriner retansiyon, renal kist Üreme sistemi ve göğüs bozuklukları: pelvik ağrı

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesinin durumu: hipotermi Araştırmalar: kan alkalen fosfataz artışı, kilo kaybı

Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar: yara, enjeksiyon bölgesi ağrısı Bisfosfonatlarla tedavi edilen hastalarda çene osteonekrozu vakaları rapor edilmiştir. Bu vakalar çoğunlukla kanser hastalarında görülmekle birlikte, bazıları da postmenopozal osteoporoz hastalarında görülmüştür. Çene osteonekrozu genellikle diş çekimi ve/veya lokal infeksiyonla (osteomiyelit dahil) ilişkilidir. Kanser teşhisi, kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler ve zayıf oral hijyen de bilinen risk faktörleridir (Bkz. Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri).

BEKLENMEYEN BĐR ETKĐ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

4.9 Doz Aşımı ve Tedavisi

Şu ana kadar, Bondronat infüzyon konsantresiyle ile ilgili hiçbir akut zehirlenme vakası bildirilmemiştir. Yüksek dozlarla yapılan klinik öncesi çalışmalarda toksisite açısından karaciğer ve böbreğin hedef organlar olduğu bulunduğundan, karaciğer ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir. Klinik olarak ilişkili hipokalsemi, kalsiyum glukonatın intravenöz infüzyon uygulaması ile düzeltilmelidir.

(6)

5. FARMAKOLOJĐK ÖZELLĐKLER 5.1 Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grubu: Bisfosfonatlar, ATC kodu: M05BA06

Đbandronik asit, kemik üzerinde spesifik olarak rol alan bisfosfonat grubundandır. Kemik dokularındaki selektif etkileri bisfosfonatların kemik minerallerine olan yüksek ilgisinden kaynaklanır. Bisfosfonatlar halen tam olarak anlaşılamayan bir mekanizma ile osteoklast aktivitesini inhibe ederek etki gösterirler.

In vivo olarak ibandronik asit, gonadal fonksiyonların durması, retinoidler, tümörler veya tümör ekstrelerinden kaynaklanan deneysel olarak indüklenmiş kemik yıkımını önler. Endojen kemik rezorbsiyonun inhibisyonu 45Ca kinetik çalışmaları ve kemik ile birleşen radyoaktif tetrasiklin salınımı ile de kanıtlanmıştır.

Đbandronik asidin, farmakolojik olarak etkin dozların çok üstünde dozlarda, kemik mineralizasyonu üzerine herhangi bir etkisi olmamıştır.

Malign hastalığa bağlı olarak gerçekleşen kemik rezorbsiyonu, uygun kemik oluşumu ile dengelenemeyen aşırı kemik rezorbsiyonu ile karakterizedir. Đbandronik asit kemik rezorbsiyonunu azaltır, osteoklast aktivitesini selektif olarak inhibe eder ve böylece malign hastalığa bağlı olarak görülen iskelet komplikasyonlarını azaltır.

Tümöre bağlı oluşan hiperkalsemi tedavisinde yapılan klinik çalışmalar

Malign hiperkalsemide tümöre bağlı oluşan hiperkalsemi hastalarında yapılan klinik çalışmalarda, tümöre bağlı oluşan osteoliz ve spesifik olarak tümöre bağlı oluşan hiperkalsemiye karşı ibandronik asidin inhibitör etkisinin, serum kalsiyumunda ve üriner kalsiyum atılımında düşüşle karakterize olduğu görülmüştür.

Tedavi için önerilen doz aralığında, yeterli rehidratasyon sonrası, albumine göre düzeltilmiş serum kalsiyum alt sınırı ≥ 3 mmol/L olan hastalarda yapılan çalışmalarda gözlenen güven aralıkları ile birlikte yanıt oranları aşağıda açıklanmıştır:

Bu hastalar ve dozlarla, normokalsemiye ulaşmak için gereken medyan süre 4-7 gündür. Nükse kadar geçen ortalama süre (albumine göre düzeltilmiş serum kalsiyumunun tekrar 3 mmol/L üstüne çıkması) ise 18-26 gündür.

Kemik metastazlı meme kanseri hastalarındaki iskelet ile ilgili olayların önlenmesinde yapılan klinik çalışmalar

Kemik metastazlı meme kanseri hastalarında yapılan klinik çalışmalar, kemik rezorbsiyonunu gösteren işaretleyicilerle saptanan kemik osteolizine karşı ve iskeletle ilgili olaylar üzerinde, doza bağlı bir inhibitör etkisinin olduğunu göstermiştir.

Meme kanseri kaynaklı metastatik kemik hastalığı bulunan hastalardaki iskelet olaylarının 6 mg i.v.

Bondronat ile tedavisi, 96 haftalık bir randomize plasebo kontrollü faz III çalışma ile değerlendirilmiştir. Meme kanserli ve radyolojik olarak kanıtlanmış kemik metastazlı kadın hastalara randomize olarak plasebo (158 hasta) veya 6 mg Bondronat (154 hasta) verilmiş olan bu çalışmanın sonuçları aşağıdadır;

Birincil Etkinlik Sonlanım Noktası

(7)

Çalışmanın birincil sonlanım noktası periyodik iskelet ile ilişkili olay oranıdır (SMPR) ve bu da çalışmanın alt kollarından olan aşağıdaki iskelet ile ilgili olaylar (SRE) ile karma bir sonlanım noktasıdır;

- Kırıkların veya olası kırıkların tedavisi için kemiğe radyoterapi - Kırıkların tedavisi için kemik ameliyatı

- Vertebral kırıklar

- Vertebral olmayan kırıklar

SMPR analizleri zamana bağlı olup 12 haftalık tek bir periyot içinde oluşan bir veya daha fazla olayla potansiyel olarak ilgili olabileceğini düşündürmektedir. Çoklu olaylar burada analizin amacı için bir kere hesaplanmıştır. Bu çalışmadan elde edilen veriler 6 mg Bondronat i.v.’ nin plaseboya oranla zamana bağlı iskelet hasarlanma oranı (SMPR) ile ölçülen iskeletle ilgili olayların (SRE) azalmasında önemli bir avantaj sağlamıştır (p= 0.004). Ayrıca iskeletle ilgili olay sayısı da Bondronat 6 mg ile anlamlı bir düşüşe neden olmuştur ve plaseboya oranla iskelet ilgili olay riskinde %40 azalma meydana gelmiştir (ilgili risk 0.6, p= 0.003). Etkinlik sonuçları Tablo-3’de özetlenmiştir.

Tablo 3 Etkinlik Sonuçları (Metastatik Kemik Hastalığı olan Meme Kanserli Hastalar) Đskeletle ilgili olaylar (SRE)

Plasebo n=158

Bondronat 6 mg n=154

p- değeri

SMPR (yılda hasta başına) 1.48 1.19 p=0.004

Olay sayısı (hasta başına) 3.64 2.65 p=0.025

SRE ilişkili risk - 0.60 p=0.003

Đkincil Etkinlik Sonlanım Noktası

Plasebo ile karşılaştırıldığında, 6 mg i.v. Bondronat uygulamasının kemik ağrılarında istatistiksel olarak belirgin bir iyileşme sağladığı gösterilmiştir. Tüm çalışma boyunca ağrı alt sınırın altına düşmüştür ve bu düşüşe analjezik ihtiyacında anlamlı bir azalma eşlik etmiştir. Plasebo ile karşılaştırıldığında, Bondronat ile tedavi edilen hastalarda yaşam kalitesindeki kötüleşme de belirgin olarak azalmıştır. Bu ikincil etkinlik sonlanım noktalarının sonuçları Tablo-4’de özetlenmiştir.

Tablo 4 Đkincil Etkinlik Sonuçları (Metastatik Kemik Hastalığı olan Meme Kanserli Hastalar)

Plasebo n=158

Bondronat 6 mg n=154

p - değeri

Kemik ağrısı * 0.21 -0.28 p<0.001

Analjezik kullanımı * 0.90 0.51 p=0.083

Yaşam Kalitesi * -45.4 -10.3 p=0.004

* Son değerlendirmeye kıyasla alt sınırdan ortalama farklılık.

Plasebo ile karşılaştırıldığında, Bondronat ile tedavi edilen hastalarda, kemik rezorbsiyonunun üriner işaretlerinde (piridinolin ve deoksipiridinolin), istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde, belirgin bir azalma söz konusudur.

Metastatik meme kanserli 130 hastanın katıldığı bir çalışmada, 1 saat veya 15 dakika infüze edilen Bondronat’ın güvenilirliği karşılaştırılmıştır. Renal fonksiyon göstergelerinde herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir. 15 dakikalık infüzyon sonrası ibandronik asidin genel advers olay profili, uzun süreli infüzyon zamanlarında bilinen güvenlilik profili ile tutarlıdır ve 15 dakikalık infüzyon zamanının kullanımı ile ilgili herhangi bir yeni güvenlilik konusu tespit edilmemiştir.

Kreatinin klerensi 50 ml/dak’nın altında olan kanser hastalarında, 15 dakikalık infüzyon zamanı araştırılmamıştır.

5.2 Farmakokinetik Özellikler

Đki saat boyunca süren 2, 4 ve 6 mg ibandronik asit infüzyonu sonrasında farmakokinetik özellikler dozla orantılı olmuştur.

(8)

Dağılım: Đlk sistemik maruziyet sonrası, ibandronik asit hızla kemiğe bağlanır veya idrarla atılır. Đnsanlarda görülen terminal dağılım hacmi en az 90 L’dir ve kemiğe ulaşan dozun, dolaşımdaki dozun %40-50’si olduğu tahmin edilmektedir. Đnsan plazmasındaki proteinlere bağlanma oranı terapötik konsantrasyonlarda yaklaşık %87’dir ve bu nedenle yer değiştirmeye bağlı olarak ortaya çıkan ilaç-ilaç etkileşmesi potansiyeli düşüktür.

Metabolizma: Đbandronik asidin hayvanlarda veya insanlarda metabolize olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır.

Eliminasyon: Gözlenen yarı ömür aralığı geniştir ve doz ile deney duyarlılığına bağlıdır;

ancak terminal yarı ömür genellikle 10-60 saat aralığındadır. Bununla birlikte, başlangıçtaki plazma seviyeleri hızla düşerek, intravenöz veya oral uygulamadan sonra sırasıyla 3 ila 8 saat içinde doruk değerlerin %10’una ulaşır. Metastatik kemik hastalığı olan hastalara, 48 hafta boyunca, 4 haftada bir ibandronik asit intravenöz infüzyon uygulandığında, sistemik akümülasyon gözlenmemiştir.

Đbandronik asidin total klerensi düşüktür ve ortalama değerleri 84-160 mL/dak aralığındadır.

Renal klerens (postmenopozal sağlıklı kadınlarda yaklaşık 60 mL/dak), total klerensin %50- 60’ı kadardır ve kreatinin klerensi ile ilişkilidir. Görünen total ve renal klerens arasındaki farkın, kemik tarafından alınan miktarı yansıttığı düşünülmektedir.

Özel Popülasyonlarda Farmakokinetik Cinsiyet

Đbandronik asidin erkekler ve kadınlardaki biyoyararlanımı ve farmakokinetiği benzerdir.

Irk

Asyalı ve Kafkasyalılar arasında ibandronik asidin yapısında klinik olarak ilişkili interetnik farklılıklarla ilgili bir kanıta rastlanmamıştır.

Böbrek yetmezliği olan hastalar

Farklı derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda, ibandronik asit maruziyeti kreatinin klerensi (KLkr) ile ilişkilidir. Klinik farmakoloji çalışması WP18551’inde, sağlıklı gönüllülere (ortalama ölçülen KLkr=120 mL/dk) kıyasla hafif (ortalama ölçülen KLkr=68.1 mL/dk)ve orta (ortalama ölçülen KLkr=41.2 mL/dk) derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda, 6 mg’lık tek dozun intravenöz uygulaması sonrası (15 dakikalık infüzyon), ortalama AUC0-24 (eğri altında kalan alan) değeri sırasıyla %14 ve %86 artmıştır. Hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda ortalama Cmaks (maksimum konsantrasyon) artmazken, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda %12 oranında artmıştır. Maruziyette artışla ilişkili olarak, tolere edilebilirlikte bir azalma olduğuna dair kanıt yoktur. Ancak kemik metastazlı meme kanseri hastalarında iskelet ile ilgili olayların önlenmesi tedavisi sırasında, doz veya infüzyon zamanında bir düzenleme tavsiye edilir (Bkz. Pozoloji ve Uygulama Şekli).

Karaciğer yetmezliği olan hastalar

Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, ibandronik asidin farmakokinetiğine dair veri bulunmamaktadır. Đbandronik asit metabolize olmadığı, fakat renal atılım ve kemiğe alım yolu ile temizlendiği için, karaciğerin ibandronik asidin klerensinde belirgin bir rolü bulunmamaktadır. Bu nedenle, karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Ayrıcaibandronik asidin proteine bağlanma oranı terapötik konsantrasyonlarda yaklaşık %87 olduğundan, şiddetli karaciğer hastalığında gözlenen hipoproteineminin, serbest plazma konsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı artışlara yol açması mümkün değildir.

Yaşlılar

Çok değişkenli bir analizde yaşın, çalışılan farmakokinetik parametrelerin herhangi birinin bağımsız bir faktörü olduğu bulunmamıştır. Renal fonksiyon yaşla birlikte zayıfladığından dikkate alınması gereken tek faktör budur (Bkz. Böbrek yetmezliği olan hastalar).

Çocuklar ve adolesanlar

18 yaşından küçük hastalarda, Bondronat’ın kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.

5.3 Klinik Öncesi Güvenlilik Verileri

Klinik dışı çalışmalarda klinik kullanımla düşük bağlantı olasılığını işaret eder şekilde, hayvanlardaki toksik etki maksimum insan maruziyetinin aşıldığı dozlarda görülmüştür. Diğer bisfosfonatlarla olduğu gibi, sistemik toksisitenin ilk hedef organı böbrek olarak tespit edilmiştir.

Mutajenisite/Karsinojenisite:

(9)

Karsinojenik potansiyele dair hiçbir belirti görülmemiştir. Genototoksisite testleri sonucunda ibandronik asidin genetik aktivitelere etkisi olduğuna dair kanıt bulunamamıştır.

Üreme toksisitesi:

Đntravenöz uygulama yapılan fare ve tavşanlarda ibandronik asit için direk fetal toksisite veya teratojenik etki gözlenmemiştir. Đbandronik asit için reprodüktif toksisite çalışmalarında farelerde görülen advers etkiler bu ilaç sınıfı (bisfosfonatlar) için beklenenlerdir. Bu etkiler, farelerde F1 yavrularda implantasyon yerlerinde azalma, doğal iletim (distosi) ile karışma, iç organlara ait değişiklikler (renal pelvis üreter sendromu) ve diş anormallikleri içermektedir.

6. FARMASÖTĐK ÖZELLĐKLERĐ 6.1 Yardımcı Maddelerin Listesi

Sodyum klorür, asetik asit (%99), sodyum asetat, enjeksiyonluk su.

6.2 Geçimsizlikler

Potansiyel geçimsizlikleri önlemek için, Bondronat infüzyon konsantresi yanlızca izotonik sodyum klorür solüsyonu veya %5’lik dekstroz solüsyonu ile seyreltilmelidir.

Bondronat kalsiyum içeren solüsyonlarla karıştırılmamalıdır.

6.3 Raf Ömrü 5 yıl

6.4 Saklamaya Yönelik Özel Tedbirler 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

Ürün kullanıma hazır hale getirildikten sonra hemen kullanılmalı, hemen kullanılmayacak ürün buzdolabı sıcaklığında (2-8oC’de) en fazla 24 saat bekletilmelidir.

Mikrobiyolojik açıdan, intravenöz infüzyon solüsyon anında kullanılmalıdır. Hemen kullanılamadığı durumlarda, kullanımdan önceki saklama koşulu ve zamanı, kullanan kişinin sorumluluğundadır. Rekonstitüsyon kontrollü ve valide edilmiş aseptik şartlarda gerçekleşmediği sürece, 2-8oC’de kullanıma kadar geçen süre 24 saatin üzerinde olmamalıdır.

Bondronat infüzyon konsantresi sadece tek kullanım içindir.

6.5 Ambalajın Niteliği ve Đçeriği

Bondronat 6 mg/6 ml i.v. infüzyon için konsantre solüsyon içeren flakon, Tip I cam flakon, Ph. Eur.1 ve 5 adet.

Tüm paket boyutları pazarlanmayabilir.

6.6 Tıbbi Üründen Arta Kalan Maddelerin Đmhası ve Diğer Özel Önlemler

Herhangi bir kullanılmamış ürün veya atık materyal lokal gereksinimler doğrultusunda imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHĐBĐ

Roche Müstahzarları Sanayi Anonim Şirketi,

Mecidiyeköy Yolu No:102 34387, Mecidiyeköy-Şişli, Đstanbul Tel: 0212 318 01 50

Faks: 0212 213 12 32 8. RUHSAT NUMARASI 24.11.2006 - 120/06

(10)

9. ĐLK RUHSAT TARĐHĐ/RUHSAT YENĐLEME TARĐHĐ Đlk ruhsat tarihi: 24.11.2006

10. KÜB’ÜN YENĐLENME TARĐHĐ 27.03.2008

Referanslar

Benzer Belgeler

Prednison veya prednisolon ile kombinasyon halinde dosetakselin hormona refrakter metastatik prostat kanseri olan hastalardaki güvenilirlik ve etkinliği, randomize, çok

EBETAXEL ile birlikte sisplatin: Over kanseri tedavisinde birinci basamak kemoterapi olarak 3 saatlik infüzyon şeklinde EBETAXEL’i takiben sisplatin ile tedavi edilen hastalarda,

Önerilenden daha yüksek infüzyon konsantrasyonları alan çocuklarda oldukça sık olarak anaflaksi benzeri reaksiyonlar bildirilmiĢtir.. Bu durumlarda infüzyon derhal

Over kanserinin primer tedavisi: Tedavi kürleri arasında 3 haftalık intervallerle, 24 saatte uygulanan 135-175 mg/m 2 paklitaksel ve bunu takiben 75 mg/m 2 sisplatin

Aşağıdaki tartışma sisplatin ile kombine olarak EBETAXEL alan daha önce tedavi görmemiş över kanseri ya da NSCLC olan hastalar, En İyi Destekleyici Bakım ile birlikte

ATAXİL ile birlikte trastuzumab: Metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde tek ajan paklitaksele kıyasla paklitakselin trastuzumabla kombine olarak 3

Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) olan hastalarda paklitaksel uygulamasını takiben sisplatin uygulaması, paklitaksel monoterapisi uygulanan over veya

İlerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin tedavisinde: VİTAX’ın önerilen dozu, her 3 haftada bir, 80 mg/m 2 sisplatin uygulanımını takiben, 3 saat