Gerçek bir Pazar ekonomisinin birincil amacı, zengin ve güçlü için servet oluşturmak değildir. Adam Smith,
“Ulusların Zenginliği” klasiğinde pazar ekonomisi fikrini kavramlaştırdığı zaman, öngördüğü ekonomilerde insanların ve toplumların kendi kendine tanımlanan gereksinimlerini karşılamak için, insan ve maddi kaynakların tahsisi adil ve sürdürülebilirdi.
Yatırımlar, yatırımcıların kendi olanaklarıyla insani ölçekte yerel olarak kök saldığında ve yasaların idaresi için demokratik olarak seçilmiş hükümetler sorumlu tutulduğunda, insanlar ve toplumun hesaba katılan gereksinim ve faydalarının karşılanmasında tüm ilgililer için doğal bir güdü vardır. Gelir ve mülkiyet adil olarak dağıtıldığında, adalet yerindedir ve politik demokrasi güçlüdür. Gereksinimler, kendi olanaklarıyla yerel yatırımlar tarafından yerel olarak karşılandığında, insanlar kendi yaşamları üstünde daha büyük bir denetimine sahiptir, Para, küresel finans kumarhanesine sızandan çok daha fazla toplum içerisinde çevrilir, işler daha fazla güvenlidir, ekonomiler daha kararlıdır. çevreyi korumak ve karşılıklı güven ve sorumluluğun ilişkilerini inşa etmek için dürtüler ve yöntemler toplumun temelini oluşturur.
Bir doğal tercih olarak şayet mal sahipleri onların kararlarının mali olmayan sonuçları ile yaşasaydı ve ekonomik kararları tamamen mali değerlerden ziyade, yaşam değerleri üzerine temellendirebilseydik, yaşam niteliğimiz hoşça farklı olacaktır.
Enerji, malzemeler ve toprak kullanımının fiyatlandırması tam maliyetli olarak yapılsa, endüstriyel çiftçilik,
konvansiyonel inşaat ve kentlerin gelişigüzel yayılmasının gerçek verimsizliğini açığa vurabilir ve seçeneklerimizi maliyet-etkili karşılaştırmalı olarak yaşama hizmet eden hale getirebilir.
Çoğunluğu bilinçlendirmek
Bir yaşayan ekonomi ideali, eğer onun unsurlarının pek çoğunun halihazırda alanda var olduğu gerçeğini göz ardı ederseniz, olanaksız bir hayal olarak görülebilir. Kâr amaçlı olsun yada olmasın, dünya çapında milyonlarca girişim ve kamu inisiyatifleri yaşayan ekonomilerin ilkeleri ve değerleri ile tek bir çizgide buluşmuştur. Onlar, kitapçılardan fırıncılara, toplum bankalarından bağımsız medya mağazalarına, hepsi farklı yerel bağımsız işleri kapsar. Gerçekten, bağımsız ve insani ölçekli işyerleri, var olan tüm işyerlerinin çoğundan kat be kat iş olanağı sağlar, neredeyse tüm yeni işleri yaratır ve aynı zamanda en yenilikçi kaynaktır.
Peki güncel küresel ekonominin saçakları altında, birkaç milyon yaşayan girişimden, başarılı yaşayan ekonomilerin sağlıklı bir dünya sistemine doğru hayatta kalma mücadelesini nasıl vereceğiz? Yanıt, “Onları yaşamın içine doğru sokup, orada yetiştirerek”.
Daha fazla memuriyet içermeyen bir sistem, ancak daha güçlü bir sistem ile yer değiştirebilir. Margaret Wheatley’e göre, “Bu değişim işi, yeni yerel çabaları organize etmek, onları bir diğeri ile bağlantılandırmak ve onların değerleri ve ilkelerinin bazı şeyleri daha güçlü ortaya çıkarabileceğini bilmek anlamındadır.”
Onu meydana getirmek
Onların kendi toplumunda bir yaşayan ekonomiyi yetiştirmeye yardımcı olmak için ilgililer birkaç basit soruyla işe başlayabilir. Yereldeki insanlar ne yapacak, işyerleri düzenli bir şekilde sosyal ve çevresel olarak sorumlu ba ğımsız girişimlerle yerel olarak temin edilmiş ne satın alacak? Yerel işyerleri, yerel ekonomi değerlerinin uygulaması için hangi varoluşu deniyor? Onlar hangi sektörlerde yoğunlaşmış? Yaşayan ekonomi değerleri ile aynı çizgide buluşmuş işbirliğine yönelik çabalar şimdiden var mı? Yanıtlar, fırsatlardan önceden haberdar olmayı işaret edecektir.
Gıda, sıkça olarak başlangıç için mantıklı bir yerdedir. Herkes gıdaya gereksinir ve önemser. Gıda her yerde yetiştirilebilir ki yerel olduğu zaman en taze, en sağlıklıdır ve bizim toprakla en öznel bağlantımızdır.
Tüm Kuzey Amerika’da ve dünyanın diğer yerlerinde sayısız yerel yaşayan ekonomi inisiyatifi harekete geçirilmiş durumda. Giderek artan sayıda ve bir çok çeşitlilikteki inisiyatifler, web üzerinde yerel yaşayan ekonomilere ait dünyayı kapsayan bir sitemin ortaya çıkışı ile daha hızlıca gelişebilirler ve alışverişlerimizde, iş kurma ve yatırım
tercihlerimizde, yaşam enerjimizi yaşayan ekonomilere doğru çoğumuz için daha kolayca yeniden yönlendirebiliriz. Kişisel ve ortaklaşa tercihlerimiz sayesinde, yaşayan ekonomilerin dünyasını, ekonomik kurumların, ilişkilerin, adil, sürdürülebilir ve merhametli bir kültürün içine doğru yetiştirebiliriz ki bu hepimizin işidir.
David Korten tarafından “Yaşam için Ekonomiler”den uyarlanmıştır. YES! Dergisi. Sonbahar 2002. Yeşil Ekonomi Serisi 1
çeviren: Kadir Dadan, 20 Nisan 2008