• Sonuç bulunamadı

İskelet Sistemi Dokularının Genel Özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İskelet Sistemi Dokularının Genel Özellikleri"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İskelet Sistemi Dokularının Genel Özellikleri

Prof.

Prof. Dr. Ümit KAYA

Dr. Ümit KAYA

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Ortopedi ve Travmatoloji Bilim Dalı

Ortopedi ve Travmatoloji Bilim Dalı

(2)

Kemik Dokusunun Görevleri

Omurgalılarda destek ve koruma görevi yapan kemik doku, dokular içinde en sert olanıdır.

Merkezi sinir sistemi organları, göğüs kafesi içine yerleşmiş veya pelvis bölgesinde yer alan organlar, sistemler ve önemli dokular, kemik dokusu

tarafından desteklenir ve korunur.

Kalsiyum ve fosfat iyonları için bir depo görevi yapar.

Kemikler iskelet kaslarına ve tendolara bağlanma

noktaları sağlayarak hareket sistemini oluşturur.

(3)

Diğer bağ ve destek dokularında olduğu gibi yani temel madde

(kemik matriksi) yoğunluklu

hücrelerin az olduğu bir dokudur.

Kemik dokunun kullanımına bağlı kemik kütlesindeki artış ve

hipertrofi (anormal büyüme,

irileşme) tersi durumda atrofi

(zayıflama, körelme) oluşur.

(4)

Kemik Dokusunun Kemik Dokusunun

Mikroskopik Özellikleri Mikroskopik Özellikleri

Kemik Dokusunun Hücreleri

Osteoprogenitor hücreler Osteoprogenitor hücreler

Osteoblast Osteoblast

Osteosit Osteosit

Osteoklast Osteoklast

Kemiği kaplayan hücreler Kemiği kaplayan hücreler

(5)

Biyolojik mineralizasyon

Vücutta kemikte ve dişlerin sement, mina, dentin

tabakalarında görülür.

Hücre dışı Ca ‘un osteokalsin ve sialoproteinlere bağlanması

Yüksek Ca konsantrasyonunun

osteoblastları uyarması

(6)

Kemik matriksi (Fundamental Kemik matriksi (Fundamental

substans) substans)

Diğer bağ ve destek dokularında olduğu gibi yani temel madde (kemik matriksi)

yoğunluklu hücrelerin az olduğu farklı olarak da inorganik maddeler içeren bir dokudur. Temel içerik aşağıdaki gibi

sıralanır.

1. İnorganik kısım, 2. Organik kısım;

A-Amorf kısım, B- Fibröz kısım

(7)

Sağlam ve dayanıklı bir kemikte Sağlam ve dayanıklı bir kemikte temel maddenin bu kısımlarının temel maddenin bu kısımlarının

birbirine oranı dengeli olmalıdır.

birbirine oranı dengeli olmalıdır.

Organik kısım eksikliğinde Organik kısım eksikliğinde kırılgan olur.

kırılgan olur.

İnorganik kısımda eksiklik olursa İnorganik kısımda eksiklik olursa kemik elastik özellik gösterir.

kemik elastik özellik gösterir.

(8)

KEMİK ZARLARI KEMİK ZARLARI

Periosteum

Kemik dokusunu dıştan saran bağ dokusuna periost (periosteum) adı verilir.

Periost gelişme döneminde iki

katmandır. Dış katman iplikseldir.

Hücresel yapıda olan iç katman osteojenik tabaka adını da alır.

Hücrelerin çoğunluğu osteoprogenitor hücredir.

(9)

Endosteum Endosteum

Kemik dokusunu içten saran bağ dokusuna endost (endosteum)

adı verilir, periost’tan daha

incedir, kemik iliğinin devamı

olan ve osteoprogenitor hücreler içeren retiküler bağ dokusu

özelliğindedir.

(10)

Kemik Doku Çeşitleri Kemik Doku Çeşitleri

Kemik dokusunun iki çeşidi vardır:

1. Primer kemik dokusu (Olgunlaşmamış kemik )

2. Sekunder kemik dokusu (Olgun

kemik )

(11)

Primer kemik dokusu Primer kemik dokusu

İntrauterin hayatta ilk şekillenen olgunlaşmamış kemik dokusudur.

Primer kemik dokusunda ;

- temel madde yeterince sertleşmemiştir - osteositler sayıca boldurlar

- doku içinde düzensiz şekilde dağılmışlardır

- kollagen iplikler gelişigüzel seyrederler

(12)

Sekonder kemik dokusu Sekonder kemik dokusu

Olgun kemik dokusu da denir.

Matriks oldukça sertleşmiştir.

Osteositlerin oturduğu lakunlar çok

yassılaşmıştır ve kanaliküli osseiler iyi gelişmiştir.

Lamelli bir yapı gösterir, bunlara kemik lamelleri adı verilir.

Sekonder kemiğin Sekonder kemiğin süngerimsi ve süngerimsi ve kompakt

kompakt kemik olmak üzere iki tipi kemik olmak üzere iki tipi vardır

vardır

(13)

Olgun Kemik Dokularının Karşılaştırılması

Spongiyöz kemik

Birbiriyle anastomozlaşan kemik lamellerinden

oluşur.

Kemik iliği ile dolu

düzensiz trabeküller vardır.

Lameller birbirine paralel seyirlidir.

Kısa ve uzun kemiklerin metafiz ve epifizlerinin iç kısımları ile yassı

kemiklerin iç yüzlerinde bulunur.

Kompak kemik

Mikroskopik kanalları vardır.

Kemik lamelleri özel yerleşim

gösterir.

Bütün kemiklerin dış yüzlerinde

bulunur.

(14)

I. Havers lamelleri (spesiyal lameller)

II . Ara (interstisyel) lameller III. Dış dairesel lameller

IV. İç dairesel lameller

(15)

OSTEOGENEZ (KEMİK OSTEOGENEZ (KEMİK

YAPIMI) YAPIMI)

Kemik yapımına Kemik yapımına osteogenez, osteogenez, ossifikasyon, kemikleşme

ossifikasyon, kemikleşme gibi gibi adlar verilir.

adlar verilir.

Kemikleşme Kemikleşme paratiroid hormonu paratiroid hormonu ve ve D3 D3 vitamininin etkisinde vitamininin etkisinde

osteoblastlar ve osteoklastlar osteoblastlar ve osteoklastlar

aracılığıyla kemiğin büyüme ve aracılığıyla kemiğin büyüme ve

yeniden şekillenmesi olaylarını yeniden şekillenmesi olaylarını

içerir.

içerir.

(16)

İki türlü kemikleşme vardır

1. İntramembranöz kemikleşme:

Mezenkim dokusunun doğrudan kemik dokuya dönüşmesidir. Yassı kemikler bu şekilde meydana gelir.

2. İntrakartilaginöz

(endokondral) kemikleşme:

Mezenkim dokusundan önce hyalin kıkırdak bir model gelişir sonra

bunun yerini kemik doku alır.

Kısa ve uzun kemikler bu şekilde

meydana gelir.

(17)

Kemiğin kanlanması Kemiğin kanlanması

Besleyici arter sistemi

Metafiz epifiz sistemi

Periosteal sistem

(18)

Kemik yapım ve yıkımı üzerine hormonların etkisi

Paratiroid hormonu

Kan kalsiyum düzeyi düşünce parathormon salgılanır ve

osteoklastları aktive ederek kemik resorbsiyonunu sağlar, kalsiyum

kemikten kana mobilize olur.

(19)

Kalsitonin hormonu

Tiroid bezindeki parafolliküler hücreler tarafından salgılanır.

Osteoblastları aktive ederek kemik yapımını sağlar, böylece kalsiyum kandan kemiğe geçer

.

Somatotrop hormon

Kemiğin büyümesini uyarır, özellikle epifiz plağı üzerine etkilidir.

Testosteron ve östrojen

Her iki hormon da kemik yapımını

hızlandırır.

(20)

Kemiklerin Makroskopik Kemiklerin Makroskopik

Yapısı (Anatomisi) Yapısı (Anatomisi)

Beş kemik tipi vardır.

Beş kemik tipi vardır.

Uzun Uzun

Kısa Kısa

Yassı Yassı

İrregüler İrregüler

Sesamoid Sesamoid

(21)

Kıkırdak Dokusu Kıkırdak Dokusu

Kıkırdak dokusu damarsızdır.

Difüzyon yolu ile beslenir.

Şekilsiz temel madde sülfatlı asitmukopolisakkarittir. Bu

madde kondroitin sülfat olarak

isimlendirilir.

(22)

Eklem kıkırdakları ve Eklem kıkırdakları ve

synovial zarlar synovial zarlar

Kemiklerin birbirleriyle olan bağlantı yerlerine eklem adı verilir.

Diartrozis tipi eklemlerde, Diartrozis tipi eklemlerde,

kemiklerin hyalin kıkırdakla kemiklerin hyalin kıkırdakla

(perikondriyumu bulunmaz) (perikondriyumu bulunmaz)

kaplı uçları eklem kapsülü adı kaplı uçları eklem kapsülü adı

verilen synovial bir membran verilen synovial bir membran

ile birbirine bağlanmıştır

ile birbirine bağlanmıştır

(23)

Eklemleri sarmış olan zarlar

(capsula

articularisler) iki tabakalıdırlar.

Bunların dış kısımları sık

örgülü, ipliksel bağ dokudandır.

Bu kata fibröz kat denilmiştir.

Damar ve sinirlerden zengin bağ dokusu

yapısında olan

dış tabakada bağ dokusunun

genel hücreleri

bulunur.

(24)

İki katlı olan siynovial

membranın iç katı bir-iki sıralı

synovial hücreler ile döşenmiştir

(synovial hücreler;

makrofaj benzeri Tip A ve fibroblast benzeri Tip B olarak iki tiptir).

Synovial boşluk

içinde bulunan eklem sıvısını (Synovial

sıvıyı) büyük oranda fibroblastlar

tarafından salgılanan hyaluron asiti

oluşturur. kıkırdakla kaplı kemikler

arasındaki

sürtünmeyi azaltır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Serbest kalan yağ asitleri, yağ hücreleri tarafından aktif transport yada basit difüzyonla alınırlar ve endojen gliserinle birleştirilerek nötr

• Bu dokunun gevşek bağ dokusundan başlıca farkı, hücrelerden fakir, buna karşılık temel maddeden çok zengin olmasıdır. • Temel maddenin büyük çoğunluğunu bağ

• Pigment taşıyan hücreler (Kromotofor), gevşek bağ dokusunda nadiren bulunurlarken, derinin sıkı bağ. dokusunda , pia materde, gözde çok

• Kollajen molekülü üçlü heliks yapısı için hidroksiprolin, prolin ve glisin esansiyeldir.. • Kollajen molekülüne bağlı şeker grupları bulunur, o yüzden kollajen

Pratik Uygulama.

Sonuç olarak, osteklast benzeri dev hücrelerden zengin malign uterus tümör- lerinin ayırıcı tanısında leiomyosarkom olasılığı düşünülmelidir.

Sonuç olarak, romatoid artrit dışında BDH’ye bağlı NSİP ve UİP ayırımının yapılması prognostik bir ayırım sağlamadığı için cerrahi akciğer biyopsisi tedaviyi

Bakteriyel menenjitte, ateş, baş ağrısı, kusma, konfüzyon sık rastlanan ilk belirtiler ise de, genelde ensefalitte beklenen konvüzyon veya fokal nörolojik