DUYU ORGANLARI
TERİMLERİ
DUYU ORGANLARI TERİMLERİ
• GÖZE İLİŞKİN TERİMLER
Orbita (orbita): Frontal kemikte bulunan sağlı sollu , göz yuvalarının yerleştiği kemik boşluklarıdır.
Ophthalmos (oftalmos):Göz.
Oculus (okulus): Göz
Nervus Opticus (nervus
optikus):Optik sinir, görme siniri. 12 kafa çiftinden ikincisi.
Sclera(sklera): Göz akı. Göz yuvarının en dış katmanının arka 5/6 kısmı.Koruma işlevi yapar.
Bulbus Oculi (bulbus okuli):Göz yuvarı,göz küresi.
İris(iris): Korpus silyareden ortaya doğru uzanan yaprak şeklindeki uzantıdır.
Ortasında pupilla denilen delik oluşur. Gözün rengini veren hücreler burada bulunur.
Pupilla(pupilla):İrisin ortasında bulunan delik. Göze gelen ışık miktarına göre büyür yada küçülür.
Retina(retina): Gözün en iç katmanı. Görme hücreleri bu katta bulunur.
Lens(lens):Mercek. Söbe şekli olan elastik yapılı bir oluşumdur.
Göze gelen ışıkları toplayamaya yarar.
Palpebra(palpebra):Göz kapağı.
4
Pupilla
Retina 5
6
• Camera(kamera):Göz yuvarının içindeki odalara verilen isim. Üç kamera vardır. Bunlar: ön oda ,arka oda ve camsı odadır.
Blepharon(blefaron):Göz kapağı.
Gl.Tartalis(gl.tartalis):Tarsal bezler. Göz kapağında bulunan yağ bezleri.
Conjunctiva(konjunktiva):Göz kapaklarının korneaya bakan yüzlerini kaplayan müköz katman. Çok katlı prizmatik epitelle döşelidir. Bunun altında ince gevşek bağ dokudan kat vardır.
Gl.lacrimalis(gl.lakrimalis):Lakrimal bez. Göz yaşı bezi. Orbitanın ön üst bölgesinde yerleşik bezlerdir.
Photo(foto):Işık.
7
8
Gl:glandula:Bez
• SEMPTOM TERİMLERİ
Epiphora(epifora):Göz yaşı gelişi.
Scotoma(skotom,skotoma):Görme alanındaki kör nokta. Görme alanının herhangi bir yerindeki boşluklar. Bu boşluklara rastlayan kısım hasta tarafından görülmez.
Photophobia(fotofobi):Işıktan rahatsız olma.
Strabismus:Şaşılık. Gözlerden birinin diğerine paralel olmaktan sapması.
Nystagmus(nistagmus):Gözlerin yatay , dikey yada daire çizecek biçimde ritmik biçimde titreşmesi.
Diplopia(diplopi):Çift görme.
Amblyopia(ambliyopi):Görme keskinliğinin azalması.
Bulanık görme.
9
10
• TANI TERİMLERİ
• Ophthalmoplegia(oftalmopleji):Gözün en dış katmanında görülen felçler.
• Cycloplegia(siklopleji)Kirpiksi kaslardaki felç.
• Hypermetropia(hipermetropi):Göze paralel gelen ışınların retinanın arkasında odaklandığı kırma kusurudur. Bu tur hastalar yakını net göremezler.
• Myopia(miyopi):Göze gelen paralel ışınların retinanın önünde
odaklandığı kırma kusurudur. Bu tür hastalar uzağı net göremez.
• Astigmatizm(astigmatizm):Gözün kırma gücü göz küresinin farklı meridyenlerinde başka başkadır. Bu nedenle görüntü bozuk olur.
• Presbyopia(presbiyobi):İlerleyen yaşla birlikte yakın görmede ortaya çıkan bir çeşit hipermetropidir.
11
12
Pterygium(pterijium):Göz kapaklarının birleştiği köşe ile kornea arasında, konjuktivanın bir bölümünün kalınlaşmasıyla oluşan üçgen şeklinde
zarımsı oluşum.
Dactriostenosis(daktriyostenoz):Nazolakrimal kanalın ya doğuştan bir anomali yada enfeksiyon nedeniyle daralması.
Keratomalacia(keratomalazi):Korneanın beslenme bozukluğu sonucu yumuşaması.
Keratonucus(keratokonus): Daha çok 10-20 yaş arasında başlayan,
genellikle iki yanlı olan ve yavaş yavaş ilerleyen bir kornea genişlemesidir.
İritis(iritis): İris iltihabı.
Dacryocystitis(dakriyosistit):Göz yaşı kesesinin iltihaplanması.
Blepharitis(blefarit):Göz kapağı kenarlarının iltihaplanması.
14
13
Blepharoptosis(blefaroptoz):Göz kapaklarının düşüklüğü.
Arpacık(hordedum,itdirseği):Bir veya birkaç zeis ya da Moll bezinin veya meibomius bezlerinin akut, lokalize piyojen iltihabı.
Chalazion(Şalazyon)::Bir meibomius bezinin kronik, granülomatöz genişlemesi.
Entropion(entropiyon):Göz kapağının içe dönmesi.
Ectropion(ektropiyon): Göz kapağının dışa dönmesi.
Conjunctivitis(konjunktivit):Konjunktivanın iltihaplanması.
Keratoconjunctivitis sicca (keratokonjunktivit sikka): Her iki gözde de konjunktiva ve korneanın kronik bir şekilde kuruması.
15
16
17
Cornea ulcere(kornea ülseri): Enfeksiyon nedeniyle kornea dokusunda oluşan yerel nekroz.
Xerophthalmia(kseroftalmi):A vitamini noksanlığı ve protein enerji malnutrusyonuna eşlik eden ve kendisini kuru çıplak bir kornea ile gösteren bir durum.
Glaucoma(glokom):Göz içi basıncının artmasıyla belirgin bir hastalıktır.
Catarac(katarakt):Göz merceğinin opaklaşmasıdır.
Uveitis(uveit):İris, corpus ciliare ve koroid iltihabı.(Koroid damarlı tabakadır)
Sympathetic ophthalmia(sempatik oftalmi): Gözlerden birinin travmaya
uğramasından sonra uvea pigmentine karşı bir aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak meydana gelen iki yanlı ağır bir granülomatöz uveitis.
Panophthalmitis(panoftalmit):Gözün her üç tabakasını da tutan ve genellikle tam tahribatla sonuçlanan irinli bir iltihaplanma.
18
19
20
Endophthalmitis(endoftalmit):Uvea,corpus , vitreum ve retinada sınırlı kalan benzer bir iltihaplanma.
Vascular retinopathy(vasküler retinopati): Gözdeki veya sistemik damar
hastalıklarına bağlı olarak oluşan retina kanaması, eksudasyonu, ödemi, iskemisi veya enfarktüsü.
Diabetic retinopath(diabetik retinopati): Diabet nedeniyle meydana gelen retina patolojisi.
Retina dekolmanı:Nörol retinanın, alttaki retina pigment epitelinden ayrılması.
Retrolental fibrodyslasia(retronal fibrodisplazisi): Prematüre bebeklere yüksek konsantasyonda oksijen verilmesine bağlı olarak gelişen retina damarlarında anormallikle belirlenen bir hastalık.
Retinoblastoma(blefaroplasti):Retina nükleer tabakalarından gelişen doğuştan bir malign tümördür.
Retinitis pigmentoza:Kalıtsal, yavaş gelişen bir çeşit retina dejenerasyonudur.
21
22
• AMELİYAT TERİMLERİ
Lens extraction(lens ekstraksiyonu):Lensin çıkarılması.
Cornea transplantaion(kornea transplantasyonu): İşlevsiz olan korneanın çıkarılarak başka bir insandan alınan korneanın implante edilmesi.
Keratocentesis(keratosentez):Korneanın delinmesi.
Kerectomy(kerektomi):Korneanın kısmen çıkarılması.
Tarsorrhaphy(tarsorafi): Kapak kenarlarını karşılıklı dikerek göz kapağı aralığını daraltma veya tamamen kapatma.
Blepharoplasty(blefaroplasti):Göz kapağı üzerinde herhangi bir şekil bozukluğunu düzeltmek amacıyla yapılan estetik ameliyat.
Enucleation(enükleasyon):Göz küresinin orbita içi yumuşak dokularla birlikte çıkarılması.
23
24
BURUNA İLİŞKİN TERİMLER
• Nose / Nasus / rhino (nouz / nasi / rino):Burun.
• Os nasale (os nazale): Burun kemiği.
• Concha nasalis (konka nazalis): Burun boşluğu dış yan duvarlarındaki 3 kemik kabartıdan her biri. Burun konkası.
• Naris (naris): Burun deliği.
• Nasal valve (nazal valv) : Burun açıklığı.
• Nasal cavity (nazal kaviti): Burun boşluğu
25 26
27
• Regio respiratoria (regio respiratorya): Burun boşluğunun solunumla ilgili bölümü.
• Regio olfactoria (regio olfaktorya): Burun boşluğunun koku bölgesi olan üst kısmı.
• Nasal septum (nasal septum): Burun boşluğunu ikiye ayıran bölme;
burun bölmesi.
28
29
. Burun Hastalıklarında Semptomlara İlişkin Terimler
• Anosmia (anozmi): Koku alma hissinin olmayışı.
• Cerebrospinal fluid rhinorrhea (serebrosipinal fluid rinore): Beyin omurilik sıvısının burundan gelmesi.
• Rhinophonia( rinofoni): Konuşurken sesin genizden gelişi, burundan konuşma.
Tanısal Yöntemler İle İlgili Terimler
Acoustik rhinometry (akustik rinometri): Burun boşluğuna verilen ses dalgalarını yansımasının ölçülmesi ile burun boşluğundaki direnç noktalarının belirlendiği test yöntemleri.
Cottle test (kotıl testi): Burun tıkanıklığı şikâyetlerinde burun hava geçişini saptamak için yapılan bir test.
Nasal speculum (nazal spekülüm): Burun deliklerini açarak burun içi muayenede kullanılan alet.
Olfactometer (olfaktometre): Koku alma duyusunun derecesini ölçen alet.
Olfactometry (olfaktometri): Koku alma derecesinin ölçülmesi.
Politzer test (politzer test): Bir burun deliğini kapatırken diğer taraftan lastik pompa ile basınçlı hava verilmesi.
30
31
Respirometer (respirametre): Solunum genişliğini ölçmede kullanılan alet.
Respirometry (respirametri): Solunum genişliğinin ölçülmesi.
Rhinomanometer (rinomanometre): Burun boşluğundaki hava akımı ve basınçları ölçmeye yarayan cihaz.
Rhinomanometry (rinomanometri): Burun boşluğundaki hava akımı ve basınçların ölçülmesi işlemi.
Rhinoscope (rinoskop): Burun içini muayenede kullanılan alet.
Rhinoscopy (rinoskopi): Burun içinin rinoskop aracılığı ile muayenesi.
32
33
34
Burun Ameliyatlarına İlişkin Terimler
Rhinoplasty (rinoplasti): Herhangi bir şekil bozukluğunu düzeltme amacıyla burun üzerinde yapılan estetik ameliyatı.
Septoplasty (septoplasti): Burun septumunun cerrahi olarak düzeltilmesi.
Septorhinoplasty (septorinoplasti): Burun septumunun cerrahi olarak
düzeltilmesi ile birlikte burnun dış görünümünün de düzeltilmesini içeren
ameliyat. Burun estetik ameliyatı
Kulağa İlişkin Terimler
• Anatomik Terimler
Auris(avris):Kulak
Oto,otikos(oto,otikos):Kulak
Auris externa(avris eksterna):Dış kulak
Auris Media(avris media):Orta kulak.
Auris interna(avris interna):İç kulak.
Auricula(avrikula):Kulak kepçesi.
35
36
Gl. Seruminosa(gl. Seruminoza): Seruminos bez.
Membrana tytpanica(membrana timpanika): Timpanik zar. Kulak zarı. Dış kulak ile orta kulak arasında bulunur.
Myringa(miringa):Kulak zarı.
Ossicula auditoria(ossikula avdutorya):Kulak kemikçikleri. (Örs, üzengi ve çekiç)
Stapes(stapes):Üzengi kemiği.
İncus(inkus):Örs kemiği.
Malleus(malleus):Çekiç kemiği.
37
38
Cavum tympani(kavum timpani): Orta kulak boşluğu.
Tuba auditiva:Orta kulak boşluğu ile yutak arasında uzanan boru. Östaki borusu
Cartilago auricularis(kartilago avrikularis): Kulak kepçesinin kıkırdağı.
Cochlea(koklea):İç kulakta işitme duyusunu alan kısım.
Vestibulum:İç kulakta dengeyle ilgili kısım.
Acusticus (akustikus): İşitme siniri.
Lobulus auricularis(lobulus örikularis): Kulak memesi.
39
40
Semptom Terimleri
Tinnitus: Kulak çınlaması. Akustik bir uyaran söz konusu olmadığı halde ses algılanması.
Otalgia(otalji):Kulak ağrısı.
Otorrhea(otore):Kulak akıntısı.
Otorrhagia(otoraji): Kulak kanaması, kulaktan kan gelmesi.
41
42
Tanı Terimleri
perichondritis(perikondrit):Kulak kepçesi kıkırdağının perikondrium iltihabı.
Otitis externa(Otitis eksterna):Dış kulak iltihabı.
Otitis media:Akut yada orta kulak iltıhabı.
Myringitis,tympanitis(mirinjit timpanit):Kulak zarı iltihabı.
Otosclerosis(otoskleroz):Üzengi kemiği tabanının ankilozuna ve iletim tipi işitme kaybına neden olan bir hastalık.
Sensorinöral işitme kaybı: İç kulak ve işitme sinirindeki bir nedene bağlı olarak oluşan işitme kaybı.
43
Meniere hastalığı: İç kulakta bulunan ve dengeden sorumlu sıvılardaki basınç artısının neden olduğu bir hastalıktır.
Vestibular neuritis(vestibüler nörit):Önceleri devamlı daha sonra nöbetler halinde gelen baş dönmeleriyle ortaya çıkan iyi huylu bir hastalıktır.
Acoustic neuroma(akustik nöroma):8.kafa sinirinin tümörü.
Anacusis(anakuzi): Sağırlık işitme kaybı.
Presbyacusis(presbiakuzi):Normal yaşlanma olayının bir bölümü olarak oluşan sensorinöral işitme kaybı.
Microti(microti): Kulak kepçesinin çok küçük oluşu.
Cholesteatoma(kolesteatom): Orta kulakta gelişen, etrafı çok katlı yassı epitelle çevrili, içi kan ve kolesterol içeren kistik kitle.
Deafness(difnıs): İşitme yeteneğinin olmayışı, sağırlık.
Otopiyosis( otopiyoz): Cerahatli akıntı ile seyreden herhangi bir kulak hastalığı.
Otitis interna(otitis interna) : İç kulak iltihabı.
Otopiesis(otopiz): Kulak zarının içeriye doğru çökmesi.
Ameliyat Terimleri
Myringotomy(miringotomi):Kulak zarında cerrahi olarak delik açılması.
Tympanostomy(timpanostomi):Timpanik boşluğun bir tüp aracılığı ile dış kulağa açılması
Tympanotomy(timpanotomi):Kulak zarı ameliyatı.
Otoplasty(otoplasti):Dış kulağın plastik ameliyatı.
44
Dil ile İlgili Terimler
Lingua: Dil
Papilla filiformis: İpliksi papilla
Papilla fungiformis: Mantarsı papilla Pupilla vallata : Oluklu papilla
Gemma gustatoria : Tat tomurcuğu
Papilla filiformes: Dil sırtında, küçük iplikçileri andıran, tat alma işlevleri olmayan epitel çıkıntılardır.
Papilla fungiformes:Mantar şeklinde ve kırmızımsı renktedir. Dili yan ve uç kısmında bulunur.(Tatlı ve tuzluya duyarlıdır)
Papilla vallatae: Acı duyusunu alan sulcus terminalis boyunca uzanan 7- 12 adet büyük papilladır.
Papilla foliatae: Dilin arka/yan kısmında bulunan, ekşi duyusunu alan tomurcuklardır.
45
DERİYE İLİŞKİN TERİMLER
• Anatomik Terimler
Cutis,tegument,pella(kutis):Deri Corium(koryum):Deri. Dermis.
Epidermis(Epidermis):Üst deri. Derinin en dış katmanıdır. Çok katlı yassı epitel hücrelerinden yapılmıştır.
Dermis(dermis):Epidermisin altındaki sıkı bağ dokudan yapılmış kattır. Alt deri. Deri anlamında da kullanıldığı durumlar vardır.
Hypodermis(hipodermis):Deri altı katı.
Pili(pili):Kıllar
Lanugo(lanuga):Tüy gibi kıllar.
Melanocytu(melanosit):Epidermis katmanı hücreleri arasında melanin pigmenti içeren ve derinin rengini veren hücreler.
Folliculus pili(follikulus pili):Kıl kökü. Dermis katmanın da bulunur.
Vibrissae(vibrisse):Burun kılları.
Hirci(hirsi):Koltuk altı kılları.
Barba(barba):Sakal.
Pubes(pubes):Dış üreme organları çevresindeki kıllar.
Gl.Sebacea(gl.sebasea):Deri ve yağ bezleri.
Gl.sudorifer(gl.sudorifer):Sudorifer bez. Deri ve ter bezleri.
Unguis(unguis):Tırnak.
Onyx(oniks):Tırnak.
M.Arrector pili(m.arrektor pili):Errektör kıl kası. Düz kas dokudur.
Merkel hücreleri:El ve ayak ayalarındaki kalın deride epidermis hücreleri arasında bulunan dokunma duyusunu alan hücreler.
46
Semptom Terimleri
Pruritus(pruritus):Kaşıntı.
Cicatrix(sikatriks):Yara iyileştikten sonra deriden kalan izi.
Petechiae(peteşi): Deri altında oluşan küçük kan lekeleri.
Macula(makül):10mm’nin altında olmak üzere büyüklüğü ve biçimi değişik olabilen, deride kabarıklık yapmayan renk değişikliği.
Papula(papül):Çapı genellikle 10mm’nin altında bulunan sert , kabarık lezyon.
47
48
49
Plak:Çapı 10mm’ den büyük çevresinde yüksel bir lezyon veya bir grup papül.
Nodule(nodül):Elen gelen deride kabarıklık yapabilen yada yapmayan yuvarlak sert kitle.
Vesicule(vezikül):Çapı 5mm’den küçük, çevresi kesin belirli içerisinde seröz sıvı bulunan lezyon.
Bulla(bül):Çapı 5mm’den büyük vezikül.
Pustula(püstül):İçerisinde irin bulunan yüzeysel, kabarık bir lezyon.
Telangiectasia(telanjiyektazi):Yüzeysel kan damarlarının genişlemesi.
50
51
52
Ecchymosis(ekimoz):Kan damarlarının yırtılmasından dolayı deri altında kan toplanması ve bu yüzden o kısımlardaki derinin morarması.
Erosion(erozyon):Epidermisin kısmen veya tamamen kaybı.
Ulcer(ülser):Epidermisin ve en azından dermisin bir kısmının kaybı.
Lichenification(likenifikasyon):Deri işaretlerinin belirginleşmesiyle birlikte görülen deri kalınlaşması.
Depigmnetation(depigmentasyon):Deriye rengini veren maddenin kısmen yada tamamen kaybolması.
Hyperpigmentation(hiperpigmentasyon):Deriye rengini veren maddenin fazla bulunması.
53
Tanı Terimleri
Psoriasis(psoryasiz):Sedef hastalığı.
İmpetigo:Öncelikle çocuklarda görülen yüzeysel, vezikülopüstüler bir deri hastalığı.
Eczema(ekzema):Kaşıntılı deri iltihabı.
Urticaria(ürtiker): Deri üzerinde şiddetli kaşıntı ve yanma hissinin eşlik ettiği pembemsi kırmızı kabartılar oluşması ile belirgin alerjik durum.
Toxic epidermal necrolysis(toksik epidermal nekroliz): Deri ve bazen de mukoza epitelinin tabaklar halinde soyularak geride geniş, çıplak sahalar bıraktığı ,hayatı tehdit edecek derecede ağır bir deri hastalığı.
54
55
Celluitis(sellülit):Bağ dokusunun özellikle gevşek yapıdaki derialtı yaygın iltihabi durum.
Dermatitis(dermatit):Derinin yüzeysel yangısı.
Seborrheic dermatitis(seboreik dermatit): Kafa derisinde, yüzde ve bazen de vücudun diğer bölgelerinde görülen deri kalınlaşması.
Atopyc dermatitis(atopikdermatit):Derinin kronik, kaşıntılı yüzeysel bir iltihabı. Genellikle alerjik yapılı insanlarda görülür.
Erysipelas(erizipel):Yılancık. A grubu Beta hemolitik streptekoklar tarafından meydana getirilen yüzeysel bir sellülit.
Folliculitis(follikülit):Kıl foliküllerinin yüzeysel veya derin bakteri enfeksiyonu.
Fronkül(çıban):Stafilokok enfeksiyonu nedeniyle akut olarak oluşan hassas perifolliküler iltihabi nodüller.
56
Carbunculus(karbonkül):Enfeksiyonun deri altına da yayıldığı bir grup çıban.
Erythrasma(eritrazma):Corynebacterium minutisimum tarafından oluşturulan ve hemen her erişkinlerde görülen yüzeysel bir deri enfeksiyonu.
Comedon(komedon): Yağ bezi kanallarının tıkanmasıyla oluşan siyah noktalar.
Acne(akne):Sivilceler.
Rosacea:Genellikle orta ve ileri yaşlarda ortaya başlayan, özellikle yüzün merkezi kısımlarındaki telanjiektazi, eritem, papül ve püstül gibi lezyonlarla belirlenen kronik iltihabi bir hastalıktır.
Erythema nodosum(eritema nodozum):Daha çok pretibial bölgede, bazen de
kollarda ortaya çıkan hassas, kırmızı nodüllerin oluştuğu deri ve deri altı dokusu hastalığıdır.
57
58
Dermatophytr infection(dermatofit enfeksiyonları): Deri ve eklerinin mantar enfeksiyonları.
Tinea Corporis(tinea korporis): Vücut mantarı.
Tinea Pedis: Ayak mantarı.
Tinea unguium: Tırnak mantarı.
Tinea Capitis: Baş mantarı.
Tinea barbea: Sakallı deri bölgesinin mantarı.
Pemphigus(pemfigus): İntradermal büllerle seyreden etiyolojisi bilinmeyen bir deri hastalığıdır.
59
60
61
Dermatitis herpetiformis:Şiddetle kaşınan veziküllerin, papüllerin ve ürtiker benzeri lezyonların kümeler yaptığı kronik bir hastalıktır.
Pseudofolliculitis barbae( psödofollikulit barbe): Kıl dönmesi.
Decubitus ulcer(dekubitus ülseri): Genellikle yatalak hastalarda basınç altında kalan yerlerinde oluşan iskemik nekroz ve ülserlerdir.
Paronychia(paronişi):Tırnak yatağı iltihabı.
Pitriasis rosea:Etkeni bilinmeyen, pul pullezyonlarla ortaya çıkan hafif iltihabi bir deri hastalığı.
Lichen planus(liken planus): Birbirleriyle birleşerek kaba, pullu plaklar halini alabilen, küçük ayrı ayrı duran, köşeli papüllerin görüldüğü tekrarlayan, kaşıntılı , iltihabi bir hastalıktır.
İcthyosis(iktiyoz):Deri üzerinde aşırı pullanma gösteren herediter bir grup hastalıktır.
62
63
Albinism(albinizm):Melanositlerin melanin yapmadığı kalıtsal bir hastalıktır.Pigmentasyon yoktur.
Vitiligo:Melanositlerin sonradan ortadan kalktığı bir hastalıktır.
Miliaria(miliarya):İsilik.
Nevus(nevüs):Ben.
Ephelides(efelid):Çil,benek.
Verrucae vulgaris(verruka vulgaris):Siğil.
Alopesia(alopesi):Kellik,saçların dökülmesi.
Scabiazis(skabiyazis):Uyuz.
Keratoacanthoma(keratoakantoma):Merkezinde keratinöz madde içeren bir krater bulunan yuvarlak , sert, ve genellikle et renginde lezyon.
64
65
Ameliyat Terimleri
Dermatoplasty(dermatoplasti):Cildin bir yerini tamir için vücudun başka bir yrinden bir cilt parçası kesip bu yere yapştırma ameliyatı.
Excoriation(ekskoryasyon):Cildin bir kısmının çıkarılması.
Dermatome(dermatom): Greft olarak hazırlanmak üzere çeşitli kalınlıkta deri plakları kesebilen araç.
Curettage(küretaj):Derideki yüzeysel lezyonların deri küretiyle alınması.