• Sonuç bulunamadı

Bulanık AHP İle Tedarikçi Seçim Problemi Ve Bir Uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Bulanık AHP İle Tedarikçi Seçim Problemi Ve Bir Uygulama"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BULANIK AHP İLE TEDARİKÇİ SEÇİM PROBLEMİ VE BİR UYGULAMA

Hacer GÜNER

Pamukkale Üniversitesi

Özcan MUTLU

Pamukkale Üniversitesi

Özet

Günümüzün yok edici rekabet ortamında işletmeler, ayakta kalabilmek için tedarik zinciri yönetimine gereken önemi vermek zorundadır. İyi işleyen tedarik zinciri, işletmelerin hem rekabet üstünlüklerini hem de pazar paylarını artırmalarını sağlamaktadır. Rekabetin bir sonucu olarak ürün yaşam sürelerinin giderek kısalması, müşterilerin daha kaliteli, daha hızlı, daha ucuz, daha farklı mal ve hizmet istekleri, işletmeleri faaliyetlerinin bir kısmını konularında deneyimli tedarikçilere bırakmayı zorunlu hale getirmiştir. Bu da birlikte çalışılacak tedarikçilerin önemini artırmaktadır. Kalite, maliyet ve hız performansının elde edilebilmesi için tedarikçiler, işletmenin amaçları doğrultusunda, işletmeyle uyumlu olarak çalışmak zorundadır. Bu çalışmada, Denizli’de faaliyet gösteren bir mermer-traverten işletmesinin tedarikçilerinin değerlendirme ve seçim problemi ele alınmıştır. Sektörün özellikleri göz önüne alınarak, tedarikçi değerlendirme ve seçiminde dikkate alınacak kriterler uzmanlar yardımıyla belirlenmiş ve dört tedarikçi Bulanık AHP (BAHP) yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. BAHP ile tedarikçilerin öncelik değerleri tespitinde Genişleme Prensibine dayanan, Genişletilmiş Analiz Metodu (Extent Analysis Method) ve dilsel değişkenler kullanılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Bulanık AHP, Genişletilmiş Analiz Metodu, Dilsel Değişkenler, Tedarikçi Değerlendirme Ve Seçim.

1. GİRİŞ

Rekabetin yoğun olarak hissedildiği günümüzde işletmelerde rekabete yönelik bir satın alma stratejisinin benimsenmesi işletmelerin pazar paylarının artmasını sağlamaktadır. Etkin bir satın alma sistemi, sadece maliyetleri en küçüklemeye odaklanmamalı aynı zamanda işletmenin stratejik hedefleri ile uyumlu tedarikçilerle işbirliği yapmayı amaçlamalıdır. Gelecekte de varlıklarını sürdürmek isteyen işletmeler, müşteri isteklerini zamanında karşılayabilmek adına tedarikçileriyle iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Bu sebeple işletmeler tedarikçilerini seçerken kendi iş stratejilerine uygun ve işbirliğine hevesli tedarikçileri seçmelidir (Altınöz, 2001). Finansal ve operasyonel açıdan yanlış tedarikçilerin seçimi, işletmelerde büyük kayıplara sebep olabilmektedir.

2. TEDARİKÇİ SEÇİM PROBLEMİ

Tedarikçi seçim problemi, en basit ifade ile üretim için gerekli hammaddelerin, yarı mamul ve diğer malzemelerin kimden ve ne kadar alınacağının belirlenmesi olarak tanımlanabilir. Tedarikçi seçimi ile bir işletmenin isteklerini sürekli olarak uygun fiyatlardan, istenen miktarlarda ve kaliteli olarak temin edebilecekleri tedarikçileri belirlemek amaçlanmaktadır. Bir çok işletmede, tedarik edilen hammadde ve yarı mamullerin maliyeti, toplam maliyetin %70’ine kadar çıkmaktadır (Ghodsypour ve O’Brien 1998). Bu nedenle satın alma fonksiyonu maliyetlerin düşürülmesinde önemli rol oynamaktadır.

Tedarikçi seçimi stratejik bir öneme sahip olduğu için işletmelerin, kendi stratejileri ile uyum içinde çalışabilecek tedarikçileri seçmeleri büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan, stratejik hedefler doğrultusunda tedarikçiler pek çok kriter göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. İşletmelerin başarısında önemli rol

(2)

oynayan tedarikçi seçim problemleri çözümü zor problemler sınıfında yer almaktadır. Bunun üç temel nedeni bulunmaktadır (Muralidharan ve diğerleri, 2001):

 Tedarikçi seçiminde çok sayıda kriter ve alt kriterlerin bulunması ve bu kriterlerin bazılarının nitel bazılarının da nicel değerler alması,

 Seçim aşamasında birbiriyle çelişen ve birbirini tamamlayan kriterlerin olması,

 Fazla sayıda tedarikçinin olması.

Bu bildiride, önce tedarikçi seçim problemleri sınıflandırılması ve literatürde yer alan çalışmalar göz önünde bulundurularak bu problemde yer alan kriterler ile çözümde kullanılan yöntemlerin açıklaması yapılmıştır. Daha sonra BAHP ile Genişletilmiş Analiz Yöntemi açıklanmış ve bir işletmede uygulaması açıklanmıştır. Son bölümde elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir.

2.1. Tedarikçi Seçim Problemlerinin Sınıflandırılması

Tedarikçi seçim problemlerinde genel itibariyle benzerlikler bulunmakla birlikte, üretilen ürüne, tedarikçi sayısına ve işbirliğinin süresi/yapısına göre farklılıklar göstermektedir.

Üretilen ürünün, mevcut ürün, değişiklik yapılan ürün ve tamamen yeni bir ürün olmasına bağlı olarak tedarikçi seçim problemleri üç sınıfta toplanabilir (Boer ve diğerleri, 2001). Mevcut ürün için tedarikçi seçimde işletme potansiyel tedarikçiler içinden seçim yapmaktadır. Ürün değişikliği durumunda, genellikle potansiyel tedarikçi havuzunun güncellenmesi gerekebilir. Yeni bir ürün üretme kararı verildiğinde ise tedarikçi havuzunun yeniden belirlenmesi gerekebilir.

Tedarikçi sayısına göre tedarikçi seçim problemleri, tek kaynaklı ve çok kaynaklı olmak üzere iki sınıfta incelenebilir (Ghodsypour ve O’Brien 1998). Tek kaynaklı tedarikçi seçim problemlerinde, mevcut tedarikçilerin kapasiteleri işletmenin isteklerini karşılayabilmektedir. İşletme, bu tedarikçilerden bir tanesini, değerlendirme kriterlerine göre belirler. Çok kaynaklı tedarikçi seçim probleminde, mevcut tedarikçilerin kapasiteleri tek başına işletmenin taleplerine cevap verememektedir. Bu durumda işletme, taleplerini birden fazla tedarikçiden karşılamak zorunda kalmaktadır.

İşbirliğinin süresi/yapısına göre tedarikçi seçim problemleri dinamik ve statik olarak sınıflandırılabilir. Statik tedarikçi seçim problemlerinde tedarikçilerle uzun vadeli ilişkiler kurmak amaçlanırken, dinamik tedarikçi seçim problemlerinde ise belli dönemlerde tedarikçilerin performansları değerlendirilmektedir.

2.2. Tedarikçi Değerlendirme Kriterleri

İşletme tedarikçilerini seçerken, isteklerinin sürekli olarak uygun fiyatlardan, doğru zamanda, doğru miktarlarda ve kaliteli şekilde karşılanabilmesi için her bir tedarikçiyi, seçim kriterleri ve uygun ölçüler kullanılarak değerlendirir. Kriterler, işletmenin ihtiyaçlarını, tedarik ve teknolojik stratejilerini yansıtacak şekilde düzenlenmelidir. Ayrıca, değerlendirme aşamasında tüm tedarikçiler için ortak kriterlerin kullanılması yapılacak olan karşılaştırmaların daha objektif olmasını sağlayacaktır (Kahraman ve diğerleri, 2003).

Genellikle değerlendirme aşamasında kullanılan kriterler dört sınıf altında toplanmaktadır (Kahraman ve diğerleri, 2003):

 Tedarikçi kriterleri,

 Ürün performans kriterleri,

 Servis performans kriterleri,

 Maliyet kriterleri.

Bu kriterler, tedarikçinin finansal gücü, yönetimi, teknik kapasitesi, kalite sistemleri gibi önemli alt kriterleri içerebilmektedir. Ürün performans kriterleri, satın alınan ürünün fonksiyonel özelliklerini ölçmek için kullanılan kriterlerdir. Kalite, güvenilirlik, hız, kapasite, bakım, dayanıklılık, taşıma gibi alt kriterleri içerebilmektedir.

Servis performans kriterleri, satış sonrası hizmetleri değerlendirmek için kullanılan kriterler olup müşteri desteği, takip/izleme ve profesyonellik gibi alt kriterleri içerebilmektedir. Maliyet kriterleri, tedarikçi değerlendirilmesi ve seçiminde en önemli kriterlerden bir tanesidir. Taşıma maliyeti, satın alma maliyeti, vergiler vb. bu kriterin içinde yer almaktadır.

2.3. Tedarikçi Değerlendirme Yöntemleri

Tedarikçi değerlendirme ve seçimi ile ilgili literatürde yer alan çalışmalar incelendiğinde problemin çözümünde pek çok farklı yöntemin kullanıldığı görülmektedir. Çalışmalarda sıkça rastlanan bu yöntemler; Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemleri, matematiksel programlama ve maliyete dayalı yöntemler olmak üzere üç sınıfta toplanabilir. ÇKKV yaklaşımlarından AHP, bir çok farklı tedarikçi seçim probleminde uygulama alanı bulmuştur. AHP’den başka, üstünlük yöntemlerinden ELECTRE ve PROMETHEE, derecelendirme, puanlama, sıralama yöntemleri, Analitik Serim Süreci ve fayda teorisi yaklaşımı kullanılan diğer ÇKKV yöntemleri arasındadır.

Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma

Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma

(3)

Tedarikçi seçim problemlerinin çözümünde literatürde iki farklı yöntemin birleşiminden elde edilen hibrid yaklaşımlara da rastlanmaktadır. Hibrid yaklaşımlarda öncelikle tedarikçiler değerlendirilmiş, içlerinden işletme ihtiyaç ve isteklerine uygun olanları belirlendikten sonra bu tedarikçilerden verilecek optimum sipariş miktarlarını bulmak için matematiksel programlama ve hedef programlamadan faydalanılmıştır.

Tedarikçi seçiminde maliyete dayalı yöntem de kullanılmıştır. Bu yöntemde, ürün bazında dönemlik toplam maliyetler belirlenerek toplam maliyeti en küçük olan tedarikçiye göre karar verilir.

Bu çalışmada Denizli’de faaliyet gösteren bir mermer-traverten işletmesinin tedarikçi değerlendirme ve seçim problemi ele alınmıştır. Problem birden fazla çelişen kriteri içerdiği için ÇKKV yöntemlerinden biri olan Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) kullanılarak değerlendirilmiş, ikili karşılaştırmalarda dilsel değişkenler, bulanık sayılar kullanılmıştır.

3. BULANIK AHP

İnsan doğasındaki ikili karşılaştırmalara dayanan AHP, karmaşık ÇKKV problemlerinin çözümünde sıkça kullanılan karar verme yöntemlerinden bir tanesidir. İkili karşılaştırmalar ile seçeneklerin ve kriterlerin birbirlerine göre ne kadar önemli, tercih edilir veya baskın olduğunun değerlendirilmesi yapılır. En iyi seçeneğin belirlenmesine yönelik olan bu yöntem, hem nicel hem de nitel faktörleri dikkate alması, kullanımın kolay ve basit olması nedeniyle karmaşık karar problemlerinin çözümünde sıkça kullanılmaktadır. AHP, karmaşık problemleri, hiyerarşik bir yapıda ele alarak daha basit problem parçalarına indirger ve böylece problemin daha kısa sürede çözülmesini sağlar. AHP’de karar vericiler hiyerarşide yer alan karar elemanlarının önem derecelerini belirlerken gerçek (crisp) sayılardan oluşan bir ölçek kullanırlar (Saaty, 1980). Bu ölçek basit olmasına karşın, insan düşüncesindeki belirsizlikleri dikkate almamaktadır (Büyüközkan, 2004). Karar vericiler, nitel kriterleri karşılaştırırken “iyi” “daha iyi” gibi dilsel değişkenleri tercih etmektedirler. Bu nedenle, AHP uygulamalarında ikili karşılaştırmalarda dilsel değişkenler ve bu dilsel değişkenlere atanan bulanık sayılar daha tercih edilir duruma gelmiştir.

Literatürde, BAHP konusunda karar matrislerinin değerlendirilmesinde farklı yöntemler geliştirilmiştir. Van Laarhoven ve Pedrcyz (1983) üçgensel üyelik fonksiyonları ve logaritmik regresyondan elde ettikleri değerleri kullanarak karar elemanlarına ait öncelik değerlerini tespit etmişlerdir. Chen (1996) bulanık mantıkta tanımlanmış aritmetik işlemleri kullanarak silah sistemlerinin öncelik değerlerini belirlemiştir. Cheng, (1996) entropi ağırlıklarını ve Cheng ve diğerleri (1999) dilsel ağırlıklandırma metodunu kullanarak silah sistemlerinin öncelik değerlerini belirlemişlerdir. Bu çalışmada basitliği, kullanım kolaylığı, bulanık sayılardan doğrudan gerçek öncelik değerleri elde edilmesini sağlayan Genişletilmiş Analiz Metodu (Chang, 1996) kullanılmıştır.

3.1. Genişletilmiş Analiz Metodu

Genişletilmiş Analiz Metodu, karar probleminin hiyerarşisinde yer alan ikili karşılaştırmalara ait değerlendirmelerin birleştirilmesi (sentezi) ve bulanık sayıların karşılaştırılması esasına dayanmaktadır.

Değerlendirme sonucunda karar elemanlarına ait genişletilmiş sentez değerleri (Si), (1) no’lu eşitlikten elde edilmektedir. “Genişletilmiş” ifadesi ile kriterin veya seçeneğin amacı ne kadar sağladığı belirtilmektedir.

1

1 1

1

= =

=

 

 

⊗ 

= ∑ ∑∑

n

i m

j j gi m

j j gi

i

M M

S

(1)

Burada;

S i

: i. kriterin bulanık sentez değeri

j

M

gi: i. kriterin veya seçeneğin ile j. kriterin veya seçeneğin ikili karşılaştırması sonucunda elde edilen değerlendirmeyi belirtmektedir.

Bulanık sentez değerleri hesaplandıktan sonra, bu değerler birbirleriyle karşılaştırılarak seçeneklerin ve kriterlerin öncelik değerleri bulunmaktadır. İki bulanık sayıyı karşılaştırması yapılırken, gerçek sayılardan farklı olarak,

~

2

~

1

M ≥ M

ve 1 2

~

~ M

M ≥

ikiolabilirlikdeğerlerinin hesaplanması gerekir. Bu değerlerden en küçük değer, bir sonraki adımda öncelik vektörünün elde edilmesinde kullanılır. Öncelik vektörün normalize edilmesiyle, hiyerarşide yer alan karar elemanlarına ait gerçek sayılardan oluşan öncelik değerleri elde edilir.

Genişletilmiş Analiz Yöntemi ile öncelik değerlerinin elde edilmesinden önce, Klasik AHP’de olduğu gibi BAHP’de de karar verici tarafından yapılan değerlendirmelerin tutarlılığının ölçülmesi gereklidir. Aksi halde verilecek karar doğru olmayacaktır. Eğer karar verici değerlendirmelerde tutarsız davranmışsa yaptığı değerlendirmeleri yeniden gözden geçirmek zorundadır. BAHP’de yapılan değerlendirmelerin tutarlılığının ölçülmesi için öncelikle

~ ( , , )

u m

M = l

şeklinde bulanık sayılara atanan değerlendirmeler (2) no’lu eşitlik

(4)

yardımıyla durulaştırılmış (gerçek sayıya dönüştürülmüş), daha sonra da Klasik AHP’deki tutarlılık testi uygulanmıştır (Kwong ve Bai, 2003).

6 4 m u M l + +

=

(2)

4. UYGULAMA

Bu çalışmada, Denizli ilinde faaliyet gösteren bir mermer-traverten işletmesinin tedarikçi değerlendirme ve seçim problemi ele alınmıştır. İşletme, farklı ebatlarda ve renklerde ürünler üretmektedir. Tedarikçilerin değerlendirilmesinde sektördeki tedarikçi seçim sorunları dikkate alınarak, işletmedeki uzmanlarla birlikte dört ana kriter belirlenmiş ve dört tedarikçi bu kriterler ve alt kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Şekil 1’de tedarikçi seçiminde kullanılan hiyerarşik yapı gösterilmektedir.

Şekil 1. Probleme ait hiyerarşi

Kriterler, alt kriterler ve seçenekleri değerlendirirken, Tablo 1’de verilen dilsel değişkenler kullanmıştır. Daha sonra bu değerlendirmeler Tablo 1’ de verilen üçgensel bulanık sayılara atanmıştır. Uzmanlarla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen tüm değerlendirme matrislerinde yer alan değerler, 3.1 bölümünde açıklandığı şekilde durulaştırıldıktan sonra tutarlılık açısından kontrol edilmiştir. Yapılan hesaplamalar sonucunda, tüm ikili karşılaştırma matrislerinin tutarlı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Tutarlılık kontrolünden sonra Genişletilmiş Analiz Metodu kullanılarak her bir kriterin, alt kriterin ve kriterlere göre seçeneklerin öncelik değerleri elde edilerek en iyi tedarikçi belirlenmiştir. Sonuçta elde edilen öncelik vektörü: (0.15, 0.26, 0.33, 0.26) şeklindedir.

Bu öncelik vektörüne göre değerlendirilen tedarikçilerden en iyisi 3. tedarikçi olmaktadır.

5. SONUÇ

Tedarikçi seçim problemi, işletmeler için stratejik öneme sahip bir problemdir. Tedarikçilerin değerlendirilmesi ve seçimi yapılırken işletmeler pek çok kriteri dikkate almak zorundadır. Bu kriterlerin büyük bir bölümü kalite, pazara uygunluk, büyüklük, güvenilirlik gibi nitel kriterlerden oluşmaktadır. Bu kriterlere göre tedarikçilerin sayısal değerler ile değerlendirilmesi yerine, “İyi”, “Daha iyi” gibi dilsel değişkenler kullanılarak değerlendirilmesi daha pratik ve doğru sonuçlar vermektedir. Bu çalışmada da BAHP yöntemi kullanılarak bir işletmenin tedarikçi seçim problemine çözüm getirilmiştir.

Tablo 1. Değerlendirmede kullanılan dilsel değişkenler ve bulanık değerler (Kahraman ve diğerleri, 2003)

Dilsel Değişkenler Üçgensel Bulanık Sayılar

Eşit önemli (EÖ) (1, 1, 1)

Zayıf derecede önemli (ZÖ) (2/3, 1, 3/2) Güçlü derecede önemli (GÖ) (3/2, 2, 5/2)

Çok önemli (ÇÖ) (5/2, 3, 7/2)

Mutlak önemli (MÖ) (7/2, 4, 9/2)

(5)

6. KAYNAKÇA

 ALTINÖZ, C., 2001, “Supplier Selection in Textiles: A Fuzzy Approach”, Graduate Faculty of North Carolina State University, Doctor of Philosophy, 163 s.

 BOER, de L., WEGEN, Van Der L., TELGEN, J., 1998, “Outranking Methods in Support of Supplier Selection”, European Journal of Purchasing & Supply Management, 4, 109–118.

 BÜYÜKÖZKAN, G., 2004, “Multi-Critera Decision Making for E-Market Selection”, Internet Research, 14, 139-154.

 CHANG, D.Y., 1996, “Applications of the Extent Analysis Method on Fuzzy AHP”, European Journal of Operational Research, 95, 3, 649-655.

 CHEN, S. M., 1996, “Evaluating Weapon Systems Using Fuzzy Arithmetic Operations”, Fuzzy Sets and Systems, 77, 265-276.

 CHENG, C. H., 1996, “Evaluating Naval Tactical Missile Systems by Fuzzy AHP Based on the Grade Value of Membership Function”, European Journal of Operational Research, 96, 343-350.

 CHENG, C. H., YANG, K.L., HWANG, C. H., 1999, “Evaluating Attack Helicopters by AHP Based on Linguistic Variable Weight”, European Journal of Operational Research, 116, 423-435.

 GHODSYPOUR, S. H., O’BRİEN, C., 1998, “A Decision Support System for Supplier Selection Using An Integrated Analytic Hierarchy Process and Linear Programming”, International Journal of Production Economics, 56-57, 199-212.

 KAHRAMAN, C., CEBECİ, U., ULUKAN, Z., 2003, “Multi-Criteria Supplier Selection Using Fuzzy AHP”, Logistics Information Management, 16, 382-394.

 KWONG, C. K., BAI, H., 2003, “Determining the Importance Weights for the Customer Requirements in QFD Using A Fuzzy AHP with An Extent Analysis Approach”, IIE Transactions, 35, 619-626.

 LAARHOVEN, P. J. M., PEDRYCZ, W., 1983, “A Fuzzy Extension of Saaty’s Priority Theory”, Fuzzy Sets and Systems, 11, 229-241.

 MURALIDHARAN, C., ANANTHARAMAN, N., DESHMUKH, S. G. 2001. “Vendor Rating in Purchasing Scenario: A Confidence Interval Approach”, International Journal of Operations & Production Management, 21, 1305-1325.

 SAATY, T. L., 1980, “The Analytic Hierarchy Process”, McGraw-Hill, New York.

Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma

Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma

Referanslar

Benzer Belgeler

G7 olarak tanımladığımız büyük ekonomiler, BRICS olarak bir araya gelen yükselen ekonomiler ve orta ölçekli güçler olarak tanımladığımız MIKTA ülkeleri ile

In this study, the mechanism involved in the anti- affect nitrate production in collagen (10 mg/ml)-platelet activity of rutaecarpine in human platelet induced human

İnsan haklarıyla ilgili kavramlar hangi derslerde geçiyor?: “Tesâdüfen” insan hakları Araştırmaya katılan öğrenciler, insan haklarıyla ilgili konu ve kavramların

Sonuç olarak yapılan bu çalışmada, Türkiye’de ele alınan dönemde savunma harcamaları ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemde bir ilişki tespit

Yukarıdaki Tablo 6.’da görüldüğü gibi, genel olarak değişkenlere ilişkin yapılan korelasyon analizi sonucunda; üniversiteye devam eden öğrencilerin gençlik

Міне сондықтан да, қазіргі көркем әдеби шығармалардың тілін зерттеп, сөйлемдерді синтаксистік тұрғыдан талдағанда, баяғыдан қалыптасқан

İşgücünün eğitimi meselesi, asıl olarak, yüksek işsizlik sorununun çözümünü sağlayacak ve yapısal dönüşümü gerçekleştirecek önemli araçlardan birisi olarak

Üniversite eğitimi doğrudan ve sadece emek piyasası ile ilişkilendirildiğinde, başka bir deyişle, üniversite eğitimi almanın başlıca nedeni ekonomik ve sosyal