• Sonuç bulunamadı

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA HİLÂL-İ AHMER CEMİYETİ AKSARAY ŞUBESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA HİLÂL-İ AHMER CEMİYETİ AKSARAY ŞUBESİ"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA HİLÂL-İ AHMER CEMİYETİ AKSARAY ŞUBESİ

Necmi UYANIK - Mustafa Fırat GÜL∗∗

Öz

Dünyanın önemli yardım kuruluşlarından biri olan Kızılay 1877'de "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Hilâl-i Ahmer Cemiye- ti’nin Aksaray Şubesi’nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu tam belli değildir.

Kızılay arşivindeki belgelere göre Hilal-i Ahmer Cemiyeti Aksaray şubesiyle alakalı en eski kayıt 26 Şubat 1913 tarihlidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Aksaray’da etkin olan Cemiyet, Aksaraylıların her zaman yanında olmaya gayret etmiştir. 1920-1933 arasında

Aksaray’ın ilçeleri olan Şereflikoçhisar ve Arapsun (günümüzdeki adı Gülşehir’dir ve Nevşehir’in bir ilçesidir) merkez haricinde Cemiyet’in şubelerinin olduğu yerlerdir. Hilal-

i Ahmer Cemiyeti Aksaraylılardan yardım görmüş ve zor zamanlarda da aynı şekilde yardımcı olmuştur. Kuraklıktan etkilenen insanların aç kalmaması için buğday ve un yardımında bulunan Cemiyet’e Aksaraylılar da sahip çıkmışlardır. İzmir’de 1928’de meydana gelen depremin mağdurlarına yardım eden Aksaraylılar zekât ve fitre paraları-

nın bir kısmını da Hilal-i Ahmer Cemiyetine vermişlerdir. Cemiyet, Aksaray’da birçok etkinlik düzenlemiştir. Özellikle kimsesiz, fakir çocukların sevindirilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Çalışmada başta Aksaray Vilayet Gazetesi’ndeki haberlerden faydalanılmış- tır. Hilal-i Ahmer Cemiyetinin dergisine, Kızılay’daki arşiv belgelerine ve telif eserlere

müracaat edilmiştir.

Anahtar Kelimeler

Aksaray, Şereflikoçhisar, Kuraklık, Yardım

Prof. Dr. Prof. Dr., Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Konya/Türkiye.

necmiuyanik@hotmail.com Orcid No: 0000-0003-3692-3168

∗∗ Dr. Aksaray Belediyesi Azm-i Milli Bilim ve Sanayi Müzesi, Aksaray/Türkiye.

mustafafiratgul@gmail.com Orcid No: 0000-0001-9023-4131 Makalenin Gönderilme Tarihi: 07.09.2020 Makalenin Kabul Tarihi: 16.07.2020 Makalenin Yayınlanma Tarihi:

Makalenin Türü: Araştırma

(2)

HİLÂL-İ AHMER SOCIETY AKSARAY BRANCH IN THE FIRST YEARS OF THE REPUBLİC

Abstract

The world's one of the most important aid organization Kizilay 1877 "Ottoman Hilal-i Ahmer Society", 1923 "Turkey Hilal-i Ahmer Society", 1935 "Turkey Red Crescent Society" and in 1947

"Turkey Red Crescent Society renamed" It has received. It is not entirely clear when and by whom the Aksaray Branch of the Hilâl-i Ahmer Society was founded. According to the documents in the Red Crescent archive, the oldest record related to the Aksaray branch of the Hilal-i Ahmer Society is dated February 26, 1913. Being active in Aksaray in the first years of the republic, the Society has always endeavored to support Aksaray people. Between 1920-1933, the districts of Aksaray, Şereflikoçhisar and Arapsun (today's name is Gülşehir and a district of Nevşehir) are the places where the Society has branches outside the center. Hilal-i Ahmer Society received help from Aksa-

ray people and assisted in difficult times in the same way. In order to prevent people affected by drought from starving, the people of Aksaray, who helped wheat and flour, also claimed. Aksaray residents who helped the victims of the earthquake that occurred in Izmir in 1928 gave some of their

zakat and fitra money to the Hilal-i Ahmer Society. The Society organized many events in Aksa- ray. In particular, efforts have been made to delight poor and orphan children. In the study, prima- rily the news in Aksaray Vilayet Newspaper was used. An application has been made to the maga-

zine of the Hilal-i Ahmer Society, archive documents and copyright works in Kızılay.

Keywords

Aksaray City, Şereflikoçhisar, Drought, Help

(3)

GİRİŞ

Bugün dünyada yardım kuruluşu olarak bilinen tanınmış teşkilatlan- malardan biri Kızılhaç diğeri Kızılay’dır. İslâm’ın sembollerinden “Hilâl”

kırmızı renkte ve beyaz zemin üzerindeyken Kızılay’dır. Hristiyanlığın sembollerinden “Haç” kırmızı renkte ve beyaz zemin üzerindeyken Kızıl- haç’tır. Her iki teşkilat da 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra kurulmuştur.

Bu iki teşkilatın var olma sebebi savaşların mağdurları denilse yanlış olmaz.

Başta yaralılar olmak üzere savaştan olumsuz etkilenen herkese yardımcı olunmasını amaçlayan bu teşkilatların kuruluş tarihleri için 22 Ağustos 1864 tarihli Cenevre Sözleşmesi oldukça önemlidir. Özellikle Kızılhaç Cenevre Sözleşmesi sonrasında teşkilatlanmasını hızlandırırken Kızılay için biraz daha zaman geçmesi gerekmiştir.

Marko Paşa, 1868’de Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti’nin kuruluşunda rol oynamış ve ilk başkanı olmuştur. Ayrıca 1871 senesinde Mekteb-i Tıbbi- ye’ye nazır (rektör) oldu (Anaç, 2019:20). 1868’de Cemiyet’in fiilen kurulma- sı sonrası geçici idare kurulundaki kişiler şunlardır (Saygılı, 2010:10):

Dr. Marko Paşa Birinci reis Dr. Mongeri İkinci reis Dr. Abdullah Bey Umumî kâtip Dr. Lionides Kâtip yardımcısı Charles Curtis Veznedar

Osmanlı Devleti, Cenevre Sözleşmesi’ni imzalamıştır ama sonrasında Kızılhaç’a benzeyen bir cemiyetin kurulmasına yeterince ehemmiyet ver- memiştir. Hilal-i Ahmer’in kuruluş ve gelişim yıllarında uzun süre başkan- vekilliğinde bulunan Besim Ömer (Akalın) Paşa’ya göre, Osmanlı Hüküme- ti bu teşkilatın faydalı olacağına inanmazken Osmanlı halkının “haç” sem- bolüne olan mesafesi de gelişimi menfi etkilemiştir (Çapa, 2010:11). Osmanlı Hükümeti’nin yakın gelecekte savaşın çıkacağına ihtimal vermeyişinin Hi- lal-i Ahmer’in tam teşkilatlanamamasında önemli olduğu düşünülmektedir (Akgün, Uluğtekin, 2000:22).

Kızılay’ın kuruluş tarihi için iki tarih öne çıkmaktadır: 1868 ve 1877.

“Mecrûhîn ve Marda-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti (Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti)” adıyla Haziran 1868’deki teşkilatlanma (Karacakaya vd, 2018:10) Kızılay’ın logosunda da görülmektedir. 14 Nisan 1877'de “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” adını alarak hizmete başladığı için 1877 tarihi de ayrıca önem arz etmektedir.

Kızılay hakkında doktora tezi hazırlayan Mesut Çapa’nın tespiti olduk- ça önemlidir. “…her ne kadar 1877 yılı Kızılay’ın kuruluşu olarak kabul ediliyorsa

(4)

da, esaslı ve sürekli bir teşkilâtın ortaya çıkması 1911 yılında gerçekleşmiştir” (Ça- pa, 2010:11).

Kızılhaç’ın tüm milletleri temsil edemeyeceğini dillendiren Müslüman- ların farkında olanlar bu hassasiyete saygı duymanın mecburiyetini hisset- mişlerdir. Dr. Besim Ömer Paşa, Londra’daki toplantıda “haç” yerine beyaz zemin üzerine “Kırmızı ay” sembolünü teklif edince Müslümanlar hemen benimsemiştir. Dr. Besim Ömer Paşa tarafından Londra'daki teklifinden sonra Lahey Konferansı'nda gündeme gelmiştir. 10 Mayıs 1912'de toplanan 9. Washington Salib-i Ahmer Konferansı'nda Müslümanların “kırmızı ay”

kullanması resmen bütün devletler tarafından onaylanmıştır (Akgün, Uluğ- tekin, 2000:31,32; Küçükateş, 2018:11).

Cemiyet’in kuruluş nizamnamesinde yer alan görevleri ve faaliyetleri tam anlamıyla Trablusgarp, Birinci ve İkinci Balkan Savaşlarında yerine getirdiği söylenebilir. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti savaşlarda ve doğal afetlerde, mücadelenin önemli bir dayanak noktası olarak görülmüştür. Pek çok değişimin, gelişimin yaşandığı II. Meşrutiyet dönemi Cemiyet’i de müspet anlamda etkilemiştir. Bu önemli teşkilata hükümet daha başka bir ifadeyle devletin sahip çıktığı 20 Nisan 1911’de Hilâl-i Ahmer Umumi Mec- lisi’nin Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa başkanlığında toplanması ve Cemiye- tin Başkanlığına Hariciye Nazırı Rıfat Paşa, Başkan vekilliklerine ise Prens Abbas Paşa ve Talat Bey’in getirilmelerinden anlaşılabilir (Çelik, 2019a:28).

Dr. Besim Ömer Paşa’nın teklifi ve önayak olmasıyla 20 Mart 1912 tari- hinde Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti bünyesinde “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi” kurulmuştur (Ömer Besim, 2009:9).

Bu yıllarda, yani II. Meşrutiyet sonrasında pek çok alanda olduğu gibi Hilal-i Ahmer’in yönetiminde, faaliyetlerinde de İttihat ve Terakkinin ikti- darı hissedilmiştir. M. Çapa’ya göre Cemiyet’in kuruluşunda tamamen İttihatçı doktorlar etkindir. Kurucu üyelerden Dr. Bahaeddin Şakir, Dr. Esad (Işık) Paşa, Dr. Âkil Muhtar (Özden) ve Dr. Adnan (Adıvar) gibi Kızılaycı birçok doktorun mezun olduğu Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriyede İttihad ve Terakki taraftarlarının güçlü olduğu bilinmektedir. Birinci Dünya Sava- şı’ndan sonra ülkede çok ciddi değişiklikler olmuştur. Mondros’a dayanıla- rak işgale uğrayan Anadolu’da işgal kuvvetlerinin ve hükümetin Kızılay üzerindeki baskıları da artmıştır (Çapa, 2009:21, 22, 23).

Kızılay yine de yılmadı ve Anadolu’daki İstiklal Harbi’ne destek ver- meyi başardı. Milli Mücadele’de yaptığı faydalı çalışmalarla TBMM’nin takdirini kazanan Kızılay’da, Cumhuriyetin ilânından sonra bazı değişiklik- ler yapıldı. 1923 yılında toplanan Merkez-i Umumî Heyeti kararıyla Cemi- yetin adı “Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemiyeti” olarak değiştirildi. Kızılay Ge-

(5)

nel Merkezi (merkez-i umumî) değişen nizâmnâme gereğince 1925’te Anka- ra’ya taşındı (Çapa, 2009:24).

Özetle 1877'de "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1923'te "Türkiye Hi- lal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Tür- kiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "Kızılay" adını Mustafa Ke- mal Atatürk vermiştir (http://kizilaytarih.org/tarihce.html).

Kızılay’ın nizamnâmesine göre vilâyetlerde merkez; sancak ve kazalar- da ise şubeler teşkil edilebilecekti1 (Çapa, 2009:19). Aksaray sancak iken 1840’lı yıllarda Niğde’ye bağlı bir kazaya dönüştürülmüştür. Bu tenzil-i rütbe 1920’ye kadar devam etmiştir. İncelenen dönemde Aksaray’ın yakın dönem tarihinde çok önemli birkaç olay vardır. Bunlar 1920’deki müstakil liva kararı, 1923’te vilayet ismini alışı ve 1933’teki halen tartışmalı olan ilga kararıdır. 1920’de Aksaray liva olmuştur (BCA, 030-18-1-1-1-14-2)2. 1923’te vilayet olan Aksaray 1933’te halen tartışılan bir kararla kazaya dönüştürül- müştür. 27 Mayıs 1933 tarihli “Bazı vilâyetlerin ilgası ve bazılarının birleştiril- mesi hakkında kanun” gereğince Aksaray şehri kaza rütbesine düşürülmüştür (Resmi Gazete, Kanun: 2197 Kabul tarihi: 20/5/1933). 56 yıl süren ilçelikten sonra 1989’da Aksaray yeniden vilayet olmuştur (Resmî Gazete,21.06.1989:

2, 4). Bu tarihler çalışmanın neden 1933’le sınırlandırıldığının da cevabıdır aslında.

I.HİLÂL-İ AHMER CEMİYETİ AKSARAY ŞUBESİ’NİN YÖNETİCİ- LERİ VE KONGRELERİ

Çalışmanın önemli kaynakları başta Aksaray Vilayet Gazetesi, Kızı- lay’ın arşivindeki belgeler ve Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin dergisidir.

Buna göre en çok müracaat edilen 1926-1933 arasında 325 sayı olarak neşre- dilen Aksaray Vilayet Gazetesi’dir. Bu gazete yarı resmî bir yapı arz eder.

1933’te vilayetlikle birlikte şehrin gazetesi de gitmiştir. Oldukça uzun bir süre Aksaray’da ne gazete ne dergi yayımlanmıştır. Bunun içindir ki 1933 sonrasıyla alakalı olarak bilgi yok denecek durumdadır. 1933’ten sonraki tarihler için müracaat edilen kaynak ise önce Osmanlı Hilal-i Ahmer sonra-

1 Cemiyete kayıtlı üyeler azâ-yı müessise, azâ-yı amele ve azâ-yı muâvene olmak üzere üç kısma ayrılı- yordu. Cemiyetin gerek önceki kuruluşunda ve gerek “ihyâen” kuruluşunda yardımları görülen yüz kişi müessis (kurucu) azâ; fiilen ve nakden yardımları görülenler amele azâ (azâ-yı amele); yalnız nakden yardımda bulunanlar da azâ-yı muâvene sayılıyorlardı (Çapa, 2009:19-20).

2 14 Teşrinievvel 1336 [1920] tarih ve 40 sayılı “Aksaray’ın Livâ Hâline İfrâğına Dâir Kânun” maddeleri aynen şöyledir: Madde 1. Merkezi Aksaray Kasabası olmak ve Aksaray ve Arapsun ve Koçhisar kazala- rından mürekkep bulunmak üzere Aksaray namıyla müstakil bir liva teşkil olunmuştur.

Madde 2. İşbu kanun tarihi neşrinden itibaren mer’iyülicradır.

Madde 3. İşbu kanunun icrasına Heyet-i Vekile memurdur (ATASE, A: 1/4582, D:7, F:84 Nr:5900; ATA- SE, A:1/4282, D:7, F:84-1).

(6)

sında ise Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti adını alan dergidir. Bu dergiler- den ulaşılabilen son tarihli olanı 15 Mart 1941’de yayımlanmış 177. sayıdır.

Hemen belirtmek gerekir ki 1’den 177’e kadar tüm koleksiyon mevcut de- ğildir. Bazı sayılar eksiktir.

Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Aksaray Şubesi’nin ne zaman ve kimler ta- rafından kurulduğuyla alakalı olarak net bir bilgi tespit edilememiştir. Kızı- lay arşivindeki belgeler incelendiğinde Aksaray şehriyle alakalı en eski kayıt 13 Şubat 1328 [26 Şubat 1913] tarihlidir. Bu belge Aksaray Kaymakamı’nın İstanbul’da bulunan Osmanlı Hilal-i Ahmer Merkezi’ne Aksaray’dan gön- derilen yardımla alakalıdır (Kızılay, Kutu:78, Nr:230). İlginçtir ki 1911-1913 arasındaki Hilal-i Ahmer Yıllığı’nda Aksaray’la alakalı herhangi bir kayıt yoktur. Kızılay Arşivi’nde bulunan (No: 179/19) “Hilal-i Ahmer Cemiye- ti'nin Konya ve civarından satın aldığı ve Konya vilayetince el konulan za- hirenin cemiyete teslim edilmesi” ile alakalı 18 Haziran 1916 tarihli belge- den Aksaray’dan da buğday gittiği anlaşılmaktadır (Karacakaya, 2018:267).

1920 senesi başlangıcından sonra o zamanlarda Hilâl-i Ahmer’in Anado- lu’daki İmdat ve Muavenet Teşkilatı Trabzon’da Birinci, Aksaray’da Dördüncü, Alaşehir’de Altıncı, Nazilli ve civarında Beşinci olmak üzere dört heyetten ibaret bulunuyordu (Hacıfettahoğlu, 2009:33).

Cemiyet’in 1921 tarihli icraat raporuna göre Hilal-i Ahmer Aksaray Merkezi, mutasarrıf Abdullah Sabri Bey3, Müftü İbrahim Efendi, Necdeddin, Mu- hasebeci Kâzım, Sıhhiye Müdürü Muharrem, Doktor Galip, Ali Buçuk-zâde4 Et- hem, Yörük-zâde Mustafa, Kalem reisi Mustafa Ziya, Muhasebe-i Hususiye Müdü- rü Fahreddin, Muhiddin-zâde Halit Bey ve diğer efendilerden oluşmaktadır (Uluğtekin, 2013:207).

Aksaray Vilayet Gazetesi’ndeki haberlerde Hilâl-i Ahmer’le alakalı hangi haber olursa olsun muhakkak kısa da olsa Cemiyet’in faydasından, Cemiyet’e yardımcı olmanın öneminden bahsedilmiştir. Yarım resmi bir hüviyeti olan Aksaray Vilayet Gazetesi’nde Hilal-i Ahmer başta olmak üze- re Tayyare Cemiyeti’nin, Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin ve Türk Ocağı’nın propagandası yapılmıştır. 1926-1933 arasında 325 sayı olarak yayımlanmış

3 Abdullah Sabri Bey, Aksaray’ın tek mutasarrıfı olduğu gibi 1923-24 arasındaki ilk valisidir. Pek çok yerde vali olarak ve başka mevkilerde görevler yapmıştır. 1939’da vefat etmiştir. Mezarı Büyükada’dadır. Daha geniş bilgi için bk. Mustafa Fırat Gül, “Abdullah Sabri Karter'in Hayatı, Kişiliği, Faaliyetleri ve Aksaray Da- ğarcığı İsimli Eseri”, Akdeniz San’at Dergisi, 2010, s.87-102.

4 İcraat raporunu yayına hazırlayanlar “Bıçakzade” olarak okumuşlardır. Buçuk-zâde ailesi Aksaray’ın önde gelen tüccar ailelerindendir. Makalede de ismi geçen Vehbi Bey bu ailenin bir ferdir. Siyasetçi, işa- damı yönleri olan Vehbi Bey’in Aksaray’a hizmetleri oldukça önemlidir. 1932’de vefat etmiştir. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır. Daha geniş bilgi için bk. Mustafa Fırat Gül, “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Ak- saray’ın Önemli Müteşebbisi: Vehbi (Çorakçı), Bey’in Hayatı, Siyasi ve İktisadi Faaliyetleri”, Tarihin Pe- şinde, 2011, s.135-152.

(7)

olan mezkur gazetenin bazı sayfalarının alt kısmında büyük harflerle: “Aziz kardeş fitre ve zekatlarınızı Tayyare ve Hilal-i Ahmer Cemiyetleri’ne vere- cek olursanız hem dini hem de millî ve vatani borcunuzu ödemiş olursu- nuz” yazılmaktadır (AVG, 7 Mart 1928:). Gazetede ayrıca sıklıkla “Vatandaş Hilal-i Ahmer’e Aza Yazıl” sloganı ya da çağrısı yapılır. Cemiyet’e üye ka- zandırmak için yapılan buna benzer çokça yazı vardır (AVG, 27 Haziran 1928:2).

1927 Şubat’ındaki haberden Hilal-i Ahmer Aksaray Merkez Reisi’nin İzzet Bey olduğu öğrenilmektedir. İzzet Bey bahsi geçen haberde 400 lira yardımda bulunan Eskil’e, belediye reisi Tahir Bey’e, vilayet belediye vez- nedarı Yakup Bey’e teşekkür etmiştir (AVG, 16 Şubat 1927:1).

1927 Haziran’ında da Aksaray merkezi Hilal-i Ahmer Cemiyeti Reisi İz- zet Bey’dir. Vilayet Gazetesi’nde “Makam-ı Vilayetten: Beyan-ı Memnuni- yet ve Teşekkür” başlığı altında

“Aksaray merkezi Hilal-i Ahmer Cemiyeti reisi gayyur İzzet Bey’e teşekkür ederim. Zât-ı sâmî-i vilayet-penâhilerinin kıymetli müzahereti ve muhterem Jan- darma zabitanımızın kıymetli meşkur mesai ve irşatlarıyla merkezde azanın 1.100’e ve tebriatlarla mecmu’ varidatımızın 1.654 lira 30 kuruşa baliğ olduğu arz olunur efendim” haberinden Cemiyet’in Aksaray’daki üye sayısının 1927 Haziran’ı itibariyle 1100 olduğu anlaşılmaktadır (AVG, 22 Haziran 1927:1).

1928 Şubat’ındaki Hilal-i Ahmer Azalarının Nazar-ı Dikkatine başlıklı ha- berdeki “Ekseriyet hâsıl olmadığına binaen tehir edilen kongre önümüzdeki Cuma günü iftar sonrası Bizim Kulüp’te yapılacak” haberinden toplantı mekânı olarak Kütüphane haricinde Bizim Kulüp’ün de tercih edildiği görülmektedir (AVG, 29 Şubat 1928:1).

1928 Nisan’ındaki gazetede “Hilal-i Ahmer İdare Heyeti” başlığı altında Hilal-i Ahmer Heyet-i Merkeziyesinin o dönemki adı Milli Kütüphane olan Halk kütüphanesinde yapılan toplantı haberi vardır. Cemiyet’in idare heye- ti şu şekilde oluşmuştur (AVG, 25 Nisan 1928:3):

Tablo: 1928’de HAC Aksaray Heyeti

Sıhhiye müdürü Osman Münir Bey Birinci reis Cumhuriyet Halk Fırkası Aksaray mutemedi Refet Bey İkinci reis

İskân memuru Rıza Bey Muhasip

Belediye azasından Perek-zade Muhiddin Bey Veznedar Mahkeme başkâtibi Bayram Ali Bey Kâtip

1929 Şubat’ındaki “Hilal-i Ahmer Reisliği” haberinden yaklaşık 10 ay önce teşkil edilen heyetin dağıldığı anlaşılmaktadır. İnhilal eden Hilal-i Ahmer Cemiyeti Aksaray Merkez Başkanlığı’na Sıhhiye Müdürü Şükrü Bey

(8)

seçilmiştir (AVG, 6 Şubat 1929:1). Fazla geçmeden İdare Heyeti yenilenmiş- tir. 1929 Nisan’ındaki isimler şu şekildedir (AVG, 23 Nisan 1929:2):

Tablo: 1929’da HAC Aksaray Heyeti Avukat İzzet Bey Birinci reis Muhittin Bey İkinci reis Ramazan Bey Muhasip

Yakup Bey Veznedar

Mehmet Bey Kâtip

1930 ve 1931 yıllarına ait kayıtlar tespit edilememiştir. 1932’de Aksaray Hilâl-i Ahmer yönetimi sene sonuna doğru değişmiştir. 1932 Mayıs’ında yayımlanan Türkiye Hilâli Ahmer Mecmuasında Cemiyet’in Aksaray Mer- kez Yönetimi şu şekildedir (THAM, 15 Mayıs 1932:334):

Tablo: 19232’de HAC Aksaray Heyeti (Nisan’da) Sıhhat Müdürü Saffet Bey Reis İktisat Bankası Müdür Naci Bey İkinci Reis İktisat Bankası Muhasebecisi Rasim Bey Muhasip Tayyare Cemiyeti Muhasibi Ali Efendi Kâtip İktisat Bankası veznedarı Süreyya Bey

Sıhhat Müdürü Şinasi Bey Aza

Alibuçuk-zâde Hüsnü (tüccar) Aza Alibuçuk-zâde Servet (tüccar) Aza Samet-zâde M. Ali Efendi Aza Şehirhacısı-zâde Celal Bey Aza

Ruşen Bey Aza

Avukat Hasan Bey Aza

Kadri Efendi (sabık hapishane kâtibi) Aza Hakkıağa-zâde Fevzi Efendi Aza Recai Efendi (sabık İdare Heyeti Başkâtibi) Aza

1932 Ekim’indeki “Hilal-i Ahmer Kongresi” başlıklı haberden Hilal-i Ahmer Cemiyetimizin Vilayet Merkezi Kongresi’nin geçen cumartesi günü 20.30’da Milli Kütüphane’de yapıldığı ve kongre nihayetinde Cemiyet’in başkanlığına Vali Arif Hikmet Bey’in seçildiği öğrenilmektedir. Aynı haber- de ikinci reis ve kâtip kim olmuş yazarken muhasip ve veznedarın kim ol- duğu bilgisi yoktur. Yapılan bu kongrede bütçe tetkik ve tasvip edilmiş ve merkez heyetinden kura ile çıkanların yerlerine Eczacı Vasıf, Tayyare Ce-

(9)

miyeti muhasibi Ali, Avukat Hasan ve matbaba müdürü Rıza Bey’lerin seçildiği de yine aynı haberden okunmaktadır. 1932’de Cemiyet’in yönetimi şu şekildedir (AVG, 12 birinci teşrin 1932:2):

Tablo: 19232’de HAC Aksaray Heyeti (Ekim’de) Vali Arif Hikmet Bey Birinci reis Koçhisar Kaymakamı Kazım Bey İkinci reis

Muhasip Veznedar Orta Mektep Müdürü Seyfettin Vey Kâtip Koçhisar Şubesi

1928’de yapılan kongrede Cemiyet’in başkanı Jandarma Kumandanı Hasan Basri Bey’dir. Gazetedeki haberde Koçhisar Şubesi’ne övgüler vardır:

“…emsali şubeler arasında himmet ve gayretiyle temyiz ve tefrid eden mutad defa takdir ve şükrana müzahir olan Koçhisar Hilal-i Ahmer Şubesi…” (AVG, 25 Ka- nunusani 1928:2).

II.CEMİYET’İN ÜYELERİ

Kızılay arşivinde, Hilal-i Ahmer mecmualarında ve Aksaray Vilayet Gazetelerinde üyelerle alakalı olarak araştırma yapılmıştır. Bu kaynaklar arasında daha çok bilgi Aksaray Vilayet Gazetesi’nde bulunmuştur. Aksa- ray merkezin ve ilçelerden Şereflikoçhisar’ın üye sayısı günden güne art- mıştır. Aksaray’ın 1920-1933 arasındaki diğer ilçesi Arapsun’un da üye sayı- sının artırılması için teşvik söz konusudur. 1927 Nisan’ında “Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne Kaydolunan Aza Miktarı” başlığı altında “Martın 26. Cumarte- si akşamına kadar Koçhisar Kaymakamı’yla Jandarma Kumandanı Hasan Basri ve Kaza Heyet-i İdaresi’nin hükumet ve faaliyetleri semeresi olarak 1310 zatın kaydolduğu kemal-i memnuniyetle haber alınmıştır” bilgisi gö- rülmektedir. Aynı haberde Arapsun Kaymakamı Ferdi Bey’le Vilayet jan- darma Kumandanı Ethem Beylerin de gayretli olması ümit ediliyor ifadeleri vardır (AVG, 3 Nisan 1927:2). Aynı yılın haziranında “Yüksek Hizmetler Mükâfatsız Kalmaz” başlığı altında Koçhisar Hilal-i Ahmer Şubesi’nin meşkûr faaliyeti münasebetiyle memnuniyet dolu bir haber-yorum kaleme alınmış- tır (AVG, 15 Haziran 1927:1). 1. Sayfadaki haberle alakalı olarak Vali Ziya Bey Koçhisar Hilal-i Ahmer Şubesi’ne kayıt olan 2.000 kişiye ve çalışanlara teşekkür etmiştir (AVG, 15 Haziran 1927:3).

1927 Eylül’ünde mezkûr gazetede Hilal-i Ahmer müfettişi Hekimbaşı- zade Doktor Muhiddin Bey’le bir mülakat yayımlanmıştır. Bu yazıdan Ak- saray’ın üye sayısının 5 bin, Koçhisar’ın üye sayısının ise 3 bin olduğundan

(10)

bahsedilmektedir (AVG, 28 Eylül 1927:2)5. 15 Ocak 1930 tarihli Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmuası’nda Aksaray’ın ve Koçhisar’ın Cemiyet’e katkıla- rından bahsedilirken üye sayısından bilgi yoktur (THAM, 15 İkincikânun 1930, s. 600).

III.CEMİYET’İN GELİRLERİ

Cemiyetin mali kaynakları şöyle sıralanmaktadır (Dokumacı, 2019:15):

Üye aidatları, yerli halkın yardımları, yurt dışından gelen yardımlar ve çe- şitli sosyal ve kültürel faaliyetlerle elde edilen gelirler.

1914-1928 arasında Aksaray merkezi “337, 338 seneleri zarfında dercine muvafık olduğu ianattan 137.867 kuruşu Ankara murahhaslığımıza irsal eylemiştir. Aksaray merkezine mülhak olarak Arapsun ve Koçhisar şubeleri teşekkül etmiş ise de hesabat ve muamelatı hakkında malumata dest-res olunamamıştır” (Uluğtekin, 2013:207).

Aksaray Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin en başta gelen geliri üye aidatları- dır. Halkın yardımları da farklı zamanlarda ya da özel günlerde verildiği gibi zekât ve fitrenin de Cemiyet’e verilmesi teşvik edilmiştir (AVG,3 Şubat 1932:2). Aksaray Vilayet Gazetesi’nde “her sene olduğu gibi bu sene de zekât ve fitreler Tayyare Cemiyeti teşkilatı vasıtası ile toplanacak ve hasılat Himaye-i Etfal, Hilal-i Ahmer ve Tayyare Cemiyetleri arasında taksim edi- lecek” haberleri sıklıkla görülmektedir (AVG, 18 İkincikanun 1933:4; AVG, 10 Eylül 1930:4).

Kızılay Arşivi’nde bulunan (No: 179/19) “Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin Konya ve civarından satın aldığı ve Konya vilayetince el konulan zahirenin cemiyete teslim edilmesi” ile alakalı 18 Haziran 1916 tarihli belgeden Aksa- ray’dan da buğday gittiği anlaşılmaktadır (Karacakaya, 2018:267).

1 Mart 1920- 30 Kasım 1921 arasında Hilal-i Ahmer’e yapılan yardımın listesi Kızılay’ın raporlarında mevcuttur. Buna göre Aksaray Hilal-i Ahmer Merkezi’nden yapılan yardımlar Osmanlı lirası olarak verilmiştir. Toplam-

5 Aksaray’ımızı teşrif eden Hilal-i Ahmer müfettişi Hekimbaşı-zade Doktor Muhiddin Bey’in gazetemiz müdürüne vâki beyanatı” başlığı ile verilen mülakatta Konya’dan hareketle Zıvarık [Altınekin, Konya] ve Mürsel Efendi nahiyelerini ziyaretinden sonra Tuzlu Gölü’nün kenarından Koçhisar’a otomobil ile 22 daki- kada geldiğini ve gölün durumunu (manzarasını) gayet iyi bulduğunu ifade ettikten sonra gölün güzelliğini tasvir etmiştir. “Koçhisar Hilal-i Ahmeri’ni hakikaten müterakki buldum. Muamelatındaki intizam, tezyid-i varidat hususundaki ihtimamını müteşekkir bırakmıştır. Azasının adedini 3000’e iblağ eylemiş. Daha tez- yidine sarf-ı mesai ile mükeddedir? Heyet-i hâzıranın mesaisi ve Kaymakam Mustafa Bey’in, jandarma kumandanı Sabri Bey’in müzahereti çok kıymetlidir. Aksaray merkezini de gerek malumat gerek gerekse ezyad-ı varidat emrinde büyük bir gayret-i sarf eylemiş bir halde buldum. Azasının adedini bugünlerde beş bine iblağ etmek üzeredir. Bütün bu tekâmülat reis mehami İzzet Bey ile rüfaka-yı muhteremesine ve müzaheret-i mütemadiye-i muhteremelerinden dolayı Vali Ziya Beyefendi’ye medyundur. Anadolu’nun ortasında Aksaray şehrini hayli müterakki gördüm. Elektrikle tenvirat, yeni matbaa ve kütüphane binası, vesair âsâr Ümraniye muhterem valinin eser-i himmetleridir (AVG, 28 Eylül 1927:2).

(11)

da 600 lira 92 kuruş (Fettahoğlu, 2009:102,103,105,106). Yine aynı yılda (1921’de) Aksaray merkezi, 337,338 kuruş yardım toplamıştır ve bunun 137.867 kuruşunu Ankara’ya göndermişlerdir (Kızılay, 2013b:207)6. 1922 yılına ait herhangi bir bilgi tespit edilememiştir. 1923’te Aksaray’dan Anka- ra’ya 35 lira nakit gönderilmiştir (Kızılay, 2013b:368). Aksaray Merkezi’nin 1924 yılındaki hesaba göre 50673 kuruş varidat ve 2627 kuruş masraftır (Kı- zılay, 2013b:449). 1926’da 94315 kuruş varidat ile 30767 kuruş masraftır (Kı- zılay, 2013b:563). 1927 yılında 185.886 kuruş varidat elde eden Aksaray Ce- miyeti 100.000 kuruşunu Ankara’ya göndermiştir (Kızılay, 2013b:604).

Bu önemli kuruluşun birçok yerde olduğu gibi Aksaray’a da çok ciddi yardımları olmuştur. Aksaraylılar da kendilerine, Anadolu’ya, dünyaya yardıma koşanlara ellerinden geldiğince yardımda bulunmaya çalışmışlar- dır7.

Kızılay Arşivi’ndeki 19 Ocak 1922 tarihli ve Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Ankara ve Niğde depolarından askerler için gönderilen malzemeden dolayı İsmet Paşa’nın teşekkür belgesinde Aksaray’dan bahsedilmeden genel bir ifade mi kullanıldı emin olunamamıştır (Çelik, 2019a:269).

1927 Şubat’ındaki bir gazetede Hilal-i Ahmer’in önemi anlatılarak va- tandaşın yardımda bulunması istenmiştir (AVG, 16 Şubat 1927:1). Hilal-i Ahmer Aksaray Merkez Reisi İzzet Bey yardımda bulunanlara teşekkür ederek hem yardımseverleri onore etmekte hem de diğerlerini teşvik etmek- tedir. Aynı sayıda Koçhisar Kazası Hilal-i Ahmer Şubesi’nin 1927 başından beri azalarının ödedikleri aidat listesi altında yayınlamışlardır (AVG, 16 Şubat 1927:3)8. 1927 yılında Hilal-i Ahmer’in Aksaray, Konya ve Niğde’de yapılan faaliyetleriyle alakalı bilgiler de Kızılay’ın arşivinde mevcuttur (Kı- zılay, Kutu:210 Nr: 397).

11 Eylül 1929 tarihli Aksaray Vilayet Gazetesi’nde Ali Rıza imzalı “Hilal- i Ahmer ve Bu Aziz Cemiyetimize Borcumuz” başlıklı bir yazıda Hilal-i Ah- mer’in savaşta ve barışta olmak üzere pek çok alanda memleketin faydasına işler yaptığından, vatan yavrularının yarasını sarmasından, hastaları tedavi ettirmesinden bahsedilmektedir (AVG, 11 Eylül 1929:1). Hastalıklarla, açlıklarla, sefaletlerle ve afetlerle mücadele etmesini, vatandaşları açlıktan, sefaletten, felaketten kurtarmaya çalışmasını sitayişle anlattığı Cemiyet’in nerede sefalet varsa, afat, açlık, hastalık ve yaralı varsa koştuğunu yazdıktan

6 Bu ifadelerin altında aynen şöyle yazmaktadır: “Aksaray merkezine mülhak olarak Arapsun ve Koçhisar şubeleri teşekkül etmiş ise de hesabat ve muamelatı hakkında malumata dest-res olunamamıştır” (Kızı- lay, 2013b:207).

7 Eski fotoğraflarla çalışmanın tekâmülüne katkı sağlayan araştırmacı-yazar Kaan Gündoğdu’ya minnetta- rım.

8 Bu uzunca liste diğer sayılarda da devam etmektedir. Bk. AVG, Nr. 21 (9 Mart 1927), s.4.

(12)

sonra “Hilal-i Ahmer bir melek gibi kanatlarını germiş mübarek bayrağını ve şefkatli ağuşunu açmış mücadeleye girişmiş ve yüzbinlerce aziz vatan evladını kur- tarmıştır” diyerek adeta duygusallığı zirveye taşımıştır. Aksaraylıların bu Cemiyet’i hem harpteki hem de sonraki yıllarda yaptığı yardımdan dolayı yakından tanıdığını daha doğrusu çok iyi tanıması gerektiğini, vefalı dav- ranması gerektiğini satır arasında ifade etmiştir. Aksaray Vilayetinin iki sene kuraklıktan yanıp, kavrulduğunu ve zorlu sürecin atlatılmasında Aksaraylıların devlet-millet dayanışması ile aştığını ve bunlara ilaveten Hilal-i Ahmer’in insanî yardımlarının vilayet halkını büyük ve muhakkak bir açlık, felaket ve musibetten kurtardığını ilave etmiştir. Bu yazının esas amacı insanların Hilal-i Ahmer’e sevgilerinin, bağlılıklarının ziyadeleşme- sidir. Yazı şöyle devam etmektedir:

Köylü Hilal-i Ahmer’e muaveneti yaparken bu sene pek az yapıldığına kani ve bundan pek müteessirdir. Ancak gelecek senelerde bu borcu fazlasıyla ödemeye çalışacağını memnuniyetle söylemektedir. Bu sene Hilal-i Ahmer’e mümkün muaveneti ibzal ederken diğer içtimai ve milli teşekküllerimizi de unutmamıştır.

Himaye-i Etfal ve Tayyare Cemiyetlerimize de birer hisse ayrılmayı bilmiştir. Biri istikbalin yavrularını kurtarmaya ve istikbal için gürbüz ve kuvvetli bir nesil yetiştirmeye çalışan ve diğeri vatanın müdafaa kuvvetlerini günden güne artıran temiz ve hür semalarımızı herhangi bir hain ve haris düşman gözünden muhafazaya çalışan bu kıymetli ve Türkün çok şamil muavenetine müstahak iki vatanî, millî ve içtimaî cemiyetlerimize yardım etmeyi düşünmüştür. Ki alicenap halkımızın bu âlicenabâne, şuurlu düşünce ve hareketleri her türlü takdirin fevkindedir. Alicenap ve hamiyetli köylülerimizin yapacakları muaveneti tespit etmek üzere Tayyare ve Himaye-i Etfal cemiyetleri namına belediye reisimiz ve Cumhuriyet Halk Fır- kası'nın mutemedi Hadi ve Hilal-i Ahmer Cemiyeti Aksaray şubemiz reisi İzzet Bey ile köylere gitmişler ve bir buçuk hafta içinde köyleri dolaşarak muavenet miktarlarını tespit ederek elde etmişlerdir (AVG, 11 Eylül 1929:1).

Cemiyet’e ve diğer kuruluşlara yardım eden şahısların başında Aksa- ray’ın mebusu, işadamı Alibuçuk-zade Vehbi Bey gelmektedir. 1928 Ni- san’ındaki bir habere göre Hilal-i Ahmer’e yüz lira yardımda bulunmuştur.

Hilal-i Ahmer Cemiyeti Reisi, Sıhhiye Müdürü Osman Münir Bey de bu cömertliğinden dolayı Vehbi Bey’e alenen teşekkürü gazetede yayınlatmış- tır. Gazete de bu haberin peşine “geçenlerde Vehbi Bey Himaye-i Etfal’e de yüz lira yardımda bulunmuştu” diye not düşmüştür (AVG, 25 Nisan 1928:1)

1928’de meydana gelen İzmir depreminde mağdur olanlara destek olan Aksaraylılar bu parayı Hilal-i Ahmer vasıtasıyla ulaştırmışlardır. Deprem- zedeler için yapılan yardımlar çalışmanın sonundadır (bk. Ek:2).

(13)

Hilal-i Ahmer Cemiyeti Aksaray Merkez Riyaseti’nin mezkur gazetede- ki bir haberinden hususi bir ziyafette 735 kuruş toplayıp merkeze teslim eden vilayet jandarma Kumandanı Binbaşı İbrahim Ethem’e teşekkür ettiği öğrenilmektedir (AVG, 11 Kânunusani 1928:4).

1930 yaz mevsiminin sonlarına doğru Tayyare Cemiyeti Reisi Hadi Bey ve Hilal-i Ahmer Cemiyeti Reisi İzzet Beyler köylere gitmişler ve halkın cömert yardımlarını almışlardır. İlgili gazete sayısında yardım yapanların listesi mevcuttur (AVG, 3 Eylül 1930:3).

1937 yılında Askerlere Kışlık Hediye temini için para teberrüünde bu- lunan muhtelif zevat ve Kızılay Merkez ve Şubelerinden yapılan yardımlar arasında Aksaray’dan 578 lira 44 kuruş gönderildiği kayıtlıdır (Kızılay, Ku- tu:1-12, Nr:139).

IV.CEMİYET’İN FAALİYETLERİ

1926 Kasım’ında “Hilal-i Ahmer Aksaray merkezinin hayırlı teşebbüsle- ri” başlığı altında verilen haberde Aksaray Hilal-i Ahmer Merkezi’nin şehit çocuklarıyla fakirlerden kırk çocuğun sünnet düğününü yaptırmak için hazırlıklar yapıldığından bahsedilmektedir. Yol masrafları Cemiyet tarafın- dan verilmek üzere on beş kişilik bir bando mızıkasının düğün gününde Aksaray’da bulunması için valilik makamınca beşinci kolordu kumandanlı- ğından rica edildiği de aynı haberden öğrenilmektedir (AVG, 17 Teşrinisani 1926:4). Gazetenin bir hafta sonraki sayısında Aksaray Hilal-i Ahmer Cemi- yeti Fahri Reisi Osman Münir Bey Vilayet İdare-i Hususiye’sinin dikilecek elbise için kumaş vereceğinden dolayı teşekkür etmiştir (AVG, 24 Teşrinisa- ni 1926:6). Hilal-i Ahmer’in Sünnet Düğünü 25 Kasım 1926 Perşembe günü Halk Fırkası’nda gerçekleşmiştir. 27 yetim çocuğa sünnet düğünü yapılmış- tır. Bu yavruların hepsine aynı renk ve kumaştan elbise ve kasket giydiril- dikten sonra otomobile bindirilerek hamama götürülmüştür. Akabinde şehir merkezi dolaştırılarak hâzık doktorların nezaretlerinde sünnetleri ya- pılıp süslü karyolalarına yatırılmışlardır. Haberin devamı şöyledir:

“O gün ve gecesi ve ertesi günü çalgılar ve davul-zurnalarla eğlendirilmiş, er- tesi günü kısmen gezmeğe başlamışlardır. Üç gün Hilal-i Ahmer Cemiyeti bu yav- ruları şefkat kucağında masarif etmiş bütün ihtiyaçlarını temin ve kendilerine pekiyi ikram etmiş, münasip hediyeler vermişlerdir. Hilal-i Ahmer’in bu kadar büyük fedakarlığı yavruları coşkunluğa getirmiş olacak ki, gece yarısı sevk ve idaresiyle değil kendilerinden hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okumağa başlamışlar ve “Yaşa- sın Cumhuriyet” diye haykırmışlardır (AVG, 1 Kânunuevvel 1926:1).

Bilindiği gibi 1877 yılı Hilal-i Ahmer’in kuruluş yılı olarak kabul edil- mektedir. 1927 yılı Hilal-i Ahmer Cemiyetinin 50. Yıl dönümüydü ama bu tarihten birkaç yıl önce ülkede çok önemli siyasi olaylar, değişiklikler, inkı-

(14)

laplar olmuştu. Modernleşme ruhunun da etkisiyle Cemiyet’in 50. Yılı tah- min edileceği gibi coşkuyla kutlanmıştır.

“Bu kutlamalarda öncelikle göze çarpan ortak nokta, her bölgenin en yüksek as- kerî ve sivil yetkililerinin törenlerin en iyi şekilde geçmesi için seferber olmasıdır.

Hepsinde de cemiyet yetkililerinin resm-i kabulleri ve söylevleri için o dönemde sosyo kültürel gelişmenin nabzının attığı Türk Ocakları kadar, vilayet binaları ve ordu evlerinin ayrıldığıydı. Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin savaş boyunca yurt çapında sürdürdüğü özverili çabaların belleklerden silinmemiş olduğunu da kanıtlamaktay- dı” (Akgün-Uluğtekin, 2001:311-312).

Aksaray’da da “Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin 50. Sene-yi Devriyesi” yâd edilmiştir. 23 Kânunuevvel 1927 günü Kütüphane’de Cemiyet’in reisi Avu- kat İzzet Bey’in ev sahipliğinde bir program düzenlenerek cemiyetin 50. Yıl dönümü kutlanmıştır. İkinci reisi Vasıf Bey çok etkili bir konuşma yapmış ve alkışlanmıştır. Sonrasında Orta Mektep Müdürü Hüsnü Bey hitap etmiş- tir. Çay kurabiye ikramından sonra Orta Mektep’te bir müsamere verilmiş- tir (AVG, 28 Kânunuevvel 1927:1).

V.HİLAL-İ AHMER’İN AKSARAY’A YARDIMLARI 1.Kuraklık Dolayısıyla Yapılan Yardımlar

Kuraklık 1920 sonlarında Anadolu’nun canını yakarken Kızılay, un ve buğday yardımlarında bulunmuştur. 27 Haziran [1]926 tarihli belgede Ak- saray’ın kuraklık ve kıtlıktan dolayı ciddi anlamda zor durumda olduğun- dan bahsedilmekte ve bu mağduriyetin içinde mücadele eden Aksaraylılara Hilal-i Ahmer’in 100 lira yardımda bulunmasının isabetli olacağı kayıtlıdır (BCA, 030-1-1-4-7-1).

Cemiyet'in 1928 Temmuz ayında başlattığı un gönderme işlemi, her zamanki gibi sıkı sıkıya izlenerek Ocak ayı sonuna kadar sürmüştü. Genel Merkez hasat zamanına kadar yardımı sürdürme kararı alınca, un yerine buğday gönderilmesinin daha yararlı olacağı düşünülerek Ankara, Eskişe- hir, Afyonkarahisar, Konya, Niğde, Yozgat, Kırşehir, Kayseri, Aksaray ve köylerinde ihtiyacı olanlara, daha önceden yapılan saptamaya göre, kişi başına günde 500 gram hesabıyla buğday yardımı yapılmıştır. Bu ölçüyle, yılın ilk aylarında 1 200 000 kilo buğday dağıtılmıştır (Akgün, Uluğtekin 2001:215).

Aksaray Mıntıkası için aynen şöyle denilmiştir:

“Bu vilayette kuraklığın sert bir şekilde devam etmesi dolayısıyla vilayetin un ve zahire ihtiyacı mahallen temin olunamayarak Adana' dan tedariki zaruridir.

Burada kışın şiddetli aylarında sevkiyattaki müşkülat ve imkânsızlık yüzünden uzun zaman ihtiyacına tekabül edecek un ve zahirenin şimdiden depo edilmesi zaru- reti anlaşılmaktadır. Undan başka tohumluğa da lüzum olduğu ve gerçi Ziraat

(15)

Bankası'nca tohumluk bedeli olarak nakden tevziat yapılmakta ise de nakden tohum- luğun tedarik edilememesi üzerine buraya tohumluk getiren bazı murabahaların ihtikârına maruz kaldığından ameli bir faydası görülemediği ve tohumluğun aynen tevzinin daha müfit olacağı bildirilmektedir” (Akgün-Uluğtekin, 2001:221).

Yardımları yapan Kızılay takibini de ihmal etmemiştir. Aksaray Vilaye- ti'nde keza evvelce yapılan muavenetin kâfi olmadığı ve iaşe buhranının son derece hadd şekil aldığı bildirilmektedir (Akgün-Uluğtekin, 2001:223).

1933’te bile kuraklığın etkisi geçmemiştir. 1933 yılında halkı yoksul bı- rakan kuraklıkta Cemiyet, Tarsus, Seyitgazi, Elazığ, Erzurum, Kars, Doğu Beyazıt, Çumra'da durumu sarsılanlara 7900 lira dağıttı, ayrıca bol miktarda buğday yardımı yaptı. Kuraklığın sürmesi üzerine de ertesi yıl benzeri dağı- tılan Eskişehir, Sankamış, Beyazıt, Aksaray, Iğdır, Eleşkirt, Rize, Kars, Şam- şat'a 13,397 lira nakit, 3882 liralık gıda malzemesi; 1935 yılında da Cihanbey- li, Rize, Şamşat'a 132,000 lira nakit para göndererek yaptı (Akgün- Uluğtekin, 2001:226).

1928 yılında Konya Vilayeti dâhilinde: 33 555 nüfusa 260960 kilo; Aksa- ray Vilayeti dahilinde 18 190 nüfusa 120 000 kilo; Yozgat Vilayeti dahilinde 15 226 nüfusa 125 000 kilo, Kırşehir Vilayeti dahilinde 14 000 nüfusa 114 000 kilo, Eskişehir Vilayeti dahilinde 30 000 nüfusa 240 000 kilo, Afyonkarahisar Vilayeti dahilinde 9 000 nüfusa 100 000 kilo ki toplamda 119 961 nüfusa 959 960 kilo un tahsis kılınarak mühim bir kısmının tevziatı ikmal edilmiştir (Akgün-Uluğtekin, 2001:219).

Kızılay yayınları arasında bulunan Kızılay Arşivi Belgelerinde Afetler kita- bında Aksaray’da kuraklıktan mağdur olanlara buğday dağıtılmasını göste- ren fotoğrafta “1927 Aksaray Kazasında Muhtâcîne Buğday Tevzî” ifadesi bulunmaktadır. Bu tarihte Aksaray kaza değil vilayettir. Yine bu kitabın 76 ve 77. Sayfalarında yer alan fotoğraf “Aksaray Hilal-i Ahmer Zahire Ambarı Önü-1927” notuyla yayımlanmıştır. Burada bir karışıklık olabilir. Bu hangi Aksaray’dır. İstanbul Aksaray mı yoksa vilayet olan Aksaray mı? (Çelik, 2019b:298-299).

Kuraklıktan müteessir olan köylülerin iaşelerine sarf edilmek üzere Hi- lal-i Ahmer Genel Merkezi’nden iki bin lira gönderilmiştir. İhtiyaç komis- yonu ile Aksaray Hilal-i Ahmer Cemiyeti toplantı yaparak dağıtımı kime ve ne şekilde yapacaklarını tespit etmişlerdir (AVG, 27 Haziran 1928:5). Bir hafta sonraki gazeteden Hilal-i Ahmer Genel Merkezi’nden gönderilen iki bin liradan beş yüz lirası Koçhisar’a, 300 lirası Arapsun’a gönderilmiştir.

1200 lirasına ise buğday alınmış, merkezdeki ihtiyaç komisyonu tarafından muhtaçlara dağıtılmıştır (AVG, 4 Temmuz 1928:3). 1928 Temmuz’undaki habere göre Hilal-i Ahmer’in yardım olarak gönderdiği 120 bin kilo un Ereğli’ye gelmek üzeredir. Hilal-i Ahmer müfettişlerinden Mustafa Bey

(16)

Aksaray’a gelerek Vali Yusuf Ziya Bey ve Muhtacin Komisyonu’yla Aksa- ray Hilal-i Ahmer Cemiyeti heyetiyle görüşmüştür. Gelecek unlar muhtaç- lara verilecektir (AVG, 25 Temmuz 1928:2). Bir hafta sonra Hilal-i Ahmer memurlarından Ali Fehmi ve İsmail Beyler unların dağıtım işlerini takip için Aksaray’a gelmişlerdir (AVG, 1 Ağustos 1928:3). Hilal-i Ahmer müfet- tişlerinden Mustafa Bey unların teslimi ve sevki için Ereğli’ye gitmişlerdir.

(AVG, 8 Ağustos 1928:2). Haftalardır konuşulan un nihayet 1928 Ağus- tos’unun üçüncü haftasında Aksaray’a Hilal-i Ahmer’in nakdi yardımıyla getirilmiştir. Nakliyatta unun her kilosu için 70 para ücret ödenmiştir. Fakat her 10 kilo unun nakliyesi için ödenen ücret yüzünden verilecek un miktarı da 1 kilo azalmıştır. Gazete bu olayı Aksaraylı zenginlerin yardımıyla çözü- lebilmesi için şöyle bir teklifte bulunmuştur:

“Ereğli’de derdest celb yüz çuvalda on bin kilo un var. Şüphesizdir ki bunlar da Hilal-i Ahmer parasıyla nakledilecek. Fakat bu yüz çuvalı zenginlerimizin tebriatıy- la tutulacak vesait-i nakliye ile Aksaray’a nakil ve vesait-i nakliye sahipleri de bir defaya mahsus olmak üzere vesaitlerini meccanen nakliyata tahsis eylemeleri büyük bir muavenet olur. Hilal-i Ahmer hamiyetli zenginlerimizden ve vesait sahiplerin- den bu kadarcık bir muaveneti bittabi bekler” (AVG, 22 Ağustos 1928:5). (Nakli- ye ile alakalı yazışma için bkz. Ek:1)

1928 Haziran’ındaki haberde havaların kurak gitmesinden dolayı bazı köylerde aç kalan insanların olduğu ve bu köylülerin hükümetten yardım talebi yazmaktadır9. Aksaray Belediyesi ve Hilal-i Ahmer Cemiyeti birkaç günlük iaşelerini temin etmiştir. Valinin başkanlığında bir toplantı tertip edilmiş ve yardım olarak 20.000 bin lira borç verilmiştir (AVG, 13 Haziran 1928:1).

1929 Şubat’ındaki haberden Hilal-i Ahmer Genel Merkezi’nin Aksaray Vilayeti’ne ikinci yardımı yapacağı öğrenilmektedir (AVG, 13 Şubat 1929:1).

Bu haberden yaklaşık iki ay sonra Aksaray’a yapılacak yardımın 209.000 kilo undan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Hilal-i Ahmer Genel Merkezi’nin Aksaray’a yapacağı yardımlar için buğdaylar Adana’dan alınmıştır. Haber- deki ifadeye göre “…düne kadar 72.000 kilo buğday dağıtılmıştır. 137.000 kilo daha tevzi edilecektir ki, tevziat 209.000 kiloyu bulacaktır”. Habere göre unların dağıtımı Hilal-i Ahmer memurlarından İsmail Bey tarafından yapılmakta- dır. Koçhisar muhtaçlarına yardım için Hilal-i Ahmer müfettişlerinden Mustafa Bey Koçhisar’a gitmiştir (AVG, 17 Nisan 1929:1).

9 Cumhuriyet devri yaşanan kuraklıkla ilgili genel bir değerlendirme için bk. Necmi Uyanık-Muhammet Sarı, “Cumhuriyet Döneminde Yaşanan Kuraklık Felaketleri Üzerinde Bir Değerlendirme”, Tarihin Peşin- de Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı:5, s. 141-176.

(17)

1929’da da kuraklıkla alakalı haberler mevcuttur. Aksaray Vilayetinin kuraklıktan müteessir olduğundan fakirlerin çoğaldığı, çarşı, sokaklarda fakirleri gören Aksaray’ın hamiyetli halkının Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne müracaat ederek 1929 Mart sonuna kadar ayda altı-yedi yüz lira verecekle- rini ve bu para ile muhtaçların iaşe ve ibadetlerinin teminini istemişlerdir.

Bundan başka Orta Mektep’te son sınıfın verdiği müsamerede bu maksat için müzayedeye çıkarılan bir altın açık artırmayla 900 liraya satılmıştır.

Gazete bu yardımda bulunan duyarlı vatandaşlara “Aziz ve muhterem halkımızın bu şiddetli kış zamanında muhtaçlara yardım için ibzali hami- yetlerini ve pek çok asil bulduk” diyerek teşekkür etmiştir (AVG, 20 Şubat 1929:3).

Hilal-i Ahmer’in kuraklık haricinde Mübadiller için yardımlar yaptığı da bilinmektedir. 1925 yılında mübadiller için 55 hanede 250 kişiye yardım- da bulunmuştur (Kızılay, 2013b:412).

SONUÇ

1868 tarihi Kızılay için önemlidir. “Mecrûhîn ve Marda-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti (Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti)”

adıyla kurulan teşkilatlanma tarihi Kızılay’ın logosunda da yer almaktadır.

14 Nisan 1877'de “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” adını alarak hizmete başladığı için 1877 tarihi de ayrıca önemlidir. Gerçek anlamda Kızılay’ın aktifliği II. Meşrutiyet dönemindedir. İttihat ve Terakki yöneticileri Kızılay’a gereken önemi vermişlerdir. 1911’de başlayan savaşlar 1922’de nihayetlen- miştir. Bu meşakkatli yıllarda Kızılay’ın orduya desteğinin önemi görüldü- ğünden Cemiyet’in gelişmesi de herkes tarafından desteklenmiştir. 1923'te

"Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Bugün bir dernek statü- sünde olan "Kızılay" ismi Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilmiştir.

Ülke genelinde teşkilatlanan Cemiyet’in bir şubesi de Aksaray’dadır.

Cemiyet’in Aksaray’daki ilk teşkilatlanmasında Aksaray’ın idari anlamdaki statüsü kaza iken 1920’de liva, 1923’te vilayet ama 1933’teki bir kanunla tekrar kaza (ilçe) olmuştur. Bu yüzden de Cemiyet’in Aksaray’daki teşkila- tının ismi kaza olduğu dönemlerde “şube” iken vilayet olduğu yıllarda

“merkez” olmuştur.

Hilal-i Ahmer Cemiyeti Aksaray Şubesi’yle alakalı bilgiye ulaşılabilen yıllar Aksaray’ın vilayet olduğu dönemde 1926-1933 arasıdır. Zira bu yıllar arasında Aksaray Vilayet Gazetesi yayımlanmıştır. Yarı resmi bir hüviyeti olan bu gazete bahsi geçen yılların adeta hafızasıdır. 1926 öncesi ve 1933 arası için ise Kızılay’daki arşiv belgeleri ile Osmanlı Hilal-i Ahmer Mecmua- sı ile Türkiye Hilal-i Ahmer Mecmuası önemlidir.

(18)

İncelenen dönemde Cemiyet’in Aksaray’la yakın bir ilişkisi olduğu gö- rülmüştür. Aksaraylılar Cemiyet’i benimsemişler ve her anlamda destekle- mişlerdir. Hilal-i Ahmer’e ve diğer kuruluşlara yardımcı olanlar arasında en cömerti -gazetedeki haberlere yansıdığı kadarıyla- Vehbi Bey’dir. Mebus iken ya da sonrasında ortalama elli kişinin verdiği kadar yardımı tek başına vermiştir. Cemiyet de Aksaray’ın zor günlerinde yanlarında olmuştur.

Özellikle kuraklığın tesiriyle mağdur duruma düşen halkın aç kalmaması için buğday ve un yardımında bulunmuştur.

(19)

KAYNAKÇA Arşiv Belgeleri

-Genelkurmay Askeri Tarih ve Strateji Etüt Dairesi (ATASE) -T.C. Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA) Kızılay

Süreli Yayınlar

-Aksaray Vilayet Gazetesi (AVG) -Resmî Gazete

-Osmanlı Hilal-i Ahmer Mecmuası (OHAM) -Türkiye Hilal-i Ahmer Mecmuası (THAM) Telif Eserler

-Akalın, Besim Ömer (2009). Hanımefendilere Hilal-i Ahmer’e Dair Konferans, haz. İsmail Hacıfettahoğlu, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Akgün, Seçil Karal, Murat Uluğtekin (2000). Hilal-i Ahmer’den Kızılay’a, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Akgün, Seçil Karal, Murat Uluğtekin (2001). Hilal-i Ahmer’den Kızılay’a 2, Türki- ye Kızılay Derneği Yayınları

-Anaç, Despina (2019). Marko Paşa (Pitsipios) 1824-1888, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Çapa, Mesut (2010). Kızılay (Hilal-i Ahmer) Cemiyeti (1914-1925), Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Çelik, Gülfettin, vd. (2019a). Kızılay Arşivi Belgelerinde Savaşlar (Trablusgarb - Balkan - Milli Mücadele), Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Çelik, Gülfettin, vd. (2019a). Kızılay Arşivi Belgelerinde Afetler, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Dokumacı, T. İbrahim (2019). Türk Basınında Milli Mücadele Döneminde Hilal-i Ahmer Cemiyeti (1919-1922), Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Gül, M. Fırat (2010). Abdullah Sabri Karter'in Hayatı, Kişiliği, Faaliyetleri ve Aksaray Dağarcığı İsimli Eseri, Akdeniz San’at Dergisi, s.6. s.87-102.

-Gül, M. Fırat (2011). “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Aksaray’ın Önemli Müte- şebbisi: Vehbi (Çorakçı) Bey’in Hayatı, Siyasi ve İktisadi Faaliyetleri”, Tari- hin Peşinde, s.135-152.

-Hacıfettahoğlu, İsmail (2009). Milli Mücadelede Hilal-i Ahmer Türkiye Büyük Mil- let Meclisinin Teşkilinden Sakarya Zaferine Kadar İcraat raporu 23 Nisan 1920 - 23 Eylül 1921, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Karacakaya, Recep, vd. (2018). Kızılay Arşivi Belgelerinde Birinci Dünya Savaşı, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Kızılay (2013a). Padişah Himayesinde Osmanlı Kızılay Cemiyeti 1911-1913 Yıllığı, haz. Ahmet Zeki İzgöer, Ramazan Tuğ, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

(20)

-Kızılay (2013b). Osmanlıdan Cumhuriyet’e Hilal-i Ahmer İcraat Raporları 1914-1928 Yıllığı, haz. Murat Uluğtekin-M. Gül Uluğtekin, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları.

-Komisyon (2010). Türk Kızılayı’nın Kurucusu Dr. Abdullah Bey, haz. Sefa Saygılı, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları

-Küçükateş, Şerife, vd. (2018). Osmanlı Gazetelerinde Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, Tür- kiye Kızılay Derneği Yayınları

-Tınal, Melih (2009). “1928 Torbalı (İzmir) Depremi”, TurkishStudies, C.4. S.8, (s.2229-2243).

-Uyanık, Necmi-Sarı, Muhammet, “Cumhuriyet Döneminde Yaşanan Kuraklık Felaketleri Üzerinde Bir Değerlendirme”, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı:5, s. 141-176.

Elektronik Kaynaklar

-http://kizilaytarih.org/tarihce.html (12.04.2020/16:05).

(21)

EKLER

Ek 1. Konya-Ereğli üzerinden Aksaray’a gelen buğdayların nakline dair 1928 tarihli yazı (Akgül, 2001:515-516)

Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkez-i Umumisi

Muhasebe

Ankara, 21 Temmuz, 1928 Aksaray (Konya): Hilal-i Ahmer Merkezi Vasıtasıyla Müfettiş Mustafa Bey'e 1. Telgrafla dahi bildirildiği veçhile şimendifer idaresi tarafından Ereğli istasyonuna sevk

edilecek unlar bilvezin tesellüm edilerek miktarı mübeyyin demiryolu idaresi memur- larıyla müştereken tanzim edeceğiniz üç nüsha mazbatadan birinin Merkez-i Umu- mi'mize irsali, diğerinin Şimendifer İdaresi'ne itası ve üçüncüsünün nezdinizde hıfzı ve miktarı hakkında telgrafla Merkez-i Umumimize malumat itası:

2. Unların demiryolu idaresi tarafından bila bedel bu işe tahsis olunacak ambarlara kona- rak hüsn-i muhafazasına müteallik tedabirin ittihazı;

3. Unların tesellümünü müteakib vilayete müracaat olunarak en ziyade muhtaç olan karyeden başlamak üzere nüfus başına on günlük iaşesi olmak üzere yedişer kilo unun yeden-be-yed tevzii ve bir taraftan daha ne kadar muavenete ihtiyaç olduğunun tahkik ve tespiti;

4. Tevziata istimal edilmek üzere tay edilenlerin tevzi cetvellerinden 250 adedin postaya teslimen Aksaray Hilal-i Ahmer Merkezi vasıtasıyla namınıza gönderilmiş olduğun- dan tevziata muavenet edilen aile reisIerinin ve bir şahsın imza veya mühür veya parmak izinin alınması ve her kısım tevziata ait cetvelin muhtaran ve heyet-i ihtiyar ve mahallin en büyük mülkiye memuruna tasdik ettirilerek musaddak aslının resmi taahhütlü olarak Merkez-i İdareye irsal ve suretinin nezdinizde hıfzı;

5. Bir karye tevziatının diğer mahale ait cetvele karıştırılmayarak her tevziat için ayrı ay- rı cetvel tanzimi;

6. Şimdilik tevziat için oraca lüzumu kadar adam tedarik edilmesi ve bu babda vilayet ve Hilal-i Ahmer Merkezi'nden taleb edilmesi;

7. Şimendifer İdaresi nakliyat için ücret almayacaktır. Ancak Ereğli'den dâhile kadar nakliyat ve tevziat için Vilayet de bila ücret vasıta tedarik edilemezse, ücretle tedariki icab eden amele ve vesait-i nakliyenin bilhassa en ziyade muhtac-ı muavenet olanlar- dan intihab ettirilerek verilecek paranın muhtacın eline geçmesine itina olunması ve lüzumu kadar meblağ namınıza gönderilmek üzere bu babda sarfı muktezi mebaliğin şimdiden bittetkik telgrafla iş'arı rica olunur efendim.

Reis Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekili.

(22)

Ek 2. Hilal-i Ahmer’in Aksaray’a buğday yardımını gösteren iki fotoğraf

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk Ocağı, Donanma Cemiyeti, Hilal-i Ahmer, Müdafaa-ı Milliye Cemiyeti menfaatine faaliyet gösteren “Heveskârlar” adıyla anılan amatör tiyatro sanatçıları zaman

Keywords: Hilal-i Ahmer (Kızılay), Ottoman Red Crescent, Ottoman Public Space, Civil Society, Civil Society Organization, Second Constitutional

Ayrıca savaş bölgesine gönderilmek istenen sağlık ekibinin Tunus'tan geçici için Fransız Hükümeti'nden izin alınmasında yine devlet rol oynamış ve durum Hilal-i

(resim 9), 2958'de bir elinde omzuna dayal~~ baston, di~er elinde çiçek tutan figür, Sadberk Han~m' da oralda ekin biçen figür, Michigan'da bir elinde orak, di~er elinde ekin

“ Hiçbir şeye bağlayamıyoruz. Ama hep bu­ nu konuşuyoruz. İlginç bir şey anlatayım. Fi­ zik bitti, metafiziğe geldik galiba. Bu filmi Ya­ şar Kemal’le çok konuştuk.

; van edebiyatım Türk edebiyatı saymayıp ancak halk edebiyatını bu milletin tarihindeki tek edebi, y a t telâkki etmek bazı kimseler, ee âdet hükmüne girmiş

8 Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Hanımlar Merkezi Dâr-üs-sanâ’ası Eytâm ve Erâmil-i Şühedâya Muâvenet, Ahmed İhsan Şürekkası Matbaacılık Osmanlı Şirketi,

11 Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Taksim Hasatanesinde 22 Nisan [1]331 tarihinden 28 Mart [1]332 tarihine kadar taht-ı tedaviye alınan yedi yüz doksan altı mecruhinden