• Sonuç bulunamadı

Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi ne hoş geldiniz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi ne hoş geldiniz"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi’ne hoş geldiniz

(2)

Düzenleyen: Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi Başkanı, Halkla İlişkiler Departmanı Çeviren: Sprachendienst Monika Unbehaun

Basım: Landtagsdruckerei, Hannover

Copyright: Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi, 2013

(3)

İçindekiler:

1. Parlamento binasının tarihçesi ... 3

2. Aşağı Saksonya – Bir federal eyalet hakkında temel bilgiler ... 4

3. Aşağı Saksonya Anayasası ... 5

4. Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi seçimleri ... 6

5. Eyalet Meclisi milletvekillerinin statüsü ... 7

6. Gruplar ... 8

7. Eyalet Meclisi’nin anayasal konumu ... 8

8. Eyalet Meclisi Genel Kurulu’nun çalışmaları ... 9

9. Parlamentonun yönetim organları ... 9

10. Bir yasanın hazırlanması ... 10

11. Eyalet Meclisi komisyonlarının çalışmaları ... 12

12. Dilekçelerin işleme alınması ... 12

13. Eyalet Meclisi’nin kamuoyu ile diyaloğu ... 13

(4)

1. Parlamento binasının tarihçesi

Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi 1962’den beri Hannover Leine Sarayı’nda (Leineschloss) bulunmaktadır.

Burada ülkenin her bölgesinden milletvekilleri genel kurul toplantıları, komisyon ve grup toplantıları için bir araya gelirler; her bir grubun çalışanları ile Eyalet Meclisi yöneticilerinin büroları burada bulunur.

Hemen Leine kenarında bulunan ve geçen yüzyılların tarihi değişimlerinin izlerini taşıyan ve eyaletin, başkentin ve insanlarının ustalığını diğer tüm binalardan daha iyi yansıtan meclis binası, bugünkü haliyle Hannover’in en güzel yapıları arasında sayılabilir. Leine Sarayı ve sarayın yakın tarihinden Almanya’daki siyasi iktidar değişimi de anlaşılabilir: Başlangıçta egemen prensin mutlak hakimiyetinin merkezi olan saray günümüzde demokratik bir şekilde seçilmiş olan halk vekillerinin, Aşağı Saksonya Parlamentosunun merkezidir.

1637 yılında, yani 30 yıl savaşları sırasında Dük Georg von Calenberg, Hannover’i kendine başkent seçtikten sonra, 1300’lü yıllarda ilk kez adı geçen Minorit manastırını yıktırarak ilk Leine Sarayı’nı inşa ettirmiş olup, bu bina görkemli bir saraydan çok amaca yönelik inşa edilmiş iskeletli bin yapıdır.

1680 yılından itibaren yüksek rütbeli Prens Ernst August zamanında bugünkü genel kurul salonunun bulunduğu yerde, 1300 koltuğuyla zamanında Almanya’nın en büyüğü ve en güzeli olarak üne kavuşan saray opera salonunun inşası başlamış ve burası 1854 yılında yıkılmıştır. Prens Georg Ludwig’in I.

George olarak Büyük Britanya ve İrlanda tahtına çıktığı ve böylece İngiliz-Hannover kişisel birliğinin başladığı yıl (1714), Leine Sarayı 123 yıl boyunca “Hükümdarsız Rezidans” olarak kalmıştır. Krallar burayı nadir olarak sadece temsili amaçlar için kullanmışlardır.

Leine Sarayı, Hannover’in Fransız işgali altında bulunduğu 1803-1813 yılları arasında en karanlık günlerini yaşamıştır. Napolyon’un işgalci birlikleri burayı yağmalamışlar ve binayı bakımsızlığa terk etmişlerdir. 10 yıl süren bu Fransız işgali döneminde bugünkü Aşağı Saksonya haritası da kalıcı olarak değişmiştir. Ancak 1814/1815 yıllarında Viyana Kongresi Avrupa’ya yeni bir düzen ve kesin sınırlar getirmiştir. Hannover bundan kısa bir süre önce, hem Büyük Britanya ve İrlanda kralı olan hem de Hannover prensi olan III.George altında 10 eski prensliğin ve kontluğun birleştiği ve yedi ilçe mecli- sini kapsayan bir krallık olmuştur. III. Georg’un oğlu naip Georg 1814 yılında kralın temsilcisi olarak Hannover’de, içtüzüklerde o zaman „alay“ olarak tanımlanan, ancak „eyalet meclisi“ kavramından da söz edilen “Hannover Krallığı İçin Genel Eyaletler Meclisi”’ni toplamıştır. Burada tüm ülkeyi etkileyen bütün konular ele alınacaktır.

Böylece tüm ülkenin ilk korporatist temsilci toplantısı gerçekleştirilmiş oldu. Bu, aynı zamanda parla- mento hayatının ilk ancak üst sınıflarla sınırlı temkinli bir başlangıcını oluşturmuştu. 1833 yılında bir devlet anayasasının kabul edilmesiyle birlikte, Devletler Meclisinin hakları ve konstelasyonu burjuvazi ve bağımsızlaşan köylülerin lehine tekrar temelden değişti. Genel vergi fonundan ve krallık hazinesin- den oluşan devlet hazinesi üzerinden bütçe yetkisi ve kanun inisiyatifi hakkı, o zamanki devlet meclisini bugünkü parlamenter demokrasinin ilk yapı taşı ve öncüsü konumuna getirmiştir.

1816 ve 1842/51 yıllarında klasizmin en önemli öncülerinden biri olan Hannoverli mimar Georg Ludwig Friedrich Laves idaresi altında Leine Sarayı kapsamlı bir şekilde tadil edilmiştir. O zamanki dış cephe bütünsel, klasizm tarzının baskın olduğu bir görünüm alır. Bunun yanında yapı bugüne kadar korunmuş olan estetik portiklerle tamamlanmıştır. İngiltere ile olan kişisel birliğin sona ermesinden ve Ernst

(5)

4

August’un 1837 yılında tahta çıkmasından sonra Hannover tekrar krallık rezidansı olmuş ancak bunu takip eden sürede Devlet Meclisi’nin çok yüksek inşaat masraflarını onaylamamasından dolayı sarayın inşası durdurulmuştur. Bu sebeple Leine Sarayıbu süre içinde sadece temsili amaçlar için kullanılmıştır.

Karl V. Georg idaresi altında Herrenhausen’da Welfen Sarayı’nın inşa edilmesi ve 1866 yılında Hanno- ver Krallığı’nın Prusya tarafından ilhakı, diğer tadilat planlarını nihai olarak engellemiştir.

1921 yılında o ana kadarki kullanım amacından alınarak Hannover Belediyesi idaresine geçmiştir. Leine Sarayı’nda çok sayıda müze ve sanat eserleri için bir depo oluşturulması planlanmıştır. Nasyonel sosy- alistler bu amacı, 1936 yılı sonunda sarayı ordu anıtı ve silah müzesi olarak donatarak ve binayı ideo- lojik savaş hazırlıkları amaçlarına yönelik kullanarak istismar etmişlerdir. Daha önce, enflasyon yılları sırasında binanın bazı bölümleri ısınma alanı ve aşevi olarak hizmet etmiştir. Leine Sarayı, 26 Haziran 1943 tarihinde bir Amerikan hava saldırısında neredeyse tamamen tahrip olmuş ve ağır hasar görmüş ama yine de yıkılmamış olan dış duvarlarıyla on yılı aşkın bir süre harabe olarak kalmıştır. Bazı Hanno- verli firmalar savaş sonrası dönemde sarayın yan odalarını acil barınaklar olarak kullanmışlardır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Britanya askeri idaresinin “55 nolu yönetmeliği” ile eskiden bağımsız olan Braunschweig, Hannover, Oldenburg ve Schaumburg-Lippe eyaletleriyle bugünkü federal eyalet Aşağı Saksonya oluşturulmuştur. Aşağı Saksonya Parlamentosu 20 Nisan 1947’de yapılan ilk serbest parlamento seçimlerinden sonra görevini geçici olarak Hannover şehir salonundan yürütmüştür.

1954 yılında Leine Sarayı’nın yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlenen yarışmayı Hannoverli Mimar Dieter Oesterlen kazanmış ve onun planlarına göre Leine Sarayı bugünkü parlamento binasına dönüştürülmüştür. 1957 yılında inşaat işleri başlamış, 1958’de temel taşı konmuştur. Ardından yeni meclis binası 11 Eylül 1962 tarihinde kutlamalarla açılmıştır.

Hannover’in eski krallık sarayı artık uzun bir süredir Aşağı Saksonya Parlamentosu’nun merkezine, yani bir demokrasi binasına dönüşmüştür. Kaldığı kadarıyla binanın değerli tarihi yapısı ulusal tarihsel geleneğe saygıyla korunmakla beraber iç mekanlar işlevsel modern mimari anlayışa göre yeniden tasarlanmıştır. Leine Sarayı bugün Aşağı Saksonya’nın ortasında, özgür ve demokratik bir ortamda bu ülkenin insanlarının refahı için çalışılan, uzlaşma ve siyasi tartışmaların merkez noktası olma iddiasını taşımaktadır.

2. Aşağı Saksonya – Bir federal eyalet hakkında temel bilgiler

Aşağı Saksonya Eyaleti’nin siyasi tartışma ve karar merkezi olmak demek, doğru yolu elde etmek ve bu ülkenin iyi bir geleceğe sahip olması için en iyi fikirler uğruna mücadele etmek demektir. Buranın özellikleri, birkaç kelime ile nelerdir?

Aşağı Saksonya, Federal Almanya Cumhuriyeti’ni oluşturan 16 federal eyaletten biridir. Aşağı Sak- sonya yaklaşık 47.600 km² veya başka bir deyişle toplam alanın %13,3’ü ile yüzölçümü bakımından Bavyera’dan sonra Federal Almanya Cumhuriyeti’nin ikinci büyük eyaletidir. Aşağı Saksonya yaklaşık 8 milyon sakini bulan nüfusuyla veya toplam Alman nüfusunun %9,6’sı ile Federal Cumhuriyet içinde dördüncü sıradadır. İstatistik olarak değerlendirildiğinde kilometrekareye yaklaşık 168 kişi düşmektedir.

Şu anki yabancı oranı yaklaşık olarak %6’dır. Aşağı Saksonya yüzölçümü bakımından Danimarka, Hol- landa, İsviçre ve Belçika’dan daha büyüktür ve nüfus bakımından ise neredeyse Avusturya ve İsveç’e yaklaşmaktadır.

(6)

Almanya’nın birleşmesinden sonra özellikle Aşağı Saksonya daha merkezi bir konum kazanmıştır.

Almanya’nın eski ve yeni başkenti Berlin, Hannover’den sadece yaklaşık 300 km uzaklıktadır. Ayrıca Avrupa Birliği’ne ve Doğu Avrupa’daki gelişen pazara bakıldığında da Aşağı Saksonya’nın yeni merkezi konumunun ekonomik coğrafi önemi açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Leine Sarayı’nda “yapılan”

politika bu yeni taleplerle yüzleşmek durumundadır.

Aşağı Saksonya çok çeşitli karşı kutupların eyaletidir. Eyalet dünya çapında faaliyet gösteren ticari işletmelerin olduğu kadar oldukça zayıf bir yapıya sahip bölgelerin de izlerini taşımaktadır. Burası önemli metropollerin yanı sıra görmeye değer tarihi şehirlere ve kültürel hazinelere sahiptir ve yü- ksek teknolojiye sahip çok sayıda alan ve turistik açıdan oldukça cazip olan pek çok doğal güzellik sunmaktadır. Aşağı Saksonya’nın geleceği güvence altına alınmış iş olanaklarına ve bozulmamış bir doğaya ihtiyacı vardır. Bu, oldukça önemli bir ölçüde ekonomi ve ekoloji arasındaki gerilimli ilişkinin çözülmesine bağlıdır. Burada önemli olan zengin kültürü ve geleneği korumak ve “İleri görüşlü bir eyalet”

olarak geleceği burada yaşayan insanlara ve sonraki kuşaklara refah sağlayacak biçimde bugünden şekillendirmektir.

3. Aşağı Saksonya Anayasası

İlk (seçilen) Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi, 3 Nisan 1951 tarihinde, yani Federal Almanya Cumhuriyeti anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra, Aşağı Saksonya Geçici Anayasasını çıkarmış, bu anayasa 13 Nisan 1951 tarihinde ilan edilmiş ve 1 Mayıs 1951 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Bilinçli bir şekilde

“geçici” olarak nitelenen bu anayasa sıkı bir şekilde federal anayasaya dayanmaktaydı ve federal ana- yasada bulunan, temel haklar gibi doğrudan uygulanabilir düzenlemeleri tekrarlamaktan kaçınmaktaydı.

Bu anayasa Aşağı Saksonya Eyaleti’nin idari düzenlemelerle ilgili esaslarıyla sınırlıydı.Almanya’nın birleşmesinin tamamlandığı ve özgürleştiği 1990 yılında Aşağı Saksonya parlamentosu 12. seçim döneminde şimdiye kadar geçerli olan anayasayı “geçici” karakterinden kurtarmayı görev bilmiştir. Ama diğer hususlarda da artık hesaplaşmanın zamanı gelmişti. Sonuç olarak günümüzün ve geleceğin ge- reklerini karşılamak için hangi değişimlere ihtiyaç olduğunu kontrol etme gereksinimi mevcuttu. Böylece Eyalet Meclisi özel bir komisyonun karar tavsiyesine dayanarak 18 Mart 1993 tarihinde ilk birleşim ve 13 Mayıs 1993 tarihinde yoğun komisyon birleşimlerinin ardından ikinci ve üçüncü birleşimler sonrasında Aşağı Saksonya Anayasası’nı çıkarmıştır.

Yeni Aşağı Saksonya Anayasası, Aşağı Saksonya Eyaletini, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin özgür, cumhuriyetçi, demokratik, sosyal ve ilk defa “çevrenin korunmasını” da bir hedef olarak benimse- mek suretiyle yaşamın doğal easlarını korumakla yükümlü bir hukuk devleti olarak ve Avrupa halklar topluluğunun bir parçası olarak tanımlar. Bu arada diğer devlet hedefleri olarak, engellilerin mağdur edilmesinin yasaklanması, sporun teşvik edilmesi yükümlülüğü ve halka uygun konut ve iş sağlanması, ayrıca hayvanların canlı olarak muamele görmesi yükümlülüğü de kabul edilmiştir.

Bunun dışında anayasa, devlet gücünün halktan kaynaklandığını ve bu gücün halk tarafından seçim- ler, oylamalar ve belli yasama, yürütme ve yargı organlarıyla uygulandığını belirler. Bu anayasa insan haklarını devlet birliğinin, barışın ve adaletin esası olarak açıklar ve Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’nda belirlenen temel hakları ve vatandaşlık haklarını bu anayasanın bir parçası yapar.

(7)

6

Halk oylamasına dayanan, halk girişimi, referandum başvurusu ve referandum gibi unsurlar büyük ölçüde önem taşıyan yenilikleri oluşturur. Madde 47’ye göre bir halk girişiminin Eyalet Meclisi’nin ana- yasal çerçevede siyasi iradesi ile bir konuyu ele almasını talep edebilmesi için seçme hakkı olan 70.000 kişinin imzasını gereklidir. Madde 48’e göre bir yasanın çıkartılması, değiştirilmesi veya kaldırılmasına yönelik bir halk dilekçesi seçme hakkına sahip kişilerin %10’unun desteğini gerektirir. Madde 49’a göre, oy kullananların çoğunluğu, ancak seçme hakkına sahip kişilerin en az dörtte biri onaylarsa referandum- la yasa çıkarılabilir. Anayasanın kendisi sadece seçme hakkına sahip kişilerin en az yarısı onaylarsa referandumla değiştirilebilir.

Ayrıca eğer Eyalet Meclisi kendisine referandum başvurusu ile iletilen bir yasa tasarısını altı ay içinde genel olarak değişiklik yapmaksızın ele almazsa referanduma gidilir, ancak Eyalet Meclisi referandum başvurusu karşısında halka kendi yasa tasarısını karar vermesi için sunabilir.

4. Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi seçimleri

Her bir Eyalet Meclisi seçimi, demokratik ulusal egemenlik prensibinin bir ifadesidir, buna göre devlet iktidarı halka dayanır ve halk bunu seçimler ve oylamalarla kullanır. Seçimler bir yandan parlamentoda kimlerin bulunacağını, böylece toplumun çıkar ve görüşlerini yansıtacak olan azınlık ve çoğunlukları belirlerken, diğer yandan da halk seçimlerle sahip olduğu devlet gücünü sınırlı bir süre için vekillere devreder. Böylece seçimler kontrolsüz güce, azınlık veya kitlelerin keyfiliğine karşı düşünülebilen en iyi korumayı sağlar. Özellikle bu anlamda seçimler demokratik yönetimin en önemli aracını meydana getirir. Zira seçimler vatandaşa “kendi” milletvekillerini denetleme, yani doğrudan onların çalışmalarına ve performanslarına yönelik olarak onlara „hesap“ sorma ve parlamentodaki kuvvetler oranına düzenli, öngörülebilir aralıklarla müdahale edebilme imkanı verir. Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi seçimlerinin yasal esasları, Aşağı Saksonya Anayasası ve Eyalet Seçim Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre Eyalet Meclisi’nin üyeleri genel, doğrudan, özgür, eşit ve gizli oyla seçilir. 18 yaşına doldurmuş olan ve Aşağı Saksonya eyaletinde ikamet eden tüm Almanlar seçme ve seçilme hakkına sahiptir. % 5’ın altında oy alan adaylara vekalet verilmez.

Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi üyeleri her beş yılda bir, kişilerin seçilmesine olanak tanıyan çarşaf liste esasına göre seçilir. Eyalet 87 seçim çevresine ayrılmıştır. Eyalet Seçim Yasası’na göre seçilecek toplam 135 üyeden 87 milletvekili münferit seçim çevrelerinden ve böylece eyaletin farklı bölgelerinden doğrudan basit çoğunlukla, diğerleri ise eyalet seçim önerisiyle seçilir.

Her seçmenin iki oyu vardır: İlk oy bir ilçe adayı, ikinci oy ise eyalet adayı için olup bu, partilerin, sırası önceden kesin olarak belirlenmiş olan adaylarına oy verilmesi anlamına gelmektedir. Parlamentodaki sandalye dağılımı için sadece ikinci oylama sonucu belirleyicidir, bu sebeple “ikinci oy” kavramının,

“ikincil ” olarak anlaşılması yanıltıcı olur.

Partiler arasındaki sandalye dağılımı, en fazla sayının esas alındığı d’Hondt metoduna göre gerçekleşmekte olup bu sisteme göre bir partinin oy sayısı çıkarılacak olan milletvekili sayısına ulaşılıncaya kadar 1’e, 2’ye, 3’e, vs. bölünür ve partilere, bulunan en yüksek ortalama rakamları sıralamasına göre vekillikler tahsis edilir. Her bir parti için bu şekilde hesaplanan parlamentodaki sanda- lyelerden münferit seçim çevrelerinde elde edilen vekillikler düşülür. Kalan sandalyeler, partilerin eyalet seçim önerisinde doğrudan seçilememiş olan adaylara buradaki sıralamaya göre verilir.

(8)

Eğer bir parti toplam oy oranına göre parlamentoda hakkına düşenden daha fazla doğrudan vekillik elde ederse, bu koltuklar kendisine “ek vekillik” olarak kalır. Göreceli oy ağırlığının parlamentoda temsil edi- len tüm partiler arasında korunabilmesi için normalde 135 olan toplam sandalye sayısı bu “ek vekillerin”

sayısının iki katı kadar artırılır. Bunun üzerine bu şekilde bulunan toplam sandalye sayısı esasına göre parlamentoya giren partilerin vekillerine yeni bir dağılım gerçekleştirilir.

5. Eyalet Meclisi milletvekillerinin statüsü

Milletvekili olarak parlamentoya seçilen “Eyalet Meclisi üyeleri”, eyalet halkı için büyük bir sorumlu- luk taşırlar. Onlar siyasi uygulama süreci ve sonuçları hakkında, vatandaşlar siyasi kararların neden verildiğini ve bu kararların kendi menfaatleri için uygun olup olmadığını anlayabilecekleri şekilde ka- muoyunu tekrar tekrar bilgilendirirler. Bu sorumluluğu gereğince yerine getirebilmek için Eyalet Meclisi vekilleri özel bir hukuki statüye sahiptir; tüm hukuksal ilişkiler gibi milletvekillerininki de hak ve yüküm- lülüklerle şekillenmiştir.

Anayasaya göre Eyalet Meclisi üyeleri sadece kendi seçmenlerini değil, tüm halkı temsil ederler. Onlar emir ve talimatlara değil, sadece kendi vicdanlarına bağlıdırlar, yani onlar “özgür temsil görevine” sahip- tirler. Burada direktiflere bağımlı olmamak, Eyalet Meclisi üyelerinin belli durumlardaki siyasi faaliyetleri- nin hiç kimse tarafından bağlayıcı olarak belirlenemeyeceği anlamına gelir. Ancak milletvekillerinin belli bir partinin üyesi olarak kendi “direktiflerini” seçimlerden önce parti programı şeklinde kendi kendilerine belirledikleri ve seçmenlerinin sonuçta onlara buna dayanarak oy verdikleri dikkate alınmalıdır. Zira böyle bir program belli siyasi amaçlar için vardır ve seçimlerin kazanılmasından sonra seçmenlerin

“talimatları” olarak somut siyasi faaliyetler olarak uygulamaya koyulmalıdır.

Eyalet Meclisi üyeleri seçimlerin kabul edilmesiyle koruyucu haklar, katılım ve söz hakkı elde etmekle beraber, Milletvekili Yasası’nda ve Eyalet Meclisi İçtüzüğünde düzenlenmiş olan bununla ilişkili yü- kümlülükleri de üstlenirler. Eyalet Meclisi milletvekillerinin özel hakları arasında, anayasada belirgin bir şekilde tanımlanmış olan, “makul, bağımsızlığını güvence altına alan ücret” hakkı da (ödenekler) yer almaktadır. Federal Anayasa Mahkemesi’nin 1975 yılındaki “ödenekler kararı”’na göre milletvekillerine parlamentoya üyeliklerinin devam ettiği sürece ödenen ücretin yeterli bir geçim temeli oluşturması gere- kmekte ve ayrıca makamın anlamına ve buna bağlı olan sorumluluk ve zorluklara ve buna denk düşen rütbeye uygun olmalıdır. Bunun arka planında özgür temsil görevine sahip ve tüm halkın temsilcisi olan bir parlamenter, yani gelir düzeyi sayesinde parlamento dışı etkilenmelerin cazibesine karşı güvende olacak özgürlüğe sahip bir milletvekili anlayışı yatmaktadır. “Ödenekler” olmadan sadece varlık sahibi veya yüksek gelire sahip kişiler görevi kabul edebilirlerdi ve bu da çoğunluğu oluşturan ve daha düşük gelire sahip olan halk gruplarının parlamentoda temsil edilememesine yol açardı.

Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi, milletvekili ödeneklerinin “makul” olması hususunda 1983 yılından beri bağımsız bir komisyonun (“ödenek komisyonu”) denetleyici bilirkişiliğine başvurmaktadır. Böylece parlamentonun vereceği kararlar mümkün olduğunca objektif bir esas kazanmaktadır. Kamusal yaşamın farklı alanlarından gelen komisyon üyeleri Eyalet Meclisi Başkanı tarafından başkanlık makamı adına görevlendirilirler, böylece çok sayıda uzmanın bu komisyonda yer alması önceden garanti altına alınmış olur. Komisyon raporu, parlamentonun kararından önce Eyalet Meclisi basılı evrakı olarak yayınlanır ve böylece kamuoyunda önceden geniş bir şekilde tartışılmasına imkan sağlanır. Cari seçim dönemi içeris- inde temel ücrette her sene 1 Temmuz tarihi itibariyle indeks yöntemiyle ayarlama yapılır. Böylece karar

(9)

8

6. Gruplar

Eyalet Meclisi üyeleri, anayasada belirtildiği gibi, içtüzüğün öngördüğü ölçüde gruplar olarak bir araya gelebilirler. Böylece bütün parlamentonun siyasi yapısını oluştururlar. Gruplar, kendi parlamenter hak ve yükümlülüklerine sahip milletvekillerinden oluşan gruplardır. Bunlar Eyalet Meclisi’nin siyasi iradesinin oluşmasını sağlarlar.

Genel olarak tüm fraksiyon üyelerinin ortak amacı kendi partilerinin siyasi hedeflerini grup aracılığıyla etkin bir şekilde parlamentoda temsil etmek ve böylece bu hedeflere siyasi ağırlık kazandırmaktır.

Demokrasi aynı zamanda çoğunluğu elde etmek için mücadele etmek anlamına da geldiğinden siyasi bir grup olarak dışarıya karşı kapalı bir bütünlük gösterme ihtiyacı mevcuttur. Bu, bütünlüğe giden doğru yolda her bir grubun kendi içinde hareketli çekişmeler yaşamadığı anlamına gelmez. Bu sebeple grubun bütünlüğü çoğu zaman uzun ve çok hararetli iç tartışmaların sonucudur. Zira aynı “renkteki” milletvekil- lerinin arasında da tüm parlamentoda olduğu gibi bazen çok farklı görüşler hakim olabilmektedir. Demek ki, grupların içlerindeki farklı çıkarların karşılıklı tartılması ve sorunların mümkün olduğunca grup içi çözümler üretilerek ortadan kaldırılması önemlidir.

Gruplara genel ihtiyaçlarının karşılanması için Milletvekilleri Yasası’nın öngördüğü miktarda aylık öde- meler yapılır, bu ödemeler partilerin ihtiyaçları için değil sadece parlamentoya ilişkin görevlerin yerine getirilmesi için kullanılabilir. Bu ödemeler her bir grup için “temel tutar”, her bir grup üyesi için “kişi başı tutarı” muhalefet grubunun her bir üyesi için ve “muhalefet tutarı” olarak sınıflandırılır.

7. Eyalet Meclisi’nin anayasal konumu

Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi, yani seçilen tüm milletvekillerinin bütünü eyaletin en yüksek anayasal organıdır. Meclis, tüm halkın seçilmiş temsilcisidir (“Temsil organı”). Farklı görüş ve çıkarları kendi siyasi fikir ve irade oluşumuna dahil eder ve bunları ilgili kararmekanizmalarıyla hukuki veya siyasi önem taşıyan, devlete yön veren kararlara dönüştürür („Dönüşüm organı“). Anayasaya göre Eyalet Meclisi’nin başlıca görevleri, yasama yetkisini yürütmek, eyalet bütçesini kararlaştırmak, başbakanı seçmek, hükü- met oluşumunda söz sahibi olmak ve anayasanın öngördüğü şekilde yürütme erkini denetlemektir.

Bu, ayrıntılı olarak şu anlama gelmektedir: Eyalet Meclisi konumu bakımından “Yasama organı“ olarak hak ve yükümlülükleri tesis eden, değiştiren veya kaldıran bağlayıcı normlar belirleme yetkisine sahiptir.

Meclis, „seçme organı“ olarak başbakanı, beyan olmaksızın gizli oylamayla seçme yetkisine sahiptir;

bunun dışında başbakan tarafından oluşturulan eyalet hükümetinin resmi görevi devralmak için Eyalet Meclisi’nin onayına ihtiyacı vardır. Ayrıca Devlet Mahkemesi’nin üyeleri ve bunların temsilcileri de aynı şekilde gizli oylamayla, esas itibarıyla Eyalet Meclisi’nin mevcut üyelerinin üçte ikilik bir çoğunluğuyla ama en az tüm üyelerinin çoğunluğuyla parlamento tarafından seçilir. Önemi gittikçe artan ”kontrol organı“ olarak yürütme erkini (hükümet ve eyaletin tüm idaresi) denetleme görevini yerine getirebilmesi için Eyalet Meclisi’nin hizmetinde olan başlıca araçlar şunlardır:

• Denetleme hakkıInh

(10)

• Bilgi edinme ve sorma hakkı

• Güncel saat (gündem görüşmeleri)

Bu bölümün başında da belirtildiği gibi yasamanın yanı sıra meclisin en önemli görevlerinden biri de ey- alet bütçesinin kararlaştırılmasıdır. Parlamentonun “bütçe yetkisi” veya “varlık yetkisi”, ne için ne kadar para ayrılacağına karar verme yetkisidir, geleneksel olarak demokratik bir şekilde seçilmiş halk vekil- lerinin “egemenlik hakkı” olarak kabul edilir. Bu yetki hükümet tarafından hazırlanan bütçe tasarısının yıllık olarak denetlenmesini, değiştirilmesini ve onaylanmasını kapsar. Bütçe planı tasarısı rakamlara dökülmüş hükümet planı olarak görülebilir. Zira siyasi projelerin birçoğu için paraya ihtiyaç vardır. Bu bakımdan bir hükümetin hedefleri bütçe planında “Euro ve Cent” olarak ifade edilmiştir.

8. Eyalet Meclisi Genel Kurulu’nun çalışmaları

Eyalet Meclisi üyelerinin bütünü “Eyalet Meclisi Genel Kurulu“nu oluşturur. Erk ve çıkar ilişkileri buraya yansır ve burada önemli olan eyaletin ve vatandaşların geleceği için perspektifler geliştirmektir. Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi’nin genel kurulu bir „münazara kulübü“ değil, bir çalışma forumudur. Genel kurul normalde iki ay süren parlamento tatili hariç olmak üzere kural olarak her ay çoğu zaman dört veya üç gün süren toplantılarda bir araya gelir. Ayrıca parlamentonun işleyişi bakımından baskın olan bir diğer nitelik de çoğunluk prensibidir. Eyalet Meclisi çoğunluk esasına göre karar alır. Bunun için genel olarak kullanılan oyların çoğunluğu yeterlidir (= nisbi çoğunluk). Sadece, örneğin başbakanın seçimi gibi özel kararlarda veya yapıcı güvensizlik oylaması için anayasa, Eyalet Meclisi üyelerinin yasal sayısının çoğunluğunu gerektirir (= mutlak çoğunluk). Anayasa Mahkemesinin üyelerinin seçimi veya Eyalet Meclisi’nin feshine ilişkin bir hüküm hazır bulunan meclis üyelerinin üçte ikilik (nitelikli) çoğunluğunu, ama en azından tüm üyelerinin çoğunluğunu gerektirir. Anayasa değişikliği öngören bir kanunun çıkarılması ancak Eyalet Meclisi üyelerinin üçte ikisinin onayıyla mümkündür. Eğer tereddütler varsa, meclis üyelerinin genel kurul salonunu yan kapılardan terk ettiği ve tekrar evet/ hayır/ çekimser olarak işaretlenmiş olan kapılardan geçerek içeri girdiği ve bu esnada sesli sayım yapılan özel bir oyla- ma (Hammelsprung) gerçekleştirilir.

9. Parlamentonun yönetim organları

Aşağı Saksonya Parlamentosunun ilk vekili ve böylece tüm milletvekillerinin temsilcisi, Eyalet Meclisi Başkanıdır. Meclisle ilgili konularda eyaleti temsil etmek, Eyalet Meclisi içinde düzeni sağlamak, par- lamentonun yönetimini idare etmek ve görev hukukundan doğan yetkilerini kullanmak onun görevidir.

Burada parlamento idaresinin görevi, tüm meclisi, farklı meclis komisyonlarını, tek tek milletvekillerini ve ayrıca kendi eleman kadrosuna sahip grupları kapsamlı çalışmalarında desteklemektir. Parlamento yönetimi, yönetim dahilinde başkanın temsilcisi olan Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi Müdürü tarafından yürütülür. Eyalet Meclisi idaresi idare bölümü, parlamento bölümü ve yasama ve danışmanlık hizmetleri olarak bölümlere ayrılmıştır.

Eyalet Meclisi, seçim dönemi başladıktan sonraki ilk “kurucu” toplantısında başkanı ve onunla beraber

“başkanlık makamını” oluşturan başkan vekillerini ve zabıt katiplerini de seçer.

(11)

10

Bu organın görevi, başkana idari konularda destek olmak ve mesela Eyalet Meclisi için bütçe tasarısı oluşturulmasında veya personelle ilgili alınacak önemli kararlarda katkıda bulunmaktır.

Aşağı Saksonya Parlamentosunda diğer bir idari fonksiyona da “ihtiyar heyeti” sahiptir. Onun göre- vi her şeyden önce başkana parlamento ile ilgili konularda destek olmaktır. Bu heyet özellikle yıllık takvim planı ve belli toplantılardan genellikle bir hafta önce meclis toplantılarının gündemi hakkında istişarelerde bulunur. Ayrıca seçim dönemi başlangıcında genel kurul salonunda oturma düzenine karar verir.

10. Bir yasanın hazırlanması

Eyalet Meclisi’nin en temel görevlerinden biri de yasamadır. Zira devlet erki bu yolla hissedilebilir şekilde ve genellikle doğrudan halkın yaşamına müdahale eder. Parlamentonun yasama yetkisinin sınırları federatif devlet düzeniyle çizilmiştir.

Böylece Eyalet Meclisi’nin, dış işleri, savunma, sivil hakları, vatandaşlık, para birimi ve para sistemi, gümrükler ve dış ticaret gibi Federal Devletin “münhasır yasama yetkisi“ kapsamına giren konulara

“karışma yetkisi” yoktur. Bunlar, tüm devleti ve vatandaşları ilgilendiren ve en baştan itibaren federal çapta tutarlı bir şekilde düzenlenmesi gereken konulardır. Medeni hukuk, ceza hukuku, iş hukuku, ekonomi hukuku, ulaştırma hukuku, yabancılar hukuku vs. gibi “çakışan yasama“ alanlarında eyaletler esas itibarıyla yasa çıkarabilseler de bu sadece federal devlet, tüm ülkede eşdeğer yaşam koşullarının sağlanması veya hukuki ve ekonomik birliğin bütün ülkenin çıkarına olacak şekilde sağlanıp korunabil- mesi için gerekli gördüğünden ötürü yasama yetkisini kullanmaması halinde mümkündür. Bu koşullar altında federal hükümet, belli alanlarda (eyaletlerin ve yerel idarelerin kamusal hizmetinde bulunan kişilerin hukuki koşulları, yüksek öğrenimin genel esasları, basının genel hukuki koşulları, doğanın korunması, çevre ve şehircilik, imar ve su idaresi vd.) eyaletlerce yasama faaliyetinde bulunulabilmesi için içi doldurulabilir veya doldurulması gereken çerçeve yönetmelikler çıkartabilir.

Diğer taraftan Eyalet Meclisi’nin aşağıdaki alanlarda Federal Devlet’in herhangi bir etkide bulunamayacağı bir yasama yetkisi mevcuttur.

• Eyalet anayasa hukuku ve seçim hukuku, milletvekilleri ve bakanlıklar hukuku, bütçe hukuku gibi yan alanlar,

• Mahalli anayasa, mahalli mali düzen, mahalli giderler;

• Federal Devlet Memurları Çerçeve Yasası’nı tamamlayıcı olarak memurlar hukuku;

• İdari süreçler ve idari organizasyon;

• Güvenlik hukukunun önemli alanları ile birlikte kamu güvenliği ve düzeni;

• Eğitim-öğretim, yüksek öğrenim hukuku (Federal Yükseköğretim Çerçeve Yasası hükümleri uyarınca), yetişkinlerin eğitimi;

(12)

• Anıtların korunması;

• Tabiatın korunması, su ve atık hukuku (federal çerçeve hukukundaki eksiklikleri tamamlamak üzere ve federal hukuka ilaveten);

• İmar hukuku;

• Mimarlık ve mühendislik hukuku gibi bazı belli mesleki hukuklar.

Aşağı Saksonya’nın yani anayasasına göre kanunlar Eyalet Meclisi veya halk oylamasıyla karara bağlanır. Milletvekillerinin huzuruna Eyalet Meclisi, eyalet hükümeti, halk girişimi veya referandum başvurusu girişimleriyle kanun tasarıları getirilebilir. Bir tasarısı parlamentoya sunulmadan önce, genelli- kle uzmanlar, yerel yönetimler ve ilgili kuruluşlar ile görüşmeler yapılmıştır. Sunulan yasa tasarısı Eyalet Meclisi tarafından bastırılarak dağıtılır. Tasarıyı akla gelebilecek her yönden “aydınlatmak” ve aceleyle verilecek kararları önlemek için Eyalet Meclisi yasa tasarısını en az iki görüşmede ele alır.

Başkan, tasarıyı sunanların isteği üzerine yasa tasarısını aynı zamanda bir komisyona aktarır, bu du- rumda önceden ve normalde Eyalet Meclisi Genel Kurulundaki ilk görüşme gerçekleştirilmez. Bunun ye- rine yasa tasarısına ilişkin komisyon görüşmesinden önce yetkili komisyon “açık tartışma“ yaparak yasa tasarısını ele alır, yani normalde planlanan yeni düzenleme esasları hakkında genel kurulda yürütülen genel müzakerelerin (genel tartışma) yerine gerçekleştirilir.

Gereğine uygun bir “sonuç oylaması” ile kararlaştırılan yasalar Eyalet Meclisi Başkanı tarafından derhal hazırlanmalı ve başbakan tarafından Yasa ve Yönetmelikler Gazetesinde tefhim edilmelidir.

Yasalar, yürürlüğe girmeleriyle beraber “yürürlükteki hukuk” durumuna gelirler ve yürütme erki, yargı ve vatandaşlar için bağlayıcıdırlar.

Bu anlamda muhalefet grubunun (gruplarının) komisyon istişareleri sırasında kanunun istişare görüşmelerine birçok açıdan önemli olan hususları taşıdıklarını ve bunların zaman zaman nihai yasa metninde dikkate alındıklarını da belirtelim.

Bu, demokratik bir parlamento kültürü için çok önemlidir. Azınlığın istekleri önceki görüşmelerde ne kadar çok dikkate alınırsa çoğunluğun kararları da o ölçüde kabul görür.

11. Eyalet Meclisi komisyonlarının çalışmaları

Parlamentodaki çalışmaları anlamlı bir şekilde yapılandırabilmek için parlamento alt yapılanmalar oluşturur. Parlamentonun bu şekilde uzmanlığa ve konuya göre oluşturulmuş alt bölümleri (uzmanlık) komisyonlarıdır. Bu komisyonlar Eyalet Meclisi’nin istişare ve kararları için pazırlık yaparlar ve böyle- ce - bazen ifade edildiği gibi - “parlamentonun atölyesi” olarak parlamento işleyişine önemli bir katkıda

(13)

12

kalkamayabilir. Siyasi konuların birçoğu, alanlarının tüm ayrıntıları ve özellikleri hakkında bilgi sahibi olan uzmanları gerektirecek kadar karmaşıktır. Bu açıdan bakıldığında komisyonların başlıca görevleri parlamento tarafından gönderilen taslakları, yasa tasarılarını, bütçe planlarını ve diğer önergeleri en ince ayrıntısına kadar incelemektir.

Komisyonlar gerekli olan bilgileri elde etmek ve karmaşık konuları farklı yönlerden aydınlatmak için ge- nellikle kamuoyunu dinlerler. Bu “dinlemeler” kapsamında uzmanlar, çıkar grubu temsilcileri ve bilgilendi- rici kişilerden görüş istenir ve kendilerine sorular yöneltilir. Ayrıca komisyonlar, meclis idaresinin partiler bakımından tarafsız yasama ve istişare hizmetlerinden yardım alırlar; bu bölümün mensupları rapor hazırlanması ve hukuki görüş bildirilmesi gibi konularda hakimler gibi talimattan bağımsızdırlar. Komi- syonlara tartışma konuları genel kurul tarafından bildirilir. Komisyonlarda Eyalet Meclisi’ndeki gruplar güçleri oranında ve ancak danışmanlık oyuna sahip en az bir üye ile temsil edilmelidir.

Aşağı Saksonya şu an 12 daimi komisyona, 4 daimi alt komisyona ve 7 kendine özgü komisyona sahiptir. Daimi komisyonlar 15 üyeden oluşur. Burada daimi komisyon olarak örneğin “adli infaz ve suç işleyenlere yönelik yardım ” alt komisyonuna sahip hukuk ve anayasa konuları komisyonu, iç işleri ve spor komisyonu, “bütçe hesaplarının denetimi” alt komisyonuna sahip bütçe ve maliye komitesi, eğitim- öğretim konularından sorumlu kültür komisyonu, çevre, enerji ve iklimi koruma komisyonu, federal işler ve Avrupa işleri, medya ve bölgesel gelişme komisyonunu (belli oranda “parlamento çizgisinde” olup eyaletin federal devlet, başka devletler, Avrupa Birliği ve birliğin organlarıyla olan işbirliğini yürütür) belirtelim. Kendine özgü komisyon olarak adlandırılan komisyonlar arasında örneğin seçim denetimi ko- misyonu, anayasayı koruma komisyonu ve emniyet güçlerinde toplanan bilgilerin denetiminden sorumlu komisyon sayılabilir.

İlke olarak halk temsilcilerinin iradesi “tüm gözler önünde” gerçekleştirilmek durumundadır Bu ne- denle 17. seçim döneminden bu yana daimi komisyonlar esas itibariyle toplantılarını kamuya açık yapmaktadırlar.

12. Dilekçelerin işleme alınması

Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’na göre herkes kendi başına veya başkalarıyla birlikte toplu olarak yazılı istek ve şikayetlerini ilgili makamlara ve halk temsilcilerine iletme hakkına sahiptir. Bu

“başvuru hakkını” Aşağı Saksonya’nın vatandaşları da gitgide daha fazla kullanmaktadır.

Vatandaşlar son seçim döneminde ulaştırdıkları yaklaşık 6000 “dilekçe” ile somut münferit olayları gündeme taşımışlardır. Dilekçeler sayesinde halkla parlamento arasında canlı ve doğrudan bir ilişki kurulmuş olur. Milletvekilleri onların sayesinde vatandaşların hangi konuda “sıkıntı çektiklerini“ veya han- gi yasal düzenlemelerin münferit durumlarda muhtemelen yeterli olmadığını anlarlar. Eyalet Meclisi’ne sunulan istek ve şikayetlerin işleme alınması Eyalet Meclisi’nin uhdesinde olup Eyalet Meclisi de

alacağa karara hazırlık olması bakımından içtüzük gereğince yetkili bayvuru komisyonundan yardım alır.

Belediyelerin, ilçelerin ve diğer kamu kurumlarının özerk yönetime ilişkin işlerinde Eyalet Hükümeti’nin gözetimi ve böylece Eyalet Meclisi tarafından denetlenmesi yasal kontrolle sınırlıdır. Mahkemeler anayasal nedenlerden dolayı Eyalet Meclisi’nin denetimine tabi değildir, bu sebeple meclis adli davalara müdahale edemez. Bu sebeple dilekçeler muhtemel hukuk yollarının yerini tutmaz.

(14)

13. Eyalet Meclisi’nin kamuoyu ile diyaloğu

Eyalet Meclisi’nin en temel görevlerinden biri vatandaşların siyasi düşüncelerini devlet kararlarına dönüştürmektir. Bu gerçekleştirilirken meşru bireysel çıkarlar ve toplumun önemli çıkarları dengelenme- lidir. Bu irade oluşumu süreci daimi bir karşılıklı iletişim süreci yani sürekli bir diyalogdur. Eyalet Meclisi üyeleri kendi seçim çevrelerindeki vatandaşlarla ne kadar yoğun bir şekilde iletişim kurarsa yani onları ne kadar çok muhatap alırsa insanların istek ve endişelerini o kadar iyi anlayıp temsil edebilirler.

Seçim çevrelerinde yürütülen çalışmalar milletvekillerinin vereceği kararlar için genellikle en önemli tecrübe kaynağıdır. Öncelikle parlamento komisyonlarında seçim çevrelerine has özel durumları günde- me getirebilir ve onlara dikkat çekebilirler. Bu sebeple milletvekillerinin seçim çevresi çalışmaları oldukça çok yönlüdür. Bu çalışma vatandaşlarla görüşme saatlerini, yerel parti ve örgütlenme hayatında yer almayı, resmi makamlarla görüşmeyi, idari konulara çözüm bulmayı, yaşlı bakım evlerini, kreşleri, kamu kurum ve kuruluşları ile kamusal etkinlikleri ziyaret etmeyi ve içerir.

Milletvekilleri ve halk arasındaki diyalog üzerinde basın, radyo ve televizyonun büyük etkisi vardır.

Bunlar fikir oluşumu sürecinde iki yönlü aracılık işlevine sahiptirler: Bir yandan kamunun görüşünü yansıtırlar, diğer yandan görüş “oluştururlar”. Aşağı Saksonya Eyalet Meclisi’nin çalışmasının önemi de medyanın daimi ilgisinden anlaşılabilir. Burada “Eyalet Basın Konferansı” (“LPK”) siyasetçiler için, genel siyasi amaçlarını ve kendi hedeflerini kamuyla paylaşmak için önemli bir forumdur. Aşağı Saksonya’da 60 yıldan veri mevcut olan “Eyalet Basın Konferansı” artık tescilli ve böylece yasal anlamda tamamen bağımsız bir kurumdur. Eyalet Basın Konferansı, düzenli olarak çarşamba ve cuma günleri Eyalet Meclisi idaresi tarafından Leine Sarayı’nda bunun için hizmete sunulmuş olan salonda toplantılarını gerçekleştiren ve bir sekreterlikle Eyalet Meclisi’nde temsil edilen bağımsız bir kurumdur. Eyalet Basın Konferansı’nda, eyalet ve tüm ülke çapında gazeteler, dergiler, ajanslar ve muhabirliklerde, radyo ve televizyon kurumlarında haber yapan yaklaşık 100 tane gazeteci yer almaktadır. Sadece redaksiyonel olarak bağımsız yayınları temsil edenler “LPK“ üyesi olabilirler; radyo ve televizyon kurumları için erişim özel olarak düzenlenmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Anne veya baba olarak, çocuğunuzun gelişimi konusunda okulun en önemli ortağı sizsiniz.. Bu nedenle veli gecelerine ve veli görüşmelerine

178/2015: Kira İhale Komisyonu’nun Hukuk Şubesinden alınan görüş doğrultusunda geriye dönük sözleşme yapılmasının yasal olmaması Hatice Tahsin Erönen

Küba ilk uzaktan eğitim uygulamalarını pande- miden çok daha önce, öğrenme olanak- larının herkese açılması, herkesin bilgiye ulaşımının garanti edilmesi gibi eşitlikçi,

ile ünlü Niğde ilinde yer alan tarihi yapının adı

25.09.2014 tarih ve 123/2014 sayılı Kira İhale Komisyonunun kararının iptaline ve aşağıdaki şekilde karar üretilmesine; gerek Lefkoşa Türk Belediyesi İhale

Olağanüstü yol tutuş için geliştirilmiş 36 mm'lik USD çatallar ve bağlantısız monokros arka süspansiyon sistemi, YZ65'in en zorlu arazilerde dengeli bir performans

Federal Hükümetten 10 Ocak tarihine kadar kayak turizmine izin verilmemesi doğrultusunda Avrupa genelinde etkin olması rica edilmektedir. Temaslardan yine kaçınılmak

Kirazı ile meşhur olan, aynı zamanda her yıl temmuz ayında yapılan kiraz festivali ve kirazları ile dünyada tanınan Niğde ilimize bağlı ilçemizin adı nedir?...