• Sonuç bulunamadı

Uzun Burunlu Dinozorlar Gerçekmiş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uzun Burunlu Dinozorlar Gerçekmiş"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Uzun Burunlu Dinozorlar Gerçekmiş

İbrahim Özay Semerci

Popüler kültürde dinozorların

belki de en çok bilineni Tyrannosaurus rex veya kısaca T.rex’tir.

Jurassic Park filminde de konu edilen T.rex ile aynı aileden olan yeni bir tür Çin’de keşfedildi.

B ilimsel adı Qianzhousaurus sinensis olan bu dinozor türüne uzun burnundan dolayı bilim insanları Pinokyo rex

takma adını verdi. Pinokyo rex’in diğer Tyrannosaurus’lardan farklı olarak öne doğru uzun başları, uzun ve ince dişleri var.

Çin’in güney bölgesinde keşfedilen dinozor kalıntıları Çin Jeolojik Bilimler Akademesi’nden ve Edinburg Üniversitesi’nden (İngiltere) araştırmacılar tarafından incelendi. Daha önce de iki tane uzun başlı dinozor fosili bulunmuş, ancak bu kalıntıların yeni bir sınıfa mı ait olduğu yoksa bilinen dinozor

türlerinden birinin erken gelişim dönemlerine mi ait olduğu tam olarak anlaşılamamıştı.

Hayli iyi korunmuş olan bu son kalıntılar sayesinde uzun burunlu dinozorların varlığı onaylanmış oldu.

Araştırmacılardan Dr. Junchang Lü bu yeni keşfin daha önce Moğolistan’da bulunan kalıntılarla birlikte uzun burunlu dinozorların Asya’nın büyük bir bölümünde yaşadıklarını gösterdiğini söylüyor. Çalışma Nature

Communications’da yayımlandı.

Bilim ve Teknik Temmuz 2014

http://www.nature.com/ncomms/2014/140507/ncomms4788/fig_tab/ncomms4788_F1.html

117. Elementin Varlığı

Doğrulandı

Zeynep Bilgici

Almanya’daki Ağır İyon Araştırma Topluluğu’nda (GSI) yapılan yeni bir

çalışma ununseptiyum olarakbilinen 117 protonlu elementin varlığını doğruladı.

D oğada bulunan en ağır elementin 92 protonu olsa da bilim insanları nükleer füzyon tepkimeleriyle daha ağır elementler yapabiliyor.

Fakat bu sayede elde edilen “süper ağır elementlerin” yarı ömürleri hayli kısa oluyor. Berkelyumdan yapılmış bir tabaka üzerine kalsiyum iyonları gönderilerek elde edilen bu yeni element de diğer ağır elementler gibi saniyeden çok daha kısa bir süre var olup hemen bozunuyor. Çünkü periyodik tabloda atom numarası çok arttıkça çekirdek kararsızlığı artıyor. Fakat henüz tam anlaşılamayan sebeplerden dolayı bazı süper ağır elementler bu kurala uymuyor. Bu durum periyodik tabloda “kararlılık adası” olarak adlandırılan bir bölgenin var olduğu kuramının doğmasına neden oldu.

Bu kurama göre, periyodik tabloda yarı ömürleri beklenenden çok daha uzun olan bir grup süper ağır element bulunuyor. Özellikle 117. elementin bulunmasıyla öngörülen kararlılık adasına

bir adım daha yaklaşılmış olması bu çalışmaya ayrı bir önem katıyor.

Prof. Christoph Düllmann önderliğinde Avusturya, Almanya, Hindistan, ABD, Japonya, İsveç, İsviçre gibi pek çok ülkeden 72 bilim insanından kurulan ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmanın sonuçları Phsyical Review Letters dergisinde yayımlandı.

117 protonu olan bu element daha önce keşfedilmiş olsa da Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği (IUPAC), bu çalışmalarda elde edilen verileri yeterli bulmadığı için bu elemente geçici olarak atom sayısını oluşturan 1, 1 ve 7 rakamlarına bağlı olarak

“ununseptiyum” (Uus) adını verdi.

IUPAC bu yeni çalışmanın verilerini yeterli

bulursa bu elemente resmi bir isim ve

sembol verecek.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir grup hücre hep beraber ve aynı şekilde büyür ise, bu esnada komşu hücrelerarasındaki çeperler değişmez ve yeni bölgelerin oluşmadığı büyüme şekli.. Pek çok hücre

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

190 ülkenin Kyoto Protokolü'nün yerini alacak 'iklim değişikliğiyle mücadelede yeni BM anla şması' görüşmelerinin başlatılması kararıyla ilgili olarak bunun bir son

Gulova vd’nin (2013: 46) Türkiye’de işletme son sınıf öğrencileri örneğinde yaptığı araş- tırmada kız öğrencilerin Sosyal Darvinizm konusunda daha düşük değere

Even at the very beginning of the creativity in the search for some special inner, spiritual, psychological, and therefore universal truth, Murdoch was fascinated by the study

Buna göre her bir burun deliği tarafından algılanan koku yoğunlukları karşılaştırılıyor ve yüksek yoğunluk hissedilen burun deliğinin ava daha yakın olduğu

Daha önceki çalışmalar da dalga boyu 670 nm dolayında olan kırmızı ışığın, “su seven” maddelere yakın su moleküllerini daha hareketli hale getirebildiği ortaya

Uzun süre Hof­ mann atölyesinde çalışan sanatçı, teknik ve estetik yönlerden çok sağlam bir sevi­ yeye ulaşmıştır.. Peyzaj, portre ve kompo­ zisyon