• Sonuç bulunamadı

Halikarnas Balıkçısı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halikarnas Balıkçısı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Halikarnas

Selim İLERİ

---IOĞUM ve ölüm yıldönümlerinde sanatçıları bir köşe yazısıyla anmak, belki gönül borcu---nun ödenmesi, belki de kaytarma yollarından biri. Bununla birlikte, ölür ölmez sanatçılarını önce- slz sonrasız unutan bir toplumda, toplumumuzda, bu soy yıldönümleri başlı başına bir fırsat oluşturu­ yor.

Behçet Necatigil'in sözlüğünde Halikarnas Ba- lıkçıst’nın 13 Ekim 1973 tarihinde öldüğü yazılı. Ya­

şarken hayranlarınca övülmüş, göklere çıkarılmış bu yazar, nice zamanlar var ki unutuluşun kıyısına terk edilmişdurumda.BIryayınevi eserini toplu olarak ya- yınladı.Belki bir-iki kitap daha eklenecek, sağda sol­ da kalmış yazıları derlenecek. Edebiyattan söz açan kültür-sanat dergilerinde Halikarnas Balıkçısı’na iliş­ kin bir yazı okumayalı çok oldu oysa.

Halikarnas Balıkçısı, Türk edebiyatının en büyük üslupçularından biriydi, ileri sürdüğü düşünceleri tartışmak olası, üslubu ise dokunulmazlığını, hatta erlşilmezliğlnl koruyor. Düzyazıda bir gizli şair.

Çöken imparatorluğun toplumsal ve bireysel sancılarını çeken o aile ve o ailenin müthiş serüveni, Halikarnas Balıkçısı’nın yetişme koşulları, gençlik serüveni bir gün acıları ve fırtınalarıyla dile getirile­ cek mi? Bu soruyu yanıtlamak zor. Acıya ve fırtına­ ya değil de, söylentilere kulak veren ortamlarda ki­ mi olaylardan söz açmak belki de imkânsız.

Geriye Halikarnas Balıkçısı’nın kendi yazdıkları kalıyor şimdilik. Mavi Sürgün’de bakir bir deniz kı­ yısı kasabası olarak gördüğü ve betimlediği Bodrum, bugünkü cinnetinden iyice uzak, eski bir Bodrum bu yazılar üzerinde herhalde enikonu etkin. Sürgüne gönderilen sanatçı, yükseklerden kasabayı ve kıyı şeridini görünce yeni bir yaşamın başlamak üzere olduğunu hemen duyumsar. Renkler coğrafyayı baş­ tan sona büyüyle donatmıştır. Sonra ses bir öğe ola­ rak belirir. Ses, Halikarnas Balıkçısı’nın edebiyatında ana elementlerden biri sayılmalıdır.

Balıkçısı

Öyle hikâyelerini hatırlıyorum ki, bir yandan renk­ lerle büyülenirken, bir yandan da denizin, rüzgârın, dalganın, uğultunun sesleriyle donanıp kalmışızdır. Bir kitaba adını da veren “Gülen Ada” handiyse üç boyutlu bir hikâyedir. Üstelik bir küçük ada canla­ nır, konuşur, kahkahalar savurur, asri bir zengini hor­ lar, kıyısından kovar.

“Gülen Ada”, çevre korumacılık konusunda ger­

çekten duyarlı davranılsa, bir manifesto gibi yüksek sesle okunacak eşsiz bir metindir. Yazıldığı tarih göz önüne alınırsa, bir kehanet sayılabilir. Hiç olmazsa, o zamanlar kıyılar, deniz ve serpinti adalar henüz bunca asri zenginlerin, kapkaççıların eline geçmiş değildi. Ama Halikarnas Balıkçısı köşeyi dönen bu kişilerin ancak yağmacılara yaraşır bir gözüdönük- le doğayı yok edeceklerini algılıyor ve çok incelikli bir hikâyeyle aktarıyordu. “Gülen Ada” umutla nok­ talanır: Çünkü doğa kendini savunmuştur. Bu şair­ ce incelik yazık ki gerçek hayatta var olamıyor, do­ ğa yağmacı çapulcunun elinde hepi topu otuz yıl içinde yok ediliyor. Şimdi soluk alınamaz kıyılarıyla o şerit ve çevresi bir konut mezarlığı, cinnet belde­ si, eşi görülmedik bir çirkinlik ülkesi.

Okullarımızda edebiyattan, özellikle de Türk ede­ biyatından söz açan ders kitapları gömdüğümüz de­ ğil, yaşadığımız hayata yönelik olabilseydi, “Gülen

Ada” örnek bir metin olarak okutulur ve genç İnsa­

na sevgiler aşılan irdi. Halikarnas Balıkçısı ders ki­ taplarına ancak kıyısından köşesinden girebilmiş, daracık bir-iki sayfaya hapsedilmiş çağdaş yazarlar­ dan... “Gülen Ada” ise üzerinde durulmamış bir ma­ nifesto, şairin kişisel çığlığı.

Edip Cansever çok sevdiğim bir şiirini Halikar­

nas Balıkçısı’na adamıştır. Bu şiirde flamalar uçu­ şur ve gökyüzü bir uçsuz bucaksızlık vadisidir. Ni­ hayet sonrasız bir barış ve dinginlik belirir. Halikar­ nas Balıkçısı, Anadolu kültürünü en eski, çok tanrı­ lı uygarlıklara bağlarken, belkide eklnsel birikimin insanoğlunda barış, erinç ve sonsuz duyarlık yara­ tacağına inanıyordu. Onun da eseri okurlar bekliyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Her sâlikde nev’i beşerin kābiliyeti ve etfâl ile ricâlin fehimde isti‘dâdları derecât-ı mütefâvitede bulunduğundan umûmiyyâta ekser için ta‘lîm ve terbiye

yönelmiş, hilâfetin ilgası ve kadın naklan gibi yine çok önemli girişimlerle de büyük Atatürk, ulusuna aydınlık yolu gösteren tek lider sıfatını elde

Resme küçük yaşlar­ da başlayan sanatçı, A nkara’da H elikonsanat derne­ ğinde Cemal Bingöl ve Abidin Elderoğlu ile çalıştı ve eserlerini ilk olarak o

Ancak tetik- leyici sesleri duyduklarında mizofonik olan katılımcıla- rın beyinlerindeki anterior insular kortekste etkinliğin daha yüksek olduğu görülmüş.. Bu bölge

1882 senesinde yukarı Marne’da küçük bir ka­ sabada, tanınmış bir mimarın oğlu olarak dünyaya gelen Gabriel, sağlam klâsik kültürü aldığı kolejde

Prenses Zeyd, «İdeaire (Fikirci)» dediği sanat görüşünü değişik bir şekilde tatbike. çalıştığı sergisinin bir köşesi önünde,

Geri dönüştürülecek pek çok plastiğin birbirinden daha iyi ayrılmasında kullanılabilecek bu yeni yöntemde ışıkla uyarılan polimerlerin ışımalarına ait

En s›k izlenen fleklin- de kifli, harfleri renk olarak deneyim- ler.. Her harf, kiflinin kendisine göre farkl› bir renk