• Sonuç bulunamadı

KALPAKLIOĞLU HUKUK BÜROSU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KALPAKLIOĞLU HUKUK BÜROSU"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİLGİ NOTU

TARİH: Kasım 2011

KONU: 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Limited Şirketler

İşbu bilgi notu, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nu (“6762 Sayılı TTK”) 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girerek kaldıracak olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (“Yeni TTK”) 573-644 maddelerinde limited şirketlere ilişkin olarak düzenlenen hükümlere ilişkindir.

A. KURULUŞ

Yeni TTK’da kuruluş ve tüzel kişilik kazanma aşamaları birbirinden ayrılmıştır. 6762 Sayılı TTK’da ise limited şirketin, tescil ile tüzel kişilik kazanması kabul ediliyordu. Yeni TTK'da, ana sözleşmede kurucuların imzalarının notere onaylatılması ve taahhüt edilen sermayenin nakit kısmının ödenmesi ile tescil anına kadar geçen sürede, kurucular arasında adi ortaklıktan farklı olarak elbirliği mülkiyeti niteliğinde bir hukuki ilişkinin varlığı kabul edilmiştir.

Ayrıca, ultra vires prensibi terk edilmiş olup, limited şirketlerin kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabileceği düzenlenmiştir.

Limited şirket, kanuna uygun olarak düzenlenen ana sözleşmede kurucuların şirket kurma iradelerini açıklayıp, sermayenin tamamını şartsız taahhüt etmeleri ve nakit kısmı hemen ve tamamen ödemeleri ile kurulmaktadır. Böylece, 6762 Sayılı TTK’da düzenlenen esas sermayenin taksitler halinde ödenebilmesi olanağı ortadan kalkmıştır. Kuruluştan sonra tescil ile elbirliği mülkiyeti sona erecek olup limited şirket tüzel kişilik kazanacaktır. Kuruluş giderleri ise, şirketçe kabul edilmedikçe kurucular tarafından karşılanacaktır ve şirket giderleri konusunda kurucuların pay sahiplerine rücu hakkı bulunmamaktadır.

Yeni TTK ile, en az iki ortak şartı ortadan kaldırılmıştır ve bir gerçek veya tüzel kişi tarafından tek kişilik limited şirketin kurulabilmesine olanak tanınmıştır. Ortak sayısının kuruluştan sonra bire düşmesi durumunda ise üçüncü kişilerin bilgilendirilmesi amacıyla, yedi gün içinde durum, müdürlere bildirilecektir. Müdürler, bildirimin alındığı tarihten başlayarak yedinci günün sonuna kadar şirketin tek ortaklı olduğunu ve ortağa ilişkin bilgileri tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür. Müdürler, bu tescil ve ilanı gerçekleştirmemeleri halinde doğacak zararlardan sorumlulardır. Söz konusu bildirim yükümlülüğü limited şirketin tek ortakla kurulduğu hallerde de geçerlidir. Yeni TTK’da açıkça belirtilmemekle birlikte, tek ortaklı şirketin çok ortaklı bir şirkete dönüşmesi halinde de tescil ve ilanın gerekli olacağı kanaatindeyiz.

Azami ortak sayısına ilişkin düzenleme devam etmekte olup limited şirket ortak sayısı 50’yi aşamaz.

1. Sermaye

(2)

6762 Sayılı TTK’da limited şirket esas sermayesi en az 5.000 TL idi ve yalnızca 1/4’ü kuruluşta ve geri kalanı da üç yıl içinde ödenebiliyordu. Yeni TTK’da ise en az 10.000 TL olarak, hemen ve tamamen ödenecek şekilde düzenlenmiştir. Böylece sınırlı sorumluluk esasına dayalı olan limited şirkette esas sermayenin teminat işlevinin güçlendirilmesi amaçlanmıştır (Yeni TTK Madde 580/1). Pay adedinin 25 TL ve katları şeklinde düzenlenmesi hükmünde ise herhangi bir değişiklik yapılmamıştır (Yeni TTK Madde 583/1).

Ayni sermaye konusu malvarlıkları nakden değerlendirilebilir, üzerinde sınırlı ayni hak, haciz veya tedbirden ari ve devredilebilir olmalıdır. Ayrıca hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmiş alacaklar sermaye olarak konulamaz (Yeni TTK Madde 581/1). Ayni sermaye taahhüt edilmesi halinde, ana sözleşmede bu sermayenin nelerden oluştuğu, değerinin nasıl tespit edildiği ve bunlara karşılık verilecek paylar gibi detaylar yer almalıdır.

Ayni sermayenin değer tespiti yapılırken mahkemece atanan bilirkişilerin belirlediği değer esas alınır, anca söz konusu değerin altında bir değer belirlemek de mümkündür. Ayın devralma durumlarında ise bunlar, bilirkişi tarafından belirlenen bedellerle birlikte, ana sözleşmede ayrıntılı şekilde yer almalıdır.

Ayrıca ana sözleşmede ayni sermaye olarak yer alan taşınmazların da tapuya şerh edilmesi gerekmektedir (Yeni TTK Madde 128/5). Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde kurulacak olan bir ayni hakkın konulmasını içeren ana sözleşme hükümlerinin, resmi şekil şartı aranmaksızın geçerli olacağı kabul edilmiştir (Yeni TTK Madde 128/3). Yeni TTK'da, şirket tescil edilip, tüzel kişilik kazandıktan sonra tapuda taşınmazların mülkiyetinin derhal ve re’sen şirket adına tescil edilmesi öngörülmüştür. Ayın sermaye olarak, özel sicilleri bulunan hakların (fikri mülkiyet hakları, maden hakları vs.) konulması halinde ise, bunların da özel sicillerine şerh verilmesi, taahhüt edilen taşınırların ise güvenilir bir kişiye tevdi edilmesi gerekmektedir. Ayrıca özel sicile verilecek şerhin üçüncü kişilerin iyi niyetini ortadan kaldıracağı kabul edilmiştir (Yeni TTK Madde 128/2).

Tüm bunlarla birlikte, şirketin kuruluş aşamasında hizmet edenlere tanınan menfaatler varsa bunlar da ana sözleşmede belirtilmelidir. Söz konusu hakların intifa senedi çıkarılmak suretiyle verilmesi halinde ise bu hususun da ana sözleşmede gösterilmesi gerekmektedir (Yeni TTK Madde 582). Bir menfaat olarak bedelsiz sermaye payı verilmesi ise Yeni TTK'da yasaklanmıştır (Yeni TTK Madde 348/1).

2. Ana Sözleşme İçeriği

Yeni TTK, kurucuların emredici kurallara aykırı olmamak üzere ana sözleşmeye istedikleri hükümlere yer verebilmelerine imkân tanımaktadır, ancak birtakım hükümlerin bağlayıcı olabilmesi için bunların ana sözleşmede açıkça düzenlenmesini zorunludur. Şirket ana sözleşmesinde bulunması zorunlu olan kayıtlar aşağıdaki gibidir (Yeni TTK Madde 576):

(a) Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunduğu yer, (b) Şirketin işletme konusu,

(c) Esas sermayenin itibari tutarı, esas sermaye paylarının sayısı, itibari değerleri, varsa imtiyazlar, esas sermaye paylarının grupları,

(d) Müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıkları ve

(3)

(e) Şirket tarafından yapılacak ilanların şekli.

Aşağıda belirtilen kayıtlar ise ancak ana sözleşmede öngörüldükleri takdirde bağlayıcı olabilecektir (Yeni TTK Madde 577). Bu hükümler ana sözleşme haricinde kararlaştırıldığı takdirde taraflar arasında bir borçlar hukuku sözleşmesi hükümlerini doğuracaktır.

(a) Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kanuni hükümlerden ayrılan düzenlemeler,

(b) Ortaklara veya şirkete, esas sermaye payları ile ilgili olarak önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları tanınması,

(c) Ek ödeme yükümlülüklerinin öngörülmesi, bunların şekli ve kapsamı, (d) Yan edim yükümlülüklerinin öngörülmesi, bunların şekli ve kapsamı,

(e) Belirli veya belirlenebilir ortaklara veto hakkı veya bir genel kurul kararının oylanması sonucunda oyların eşit çıkması hâlinde üstün oy hakkı tanıyan hükümler,

(f) Kanunda ya da ana sözleşmede öngörülmüş bulunan yükümlülüklerin hiç ya da zamanında yerine getirilmemeleri hâlinde uygulanabilecek sözleşme cezası hükümleri, (g) Kanuni düzenlemeden ayrılan rekabet yasağına ilişkin hükümler,

(h) Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin özel hak tanıyan hükümler,

(h) Genel kurulda karar almaya, oy hakkına ve oy hakkının hesaplanmasına ilişkin kanuni düzenlemeden ayrılan hükümler,

(i) Şirket yönetiminin üçüncü bir kişiye bırakılmasına ilişkin yetki hükümleri, (j) Bilanço kârının kullanılması hakkında kanundan ayrılan hükümler,

(k) Ortaklıktan çıkma hakkının tanınması ile bunun kullanılmasının şartları, bu hâllerde ödenecek olan ayrılma akçesinin türü ve tutarı,

(l) Ortağın şirketten çıkarılmasına ilişkin özel sebepleri gösteren hükümler, (m) Kanunda belirtilenler dışında öngörülen sona erme sebeplerine dair hükümler.

3. Şirket Kuruluşundan Doğan Sorumluluk

Limited şirketin kuruluşundan doğan sorumluluk esas olarak (i) kuruculara, (ii) kurucu sayılanlara ve (iii) şirketin kuruluşuna bir şekilde katılanlara (ayni sermaye değerini belirleyen bilirkişi, rapor veren işlem denetçisi, şirketin ana sözleşmesini onaylayan noter ve benzeri) aittir. Kurucuların ve kurucu sayılanların kusursuz olduklarını ispat etmeleri gerekir.

Aksi takdirde bunlar şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Yukarıda (iii)'de belirtilenlerin kusurunu ise bu kusurun varlığını iddia edenler ispatla yükümlüdür.

Denetçiler, kanuni görevlerini yerine getirirken kusurlu hareket etmeleri halinde şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumludurlar. Kusur sorumluluğunun söz konusu olduğu bu durumda da kusuru iddia eden ispatlayacaktır.

Yeni TTK’da (i) şirketin kuruluşu ile ilgili belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması, (ii) sermaye hakkında yanlış beyanda bulunulması ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi ve (iii) ayın sermayeye değer biçilmesinde yolsuzluk hukuki sorumluluk sebepleri olarak düzenlenmiştir.

Kurucuların ve kuruluşa katılanların sorumluluğunun söz konusu olduğu hallerde zarar gören şirket ve her bir pay sahibine dava hakkı tanınmıştır. Pay sahipleri ortaya çıkan tazminatın

(4)

ancak şirkete ödenmesini isteyebilecektir. 6762 Sayılı TTK’daki düzenlemenin aksine, Yeni TTK’da şirket alacaklılarına söz konusu davayı açma hakkı tanınmamıştır. Şirket alacaklıları, ancak şirketin iflası halinde ve tazminatın şirkete ödenmesi şartı ile bu davayı açabileceklerdir.

Birden çok kişinin tazminat sorumluluğunun ortaya çıkması halinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zararın şahsen kendilerine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacaktır. Şirket genel kurulu kararı ile kurucular, limited şirket müdürleri ve denetçiler kuruluştan doğan hukuki sorumlulukları hakkında ibra edilebilir.

B. Ana Sözleşme Değişiklikleri

Yeni TTK, 6762 Sayılı TTK’nın ana sözleşme değişikliğine ilişkin hükümlerini genel olarak tekrar etmiş ve genel ve özel ana sözleşme değişikliği ayrımını aynen kabul etmiştir. Aksi ana sözleşmede belirtilmediği sürece, ana sözleşme, esas sermayenin 2/3’ünü temsil eden ortakların kararıyla değiştirilebilir. Ancak Yeni TTK, özellik arz eden bazı ana sözleşme değişiklikleri için farklı karar nisapları öngörmüştür. Bunlardan ilki, ek veya yan edim yükümlülükleri getiren veya mevcut yükümlülükleri artıran ana sözleşme değişiklerine ilişkin genel kurul kararlarının oybirliği ile alınabileceğidir.

Aşağıdaki ana sözleşme değişiklikleri için genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabilecektir (Yeni TTK Madde 621):

(a) Şirket işletme konusunun değiştirilmesi;

(b) Oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi;

(c) Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması ya da kolaylaştırılması;

(d) Esas sermayenin artırılması;

(e) Rüçhan hakkının sınırlandırılması ya da kaldırılması; ve (f) Şirket merkezinin değiştirilmesi.

Ana sözleşme değişiklikleri, (i) değişiklik metninin müdürler tarafından hazırlanması, (ii) değişikliğin genel kurul tarafından karara bağlanması ve (iii) yetkili ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesi ile gerçekleştirilmektedir.

1. Sermayeye İlişkin Ana Sözleşme Değişiklikleri 1.1 Esas Sermaye Artırımı

Yeni TTK'da, limited şirketin, şirketin kuruluş hakkındaki hükümlere ve özellikle sermayenin ayın olarak konulması ve bir işletme ile ayınların devralınmasına dair kurallara uymak şartıyla esas sermayesini artırabileceği düzenlenmiştir.

Ayrıca Yeni TTK rüçhan hakkını güçlü bir ortaklık hakkı olarak kabul etmekte ve sınırlandırılmasını ve kaldırılmasını şartlara bağlamaktadır. Buna göre, mevcut ortakların rüçhan hakkı ancak haklı sebeplerin varlığı halinde sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir. Ana sözleşmede veya sermaye artırımı kararında aksine bir hüküm olmadıkça, her ortak sermayesi

(5)

oranında artırılan kısma katılma hakkına sahiptir. İşletmelerin, işletme kısımlarının, iştiraklerin devralınmaları ve işçilerin şirkete katılmaları ise haklı sebep olarak kabul edilmiştir. Mevcut ortaklar rüçhan haklarını artırım kararından itibaren en az on beş gün içinde kullanabilirler.

Şirket genel kurulda esas sermayenin ayın olarak artırılmasına karar verilmeden önce, şirket müdürlerinin merkezin bulunduğu yerdeki mahkemeye müracaat ederek ayın sermayenin değerini belirleyecek bilirkişiyi seçmesi için müracaat etmesi koşuluyla, şirketin ayın sermaye artırım yoluyla taşınmazları, mevcut bir işletmeyi, nakil vasıtası ve makine gibi her çeşit taşınırı, fikri mülkiyet haklarını, devredilebilen sanal ortamları, alanları, işaretleri ve patent haklarını, maden ruhsatlarını sermaye olarak kabul etmesi mümkündür.

Bilirkişi raporunun alınmasından sonra, ayın sermaye getireceklerin ilgili sicillere şerh vermesi gerekmektedir. Bununla birlikte genel kurulun ise ayın sermayeyi getirenler lehine tahsisli sermaye artırımına karar vermesi gerekmektedir. Ayrıca genel kurul kararında ayının neden ibaret olduğu, değerinin nasıl biçildiği, sermayeye ne miktar mahsup edildiği ve karşılığı olarak artırılan sermayeden kaç adet esas sermaye payının tahsis edildiği, itibari değerleri de tespit edilerek detaylarıyla açıkça belirlenmelidir.

Genel kurul esas sermaye artırım kararı, ana sözleşmede daha yüksek bir nisap belirlenmemişse, toplantıda temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması şeklinde belirlenen nisapla alabilir.

1.2 Esas Sermaye Azaltımı 1.2.1 Sermaye Azaltımı Şartlar:

(a) Ek ödeme yükümlülüğü tamamen yerine getirilmiş olmalıdır: Borca batık bilançonun iyileştirilmesi amacıyla yapılan sermaye azaltımlarında, ana sözleşmede yer alması halinde ek ödeme yükümlülüğü tamamen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu sebebin dışında kalan sermaye azaltımlarında ise, ek ödeme yükümlülüğünün tamamen ödenmesi şartına gerek yoktur.

(b) İşlem denetçisi raporu alınmış olmalıdır: Yeni TTK2ya göre, şirketin sermaye azaltımı kararı alabilmesi için, genel kurul tarafından seçilen işlem denetçisinin bu konuya ilişkin bir rapor düzenlemesi gerekmektedir (Yeni TTK Madde 635-399 vd.). Söz konusu raporda, sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin varlığı belirlenmiş olmalıdır. Bu rapor alınmazsa veya alınmasına rağmen alacaklıların haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin varlığı tespit edilmemişse sermaye azaltımı kararının alınması mümkün olmaz.

1.2.2 Sermaye Azaltımı Aşamaları:

Genel kurul, (i) işlem denetçisi tarafından hazırlanan raporu ve (ii) müdürlerin hazırladıkları değişiklik metnini değerlendirerek sermaye azaltımı kararını alır. Söz konusu genel kurul kararı için esas sermayenin en 2/3’ünü temsil eden ortakların olumlu oyu gerekmektedir.

(6)

Genel kurul sermaye azaltımı kararından sonra müdürler, bu kararı (i) şirketin internet sitesine koyacaklar, (ii) ayrıca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi‘nde (“TTSG”) ve (iii) ana sözleşmede öngörüldüğü şekilde diğer yollarla ilan edeceklerdir. İlanda alacaklılara TTSG’deki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde alacaklarını beyan ederek bunların ödenmesinin veya teminat altına alınmasını isteyebilecekleri hususu bildirilir. Müdürler ayrıca adresleri şirketçe bilinen alacaklılara çağrı mektubu göndermelidir.

Müdürler, şirket esas sermayesinin bilançoda zarar nedeniyle oluşan bir açığı kapatmak amacıyla ve açıklar oranında azaltılması halinde, alacaklıları davetten ve bunların haklarının ödenmesinden veya güvenceye bağlanmasından vazgeçebilirler.

C. Pay

Yeni TTK ile limited şirketlere getirilen en önemli yeniliklerden biri, esas sermaye payının ispat aracı veya nama yazılı bir senede bağlanabilmesidir. Ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin, ağırlaştırılmış veya bütün ortakları kapsayacak biçimde düzenlenmiş rekabet yasağının ve ana sözleşmede öngörülmüş önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım haklarının, bu senetlerde açıkça belirtilmesi gerekmektedir (Yeni TTK Madde 593/2).

Pay defterinde ortakların adı veya unvanları, adresleri, sahip olunan esas sermaye payının sayısı, esas sermaye payının devirleri, itibari değerleri, grupları ve esas sermaye payı üzerinde intifa ve rehin hakları sahiplerinin adı veya unvanları ve adresleri kaydedilecektir (Yeni TTK Madde 594). Pay defterinin usulünce tutulmasından müdürler sorumlu olup, ortaklar tarafından incelenmesi mümkündür.

1. Ortaklık Sıfatının Kazanılması

Şirketin kuruluşunda veya sermaye artırımında veya birleşme ve nevi değiştirmede edinilen paylar aslen kazanılmıştır. Aslen kazanımın söz konusu olduğu anılan durumlarda, pay ve pay sahipliği oluşması için ticaret sicile tescil gerekmektedir. Payın, ortaklar veya üçüncü kişiler tarafından devir alınmasında veya miras, eşler arasındaki mal rejimi ve cebri icra yolu ile kazanılmasında ayrıca şirketin kendi paylarını iktisap ettiği durumlarda devren iktisap (ipso iure) söz konusudur. Bu durumda devir için herhangi bir işlem veya onaya gerek yoktur, tescil ise sadece açıklayıcı etkiye sahiptir.

1.1 Pay Devri

Esas sermaye payının nama yazılı bir senede bağlanmasının bir sonucu olarak, payın devri ciro ve senedin teslimi ile tamamlanabilmekle beraber, bunun aksi, yani 6762 Sayılı TTK’daki durum şirket ana sözleşmesinde öngörülebilir. 6762 Sayılı TTK’daki düzene paralel bir şekilde devir sözleşmesinin yazılı olması ve imzaların noter tarafından tasdiki şarttır (Yeni TTK Madde 595/1).

Devir vaadi, ön sözleşme gibi devir borcu doğuran işlemler de aynı şekle tabidir. Ayrıca sözleşmenin, ana sözleşmede öngörülen ve hisse senetlerinde belirtilen hak ve borçları (ek ödeme, yan edim yükümlülükleri, ön alım, önerilmeye muhatap olma hakları gibi) da içermesi

(7)

gerekmektedir. Bu tür kayıtların devir sözleşmesinde bulunmaması sözleşmeyi geçersiz kılmamakla beraber, bazı durumlarda devredenin sorumluluğuna sebep olur.

Ana sözleşmede bir hüküm bulunmuyorsa pay devri, genel kurul tarafından onaylanana kadar askıdadır (Yeni TTK Madde 595/2). Genel kurul devri herhangi bir neden göstermeksizin reddetme hakkını haizdir (Yeni TTK Madde 595/3). Devre ilişkin başvuruyu müteakip üç ay içinde genel kurul devri reddetmediği takdirde devre onay vermiş sayılacaktır (Yeni TTK Madde 595/7). Ancak, Ana sözleşmeye eklenecek bir hüküm ile devre ilişkin genel kurul onayının kaldırılması mümkün olduğu gibi aynı şekilde ana sözleşme ile devir tamamen de yasaklanabilecektir (Yeni TTK Madde 596/2).

1.2 Payın Kanun Gereği Devri

Yeni TTK, 6762 Sayılı TTK hükümlerine benzer şekilde esas sermaye payının miras, eşler arasındaki mal rejimi ve icraya ilişkin hükümler uyarınca kazanılmasında devrin kanun gereği geçeceğini dikkate alarak genel kurulun onayını aramamıştır (Yeni TTK Madde 596/1). Buna göre şirket kanun gereği pay devrinin öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde, payları kendi veya ortağı veya kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına gerçek değeri üzerinden devralmayı önermek suretiyle devri onaylamayı reddedebilecektir (Yeni TTK Madde 596/2). Bu red kararı devrin gerçekleştiği günden itibaren geçerli olacak şekilde, geriye etkili olacaktır. Ancak red kararı, bu konudaki kararın verilmesine kadar geçen süre zarfında alınan genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemeyecektir. Hukuki işleme dayalı iktisaplarda olduğu üzere, pay devrini müteakip üç ay içinde genel kurul bunu reddetmediği takdirde onay vermiş sayılacaktır.

1.3 Şirketin Kendi Paylarını İktisabı

Yeni TTK'da, şirket kendi esas sermaye paylarını, sadece, (i) alacağı payların itibarî değerlerinin toplamı, esas sermayenin %10’unu aşmıyorsa ve (ii) bunları alabilmek için gerekli tutarda serbestçe kullanabileceği özkaynaklara sahipse iktisap edebilir. Bu üst sınır, ana sözleşmede öngörülen veya mahkeme kararıyla hükme bağlanmış bulunan bir şirketten çıkma ya da çıkarma dolayısıyla esas sermaye paylarının iktisabı hâlinde, %20 olarak uygulanacaktır. Şirket esas sermayesinin %10’unu aşan bir tutarda iktisap edilen esas sermaye payları, ya iki yıl içinde elden çıkarılmalı ya da sermaye azaltılması yoluyla itfa edilmelidir (Yeni TTK Madde 612).

Şirketin iktisap ettiği kendi esas sermaye paylarından kaynaklanan oy hakları ile buna bağlı diğer haklar, paylar şirketin elinde bulunduğu sürece donar. Ayrıca, şirketin, iktisap ettiği kendi esas sermaye paylarına ait ek ve yan ödeme yükümlülükleri mevcut ise, söz konusu paylar şirketin elinde bulunduğu sürece bunlar istenemez. Şirket kendi esas sermaye payları için ödediği tutar kadar yedek akçe ayırır.

Şirket, tek ortağının kendisi olacağı bir şirkete dönüşeceği sonucunu doğuracak şekilde kendi paylarını iktisap edemez. Ayrıca şirketin kendi paylarını iktisap etmesine ilişkin sınırlama ile ilgili hükümler, şirket esas sermaye paylarının, şirketin çoğunluğuna sahip bulunduğu şirketlerce iktisabı hâlinde de uygulanır.

(8)

1.4 Esas Sermaye Üzerinde Rehin ve İntifa Hakları

6762 Sayılı TTK'da konuya ilişkin özel bir düzenleme bulunmaması sebebiyle genel hükümlere göre işlem yapılmaktaydı. Yeni TTK Madde 600 uyarınca, esas sermaye payı üzerinde intifa hakkı kurulmasına, esas sermaye payının devrine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Esas sermaye payı üzerinde intifa hakkı kurulabilmesi için öncelikle pay devrinin ana sözleşmede yasaklanmamış olması gerekmektedir. Ana sözleşmede pay devrini kolaylaştıran veya zorlaştıran bir hüküm bulunmuyorsa, intifa hakkı esas sermaye payı üzerinde imzaları noter tarafından onanmış yazılı bir sözleşme ve genel kurul onayı ile kurulmuş olacaktır. Yine pay devrinde olduğu gibi intifa hakkı müdürler tarafından pay defterine kaydedilip, ticaret sicile tescil ve ilan ettirilecektir.

Ayrıca esas sermaye payı üzerinde intifa hakkı sahibi, paya ilişkin hakları da kullanabilecektir.

Ancak intifa hakkını haiz kişi, esas sermaye payı sahibinin menfaatlerini, hakkaniyete uygun bir şekilde gözetmediği takdirde tazminat ile yükümlü olacaktır (Yeni TTK Madde 600/3).

Ana sözleşmeye eklenecek bir hüküm ile esas sermaye payı üzerinde rehin hakkı kurulması genel kurulun onayına tabi kılınabilecektir ve bu halde yine intifa hakkı gibi pay devrine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ancak genel kurul yalnızca haklı sebeplerin varlığında rehin hakkı kurulmasına onay vermekten kaçınabilecektir (Yeni TTK Madde 600/2).

2. Ortaklık Sıfatının Kaybedilmesi

Yeni TTK, ana sözleşmede düzenlenecek bir hüküm ile ortaklara şirketten çıkma ile genel kurulun kararı ile ortakları şirketten çıkarma hakkı tanınabileceğini düzenlemektedir.

2.1 Çıkma

2.1.1 Ortakların Kararı ile Çıkma

Ana sözleşmede hüküm bulunmasa dahi, şirketten çıkmak isteyen ortak, bu isteğini şirkete iletip de ortakların tamamı buna muvafakat ederse şirketten çıkabilir. Bu durumda çıkan ortağın pay bedeli şirketin serbestçe kullanabileceği öz sermayesinden ödenecektir, ki bu tutar esas sermayenin %20’sini aşamaz (Yeni TTK Madde 612/2). Çıkan ortağın pay bedelini ödemeye yetecek öz sermayenin mevcut olmaması durumunda, esas sermayenin azaltılması hükümlerine başvurulabilecektir.

2.1.2 Ana Sözleşmeyle Çıkma Hakkının Tanınmış Olması

Yeni TTK, ana sözleşmede düzenlenecek bir hüküm ile ortaklara şirketten çıkma hakkı tanınabileceğini, bu hakkın kullanılmasının belirli şartlara bağlanabileceğini hüküm altına almıştır (Yeni TTK Madde 638/1). Çıkmaya ilişkin hükümler ana sözleşmeye kuruluşta dahil edilebilir veya sonra ana sözleşme değişikliği yoluyla da düzenlenebilir. Daha sonra ana sözleşme değişikliğinin yapılması halinde esas sermayenin 2/3’ünü temsil eden ortakların olumlu oyu yeterli olacaktır (Yeni TTK Madde 589/1).

Çıkma hakkı, bütün esas sermaye paylarına veya ortakların şahıslarına tanınabileceği gibi, bir veya birkaç ortağa veya esas sermaye payına imtiyaz hakkı olarak da tanınabilir. Bu hakkın

(9)

kullanılması için bazı şartların varlığı gerekli kılınabilir veya hiçbir şart bağlı olmaksızın da tanınabilir.

Çıkma hakkı tanınmış olan pay sahibi, aksi ana sözleşmede öngörülmemiş ise tek taraflı ve hiçbir şekle bağlı olmayan irade beyanı şirkete ulaştığı anda, bu hakkını kullanmış sayılır.

Çıkma beyanı kendisine ulaşan şirket müdür veya müdürleri, öncelikle çıkmaya ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirmelidir. Çıkmaya ilişkin şartların gerçekleşmediği görüşünde iseler, çıkma bildiriminin geçersizliğini dava edebileceklerdir ve bu durumda şirketten çıkma, mahkeme kararının kesinleşmesine kadar askıda kalacaktır.

Çıkmaya ilişkin şartların gerçekleştiği kanaatine varılırsa, çıkan ortağın esas sermaye paylarının gerçek değerine uyan “ayrılma akçesi”nin belirlenmesi gerekmektedir (Yeni TTK Madde 641). Ayrılma akçesi, kullanımı serbest şirket özkaynaklarından ödenir. Ayrılma akçesinin hesaplanması ana sözleşmede belirlenmiş ise, ilgili hükümler dikkate alınacaktır.

Ana sözleşmede çıkma hakkının kullanılması durumunda diğer ortaklara önalım hakkı veya benzeri bir hak tanınmışsa, müdürler bu durumu söz konusu hakkı haiz ortaklara bildirmekle ve bu doğrultuda hareket etmekle yükümlüdürler. Müdürlerin bir diğer yükümlülüğü de çıkma keyfiyetini pay defterine kaydetmek ve çıkma işleminin tamamlanmasını müteakip 30 gün içinde ticaret siciline tescil ettirmektir; aksi takdirde, çıkan ortak ticaret siciline başvurarak, kaydını sildirme talep hakkına sahiptir.

2.1.3 Haklı Sebeplerle Çıkma

Şirket ortaklarına, Yeni TTK Madde 638/2 uyarınca şirketten haklı sebeple çıkmayı mahkemeden talep hakkı tanınmıştır ve bu hak ana sözleşme ile kaldırılamayacaktır.

Yeni TTK’da haklı sebepler belirtilmemekle beraber, doktrinde, ortakların bir araya gelmelerini sağlayan maddi ve kişisel nedenleri ortadan kaldıran, bu nedenle şirketin amacına ulaşmasını tehlikeye sokan veya imkânsızlaştıran veya ciddi şekilde güçleştiren sebepler olarak ifade edilmektedir. Yeni TTK uyarınca haklı sebeplerinin varlığını takdir yetkisi mahkemeye aittir.

Mahkeme ayrıca talep üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla sair önlemlere karar verebilir (Yeni TTK Madde 638/2).

Çıkan ortağın ayrılma akçesi yukarıda 2.1.2'de belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

2.1.4 Çıkmaya Katılma Hakkı

Yeni TTK'daki ilgili düzenleme uyarınca bir ortağın ana sözleşme ile tanınan çıkma hakkını kullanması veya haklı nedenlerle şirketten çıkmasına karar verilmesine dair dava açması durumunda, müdürler, ivedilikle diğer ortakları bu durumdan haberdar etmelidirler. Diğer ortaklardan her biri, ilgili bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir aylık süre içinde, ana sözleşmede yer alan haklı sebeplerin kendisi için de geçerli olduğunu ve çıkma hakkını kullandığını müdürlere bildirmek veya haklı sebeple çıkma davasına katılma hakkına sahiptir.

(10)

2.2 Çıkarılma

2.2.1 Ana Sözleşmede Hüküm Bulunması

Yeni TTK'da bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceğine dair hükümler de ana sözleşmede düzenlenebilecektir. Şirketten çıkarmaya ilişkin hüküm, kuruluş ana sözleşmesinde düzenlenebileceği gibi, ana sözleşmenin değiştirilmesi yoluyla esas sermayenin 2/3’ünü temsil eden ortakların olumlu oyu ile de öngörülebilecektir.

Ana sözleşmede belirlenen hususlar nedeniyle ortağın şirketten çıkarılabilmesi özel durumlar arasında sayılmıştır. Genel kurulda temsil edilen oyların en az 2/3’ü ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğu ile karar alınması gerekmektedir. Çıkarma kararının noter aracılığıyla kendilerine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde, çıkarılan ortağın bu karara karşı iptal davası açabilme hakkı tanınmıştır.

2.2.2 Haklı Sebeplerin Varlığında Mahkeme Kararı ile

Yeni TTK'ya göre ana sözleşmeden bağımsız olarak genel kurulda alınan bir kararla, haklı sebeplere dayanılarak ortağın şirketten çıkması mahkemeden talep edilebilir. Bu yönde bir kararın genel kurulda temsil edilen oyların en az 2/3’ü ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğu ile karar alınması gerekmektedir.

D. Ortakların Hak, Borç ve Sorumlulukları 1. Ortakların Hakları

Yeni TTK’ya göre ortaklara tanınan haklar, mali ve idari haklar olarak ikiye ayrılır. Söz konusu haklarının bazılarının, ana sözleşme ile düzenlenmesi veya genişletilmesi mümkün olup, (i) genel kurula katılma ve oy kullanma, (ii) iptal davası ve hükümsüzlüğün tespiti davası açma hakkı, (iii) bilgi alma ve inceleme hakkı, (iv) haklı sebeplerin varlığında çıkma veya (v) şirketin feshini mahkemeden talep hakkı ana sözleşme ile ortadan kaldırılmaz ve bu haklardan ortaklar feragat edemez.

1.1 Ortakların Mali Hakları

Ortakların mali hakları: (i) kar payı alma; (ii) yeni pay alma (rüçhan); (iii) ayrılma akçesini talep; (iv) tasfiye payını talep hakkı.

Yeni TTK’ya göre kar payı ana sözleşme ile aksi düzenlenmemişse, esas sermaye payının itibari değerine oranla hesaplanacaktır. Ayrıca ortakların ek ödeme yükümü bulunan hallerde, ortak bu yükümünü yerine getirmişse, bu tutar da itibari değere eklenecek ve kar payı bu miktar üzerinden hesaplanacaktır.

Şirket genel kurulu, kanunda veya ana sözleşmede öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece (i) zararların karşılanması için gerekliyse; (ii) şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa ve ayrıca (iii) bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar ana sözleşmede

(11)

açıkça belirtilmişse karar verebilir. Dolayısıyla, şirketin kar etmesine rağmen hiç gereği yokken kar dağıtılmamasına karar verilmemesi, o kararın iptali için haklı bir sebep olabilir.

Yeni pay alma hakkı (i) ana sözleşme veya (ii) sermaye artırımı kararı ile sınırlandırılabilir veya ortadan kaldırılabilir. Söz konusu kısıtlama veya ortadan kaldırma mevcut ortaklara yeni pay alma hakkı imtiyazı tanınarak veya üçüncü kişiler lehine yeni pay hakkı veren intifa senetleri çıkartılmak suretiyle kuruluşta veya sonradan yapılan ana sözleşme değişiklikleri ile mümkün olabilir. Yeni pay hakkının sermaye artırımın yapıldığı genel kurul kurulda sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması için, söz konusu kararın genel kurul toplantısında temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve esas sermayenin salt çoğunluğunun olumlu oyunun bulunması ve ilgili kaldırma veya sınırlama kararının haklı sebeplere dayanması gerekmektedir. Ayrıca Yeni TTK'ya göre ortağa rüçhan hakkını kullanabilmesi için en az 15 günlük süre verilmesi hususunu düzenlemiştir.

Yeni TTK, esas sermayeye ve ek ödemelere faiz verilemeyeceğini, ancak ana sözleşmede öngörülmesi halinde şirket tam bir şekilde faaliyete başlamasına kadar geçecek olan hazırlık devresi için pay sahiplerine belirli bir faiz ödenebileceğini hüküm altına almıştır.

1.2 Ortakların İdari Hakları

Ortakların idari hakları: (i) genel kurula katılma; (ii) oy; ve (iii) şirketin yönetim ve temsiline katılma hakkından oluşan katılma hakları ile (i) bilgi alma ve inceleme; (ii) hükümsüzlüğün tespiti ve iptal davası açma hakkı; (iii) sorumluluk davası açma hakkı; (iv) şirketten çıkma ve çıkmaya katılma hakkı; (v) diğer bir ortağın şirketten çıkarılmasını isteme hakkı, (vi) şirketin feshini talep hakkı; ve (vii) eşit işleme tutulmayı talep hakkından oluşan koruyucu haklardan ibarettir.

Yeni TTK, 6762 Sayılı TTK’dan farklı olarak ortakların oy hakkının esas sermaye paylarının itibari değerine göre hesaplanacağı düzenlenmiştir, ancak bu kural emredici değildir. Ana sözleşme nominal değerden bağımsız olarak oy hakkını düzenleyebilir ve her esas sermaye payının itibari değeri ne olursa olsun bir oy hakkı vereceği ilkesine göre belirleyebilir.

Böylece oy hakkının ana sözleşme ile sınırlandırılmasına, dolayısıyla oyda imtiyaza izin verilmiştir. Ancak, en küçük itibari değere sahip esas sermaye paylarının itibari değeri, diğer esas sermaye paylarının itibari değerlerinin en az onda biri kadar olabilir.

Yeni TTK'da, aksi ana sözleşmede belirtilmedikçe, seçilmiş organ ilkesi benimsenmiştir. Buna göre, şirketin yönetim ve temsili ana sözleşme ile belirlenir. Dolayısıyla şirketin yönetim ve temsili bir veya birden fazla ortağa, tüm ortaklara veya üçüncü kişilere verilebilir. Ancak yönetim ve temsilin tamamen üçüncü kişilere verilmesi mümkün değildir, çünkü ortaklardan en az birisinin şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Yeni TTK, 6762 Sayılı TTK’dan farklı olarak ortakların bilgi alma ve inceleme haklarını kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir. Buna göre, her ortağın müdürlerden şirketin bütün işleri ile hesapları hakkında bilgi talep etmesi ve belirli konularda inceleme yapabilmesi mümkündür. Ancak ortağın bu bilgileri şirketin zararına kullanması tehlikesi varsa müdürler bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir. Söz konusu durumda ortağın

(12)

başvurusu üzerine genel kurul karar verir. Genel kurulun bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellemesi durumunda, ortağın talebi üzerine mahkeme bu hususta karar verir ve bu mahkeme kararı kesindir.

Yeni düzenleme ile 6762 Sayılı TTK’dan farklı olarak, genel kurul kararlarının sadece iptali değil ayrıca bunların butlanını anonim şirkete ilişkin hükümlere atıf yaparak düzenlemiştir.

Ortaklardan her biri, kanun veya ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuruyla ihlal ederek şirketin veya kendilerinin zararlarına neden olan kuruculara, müdürlere, hesap ve işlem denetçilerine ve tasfiye memurlarına karşı sorumluluk davası açma hakkına sahiptirler.

Yeni TTK’ya göre genel kurulun ve müdürlerin ortaklara eşit şartlar altında eşit işlem yapma borcu bulunmaktadır ve buna aykırı alınan genel kurul kararlarına karşı ortakların iptal davası açma hakkı mevcuttur. Eşit işlem ilkesini ihlal eden müdür kararları ise batıl sayılmaktadır.

2. Ortakların Borçları

2.1 Ortakların Sermaye Borcunu Ödeme Yükümlülüğü

6762 Sayılı TTK'dan farklı olarak Yeni TTK'da ortakların taahhüt ettikleri sermaye borcunu tescilden önce tam ve nakit olarak ödemeleri zorunlu halde getirilmiştir. Ayni sermaye ise en geç tescilden sonra şirket adına kayıt edilmesi lazımdır.

2.2 Şirketi Yönetme Yükümlülüğü

Yeni TTK'ya göre ortaklardan en az birinin şirketi temsil ve yönetme yetkisinin bulunması zorunluluğu getirilmiştir.

2.3 Bağlılık Yükümlülüğü ve Rekabet Yasağı

Yeni TTK'ya göre ortakların bağlılık yükümlülüğünü, öğrendikleri şirket sırlarını koruma yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük ana sözleşme veya genel kurul kararı ile kaldırılamaz.

Bağlılık yükülülüğünün sınırı ise rekabet yasağıdır. Buna göre, Yeni TTK'ya göre, ana sözleşme ile düzenlenmediği sürece, ortağa yönelik rekabet yasağı bulunmamaktadır.

2.4 Ortakların Ek Ödeme ve Yan Edim Yükümlülükleri

Daha önce de belirtildiği üzere, Yeni TTK ile şirketin kuruluşunda ana sözleşme ile veya sonradan yapılacak ana sözleşme değişiklikleri ile ortakların esas sermaye bedeli dışında, ek ödeme yükümlülüğüne tabi kılınmasına açıkça imkan tanınmıştır. Ek ödeme yükümlülüğü ortaklara nakdi ödemede bulunma borcu yüklemektedir ve ana sözleşmede her ortağın şirketteki payının itibari değerinin iki katını aşmayacak şekilde miktarının açıkça belirlenmesi gerekir.

Ek ödemenin ortaktan talep edilmesi için ana sözleşmede yer almış olması yeterli değildir.

Aynı zamanda kanunun aradığı şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir: (i) şirket esas sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının şirketin zararını karşılayamaması; (ii) şirketin

(13)

bu ek araçlar olmaksızın işlerine gereği gibi devamının mümkün olmaması; (iii) şirketin sözleşmesinde tanımlanan ve özkaynak ihtiyacı doğuran diğer bir halin gerçekleşmiş olması.

İflasın açılması ile ek yükümlülüğü muaccel hale gelir. Söz konusu yükümlülüğün azaltılması veya

kaldırılması ise ancak esas sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının zararları tamamen karşılaması halinde mümkündür. Bununla birlikte, ek ödeme yükümlülüğünün azaltılmasına veya kaldırılmasına esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümler kıyas yoluyla uygulanır.

Yeni TTK'ya göre ayrıca, şirket, ortağın şirketten ayrılmasının tescil edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde iflas etmiş ise, eski ortaktan da ek ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi istenir. Bununla birlikte, ek ödeme yükümlülüğü halef tarafından yerine getirilmemişse, ayrılan ortak selef sıfatı ile sorumlu olmaya devam edecektir.

Şirketin finansal durumunun düzelmesi halinde, ek ödemelerin ortaklara geri verilmesi gerekmektedir. Buna göre, ek ödemelerin kısmen veya tamamen geri verilebilmesi için ek ödemeye ilişkin tutarın, serbestçe kullanılabilecek yedek akçeler ile fonlardan karşılanabilir olması ve bu durumun işlem denetçisi tarafından doğrulanmış bulunması gerekmektedir.

Yine daha önce belirtildiği üzere, Yeni TTK'da ana sözleşme ile düzenlenmesi şartı ile ortaklar için yan edim yükümlülüğü oluşturulması imkanı getirilmiştir. Yan edim yükümlülüğü yapma, yapmama veya katlanmaya ilişkindir. Ek veya yan edim yükümlülükleri getiren veya mevcut yükümlülükleri artıran ana sözleşme değişiklerine ilişkin genel kurul kararlarının tüm ortakların onayı, yani oybirliği ile alınabileceği düzenlenmiştir.

E. Şirketin Organları

Yeni TTK’nın şirket organlarına ilişkin hükümleri ile 6762 Sayılı TTK hükümleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. 6762 Sayılı TTK’da yer alan farklı ortak sayısına göre farklı hüküm uygulanma kuralı Yeni TTK ile terk edilmiştir ve ortak sayısı dikkate alınmadan limited şirketlerin tümü için aynı hükümlerinin uygulanacağı kuralı benimsenmiştir.

6762 Sayılı TTK’da yer alan hep birlikte yönetim ilkesinden vazgeçilerek seçilmiş organ ilkesi benimsenmiştir. Ayrıca Yeni TTK, denetçi konusunda anonim şirket hükümlerine atıfta bulunarak, 6762 Sayılı TTK’da yirmiden fazla ortağı bulunan limited şirketler için bulunması zorunlu organ olan denetçi sistemi kaldırılmış ve limited şirketlerde de anonim şirketlerde olduğu gibi dışardan seçilen bağımsız denetim kuruluşları veya bazı durumlarda seçilen uzman kişiler vasıtasıyla denetim sistemini benimsemiştir.

1. Genel Kurul

1.1 Niteliği ve Yetkileri

Yeni TTK’da genel kurulun yetkileri iki sınıfa ayrılmıştır; (a) devredilemeyen yetkiler; (b) ana sözleşmede öngörüldükleri takdirde devredilemez niteliği kazanan yetkiler (Yeni TTK Madde 616). Genel kurulun devredilemez yetkileri şöyledir:

(14)

(a) Ana sözleşmenin değiştirilmesi;

(b) Müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları;

(c) Topluluk denetçisi ile işlem denetçileri de dâhil olmak üzere, denetçilerin atanmaları ve görevden alınmaları;

(d) Topluluk yıl sonu finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunun onaylanması;

(e) Yıl sonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi;

(f) Müdürlerin ücretlerinin belirlenmesi ve ibraları;

(g) Esas sermaye paylarının devirlerinin onaylanması;

(h) Bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması;

(i) Müdürün, şirketin kendi paylarını iktisabı konusunda yetkilendirilmesi veya böyle bir iktisabın onaylanması;

(j) Şirketin feshi;

(k) Genel kurulun kanun veya ana sözleşme ile yetkilendirildiği ya da müdürlerin genel kurula sunduğu konularda karar verilmesi.

Aşağıda sayılan yetkiler ise ancak ana sözleşmede öngörüldükleri takdirde devredilemez niteliktedirler:

(a) Ana sözleşme uyarınca genel kurulun onayının arandığı hâller ile müdürlerin faaliyetlerinin onaylanması,

(b) Önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım haklarının kullanılması hakkında karar verilmesi;

(c) Esas sermaye payları üzerinde rehin hakkı kurulmasına ilişkin onayın verilmesi;

(d) Yan edim yükümlülükleri hakkında iç yönerge çıkarılması;

(e) Ana sözleşmenin Yeni TTK’nın 613 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ortakların onayını yeterli görmemesi hâlinde, müdürlerin ve ortakların şirkete karşı bağlılık yükümü veya rekabet yasağı ile bağdaşmayan faaliyetlerde bulunabilmelerinin onayı için gereken iznin verilmesi;

(f) Bir ortağın ana sözleşmede öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılması.

1.2 Davet

Yeni TTK'ya göre genel kurul 15 gün önceden toplantıya çağırılır. Bu süre ana sözleşme ile uzatılabilir veya 10 güne kadar kısaltılabilir.

1.3 Çağırma Usulü

Yeni TTK'da anonim şirketin ilgili hükümlerine atıfta bulunmuştur. Buna göre, ortaklar genel kurulu toplantıya ana sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve TTSG’de yayımlanacak ilan ile çağırmak zorundadır. Ayrıca pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilmelidir.

1.4 Karar Alma Prosedürü

(15)

Kanun veya ana sözleşmede aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. Buna göre, genel kurul müdürlerin, denetçinin, özel denetçinin ve ticari mümessil ile ticari vekilin seçimi, kar dağıtım kararı, bilançonun tasdiki, müdürlerin ibrası, pay devri, sorumluluk davası açılması kararlarını bu yetersayısına göre almak zorundadır.

Ancak Yeni TTK’da aşağıda sayılı hususlara ilişkin kararlar için ise, ağırlaştırılmış bir karar yetersayısı düzenlenmiştir. Söz konusu konulara ilişkin karar alınabilmesi için toplantıda temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması gerekmektedir:

(a) Şirket işletme konusunun değiştirilmesi;

(b) Oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi;

(c) Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması ya da kolaylaştırılması;

(d) Esas sermayenin artırılması;

(e) Rüçhan hakkının sınırlandırılması ya da kaldırılması;

(f) Şirket merkezinin değiştirilmesi;

(g) Müdürlerin ve ortakların, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyette bulunmalarına genel kurul tarafından onay verilmesi;

(h) Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın ana sözleşmede öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması;

(i) Şirketin feshi.

1.5 Kararların İptali ve Hükümsüzlüğü

Yeni TTK’da anonim şirketin ilgili hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmektedir (Yeni TTK Madde 622). Buna göre, mevcut Yargıtay uygulaması ile paralel olarak, genel kurul kararlarının butlanının tespitini talep edebilme imkanı getirilmiştir. Butlan sebepleri sınırlı olmayan bir şekilde sayılmıştır: (i) pay sahibinin genel kurula katılma, en az oy, dava ve kanunen vazgeçilmez nitelikte haklarını sınırlayan veya ortadan kaldıran; (ii) bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran; ve (iii) anonim şirketin temel yapısını bozan ve sermayenin korunması ilkelerine aykırı olan kararlarıdır. Batıl genel kurul kararları baştan itibaren hüküm doğurmazlar ve sağlığa kavuşturulamazlar. Bunların butlanının tespit edilmesine ilişkin dava da bir süreye bağlanmamıştır (Yeni TTK Madde 445 vd.).

2. Müdürler

Yeni TTK uyarınca limited şirketin yönetim ve temsili gerçek veya tüzel kişi müdürlere aittir.

Müdürün tüzel kişi olması halinde, ilgili tüzel kişi, bu görevi kendi namına yerine getirebilecek bir gerçek kişi belirleyecektir (Yeni TTK Madde 623/2). Buna göre limited şirket, ana sözleşmede belirlenen hükümler doğrultusunda bir veya birden fazla müdür tarafından yönetilir ve temsil edilir (Yeni TTK Madde 623/1). En az bir ortağın müdür olması gerekmektedir ve ayrıca en az bir müdürün de yerleşim yerinin Türkiye’de olması zorunludur

(16)

(Yeni TTK Madde 623, 628/1). Ayrıca, birden fazla müdür olması durumunda, bu müdürler yönetim kurulu benzeri bir kurul oluşturacağı belirtilmiştir. Bu kurul, ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, çoğunlukla karar alacak ve eşitlik hâlinde kurul başkanının oyu üstün sayılacaktır (Yeni TTK Madde 624/3).

Tek ortaklı limited şirketlere ilişkin olarak, şirketin tek ortak ile temsil edilip edilmediğine bakılmaksızın, şirket ile tek ortağı arasında yapılacak sözleşmelerin yazılı olması gerekecektir. Ancak bu zorunluluk piyasanın şartlarına göre günlük, önemsiz ve sıradan işlemlere ilişkin sözleşmelere uygulanmayacaktır (Yeni TTK Madde 629/2).

2.1 Görev ve Yetkileri

Yeni TTK'ya göre müdürler, aşağıdaki görevlerini ve yetkilerini devredemez ve bunlardan vazgeçemezler:

(a) Şirketin üst düzeyde yönetilmesi ve yönetimi ve gerekli talimatların verilmesi;

(b) Kanun ve ana sözleşme çerçevesinde şirket yönetim örgütünün belirlenmesi;

(c) Şirketin yönetimi için gerekli olduğu takdirde, muhasebenin, finansal denetimin ve finansal planlamanın oluşturulması;

(d) Şirket yönetiminin bazı bölümleri kendilerine devredilmiş bulunan kişilerin, kanunlara, ana sözleşmene, iç tüzüklere ve talimatlara uygun hareket edip etmediklerinin gözetimi;

(e) Küçük limited şirketler hariç, risklerin erken teşhisi ve yönetimi komitesinin kurulması;

(f) Şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun ve gerekli olduğu takdirde topluluk finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi;

(g) Genel kurul toplantısının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi, (h) Şirketin borca batık olması hâlinde durumun mahkemeye bildirilmesi.

2.2 Hak ve Yükümlülükleri ile Sorumlulukları

Ana sözleşme veya genel kurul kararı ile seçilen müdürlerin ücret ve diğer mali hakları talep etme hakkı mevcuttur. Buna göre, ana sözleşmeye konulacak hükümlerle müdürlere kardan pay alma, huzur hakkı mali haklar tanınabilir.

Yeni TTK'ya göre ayrıca ana sözleşme ile aksi düzenlenmemişse veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacağı da hüküm altına alınmıştır. Yeni TTK ile müdürlerin tabi olduğu bir diğer yükümlülük ise ortalara eşit şartlar altında eşit işlem yapma yükümlülüğüdür.

Bunlar dışında, müdürler kanundan ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem ortaklara hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacaklardır. Ayrıca, 6762 Sayılı TTK’da da öngörüldüğü gibi şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilenlerin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirketin sorumlu olacağı Yeni TTK’da da belirtilmiştir.

3. Ticari Mümessil ve Vekiller

(17)

Aksi ana sözleşme ile düzenlenmediği takdirde, ticari mümessiller ve ticari vekiller ancak genel kurul kararı ile atanabilirler ve yetkileri genel kurul tarafından sınırlandırılabilir.

4. Denetim

Yeni TTK ile yirmiden fazla ortağı olan limited şirketler için bulunması zorunlu organ olan denetçi sistemi terk edilmiş olup, böylece anonim şirketlerde olduğu gibi limited şirketlerde de alanında uzmanlaşmış bağımsız denetim kuruluşlarının veya yeminli mali müşavirlerin veya serbest muhasebecilerin denetçi olarak atanmasına dayalı bir sistem getirilmiştir. Yeni denetim sistemine göre limited şirket denetiminde genel denetim, özel denetim ve belirli işlemlerin denetimi olmak üzere üç çeşit denetim ve denetçi bulunmaktadır. Ayrıca limited şirketler büyük ve küçük ölçekli olarak ikiye ayrılmış ve bu şirketlerin denetimini yapacak olan kişilerde farklılıklar gözetilmiştir.

Tüm bunlarla birlikte, 6762 Sayılı TTK sisteminde yer alan denetçinin genel kurulu toplantıya çağırması, gündeme madde eklemesi, şirketi temsil etmesi gibi yönetime ilişkin görev ve yetkilere Yeni TTK’da yer verilmemiştir. Yeni TTK ayrıca şirketin kuruluşunu, sermaye artırımı ve azaltımını, birleşmeyi, bölünmeyi, tür değiştirmeyi denetleyen işlem denetçilerine ilişkin hükümleri de özel olarak düzenlemiştir.

F Sona Erme ve Tasfiye 1. Sona Erme Sebepleri

1.1 Ana Sözleşmede Öngörülen Sebeplerden Birinin Gerçekleşmesi

Şirketin kuruluşunda ortaklar, kanunda belirtilen sona erme sebepleri haricinde ana sözleşmede kendi belirleyecekleri sona erme sebepleri öngörebilirler. Ana sözleşmede düzenlemiş bu şartlardan herhangi birinin gerçekleşmesi ile şirket sona erecektir. Bu hükümler ortaklar açısından bağlayıcı niteliktedir (Yeni TTK Madde 577/m).

1.2 Genel Kurul Kararı ile Sona Erme

Yeni TTK’da şirketin feshine karar verme, genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayılmış olup (Yeni TTK Madde 616/i), genel kurulda temsil edilen oyların en az 2/3’ü ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğu ile karara bağlanabileceği hükmedilmiştir (Yeni TTK Madde 621/ı).

1.3 İflasın Açılması

Şirket hakkında, Yargıtay tarafından onanmış veya temyiz süresi geçmiş olan kesin bir mahkeme kararı gerekmektedir. İflas, şirket alacaklılarından herhangi biri tarafından istenebilir. Ayrıca şirketin borca batıklığı (aktiflerin borçları karşılayamayacağı) denetçi raporu ile tespit edilmişse, müdürlerin bu durumu mahkemeye bildirerek şirketin iflasını veya iflasın ertelenmesini talep etmesi gerekmektedir (Yeni TTK Madde 634).

(18)

1.4 Yasa ile Öngörülen Diğer Haller 1.4.1 Sermaye Kaybı ve Borca Batıklık

Esas sermaye ile yedek akçeler toplamının 2/3’ünün zarar sebebiyle karşılıksız kalması ve genel kurulun, sermayeyi 1/3’e indirme veya tamamlamaya karar vermemesi durumunda, şirket infisah edecektir (Yeni TTK Madde 376/2, 633).

1.4.2 Müdürlerin Yerleşim Yeri

Yukarıda belirtildiği üzere şirket müdürlerinden en az biri Türkiye’de yerleşik ve şirketi tek başına temsil yetkisini haiz olmalıdır (Yeni TTK Madde 628/1). Bu duruma aykırılığın tespiti halinde, sicil memuru durumun giderilmesi için şirkete uygun bir süre tanıyacaktır. Ancak bu süre içinde kanuni zorunluluğa uyulmadığı takdirde sicil memuru mahkemeden şirketin feshini talep edebilecektir (Yeni TTK Madde 628/2).

1.4.3 Kuruluşta Kanun Hükümlerine Aykırılık

Kuruluş aşamasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmesi durumunda (i) müdürler, (ii) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, (iii) ilgili alacaklılar ve (iv) ortaklar şirketin tescil ve ilanından itibaren üç ay içinde, mahkemeye müracaat ederek şirketin feshini talep edebileceklerdir (Yeni TTK Madde 353, 644/b).

1.4.4 Ortak Sayısının 50'den Fazla Olması

Yeni TTK Madde 547/1 uyarınca ortak sayısının50'yi aşması durumunda nasıl bir yol izleneceği Yeni TTK’da düzenlenmemiştir ancak doktrinde şirkete bu aykırılığı gidermesi için süre tanınması, giderilemediği takdirde ise de infisah işlemlerine başlanması gerektiği savunulmaktadır.

1.4.5 Zorunlu Organların Bulunmaması ve Toplanamaması

Yeni TTK Madde 636/2 uyarınca, şirketin zorunlu organlarının mevcut olmaması veya genel kurulun toplanamaması durumunda ortaklara ve alacaklılara mahkemeden şirketin feshini isteme hakkı tanınmıştır. Şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesi, şirketin bu durumu kanuna uygun hale getirmesi için süre belirler. Buna rağmen durum giderilemez ise müdürler dinlenerek şirketin feshine karar verilecektir.

1.4.6 Haklı Nedenlerin Varlığı

Ortaklardan her biri haklı sebeplerin varlığını ileri sürerek şirketin feshine karar verilmesini talep edebilir, ancak mahkeme, talep ile bağlı kalmayarak, davacı ortağa ayrılma akçesi ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya halin icap ettiği durumlarda başka bir çözüme de hükmedebilecektir (Yeni TTK Madde 636/3).

2. Tescil ve İlan

(19)

Sona ermenin iflas veya bir mahkeme kararı sonucu meydana gelmemesi halinde, müdür veya birden fazla müdür olduğu takdirde en az iki müdür, bunu ticaret sicile tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür (Yeni TTK Madde 637).

3. Tasfiye

Yeni TTK’da limited şirketlerin tasfiyesi, anonim şirkete atıf suretiyle aynı hükümlere bağlanmıştır. 6762 Sayılı TTK sisteminde tasfiye memurlarının niteliklerine ilişkin herhangi bir vasıflandırma yer almamakta iken, Yeni TTK uyarınca, tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı olması, yerleşim yerinin Türkiye olması ve bu kişinin şirketi temsil yetkisini haiz olması gerekmektedir. Bu şartların yerine getirilmemesi durumunda (i) pay sahiplerine, (ii) alacaklılardan birine veya (iii) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na mahkemeden uygun bir tasfiye memuru atanması talep etme hakkı getirilmiştir (Yeni TTK Madde 537/3).

Yeni TTK ile getirilen tasfiyeye ilişkin iki yeni kurum; (i) ek tasfiye; ve (ii) tasfiyeden dönülmesidir. Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılması zorunlu olduğu anlaşılırsa tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin yeniden tescilini talep ederek, ek tasfiye işlemlerini tamamlayabilirler. Talep üzerine yetkili mahkeme, şirketin yeniden tesciline karar verebilir ve ek tasfiyeyi gerçekleştirmek üzere tasfiye memurları belirleyerek kararı ile birlikte tescil ve ilan ettirir. Tasfiyeden dönülme usulü ise sadece sürenin dolması veya genel kurul kararı ile tasfiye hallerinde uygulanabilecektir. Bu iki sebep ile tasfiyesine karar verilmiş bir limited şirkette eğer tasfiye sebebiyle şirket malvarlığının dağıtımına başlanmamış ise, sermayenin en az yüzde altmışının oyu ile alınacak bir karara istinaden tasfiyeden dönülmesi imkanı tanınmıştır. Bu nisabın ana sözleşme ile artırılması da mümkündür.

Referanslar

Benzer Belgeler

Esas sermaye paylarının geçişine genel kurulca onay verilmiş olmasına veya üç ay içinde genel kurulun karar vermemesi üzerine devrin kabul edilmiş

(29.06.2011 tarihli Genel Kurul kararı ile değiĢik) Genel Kurul toplantı gündemi denetleme kurulu ve bağımsız denetçi raporu ve gerekli diğer evrak toplantı

Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı

Wyndham Grand İstanbul Levent otel 4... Adnan

No:2 Swissotel The Bosphorus Monte Rosa Salonu (34357) Beşiktaş/ İstanbul.. Atatürk Oto Sanayi 55. Bülent Tarcan Cad. Eski Londra Asfaltı Cad.. Hulusi Baybal Cad. Genel

Grand Cevahir Hotel Ve Kongre Merkezi, Salon Safir, Cevahirler İnşaat Taahhüt Turizm İşletme Ve Ticaret A.Ş Halide Edip Adıvar Mah.. Büyükdere Cad.No.177-183 Wyndham Grand

Üç ODA Baþkaný olarak, 7 Haziran 2006'da da ayný konuyla ilgili olarak, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüðü Yem ve Gýda Tescil Hizmetleri

Büyükdere Cad.No.177-183 Wyndham Grand İstanbul Levent otel 4.. Aeropark