• Sonuç bulunamadı

, PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİNE BAŞVURAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PSİKOLOJİK BELİRTİ DÜZEYLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share ", PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİNE BAŞVURAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PSİKOLOJİK BELİRTİ DÜZEYLERİ"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

,

PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİNE BAŞVURAN

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PSİKOLOJİK BELİRTİ DÜZEYLERİ

Yrd. Doç. Dr. M. Engin DENİZ Uzm. Selahattin AVŞAROĞLU Arş. Gör. Erdal HAMARTA S.Ü. Teknik Eğitim Fakültesi S.Ü. Kampus Sağlık Merkezi S.Ü. Eğitim Fakültesi engindeniz@selcuk.edu.tr avsaroglu@selcuk.edu.tr ehamarta@selcuk.edu.tr

ÖZET

Bu araştırma, Selçuk Üniversitesi Öğrenci Psikolojik Danışma Servisine başvuran öğrencilerin psikolojik belirti düzeylerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, farklı psikolojik nedenlerle 2003–2004 eğitim-öğretim döneminde Psikolojik Danışma Servisine başvuran öğrencilere SCL–90-R “Belirti Tarama Ölçeği” ve “Öğrenci Kimlik Bilgileri Anketi” uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma örneklemi 91 kız ve 31 erkek olmak üzere toplam 122 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonucuna göre;

1- Kız öğrencilerde somatik, anksiyete, obsesyon ve depresyon belirtileri erkek öğrencilerden yüksek çıkarken, erkeklerde ise paranoid ve öfke belirtileri puan ortalamaları kızlardan yüksek bulunmuştur. Yapılan t testi sonucunda, puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.

2- Kazandığı bölümden memnun olup olmama değişkenine göre, psikolojik belirti toplam puan ortalaması, kazandığı bölümden memnun olmayan öğrencilerin 1,64; kazandığı bölümden memnun olanların puan ortalaması ise 1,49 olarak bulunmuştur. Kişiler arası duyarlılık alt boyutunda, kazandığı bölümden memnun olup olmama değişkenine göre anlamlı bir farklılaşma bulunurken, diğer alt boyutlarda anlamlı bir farklılaşma bulunmamıştır.

3- Öğrencilerin barındıkları yer açısından puan ortalamaları, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılaşmamasına karşın, öğrencilerin yüksek düzeyde psikolojik belirtiye sahip oldukları görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: psikolojik belirti, üniversite öğrencileri

ABSTRACT

This study has been carried out to determine the psychological symptom levels of the students who applied to Student Psychological Consultation Service of Selcuk University. The study has been carried out by applying SCL-90-R

“Symptom Scanning Scale” and “Student Identity Information Survey” to the students who consulted Psychological Consultation Service due to various psychological reasons in 2003-2004 education year. The study model consists of 91 girls and 31 boys and 122 students’ altogether. According to research results:

1- While the somatic, anxiety, obsession and depression symptoms of the female students are higher than that of the males, paranoid and anger symptom score averages of male students have been found to be higher than females. Within the t test result, no reasonable difference has been found between the score averages.

2- According to the variable of being satisfied or not with the department entered, psychological symptom total score average has been found 1,64 for the students dissatisfied with the department they entered and 1,49 for the ones satisfied with their department. While, in interpersonal sensitivity sub-dimension, a reasonable differentiation has been found according to the variable of being satisfied or not with the department entered, no reasonable differentiation has been found in other sub-dimensions.

3- In terms of accommodation, although score averages of students don’t differentiate statistically on a reasonable level, it has been seen that they have psychological symptoms on a high level.

Key Words: psychological symptom, university student.

(2)

GİRİŞ

Üniversite yaşamı ve üniversitede öğrenci olmak, genelde ülkemizde veya diğer ülkelerde kaygı ve stres üretecek bir ortamın temelini oluşturmaktadır. Üniversite öğrencisi birey olarak kendi sorunları ve gelişme sorunları olan bir kişidir. Üniversite öğrencisi ne yetişkin, ne de çocuktur. Çocukluktan yetişkinliğe geçme döneminin sıkıntılarını yaşayabilmektedir (Özgüven, 1989). Kendi kimliğini bulma, toplumsal yönden yerel ve çocukluk döneminin değerlerini, toplumun ulusal ve evrensel değerlerini benimseme ve uzlaştırma, toplum değerlerine uyum sağlama, sosyal olgunluğa erişme durumundadır. Üniversite gençleri, sosyal olgunluğa erişmenin ilk önemli boyutu olan bağımsızlık ve cinsel kimliğe uygun olan davranışları kazanmak zorundadır (Çuhadaroğlu,1989. S.35).

Ülkemizin gençleri öğrenim görmek için aile ortamından ayrılarak değişik şehirlere gitmesi ile birtakım problemlerle karşılaşmaktadırlar. Problemler, kişiler arası ilişkilerden, birçok nevrotik eğilimlerin sergilendiği boyuta kadar değişim gösterebilmektedir ( Özbay, 1996). Bu problemler, akademik ve mesleki, aile, sosyal uyum, depresyon, obsesyon, kişiler arası duyarlılık, anksiyete gibi pek çok alanda ortaya çıkabilmektedir. Gençler bu problemleri aşmaya çalışırlarken çeşitli kaynaklardan gelen stres ve zorlanmalar sonucunda psikolojik sorunlar yaşayabilmektedirler (Üre, Yalçın ve Hamarta 2001). Bu zorlanmalar değişik şekilde onların yaşantılarını etkilemektedir. Yeşilyaprak (1986), üniversite öğrencilerinin psikolojik şikâyetlerini incelediği araştırmasında Psikolojik Danışma Servisine başvuran öğrencilerde; çok sıkılma, iç daralması, karamsarlık, hiç bir şey yapmak istememe, hiçbir şeyden zevk almama, mutsuzluk, çökkünlük ve isteksizlik gibi şikâyetlerin sıralandığını bulmuştur. Çoruh (1989), yaptığı araştırmasında üniversite öğrencilerinin genelde kişisel, sosyal, mesleki ve eğitsel karmaşalar, ailevi problemler ve kararlar konusunda psikolojik yardım ve danışmaya gereksinim duyduklarını tespit etmiştir. Bu sorunların sebepleri çok çeşitli olabilir, ancak üniversite ortamı ve meslek edinme sürecindeki bu evre, gençlerin ruh sağlığını ve psikolojik yapılarını derinden etkileyebilmektedir. Araştırmalar depresyonun uyum bozuklukları ile birlikte üniversite öğrencilerinde en çok görülen psikolojik bozukluk olduğunu göstermektedir. Uyum bozukluklarının bazı depresif belirtileri içerdiği ve belli bir süre devam etmesinin rahatlıkla depresyonu ortaya çıkarabileceği gerçeğinden hareket edildiğinde, depresyonun ciddiye alınması gereken bir rahatsızlık olduğu açıkça görülmektedir. Aytar’ın araştırmalarında depresyonun üniversite gençliğinde görülme oranının %18’lerde olduğu bulunmuştur (Akt: Şahin, 1989).

Yaşamın önemli bir parçasını oluşturan üniversite çağı, ergenlik dönemi gibi yaşam krizinin ardından başlamasıyla üzerinde özenle durmayı ve araştırmayı gerektirmektedir. Bir taraftan farklı bir ortama, diğer taraftan geçirmiş oldukları gelişim aşamasına bir de çevresel faktörler eklenince "üniversite öğrenimi" olgusu başlı başına ve değişim boyutları ile araştırma konusu haline gelmektedir. Bu açıdan üniversite öğrencilerinin gereksinimleri, problemleri, kimlik gelişimleri, üniversite ortamına uyum süreçleri, mesleki tutum girişimleri, psikolojik hizmetlerden yararlanmaları ve tutumları, üniversite psikolojik hizmetler servisinin daha kapsamlı olarak incelemesi ve sonuçlarının üniversiteye yönelik öğrenci kişilik hizmetleri açısından daha iyi yapılandırılması gerekmektedir (Özbay, 1997).

(3)

Bu nedenle, üniversite öğrencilerinin psikolojik belirti düzeylerine ilişkin araştırmaların gerçekleştirilmesi önemli olmaktadır. SCL–90-R, kendini değerlendirme türü bir psikolojik belirti tarama aracı olup son şekli Derogatis ve Cleary (1977), tarafından getirilmiştir. Ölçeğin geliştirilmesinde 4 temel amaç belirtilmektedir:

1-Görünüşte “normal” kişilerdeki belirti düzeyini bulma, 2-Belirti düzeylerindeki değişmeleri değerlendirme, 3-Klinik yorumlamalara yardımcı olma, 4-Psikiyatrik hastaları DSM-III-R tanı gruplarına yerleştirmede kolaylık sağlama.

Tüm ruhsal belirtileri taramak için hazırlanan ölçeğin çoğunlukla stresin neden olduğu olumsuz tepkilerin düzeyini belirlemek amacı ile büyük çaptaki “normal” örneklemlere uygulandığı gözlenmektedir. “Stresin neden olduğu olumsuz tepkiler” şeklinde tanımlanan zorlanmanın düzeyi ölçekle sayısal olarak gösterilmek başlıca ölçümdür. Ülkemizde son yıllarda Belirti Tarama Ölçeği birçok çalışmada kullanıldığı gözlenmektedir (Gökler,1978; Güngör,1978; Birsöz,1980; Gökçekan,1984; Çuhadaroğlu,1985; Çoruh, 1989;

Aşkın ve Diğ, 1995; Dağ,1991; Turan, 1999; Üre ve Diğ, 2001; Hocaoğlu ve Diğ, 2001; Kapkıran, N.A, 2001).

Üniversite öğrencilerinin problemleri dikkate alındığında, onlara yönelik gerçekleştirilecek psikolojik danışma hizmetlerinin yapılandırılması için psikolojik belirti düzeylerinin belirlenmesi önemlidir.

Dolayısıyla bu çalışma, üniversite öğrenimi gören ve psikolojik yardım alma gereksinimi duyan gençlerin psikolojik belirtilerinin çeşitliliği, şiddeti ve dağılımını belirleyerek, bu belirtilerin, öğrencilerin bazı özlük nitelikleri ve sorunlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır.

Alt problemler:

1. Üniversite öğrencilerinin cinsiyet değişkenine göre psikolojik belirti düzeyleri anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

2. Üniversite öğrencilerinin kazandığı bölümden memnun olup olmama değişkenine göre psikolojik belirti düzeyleri anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

3. Üniversite öğrencilerinin barındıkları yer açısından psikolojik belirti düzeyleri anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

YÖNTEM

Bu araştırmada survey yöntemi uygulanmıştır. 2003–2004 eğitim-öğretim döneminde Selçuk Üniversitesi Kampüs Sağlık Merkezi Öğrenci Psikolojik Danışma Servisine başvuran öğrencilere “Kimlik Bilgileri Anketi” ve psikolojik belirti düzeylerini belirlemek amacıyla “SCL–90-R” uygulanmıştır. Araştırma örneklemi, 91 kız ve 31 erkek olmak üzere toplam 122 öğrenciden oluşmaktadır.

Verilerin Toplanması ve Analizi

SCL–90-R psikolojik belirti ve yakınmaları içeren 90 maddesi ile 9 ayrı belirti alt boyutunda değerlendirme yapmak üzere şekillendirilmiştir (Hocaoğlu, C; Tanrıöver, S; Bilici, M. 2001). 1-Somatizasyon boyutu (12 Madde), 2- Anksiyete boyutu (10 Madde), 3- Obsesif Kompulsif Bozukluk boyutu (10 Madde), 4- Depresyon boyutu (13 Madde), 5- Kişilerarası Duyarlılık boyutu (9 Madde), 6- Psikotik Belirtiler boyutu (10 Madde), 7- Paranoid Belirtiler boyutu (6 Madde), 8- Öfke ve Düşmanlık boyutu (6 Madde), 9- Fobik Anksiyete boyutu (7 Madde).

(4)

Bu boyutlara ek olarak, uyku ve yeme problemleri ile ilgili 7 madde eklenmiş ve toplam 90 maddeden oluşmuştur. Puanlama her madde üzerinde seçenekler için 0 ile 4 arasında puan verilmek sureti ile yapılmaktadır. Alınan toplam puanın 90’a bölünmesi ile genel belirti indeksi (GSI) elde edilmektedir.

Symtom Check List 90-R özellikle tarama çalışmalarında çabuk bilgi toplamada avantajları olan bir ölçektir.

Bu araştırmada, örneklemi oluşturan öğrencilerin tamamı psikolojik yardım almak amacıyla Öğrenci Psikolojik Danışma Servisine başvuranlar arasından seçilmiştir. SCL–90-R ‘nin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışmaları pek çok araştırmacı tarafından yapılmıştır (Tufan,1987; Kılıç,1987; Dağ, 1991; Vergili ve Ebru, 1998).

Öğrencilerin psikolojik belirti düzeylerinin cinsiyet ve bölümünden memnun olup olmama değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla t testi uygulanmıştır. Öğrencilerin psikolojik belirti düzeylerinin barınılan yer değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığı ise tek yönlü varyans analizi ile test edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 12.0 paket programı kullanılmıştır.

BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde, araştırmanın alt problemlerine ilişkin yapılan istatistiksel analizler sonucunda ulaşılan bulgulara yer verilmiştir. Araştırmanın sonuçları alt problemlerdeki sırasıyla verilmiştir.

Tablo 1: Cinsiyet Değişkenine Göre

Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Belirti Düzeyleri t Testi Sonuçları Cinsiyet N X Ss T değeri P

Kız 91 1,30 0,70 Somatizasyon

Erkek 31 1,02 0,75 1,781 0,08 P>0,05 Kız 91 1,52 0,76

Anksiyete Erkek 31 1,30 0,66

1,508 0,13 P>0,05 Kız 91 1,97 0,66

Obsesyon

Erkek 31 1,92 0,66

0,351 0,72 P>0,05 Kız 91 1,96 0,74

Depresyon

Erkek 31 1,81 0,71 1,033 0,30 P>0,05 Kız 91 1,82 0,80

Kişiler Arası Duyarlılık

Erkek 31 1,82 0,73

0,034 0,97 P>0,05 Kız 91 1,19 0,65

Psikotik Belirti

Erkek 31 1,19 0,60

0,027 0,97 P>0,05 Kız 91 1,70 0,73

Paronoid Belirti

Erkek 31 1,84 0,82 -0,861 0,39 P>0,05 Kız 91 1,34 0,90

Öfke

Erkek 31 1,55 1,00 -1,004 0,32 P>0,05 Kız 91 1,08 0,70

Fobik Belirti

Erkek 31 1,09 0,63

-0,102 0,91 P>0,05 Genel Belirti Düzeyi Kız 91 1,56 0,56

(5)

Erkek 31 1,50 0,52

0,532 0,59 P>0,05

SCL–90-R Psikolojik Belirti Ölçeğinde 9 ayrı boyuttaki psikolojik belirti ve yakınmalar sıralama içerisinde verilmiştir. Ölçekteki puanların yüksek çıkması, psikolojik belirti düzeylerinin yüksek çıkması anlamına gelmektedir. Bununla birlikte alt ölçeklerden elde edilen puan ortalamalarının 1’den yüksek çıkması bireylerde ilgili psikolojik belirtinin var olduğunun göstergesidir. Çalışmaya katılan öğrencilerin kendilerini nasıl hissettikleri ve psikolojik belirti düzeyleri 9 alt boyuta göre değerlendirilmiştir. Cinsiyet değişkenine ilişkin ortalamalar arasındaki farkın önem testi t testi ile yapılmıştır.

1- Çalışmaya katılan kız ve erkek öğrenciler arasında psikolojik kökenli çeşitli bedensel işlevlere ilişkin zorlanmalarda (somatik belirtiler) elde edilen belirtilerin ortalaması kızlarda 1,30 erkeklerde ise 1,02 bulunmuştur. Puan ortalamaları dikkate alındığında kızlarda somatik yakınmaların daha fazla görüldüğü anlaşılmaktadır. Kızlar ve erkeklerin puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılaşma gözlenmemiştir (P>0,05). Dolayısıyla somatik belirti ile ilgili yakınmalar her iki grupta da yüksek düzeyde gözlenmiştir.

2- Anksiyete boyutu, gerçekçi olmayan kaygı ile bağlantılı zorlanmayı gösteren maddeleri içermektedir. Bu yakınmalara ilişkin olarak cinsiyet açısından anksiyete belirtileri ortalamalarına bakıldığında kızlarda 1,52 erkeklerde ise 1,30. Kız ve erkek öğrencilerin anksiyete alt boyutuna ilişkin puan ortalamaları arasındaki fark 0.05 düzeyinde anlamlı bulunmamıştır.

3- Kişinin zihninden atamadığı, tekrarlayıcı ve hoşa gitmeyen düşünce ve davranışların sebep olduğu zorlanmayı gösteren obsesif-kompulsif (O.K.B) boyutu belirtilerine bakıldığında ortalama olarak kızlarda 1,97 erkeklerde ise 1,92 bulunmuş, ortalamalar arasındaki farkın önem testi sonucunda cinsiyet değişkenine ilişkin olarak anlamlı düzeyde farklılaşmanın olmadığı görülmüştür.

4- Depresyon boyutu, depresif hal ve duygulanımla, yaşama isteklerinin azalması, enerji kaybı ve çökkünlük gibi belirtilerden oluşan zorlanmayı göstermektedir. Cinsiyet değişkenine göre depresyon belirtileri ortalamasına bakıldığında kızlarda 1,96 erkeklerde ise 1,81 bulunmuş, standart sapma ise kızlarda 0,74 erkeklerde 0,71 olduğu bulunmuştur. Ortalamalar arasındaki fark 0.05 düzeyinde anlamlı çıkmamıştır.

5- Kişiler Arası Duyarlılık boyutu, kişinin kendini yetersiz ve aşağılama duygusu, başkaları tarafında eleştirilme duygusu, karşı cinsle ilgili utangaçlık ve rahatsızlık duygusuna ve kolayca incinme gibi duygulardan kaynaklanan zorlanmayı gösterir. Kişiler arası duyarlılık belirtileri ortalamasına bakıldığında kızlarda 1,82 erkeklerde de 1,82 olduğu gözlenmiştir. Cinsiyet değişkenine göre ortalamalar arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (P>0.05).

6- Psikotik boyutta, kişinin sosyal çevreden uzaklaşma, şizoid yaşam şekli, çeşitli sanrı ve varsayımların belirgin olduğu zorlanma durumu olarak açıklanabilir. Psikotik belirti ortalamalarına bakıldığında kızlarda 1,19 erkeklerde de 1,19 olduğu bulunmuştur. Ortalamalar arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (P>0.05).

7- Paranoid belirti boyut, başkalarının kabul etmediği inanç ve düşünceleri kişinin taşıyor olması, kuşkucu ve düşmanca düşüncelere sahip olma gibi zorlanmalarını göstermektedir. Paranoid düşünce belirti ortalamalarına bakıldığında kızlarda 1,70 erkeklerde ise 1,84 olduğu bulunmuştur. Ortalamalar arasındaki farkın önem t testi ile yapılmış ortalamalar arasındaki fark 0.05 düzeyinde anlamlı bulunmamıştır.

(6)

8- Öfke alt boyutu kişinin saldırganlık, kırgınlık ve düşmanlık gibi duygularından kaynaklanan zorlanmayı ölçer. Öfke belirtileri ortalamalarına bakıldığında kızlarda 1,34 erkeklerde ise 1,55 olduğu gözlenmiştir.

Ortalamalar arasındaki 0.05 düzeyinde anlamlı bulunmamıştır.

9- Fobik alt boyut, belli bir durum karşısında duyulan kaçma ve kaçınma davranışına neden olan fobik davranışlarla belirginleşen endişe ve korkuların yarattığı zorlanmayı gösterir. Fobik belirti ortalamalarına bakıldığı zaman kızlarda 1,08 erkeklerde ise 1,09 olduğu bulunmuştur. Ortalamalar arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (P>0.05).

Genel Belirti İndeksine (GSI) bakıldığı zaman, kız öğrencilerin psikolojik belirti ortalamaları 1,56 erkek öğrencilerin ise 1,50’dir. Bu sonuçlara göre psikolojik danışma servisine başvuran kız ve erkek öğrencilerin psikolojik belirti düzeylerinin yüksek olduğu ve cinsiyet değişkenine bağlı olarak belirti düzeylerinin farklılaşmadığı görülmüştür. Ancak bu öğrencilerin psikolojik yardım almak için danışma servisine başvurdukları göz önüne alınırsa, almış oldukları ortalama puanların yüksek olması beklenen bir durumdur.

Cinsiyetler arasında çok yakın belirti puanları bulunmuş ancak, manidar farklılığın olmadığı saptanmıştır (P>0.05).

Araştırma sonucunda, Psikolojik Danışma Servisine başvuran öğrencilerin GSI 1,53 olarak hesaplanmıştır.

Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda GSI puanları dikkate alındığında; Çuhadaroğlu (1985) 1.28, Alper ve Diğ: (1990) 1.47, Üre ve Diğ: (2001) 1.47 ve Dağ (1991)’ın yapmış olduğu araştırmasında bulmuş olduğu 1.06 GSI değeri araştırma bulgularımızla benzerlik göstermektedir. Ayrıca genel taramalara ilişkin yapılan diğer çalışmalarda ise Doğan ve Diğ: (1987), 0.73; Çuhadaroğlu (1985), 0.87; Kılıç (1987), 0.91; Hocaoğlu ve Diğ: (2001), 0.74 olarak bulunmuştur. Genel taramalarla ilgili çalışmalardaki belirti puanlarının 1’in altında çıkması seçilen örneklemin daha heterojen bir yapıya sahip olması ve genel anlamda psikolojik yakınmaları olmayan gruplara uygulanmış olduğundan kaynaklanabilir.

Tablo 2: Bölümünden Memnun Olup Olmama

Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Belirti Düzeyleri t Testi Sonuçları

Bölümünden Memnuniyet N X Ss t değeri P Memnun 76 1,19 0,75

Somatizasyon Memnun Değil 46 1,29 0,67 -0,688

0,49 P>0,05 Memnun 76 1,41 0,77

Anksiyete Memnun Değil 46 1,54 0,69 -0,944

0,34 P>0,05 Memnun 76 1,92 0,66

Obsesyon Memnun Değil 46 2,00 0,66 -0,600 0,55 P>0,05 Memnun 76 1,83 0,78

Depresyon Memnun Değil 46 2,07 0,63 -1,873

0,06 P>0,05 Memnun 76 1,71 0,83

Kişiler Arası Duyarlılık

Memnun Değil 46 2,00 0,67 -2,130

0,03 P<0,05 Memnun 76 1,14 0,68

Psikotik Belirti

Memnun Değil 46 1,26 0,55 -1,022

0,30 P>0,05 Memnun 76 1,68 0,79

Paronoid Belirti

Memnun Değil 46 1,82 0,69 -0,957

0,34 P>0,05 Memnun 76 1,30 0,97

Öfke Memnun Değil 46 1,55 0,84 -1,521

0,13 P>0,05 Memnun 76 1,06 0,71

Fobik Belirti Memnun Değil 46 1,10 0,65 -0,320

0,75 P>0,05

(7)

Memnun 76 1,49 0,60 Genel Belirti Düzeyi

Memnun Değil 46 1,65 0,45 -1,650

0,10 P>0,05

Tablo 2 incelendiğinde öğrenim gördükleri bölümlerden memnun olan öğrencilerin sayısı 76 iken, olmayanların sayısı ise 46’dır. Psikolojik belirtilerine baktığımız zaman tüm alt boyut değerlerinde öğrenim gördükleri bölümden memnun olan öğrencilerin psikolojik belirti puan ortalamaları memnun olmayanlardan daha düşüktür. Yapılan ikili karşılaştırmalar sonucunda kişiler arası duyarlılık alt boyutunda öğrenim gördüğü bölümden memnun olan öğrencilerin, kişiler arası duyarlık puan ortalamaları memnun olmayanlardan anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur (P<0,05). Diğer alt boyutlara ilişkin yapılan ikili karşılaştırmalarda öğrenim gördükleri bölümden memnun olan öğrencilerin psikolojik belirti puan ortalamaları düşük olmasına rağmen puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı değildir (P>0.05). Öğrenim gördükleri bölümden memnun olan öğrencilerin psikolojik belirti puan ortalamalarının, bölümlerinden memnun olmayanlara oranla bütün alt boyutta düşük çıkması dikkat çekici bir bulgu olarak değerlendirilebilir. Okul, bireyin sosyalleşme sürecine önemli katkı sağlayan ortamdır. Bireyin öğrenim görmüş olduğu bölümden memnun olması, bireyin kendine ve geleceğe ilişkin olumlu değerlendirmeler yaparak psikolojik sağlığının korunmasında önemli rol oynamış olabilir. Bu durum, öğrenim gördükleri bölümden memnun olan öğrencilerin puan ortalamalarının düşük çıkmasında etkili olmuş olabilir.

Tablo 3: Barınılan Yer Değişkenine Göre

Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Belirti Düzeyleri N, X ,Ss Sonuçları Barınılan

Yer N X Ss

Yurt 49 1,23 0,62

Ev 55 1,25 0,81

Somatizasyon

Aile Yanı 18 1,16 0,74

Yurt 49 1,50 0,70

Ev 55 1,51 0,79

Anksiyete

Aile Yanı 18 1,21 0,69

Yurt 49 2,01 0,69

Ev 55 2,00 0,62

Obsesyon

Aile Yanı 18 1,67 0,66

Yurt 49 1,96 0,68

Ev 55 1,89 0,73

Depresyon

Aile Yanı 18 1,94 0,91

Yurt 49 1,95 0,84

Ev 55 1,73 0,68

Kişiler Arası Duyarlılık

Aile Yanı 18 1,77 0,92

Yurt 49 1,21 0,61

Ev 55 1,13 0,60

Psikotik Belirti

Aile Yanı 18 1,29 0,80

Yurt 49 1,75 0,70

Ev 55 1,71 0,76

Paronoid Belirti

Aile Yanı 18 1,78 0,89

Yurt 49 1,31 0,87

Ev 55 1,58 1,01

Öfke

Aile Yanı 18 1,03 0,70

Yurt 49 1,11 0,63

Ev 55 1,14 0,74

Fobik Belirti

Aile Yanı 18 0,80 0,61

(8)

Yurt 49 1,58 0,53

Ev 55 1,55 0,56

Genel Belirti Düzeyi

Aile Yanı 18 1,46 0,61

Tablo 3 incelendiğinde barındığı yer değişkenine bağlı olarak somatizasyon alt boyutunda en yüksek puan ortalaması evde kalanlarda 1.35 en düşük aile yanında kalanlarda 1.16; anksiyete alt boyutunda en yüksek evde kalanlarda 1.51 en düşük aile yanında kalanlarda 1.21; obsesyon alt boyutunda en yüksek yurtta kalanlarda 2.01 en düşük evde kalanlarda 1.67; depresyon alt boyutunda en yüksek yurtta kalanlarda 1.96, en düşük evde kalanlarda 1.89; kişiler arası duyarlılık alt boyutunda en yüksek yurtta kalanlarda 1.95 en düşük evde kalanlarda 1.73; psikotik belirti alt boyutunda en yüksek aile yanında kalanlarda 1.29 evde kalanlarda 1,13; paranoid alt boyutunda en yüksek aile yanında kalanlarda 1.78, en düşük evde kalanlarda 1.71; öfke alt boyutunda evde kalanlarda 1.58 aile yanında kalanlarda 1.03, fobik belirti alt boyutunda en yüksek evde kalanlarda 1.14 aile yanında kalanlarda 0.80; genel belirti düzeylerinde (GSI) ise en yüksek yurtta kalanlarda 1.58 en düşük 1.46 olarak aile yanında kalan öğrencilerde gözlenmiştir. Ortalamalar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı varyans analizi ile test edilmiş sonuçlar toplu olarak aşağıda tablo 4.1. ve 4.2.de verilmiştir.

Tablo 4.1: Barınılan Yer Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin

Psikolojik Belirti Düzeyleri Alt Boyutları Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları

Varyans

Kaynağı KT Sd KO F P-Değeri

Gruplar Arasında 0,102 2 0,050

Gruplar İçinde 63,615 119 0,535 Somatizasyon

Toplam 63,716 121

0,095 0,90 P>0,05

Gruplar Arasında 1,373 2 0,686

Gruplar İçinde 66,323 119 0,557 Anksiyete

Toplam 67,696 121

1,231 0,29 P>0,05

Gruplar Arasında 1,728 2 0,864

Gruplar İçinde 51,591 119 0,434 Obsesyon

Toplam 53,319 121

1,993 0,14 P>0,05

Gruplar Arasında 0,147 2 0,073

Gruplar İçinde 65,872 119 0,554 Depresyon

Toplam 66,019 121

0,133 0,87 P>0,05

Gruplar Arasında 1,311 2 0,656

Gruplar İçinde 73,743 119 0,620 Kişiler Arası Duyarlılık

Toplam 75,055 121

1,058 0,35 P>0,05

Gruplar Arasında 0,395 2 0,197

Gruplar İçinde 49,156 119 0,413 Psikotik Belirti

Toplam 49,551 121

0,478 0,62 P>0,05

(9)

Tablo 4.2: Barınılan Yer Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin

Psikolojik Belirti Düzeyleri Alt Boyutları Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları

Gruplar Arasında 0,076 2 0,038

Gruplar İçinde 69,171 119 0,581 Paronoid Belirti

Toplam 69,248 121

0,066 0,93 P>0,05

Gruplar Arasında 4,665 2 2,333

Gruplar İçinde 100,753 119 0,847 Öfke

Toplam 105,418 121

2,755 0,06 P>0,05

Gruplar Arasında 1,663 2 0,832

Gruplar İçinde 55,706 119 0,468 Fobik Belirti

Toplam 57,369 121

1,777 0,17 P>0,05

Gruplar Arasında 0,217 2 0,109

Gruplar İçinde 37,027 119 0,311 Genel Belirti Düzeyi

Toplam 37,244 121

0,349 0,70 P>0,05

Tablo 4.1. ve 4.2. incelendiğinde, Psikolojik Danışma Servisine başvuran öğrencilerin barınma yeri değişkenine bağlı olarak psikolojik belirtileri genel ve alt boyutlarda anlamlı düzeyde farklılaşmanın olmadığı bulunmuştur (P>0,05). Genel belirti düzeyleri açısından aile yanında kalan öğrencilerin psikolojik belirti düzeyleri yurtta ve evde kalan öğrencilerden daha düşük gözlenmiştir. Ailesinin yanında kalan öğrencilerin GSI puan ortalaması 1.46, yurtta barınan öğrenciler 1.58 ve aileden ayrı olarak evde kalan öğrencilerde ise 1.55’dir. Bu sonuçlara göre, her üç gruptan elde edilen puan ortalamaları 1’den yüksek olduğu görülmekte, dolayısıyla her üç grupta da psikolojik belirti düzeyinin yüksek olduğu söylenebilir.

Araştırmadan elde edilen diğer bir bulgu ise, öğrencilerin psikolojik belirti düzeylerinin alt boyutlara göre puan ortalamaları tablo 5’de verilmiştir.

Tablo 5 Üniversite Öğrencilerinin

Psikolojik Belirti Düzeyleri Alt Boyutları N, X ,Ss Değerleri

N X Ss

Somatizasyon 122 1,23 0,72

Anksiyete 122 1,46 0,74

Obsesyon 122 1,95 0,66

Depresyon 122 1,92 0,73

Kişilerarası Duyarlılık 122 1,82 0,78 Psikotik Belirti 122 1,19 0,63 Paranoid Belirti 122 1,73 0,75

Öfke 122 1,39 0,93

Fobik Belirti 122 1,08 0,68

Tablo 5 incelendiğinde, üniversite öğrencilerinde en çok obsesyon (1.95) ve depresyon (1.92) belirtileri gözlenirken, en düşük ise fobik belirti (1.08) ve psikotik belirtileri (1.19) gözlenmiştir. Özbay (1997)’de

(10)

yaptığı araştırmasında, üniversite öğrencileri arasında psikolojik belirtiler araştırmış ve öğrencilerde en çok depresyon belirtilerinin olduğunu şeklindeki bulgusu araştırma bulgumuzla benzerlik göstermektedir.

Üniversite öğrencileri arkadaşlık ilişkileri, akademik ve mesleki problemler, gelecek kaygısı, ekonomik zorluklar gibi nedenlerden dolayı, depresyon belirtilerinin yüksek düzeyde çıkmasına neden olmuş olabilir.

ÖNERİLER

Bu araştırmanın bulgularına göre, üniversite öğrencilerinin psikolojik belirti düzeylerinin yüksek olduğu ve bazı problemler yaşadıkları düşünülerek aşağıdaki öneriler geliştirilebilir.

1- Eğitim amaçlı evlerinden ayrılan üniversite gençliği, çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemlerin bir kısmı öğrencide kalıcı hale gelebilmektedir. Bu gibi zorlanma durumlarında öğrencilere destek olabilmek için üniversitelerin Psikolojik Danışma Servisleri daha kapsamlı ve profesyonel hale getirilebilir.

2- Üniversitelerin, öğrencilerin genel sağlıkları ile ilgilenen birimleri, üniversite öğrencileri ile ilgili taramalar yaparak gereksinim duyan öğrencileri tespit etmelidir. Bu tespit sonrası gerekli bölümlere gönderilerek öğrencilerin yaşam kalitesini yükseltmede yardımcı olunmalıdır.

3- Öğrencilerin psikolojik belirtilerinin sadece kendi kişiliklerinden ve yapılarından değil, çevresel ve sosyal destekten de etkilenebileceği göz önünde bulundurularak, kurumlar her türlü yardıma ihtiyacı olan öğrencilere destek olmalıdırlar.

4- Konsültasyon çalışmaları ile öğrencilerin ilgi alanları değerlendirilerek, ilgi alanlarına yönelik etkinlikler düzenlenebilir.

KAYNAKLAR

1- Alper, Y; M. Kabaklıoğlu; E. Aktaner, (1990). “Psikiyatri Polikliniğine Başvuran 14–24 Yaş Grubu Gençlerde Semptom Dağılımın SCL–90-R İle İncelenmesi”. İzmir: 26. Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi.

2- Aşkın, R; B. Ilısu,; A.S Çilli; B. Altuğ; N. Kaya,; R. Kucur, ( 1995). “Lise Öğrencilerinde SCL-90-R Semptom Taraması”. Konya: Düşünen Adam Dergisi, 8: 43-47.

3- Birsöz, S. (1980). “Hastalık Öncesi Yaşam Değişimleri ve Ruhsal Sonuçları Üzerine Bir İnceleme”.

Yayınlanmamış Doçentlik Tezi. Ankara: H.Ü. Tıp Fak Psikiyatri Anabilim Dalı.

4- Çoruh, M. (1989). “Üniversite Gençliğinin Uyum Sorunları”. Üniversite Gençliğinde Uyum Sorunları Sempozyumu. Ankara: Bilkent Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Araştırma Merkezi.

5- Çuhadaroğlu, F. (1985). “Üniversite Öğrencilerinde Psikiyatrik Semptom Dağılımı”. Adana-Mersin: 22.

Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi.

6- Çuhadaroğlu, F. (1989). “Üniversite Gençliğinde Kimlik Bocalamaları”. Üniversite Genliğinde Uyum Sorunları Sempozyumu. Ankara: Bilkent Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Araştırma Merkezi.

(11)

7- Dağ, İ. (1991). “Belirti Tarama Listesi (SCL–90-R)'nin Üniversite Öğrencileri İçin Güvenirliği ve Geçerliliği”. Ankara: Türk Psikiyatri Dergisi, 2: 5–11.

8- Derogatis, L. P. Clearly, (1977). Confirmation of the dimensional structure of the SCL–90: A study in construct validation. J. Clinical Psychology, 33.981–989.

9- Doğan, O; A. Göğüş, (1987). “Yetiştirme Yurtlarında SCL–90-R İle Yapılan Bir Çalışma”. Nöroloji Nöroşirüriji Psikiyatri Dergisi, 5–12.

10- Gökçekan, Z. (1984). “Bireysel ve Grupla Psikolojik Danışmanın Uzun Süreli Hemodiyaliz Tedavisinin Hastalarda Açtığı Ruhsal Bozuklukları Azaltmadaki Etkisi”. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: H.Ü.

Sosyal Bilimler Enstitüsü, PDR Anabilim Dalı.

11- Gökler, B. (1978). “Nevrotik Kadın Hastaların İlkokul Çağındaki Çocuklarının Ruhsal Belirtiler Yönünden Değerlendirilmesi”. Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi. Ankara: H.Ü. Tıp Fak. Psikiyatri Anabilim Dalı.

12- Güngör, S. (1978). “İlkokul Çağındaki Nevrotik Çocukların Annelerinin Ruhsal Belirtiler Yönünden Değerlendirilmesi”. Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi. Ankara: H.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı.

13- Hocaoğlu, C; S. Tanrıöver; M. Bilici, (2001). “Çıraklık Eğitim Merkezi Öğrencileri ile Ortaöğrenim Öğrencilerinin Ruhsal Durumları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çalışma”. Ankara: İbni Sina Dergisi. Sayı, 6.

14- Kapkıran, N.A (2001). “Lise Öğrencilerindeki Psikopatolojik Belirtilerin Cinsiyet ve Sınıf Değişkenleri Açısından İncelenmesi”. Denizli: Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. Sayı, 10.

15- Kılıç, M. (1987). “Değişik Psikolojik Arazlara Sahip Olan ve Olmayan Öğrencilerin Sorunları”.

Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: H.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, PDR Anabilim Dalı.

16- Özbay, Y. (1996). “Üniversite Öğrencilerinin Problem Alanları ile Yardım Arama Tutumları Arasındaki İlişki”. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi 9. Ulusal Psikoloji Kongresi.

17- Özbay, G (1997). “Üniversite Öğrencilerinin Problem Alanlarını Belirlemeye Yönelik Bir Ölçek Geliştirme Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması”. Trabzon: K.T.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.

18- Özgüven, İ.E. (1989). “Üniversite Öğrencilerinin Uyum Sorunları İle Baş Etme Yolları”. Üniversite Gençliğinde Uyum Sorunları Sempozyumu. Ankara: Bilkent Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Araştırma Merkezi.

19- Şahin, N.H. (1989). “Beck Depresyon Envanterinin Üniversite Öğrencileri İçin Geçerliği ve Güvenirliği”. Ankara: Türk Psikoloji Dergisi. 23, 3-13.

20- Tufan, B. (1987). “Türkiye'ye Dönen İkinci Kuşak Göçmen İşçi Çocuklarının Psikososyal Durumları”.

Ankara: D.P.T Sosyal Planlama Başkanlığı Planlama Dairesi.

21- Turan, M; R. Aşkın, (1999). “Alkol Bağımlılığında Ruhsal Belirtiler”. Genel Tıp Dergisi. Sayı, 9. S, 3-8.

(12)

22- Üre, Ö; B. Yalçın,; Hamarta, E.(2001). “Psikolojik Danışma Servisine Başvuran Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Belirti Düzeylerinin İncelenmesi”. Konya: Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı, 12.

23- Vergili, A; O. Ebru, (1998). “Yetiştirme Yurdunda Barınan 13–15 Yaş Grubu Ergenler ile Aileleri Yanında Yaşayan Aynı Yaş Grubu Ergenlerin Psikolojik Belirtilerinin Karşılaştırılması”.

Gaziantep Erkek Yetiştirme Yurdu Örneği. Konya: 7. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi.

24- Yeşilyaprak, B. (1986). “Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Sorunları”. Ankara: Türk

Psikoloji Dergisi. 20, 80-85.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Terapist, çok az düzeyde kendini açarak, danışanların kendilerini yansıtacakları bir transferans ilişkisi oluşturmak için nötr olarak kalmaya

 Terapötik süreç, karşılıklı saygıya , bireyin yaşam tarzı içindeki yanlış hedeflerin ve yanlış varsayımların belirlenmesine, araştırılmasına ve açıklanmasına

Kaygı, insan olmanın kaçınılmaz bir parçası olarak yüzleşmemiz gereken hayatta kalmak, korunmak ve varlığını savunmak için bireyin kişisel olarak

Psikolojik danışman olarak adlandırılan kişi ise ilişki içinde tutarlı ve kendisinden hoşnut bir yapı sergilemektedir. Psikolojik danışman, danışanı koşulsuz olarak

S an satenden bir tuvalet de ayrıca güzel, Os­ man Hamdi’nin güzel kızı Nazlı çok zarif taşı­ yor, Cenan Sarç’m duvarında gülümsüyor, gül­ lerden,

Psikolojik semptomlar bir bütün olarak ele alındığında Mükemmeliyetçi olmayan üniversite öğrencileri ile farklı mükemmeliyetçilik tutumlarına sahip (uyumlu ve

a) İl çerçeve programını temel alarak okulunun rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri programını sınıf düzeylerine, okulun türüne ve öğrencilerin

Yapılan çalışmadan elde edilen verilerin analizi neticesinde hemofili hastalarının somatizasyon, obsesif kompulsif belirtiler, kişilerarası duyarlılık,