ÖZGÜVEN
LİSE
AFİŞ PANO ÇALIŞMASI
AFİŞ PANO ÇALIŞMASI
ÇALIŞMA KAĞIDI
DRAMA
ÖZGÜVEN DRAMA
Öğrencilerden gruplar oluşturmaları istenir.
Her grup Ek-1, Ek-2 ve Ek-3’teki olaylardan birini canlandırmak üzere görevlendirilir.
Gruplar hayatlarında karşılaştıkları başka olayları farklı açıdan ele alabilir.
Dramanın sonu grup öğrencileri tarafından belirlenir.
Dramalar sırasında öğretmen numaralı yerlerde dramayı dondurur. Canlandırma yapan öğrencileri hareketsiz bekler. Öğretmen diğer öğrencilerle konuşur ve eksikleri tespit eder.
Önerilere göre drama filmin geri sarılması gibi geriye sarılarak değiştirilecek kısımlara geri dönerler. Drama sınıftan çıkan önerilere göre yeniden doğaçlama oynanır.
Drama sonunda gruplara teşekkür edilerek ders sonlandırılır.
EK-1
Fatih, üniversiteye giriş sınavı için çok çalışmaktadır. Dershanedeki netleri ve okul başarısı istediği üniversiteye rahatça girmesini sağlayacak düzeydedir.
Fatih, başlarda çok sosyal biri olmasına karşın bu dönemde yalnız kalmayı ve ders çalışmayı seçmiştir. Fakat Fatih’te davranış değişikliği görülmeye başlanır.
Fatih stresli olduğu günlerde tırnak yemektedir. Sorularla uğraşırken sürekli sağ ayağını sallamaktadır. Arkadaşlarıyla konuşurken ani sinirlenme baş gösterir. (1)
(1) Sizce Fatih kendine güvenen biri mi?
Okuldaki başarısı Fatih’in özgüven sahibi olduğunu mu gösteriyor?
Fatih’in annesi oğlunun tıp okumasını istemektedir ve çok umutludur. Bazen oğlunun gerçekten tıpta okuduğunu düşünerek ona hastalıklarını sorar. Oğlunun ders çalışırken biyolojik terimleri duydukça mutlu olur. (2)
(2) Fatih’in annesi bizim hayatta karşılaştığımız insanlara benziyor mu?
Babası ise oğlunun mühendislik okumasını istemektedir. Hatta bu konuda ileride oğluna iş yeri açmayı bile düşünür. Ayrıca Fatih’e istediği mühendislik dalını yazabileceğini söyleyerek ona seçme hakkı verdiğini düşünür. (3)
(3) Fatih’in babasının özgüveni hakkında yorum yapabilir miyiz?
Fatih babasının oğluna verdiği özgürlük alanı yeterli midir?
Fatih sınavı kazanamazsa ailesinin tutumu sizce ne olabilir?
Fatih’in hayalleri ise bambaşkadır. O dünya çapında yönetmen olmak istemektedir. Ama ailesini de üzmek istememektedir ve bu yüzden ailesinin istediği bölümleri kazanmak için uğraşır.
……….
EK-2
Beyza marka giyinmeyi seven biriydi ancak ailesinin buna gücü yoktu. O da arkadaşları arasında mahcup olmamak için yalanlar söylerdi. Ona göre herkes ona bakıyor, nasıl göründüğüyle ilgileniyorlardı. (1)
(1) Beyza dış görünüşe neden bu kadar önem veriyor olabilir?
Aldığı kıyafetleri marka olmamasına rağmen markaymış gibi davranır, fiyatlarını abartarak söylerdi. (2)
(2) Sizce yalan söylemesi Beyza’nın beklediği itibarı kazanmasını sağlar mı?
Beyza ailesinden bahsederken babasının yurt dışından getirdiği hediyeleri de anlatırdı.
Ailenin tek çocuğu olduğu için üzerlerine çok düşüldüğünü söylerdi. Arkadaşları da Beyza’ya bu yüzden imrenirlerdi. Bu durum Beyza’nın hoşuna çok gidiyordu.
Beyza’nın notları çok kötüydü ve bu durum öğretmenlerinin hiç hoşuna gitmiyordu. Bir gün sınıf öğretmeni Beyza’nın velisini aradı ve okula gelmesini rica etti. (3)
(3) Beyza’nın hata yaptığını düşünüyor musunuz? Niçin?
Böyle bir durumda arkadaşlarına daha fazla mahcup olmamak için Beyza’ya nasıl bir çözüm önerebilirsiniz?
Beyza hamallık yapan babasının okula gelmesini istemediği için ne yapacağını bilmiyordu.
Eğer arkadaşları gerçeği öğrenirse onu hiç sevmeyecekler ve dışlayacaklardı.
………
EK-3
Oğuz derslerinde başarılı ancak sessiz bir çocuktu. Arkadaşları arasında sevilirdi. Kimseye sesini yükselttiği bile olmamıştı. Arkadaşları ona lakap takmıştı. Senelerdir ona adıyla değil lakabıyla sesleniyorlardı. Oğuz hiçbir zaman bu lakabı kabullenmedi ama arkadaşlarına da bir şey diyemiyordu. ( 1 )
(1) Bir arkadaşınıza siz bu şekilde davranıyor musunuz?
Arkadaşlarınız size bu şekilde davransa nasıl hissedersiniz?
Oğuz aslında içinde fırtınalar kopan biriydi. Çok heyecanlandığı zaman eli ayağına dolanır ne yapacağını bilemezdi. Arkadaşlarıyla konuşurken kendi fikirlerini söylemekten çekinirdi.
Haksızlığa uğradığı zamanlar problem çıkmasın diye susardı. (2) (2) Hiç haklı olduğunuz halde çekindiğiniz için sustuğunuz oldu mu?
Derslerinde başarılı olduğu için öğretmenleri tarafından sevilirdi ama ailesine bir türlü yaranamamıştı. Babası sürekli onu küçümserdi.
Bir gün bahçede ders çalışırken arkadaşları dalga geçmeye başladı. İyice sabrı tükenen oğuz bir anda arkadaşına yumruk attı. (3)
(3) Oğuz’dan böyle bir davranış bekliyor muydunuz?
Bu olay sizce nasıl çözülebilir?
………..
KAVRAM HARİTASI
PROJE
Azmin Zaferi
Öğrenciler 4 gruba ayrılarak her bir guruba bir konu verilir ve forum yapmaları istenir.
1.Grup
Hz. Muhammed(sav) efendimiz tevhid mücadelesine başladığında tek başına olmasına rağmen bu mücadelenin sonunda binlerce taraftar toplamıştır. Bu mücadele dolu serüvenin sonunda büyük bir topluluğa nasıl ulaşmış, bunun için neler yapmıştır?
2.Grup
Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında olmasına ve tahta yeni çıkmasına rağmen atalarının defalarca deneyip te başaramadığı İstanbul’un fethini nasıl başarmıştır?
3.Grup
Hazerfen Ahmet Çelebi uçmayı nasıl başarmış ve ne gibi serüvenlerden geçmiştir?
4.Grup
Osmanlı devletinin ordusu sayıca az olmasına rağmen 1. Kosova savaşında tüm Avrupa devletlerinin askerlerinden oluşan Haçlı ordusunu nasıl mağlup etmiştir?
Konular dağıtıldıktan sonra ilk iki gurubun diğer derse konuları hazırlayarak gelmeleri istenir.
İlk iki gurup konuyu sınıfa sunduktan sonra Hz. Muhammed (sav) ve Fatih Sultan Mehmet Han’ın karakteristik özellikleri belirlenip mukavva kâğıdına yazılır.
Mukavva kâğıdı dört bölüme ayrılır. Her grup sunumunu yaptıktan sonra kendi bölümüne sunumunu yaptığı şahsiyetin karakteristik özelliklerini yazar.
Daha sonraki derse son iki gurubun konuyu hazırlayarak gelmeleri istenir.
Bu sunumun sonunda da Hazerfen Ahmet Çelebi ve Osmanlı devleti ordusunun karakteristik özellikleri belirlenerek mukavva kâğıdına yazılır.
Tarihimizin azim, kararlılık ve cesaretle verilen mücadelelerle dolu olduğu bizim de onlara layık olabilmemiz için aynı kararlılığı göstermemiz gerektiği vurgulanır.
Mukavva kâğıdı sınıf panosuna asılarak etkinlik sonlandırılır.
Not: İsteğe göre bu konular sınıf şubelerine dağıtılarak okul çapında bir proje olarak uyarlanabilir.
GÖRSEL MATERYAL
GÖRSEL MATERYAL
SINIF İÇİ ETKİNLİK
ORFF
Öğretmen öğrencilerin Orff’un ne olduğu hakkında bilgileri olup olmadığını kontrol eder.
Sınıftaki sıra ve masalar kenarlara çekilerek geniş bir ortam hazırlanır.
Öğrenciler dağınık düzende rahatça hareket edebilecekleri bir yerde durur.
Öğretmen önce hareketleri kendisi gösterir.
Bedenine küçük vuruşlarla ses çıkarır.
Ardından kendi yaptığı hareketlerin aynısını tüm öğrencilerin yapmasını ister.
Farklı yerlerine vurarak farklı sesler çıkarmaları sağlanır.
Öğretmen Orff’un aslında tamamen özgüveni yerine getirmek için yapılan müzik etkinliği olduğunu açıklar.
Bunu koro haline dönüştürüp tüm okula konser de verilir.
Bu şekilde öğrenciler önce kendi sınıf arkadaşlarının önünde daha sonra tüm okulun önünde rahatça hareket ettiği için özgüveni sağlanmış olur.
YAZILI MATERYAL
Mexico City'de 200 metre finali koşulmuş. Amerikalı (siyah) atletler Tommie Smith ile John Carlos birinci ve üçüncü gelirken, ikinciliği Avustralyalı (beyaz) Peter Norman kazanmış.
Madalya töreni için bekledikleri sırada, Carlos, Peter Norman'ın yanına gelerek sormuş:
- İnsan haklarına inanıyor musun?
- Evet, inanıyorum.
- Peki ya Tanrı'ya?
- Bütün kalbimle... Bunun üzerine, iki siyah atlet kafalarındaki eylem planını açıklamışlar, Norman tereddütsüz katılmış:
- Ben eyleminizi destekleyeceğim, bana ne yapmam gerektiğini söyleyin! İlk defa, o günler için müthiş bir provokasyon hatta devrim sayılacak bir eylem planlıyor iki genç adam: Amerika'daki ırk ayrımcılığını ve siyahlara reva görülen fakirliği ve ikinci sınıf vatandaşlığı protesto edecekler... Ama nasıl?
Fikir Norman'dan geliyor: bir çift siyah deri eldiven buluyorlar, sağ tekini Tommie, sol tekini John eline geçiriyor; fakirliği sembolize etmek için çıplak ayakla kürsüye çıkıyorlar, başları kederle öne eğik, sıkılı yumruklarını havaya kaldırıyorlar. Önlerinde duran beyaz atlet Peter Norman da, dayanışmasını göstermek için kalbinin üstüne 'İnsan Hakları İçin Olimpiyat Projesi Hareketi'nin kokartını iğneliyor.
Amerikan milli marşı çalarken plan icra ediliyor ve eylem koyuluyor.
Ve tabii dünya birbirine giriyor. Amerika ayağa kalkıyor. Olimpiyatlar bile gölgede kalıyor, dünya gazeteleri yumrukları havada siyah atletlerin fotoğrafını birinci sayfadan veriyor...
Amerikan Olimpiyat Komitesi iki siyahın spor kariyerini o saniye bitiriyor. Eylem amacına ulaşmış, Amerika'daki zenci azınlığın durumu dünya gündemine girmiştir. Smith ve Carlos spor hayatlarını (ve buna bağlı olarak geleceklerini) feda etmişler ama dünya tarihine geçmişlerdir. Dünyadaki yüz milyonlarca ezilmiş siyahın ilahı haline gelmişlerdir.
Peki ya Avustralyalı beyaz Peter Norman?
Tommie Smith diyor ki:
"Peter, bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. Peter, Avustralya'ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı. Onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı. Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadık ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi."
Avustralya Devleti Norman'ı ölene kadar affetmemiş ama... Norman intikamını mezara götürmüş: 1968 Olimpiyatları finalinde ikinci olurken kırdığı 200 metre Avusturalya rekoru hâlâ, 38 yıl sonra kırılamamış.
Ölene kadar süren 'eylem kardeşliği'
İki Amerikalı ve bir Avustralyalı 'lanetli' atletin o gün başlayan 'eylem kardeşliği' ve dostlukları ömür boyu sürmüş. Aradan geçen 38 yıl boyunca, yazışmışlar, buluşmuşlar, görüşmüşler.
Ta, geçen hafta, Peter Norman evinin bahçesinde kalp krizi geçirip 64 yaşında ölene kadar.
Ve şimdi, aşağıdaki fotoğrafa iyi bakın:
Melbourne'de yapılan cenaze töreni. 'Onurlu beyaz atlet' Peter Norman'ın tabutu, Tommie Smith (solda) ve John Carlos'un omuzlarında!
Üç 'eylem kardeşi' son kez omuz omuza...
"Cenaze töreninde Carlos ile Smith'in yanına gidip 'Siz Mexico City'de yumruklarınızı havaya kaldırdığınızda, biz Türkiye'deydik. Şeref kürsüsündeki fotoğrafınız o gün bize ve kuşağımıza çok şey öğretti ' dediğimde, Carlos yüzünde içten ve gururlu bir gülümsemeyle eğilip, ‘Bizim de bütün amacımız buydu zaten ' dedi." (Star, 16 ekim)
KAYNAKÇA
Baran Z., "İlham Veren Başarı Öyküleri" Bilgivizyon Yayınları, İzmir, 2008 Prof.
Korkmaz G., "Ellerim Zil Bacaklarım Trampet \ Çocuklar İçin Etkinlikler", Kök Yayınları, Ankara, Nisan 2009
Karadağ A., "Okul Öncesinde Çoklu Zeka" Kök Yayıncılık, Ankara, Eylül 2009 Yavuz K., "Duygusal Zeka Gelişimi" Timaş Yayınları, İstanbul,2010
Darıca N., "Etkinlik Dünyası", Morpa Yayınları, İstanbul, 2003 MEB Talim Terbiye Kurulu Yayınları
Tokuç H., "Sosyal Beceri Öğretmen Hikayeleri" Oluşum Yayınları, Ankara, 2008 Ertürkmen İ., Nasrettin Hoca Hikayeleri Damla Yayınları, İstanbul, 2012 Türkyılmaz N., Karaköse R., Saydam N., Ulusoy V., UzunS., "Adam Olacak Çocuklar İçin Öykü, Oyun, Etkinlik Drama," Timaş Yayınları, İstanbul, 2009 www.bizeğitimciyiz.com
www.anaokuluyuz. com www.eğitimhane.com www.materyaller.com http://www.eğitimhane.com http://www.degerler.org/
